Print Friendly and PDF

HADÎKA...Onun Cömertliği Ve Lütfuyla

 


Kendisiyle kâim ve kuddüs Allah'ım, mülkün ne elle tutulur ne de algılanabilir.

Seninle galip geldik, sensiz yenildik.  Ve seninle memnunum ve sensiz memnun değiliz.

Hiçbirimiz sana fayda sağlamadığı halde, Senin lütfun yeterli bir vaad elçisi değil mi?

Ve sen bize "yakin iman" verdin ve eğer bu inancımız varsa, o zaman bize ondan daha fazlasını ver.

Ve bencillikten ölmüş olsak bile, göklerin vadisine susadık.

Hangi insan iyiyi kötüden ayırabilir ki, bize iyi olduğunu düşündüğün şeyi ver.

Ey arzuluların arzusu, ey ümit edenlerin ümidi, ey zahiri gören,

Ey gizli bilen, sebebe bakarak ümidimizi kesinliğe ulaştırır.

Bütün ümidimiz senin rahmetine, ruhumuz ve rızkımız da senin lütfundandır.

Hakiki dinin ırmağından susamış kalbime Hakikat nuruyla dolu bir yudum ver.

Ne hikmetle, ne hünerle Senden başka bana bir vekil yoktur.

Temiz olan her şey iyidir ve ebedi çirkin olmaz, hükmünü yazan senin kaza ve takdirindir..

Her şeyden vazgeçebilirim, ama sen beni kabul et çünkü sen benim için vazgeçilmezimsin;

Arayışın gül ağacında aşk bülbülü “Sen her şeysin!” şarkısını terennüm ediyor.

Sidre-i Müntehadan daha yükseklerde uçan şahin, ihtiyacım olan şeyi  aldı.

Sana doğru yürüyen herkese melekler önderlik edecek; ama kim bu kapıya gitmezse, o zavallıdır.

Bana Senden başka kim söz söyleyecek?

Beni senden başka kim kurtarabilir?

Ey her şey olan Sen, koku, renk ve bolluk ile mükâfatlandırılmazsın; beni de bütün bunlardan kurtar.

Bilakis acizlik, miskinliği, uyuşukluğu ve halsizliği satın alırsın, ama tembelliği, aptallığı ve pisliği satın almazsın

Senin sarayında acı hafifler, suskunluk mükemmel/fasih bir konuşmadır.

Bu yüzden herkesin iyiliği için herkesi öldürür, sonra kan paralarını birlikte kabul edersin.

Umudun dizginlerini Senden çevirmek, bir zilletin işaretinden başka nedir ki?

Aksine, sevginizden başka bir şey arayan herkesin kalbinde kahrının sureti/ yeşerir/ büyür.

Ey muheymin/ her şeyi görüp gözeten, her mahlûkun yaptığından ve durumundan haberdar olan, siret/iç dünyamızı kötülerin suretinden özgürleştir/kurtar.

**

فى كرمه وفضله

أيها الإله القائم والقدوس، ملكك لا هو مماس ولا هو محسوس.

فنحن منك منتصرون ولسنا عليك بمنتصرين، ومنك مكتفون ولسنا عنك بمكتفين.

فإذا لم يكن كل شخص شيئا فى نظرنا، فإن كرمك ليبشرنا حتى وإن لم يكن كثيرا.

 ١٦٠٥- وقد أعطيتنا الدين فاعطنا اليقين، ولو كان هذا موجودا فاعطنا ما هو أكثر منه.

وأننا ظمآنون إلى وادى السموات، حتى لو كنا أمواتا على نطع النفس.

ولا يعرف الإنسان الخير من الشر، فاعطه ما ترى إنه خير.

- ويامن أنت مراد الذين يصورون الأمل، ويا من أنت أمل الآملين.

- وياأيها العالم بالخفى الناظرإلى العلة، إنك تبلغأملنا إلى اليقين.

١٦١٠- وكل آمالنا برحمتك، وروحنا ورزقنا كلها من نعمتك.

فهب أكباد نا الظمانة إلى كوثر الدين شربة مليئة بنور اليقين.

-و ليىس سواك إلي  من وكيل ،ليس (هذا وكيل) من المعرفة أومن الفضل.

وكل ما جاز على طيب ولا يكون أبدا قبيحا ذلك أن قضاء ك هو الذى كتبه.

وأنا وإن كنت مستغنيا عن كل الوجود، إلا أنى لست بمستغن عنك فاقبلنى.

١٦١٥- ولبلبل العشق مراح من البستان، وهو دائم الترنم يامن أنت كل شىء .

وقد أخذ بازى احتياجى يطير على رأس الدرة وهذا من حاجته.

وكل من يسير نحوك تسيره الملائكة، ويعجز ثانية كل من يبقى على هذا الباب.

ومن الذى يبلغنى الكلام إلا أنت، ومن الذى ينجينى من نفسى إلا أنت.

وأنت لا تجازى بالرائحة أو باللون والفيهقة، فخلصنى من كل هذا يا من أنت كل شىء .

 ١٦٢٠- بل تجازى بالعجز والمسكنة والضعف، ولا تشترى الحمارية والتردد والطراوة.

والتعب على أعقابك راحة، والصمت كله فصاحة.

فاقتل الجميع مع أجل الجميع، ثم اقبل دياتهم جميعا.

وأى شىء تحويل عنان الأمل عنك إلاآية الزلل وعلامته.

وإنما تنبت صورة القهر فى قلب كل من يبحث عما سوى حب حضرتك.

١٦٢٥- وسيرتنا من صورة الأشرار، فحررنا منها يا ايها المهيمن على الأسرار.

**

On His Kindness And Bounty

Lord, the Enduring, the Holy, whose kingdom is not of touch or sense ; by Thee we conquer, without Thee we fail; in Thee we are  content, apart from Thee unsatisfied. Though none amongst us is of any avail, is not Thy kindness a sufficient messenger of promise ? Thou hast given us our religion, give us a sure belief in it; though we have the faith, give us yet more. Checkmated on the chessboard of our passions as we are,  we thirst for the heavenly valley; none of us can tell the good from ill,—give us what Thou knowest to be good.

 Thou, desire of the desirous,   Thou, the hope of those who hope,  Thou who seest what is manifest, who knowest what is hidden, Thou surely accomplishest my hope ; all my hope is in Thy mercy,— life and daily bread, all is of Thy bounty. From the river  of the true   religion give to my thirsty heart a draught full of the light of the Truth.

’ Not by wisdom and not by skill can I obtain other intercessor with Thee than Thyself. All that Thy decree has written for me is well; it is not ill. I can dispense with everything,—all that is ; but Thou art indispensable to me ; receive me Thou ! In the rose-tree of the search the nightingale of love trills its song of “ Thou art all!” The falcon of my glory     flies up from the path of lowliness higher than  the sidra-tree. He rules empires who presses on towards Thee ; but whoso makes not for this door, wretched is he.

Who shall give me speech   but Thou ? Who shall save me from myself but Thou ? Thou buyest not  perfume and paint and deceit ; save me from all this,  Thou who art all ! Thou buyest weakness and helplessness and feebleness, but not indolence and stupidity and uncleanness. Pain becomes ease at Thy court, silence   is perfect eloquence. Kill everything   and, for it all, to be received by Thee will be sufficient blood-money. To turn the reins of hope away from Thee,—what is that but the sign and mark of a fall ?  Thy vengeance takes shape in the soul of whoso seeks aught but to be beloved of Thy presence ;  Guardian of the mysteries, save our inward nature from the impress which marks the wicked !

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar