Print Friendly and PDF

Töz



Varlık problemi alanında tartışılan en önemli konular Töz (cevher)- İlinek (araz), varlık-mahiyet, varlık ve mahiyetin önceliği, varlığın ezeli oluşu veya ebedi oluşu, varlığın zorunluluğu veya zorunsuzluğu vb. olup bütün filozoflarının en çok meşgul oldukları konulardır.

Mektup Sırrı

Birçok yazarın gerçek dünyası mektuplarından öğreniliyor. Burada mektup bir bildirişim aracı olmanın yanı sıra bir belge olarak çıkar karşımıza. Yazarla ilgili pek çok özelliği ortaya koyuyor. Kısacası onu ele verir, Franz Kafka’nın Milena’ya Mektuplar’da “mektuplar hep ele verdi beni” dediği gibi.
Mektuplar, bir yandan sevgisine tanıklık ederken öte yandan da kâh sevgi dolu, kâh kırgın, kimi kez sevecen, kimi kez soğuk, bazen çocukça, bazen coşkulu bir havada yazılmış olan bu mektuplar yazarın yaşadığı ruhsal iniş çıkışları, özellikle de yalnızlığını, karamsarlığını, kaygılarını, iç sıkıntılarını, hatta kıskançlıklarını, öfkelerini sergiliyor, onun toplumsal benliğinin gizli kalmış yanlarını, özelini gösteriyor. Öte yandan, mektuplar yazanın deyiş özelliklerini, dille oynaşını, sözcük düzeyinde, söyleyiş biçiminde bilinçli sapmalara yönelişini, yeni sözcükler üretişini, farklı dil düzeylerinden yararlandığını, gerektiğinde sevgilisine seslenirken çocuk diline başvurduğunu görmek açısından ilgi çekici olmaktadır.
Gerçekten sevgiliye yazı yazmak bir başkadır. Seven kişi adlî dilekçelere benzer mektuplar yazmaz. Aşk, nedenleri bu kadar incelemez, insanlara da “yakalanması” gereken sanıklar muamelesi yapmaz.

Sana yazma fikrini kabul etmiyorum, seninle konuşmak, seni hep yanımda görmek istiyorum, sana mektup göndermek durumunda kalmamalıyım.
Mektuplar ayrılık işaretleridir —en azından, onları yazma gereği duyduğumuzdan dolayı, birbirimizden uzakta olduğumuzun işaretleridir.
Benim mektuplarımdaki belirli özsözlülük seni şaşırtmasın.
Mektuplar, artık içimizde kendileriyle konuşma isteği duymadığımız kişiler içindir; onlara seve seve yazarım.
Anneme sözgelimi, hiç seve seve yazmadım, gerçekten çünkü onu çok seviyorum.
Senin bunu anlamanı, beni duygusuz, soğuk, ilgisiz bulmaman için, bu konuda ne hissettiğimi ve ne düşündüğümü bilmeni istiyorum.
 Hoşça kal, yarın görüşürüz, meleğim. Evler dolusu öpücük, senin, her zaman senin .
Fernando’ndan
**
Yazdığının arkasında duracaksın.
Bu mektup, benim mektuplarımı senin herkese gösterme alışkanlığın göz önüne alınmadan yazılmıştır. Eğer aklıma gelseydi biraz yumuşatırdım inan bana. Ama artık çok geç: Önemi de yok. Hem zaten hiçbir şeyin önemi yok.
[Cartas de amor de, Fernando Pessoa - Fernando Pessoa’nın Aşk Mektupları]
**

Ya…

“ Ne kart, ne mektup, ne de hiçbir şey.”

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar