HADÎKA...Şiddetli Arzu
Sendeki
bu parlaklık [Allah Teâlâ'ya olan] şiddetli arzun, aşırı hevesindendir. Bu arzu
boynuna takılmış tasma gibidir.
Bizi
yaratan Hakk Subhânehu ve Teâlâyı överiz.
O'nun ruhuda bizden ihlas ve samimiyet
ister.
İçten
ateşe verip, aklınızı, canınızı ve bedeninizi yakarlar.
Kendine
âşık olduğun sürece sadece kendini görürsün, bunun için tövbe potasında olmalısın.
Bir
kimse ki aşk mahallesine yeni düştü, tevbesiyle/her şeyden vazgeçmesi kapısının anahtarıdır.
Sevgilisiz
arzu, başlı başına bir zevktir ama
nefsin sahibi Allah'tan uzak kalmıştır.
Bir
de tadı damağınızı cehenneme atan bir şevk vardır, bu ise insanı şaşkın gibi
gösterir.
Ruh
kapıdan ayrıldığında, eskimiş kalp ondan yenilenir.
İkinci
bir kere tabiatından/bedenin suretinden kurtulup hür olur. Kalbin bu uzaklığı
ruha bir hediyedir.
Ve
ruhun sonsuz seyrinden/koşuşturmasından, haykırışları yerden arşa kadar çıkar
Özlem
rüzgârından ve acısından yürürken, bir kadının yanından geçse onu erkek olarak
görür.
Ve
yoldaki fitne ateşini tutuşturan her şey ondan kalkar
Ayağına
takılacak bir bağ ve önüne çıkacak dağlar korkudan çorapları için renkli yün
olur;
Ve
onda (özlem/arzu) uyanıp, güneş ışıkları onun önüne düşer..
Ve
sezgisi yolun ışığını gördüğünde, güneş yanında karanlık görünür.
Bu
dünyada iyilik ve kötülük yoktur, toz, koku, yıldızlarda yoktur.
Bir
kimse için aşk yurdu mesken oldu, onun arayışı ve arayışı kalbinde olacaktır.
Gökyüzü
onun dışındakilerin yeryüzünde yaşayan herkes etrafında döner.
İnkarı/vesvesesi
her anında inanca, her nefeste yeryüzü semaya
cennete dönüşür.
Cebrail
mücadelesi ve arayışı uğruna her seferinde yüzünü ab-ı hayat ile yıkar.
Akıl,
ruhunun haykırışıyla şaşkına döner; şeytanlar, atının toynaklarının şimşekleri
için odun olur;
Yol
uğrunda saygın bir insan olur ve "Malik" insanlığı iç çekişlerin ateşiyle yakardı.
Sabırlı
biri hasta iniltilerinin sırrını asla anlamayacak ve gayretli olanda adımların sırrını
asla anlamayacak.
Atının
tırnağı tozu savurduğu zaman, Cebrail ondan hayat veren bir koku yapar;
Yokluk
dünyasına doğru giderken, rüzgar 'Bir dakika dur' diye haykırır;
Ve
Mustafa kapısında durur, nezaketin doruğundan "Ya Rabbi, selam " der.
Allah,
yüksek itibarından dolayı insaf/adalet terazisini kalbinden kaldırır.
Misafirperverliğiyle
İbrahim aleyhisselâmın evini süsler ve Onun asası da Cebrail'in ruhudur.
Ve
her insan hiç var olmamış gibi yine
kendi başına teslim eder
Bütün
var olanlar, istemeseler de hepsi onun
peşindedir ve kitapta okuduğun gibi" İşler Ona varır"
İyilik
ve kötülük, güç ve kudret onun emridir "Katındaki
söz değişmez "
Yani:
emri asla değişmeyecek ve yaratılışında hayretten başka bir şey olmayacaktır.
Sıfatları
kin ve nefret uzaktır ama kızacağı zaman olunca gazaplanır.
Dilediğini
yapmaya kadirdir ve her şey onun dilediği hükmün altındadır.
**
في الشوق
من كثرة
ما فى هذا البراق من شوق، يكون الشوق فى رقبته كأنه الطوق.
١٧١٠ -وما دام قد جعل الخليقة سبحنا له، فروحه
دائما تطلب الخلاص.
ويضرمون
النار فيه من الداخل، فيحرقون بها العقل والروح والجسد.
وما دمت
عاشقا لنفسك لا ترى إلا نفسك، وتكون بوتقة التوبة من أجل هذا.
وكل من
كانت له محلة العشق جديدة، يجد من توبته مفتاحا للبوابة.
والشوق
دون حبيب سرور فى حد ذاته، وصاحب نفسه يكون بعيداعن الله.
١٧١٥ -وهناك شوق
يلقى بذوقك إلى الجحيم، وهناك شوق يدل لك وكأنه الحور.
وحينما
تخرج الروح من البوابة، يصير القلب القديم جديدا منها.
فيحرر
الصورة ثانية من قيد الطبع، وبعيد القلب وديعة للروح.
-ومن سير الروح الذى لانهاية له، تحدث الجلبة
من الأرض حتى العرش.
ويسير من
ريح الشوق ومن ألمه، وإذا مر على امرأة يراها كالرجل.
١٧٢٠ -وكل ما يشعل نار الفتنة فى الطريق، ينهض
جميعه من أمام الطريق.
فيشكو من
أجل رباط ساق، ويصير العهن الملون أمامه كالجبل.
ومن أجل
أن تصعد ناره إلى الملأ، تزرى بالبحر.
وحينما
يثيرون ( الشوق ) منه، تتساقط الشموس أمامه.
وحينما
ترى بصيرته نور الطريق، فإنه يرى الشمس مظلمة إلى جانبه.
١٧٢٥ - وليس هناك فى تلك الدنيا خير أو شر،
وليس هناك تراب أو شم أو نجوم.
وكل من
كان له العشق سكنا، يكون بحثه وسعيه داخل قلبه.
وتدور
السماء حول من عداه، وعلى الأرض يسكن كل من سواه.
-
وفى كل من
لحظاته ينقلب الكفر دينا، وفى كل نفس تنقلب الأرض إلى سماء.
ومن أجل
جهاده وسعيه يغسل جبريل وجهه بماء الحيوان كل زمن.
١٧٣٠- ويكون العقل مندهشا من صياح قلبه، ويكون
هزيم البرق شررا لسنابك جواده.
ويصيرإنسانا
محترما من أجل الطريق، و=مالك= أمه متأوه من النار.
فلا يدرك صبور سر آهاته قط، ولا يفهم غيور
خطواته قط -
وحينما تنثر
سنابك جواد ه التراب، يصنع جبريل حنوط روحه.
ويكون
مسرعا نحو عالم العدم، تصرخ فيه الريح قائلة : أن قف لحظة.
١٧٣٥- ويكون المصطفى واقفا ببابه، قائلا من قمة
اللطف =يا رب سلم= .
ويعلق من
أجل الإشراف، من باطنه ميزان الانصاف.
ويزين
الخليل منزله فى ضيافته، وتقرع عصاه روح جبريل.
ويوصل
الجميع ثانية بنفسه،فلا يكون لشخض قط وجود منه.
كلهم
موجودون وكلهم عنه بعداء، ومقروءفى الكتاب=تصيرالأمور=.
١٧٤٠-ومنه الخير والشر قوة وحول، وأمره يكون =
ما يبدل القول= .
ولا يكون
لأمره تغير أبدا، ولايكون للخلق منه إلا الحيرة.
ويكون
الحقد والبغض عن صفاته بعيدين، وإنما يكون له الغضب حين يكون مقدورا.
ويكون
قادرا على كل ما يرغبه، وكا ما يريد ه يكون فحكمه.
**
On
The Desire For God.
Thereafter
the desire for God, existing
in his heart and soul and reason and
discernment, becomes his
horse ; when this creation
has become a prison to him, his soul seeks freedom ; a fire is kindled within
him, which burns up soul and reason and religion.
So
long as he seeks for love with self in view, there waits for him the crucible
of renunciation ; whoso has newly undertaken the way of love, his renunciation
is the key of the gate. Desire, when it is joined to its mistress, is gladness,
but he who seeks mistress is far from God. The legion of thy pleasures will
cast thee into the fire; the following out of thy desire for God will keep thee
safe as a virgin of Paradise.
Then
when the soul sets forth from the gate, the old heart becomes new thereat; his
form escapes from the bonds of nature, the heart - gives back its charge to the
spirit? From earth to God’s throne comes forth a mighty shout by reason of his
soul’s progress ; the dust raised by the wind of his desire and pain turns
woman into man if it but pass by her. All that would cause him trouble in his way
quits the path before him; before him
the mountains in fear become coloured wool for his socks; the fire in him
destroys the glory of the sea for the sake of his upward ascent. When he is
roused to leave himself they
throw down the stars before him; when his eye sees
the brightness of the Path,
the
sun seems dark to him by its side. There is no evil or good in that world, no
earth or sun or stars; but whoso walks not in love’s street, nor in his heart seeks love, for him is made
a different heaven, him they seat upon a different earth.
Because
of the labour of his search Gabriel unceasingly bathes his face in the water of
life. Understanding is bewildered by his soul’s shout; devils become firewood
for the lightning of his horse’s hoofs ; to pursue the path his pained heart1
would burn mankind with fire of sighs. None of the contented can
know the secret of his sigh, none pious
with earthly piety can ever find his footprints. When his horse’s
hoof scatters the dust, Gabriel makes of it a life-giving fragrance; as he makes towards the world of annihilation the wind cries ‘ Halt a moment ’
; Mustafa standing by his path in benevolence calls out
‘ Lord, keep him safe ! ’ Because of his
high dignity God suspends the scales of justice from his heart; the
friend of God sprinkles water in his path ; Gabriel’s self cracks the whip?
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar