Print Friendly and PDF

MİLDAN NİYÂZİ AYOMAK

Bunlarada Bakarsınız




1887 yılında Safranbolu'da doğan, Mildan Niyazi Ayomak, Türk Müziğiyle çok küçük yaşlardan itibaren ilgilenmeye başlamış; Sultan Hamid devrinin, siyasi zorlukları yüzünden, Mısır-Kahire'ye firar ederek orada da musiki eğitimine devam etmiştir.

1925 yılında, İzmir'de açtığı musiki okulları, 8 yıl (İstanbul'a gelinceye kadar) faaliyetlerini sürdürmüştür. 1933 yılında, İstanbul'a gelen Mildan Niyazi Ayomak, Cağaloğlunda İstanbul Musiki Birliği ismini taşıyan, bir musiki okulu daha açmış, fakat bir süre sonra bu musiki okula da kapanmıştır.

1933-1935 yıllan arasında, Mildan Niyazi Ayomak "Nota" isimli bir musiki mecmuası çıkartmıştır. Otuzyedi sayı yayınlanan bu mecmualar, eksiksiz olarak (bütün bölümlerinin alınmaması kaydıyla) değerli hocalanmızm özel arşivlerinden elde edilmiştir. Bütün bunlardan başka, "Türk Musikisi Tedrisi" isimli bir kitap yazmışsa da yayınlayamamıştır.

Mildan Niyazi Ayomak en büyük hayali olan; Türk Müziğinin daha kolay öğrenilebilmesi hususunda; sistem üzerinde bir takım değişiklikler yaparak, bir inkılap gerçekleştirmek istemiştir. Yaptığı bu değişiklikleri, Nota Mecmuasının, Musiki Özleri bölümünde ele alarak açıklamaya çalışmıştır.

Yapılan incelemelerde, Mildan Niyazi Ayomak'ın, o gün için kullanılan Türk Müziği nazariyat sisteminin yerine değişik bir sistem kullanmadığı saptanmıştır. Bununla beraber Türk Müziğinin gerek öğrenimini, gerekse icrasını kolaylaştıracağına inandığı ve temel yapısını, kullanılan seslerin herbirini sesli, sessiz harflerle ve rakkamlarla sembolize etmeye dayandırdığı, birtakım değişiklikler yaptığı tespit edilmiştir.

Bir keman sanatkarı da olan Mildan Niyazi Ayomak'm elde edilen kaynaklardan seksen civarında eser bestelediği ortaya çıkarılmıştır. Bu seksen eserden ancak otuzbeş tanesinin notası bulunmuştur. Mildan Niyazi Ayomak'm bugün akıllarda kalan, bilinen ve notaları kolayca bulunabilen eserlerinin sayısı sadece iki iken (1. Rast Aksak Şarkı "Yaşlı gözümü kuruttum bu gece":

2.       Hicazkar Aksak Şarkı "No'lur bir an bana olsun vefakâr"), bu çalışmada 35 eserin daha notası musiki alemine sunulmuştur.

24      Nisan 1947 yılında, İstanbul Belediyesi Levazım Ayniyat Müdürlüğü’nde görevli iken, 59 yaşmda Cağaloğlu'ndaki evinde ölen Mildan Niyazi Ayomak, Beşiktaş'ta Yahya Efendi Dergahı Haziresine gömülmüştür.

ESERLERİ

1.       Mahur Dörtleme (2 keman, mızraph, ney, "Keyif'),

2.       Sultani-Yegâh Üçleme (Konser Saz Semaisi: 2 keman ve ud için),

3.       Gül'izâr Peşrevi,

4.       Hisâr - Bûselik Peşrevi (Fâhte),

5.       Muhayyer "Halk Peşrevi" (Sofyân, Karabatak, 3 hane),

6.       Acem-Kürdî Konser Saz Semaisi,

7.       Hüseyni Saz Semaisi,

8.       Karcığar Saz Semai'si,

9.       Arazbâr Nakış Aksak Semai (Lutfunâ nâil kıldı felek, yâd etdi ammâ, neden sonra),

10.     Arabân Nakış Yürük Semai (Nice canlar gelip geçmiş, müsâfir-hânedir dünyâ),

11.     Hicâz Türk Aksağı Şarkı (Çehrende baharın açılan gülleri solmuş),

12.     Hicâz Yürük Aksak Türkü (Erlerin erisin şahin bakışlı, Vecihi Bey),

13.     Hicaz Düyek Şarkı (Ne zaman derde muhtazır eylû),

14.     Hicaz Aksak Şarkı (Ayrılık, neş'eme bir gölge oldu),

15.     Hicâz Devr-i Hindi Şarkı (Bir hasta hazan mevsimi güller ki sararmış),

16.     Hicaz Ağır Aksak Şarkı (îrtihâli açdı dilde yâreler, kendisinin mersiye),

17.     Sûznâk Şarkı (Karşıki dağda kumrular meler),

18.     Sûznâk Curcuna Şarkı (Yıllar geçti görmeyeli, yine sensin kalbde eş),

19.     Sûznâk Yürük Aksak Köçekçe (Bülbüle dil niyâz etdi),

20.     Sûznâk Yürük Aksak Köçekçe (Bağlandı gönül kaşına),

21.     Sûznâk Yürük Aksak Köçekçe (Aylarca onun aşkını rûhumda yaşattım, muhammes),

22.     Uşşak Sofyan Fantezi (Küçük hanım bere giymiş başma, 7'li, 2 kıt'a, "Bereli Kız"),

23.     Uşşak Yürük Aksak Türkü (Yolların ıssız efem, "Ödemiş Zeybeği"),

24.     Uşşak Devr-i Hindi Şarkı (Görmüyor gönlüm cihâni, şevki yok),

25.     Uşşak Aksak Şarkı (Gel kalbime yaslan, "seni sevdim" de, inandır),

26.     Hicâzkâr Aksak Şarkı (Ne olur, bir ân bana olsa vefa-kâr),

27.     Hicâzkâr Aksak Şarkı (Gevrin beni öldürse de aşkından usanmam),

28.     Hüseyni Ağır Aksak Şarkı (İnce kirpiklerinin sinede bir yâresi var),

29.     Hüseyni Yürük Semai Şarkı (Kış geldi, fakat neş'esi ruhumda baharın),

30.     Karcığar Düyek Şarkı (Gönül kuşu ağdı yine havâya, Karacaoğlan, Nikriz'den de bestelenmiştir),

31.     Karcığar Aksak Şarkı (Bırakıp gönlüme aylarca yatan yoldaşımı),

32.     Kürdi'li Hicâzkâr Şarkı (Ah, bezm-i gamda âh-û nâlem oldu),

33.     Kürdi'li Hicâzkâr Curcuna Şarkı (Güzelim saçlarınız aklaşıyor, 2 kıt'a),

34.     Mâhûr Sengin Semai Şarkı (Eyyâm-ı bahar geldi, gönül gülleri solmaz),

35.     Mâhûn Şarkı (Hemrâh-ı ahım ey fîtne-i dil erdim perişâ),

36.     Rast Aksak Şarkı (Yaşlı gözümü kuruttum bu gece, Kemal Şâkir),

37.     Rast Yürük Aksak Şarkı (Aşkı hüznümle yarattım bu gece, Kemal Şâkir; R.Fersan'm Mâhûr Şarkı'sına çok benziyor),

38.     Segâh Aksak Şarkı (Şita geldi yine, sulh-û salâh yok),

39.     Segâh Semâi Şarkı (Gül - dehen peymâne sundû, laleler solsun bu şeb),

40.     Bestenigâr Ağır Aksak Şarkı (Kederim bâdi-i zevkim, gülerim, âh ederek),

41.     Ferahfezâ Düyek Şarkı (Aylardan beri kuş gibi kaçar),

42.     Nihâvend Ağır Aksak Şarkı (Tasvir olunur mu senin ol andaki hâlin?, ilk eseri: 1910),

43.     Nikriz Sofyan Maya (Gönül kuşu yine ağdı havaâya, Karacaoğlan, 2 kıt'a "Dağbaşı", Karcığar'dan da bestelemiştir),

44.     Şehnâz Curcuna Şarkı (Hüsnünle benim kalbimi, dil-hânemi yakdın),

45.     Düyek Türkü (Issız dağ başım duman bürümüş, muhammes),

46.     Fantezi (Bir moda saldın),

47.     Türkü (Tenhâ kaldı kafesin, duyulmuyor hiç sesin),

48.     Tâhir Bûselik Sengin Semai Şarkı,

49.     Nişâbürek Nakış Yürük Semai (Ârâm edemem yâre nigâh eylemedikçe, Hekimbaşı Abdülaziz Ef.)

50.     Muhayyer Karabatak "Halk Saz Semaisi" ”  

NOTA MECMUASI

Mildan Niyazi Ayomak, 5.4.1933'ten itibaren, "NOTA" isimli, haftalık bir musiki mecmuası çıkartmaya başlamıştır. Nota mecmuasının birinci sayısında, Mildan Niyazi Ayomak, bu mecmuanın amacım; bilgili müzisyenleri çoğaltmak ve Türk Musikisini (özünü koruyarak) beynelmilel bir musiki haline getirmek, şeklinde açıklamıştır.

Nota Mecmuası, sahibi Mildan Niyazi Ayomak ile birlikte, Dr.Selahaddin Bey, TA-HİL Bey, S.Zeki Bey gibi musikişinaslar tarafından hazırlanarak, Numune matbaasmda basılmıştır. Önce haftada bir, daha sonra iki haftada bir çıkarılan bu musiki mecmuası, 37. sayısından sonra yaym hayatına devam edememiştir.

Nota Mecmuası, çeşitli bölümlerden oluşmuştur. Bu bölümler, Nota mecmuasının, ikinci sayısının, arka kapağında; Musiki Tarihi - Musiki özü - En Güzel Yeni Eserler - Tanınmış Bestekârlar, Sazende, Okuyucu Hanım ve Beylerin tercemei halleriyle resimleri - Solfej, Ud ve Keman dersleri, Yeni Bestekarların Eserleri - başlıkları altında, sadece beş ayn bölüm olarak belirtilmiştir. Bundan başka, bu beş bölümün, mecmuaların kapaklan çıkarılınca, ayn ayn beş kolleksiyon meydana getireceği, ifade edilmiştir. Mecmua içindeki bölümlerin sayfa numaralan, her bölüm için l'den başlatılmış ve bölümlerin takip eden numaralan, bir sonraki sayıda devam

etmiştir. Böylece, bu mecmualar tamamlandıktan sonra beş ayrı kitapçık meydana geleceği belirtilmiştir.

Ancak, incelenen mecmualarda, bu bölümlerden başka, Musiki, Hece, Kelime ve Şiir - O dönemin musiki topluluklarının resimleri - Çeşitli müzisyenlerin hayat hikayeleri - Musiki inkılabı, İzah gibi bölümlerin de yer aldığı tespit edilmiştir.

Mildan Niyazi Ayomak, Nota Mecmuasmın 1. sayısında, "Niçin Çıkıyoruz ?" başlıklı makalesinde; Türk Musikisinin, Dede Efendi'den sonra parlaklığım yitirmeye başladığını ve o gün için bilgili müzisyenlerin azaldığını ve kazanç kaygısının musikiye zarar verdiğim belirtmiştir. Bu mecmuanın, tüm bunlarla savaşacağını, müzisyenleri daha çok bilgilendireceğini söyleyerek, en büyük amacının ise, kendi nağmelerini, kendi melodilerini ve kendi "ika"lanm bozmadan, Batı Müziği sesleri ile çok sesli bir musiki meydana getirmek olduğu şeklinde dile getirmiştir.

Mildan Niyazi Ayomak, Nota Mecmuasının, 11. sayısında, Musikimizde İnkılap adlı yazısmda da, Türk Musikisinin öğrenilmesinin bir hayli zor olduğunu, bu uğurda neredeyse bir ömür harcamak gerektiğini belirtmiş; nasıl Batı Müziğinin kolay öğrenilebilecek bir sistemi varsa, Türk Müziğinin de kolay öğrenilmesi için daha anlaşılabilir ve daha basit bir sistemi olması gerektiğine dikkat çekmiştir.

Ayrıca, Mildan Niyazi Ayomak, Nota Mecmuasının, Musiki, Hece, Kelime ve Şiir bölümünde; müziğin ayrılmaz bir bütünü olan şiiri, Türkçe, Arapça ve Farsça kelimeleri incelemiş; Solfej, Ud ve Keman Dersleri bölümünde, bu enstrümanların öğrenimine yönelik derslere yer vermiş, Musiki özleri bölümünde ve bu bölüme bağlı olarak açtığı izah ve inkilabm Akisleri gibi bölümlerde de, Türk Müziğinin nazariyat sistemi üzerinde, kendisince kolaylık sağlayacağına inandığı bir takım değişiklikleri açıklamaya çalışmıştır.

Yine, Nota Mecmuasının, Yeni Eserler bölümünde kendisinin de dokuz eserinin notası yer almıştır.

Aşağı yukarı, 20-25 sayfa civarında olan bu mecmualara, hem Mildan Niyazi Ayomak hakkında doğrudan bilgi edinilebilecek bir kaynak olması, hem de herbirinin ön kapağında Türk Musikisinin önemli şahıslarının resimlerinin bulunması açısından, bu mecmuaların, tarihi belgeleyen birer kaynak oldukları düşünülerek, bu çahşmanmEKLERbölümünde yer verilmiştir. Ancak, her mecmuanın tamamı alınmayıp (herbiri 20-25 sayfalık mecmuaların toplam sayfa sayısı çok fazla olacağından), sadece birer belge olmak üzere ön kapaklan, Mildan Niyazi Ayomak'ın şahsi yazılan ve nazariyat çalışmalarının yer aldığı Musiki Özleri, İzah, Musikimizde İnkılap gibi bölümlerin alınması uygun görülmüştür.

Mecmualarda yer alan çeşitli enstrümanların öğrenilmesine yönelik dersler bölümü, mecmualar tamamlandıktan sonra, diğer bölümlerden ayrılınca, birer metod oluşturmuşlardır. Bu metodlardan bugün için, en çok bilinen, Keman Methodu hakkında, daha geniş bilgi için, İ.T.Ü. T.M.D.K. Öğretim Görevlisi ZeynepBarut'un, İ.T.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Güzel Sanatlar Ana Sanat Dalı, Musiki Sanat Dalı, Türk Müziği Alanında Sanatta Yeterlilik tezi olarak verilen "Türk Musikisinde Keman Eğitimi İçin Bir Metod Araştırması" isimli çalışmadan yararlanmak mümkündür.

NAZARİYAT ÇALIŞMALARI

Bu bölümde, Mildan Niyazi Ayomak'ın, Türk Müziği nazariyat sistemi üzerinde yaptığı nazari çalışmalar, Nota Mecmuasının, Musiki Özleri bölümünden alınarak, genel batlarıyla ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.

Mildan Niyazi Ayomak, Nota Mecmuasının, onbirinci sayısmda yer alan, "Musikimizde inkılap" isimli yazısında, Türk Müziği nazariyat sisteminin kesin kurallara bağlı olmadığım belirtmiş ve Türk Müziğinin yaşayabilmesi için, nazariyat sisteminin, mutlaka bu kuralsızlıktan kurtarılması gerektiğine dikkat çekmiştir.

Türk Müziğinin öğrenimininde, büyük ölçüde ezberciliğe dayandığım ifade eden Mildan Niyazi Ayomak, Türk Müziğindeki bu kuralsızlığın sebeplerinden birkaçım; sistemde yer alan sesleri ifade etmek için kullanılan isimlerin çok fazla olması, makamların sayılarının, seyir değişikliklerine bağlı olarak sürekli artması ve notasyon sisteminin, nüans, aberasyon ve metronom özellikleri açısından yetersiz kalması şeklinde sıralamıştır.

Tüm bunlar gözönüne alındığında, Türk Müziğinde bir inkılap yapılmasının zorunlu olduğunu söyleyen Mildan Niyazi Ayomak, Nota Mecmuasının Musiki Özleri bölümünde, bu inkılabı gerçekleştirmek için, Türk Müziği nazariyat sistemi üzerinde yaptığı değişiklikleri anlatmaya çalışmıştır.

Musiki özleri bölümünde, öncelikle Batı Müziği ses sistemini ele alarak, bu sistemde kullanılan sesleri, bu seslerin frekans hesaplarını ve isimlerini (tarihçesini) incelemiştir.

Daha sonra Türk Müziği ses sistemini ele alarak, bu sistemde kullanılan sesleri, bu seslerin frekans hesaplarını incelemiş ve Batı Müziği ses sistemi ile arasındaki farkları ortaya koymuştur. Batı Müziği ses sisteminin, bir sekizlide on iki ses kullanılmasına karşılık, Türk Müziği ses sisteminin, bir sekizlide elli üç ses kullandığım ifade ettiği gibi.

Mildan Niyazi Ayomak, Türk Müziği nazariyat sistemi üzerinde yapılan değişikliklerin en önemlisinin, "Musiki Sayısı" başlığı altında, açıklanan değişiklik olduğuna dikkat çekerek, bu konunun yeterince anlaşılmaması halinde, sistem genelinde yapılan hiçbir değişikliğe de vâkıf olunamayacağını vurgulamıştır.

Yapılan incelemede anlaşılmıştır ki, Mildan Niyazi Ayomak, sesleri isimlendirmek yerine, rakkamlarla ve sesli, sessiz harflerle sembolize etmiştir. Sesleri bu şekilde sembolize etmenin, Türk Müziğinin gerek öğreniminde, gerekse icrasında, bütün sorunları yok edecek bir sistemin kilit noktasını oluşturduğunu düşünmüştür.

Mildan Niyazi Ayomak, Türk Müziği nazariyat sisteminde kullanılan sesleri sembolize etmek için, 15 rakkamm, 15 sessiz harfin ve 15 sesli harfin kullanıldığını belirtmiştir. Kullanılan, 15 rakkamı; 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11- 12-13-14-15 rakkamlan olarak, 15 sessiz harfi; s-v-m-r-n-t-y-p-z-ş-k-l-ç-f-j sessiz harfleri olarak, 15 sesli harfi ise oı-aı-ı-o-a-ö-u-ü-e-aç-aö-i-öu-uu-uü sesli harfleri olarak tespit etmiştir. Görüldüğü gibi Mildan Niyazi Ayomak, sesleri sembolize etmek için kullandığı 15 sesli harfi, Türkçe'de bulunan sekiz sesli harfi oı-aı vs. gibi yanyana getirerek elde etmiştir. Burada kullanılan rakkamlar ve harfler sesleri sembolize ettikleri gibi, birbirlerini de sembolize etmişlerdir.

Frekans hesaplamalarıyla, bugün Batı Müziği ses sisteminde Do Majör dizisi olarak, Türk Müziği ses sisteminde ise Çargah Makamı dizisi olarak kullanılan yedi doğal sesi tespit eden Mildan Niyazi Ayomak, bu yedi doğal sesin herbirini, yukarıda da belirtilen sisteme göre, birer rakkamla, birer sessiz harfle ve birer sesli harfle   sembolize etmiştir.

USLUBU

Yapılan incelemeler sonucunda, Mildan Niyazi Ayomak'ın eserlerini genellikle Şarkı formunda bestelediği tespit edilmiştir. Şarkı formundaki eserlerinden bazılarının, yapı bakımından melodik cümlelerinde bir simetri taşıdıkları tespit edilmiştir. Hicazkar Ağır Semai Şarkısında (No'lur bir an olsun bana vefakar) olduğu gibi. Buna karşılık yine Şarkı formundaki bazı eserlerinde ise yapı bakımından melodik cümlelerinde belli bir simetriye rastlanmamıştır. Rast Aksak Şarkısında (Yaşlı gözümü gözümü kuruttum bu gece) olduğu gibi.

Mildan Niyazi Ayomak, Şarkı formundan başka, Saz Semaisi, Peşrev, Marş, Köçekçe ve Zeybek gibi çeşitli formlarda da eserler bestelemiştir. Saz Semaisi ve Peşrev formlarında bestelediği eserlerden, elimizde notası bulunanların, incelemesi sonucunda eserlerin yapı bakımından bu formlara uygun oldukları tespit edilmiştir.

Mildan Niyazi Ayomak, eserlerinden bazılarında, tamamen Türk Müziğine has nağmeleri kullanmıştır. Hicazkar Ağır Semai Şarkısında (No'lur bir an olsun bana vefakar), Rast Aksak Semai Şarkısında (Yaşlı gözümü kuruttum bu gece) ve Hicaz Ağır Aksak Şarkısında (İrtihali açtı dilde yareler) olduğu gibi. Bazılarında ise Batı Müziği etkisini hissettiren, büyük aralıklı atlamalardan oluşan melodileri kullanmıştır. Suznak Semai Şarkısında (Rüzgar olarak sabahleyin ben) olduğu gibi. Ayrıca bazı eserlerinde de, Halk Müziğine özgü melodileri kullandığı da görülmüştür. Pembe Kız isimli şarkısında olduğu gibi.

Yapılan incelemeler sonucunda, Mildan Niyazi Ayomak'm eserlerinde tespit edilen bir diğer özellikte, eserlerinde kullandığı melodilerin, eser boyunca oldukça fazla tekrar edilmeleridir.

Mildan Niyazi Ayomak, Türk Müziğinin çok sesli çalışmalarının ilklerinden sayılabilecek, iki, üç ve dört sesli eserlerini, genellikle sözsüz formlarda bestelemiştir. Mildan Niyazi Ayomak, bu tür çalışmalarım, kaç saz için bestelendiğini ifade eden rakkamla isimlendirmiştir. Mahur Dörtlemede (iki keman, mızraplı ney), Sultani Yegah Üçleme'de (iki keman ve ud için) olduğu gibi.

Mildan Niyazi Ayomak, hep küçük usulleri kullandığı eserlerini, genellikle yaşadığı olaylardan etkilenerek bestelemiş ve eserlerinde güfte olarak yine genellikle yaşadığı olaylardan etkilenerek yazdığı şiirleri kullanmıştır. Ağabeyini kaybetmesi üzerine bestelediği Hicaz Ağır Aksak Şarkısmda; kendisinin yazdığı;

" İrtihali açtı dilde yâreler

Matemim var, bağlarım ben karalar

Kurtar Allah, ben hayatı istemem

Tahtgahım oldu artık harabeler"

güftesini kullanması ve o gün için çok moda olan, Yo-Yo isimli bir oyuncağın hikayesini anlattığı ve bu oyuncakla aynı ismi taşıyan bir şarkı bestelemesi yapılan bu tespiti güçlendirecek en güzel örnekleri oluşturmuşlardır.

Eserlerinin bazılarında güfte olarak Tevfik Fikret ve Ziya Gökalp gibi ünlü şairlerin şiirlerini de kullanan Mildan Nizayi Ayomak, güfte olarak başka şairlerin şiirlerini kullandığında, şiirin, kime ait olduğunu da belirtmiştir.

Eserlerini genellikle aşk teması üzerine besteleyen Mildan Niyazi Ayomak'ın bazı eserlerine özel isim verdiği de tespit edilmiştir. "Pembe Kız" isimli şarkısında, "Bereli Kız" isimli şarkısmda ve "Yo-Yo" isimli şarkısında olduğu gibi.

İSTANBUL MUSİKİ BİRLİĞİ

Yetmiş civarında üyesi bulunan İstanbul Musiki Birliği, İstanbul'da önemli bir musiki topluluğu olup, Mildan Niyazi Ayomak'ın himayesinde, Beyazıt'ta Tabanca Sokağında tek katlı bir binada çalışmalarını sürdürmüştür.

İstanbul Musiki Birliği, Türk Musikisini beynelmilel bir musiki haline getirmeyi ve gençleri bu konuda bilgilendirerek, bilgili müzisyenleri çoğaltmayı kendisine amaç edinmiştir. İstanbul Musiki Birliğinin bu amacının, yine bu musiki birliğini himaye eden ve burada bizzat Türk Müziğinin öğrenimine yönelik dersler veren, Mildan Niyazi Ayomak'ın şahsi amacıyla aynı hedefleri taşıdığı görülmüştür.

İstanbul Musiki Birliği, biri "İcra Heyeti" ismini taşıyan, biri de "Namzetler" ismini taşıyan iki topluluktan meydana gelmiştir. Haftanın iki gününde çalışan, "İcra Heyeti" isimli topluluk, Türk Müziğini icra edebilecek müzisyenlerden oluşmuştur. Namzetler isimli topluluk ise, çeşitli enstrümanların icrasına yönelik çalışmalar yaparak, Türk Müziğinin icrasmda yeterli seviyeye gelince "İcra Heyeti" topluluğuna dahil olacak müzisyenlerden oluşmuştur. Ayrıca her iki topluluğun da, solfej, nazariyat, bestekarlık ve usul konularında ders aldıkları da tespit edilmiştir.

PROF .DR. NEVZAD ATLIĞ ’IN İFADESİYLE MİLDAN NİYAZİ AYOMAK

Mildan Niyazi Bey'in, 1933-1934 yıllarında çıkarmış olduğu, Nota mecmuasından, hatırlıyorum. Rahmetli pederim, musiki ile meşgul olduğu için, bu mecmuaya abone olarak önemli bir bölümünü temin etmiş idi.

1940'h yılların başında, daha şuurlu olarak, musiki çalışmalarına başladığım zaman, Nota mecmuaları benim için vazgeçilmez bir kaynak olmuştu. İşte Mildan Niyazi Bey'i ilk önce bu suretle gıyabında tanıdım.

1945 yılında, Dr.Neşat Halil Öztan ve Mildan Niyazi Bey ile musiki cemiyeti kurmuşlardı. Cemiyet, Şehzadebaşı'nda, Letafet apartmanı civarında, Kızılay Salonu'nda, haftamn bazı günleri çalışıyor, çalışmalara Mildan Niyazi Bey yön veriyordu. Mildan Niyazi Bey'i, bu çalışmalara iştirak ederek daha yakından tanıdım. Tanışmamızın uzun sürmediğini hatırlıyorum. Kendisi kalp hastası idi. O yıllarda vefat etti.

Mildan Niyazi Bey, Nota mecmuası yayınları, bestelediği eserler, hocalığı, kurduğu musiki cemiyetleri ile musikimize emek vermiş önemli bir şahsiyettir. Musiki nazariyatı hakkında da değişik çalışmaları olmuştur. Kendisini rahmetle anıyorum."

ESERLERİNİN BİR BAŞKA LİSTESİ

Acem Kürdi Saz Semaisi

Acem Kürdi Müsemmen Şarkı (Ah eden kimdir bu saat kuytuda)

Araban Nakış Yürük Semai (Nice canlar gelip geçmiş misafirhanedir dünya)

Arazbar Nakış Aksak Semai (Lûtfuna nâil kıldı felek yâd etti amma neden sonra)

"Aşkın Sonu"

Bestenigar Ağır Aksak Şarkı (Kaderim bâd-i zevkim gülerim ah çekerek)

"Dil Gibi Dendeyledin Zülfü Siyaha Saneyi"

Ferahfeza Düyek Şarkı (Aylardan beri kuş gibi kaçar)

"Fikriye'nin Kuzusu"

"Gülizar Peşrev"

"Gözün Aydın"

Hicaz Ağır Evfer Şarkı (İrtihali açtı dilde yareler)

Hicaz Türk Aksağı Şarkı (Çehrende baharın açılan gülleri solmuş)

Hicaz Devr-i Hindi Şarkı (Bir hasta hazan mevsimi güller ki sararmış)

Hicas Aksak Şarkı "Yaman Ali" (Erlerin erisin şahin bakışlı)

Hicaz Aksak Şarkı (Ayrılık neş'eme bir gölge oldu)

Hicaz Aksak Şarkı (Afetmisin ey nazlı melek gonca-i rânâ)

Hicaz Sofyan Şarkı "Güzellik Yıldızı" (Güzellik birincisi göğsümüzün incisi)

Hicazkar Aksak Şarkı (Çevrin beni öldürse de aşkından usanmam)

Hicazkar Aksak Şarkı (No'lur bir an bana olsun vefakâr)

Hisar Buselik Peşrev

Hüseyni Ağır Aksak Şarkı (İnce kirpiklerinin sinede bin yaresi var) Hüseyni Yürük Semai Şarkı (Kış geldi fakat neş'esi ruhunda baharın) Hüseyni Saz Semaisi

Hüzzam Sofyan Şarkı (Bağrım nice bir ateş-i hicran ile yansın)

Hüzzam Sofyan Türkü (Issız dağ başım duman bürümüş)

Karcığar Saz Semaisi

Karcığar Düyek Şarkı (Gönül kuşu yine ağdı havaya)

Karcığar Aksak Şarkı (Bırakıp gönlüme aylarca yatan yoldaşımı)

Karcığar Sofyan Şarkı (Sen olmasan seni bir lahza görmesem yahut bilir misin ne olur)

Karcığar Sofyan Şarkı "Pembe Kız" (Bağa girdim üzüm yok)

"Kadın nedir? Erkek nedir? "

Kürdili Hicazkar Curcuna Şarkı (Güzelim saçlarımız aklaşıyor)

Kürdili Hicazkar Şarkı (Âh, bezm-i gamda âh-ü nâlem oldu)

Kürdili Hicazkar Semâi Şarkı (Ağlar inler payine güzler sürer gönlüm gözüm)

Mahur Sengin Semâi Şarkı (Eyyam-ı bahar geldi)

Mahur Şarkı (Hemrah-ı âhım ey fitne-i dil etdim perişan)

Mahur Semâi Şarkı (Gül renk dudakların uzansın)

Mahur Dörtleme (İki keman, mızraplı, ney, "Keyif)

"Mehtap Arayan"

Muhayyer Halk Peşrevi

Muhayyer Karabatak Halk Saz Semâisi

Muhayyer Kürdi Sofyan Şarkı "Çoban ve Çocuk" (Güzel çoban bir içim bir yudum su testinden)

Nikriz Sofyan Türkü (Gönül kuşu yine ağdı havaya)

Nişaburek Yürük Semâi (Aram edemem yâre nigah eylemedikçe)

"Parlak Saçını"

Rast Aksak Şarkı (Aşkı hüznümle yarattım bu gece)

Rast Aksak Şarkı (Yaşlı gözümü kuruttum bu gece)

"Sarhoş"

"Senin Olsun Seni Sevdikçe Neyim Varsa Benim"

Segah Aksak Şarkı (Şifa geldi yine sulh-ü salah yok)

Segah Semai Şarkı (Güldehen peymane sundu laleler olsun bu şeb)

"Siyah Kemer"

Suzinâk Yürük Aksak Köçekçe (Bağlandı gönül kaşma)

Suzinâk Yürük Aksak Köçekçe (Aylarca onun aşkını ruhumda yaşattım) Suzinâk Curcuna Şarkı (Yıllar geçti görmeyeli yine sensin kalbde eş)

Suzinak Usul Değişmeli Şarkı (Şu karşıki dağda kuzu meler)

Suzinak Usul Değişmeli Şarkı (Ne zaman zerd-i muntazır Eylül)

Suz-i Dil Semai Şarkı (Rüzgar olarak sabahleyin ben)

Sultani Yegah Üçleme (İki keman ve ud için)

Sultani Yegah Saz Eseri

Şedaraban Sengin Semai Şarkı (Mızrabını vur kalbimin elyafım titret)

Şehnaz Curcuna Şarkı (Hüsnünle benim kalbimi dil-i hanemi yaktın)

Tahir Buselik Sengin Semâi Şarkı (Dil ehli olan böyle yeşillikte ne bulmaz)

"Tam Üç Sene Çılgınca Senin Hüsnüne Taptım"

Uşşak Ağır Aksak Zeybek "Ödemiş Zeybeği" (Yolların ıssız efem)

Uşşak Sofyan Şarkı "Bereli Kız" (Küçük hanım bere giymiş başma)

Uşşak Aksak Şarkı (Gel kalbime yaslan)

Uşşak Devr-i Hindi Şarkı (Görmüyor göynüm cihan şevki yok)

"Uykusuz Gözlerini Yum..."

"Yaylanın Güzel Kızı"

"Yerli Malı Marşı"

Zavil Sofyan Şarkı (Gökte bir yıldız mısın)

Mildan Niyazi Amoyak'ın (kendisinin de belirtmediği gibi) makamı belli olmayan eserleri ;

Çoban >Sofyan Şarkı (Çoban kaval çaldı sordu bülbüle)

Dokuz Eylül Nim Sofyan Marş (Düşmanlar edilmişti bugün kahr ile tedmir)

Öksüz Türkü (Tenhâ kaldı kafesin duyulmuyor hiç sesin)

Yo-Yo Nim Sofyan Şarkı (Bir moda saldm yo-yo)

Zeybek

*****************************

Menekşeden taç öreyim sevgili kız başına

Elâ göze, kirpiklere ne yakışır kaşına,

Çok konuşma kıskanırım, gezme yalnız başına

Bak yeşiller giydin, çünkü girdin on dört yaşına.

SÜREYYA KADRİ

Gördüm seni sevdaya inandım,

Ben gözlerinin nuruna yandım,

Sevdim seni oh aşkınla kandım,

Ben gözlerinin nuruna yandım.

İHSAN

Kalbimde bu akşam yine bir gizli hüzün var,

Her lâhze hayalimde senin nazlı yüzün var,

Vuslet diye her an kanayan kalbimi gel sar,

Her lâhze hayalimde senin nazlı yüzün var.

KEMAL ŞAKİR

Görünmedin kaç gündür ne oldun hastamism,

Yoksa bana küstün de inatta nazdamısın.

Seni sevmez diyerek kederde yastamısın,

Yoksa bana küstün de inatta nazdamısın.

KEMAL ŞAKİR





N'olur bir an bana olsan vefakar. 
Behey zalim,mürüvvetsiz,cefakar. 
Bulunmaz derdime başka devakar. 
Behey zalim,mürüvvetsiz, cefakar.


Aşkı hüznümle yarattım bu gece
Seni bestemde yaşattım bu gece
Gözünün açtığı unmaz yarayı
Acı bir yaşla kanattım bu gece
Seni bestemde yaşattım bu gece





Yaşlı gözlerimi kuruttum bu gece
Çünki maziyi unuttum bu gece
Aşkı kalbimde bir ok gibi kalan
Yâri sinemde uyuttum bu gece

Dalarak bazı siyah gözlerine
Eski sevdaları attım derine
Gizli bir aşk gibi mehtap yerine
Yâri sinemde uyuttum bu gece

Beste: Osman Nihat Akın
Güfte: Kemâl Şâkir Yakar

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar