Şarkılarda
Düşlerimiz
Bizler
"Gerçekleşmesi imkânsız gibi görünen düşler ile umurumuzda olmayan gidişat
arasında bölünmüş" gibiyiz. Seçeneklerimiz gerçekten de "Düşler
Fabrikası" (Dreamworks) ile hiçlik arasına mı sıkıştı?
Böyle bir dünyada düşler neye benzer?
Yalnızca Birini Sevsen Bütün
Şarkılarda Senin
Indra'nın
cennetinde, incilerden oluşan oluşan bir ağ olduğu söylenir. Bu ağ öyle
yapılmıştır ki, eğer incilerden birine bakarsanız geri kalanların tamamının bu
inciden yansıdığını görür, bu ağın herhangi bir parçasına ulaşırsanız, ağın
tamamında, gerçekliğin herbir parçasında yankılanan çanları çalmaya
başlarsınız. Aynı şekilde her insan, dünyadaki her nesne yalnızca kendisinden
oluşmaz; bütün insanları ve varolan bütün nesneleri içeririr. Aslında belli bir
düzeyde diğer insanların ve nesnelerin hepsidir.
Avatamska Sutra
Güvercinler Şafak Sökerken Ağlar
Bir çift güvercin dün gece mecburen
uçmuşlar…baykuşların arasında çıkan kavgada erkek güvercin onlar tarafından
öldürülmüş. Dişi güvercin donup kalmış...sessizce uzun uzun bakmış görünmeyen
yerlere, görür gibi.
"Bu gece şarkı
dinleyeceğim", "yarın ağlarım"demiş,
Ve güneş ufukta görününce başlamış
ağlamaya...
Ey güneş! kaybolmasaydın bu gecelerde
olmasaydı…
Ancak bilinen ve tekrarlanan kader deyip
beni kandırıyorsun...Şimdi o yok...
Benli Şarkılar
"Ben" diye başlayan aşk
şarkılarının neredeyse tamamında "karşı taraf' suçlu ya da hatalıdır.
Herkes duygularını o şarkılarla dile getirdiğine ve o şarkıdaki hakkı yenmiş
sevgilinin kendisi olduğuna inandığına göre, bu karşı taraf kim oluyor? Peki,
onun şarkısı hangisi?
Murathan Mungan
"Neden Yakın Kalpler Uzaklarda
Oturuyor?"
Yıllarca
hasretini çek…
Kaderin
dönülmez yollarında istemsiz kal..
Sonra
nedensiz tekrar eski şarkıyı söylemeye çalış
Olur
mu böylesi…ne alınır ne satılır …
Biz
mi kalmış.. sen mi ben
Bence
hayatın en görülmesin yanı
çaresi
var ölümde…elimizde mi, değil…
Neden
yakın kalpler uzaklarda oturuyor
Kalbim
Vücudumuzda
kalbi aşkın ikametgâhı bilmek rastlantı olmasa gerek. Biliyorsunuz, beyin
öldükten sonra vücut bir süre yaşar, ama kalp durduğunda hayat da durur. Demek
doğru adres seçilmiş. Birdenbire eskilerden bir şarkı: "Vücut ikliminin
sultanı sensin."
Murathan
Mungan
Sana Benziyor
Bak
yine soldu güneş yine akşam oluyor
Ömrümün
kadehine sensiz bir gün doluyor
Sen
yoksun diye inan dertliyim kederliyim
Gelmezsen
kahrolurum yıkılırım sevgilim
Tadın
sinmiş suyuna taşına, toprağına
Bu
şehirde ne varsa hepsi sana benziyor
Seni
unutmak için ne yaptımsa olmuyor
Tüm
çabalar boşuna elden bir şey gelmiyor
Sen
yoksun diye inan dertliyim kederliyim
Gelmezsen
kahrolurum yıkılırım sevgilim
Hürriyet
Fransız
şair Paul Eluard bir kadına aşık olur. Kararlıdır şair, çok sevdiği kadına bir
aşk şiiri yazacaktır...ancak özgürlük baskın gelir…
Bana
sorarsanız sevdiğin olmadığı özgürlük kimin için olsun.
Okul
defterlerime
Sırama
ağaçlara
Kumlar
kar üstüne
Yazarım
adını
Okunmuş
yapraklara
Bembeyaz
sayfalara
Taş,
kan, kağıt veya kül
Yazarım
adını
Yaldızlı
tasvirlere
Toplara
tüfeklere
Kralların
tacına
Yazarım
adını
Ormanlara
ve çöle
Yuvalara
çiğdeme
Çın
çın çocuk sesime
Yazarım
adını
En
güzel gecelere
Günlerin
ak ekmeğine
Nişanlı
mevsimlere
Yazarım
adını
Gök
kırpıntılarıma
Güneş
küfü havuza
Ay
dirisi göllere
Yazarım
adını
Tarlalara
ve ufka
Kuşların
kanadına
Gölge
değirmenine
Yazarım
adını
Fecrin
her soluğuna
Denize
vapurlara
Azgın
dağın üstüne
Yazarım
adını
Bulutun
yosununa
Kasırganın
terine
Tatsız
kaba yağmura
Yazarım
adını
Parlayan
şekillere
Renklerin
çanlarına
Fizik
gerçek üstüne
Yazarım
adını
Uyanmış
patikaya
Serilip
giden yola
Hınca
hınç meydanlara
Yazarım
adını
Yanan
lamba üstüne
Sönen
lamba üstüne
Birleşmiş
evlerime
Yazarım
adını
İki
parça meyveye
Odama
ve aynaya
Boş
kabuk yatağıma
Yazarım
adını
Obur
köpekçiğime
Dimdik
kulaklarına
Acemi
pençesine
Yazarım
adını
Kapımın
eşiğine
Kabıma,
kacağıma
İçimdeki
aleve
Yazarım
adını
Camların
oyununa
Uyanık
dudaklara
Sükutun
ötesine
Yazarım
adını
Yıkılmış
evlerime
Sönmüş
fenerlerime
Derdimin
duvarına
Yazarım
adını
Arzu
duymaz yokluğa
Çırçıplak
yalnızlığa
Ölüm
basamağına
Yazarım
adını
Geri
gelen sağlığa
Kaybolan
tehlikeye
Hatırasız
ümide
Yazarım
adını
Bir
tek sözün şevkiyle
Dönüyorum
hayata
Senin
için doğmuşum
Seni
haykırmaya
Hürriyet
Paul ÉLUARD
Çeviri:
Melih Cevdet ANDAY - Orhan Veli KANIK
Şiirin
Aslı: Liberté
**
Paul Eluard/Seviyorum
-Geceleri
hepimiz bir kumaş dokuruz.
-İşimiz
gücümüz görmek karanlıkta.
Görmek,
anlamak ve yapmaktır.
Varolmak
yada olmamaktır.
Elimizde
kardeşler,elimizde bu.
İyi
olmak,
hür
olmak elimizde.
Bozmak
elimizde alın yazısını.
Bir
bahar özlüyoruz güllü çiçekli,
mutlu
günler bekliyoruz,
güzel
yarınlar.
aydınlıklar
sarsın dört bir yanı,
yıkasın
kirini, pasını dünyamızın.
-İnsanlarda
tek sıcak kanun
üzümden
şarap yapmaları
kömürden
ateş yapmaları
öpücüklerden
insan yapmalarıdır
-Sokak
saçmaydı, ev acımsı
gündüz
kaygandı gece hastaydı...
-Tanımadığım
bütün kadınlar adına
seviyorum
seni
yaşamadığım
bütün çağlar adına
seviyorum
seni, enginlerin kokusu
sıcak
ekmeğin kokusu adına,
ilk
çiçekler adına, eriyen kar adına
insanın
ürkmediği saf gönüllü
hayvanlar
adına
sevmek
adına seviyorum seni
sevmediğim
bütün kadınlar adına
seviyorum
seni
kendimi
pek az görürüm yansıyan
sen
değilsin bana
sadece
bir çöl görürüm
geçmişinle
bugün arasında
sonsuz
uzayıp giden
yaşamı
sözcük sözcük öğrenmem
gerekti
bana, unutur gibi
benim
ki olmayan bilgeliğin adına
seviyorum
seni
yalnız
kuruntu olan her şeye karşı
zorla
tutmadığım bu ölümsüz yürek adına
seviyorum
seni
sen
kuşku sanıyorsun kendini oysa akılsın
sen
başıma yükselen güneşsin
güvendiğim
zaman kendime ...
-(
Ölümsüz hava için ;)
önüme
baktım
seni
gördüm kalabalıkta
buğdaylar
arasında seni gördüm
bir
ağaç altında seni
bütün
gezilerim sonunda
bütün
acılarımın sonunda
dönemecinde
bütün gülüşlerin
çıkarken
sudan ateşten
yaz
kış seni gördüm
evimde,
kollarımda, düşlerimde
bırakmam
artık seni...
-İnsanın
ateşi insanın tek bir ateşi
tek
bir öpüş
ve
yanıyor
yakması
gereken ...
-Yeryüzünde
her zaman yüzler kalabalığı içinde
bağlayan
bir yüz oldu, insanı geçmişine ...
-Görünür
kılın beni güzel gözlerim
bitmek
istemiyorum kendimde ...
Hiç kimse bilemez beni
Hiç kimse bilemez beni
Senin bildiğin kadar
Senin bildiğin kadar
Gözlerin, içinde uyuyup
Koyun koyuna uyandığımız gözlerin,
Ağarttı dünyanın tüm gecelerini
İnsan parıltılarınla senin
Koyun koyuna uyandığımız gözlerin,
Ağarttı dünyanın tüm gecelerini
İnsan parıltılarınla senin
Gözlerinden başladı yolculuğum
Dünyalar ötesine anlamlı bir güzellik
İçinde binbir hevesle uçtuğum gözlerin
Dünyalar ötesine anlamlı bir güzellik
İçinde binbir hevesle uçtuğum gözlerin
Gözlerinde yansıtırdı bizi
Bitip tükenmeyen yalnızlığımız
O bakışlar değil ki şimdi gözlerindeki
Bitip tükenmeyen yalnızlığımız
O bakışlar değil ki şimdi gözlerindeki
Hiç kimse bilemez seni
Benim bildiğim kadar
Benim bildiğim kadar
Çeviren: Sacide Üçer
Cuma
bugün
sevilen küçük bir adam
olağanüstü
Kendimi
çok iyi hissediyorum ama
Seni
dayanılmaz özledim
Baş
edilmez bir melankoli
Sana
güvenmek istiyorum
Yanı
başımda olduğunu görmek için
Daha
önce hissetmediğim bir şansla
Ölmüş
hatıralar için çok fazla nostaljik
Takınmak
çok kötü oldu
ve
çok az arzum kaldı o yüzden sakinim
affedilmek
için bunu söylüyorum çığlıklar boğazıma takılıyor
bu
yaşamak değil
aslında
hala
bir çocuk gibi karmaşığım ve gergin
n’olur
ama unutma
Asla
yaşamayı istemiyorum
Seni
seviyorum heryerde seni öpüyorum PaulYıkanmak
için ısıttığın.
Ateşle
ten arasında elçilik yapar.
Onları
kavuşturur, seni temizler!
Mevlana
Şarkı Söyleyen Kuş Gibi Ol
Konduğu
dalın inceliğinden
Düşecekmiş
gibi olan
Ama
yine de
Kanatları
olduğunu bilerek
Şarkı
söyleyen kuş gibi ol.
Victor –Hugo
Şarkımı Söylemek
Şarkımı söylemek, hayalimde anmak, içimdeki mutluluğun
dışavurumudur.
Hayatta olduğumun ve "an"ı kutlamanın en güzel
yoludur.
Her zaman attığım adımların ritminde ve aklımda hep o
şarkım var.
Yıllar geçti. Bulunduğum her fırsatta bunları dışa
vuramasam da... yine de bana şarkım neşe vermekle kalmayıp çevremede güzellik
dağıtmaktadır.
Sende mi.. Sebep Buldun… Hepsi
Gibi… Ayrılmak İçin
Hermione
krallıktaki en güzel kadındı.
Şairler
ve şarkıcılar hep onun güzelliğine övgüler düzen şeyler yazıyor, söylüyordu.
Uzun,
ipek gibi saçları mücevherlerle bir tutuluyordu.
Ona abayı yakmış pek çok asilzade ve tüccar, Hermione'ye
ait olduğu, hatta değerli gözyaşlarını onlara sildiği söylenen mendilleri
alabilmek için bir servet ödüyorlardı.
Hermione'nin
bütün vücudunda mükemmel olmayan belki tek bir nokta vardı ama bu nokta o kadar
belli belirsizdi ki sadece mükemmelliğini tamamlıyordu.
Sağ
gözbebeğinin yanında küçük bir siyah nokta vardı.
Bu
nokta o kadar küçüktü ki bir sürü talibi içinden biri bile fark etmemişti.
Aylarca
naz yaptıktan sonra Hermione bir kontla evlendi.
Babası
kontun varlığını, annesi yakışıklılığını onaylamıştı.
Hermione
ise sadece peşindeki talip ordusundan ve kulaklarına işkence eden ayışığı
serenatlarından kurtulacağına seviniyordu.
Kocası ilk birkaç ay boyunca ona tapıyordu.
Zamanla
sevgisi azalmaya başladı.
Birkaç
yıl sonra Hermione ona bahçede çay doldururken kocası ona baktı ve "Biraz
yaklaşsana. Gözündeki o leke de ne?
Ne zamandan beri böyle sevimsiz bir leken var
senin?" diye sordu.
Kocasının,
doğduğu günden beri taşıdığı bu kusurunu ilk kez fark ettiğini duyunca Hermione,
üzüntüyle gülümsedi ve cevap verdi:
"Sevgili kocam, o leke sadece beni sevmekten
vazgeçtiğinden beri orada."
****
Bazen sana hayat vermeyen
Herhangi bir şey veya herhangi birinin
Senin için çok az olduğunu öğrenmek için
Karanlık ve yalnızlığının tatlı hapsine ihtiyacın
vardır.
David Whyte
Birde
gözü az gören, kulağı duymayan, padişah kapısında köle olan birini beğeneni
çıkar mı?
...
Tanımadığım Ten
Yanlızca
bir kırıntıydın içime düştüğünde
Vakitsiz
anda...
Bilmediğim
bir neden beni alıp götürdüğünde
O
yerlere...
Keder
ve budalalıktan başka yaşamın anlamı
Var
mıydı..
Aradığım
aşkı bulduysam sendedir
Ya
bu benim içimde dolaşanda kimdir?
Ya
bu benim içimde mekan tutanda kimdir?
Adem
evvelinden beri bir yanımız noksandır
Neylersin...
Beni
bu alemde divane gibi gezdiren
Sen
değil misin?
Geriye
kalan yanlızca tanımadığım
Bu
tendir...
Özgür Şarkı
Canto
Libre /VICTOR
JARA
Bir
güvercindir dizeler
yuva
kuracak yer arayan;
çırpıp
ve kapayan kanatlarını
uçan,
uçan, uçan,
Şarkım
özgür bir şarkıdır,
armağanlar
vermek isteyen
kim
ellerine sarılırsa,
kim
istiyorsa ateş etmek.
Bir
zincirdir şarkım
ne
başı ne sonu olan
ve
buluşur her baklasında
dostlarımın
şarkılarıyla.
Söyleyelim
durmaksızın hep birlikte
bütün
insanlık için,
madem
bir güvercindir şarkı
hedefe
doğru uçan,
çırpıp
kapayan kanatlarını,
uçan,
uçan, uçan.
Şarkım
özgür bir şarkıdır...
1970
Sizin
De Bir Şarkınız Var Mı?
İnancın
toprağa ekilen bir tohuma benzediğini, ancak bakılırsa büyüyeceğini bilin.
Fikri (tohumu) zihninize ekin, onu umutla
sulayın ve gübreleyin.
Böylece
kendini gösterecektir. Bütün hastalıklar zihinde başlar.
Bununla
bağlantılı zihinsel bir kalıp olmadığı sürece, vücutta hiçbir şey görülmez.
Bir
başkası için iyi dileklerde bulunurken, sizin iyilik, güzellik ve kusursuzluk
konusunda sessiz içsel farkındalığınızın diğer kişinin bilinçaltının olumsuz
kalıplarını değiştireceğini ve harika sonuçlar yaratacağını bilin.
“Sizin
de içinizi huzura koyacak bir şarkınız var mı?”
Benim
var...
Sevdin mi
Tutkuyla, derinden ve tüm
kalbinle sev,
İlk bakışta aşka inan,
Aşkın tatlı bir kokusu ve hüzünlü bir tadı
olduğunu unutma,
Seni seviyorum, dediğinde, bunu gerçekten
söyle,
Mutlaka bir şiir ezberle,
insanlara senden istediklerini ver ve bunu
zevk alarak yap,
Üzgünüm, dediğin kişinin gözlerinin içine bak,
Hata yapmaktan ve onu telafi etmekten korkma,
Bütün kuralları öğren ama hepsine uyma,
Gitmediğin bir yere git,
Dua et; Allah’a güven ama kapını kilitli tut,
Satır aralarını oku,
Geçmişi unutma ama orada da yaşama,
Susmanın çoğu zaman en iyi cevap olduğunu bil,
Daha çok kitap oku, daha sık hayal kur,
Değiş ama değerini kaybetme,
İnsanları akrabalarına göre yargılama,
Yavaş konuş, hızlı düşün ama her şeyi söyleme,
Sık sık anneni ara,
Kaybettiğinde pes etme, ders al,
Telefonda konuşurken gülümse,
Konuşmayı seven biriyle evlen ve seni öperken
gözlerini kapatmayan birine güvenme,
Bazen yalnız kal
Tadı Bitmeyen Bir Şeker
“Aşk,
iççekişlerin nefesiyle yükselen bir dumandır, Aşıkların gözlerinde parıldayan
bir ateşin arınmasıdır, Aşkların gözyaşlarını besleyen bir denizin hırsıdır,
Başka nedir ki ?
Dikkatli
bir çığlık, Doğal bir kin, Tadı bitmeyen bir şekerdir”
W. Shakespeare
En Küçük Şarkı İçin
Yaşamayı
öğrenmenin vakti geçti artık
Birleşen
yüreklerimiz ağlasın gecede
En
küçük şarkı için nice mutluluklar gerek
Nice
pişmanlık bir titreyiş ödemeye
Bir
gitar ezgisine nice hıçkırık
Mutlu
aşk yoktur...”
Aragon
---
“Birde
gerçeğini bulmak içinse”
…
…
Gala İçin Şarkı /
Sevgilim, sevgilim, güzel bir şarkı olacak
Sevmiyorum, artık kadınlardan
hoşlanmıyorum.
Onlardan nefret ediyorum
Böyleyken...Gala'yı hiç sevmedim olur
Diğer kadınları inkâr edersem, bunu
onaylarım
Gala dışında başka bir kadın bulamadım
Bana yaşama arzusu vermek için
beni öldürmek istiyor
Bana veren mutluluğun küçük, çok küçük
kısmı
Ve çok saf
Asla bir şeyin olmadığı büyük bir siyah
madenden çıkarılması gerektiğine göre
başka bir şey bul
Büyük bir tehdit yumruk olarak büyük bir
yokluk madeninden
Her şeyden çok küçük bir elmas üzerinde
kapalı ama bu kör
o korkunç sırrı açmaya cesaret sahibi olan
Bütün kadınlardan nefret ediyorum
panzehirlerden nefret ediyorum
en güzel bulutlar
uçar kuşlar, tüm tavanlar, tüm
hapishaneler
Aşktan nefret ediyorum,
Gala'yı seviyorum
Paul Éluard
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar