Print Friendly and PDF

Şeytan Yahudi



Hitler hiçbir şeyi icat etmedi. Yahudiler iki bin yıldan beri İsa’nın affedilmez katilleri ve bütün suçların mümessilleridir. Bu nasıl oluyor? İsa Yahudi değil miydi? On iki havari ve dört İncil yazarı da Yahudi değil miydiler? Ne dersiniz? Bu olamaz. Ortaya serilen gerçeklerin şüphe götürür tarafı yok: Şeytan sinagoglarda ders verir ve Yahudiler daha en başından beri kendilerini mayasız ekmeği lekelemeye, kutsal suları zehirlemeye, iflasları tetiklemeye ve veba mikrobunu yaymaya adamışlardır.
1290 yılında İngiltere geride bir tane bile kalmayacak şekilde onları ülkeden kovdu. Ancak bu durum, hayatlarında belki de bir tek Yahudi bile görmemiş olan Marlowe ya da Shakespeare’in kan emici asalak ya da tefeci cimri karikatürüne uyan tiplemeler yaratmalarına engel teşkil etmedi. Şeytan’ın hizmetinde olmakla itham edilen bu lanetliler asırlar boyunca kovulma üzerine kovulma, katliam üzerine katliam yaşadılar.
İngiltere’nin ardından sırasıyla Fransa’dan, Avusturya’dan, İspanya’dan, Portekiz’den ve sayısız İsviçre, Almanya ve İtalya şehrinden de atıldılar. İspanya’da tam on üç asır boyunca yaşamışlardı. Giderken yanlarında evlerinin anahtarlarını da götürmüşlerdi. O anahtarları bugün hâlâ saklayanlar var. Hitler tarafından organize edilen korkunç boyuttaki can pazarı uzun bir tarihin zirve noktasıydı.
Yahudi avı her zaman için bir Avrupalı sporu olmuştur. Şimdiyse, bu sporu hiçbir zaman yapmamış olan Filistinliler diğerlerinin hesabını ödüyorlar. 
[Eduardo Galeano Özgün Adı:Espejos-Una Historia Casi Universal,AYNALAR-Neredeyse Evrensel Bir Tarih,Türkçesi: Süleyman Doğru, 2008, Sh 130]

İzabel

Ey Yahudi Düşmanın Hristiyanlar, Müslümanlardan elini çek.
Kolomb, kararlaştırıldığı gibi Cadiz limanından değil ondan daha küçük olan Palos limanından yola çıktı, zira diğeri iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalıktı. Binlerce, on binlerce Yahudi Cadiz limanı kullanılarak atalarının topraklarından atılıyorlardı. Kolomb, Kraliçe İzabel sayesinde yolculuğunu gerçekleştirdi. Aynen Yahudiler gibi, zira onları ülkeden kovan da İzabel’di. Katolik Krallar iki taneydi: İzabel ve Ferdinand; ancak Ferdinand iktidar işlerinden ziyade kadınlarla ve yataklarla meşguldü. Yahudilerden sonra sıra Müslümanlara geldi. İzabel, Müslümanların Ispanya’daki son kalesini ele geçirmek için on yıl savaşmıştı. Haçlı seferi zafere ulaşıp Granada düşünce, orada yaşayan sonsuza dek cehennemde yanmaya mahkûm ruhları kurtarmak için mümkün olan her şeyi yaptı. Sonsuz merhametiyle onlara affı ve din değiştirmeyi teklif etti. Şehir halkı bu teklife sopalar ve taşlarla yanıt verdi. Bu durumda İzabel’in başka seçeneği kalmıyordu: Muhammed [salla’llâhü aleyhi ve sellem] dininin kitaplarının yeni fethedilen şehrin büyük meydanında yakılmasını emrettikten sonra kendi yanlış dininde ve Arapça konuşmakta ısrar eden dinsizleri oradan kovdu. Daha sonraki krallar tarafından imzalanan başka kovma kararnameleri bu temizlik operasyonunu pekiştirdi. İspanya, kanı bozuk evlatları olan Yahudileri ve Müslümanları bir daha geri dönmemek üzere sürgüne yolladı ve bunun neticesinde en iyi zanaatkârlarını, sanatçılarını, bilim adamlarını, en bilgili çiftçilerini ve en deneyimli bankacılarını ve tüccarlarını kaybetti. Buna karşılık olarak ülkedeki, hepsi de tertemiz Hıristiyan kanından, dilencilerin, savaşçıların, soylu asalakların ve fanatik papazların sayısı arttı. Kutsal Perşembe günü doğmuş olan, Kederler Bakiresi’nin sofuca müridi İzabel, İspanyol Engizisyonunu kurmuş ve kendi günah çıkarıcı papazı meşhur Torquemada’yı Baş engizisyoncu olarak atamıştı. Mistik bir şiddet içeren vasiyeti inancın ve ırkın saflığının korunmasında ısrarcı oldu. Dinsizlere karşı inancı korumak için savaşmaktan asla vazgeçmemelerini ve Kutsal Engizisyonun yaptıklarını desteklemelerini kendisinden sonra gelecek hükümdarlardan hem rica etti, hem de bunu onlara emretti.
[Eduardo Galeano Özgün Adı:Espejos-Una Historia Casi Universal,AYNALAR-Neredeyse Evrensel Bir Tarih,Türkçesi: Süleyman Doğru, 2008]

Musa İbn Meymun ve İbn Rüşd

Yahudi kültürü ve Müslüman kültürü Halifeler İspanya’smda bir arada yeşerdi. iki bilge, Yahudi Musa İbn Meymun ve Müslüman İbn Rüşd, on ikinci yüzyılda neredeyse aynı zamanda Cordoba şehrinde doğdular ve aynı sokakları arşınladılar. Her ikisi de hekim oldular.
Mısır Sultanı Musa İbn Meymun’un hastasıydı, İbn Rüşd ise Cordoba Halifesi’nin sıhhatinden sorumluydu, ama ölümlerin birçoğu Tıp yüzünden yaşanıyor, diye yazdığını da asla unutmamak gerekiyor. Her ikisi de hukukçu oldular.
Musa İbn Meymun, o güne dek dağınık bir halde bulunan İbrani Yasası’nı belli bir düzene soktu ve konuyla ilgilenmiş olan hahamların kağıda döktüklerine tutarlılık ve bütünlük kazandırdı. İbn Rüşd, bütün Müslüman Endülüs’ün en üst konumdaki hukuk adamı oldu ve verdiği kararlar asıriar boyunca İslam Hukuku’nda emsal teşkil etti. Her ikisi de filozof oldular.
Musa İbn Meymun akılla inanç arasındaki çelişkiyi aşma konusunda, Yunan felsefesini Arapça tercümeleri sayesinde keşfetmiş olan Yahudilere yardımcı olmak için “Zihni karışıklara rehber” adlı eseri kaleme aldı.
Bu çelişki İbn Rüşd’ü mahkûm ettirdi. Kökten dinciler onu, insan aklını takdiri ilahinin yerine koymakla suçladılar. Bardağı taşıran damlaysa, aklın kullanımını sadece insanlığın yarısını oluşturan erkeklerle sınırlandırmaması ve bazı İslami toplumlarda kadınların bitkilere benzediğini söylemesi oldu. Sürgün cezasına çarptırıldı. Her ikisi de doğmuş oldukları şehirde ölmediler.
Musa İbn Meymun Kahire’de, İbn Rüşd ise Marakeş’te öldü. Bir katır İbn Rüşd’ü Cordoba’ya geri getirdi. Katırın üzerinde onun bedeni ve yasaklanmış kitapları vardı.
[Eduardo Galeano Özgün Adı:Espejos-Una Historia Casi Universal,AYNALAR-Neredeyse Evrensel Bir Tarih,Türkçesi: Süleyman Doğru, 2008]

Yahudilerle  Cinsel İlişkiye Girenler

Rönesans Avrupa’sında ateşten gelen cehennemin çocuklarının hak ettikleri kader odun ateşiydi. İngiltere hayvanlarla, Yahudilerle ve kendi hemcinsleriyle cinsel ilişkiye girenleri bu korkunç ölümle cezalandırıyordu.
[Eduardo Galeano Özgün Adı:Espejos-Una Historia Casi Universal,AYNALAR-Neredeyse Evrensel Bir Tarih,Türkçesi: Süleyman Doğru, 2008]

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar