Dirilmeyi İstiyorsan Ismarla Vuslat Yeline Beni
A
yüce sevgili, a her işte eşsiz güzel, düzenbazsın; fakat seni seven de
düzenbaz.
Kıyamet
günüsün sen; şehir, pazar, senin yüzünden altüst olmuş,
A
sevgili, maşûklar bile aşkından feryat etmede; artık âşıkların feryatlarını ne
diye söyleyeyim ben?
Ecel
günü, ben öldüm mü, mezarda gözleme beni.
Dirilmeyi
istiyorsan ısmarla vuslat yeline beni.
Sensiz,
yaşayışın da bir değeri yok, neşenin de; sonucu, sen nerdesin, biz nerdeyiz?
Sensiz,
bir damarımın bile aklı başındaysa can damarım kopsun gitsin.
Yolunda
yüzlerce pusu vardı; fakat yol yakın göründü, dümdüz göründü bana.
Gül
bahçesine benzeyen yüzünden sarhoş oldum; elimi dikenlere attım, ayağımı
dikenlere bastım.
Kuş
gibi yemine koştum; bir de gördüm ki kanatlarım, gagam kanlar içinde.
Tuhafı
da şu ki: Açtığın yara, ambardaki her yem tane sinden daha hoş, daha tatlı.
A
güzelim, sensiz yaşayış haram; sensiz baht uy anmaz.
Zaten
baht da sensin, yaşayış da sen; bundan ötesi kuru addır, lâftan, incinmeden
ibarettir.
A
gönlünden beni çıkaran, a beni unutan; n’olur beni bir hatırlasan, ansan.
Deredeki
su bir kere akıp gitti mi, felek onu nerden bir daha getirecek?
Sus
ki o sırlar söyleyen aşk hocası, kavgayı, inadı arttırıp gidiyor.
Kaynak:
Cilt 5
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar