Print Friendly and PDF

İran Tarihi ve Edebiyatı

Bunlarada Bakarsınız



FARS DİLİ:

            Fars: Bu kelime aslında “Pars” olup arapçada p harfi olmadığı için “Fars” şeklini almıştır.

            Pers, iranın yüksek bölgelerinde yaşayan bir kavim idi.

            Medler zagroslarda kalırken Persler, ovalara indiler.

            İlk imparatorlukları olan Ahamenit (Hehamenişiler) imparatorluğunu m.ö 550 yılında kurdular.

            Ahamenitler, iran bölgesine Pars demekteydiler.

Ahamenitler döneminde konuşulan farsça Hint Avrupa dil ailesinin bir koludur

m.ö. 1500 yıllarında Hintçe ile tek dil olduğu söylenir, milletlerin ayrılmasıyla müstakil olarak gelişti

 

Üç Döneme Ayrılır:

 

1-ESKİ FARSÇA: Medlerin kruluşundan(758) Ahameni İmparatorluğunun yıkılışına (m.ö.330)kadar geçen sürede konuşulan, yazılı belgeleri bulunan Med dili, saka dili, Eski Farsça ve Avesta dillerini kapsar.

               Med dili:

               -Eski Farsçanın medlerden alındığını söyleyenler de vardır.

               -med saraylarında iran efsanelerinin konularını  işleyen şairler vardı

               -Med dönemine ait bir çok hikaye yunan kaynaklarında aktarılır

               -fakat med diliyle yazılı hiçbir belge günümüze ulaşmamıştır

               -Asur krallarının kitabelerinde (m.ö 835), medlerden bahsedilir

               -yunanca ve Latince eserlerde de birkaç medce kelime vardır.

               -Medlerin yerine geçen Ahamenit krallarının kitabelerinde med dilinden kelimeler çoktur.

              

               Eski Farsça

               -Eski Farsça, Ahamenitler döneminde (m.ö. 559-330) İranın resmi dili oldu

               -sanskrit ve Avesta dilleriyle yakın akrabalığı vardır

               -en önemli belgeleri, Ahamenit krallarına ait kitabelerdir

               - kelimelerin son harfleri, değişebilir

- Bisutun, Nakş-ı Rüstem, Şuş, ve Taht-ı Cemşid gibi kitabeler kalmıştır

 

 

Avesta ve Dili

               -Avesta kutsal kitabının dilidir

               -İranın Kuzey bölgelerinde kullanılmaktaydı

               -Kitap beş bölümden oluşur(Yansa, Yaştlar, Vispered, Vendidad, Hurda)

               -sasanilere kadar (m.s. 226-651) sözlü olarak aktarıldı

               -Sasanilerde giderek bozulmasını engellemek için yeni bir yazı icat ederek Avesta yazıldı

               -Sasani hükümdarı Erdeşir-i Babekan ve oğlu zamanında yazıya geçirildi

               -Avestanın 12.000 öküz derisi üzerine yazıldığı fakat iskenderin saldırı sırasında kaybolduğu belirtilir

               -bu yazı, arami alfabesinden olup, sağdan sola doğru idi

              

               Sanskritçe:

               -Eski Farsça ile aynı dönemde Hindistanın güney bölgelerinde konuşulmaktaydı

               -gramer olarak Eski Farsça ve Avesta diliyle benzerlik gösterir.

               -Dil benzerliğinden dolayı İran ve Hint medeniyetinin aynı kökten geldiği söylenir

              

 

2- ORTA FARSÇA,  PART DİLİ, EŞKANİ ve SASANİ PEHLEVİCESİ VE MANİ dilleridir.

               Part Dili:

               -eşkaniler (m.ö. 250-m.s224) devletini kuranlar, part kavmidir.

               -partça ve Orta Farsça dillerine sasani padişahlarıyla ilgili yazılarda rastlanır

               -part dili, sasanilerin baskılarıyla ortadan kalktı

               -Pehleviceye partçadan bazı kelimeler geçmiştir.

               -ortaasyadaki pek çok kazıda çıkan eserler, Süryani yazısıyla yazılan partça eserlerdir

              

               SASANİ PEHLEVİCESİ:

               -Sasani Pehlevicesi, Sasaniler döneminde İranın resmi diliydi

               -Pehlevi kitabeleri arami yazısıyla yazılmış olup bu dönemin temel eserleridir

 

3- YENİ FARSÇA, İSLAMDAN SONRAKİ DÖNEMDEN ŞİMDİYE KADAR

               -Derî, Farsi-yi derî gibi isimleri de vardır.

               -9. ve 10.yy dan itibaren İranın doğu bölgelerindeki devletlerin resmi dili oldu

               -saray ve yönetim dili olunca şairler edebi eserlerle güçlendirdiler

               -Rudeki, Dakiki, Firdevsi ve  Kisai-yi Mervezi gibi şairlerin eserleri edebiyatını geliştirdi

               -İslamiyet etkisiyle Arapçanın etkisi altına girdi

               - kelimelerin son harfleri, değişebilir

              

ESKİ FARSÇA

AHAMENİTLER

m.ö 550- 330

ORTA FARSÇA

EŞKANİLER (Partlar), SASANİLER

m.ö 256-. İslama kadar

YENİ FARSÇA

TAHİRİLER.....

M. 821.....islamdan sonra

 

 

İRAN ve İRAN EDEBİYATI

 

İRAN: Eski farsça olan avesta dilinde Airyana, Sanskritçede Ariya, pehlevi ve dersi Farsçasında ise İr olarak geçer. Kelime anlamları ise Asil ve Üstün, özgür demektir.

               İran ise İr kelimesinin çoğulu olarak Özgür kişiler demektir.

               İran kelimesi, Rıza Pehlevi döneminde ilk kez ülke adı olarak kullanılmış ve kabul edilmiştir.

               İran, sözlük anlamı olarak Aryailerin memleketi demektir.

 

iran edebiyatının özelliği destansı olmasıdır. Yani olan olayların destansı bir şekilde anlatılmasıdır.

İslamiyetten sonra mesnevi çok gelişmiştir

Genellikle mütekarib ve hezec bahirleri kullanılmış

              

                             

 

İSLAM ÖNCESİ

               -med döneminden günümüze bir belge ulaşmamıştır

               -Ahamenitler döneminden kaya yazıları vardır

               - avestadaki metinler, en eski edebiyat eseri örneği sayılır.

               -sasani söneminde  ortaya çıkan mani’nin yazdığı belgelerin de edebiyatta önemli yeri vardır

                              bu belgeleri eşkani pehlevicesiyle yazmış olup mani diniyle ilgilidir.

               -Orta Farsça döneminde iran edebiyatı Milli destan ve münazara alanında gelişmiştir.

              

 

MEDLER: (m.ö.728-MÖ.550)

-Medler, Aşur ve Babil kentlerini ele geçirip Aşurileri yendiler

-Aşurilerin yenilgisiyle Med padişahlığı büyük bir imparatorluğa dönüştü.

-Aşuriler, asurilerin dedeleridirler

-Medler, ilk ve en güçlü padişahı Hevexşetre döneminde geniş bir alana hükmetmiştir

-Yunanlılar Hevexşetre’ye Key Hüsrev demişlerdir

-bugünkü Hemedan bölgesinde kurulmuş olan Ekbatana, Medlerin başkentiydi.

-m.ö. 6.yy da Azerbaycanın kuzeyine, ortaasyaya ve afganistana kadar uzanan bir alanda imparatorluk kurmuştur

-batı asyanın en güçlü devletiydi

               -Med kavmiyle ilgili işaretler, kitabelerde Asur padişahının Kürdistan bölgesi olan Parsvaya saldırısıdır

               -Parsva, Kürdistan dağlarında 27 küçük yerleşim yerinin olduğu bölgeye verilen isimdir

               -Büyük bir medeniyet kurmuşlardı

               -Persler, Aryai dilini ve 36 harflik alfabelerini Medlerden almışlardır

               -yine Medler, perslerin toprak levhalar yerine deri kağıtlar ve kalem kullanmasına vesile olmuştur

               Heredot şöyle yazmıştır:

Aşuriler, asyada 500 yıl yaşadılar, onlara itaat etmekten çıkan ilk kimseler Medlerdir. Bunlar, özgürlük için savaştılar ve  kölelikten kurtuldular.

 

AHAMENİTLER: MÖ.559-MÖ.330

-Bu dönemde kendilerine pers denilmekteydi.

-Önceleri Medlere tabi idiler

-Medlerin bir eyaleti olan İlam’da

-dağlık bölgelerden ovalara indiler

-yerleşim yerleri Şiraza yakın olan Pasargad şehridir.

               -Adını, Pers imparatoru Ahamenit’ten alır.

-sonra II.Kruş (kyros) (Büyük Kruş) döneminde güçlenip Medlere karşı ayaklandılar

-II.kruş Medleri hakimiyeti altına aldı

-büyük Kruşun mezar anıtı hala Pasargad’tadır

               -Makedonya kralı Büyük İskender tarafından yıkıldılar

 

               Meşhur Padişahaları

               1.Kruş

2.Kruş (Büyük Kruş)

               1.Daryuş (Büyük Daryuş)

              

              

 

-Bu dönemden kalan en önemli belgeler, Kirmanşah’ın Bîsutun dağındaki yüksek kayalara kazınan yazılardır.

-Bisutun kelimesi, eski farsçada Bagastana şeklinde idi. Pehlecide Bahistan ve sonra Bahistun olmuş. İslami dönemde Behsutun ve günümüzde ise Bîsutun olmuş.

-Nakş-ı Rüstem, Şuş, ve Taht-ı Cemşid gibi kitabeler kalmıştır

-Ahamenit krallarının kitabeleri günümüze ulaşmıştır

 

PARTLAR (EŞKANİLER):MÖ.256-MÖ.226

-Part eyaletindeki kabileler birleşip Part imparatorluğunu kurdu

-partlar m.s 77 yılına kadar paralarında yunan harflerini kullandı

-daha sonra ortadoğudaki en güçlü imparatorluk oldu

-kendi kültürleri mezopotamyaya hakim oldu

-Romalılarla çokça yapılan sınır savaşları partları zayıflattı.

 

SASANİLER: M. 224-652

               Partların zayıfladığı dönemde Fars eyaleti hükümdarı ERDEŞİR-İ BABEKAN güçlenmişti.

Fars eyaletindeki yerel hükümdarlardan olan SASAN, kendi adıyla SASANİ İMPARATORLUĞUNU kurdu.

Erdeşirle birlikte geniş topraklara hakim oldu.

Başkenti Şimdiki ırakta olan Medain veya Farsça adıyla Tifus idi.

Kirmanşah, ikinci bir başkent gibi önemli bir şehirdi

Erdeşirin oğlu 1.ŞAPUR, Roma ordusunu yendi

Bu dönemde MANİ, peygamber olarak çıktı

               1.Behram döneminde MANİ, öldürüldü

               Sasanilerde ZERDÜŞTLÜK devlet dini oldu

               I. ve II.HÜSREV ile güçlendi

               Antakya ve Dimeşk’e (Şam) kadar ilerledi

               Hz.Peygamber II.Hüsrev’e İslam daveti elçisi yolladı,

Peygamberin mektubunu yırttı ve Peygamber ona bedduada bulundu

Hz.ÖMER, Sasani ordusunu 636 yılında KADİSİYE’de mağlup etti

Son sasani padişahı III.Yezdigerd de zayıfladı ve Merv şehri ele geçirilince öldürüldü

Sasani imparatorluğu yok oldu

              

               Aslı Hintçe olan Kelile ve Dinme, nasrullah  munşi tarafından bu dönemdeki orta Farsçaya çevrildi

               Pehlevi kitabeleri  bu dönemin telem eserleridir

 

               Erdeşir-i Babekan

               I.Şapur

               I.Hürmüz

               I.Behram

               I.Hüsrev (Enuşirevan)

               II.Hüsrev

               III.Yezdigerd

              

SASANİLERDEN SONRA TAHİRİLERE KADAR GEÇEN 200 YILLIK DÖNEMDE ARAP DİLİ VE KÜLTÜRÜ HAKİM OLDU. BAZI YAZARLAR BU DÖNEMİ FARSLAR AÇISINDAN KAYIP DÖNEM OLARAK ADLANDIRIRLAR.

 

 

TAHİRİLER: 821-873

               Abbasi devleti içinde kurulan ilk müstakil hanedan idi

İslam sonrası ilk dönem olduğu için daha çok Arapça rağbet gördü Farsça pek ilgi görmedi

Padişahlar pehlevi kitaplarının yayılmasına engel oluyordu

İran edebiyatı duraklama dönemine girdi

Kaynaklarda sadece aşağıdaki şairlerin isimleri ve birkaç beyitleri mevcuttur       

 

               Hanzala-i Bağdisi

               Mahmud-i Verrak-ı Herevi

 

SAFFARİLER: 867-903

               Hanedanın kurucusu olan Yakub b Leys Arapça bilmediği için şairleri Farsçaya teşvik etti ve onlara sahip çıktı

               Farsça gelişmeye başladı

               İslam sonrası ilk fars şiiri bu dönemde ortaya çıktı

               Eski deri Farsçası sarayın resmi dil idi     

 

               Bessam-ı kurdi harici

               Firuz-ı Maşriki

Ebu salik-i gurgani

               Muhammed b. Vasıf-ı sigezi

               Muhammed b. Muhalled-i sigezi

 

 

SAMANİLER:874-999

Fars edebiyatının çok geliştiği bir dönem oldu

Buhara ve Semerkant şair ve yazarların merkezi oldu

Padişahlar şairlere bir çok eseri yazdırmış ve nazmettirmişlerdir

Farsça Nazım ve Nesir’in temelleri bu dönemde atılmış

Arap edebiyatının etkisinden kaçılmıştır

Şiirde lafız gelişmiş fakat anlam zenginliği zayıftır

 

Tercume-i Tarih-i Taberi

Tercume-i Tefsir-i Taberi

Tarih-i Bel’ami                           (Ebu Ali Bel’ami)

Şahname (sadece mukaddimesi var) -(Ebu mansur)              

Dakiki-yi Belhi *

Ebu şekur-i Belhi

Ebu müeyyed-i Belhi

Ebu şuayb-ı Belhi

Ebu Ali Bel’ami            

Ebu mansuri                         

Kisai-yi Mervezi

Revnaki

Rudeki  *

                             

GAZNELİLER: 962-1186

               Afganistanda kurulmuştur

               Fars Edebiyatı büyük bir gelişme göstermiştir.

               Şiir hem lafız hem mana açısından güçlendi

               Felsefi düşünceler de şiire girmiştir

Gazneli padişahı Sultan Mahmud sarayında 400 kadar şaire destek olmuştur

Gaznelilerin Abbasi Halifelerine yakınlığı nedeniyle Arapça kelime ve terimler artmıştır

 

Şahname-----------------------------------------Firdevsi

Münşeat-----------------------------------------Ebu Nasr-ı Mişkan

Tarih-i Beyhaki --------------------------------Muhammed b. Huseyin el-Beyhaki

 

 

Firdevsi

Ebul Feth el-Busti

Ferruh-i Sistani

Esedi-yi Tusi

Escedi

Unsuri

Menuçihr-i Damğani

Ferruhi

              

 

SELÇUKLULAR: 1040-1300

Padişahlar, şair ve ediplere destek olmuşlardır

Nizamül-Mülk, Bağdat, İsfahan, Herat, Nişaburda Nizamiye medreseleri kurdurmuştur

Anadolu Selçuklularında resmi dil Farsça dır

Irak üslubu bu dönemde ortaya çıkar

Sınırları geniş olduğu için farklı edebi akımlar görülmüştür

Irak ve Azerbeycan şairlerinde süslü, sanatlı, zor Irak üslubu hakim idi

Horasanda yetişen şairlerde, klasik Horasan üslubu hakim idi

Moğol saldırılarıyla yok edildiler

 

 

Siyasetname------------------------Nizamul mulk

Qabusname-------------------------Keykavus

Tezkiretul-Evliya------------------Feriduddin-i Attar

Tarih-i Beyhaki--------------------Ebul fazl-ı Beyhaki

Kimya-yı Saadet-------------------Gazali

İhya-yı Ulumud-din---------------Gazali

Çahar Makale----------------------Nizami-yi Aruzi

Lugat-ı Furs------------------------Lugat-ı Furs

Lubabbu-l Elbab-------------------Muhammed Avfi

Enveri

Hakani-yi Şirvani

Nasır-ı Husrev

Nizami-yi Gencevi

Reşid-i vatvat

Mesud-ı Sad-ı Selman

Ömer hayam

Baba tahir-i uryan

Muizzi

Ebu said Ebul hayr

 

 

 

 

MOĞOLLAR VE TİMURLAR: 1220-1505

Moğol istilası cengiz hanın İrana saldırısıyla başlar

Selçukluları ve  harzemşahları yok ettiler

Harezm, horasan, ırak ve maveraunnehir Moğolların hakimiyetine girdi

Yağma, katliam ve saldırılarla tarihi ve kültürel pek çok şey yok edildi

Edebiyat, ilim ve medrese mekanları yok edildi

Bu saldırılardan dolayı pek çok alim, şair, edip ve tarihçi ya iranın uzak yerlerine veya Hindistan, Iraki ve Anadoluya kaçtılar

(Cengiz handan sonra oğlu Oktay kaan İranı yağmaladı

Cengizin torunu Hulagu Alamut kalesini alıp Bağdatı ele geçirdi ve Başkenti irandaki Merağe şehri olan İlhanlılar devletini kurdu)

               Timurların padişahı  Aksak Timur, alimlere ve ediplere biraz saygı göstermiş

               Huseyin baykara, Heratı ilim merkezi yapmış ve Mecalisul-Uşşak eserini yazmış

Hint Üslubunun ilk temelleri Timurlar döneminde atıldı

               Farsçaya pek çok Moğolca ve Türkçe kelime girdi

               Matematik, Tarih, Astronomi, Tasavvuf, Mantık,Coğrafya gibi farklı alanlarda pek çok kitap yazıldı.

 

Sa’di                      

Bostan, Gulistan

Mevalana                      

Mesnevi, fih-i ma fih, Divan-ı şems, Mecalis-i seb’a

Mahmud-i Şebusteri                 

Gülşen-i Raz                 

Nasıruddin-i Tusi          

Tezkiretuş-şuara

Abdurrahman Cami

Lubabul Elbab (En eski Farsça tezkire)

Devletşah          

Selman-i Saveci

Hafız

Evhadi-yi Merağei

Emir Husrev-i Dihlevi

Xacu-yi Kirmani

Ubeyd-i Zakani

 

              

SAFEVİLER:1502-1722

               Şah İsmail, 1500de tahta çıktı

               Osmanlılara karşı birlik oluşturmak için Şiiliği devletin resmi mezhebi yaptı

padişahlar şairleri kendilerini öven kasideler yerine Al-i Beyte ağıtlar yazmaya yönelttiler

şairler bu nedenle saraydan uzaklaşıp halk arasında yer edinmeye başladılar

şairler artık horasan üslubunu bırakıp hz.ali ve al-i beyt hakkında mersiyeler yazdılar

eserler Arapça yerine Farsça ile yazılmaya başlandı

Bazı şairler bu gidişata tepki olarak hindistana gitti ve orda Hint Üslubunu oluşturdular

ince duygular ve hayallerle süslü Hint Üslubu yaygınlaştı ve edebi sanatlar doruğa ulaştı

               gazel ve tasavvufi şiir terk edildi

               kafiye, teşbih, cinas, istiare gibi zor sanatlar kullanıldı

pek çok şair ve edip yetişmesine rağmen Fars edebiyatı için bir gerileme dönemidir

               Bu dönemde Osmanlı padişahı yavuz sultan selim Farsça Divan yazdı

 

Baba Figani-yi Şirazi (Hint üslubu banisi)

Hatıfi

Ehli-yi Şirazi

Vahşi-yi Bafki

Muteşem-i Kaşani

Kelim-i Kaşani

Saib-i Tebrizi

Tezkireler:

Tuhfe-i sami (şah ismailin oğlu sam mirza)

Mecalis-i Nefais –Ali şir nevai

Heft iklim

Hülasatul eş’ar

 

Sözlükler:

Ferheng-i Cihangiri

Ferheng-i sururi

Burhan-ı Qatı’

Ferheng-i Reşidi

 

 

KAÇARLAR: 1776-1925

               Moğol saldırılarından kaçıp İrana gelen Türkmen Kaçar boyudur

               Aka Muhammed han uzun savaşlar sonunda zendleri yok ederek Kaçar devletini kurdu

               Bu dönemde şairler sanatlı ve zor olan hint üslubunu bırakıp klasik şairlerin üslubuna yöneldiler

bu edebi geriye dönüşe Bazgeşt-i Edebi adı verildi (Hint üslubundan Horasan ve Irak üslubuna dönüş)

               Dönemin padişahları edebiyata ilgi duyuyor ve şairlere destek oluyorlardı

               Kaside ve mesnevi en çok ilgi gören türler oldu

               İngiliz, Fransız ve Rusların saldırıları oluyordu

               Güçlü bir yönetim olmadığı için halkta isyanlar oluyordu

               Muzafferuddin şah ve sonra Muhammed ali şah döneminde baskı yönetimine karşı olaylar oldu

               1906 yılında kanun-i esasi ile meşrutiyet ilan edildi

 Sosyal içerikli gazete ve dergiler çıkmaya başladı

               Meşrutiyetle birlikte şiire sosyal ve siyasal konular girdi

               Fakat eski kalıplar kullanılıyordu

 

Aka Muhammed han (ilk padişah)

               Fethali Şah

               Muhammed şah

               Nasıruddin şah

               Muzaferuddin şah

               Muhammed ali şah

               Ahmed şah (Son padişah)

 

 

 

ÇAĞDAŞ İRAN EDEBİYATI

KAÇARLAR

-Bu dönemde sonlarında siyasi ve ekonomik krizler yaşanıyordu

-Muzafferuddin şah, halkı dinlemiyor ve çok savurgan bir yönetim hakimdi.

-Din adamları herkesin işine karışıyordu

-İşsizlik, fakirlik ve hastalıklar artmıştı

-Pek çok kişi Rusya ve Osmanlıya kaçıyordu

-Abdulhamitin kanun-i esasiyi bozarak istibdada tekrar başlaması özgürlükçüleri umutsuzluğa sevketti

-Halkın durumundan korkan muzafferuddin şah mecburen 1906’ da Meşrutiyet fermanıyla oluşan meclisin kurulmasını kabul etti.

 

EDEBİ DURUM:

-Kaçar padişahları edebiyatla ilgileniyor ve şairleri himaye ediyorlardı

-Safeviler dönemindeki hint üslubuna tepki olarak bazgeşt üslubu esas alındı

-tamamiyle eski şairlerin üslubu esas alındı

-firdevsi, sadi, enveri, hakani gibi şairler örnek alındı

 

Fethalihan Saba

Micmer-İ İsfehani

Furuğ-I Bistami

Visal-İ Şirazi

Rızakulihan Hidayet

 

 

MEŞRUTİYET ÖNCESİ ŞAİR ve YAZARLAR:

               Fethali han saba

               Neşat-i İsfahani

               Micmer-i İsfahani

               Visal-i Şirazi

               Kaani-yi şirazi

               Furuğ-ı bistami

               Suruş-ı İsfahani

               Rızakuli han Hidayet

               Sipihr-i kaşani

               Mahmud han melikuş-şuara

              

 

MEŞRUTİYET

-meşrutiyetle beraber Osmanlıya giden bilim adamları dönmeye başladı

-1.Dünya savaşıyla İngliz ve Ruslar, İranda hakim olmak istedi

-Yabancı devletlerin baskısı arttı

-bir çok yerde isyanlar oldu

1925’te meclis hükümeti lağvetti

-1926’da pehlevi hanedanı Rıza han ile kuruldu

 

EDEBİ DURUM:

-Meşrutiyetle birlikte batı ile ilişkiler arttı

-şiire yeni konular girdi

- sosyal ve siyasi konular şiire hakim oldu

-kadın sorunları işlendi

-kasidede memduhun ve gazelde sevgilinin yerine vatan oturdu

-şiire emperyalizm karşıtlığı hakim oldu

-aruz vezni hakim oldu

-sanat toplum içindir  ilkesi hakim oldu

 

MEŞRUTİYET (1906) SONRASI ŞAİR ve YAZARLAR:

               Naim

               Edibul-Memalik

Edib-i nişaburi

               Işki

               İrec mirza

               Edib-i pişaveri

               Arif-i kazvini

               Vahid-i destgirdi

               Melikuş-şuera (Muhammed taki bahar)-vatan konusunu çok işlemiştir

               Lahuti -şiirde realizm öncülerinden

               Nizam-i vefa

 

 

ARAYIŞ DÖNEMİ: 1914-1925

               Bu dönemde şairler yenilenme çabası içindeydiler fakat tam bir yenilik gerçekleştiremediler

               Şairler eskileri taklit etmekten kaçındılar

               Yeni konular işlendi fakat eski kalıp ve şekillerde idi

               Işki ve lahuti yeni bir üslup oluşturdu

              

 

YENİ ŞİİR

-Meşrutiyetle beraber şiire giren yeni konular hala eski kalıplarda olduğundan bir arayış vardı

-yenilikçi gruplar da farklı kollara ayrıldı

Yeni fars şiirinin kurucusu Nima yuşic(1897-1959) tir

               Şiirdeki çevre ve toplum tasvirlerini serbest bir şekilde şiire dökerek değişimi başlatmıştır

-yeniliği sağlayanlar ve devam ettirenler Nima yuşici takip edenler oldu

-yeni şiir tam olarak 1940 larda başlar (nimanın ilk yeni şiir yılı)

 

Nima Yuşic

Feridun-i tevelleli

Muhammed ali-yi islami

Feridun-i muşiri

Nadir nadirpur

Furuğ-ı feruhzad

Ahmed şamlu

Sohrab-ı sipihr

 

 

Nima Yuşic: 1897-1959

-Önce horasan üslubuyla yazdı.

-Sonra semboller, istiareler, ve teşbihler ile serbest bir üslupla yazdı

-Şekilsel ve kafiyesel değişimi yeterli bulmaz

-Önce romantizm içerikli sonra realist şiirler yazdı

 

-Kısse-i reng-i peride -(hayatının acıklı hikayesini anlatıp toplumu suçlar)

-efsane-(toplumsal bozukluğa karşı çıkış)

-xanevade-i serbaz (Rus savaşına gönderilen bir askerin yalnız kalan ailesi hakkında)

-mahbes (bir çiftçinin ağaya baş kaldırışını ve hapse atılmasını anlatır)

--------

Ey Şeb

Kaknus

Ğorab

 

 

NİMADAN SONRAKİ ŞAİRLER:

Muhammed-i İslami

Feridun-i Muşiri

Huşeng-i İbtihac

Nadir nadirpur

Mehdi ahavan-ı salis

Furuğ-ı ferruhzad

Ahmed şamlu

Sohrab-ı sipihri

 

              

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

EDEBİ SANATLAR:

Moğollar ve Timurlar ile başladı,

Safeviler devrinde en üst noktaya ulaşır. Hint Üslubu hakimdi

 

HORASAN ÜSLUBU

Özellikle Samaniler, Gazneliler’de ve Selçuklular’ın ise ilk dönemlerinde kullanılan bir edebi tarzdır. Türkistani üslup olarak da bilinir. Horasanda,  Tacikistan ve Özbekistan bölgesinde kullanılmaktaydı.

Zor terkipler bulunmaz

Anlatım ve benzetmeler sade ve tabiidir.

Arapça kelime sayısı yok denecek kadar azdır

Daha çok kaside türünde kullanılmıştır

 

HİNT ÜSLUBU

Safevi padişahlarının medihe ve medih şiirlerine önem vermemesi nedeniyle bir grup şairin Hindistana gitmiş ve orda bu üslüpu oluşturmuşlar.

İnce anlamlar ve kapalı ifadeler ağırlıklıdır

Zor hayali unsurlar oldukça fazladır

Mübalağa önemli bir yer tutar

Acı ve ızdırap konuları fazladır

Tasavvufi konular önemli yer tutar

Az bilinen kelimelere ağırlık verilmiş

kelime ve cümle oyunları

 

 

IRAK ÜSLUBU:

Selçuklular döneminde Horasan, Irak ve Azerbeycanda ortaya çıkmıştır

Iraktaki ve Azerbeycanda yetişen şairlerce geliştirildi

Lafzi sanatlar pek çoktur

Teşbihler ve kinayeler fazladır

Tasavvufi konular fazladır

Arapça kelime ve ıstılahlar çoktur

Ayet hadis ve kıssalara çok yer verilir

 

 

MODERN HİKAYECİLİK VE ROMANCILIK

- CEMALZADE:

Modern fars hikayeciliğinin kurucularındandır

İlk hikayesi “Farsi şeker est”

Halk dilini kullanmıştır

“Ferheng-i Lugat-i amiyane” eseri önemlidir

 

-SADIK HİDAYET:

İran edebiyatında avrupa tarzı hikayeciliğin kurucusudur.

Buf-ı Kur (ruhsal hayatının öyküsüdür)

Hacı aga (Halkı ezen yöneticilerden bahseder)

Zinde be Gur (1940 lı yılların iranını farklı durumlarını değerlendirir

 

               -SADIK ÇUBEK:

               Toplumun ezilen kesimini işledi ve kısa hikayeler yazdı

               Seng-i Sabur

               Tengsîr

 

              

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KAYNAKLAR:

 

TEZKİRELER:

-Kelime anlamıyla "zikredilen, zikri geçen" anlamına gelen tezkire,

-Farklı alandan kişilerin biyografisini çeşitli yönleriyle ele alan eserlerdir.

mensur veya manzum olabilir

-Tezkireler konularına, kapsadıkları kişilerin mesleklerine göre çeşitli adlarla anılmışlardır

-200 civarında tezkire var

 

1-Çahar Makale – Nizami-yi Aruzi (tam tezkire değildir -Edebiyat tarihi) -4 BÖLÜM

               Katipler

               Şairler

               Astronomi

               Tıp

 

2-Lubabul Elbab–Muhammed Avfi -1221 (Şairler tezkiresi –ilk tezkire budur)

               8.yy’a kadar olan şairleri alır (Tahirilerden selçuklulara kadar)

 

3-Tezkiretuş-Şuara –Devletşah-ı Semerkandi -1486

               135 şairi ele alır (Rudeki-…)

              

4-Baharistan –Abdurrahman-ı Cami -1487

               35 şairi ele alır (Rudeki- Ali Şir Nevai)

 

5-Mecalisun-Nefais – Ali Şir Nevai -1491

 

6-Tuhfe-i Sami- Sam mirza - 1550

 

7-Heft İklim –Emin Ahmed-i Razi – 1587

               7 Coğrafi Bölge hakkındadır

 

 

EDEBİYAT TARİHLERİ

1-Şi’rul Acem- Şibl,-yi Numani- 1905

 

2-Tarih-i Edebiyat-ı Farısi – Herman Ethe – 1917

               (Rızadade-i Şafak çevirdi)

 

3-Fars Edebiyatı Tarihi – Edward Granville Brown- 1924

               4 Cilt olup her cildini farklı biri  tarafından çevrildi

 

4-Tarih-i Matbuat-ı İran der Devre-yi Meşrutiyet - Edward Granville Brown- 1926

               Meşrutiyet öncesi

               Meşrutiyet Sonrası

               Matbaa alındaki gelişmeler

              

5-İran Edebiyat Tarihi-Jan Rypka -1968

               Avestadan çağdaş edebiyata kadar 8 bölüm

 

 

MODERN EDEBİYAT TARİHLERİ

1-Tarih-i Edebiyat der İran - Zebihullah Safa

2-tarih-i Edebiyat-ı İran piş ez İslam –Ahmed-i Tefezzuli

3-tarih-i edebiyat-ı iran- rızadade-i şafak

4-edebiyyat-ı novin-i iran- yakub ajend

5-edebiyat-ı muasır-ı iran – İsmail hakimi

 

 

 

TARİH

İlk Farsça tarih yazımı şehnamelerle başlamıştır.

 

ŞAHNAMELER:

1-Şahname-i Ebul mueyyidi-İ Belhi – Ebul mueyyed belhi-963 –günümüze tamamı ulaşmamıştır

2-şahname-i ebu mansuri- 957 (fars nesrinin en eski metnidir)

3-şahname – Ebul kasım-ı firdevsi – 1004

Dakikinin yazdığı geştasbname den esinlenmiş

60.000 beyitten oluşur

 

 

TARİH KİTAPLARI

Tarih-i Bel’ami – Ebu ali-yi bel’ami – 963 – ilk farsça tarih kitabı

Tarih-i beyhaki- Ebul fazl-ı beyhaki – 1059

Siyasetname – Nizamul-mülk – 1091

               Adab-ı muaşeret

               Siyaset

               Ahlak

               Toplum tabakaları

 

MEŞHUR DİVANLAR

1-divan-ı hafız –hafız-ı şirazi

2-şahname – Ebul kasım-ı Firdevsi

3-gülşen-i raz – şeyh mahmud-i şebüsteri

4-rubaiyyat-ı hayam – ömer b. İbrahim hayam

5-mesnevi-yi manevi- celaluddin-i Muhammed-i belhi

6-divan-ı cami- nureddin abdurrahman-ı cami

 

 

SÖZLÜKLER

1-Lugat-ı furs – Esedi-yi tusi

2-Luğatname – Ali Ekber Dihhuda

3-Ferheng-i Amid – Hasan-ı amid

 

TASAVVUF KİTAPLARI

1-Şerh-i Taarruf – Müstemli-yi Buhari

2-Kimya-yı Saadet – imam gazali

3-tezkiretul evliya – feriduddin-i atar

4-Mesnev-yi manevi- Mevlana celaluddin Muhammed

5-Fihi ma fih – Mevlana celaluddin Muhammed

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Firdevsî Tusî (Ebul kasım)

-samaniler ve gazneliler döneminin önemli şairidir

-önemli eseri şehnamedir.

-bu eser, ilk insandan sasanilerin son kralı 3. Yezdigerde kadarki iran tarihi hikayelerini anlatır

-gazneli mahmuta sundu

-60.000 beyitten oluşur

-mewsnevi tarzında yazılmıştır.

 

Rûdekî:

-Kelile ve dimneyi nazmetmiştir.

-gazel ve kasidede meşhurdur

-pek çok şair onu övmüştür.

-farsça ilk rubai rudekiye aittir

 

Hafız-ı Şirazi (Hace şemseddin muhammed)

İran tasavvuf şiirinin öncüsü sayılır

Gazel şairidir

Şiirlerinde ayetlerden mülemmalarda bulup hafızlığını da gösterir

Şiirlerinde şarap ve meyhaneden çok bahseder

Hayyamdan etkilenmiştir

Dini pek çok kitabı okumuştur

 

Sa’dî:

Şirazda doğup şirazda vefat etti

Moğol saldırılarından dolayı bağdata gitti

Bağdatta nizamiye medresesinde tahsilini tamamladı

Pek çok ülkeyi dolaşıp şiraza döndü

Söz ustası olarak bilinir

Farsça açısından Ferdevsiden sonra en önemli kişi olarak kabul edilir

Dili hem çok kolay hem çok zor olarak bilinir

 

GÜLİSTAN:

NESİR hikayeler olup içerisinde nazım parçalar da vardır

            8 bölümden oluşur

            -hükümdarların halleri

            -derviş ahlakı

            -kanaat etme

            -susmanın önemi

            -sevgi ve gençlik

            -ihtiyarlık

            -terbiyenin önemi

            -sohbet adabı

 

BOSTAN :

            NAZIM tarzında kısa hikaye ve menkibeleri içerir

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Mevlana: (muhammed)

Belhte doğdu ve konyada vefat etti

            Lakabı celaleddindir

            Babası harzemşah padişahından dolayı mevlana(13 yaşında iken) ile birlikte belhi terketti

            Alaaddin keykubat bir elçi yollayıp onu konyaya çağırdı

            Babası konyada vefat ettiğinde mevlana 25 yaşındaydı

            Müridler artık onun etrafında toplandı

            40 yaşında iken büyük bir arif idi

            Şemseddin muhammed tebrizi konyaya gelip onunla karşılaşınca ona bağlandı

            Şems bir gün aniden konyadan ayrıldı ve kayıplara karıştı

            Mevlana onun ayrılığıyla gece gündüz sema etmeye başladı

            Onu bulmak için şama gitti ve bulamayınca konyaya döndü

            Sonunda şemsin kendi içerisinde olduğunu anladı

            Sonra bir zaman salahaddin-i zerkubla karşılaştı ona tabi oldu

10 yıl ona tabi kaldı ve zerkub vefat etti.

 

MESNEVİ:

En önemli özelliği dini içerikli ve yol gösterici bir eser olmasıdır

 

DİVAN-I KEBİR:

Gazel kitabıdır

 

RUBAİYYAT

FİHİ MAFİH (nesir) talebelerinin mevlananın sözlerini topladığı eser

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

NAZIM ŞEKİLLERİ:

 

Klasik kalıplar:

1-Gazel: sevgili ve aşktan bahseden şiirlerdir. İlk beytine matla’ son beytine beytu-l gazel denilir. (Hafız, Mevlana)

2-Kaside: daha çok övgü içerir fakat her alanda yazılabilir. (Ferruhi)

3-Mesnevi: Beyit sayısı sınırsızdır. Baştan sona aynı vezinle yazılır.

Her konuda yazılabilir. (Firdevsi-Mevlana)

4-Rubai: dört mısralı parçalardan oluşur. Daha çok felsefi, irfani ve aşk konusu içerir. (Ömer hayyam)

 

Yeni şiir kalıpları

1-Nimai şiir: Aruz bahirleriyle yazılan kafiyesiz serbest şiir.

2-sepid veya özrgür şiir: özellikle Ahmed Şamlu ile belirginleşen özrgür şiirde vezinsiz ve kafiyesizdir.

 

 

LAFZİ SANATLAR:

Redif: mısra sonunda kafiyeden sonra tekrar edilen aynı anlam ve yazılıştaki kelimedir.

Cinas: yazılışları tamamen aynı veya kısmen aynı fakat anlamları farklı olan kelimelerdir.

            Tam: aynı                                                        خویش ـkendi خویش – akraba

            Nakıs:  hareke farklı                                        گزیده- seçmiş گزیده –ısırmış

            Zaid: bir harf fazla olması                                 نال – kıl     ناله – ağlama

Mürekkeb: biri tek diğeri bileşik kelime.    تازنده – sağ oldukça تا زنده – koşan

 

 

Kalb: kelimelerdeki harflerin yer değiştirmesi:

            Ba’z: bazı harfler yer değiştirir.   جادو – büyücü  جاودانه – ebedi

            Küll: tam ters çevrilmesi.              راز –sır          زار  - üzüntülü

Hazf: Şiirde bazı harflerin kullanılmaması. Mesela hiç elif yok. Noktalı harfler yok gibi.

Kafiye: mısra sonlarında son asıl harfi aynı olan farklı kelimelere denilir.

            Revi: Kafiye kelimelerin en son asıl harfidir.

 

MANEVİ SANATLAR:

Müraat-i Nazir: aynı tür (Gül-Lale, Güneş-Ay, Dudak-Ağız) veya birbiriyle anılan kelimelerin (Mum-Kelebek, Leyla-Mecnun, Boy-Selvi) kullanılmasıdır.

Hüsn-i Ta’lil: Bir olayın hayali bir sebebe dayandırılması.

Mübalağa: Mümkün veya mümkün olmayan şeyleri abartarak aktarma

Tezat: Birbirine zıt kelimeler kullanmak (ilk-son, ateş-su, doğru yanlış)

Leff û neşr: ilk mısrada verilen bazı kelimelere ikinci mısrada aynı sayıda ilgili kelimeyle değinmek

Tecahul-i Arif: Bildiği bir şeyi bilmezlikten gelme

Sual ve Cevap: muhatapla konuşur gibi soru sorup cevap vermektir.

 

 

EN ÖNEMLİ VEZİNLER:

Hezec: (Meçhul kalıplar)

        مفاعیلن مفاعیلن مفاعیلن مفاعیلن

                                          فعولن مفاعیل مفاعیل

Remel: (Fail kalıplar)

                  فاعلن فاعلاتن  فاعلاتن                           

فعلاتن  فعلاتن فعلاتن فعلاتن               

 

Müctes: (Tersler birlikte)

              فعلاتن مفاعیلن فعلاتن مفاعیلن

Recez: (müfteilun veya Müstefilun fazlalı)

                             مفتعلن مفتعلن مفتعلن مفتعلن

         فعلن  مستفعلن مستفعلن مستفعلن

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar