Sen Öyle Biri Ol ki
Ay
Bile Ağlar
Muhammed Ma’sum
Hazretleri vefât edecekleri senenin Şa’bân ayının onbeşincl gecesi [ki bu gece
Berât gecesidir, duâların kabûl olunduğu, ecellerin taksîm edildiği gecedir]
buyurdular ki, “Dolunayın ışığına bakın! Her zamanki gibi aydınlık mıdır, yoksa
ayın ışık vermesinde bir za’îflik var mıdır? Dışarı çıkıp baktılar. Mehtâb
yokdu. Hâlbuki onbeşinci gece idi ve hava da açık idi. Ya’nî ayın en parlak
görünme zamanı idi. Dikkatle baktılar ve buluta mı girdi diye düşündüler.
Gökyüzünde bulut göremediler. Bu hâl gece yarısına kadar devam etdi. Nihâyet
içeri girip, yüksek huzûrlarına geldiler ve “Ay, siyâh bir tencere gibi
gökyüzünde duruyor. Onda ışık göremiyoruz. Ne parlıyor, ne de ışık veriyor”
diye arz etdiler. Buyurdu ki: "Kutbun ismini varlık [yaşayanlar]
defterinden sildiler. Bunun için ay karardı ve ışık vermiyor. Ay bunun
üzüntüsünden ışık vermez oldu. Bu hâdise göklerdekileri de üzüntüye boğdu.”
Kaynak:Mektubat-ı
Masumiyye, trc: Süleyman Kuku, 2017, İstanbul, cilt 1, sh:51
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar