Print Friendly and PDF

Sivas Tanrı Şehri

Bunlarada Bakarsınız



'Sivas'ın tarihi Neolitik Çağ'a dek (MÖ 8000-5500) kadar uzanır. Hatti, Hitit, Kimmer, İskit, Med, Pers, Büyük İskender, Kapadokya Krallığı, Pontus Krallığı, Roma, Part, Sasani, Bizans, Danişmendli, Mengücek, Selçuklu, İlhanlı, Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin, Timur, Akkoyunlu egemenliklerini yaşadı. 15. yüzyılın sonlarında Osmanlı topraklarına katıldı.

İlk yerleşim 'Kabeira' ya da 'Kaberia' adıyla kuruldu.

İlk antik adları 'Megapolis: Büyük Kent', 'Diopolis: Tanrı Zeus'un kenti' şeklindeydi.

Daha sonra 'Sebasteia' oldu. Bazen de 'Megapolis-Sebasteia' adı kullanıldı. Türk döneminde bu ad en sonunda 'Sivas' (kimilerince bu ad 'Sivas' şeklinde de yazılır) şeklini aldı. 


 ***************

Kentlerimizin Adı Nereden Geliyor?/Erdoğan Tokmakçıoğlu

Önsöz

A i'.ıdan hayli zaman geçti, nereden aklıma estiyse günlerden l 11- gün kendi kendime şu soruyu sordum:

"Oturduğum kentin, gezip gördüğüm kimi yerlerin ad­ları acaba nereden geliyor, kökenleri nedir? Şimdiki adından < ime başka adı ya da adları var mıydı?"

Soruyu sordum ve aradan gene hayli zaman geçtikten sınıra sorumun yanıtı olarak elinizdeki bu kitap ortaya çık­tı...

Kitapta Türkiye'deki tüm iller, ilçelerin önemli bir bölümü, bazı bucak ve köylerle semt adlarının ortaya çıkışları tek Ick yer aldı. Tam 581 'yerleşim merkezi' ...

Kitapta -hepsinin olmamakla birlikte- birçok 'yerleşim merkezi'nin adlarıyla ilgili oldukça fazla sayıda sorunun yanıtını bulmaya çalıştım ...

Önce şu 'ad', şu 'isim' de dediğimiz, 'bir kimseyi ya da lıir nesneyi belirlemeye, tanımlamaya yarayan sözcük' diye tanımlanan kavram üzerinde kısaca duralım.

Adın bence konulma nedeninin başında kişiyi ya da şeyi kendi türlerinden, benzerlerinden ayırmak amacı gelir... 'Yerleşim merkezleri' için de aynı amaç güdülmüş ve yeryü- zündeki yerleşim merkezlerini birbirinden ayırmak amacıyla milyonlarca mezra, köy, semt, kasaba, kent, bölge ve de ül­keye değişik adlar konulmuştur...


Kitabımız, elbette 'Türkiye' ile sınırlıdır. Kitapta, çok özetle de olsa ülkemizdeki yerleşim merkezlerinin adlan hakkında şu bilgilerin bazen hepsini, bazen bir bölümünü bulacaksınız:

      Adın anlamı

      Kökeni

      Kimin tarafından, niçin verildiği

      Varsa eski ad ve adları

      Yerleşim merkezinin tarih boyunca yaşadığı egemen­lik ve uygarlıklar

      Kimin, kimlerin kurduğu

      Yerleşim merkezi olarak türünün ne olduğu

      Tarihsel süreçteki yeri

Yukarıdaki ve yukarıdakilere benzer tüm konuların ay­dınlığa kavuşturulması amacıyla başvurduğum öğeler ise şunlar oldu:

      Belgeler.

      Tahminler.

      Mitoloji.

      Efsaneler.

      Güçlü, mantıklı söylentiler.

      Mülki ve yerel yöneticilerin adların konulmasındaki rolleri.

Kentlerimizin kuruluş tarihlerini belirtirken kullandığım 'antik çağ', 'Neolitik çağ' gibi kavramların anlamlarını anım­satmakta da yarar görüyorum.

      Antikçağ: İlkçağ da denir. Bu terim, eski Yunan ve Roma uygarlıklarına dek uzanan ya da o dönemle il­gili şeyler için kullanılır.

      Neolitik Çağ: Yenitaş'ın eşanlamlısı. Yenitaş, Ortataş ile Maden çağı arasında kalan döneme verilen addır.

      Kalkolitik Çağ: Bakırçağ'ın eşanlamlısıdır.

Türkiye'deki yerleşim merkezlerinin çoğu, bilerce yıl sü- ı ı •ı ı zaman dilimleri içinde Anadolu'dan çok sayıda uygarlık­lar ve ayrı dilleri konuşan topluluklar gelip geçtiğinden bir- ı Icıı fazla ada sahiptir. İşte birkaç örnek:

     Ankara: Engürü - Ankyra - Angora - Ankra - Ankura - Ankur - Engüriye - Anncora ve nihayet Ankara.

     Antalya: Attaleia - Attalia - Adalia - Satalia - Adayla ve nihayet Antalya...

     Diyarbakır: Amida - Amid - Hamid - Diyar-ı Bekr - Diyarbekir - Diyarbakır...

      Edirne: Orestia - Uskudama - Hadrianapolis - Edrinus

- Endiriye - Edirnebolu - Edrune ve nihayet Edime...

     Erzurum: Garin - Karana - Theodossiopilis - Kalikala - Kali-Erzen - Erzen-i Rum - Arzırum ve nihayet Erzu­rum ...

     Siirt: Kert - Esard - Saird - Siird - Seerd - Saird - Söörd ve nihayet Siirt...

     Siverek: Savavorah - Sevavorah - Sevaverek - Sebaberek - Subeyda ve nihayet Siverek. ..

     Malatya: Maldia - Malitea - Milidia - Melid - Melddu - Melitea - Melita - Melitene - Malatiye ve nihayet Ma­latya.

      Giresun: Kerrasous - Kerosi ve nihayet Giresun.

Kent adlarından kiminin ilginç öyküleri de vardır. Örne­ğin Giresun, 'kiraz'ın ana yurdudur... Zaten kentin adı Eski Yunanca ve Latincede 'kiraz' anlamına gelen 'kerrasorus', 'kerosi' sözcüğünden küremiştir.

İstanbul'da Anadolu Yakası'nın ünlü semtlerinden 'Suadiye' ise, Osmanlı'nın son döneminde çektiği aşk nede­niyle ince hastalığa (verem) yakalanıp çok genç yaşta ölen,bir Paşa'nın 'Suat' adlı kızının namına yaptırdığı 'Suadiye' camiinden kaynaklanmıştır.

İstanbul sözcüğü ise, Bizans döneminde 'kente doğru' anlamına sık sık söylenilen eski Yunancada 'sis ten polis' cümlesinin 'İstanbul'a dönüşmesiyle ortaya çıkmış ve kente ad olmuştur...

Kitabı ilgiyle okuyacağınıza inanıyorum ...

Erdoğan Tokmakçıoğlu

"Doğduğunuz, yaşadığınız, gördüğünüz, duyduğunuz, okuduğunuz her yerleşim merkezinin kendine özgü bir ‘ad'ı vardır!..

Bu adın nerden geldiğini, niçin verildiğini, nasıl verildiğini, kimin verdiğini, bir anlamı, bir öyküsü olup olmadığını, o yerleşim merkezinin başka adlarının bulunup bulunmadığını hiç merak ettiniz mi?

Ben ettim...

Ettim ve bu kitap ortaya çıktı!..

Buyurun... Artık kitap sizin!"


1.   Abana

Kastamonu'nun ilçesi 'Abana'nın tarihine ilişkin elde yeterli bilgi yoktur. Osmanlı döneminde Ayancık'ın (İstefan) bağlı lıir nahiye idi. 1945'te ilçe oldu. İlçe merkezi 1953'te Boz- kurt' a taşındı. Daha sonra Bozkurt ve Abana ayrı ayrı ilçe merkezi oldu (1968).

2.   Acıpayam

Denizli'nin ilçesi 'Acıpayam' Selçuklular döneminde 'Gölhi- sar' adını taşıyordu. Gerrniyanoğulları tarafından Devlet Hatun' un çeyizi olarak 1381'de Osmanlılara verildi. Bir dö­nem 'Asikaraağaç' ve 'Garbikaraağaç' adlarını taşıdıktan sonra en sonunda şimdiki adını aldı.

3.   Adana

Antikçağ söylencesine göre, Gök Tanrısı Uranus'un iki oğlu 'Adanus' ile 'Sarus', Tarsus halkı ile savaşarak kenti kurdu­lar. Adanus'un adı kenti (Adana), Sarus'un adı da ırmağa verildi (Seyhan, eski adı Saruz). Adana ve yöresine, Hitit tabletlerinde 'Kizzuwatna krallığı'nın egemen olduğu ve MÖ 1650 yılında Hitit ve Kizziwatna kralları arasında bir antlaşma yapıldığı yazılıdır. Bölge ve kent MÖ 16. yüzyılda Hitit federasyonu egemenliğine girdi. Hitit devletinin çök­mesinin ardından 'Que' diye anılan 'Çukurova krallığı'na bağlandı. MÖ 9. yüzyılın sonlarında Asur, MÖ 6. yüzyılda


Pers egemenliğine giren Adana, MÖ 333'te Büyük İsken­der'in eline geçti. Onun ölümünden sonra Seleukoslara bağ­landı. Adana'yı Pompeius Roma topraklarına kattı. Roma, Bizans, kısa süren Selçuklu, Haçlı seferlerinden sonra yörede Ermeni Klikya krallığı kuruldu. Ermeni egemenliğine Mem­lûklar son verdi. O dönemde çok sayıdaki Türkmen boyunun yerleştiği bölge ve kent Türkleşti. 1362'de Ramazanoğlu bey­liğinin egemenliği başladı ve bu egemenlik 1517' de Adana ile yöresinin Osmanlılar tarafından alınışına kadar sürdü. Birin­ci Dünya Savaşı sonlarında Fransızların işgaline uğrayan kent ve yöre bu durumdan 5 Ocak 1922'de tümüyle kurtul­du. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte il oldu.

4.   Adapazarı

Sakarya ilinin merkez ilçesi olan Adapazarı ve yöresine ilk yerleşenlerin MÖ 1200'lerde buraya Balkanlar'dan gelen Frigler oldukları kabul edilir. Ancak, kalıcı bir yerleşimin oluşması 15-16. yüzyıllara rastlar. Bu yıllarda çevre bölgeler­den gelip öbek öbek ufak yerleşim merkezleri kuranların çabalarıyla, çalılık alanlar açılarak verimli topraklarda tarım­sal etkinliklere girişildi. 17. yüzyılda Kâtip Çelebi, burayı bir uğrak yeri olarak betimler ve en önemli yerleşimlerden 'Ada Nahiyesi' şeklinde söz eder. Merkezde yer almasından ötürü 18. yüzyılda bu nahiye büyüyüp gelişti ve adı 'Adapazarı' oldu. Adapazarı, hızla gelişti ve 1852'de Kocaeli sancağına bağlı bir kaza merkezi yapıldı. 93 Harbi'nin ardından 1878'de Kars, Ardahan, Artvin'den bölgeye ve kente çok sayıda Kaf­kas kökenli göçmen gelerek buralara yerleşti, 20. yüzyılın başlannda Adapazan'nın nüfusu 20 bine ulaştı.

Adapazarı kenti, Kuninluş Savaşı'na 25 Mart 1921-21 Haziran 1921 arası Yunan işgaline uğradı.

Kent ye yöresi, günümüzde gelişimini çok yönlü olarak sürdürmektedir. Adapazarı Sakarya'nın merkezidir.

5.   Adıyaman

Yöreye Neolitik Çağ'dan itibaren yerleşim başladı. Adıya­man, Hitit döneminde MÖ 17. yüzyılda bu devlete bağlan­dıktan sonra Kommegena, Roma, Bizans, Abbasi, Selçuklu, Dulkadiroğulları egemenliklerini yaşadı. Osmanlı dönemin­de Maraş Eyaleti içinde yer alan bir kaza iken 1859'da Ma- raş'ın sancağı yapıldı. Cumhuriyet'in ilk döneminde Malat­ya'nın bir ilçesiyken, 1954'te bir yasayla il oldu.

Abbasiler döneminde antik Pere kentinin yakınlarında bir kale yaphrıldı. Kaleyi yaphran komutan 'Mansur ibn Cavana'nın adından, 'Mansur'un Kalesi' anlamına gelen 'Hısnı Mansur' adı verildi. Bu kaleyle yakındaki Kalburcu Çayı'na açılan ve Arapça 'Güzel Vadi' anlamına gelen 'Vadi- i Leman' adlı bir dere vadisinde yer alan yerleşim merkezi 'Vadileman' diye anıldı ve bu ad zamanla günümüzdeki 'Adıyaman'a dönüştü.

6.   Adilcevaz

Van Gölü'nün kuzeyinde Bitlis'e bağlı bir ilçe olan Adilcevaz MÖ 7. yüzyılda önemli Urartu merkezlerinden biriydi. 'Adil- cevaz' adının nereden geldiği kesinlik kazanmamış olmakla birlikte yerleşim merkezinin ilk adı yerel dillerde 'Arcığa', 'Arçike' şeklindeydi. Urartular' dan Asur egemenliğine geçen kent sırasıyla Pers, Makedon, Seleukos, Prat, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Safevi egemenliklerini yaşadı, 1514'te Os­manlı topraklarına katıldı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Bit­lis'in Ahlat ilçesine bağlıydı, 1936'da Bitlis'in ilçesi oldu.

7.   Afşin

Kahramanmaraş'ın ilçesi olan Afşin'in yakınlarındaki eski Tanır kasabası tarihi bir yerleşim merkezidir. Antik 'Tandaris' kentinin burada kurulduğu sanılmaktadır. Afşin, Roma ve Bizans dönemlerinde 'Arabissus' adıyla anıldı. Ya­vuz Sultan Selim'in Mısır seferi sırasında Osmanlı toprakla­rına katılan kentin adı 'Efsus' şeklinde telaffuz edildi ve daha sonraları' Afşin'e dönüşerek öyle kaldı.

8.   Afyonkarahisar (Afyon)

Afyonkarahisar'm tarihi MÖ 4. yüzyıla kadar uzanır. Hitit egemenliği MÖ 1800'lerde başadı. Kent ve yöre, zamanın önde gelen krallıkları arasında el değiştirdi, Selçuklular'ın (1068), Osmanlılar'ın (1329) egemenliğine girdi.

Kentin adı Hitit döneminde 'Hapanova', daha sonraları ise 'Akranion', 'Akroniom', 'Nikopolis' ve 'Opion' şeklinde geçer. Türkmenler, 11. yüzyılda yanardağ kökenli yüksekçe bir kayalıktaki koyu renkli taşlar nedeniyle kent kalesine 'Karahisar' adını verdiler. Bu ad Selçuklular' da 'Karahisar-ı Devle', 1275-1341 arası Sahipataoğulları döneminde 'Karahisar-ı Sahip' şeklini aldı. Sonraları yörede çok yetişen 'afyon' bitkisinin adından esinlenerek 'Afyon' ve 'Afyonkarahisar' sözcükleri kente ad oldu. Kurtuluş Savaşı yıllarından iki yıldan fazla işgal altında kalan Afyon, Cum- huriyet'ten sonra il merkezi oldu.

9.   Ağaçören

Aksaray'ın ilçesi 'Ağaçören'in tarihi bağlı olduğu il ile aynı­dır. 1989'da aynı ad ile bir bucak iken ilçe oldu.

10.   Ağrı

Ağrı ve yöresi, tarih boyunca Huri, Urartu, Ermeni, Arap. İlhanlı, Akkoyunlu, Safevi, Celayirli egemenliklerini yaşadı 1514'te Çaldıran Savaşı'nın ardından Türk egemenliğine gir­di. Yöreye bir Celayirli sultanı olan Bayezid'in yaptırdığı kale nedeniyle yöre, bir süre 'Bayezid' adıyla anıldı. Kentin (Ağni günümüzdeki yerinde 19. yüzyıl başlarında 'Şarbulak' adlı 15 haneli küçük bir köy vardı. 'Karakilise' ve 'Eleşkirt' diye de anılan bu köy, askeri bir kışlanın yapımıyla büyüdü ve önem kazandı, Beyazıt sancağına bağlı bir kaza oldu ve 'Karaköse' adıyla anıldı. 1938'de 'Ağrı' adıyla il merkezi yapıldı. 'Ağrı' adını il sınırlan içindeki aynı adlı dağdan alır. 'Ağrı Dağı'na 'Eğri Dağı' da denildiği gibi, çeşitli dönemler­de 'Ararat', 'Kûh-i Nuh', 'Cebel-el-Haris', 'Masis' gibi adlar da verilmiştir.

11.   Ahlat

Bitlis'e bağlı bir ilçe ve ilçe merkezi olan Ahlat ve bölgesinin tarihini, kimileri MÖ 15. yüzyılda kadar götürür. Asur, Med, Urartu, Pers, Makedonya, Seleikos, Arap, Selçuklu, Eyyubi, Osmanlı gibi çeşitli egemenlik ve uygarlıklar yaşayan kent, Ortaçağ'da 'Kubbet ül-Islam' diye anılan (Belk, Buhara, Ahlat) üç önemli kentten biri olan Ahlat, Selçuklu dönemi mezar anıtlarıyla tanınır. 'Ahlat' adının yörede çok bulunan 'Ahlat ağa'ndan kaynaklandığını öne sürenler vardır.

12.   Ahmetli

Manisa'nın ilçesi 'Ahmetli'nin tarihi bağlı olduğu il ile aynı­dır. 1987'de aynı ad ile bucak iken ilçe oldu.

14.   Akçadağ

Malatya'nın ilçesi 'Akçadağ'ın tarihi, Malatya ile aynıdır. Eski adları 'Arka', 'Arga' olan yerleşim 'Akçadağ' adıyla ilçe oldu.

15.   Akçakale

Şanlıurfa'nın ilçesi 'Akçakale'nin tarihi MÖ 2000'lere dek uzanır. Huri, Arami, Babil, Büyük İskender, Roma, Bizans, çeşitli Türk beylikleri egemenliklerini yaşadıktan sonra 16. yüzyılın başlarında Osmanlı topraklarına kahldı. Cumhuri- yet'in ilk yıllarında ilçe merkezi Harran'daydı. 1946'da mer­kez 'Akçakale' adlı köye taşındı ve ilçeye bu köyün adı ve­rildi.

16.   Akçakent

Kırşehir' in ilçesi 'Akçakent'in tarihi bağlı olduğu il ile aynı­dır. İlçe, adını aynı addaki kasabadan alır.

17.   Akçakoca

Bolu'nun ilçesi 'Akçakoca'nın tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Bithynia, Roma, Bizans, Ceneviz egemenliklerini yaşadı. 1323'te Osmanlı topraklarına kahldı. Tarih boyunca 'Dia', 'Diapolis' adlarıyla anıldı. Osmanlılar kente önce 'Akçaşehir Maa Düzce', ardından da Osmanlı akıncı beylerinden Akça­koca Bey'in (ö. 1328) adından ' Akçakoca' adını verdiler.

18.   Akdağmadeni

Yozgat'ın ilçesi 'Akda^nadeni'nin tarihi 1815 yılına dek uzanır. Kent, bu tarihte oluşmaya başladı. Adım, ilçe sınırla­rı içinde işletilen gümüş ve kurşun madenleri ile yakınla­rındaki 'Akdağ'dan alır.

19.    Akhisar

Manisa'nın ilçesi 'Akhisar'ın tarihi İlkçağ'a dek ulaşır. İlçe kesin olarak 1410'da Osmanlı topraklarına katıldı. Bilinen ilk adlan 'pelopia', Thyateira' idi. Osmanlılar döneminde bir ara 'Köklüce' adıyla anıldı. Şimdiki adını, artık kalıntıları bile olmayan bir kaleden almıştır.

20.   Akkışla

Kayseri'nin ilçesi 'Akkışla'nm tarihi Kayseri'yle paralellik göstermekle birlikte fazla eskilere uzanmaz. İlçe, 1956'da kuruldu. Adını, eski bir kışladan almıştır.

21.   Akköy

Denizli'nin ilçesi 'Akköy'ün tarihi yenidir. 1990'da aynı adı taşıyan bir bucak yerleşimi üzerine kuruldu.

22.   Akkuş

Ordu'nun ilçesi 'Akkuş' ve yöresi 1461'de Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Yerleşim, Cumhuriyet döneminde 'Karakuş' adını taşıyordu. Adı 'Ak­kuş' a çevrilerek ilçe oldu.

23.   Aksaray

İç Anadolu'da hem il hem de il merkezi olan kent ve yöresi­nin tarihi Neolitik Çağ'a (MÖ 8000) kadar uzanır. Yöre ve kentin bulunduğu yerleşim merkezi Asur, Hitit, Tabai Krallı­ğı, Med, Pers, Kapadokya, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Karamanlı, Osmanlı egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı.

Günümüz il merkezinin bulunduğu alandaki yerleşimin ilk adı 'Garsaura' idi. Yerleşim merkezi Kapadokya Kralı Arkhelos (MÖ 36-MS 14) tarafından yeniden inşa edildi ve 'Arkhelais' adını aldı. 12. yüzyılda ise Selçuklu Sultanı il. Kılıçaslan kente beyaz mermerden bir saray yaptırınca ken­tin adı da günümüzdeki 'Aksaray'a dönüştü.

Aksaray, Cumhuriyet döneminde il, sonra ilçe oldu, 1989'da yeniden il durumuna getirildi.

24.   Aksaray (Semt)

Aksaray semti, İstanbul' da Fatih ile Eminönü ilçeleri arasın­da yer alır. Bizans döneminde semte 'Öküz Meydanı' anla­mına 'Forum Bovis' denirdi. Zira o dönemde semtin ortasın­da Pergamon' dan (Bergama) getirilmiş tunçtan bir öküz hey­keli vardı. Fatih Sultan Mehmed döneminde, Konya Aksa­ray fethedilip halkı İstanbul'a gönderilerek bu semte yerleşti­rilince semtin adı da 'Aksaray' olarak anıldı ve bu ad yerleşti.

25.   Akseki

Antalya'nın ilçesi 'Akseki'nin tarihi oldukça eskiye uzanır. Roma, Bizans, Selçuklu egemenliklerinin ardından 1471'de Osmanlı topraklarına katıldı. O dönemde Konya'nın Teke sancağına bağlı bir kaza idi. Adının kentin doğal görünü­münü dile getiren bir benzetmeden aldığı öne sürülmekte­dir.

26.   Akşehir

İç Anadolu Bölgesi'nın batı kesiminde yer alan Akşehir ve yöresinin tarihi Frigya'ya kadar uzanır. Kent ve yöresi daha sonra Roma, Emevi, Abbasi, Selçuklu, Anadolu Beylikleri, Osmanlı egemenlikleri yaşadı. Kentin bulunduğu alanda Roma döneminde kurulan yerleşim merkezi 'Philomelium' adıyla anıldı. Müslümanlar kente 'Belde-i Beyza' adını verdi­ler. Kenti çevreleyen eski kalelerin burçları beyaz renkli taşlardan yapılmışh. Bu nedenle 'Akşehir' adı oluştu. Kent, yönetim olarak Konya'ya bağlı bir ilçe ve merkezi durumun­dadır.

27. Alaca

Çorum'un ilçesi 'Alaca'nın tarihi MÖ 3.-4. binlere dek uzanır. Hititlerden başlayarak çeşitli uygarlıkları yaşadı. 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına kahldı ve 1919'da ilçe oldu. Osmanlı döneminde ilk adı 'Hüseyinabad' idi.

28.   Alaçam

Samsun'un 'Alaçam' ilçesinin tarihi 'Bafra' ilçesi ile aynıdır. 1418'de Osmanlı topraklarına katıldı. Önceleri Bafra'ya bağlı bir bucaktı. Adını, yöredeki çam ağaçlarından aldığı öne sürülür.

29.   Aladağ

Adana'nın ilçesi 'Aladağ' yeni bir yerleşimdir. 1987'de ilçe oldu. İlk adı 'Karsantı' idi, sonradan 'Aladağ'a çevrildi.

30.   Alanya

Aynı addaki kalesi ile de ünlü Alanya'nın antik çağdaki adı 'Korakesion'-'Coracesium'du. Kent, III. ^ntiokhos'un saldı­rılarını kalesinin ve kent coğrafyasının sağlam ve uygun olu­şu nedeniyle başarıyla önledi. MÖ II. yüzyılda ise korsanların üssü durumuna gelen kent, MÖ 67'de Roma egemenliğine girdi. 1221'de burasını fetheden Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat kente 'Alaiye' adını verdi. 1471'de Osmanlılar tarafından alınan kente Cumhuriyet döneminde halkın 'Alaiye'yi söyleniş biçiminden esinlenilerek 'Alanya' adı verildi.

31.    Alaşehir

Batı Anadolu'da Manisa'ya bağlı bir ilçe olan Alaşehir'in antik adı 'Philadelphia'ydı. Kent ve kalesi, 1075'te Türklerin eline geçti. Kente niçin 'Alaşehir' adının verildiğini kanıtla­yan belgeler mevcut olmamakla birlikte, ilçe sınırlarındaki 'Alaşehir Suyu' adının kente de verilmiş olabileceğini öne sürenler vardır.

32.    Altınözü

Hatay'ın ilçesi 'Altınözü'nün eski bir tarihi vardır. Kentte Roma ve Haçlılar dönemine ilişkin çeşitli kalıntılar vardır. Yöre, önceleri 'Kasr' diye anılırken Osmanlılar döneminde 'Altınözü' adı tercih edilmiştir. İlçe 1945'te kurulmuştur.

33.    Altınyayla

Burdur'un ilçesi 'Altınyayla' 1990'da ilçe statüsünü aldı. İlk adı 'Dimril' di ve bu ad 'Altınyayla'ya çevrildi.

34.    Altınyayla

Sivas'ın ilçesi 'Altınyayla' da ilk Altınyayla ilçesi gibi yeni bir tarihe sahiptir. 1990'da ilçe olurken bu ad verilmiştir.

35.    Amasra

Karadeniz Bölgesi'nde Bartın ilinin bir ilçesi olan 'Amasra', Megaralı göçmenler tarafından ufak bir ticari iskele olarak kuruldu. Daha sonra MÖ 4. yüzyılda Herakleia Pontika (Ka­radeniz Ereğlisi) prensi Dionysios'un karısı 'Amastria Kyotoros' çevredeki bazı kentleri birleştirerek kendi adıyla (Amastris) kentini oluşturdu. Bu ad, ^hiümüze 'Amasra' olarak kaldı. Kent, Roma ve Bizans egemenliklerinin ardm- dan Fatih Sultan Mehmed döneminde, 1459'da Türk toprak­larına kahldı.

Eskiden Zonguldak'ın Bartın ilçesine bağlı bir bucak olan Amasra, 1987'de ilçe yapıldı, daha sonra da 28 Ağustos 1991 tarihli bir yasayla kurulan Bartın iline bağlandı.

36.   Amasya

Orta Karadeniz'de yer alan kent MÖ 1990-1200'e rastlayan Hitit döneminde 'Amasid' adıyla kuruldu. Kentin kalesi de Hititler tarafından yapıldı. Kent daha sonra Frig, Kimmer, Lidya, Pers egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Helenistik dönemde de adı çok az bir değişiklikle 'Amaseia' şeklini aldı ve bu ad çok geçmeden halkın dilindeki bugünkü 'Amasya' şeklinde söylenmeye başladı; durum, günümüze kadar hiç değişmedi. Kent MÖ 291'de kurulan Pontus Krallığı'nın baş­kenti oldu, MÖ 64'te Roma'ya bağlandı, Bizans döneminin ardından 1075'te Türk egemenliğine girdi. Osmanlı döne­minde hızla gelişti ve 'Şehzadeler kenti' diye anıldı. Cumhu- riyet'in kuruluşundan sonra 20 Nisan 1920'de il oldu. Amas­ya, kurulduğu tarihten bu yana adı hemen hemen hiç değiş­meyen Anadolu kentlerinden biridir.

37.   Anadolu

Bazı araşhrmacılar, 'Anadolu' sözcüğünün ilk defa MÖ 3. yüzyılda kullanıldığını ve Eski Yunancadaki 'anatole'den türediğini öne sürerler. 'Güneşin doğduğu ülke', 'doğu' anlamına gelen bu sözcük, ilk zamanlar Ege Denizi'nul do­ğusundaki ülkeleri içeriyor (Anatolikon) ve bir bakıma böl­gesel olarak 'asia' sözcüğü ile örtüşüyordu. Coğrafi ve yönet­sel olarak 'Anadolu' sözcüğünün kapsamı zamanla değişerek sınırlan genişledi. 10. ve 11. yüzyıllarda günümüzdeki 'Göl­ler Bölgesi'nde bulunan Bizans themasınm adı oldu (Anatolikon theması). Anadolu sözcüğü Ortaçağ'da birçok Arapça yapıtta 'Notolus', 'Natole' şeklinde geçti. Yeniçağ'da Batı, 'Anadolu'yu Latince 'Natolia' şeklinde andı. Ve Küçük Asya (Asia Minor) ile eşanlamlı olarak kullanıldı. Türkler bu coğrafyaya kalıcı olarak yerleştikten sonra 'Anatolu', daha sonraları da 'Anadolu' dediler. Sözcük, Batı dillerine de 'Anatolia', 'Anatolien' şeklinde yerleşti.

Günümüzde genel olarak 'Anadolu' denilince 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Asya anakarası üzerindeki top­raklar' anlaşılmaktadır.

35. Anamur

İçel'in ilçesi 'Anamur'un tarihi Antikçağ'a dek uzanır. Pers, Büyük İskender, Seleukos, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Karamanlı egemenliklerini yaşadı. 15. yüzyılın ikinci yarısın­da Osmanlı topraklarına katıldı.

'Anamur' adı, kentin ilk çağdaki 'Anemurion' adının değişikliğe uğramış şeklidir.

39.   Ankara

Türkiye'nin başkenti Ankara, İlkçağ'dan gunumüze, çok değişik ama birbirine çok benzeyen adlarla anıldı. İslam kay­naklarında kentin adı 'Engürü' şeklinde geçer. Batı ise dö­nem dönem yazılış ve söyleyiş olarak değişiklikler gösterir: Ankyra, Angora, Ankra vs. Kimi kaynaklara göre sözcük, Eski Farsça 'üzüm' anlamına gelen 'engür'den, kimilerine göre de Eski Yunancada 'koruk' anlamına gelen 'ank', Sans- kritçede 'Kıvrıntı', 'Büklüm' anlamına gelen 'ankav'dan ya da Latincede 'çengel-kanca' demek olan 'Uncus'dan türedi­ğini öne sürerler. Ayrıca, Frigya dilinde de 'Ank' diye bir sözcük vardır. Bu dilde 'Ank' 'engebeli-karışık' demektir. Kentin engebeli olduğuna bakılarak adını 'Ank'tan aldığını söyleyenler de vardır. Kimi kaynaklar da Galatlar, Mısır ge­milerindeki savaş ganimeti ve zafer nişanesi olarak aldıkları 'çapaların adından' yeni topraklarına Ankyra (çapa) adını verdiler. Ünlü tarihçe Pausanias ise, "Phrygia kralı Midas tarafından bir gemi çabasının bulunduğu yere kurul­du." diye yazar.

Ankara, çeşitli görüşlere göre şu isimlerden türemiştir: 'Ankyra', 'Ankura', Angur', 'Engürü', 'Engüriye', 'Angora', 'Ancora'.

40.   Antakya

Büyük İskender'in generallerinden Antigos Monophtalmos günümüzdeki kentin bir iki kilometre kuzeyinde Karasu ırmağı kıyısında 'Antigoneia' adlı yerleşim merkezini kurdu. Generali bir savaşta yenen Seleukos I. Nikator, yeni kentin kesin yerini saptayarak, günümüzdeki Antakya'nın çekirdeği olan 'Antiokheia'yı oluşturdu. Kent, kısa sürede gelişerek bölgenin en önemli ticaret ve yönetim merkezi oldu. Çeşitli istila ve egemenlikleri yaşadıktan sonra Antakya 1515'te Ya­vuz Sultan Selim tarafından Türk topraklarına kahldı.

41.   Antalya

Türkiye'nin turizm başkenti Antalya ve yöresinin tarihi İlk- çağ'a kadar uzanır. Yerleşim merkezi olarak kent Pergamon (Bergama) Kralı II. 'Attalos' tarafından MÖ 2. yüzyılda ku­rucusunun adından esinlenilerek 'Attaleia' adıyla kuruldu.

Çok hızlı bir gelişim gösteren kent Lidya, Pers, Büyük İskender, Seleukos, Roma, Bergama, Bizans, Selçuklu, Hamitoğulları, Osmanlı egemenlik ve uygarlıkları yaşadı. Cumhuriyet'le birlikte il oldu.

Turizm etkinliklerinin olağanüstü gelişimi sonunda An­talya günümüze Türkiye'nin dünyada en çok tanınan illeri­nin başında gelen kent, tarih boyunca çeşitli adlarla anıldı.

Eski kaynaklarda: 'Attelia', 'Attalia'.

Batı dillerinde: 'Adalia'.

Ortaçağ'da: 'Satalia'.

Türkçe belgelerde: 'Adayla'.

42.    Araklı

Trabzon'un ilçesi 'Araklı'nın tarihi MÖ 7. yüzyıla dek uzanır. Miletolu denizciler tarafından kuruldu. Pers, Roma, Bizans, Trabzon İmparatorluğu egemenliklerini yaşadı. 1461'de Os­manlı topraklarına katıldı, 1954'te ilçe oldu. Adının antik bir sözcükten geldiği sanılmaktadır.

43.    Ardahan

Doğu Anadolu' da serhat ili 'Ardahan'ın tarihi Urartulara dek uzanır. Med, Pers, Part, Ermeni, Roma, Sasani, Bizans, Arap, Gürcü, İlhanlı, Altınordu, Timur, Karakoyunlu, Akkoyunlu gibi çok değişik egemenlikler yaşadı. 1535'te Osmanlı toprak­larına katıldı. Kent, eskiden Artaani, Artan diye anılırken, daha sonra şimdiki adı 'Ardahan' oluştu.

44.    Ardanuç

Artvin' in ilçesi 'Ardanuç'un tarihi MÖ 8. yüzyıla dek uzanır. Urartu, Kimmer, İskit, İberia (Karti) Krallığı, Pontus, Roma egemenliklerini yaşadı. 16. yüzyılın ortalarında Osmanlı top­raklarına katıldı. 1945'te ilçe oldu. Antik adı 'Artanuçi' idi.

45.   Arnavutköy

İstanbul'da Boğaziçi'nde Beşiktaş ilçesine bağlı bu tarihi semt, Bebek ile Ortaköy arasındadır. Semtin İlkçağ' daki adı 'Anaplus' idi ve Laurus Medeia'nın adak yeriydi. Bizans döneminde ise bu ad Mikhael Kilisesi'nin adından 'Vicus Michaelicus' ya da 'Scalae' (İskele) -diye anıldı. Semt, adım Osmanlı döneminde bu semte yerleştirilen Arnavut göç­menlerinden almışhr.

46.   Arhavi

Karadeniz Bölgesi'nde Artvin'e bağlı bir ilçe ve merkezi olan Arhavi, 1512'de Türk egemenliğine girdi. Arhavi, adını ilçe­nin yer aldığı bölgede Karadeniz'e dökülen ve antik adı 'Arkhabis' olan akarsudan almıştır.

47.   Artvin

Karadeniz Bölgesi'nin doğu kesiminde yer alan ilin tarihi MÖ 2000'lere kadar uzanır. Kent ve yöresi tarih boyunca Asur, İberya, Pontus, Roma, Bizans egemenlikleri ve uygar­lıkları yaşadı. 1551'de kesin olarak Türk topraklarına katıldı. İlkçağ'da yörenin kıyı kesimleri İberia olarak anılırken Roma döneminde Lazika adıyla adlandırıldı. Bağdatlıların yöneti­mindeki İberya Krallığı döneminde 10. yüzyılın ilk yarısında kente 'Livana' ya da 'Livane' adıyla' anılan bir kale yapıldı. Ve kent de uzun süre bu adlarla anıldı. Daha sonra 'Artvani', 'Artvini'e dönüştü. Artvin, 1924'te il yapıldı. 1933 yılında ilçe statüsü verilerek merkezi Rize kenti olan Çoruh iline bağlan­dı. 1936&da Rize'nin ayrıldığı Çoruh ilenin merkezi Artvin'e taşındı. İlin adı 1956'da bir kez daha 'Artvin' oldu.

48.    Avanos

Nevşehir'in ilçesi 'Avanos'un tarihi İlk Tunç Çağı'na (MÖ 3500-2000) dek uzanır. Peri bacalarıyla ünlü Göreme vadi­sindeki kent Hıristiyanlığın ilk yıllarından itibaren önem kazandı. Burada, korunma amaçlı olarak yer altı kentleri oluşturuldu. Cumhuriyet döneminde bu antik ad 'Avanos' ile ilçe yapılmıştır.

49.    Avcılar

İstanbul'un ilçesi 'Avcılar' çok yakın tarihe sahip bir ilçedir. 1992'de ilçe statüsüne kavuşan yerleşimde, eskiden çok sayı­da av evi ve köşkü vardı, adını bunlardan almışhr.

50.    Ayancık

Sinop'un ilçesi 'Ayancık'ın tarihine ilişkin yeterli bilgi yok­tur. İlçe günümüzdeki sınırlarını 1957'de edinmiş ve eski adı 'İstifan' iken 'Ayancık' yapılmışhr

51.    Ayaş

Ankara'nın ilçesi 'Ayaş'ın tarihi Hititlere dek uzanır. Hitit, Frig, Büyük İskender, Roma, Bizans, Selçuklu egemenlikleri­ni yaşadı. 1354'te Osmanlı topraklarına katıldı. Adını ilçedeki 'Ayaşbeli'nden aldığı sanılmaktadır.

52.    Aydın

Ege Bölgesi'nin orta bölümünde yer alan Aydın, ilk ve orta çağların önemli yerleşim merkezlerinden biriydi. Kazı kay­naklara göre kent Peloponisos'tan gelen Argoslular ile Trak­ya ya da İlliria'dan gelen Trallialılar tarafından kuruldu. Ve Antikçağ'da 'Euantheia', 'Polyantheia Erymna' gibi adlar aldı. Büyük İskender, kenti kendisine bir üs olarak kullandı (MÖ 334). Onun ölümünün ardından 'Seluekia' diye isim­lendirildi. Roma, kentin yönetimini Bergama Krallığı'na bı­raktı. Roma'da İmparator Augustus döneminde adı 'Caesarea' şeklinde değiştirildiyse de kısa süre sonra 'Tralles' adım aldı. Bizans uygarlığının ardında Türkler tara­fından ele geçirildi. Türk döneminde 'Güzelhisar' adı verilen kente Aydınoğlu Mehmet Bey' den esinlenilerek 'Aydın Güzelhisarı' da denildi. 1425'te Osmanlılara geçen kentin adı hep 'Aydın' olarak kaldı.

53.   Aydınlar

Siirt'in ilçesi 'Aydınlar' ilçe statüsüne 1990'da kavuşmuş yeni bir yönetim merkezidir. Adı, mülki idare amirlerince konul­muştur.

54.   Aydıntepe

Bayburt'un ilçesi 'Aydıntepe' ilçe statüsüne 1957'de kavuş­muş yeni bir yerleşimdir. Adı, yöneticilerce konulmuştur.

55.   Ayrancı

Karaman ilinin 'Ayrancı' ilçesi 1987'de kurulmuş yeni bir ilçe merkezidir. Aynı addaki bir eski yerleşime ilçe olurken bu adı almıştır.

56.   Ayvacık

Çanakkale'ye bağlı olan Ayvacık ilçesinin tarihi, Antikçağ'a kadar uzanır. İlçenin yerleşim merkezinde ve çok yakınların­da o dönemde 'Hamaksitos', 'Kolonai' ve 'Assos' (günü­müzde Behramkale) kentleri kuruldu. Yöre (Eolis) ve ilçenin bulunduğu kent tarih boyunca Roma, Bizans, Osmanlı ege­menlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1926'da ilçe statüsü kesinle­şen yerleşim merkezi, 'Ayvacık' adıyla anıldı. Bu adın ilçeye özellikle Kaz Dağlan'na yerleşen Türkmenler tarafından verildiği öne sürülür.

57.   Ayvalık

Ege'de Balıkesir'e bağlı bir kıyı ilçesi olan Ayvalık' ın tarihi Antikçağ'a değin uzanır. Yörenin bilinen en eski yerleşimci­leri Misyalılardır. İlçenin bulunduğu yerleşim merkezi, tarih boyunca 'Tallani', 'Kidonia' gibi adlarla anıldı. Yöre ve ilçe­nin bulunduğu yerleşim, Makedon, Roma, Bizans egemenlik ve uygarlıklarının ardından 15. yüzyılın başlarında Osmanlı- lar'a bağlandı. İlçe, özellikle turizm yönünden olağanüstü bir gelişme süreci içine girmiş bulunmaktadır. Ayvalık adının Ayvacık gibi yöreye ve özellikle Kaz Dağlan'na yerleşen Türkmenler tarafından konulduğu söylenir.

58.   Ayvansaray

İstanbul'da Haliç kıyısında, Atatürk Köprüsü (Unkapanı Köprüsü)'nün sağ tarafında Eyüp ilçesi sınırları içinde yer alan semt, 'Ayvansaray' adıyla anılır. Bizans döneminde ken­tin kara surlarıyla deniz surlarının birleştiği noktada yer alan yerde, İstanbul'un fethinden sonra bir kapı yaptırıldı. Kapı yakınında 'Blakhamai Sarayı (Büyükler Sarayı) adında bir Bizans sarayı vardı. Bu nedenle Osmanlılar dönemiyle birlik­te kapıya 'Ayvansaray Kapısı' denildi. Semt de aynı adla anıldı.

59.   Azapkapı

İstanbul'da Atatürk Köprüsü ile Galata arasında kalan semt 'Azapkapı' adıyla anılır. Galata surlarının Haliç'e açılan ka­pılarından biri eskiden buradaydı. Kapı, Bizans döneminde

'Porta di san Antonio' ya da 'Porto san Antonio' adıyla anılır­dı. Osmanlılar zamanında Haliç Tersanesi yakınlarındaki Azaplar (Azepler) Kışlası nedeniyle buraya 'Azapkapı' denildi.

60.   Babadağ

Denizli'nin ilçesi Babadağ'ın eski adı 'Kadıköy'dü ve yöne­tim olarak Sarayköy ilçesine bağlı bir bucaktı. Daha sonra ilçe oldu ve yöredeki 'Babadağ' adlı bir dağdan esinlenilerek adı 'Babadağ' oldu.

61.   Babaeski

Kırklareli'ne bağlı bir ilçe olan Babaeski'nin tarihi Tunç Ça- ğı'na dek uzanır. Bölgeye ilk olarak Balkanlar'dan gelen Traklar'ın yerleştikleri belirlenmiştir. Kent sırasıyla Pers, Roma, Bizans egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1359'da Osmanlılar tarafından alındı. Kentin bilinen ilk adı 'Babayi Atik' idi. Sonradan bu Arapça-Türkçe tamlama Türkçeye dönüştürülerek 'Babaeski' oldu.

62.   Bafra

Samsun'un bir ilçesi olan Bafra'nın tarihi MÖ 4000'lere dek uzanır. Bu tarihte yöre Orta Asya'dan göç eden Kaşkaların yurduydu. Belde ve ilçenin bulunduğu yerleşim merkezi Hitit, Frig, Kimmer, Pers, Roma, Bizans egemenlik ve uygar­lıklarını yaşadı, 1418'de Osmanlı topraklarına katıldı. 'Safra' adının yerel bir dilden oluştuğunu öne sürenler vardır. Kimileri de bu ad ile bölgede yetişen yüksek kaliteli ve da 'Bafra' adım taşıyan tütün arasında ilişki kurarlar.

63.   Bahçelievler

İstanbul'un 1992'de yeni ilçe olmuş yerleşimlerinden 'Bahçe- lievler'in tarihi çok yenidir. Adı, aklına başka bir ad gelme­yen mülki ya da yerel yöneticilerce konulmuştur.

64.   Bahçesaray

Van'a bağlı 'Bahçesaray' ilçesi 1987'de ilçe oldu. Eski adı 'Müküs'dü.

65.   Bakırköy

İstanbul'un en kalabalık ilçelerinden 'Bakırköy' tarih boyun­ca çok çeşitli adlar taşıdı.

İlkçağ'da verimli bağ ve bahçeleri ile ün kazanan bu yer­leşim merkezi, sırasıyla 'Vidos' 'Litros' adlarıyla anıldı. Bi­zans döneminde 'Septimum' adını aldı. Bu ad, burada çok varlıklı bir Rumun yaphrdığı sayfiye köşkünden kaynaklan­dı. 'Septimum' daha sonra 'Ayamama'ya dönüştü (günü­müzde sadece bir dere bu adla anılır.). Sonra bu ad da unu­tuldu ve küçük bir Rum köyü durumuna gelen yerleşim merkezi 'Makro Holi' adıyla anılır oldu. Osm anlının son dönemlerinde, özellikle Türkler 'Makro Holi'ye 'Makrıköy' dediler. 'Makro Holi' Türkçede 'Uzun-Büyük Köy' anlamına geliyordu. Cumhuriyet'in ilanının ardından 'Bakırköy' adı benimsedi.

66.   Balâ

Ankara'nın ilçesi 'Balâ', 19. yüzyılda Kafkasya'dan gelen göçmenlerin iskânı amacıyla kuruldu. Eski adı 'Kartal'dı. Yüksek bir yaylada (bâlâ) kurulduğundan bu adın verildiği sanılır.

67.   Balıkesir

Topraklarının bir bölümü Ege, bir bölümü Marmara Bölgesi içinde yer alan Balıkesir'in bulunduğu yöre MÖ 13. yüzyıl­dan önce 'Bebrykia' diye anılıyordu. Yöreye daha sonraları 'Misya' denildi. Burası Lidya, Pers, Bithynia Krallığı, Make­don, Roma, Bizans, Selçuklu, Anadolu beylikleri egemenlik­lerini yaşadıktan sonra 1450'de Osmanlı topraklarına katıldı. Yerleşim merkezini Bizans'tan alan Karesi Bey, kendi adını bu kente verdi. Roma döneminde, avlanmak amacıyla bura­lara sık sık gelen İmparator Hadrianus, MS 2. yüzyılda bura­da bir sava göre bir şato yaptırdı. Kent adının daha sonraları 'Eski Kale' anlamına gelen 'Paleokastro' larak anıldığı söy­lenen şatodan geldiği öne sürülür. Kentin 'Hadrianoherai' adlı eski bir kentin kalıntıları üzerine kurulduğu da söylenir. Buradaki küçük bir kale, 11. yüzyılda Türkler tarafından 'Balakhisar' diye adlandırılmıştı. 'Balıkesir' adının bu ad­dan türemesi güçlü bir ihtimal olarak görülmektedir. 'Balı­kesir' adının 'Balı çok'tan türediği şeklindeki söylenti ise, bir 'şehir efsanesi' olarak kabul edilmektedir.

68.   Balışeyh

Kırıkkale'nin ilçesi 'Balışeyh' 1990'da ilçe statüsünü aldı. Adının ilçede defnedilmiş bir din büyüğünden geldiği sanıl­maktadır.

69.   Baltalimanı

İstanbul'da, Boğaziçi'nde, Emirgan'a bağlı bir semt olan 'Baltalimam', 1453'te İstanbul'un fethi sırasında II. Mehmed'in (Fatih) Kaptan-ı Deryası Baltaoğlu Süleyman Bey, Osmanlı donanması tarafından Haliç'e karadan çektiri­lerek indirilen gemilerinin bir bölümünü burada yaptırdığı ve korunaklı limanı üs olarak kullandığı için semt bu adla anılır.

70.   Banaz

Uşak'ın ilçesi 'Banaz'ın geçmişi MÖ 3. yüzyıla dek uzanır. Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Germiyanoğulları egemen­liklerini yaşadı. 1429' da Osmanlı topraklarına katıldı. 'Banaz' sözcüğünün Orta Asya günlerinden kalma Türkçe bir sözcük olduğu sanılmaktadır.

71.   Bandırma

Marmara Bölgesi'nde Balıkesir'e bağlı bir ilçe olan Marmara Denizi kıyısındaki Bandırma İlkçağ'da Misya diye anılan bölgede 'Panormos' adıyla kuruldu. Kent ve yöresi Make­don, Pers, Roma, Bizans egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. 1980'de kaza oldu. Kentin ilk adı 'Panormas', zaman geçtikçe 'Panormus', 'Panormes', 'Panderma' şekillerinde telaffuz edildi ve en sonunda Türkler tarafından bugünkü gibi 'Ban­dırma' diye söylendi. Kent, Türkiye'nin her yönden en ge­lişmiş ilçeleri arasında baş sıralarda yer alır.

72.   Bartın

'Bartın' ilinin tarihi MÖ 7. yüzyıla dek uzanır. Megaralı de­nizciler tarafından bir koloni iskelesi olarak kurulduğu sanı­lıyor. Pers, Pontus, Roma, Bizans, Trabzon İmparatorluğu, Ceneviz egemenliklerini yaşadı. 1460'ta Osmanlı topraklarına katıldı. Kent, Antikçağ'da 'Parthenips' adıyla kuruldu. Bu adın, zaman içinde 'Bartın'a dönüştüğü sanılmaktadır.

73.   Batman

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Batman ilinin adının il sınırlan içinden geçen 'Batman Çayı'ndan aldığı öne sürülür. 16 Mayıs 1990'da il olan kent İlkçağ'da kuruldu. MÖ 3 bin yıllarından itibaren Huri, Urartu, Kimmer, Med ve Asur egemenliklerini yaşadı. Asur dönemindeki adı 'Supria' olan kent, daha sonra Pers, Seleukos, Roma, Bizans, Sasani, Aruklu ve Osmanlı egemenlikleri ve uygarlıklarını yaşadı. Bulunan petrol, 20. yüzyılda Batman ve yöresinin önemini bir kat daha artırmıştır.

74.   Bayat

Afyonkarahisar'ın ilçesi 'Bayat' 1987'de ilçe konumuna geti­rildi. 'Bayat' adını ve bir Oğuz boyunun adını taşıyan bir bucağın gelişmesi sonucu oluşan yerleşimden dolayı bu adı almıştır.

75.   Bayburt

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yer alan 'Bayburt'un tarihi İlk Tunç Çağı'na (MÖ 3500-200) değin uzanır. Bölge, Hitit dö­neminde 'Azzi-Hayaşa' ülkesi olarak anıldı ve sırasıyla Urar­tu, Kimmer, İskit, Med, Pers, Makedon, Roma, Bizans, Arap egemenlik ve uygarlıklarını da yaşadı. 1514'te Osmanlı top­raklarına katılan 'Bayburt', MÖ 8. yüzyıla kadar 'Domana' adıyla anıldı. İskitlerin 'Gymnia', Bizans'ın 'Baiberdon' adını verdikleri kent, 'Paybert', 'Bâbirt' diye de anılıp, sonraki yıllarda günümüzdeki 'Bayburt' söylenişiyle adlandırıldı. 1927'de Gümüşhane'ye bir ilçe olarak bağlanan 'Bayburt', 1989'da il olmuştur.

76.   Bayramiç

Çanakkale'nin ilçesi 'Bayramiç'in tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Antik dönemde 'Troas' bölgesi içindeydi. İlçe sınırları içinde antik 'Skepsis', 'Kebrenos' kentleri yer alıyordu. Sonraları bölge 'Eolis' ya da 'Eolya' adlarıyla anıldı. Bölge ve kent 14. yüzyıl başlarında Osmanlı topraklarına katıldı. 'Bayramiç' önceden aynı ad ile Ezine'nin bir nahiyesi iken, daha sonra ilçe durumuna getirilmiştir.

77.   Bayındır

Ege Bölgesi'nde İzmir'e bağlı bir ilçe olan 'Bayındır', Osman­lı devletinin ilk dönemlerinde kuruldu ve adını Oğuzların Üçoklar Kolu'na bağlı 'Bayındır' boyundan aldı. 'Bayındır' Ege'nin hızla gelişen yerleşim merkezi olabilmek için çaba sarf etmektedir.

78.   Bebek

İstanbul'un, Boğaziçi'nde Arnavutköy ile Rumelihisarı ara­sında yer alan semti: Burası Antikçağ'da ufak bir balıkçı kö­yü ve Artemis'in adak yeriydi. Semt, asıl gelişimini Osmanlı döneminde gösterdi. Semt, 'Bebek' adım burada görevlen­dirilen ve yüzünün görünümü nedeniyle 'Bebek' lâkabıyla anılan bir bölükbaşından almıştır.

79.   Bergama

Ege Bölgesi'nde İzmir'in bir ilçesi olan Bergama, Antikçağ'ın çok önemli yerleşim merkezlerinden biriydi. Yöre, Pers, Bü­yük İskender, Seleukos, Bergama Krallığı, Roma, Bizans egemenliklerini ve uygarlıklarını yaşadı. 1341'de Osmanlı egemenliğine girdi. Kurtuluş Savaşı'nda bir süre düşman işgalinde kaldıktan sonra 14 Eylül 1922'de kurtarıldı.

Bergama ya da antik adıyla 'Pergamon', söylenceye göre adını Neoptolemos ile Andromakhe'nin oğlu 'Perga- mos'tan alır.

Bergama, tarih boyunca çok önemli savaş ve olaylara sahne oldu, bayındırlık bakımından olağanüstü bir gelişme gösterdi. Kentteki dinsel yapılar, tiyatro binaları ve amfitiyatrolar, sunaklar bakımından Ege kıyısının örnek kentleri arasında yer aldı. Çoğu anıtsal nitelikli söz konusu yapıtlardan çoğunun kalıntıları günümüze kadar ulaşmış bulunmaktadır. 'Bergama' adının 'Pergamon'dan türediği su götürmez bir gerçektir.

80.   Beşiktaş

İstanbul'un ilçelerinden biri olan Beşiktaş'ın tarihi eski çağla­ra dayanır. Bizans dönemindeki bilinen ilk adı 'İasonion'du. Ardandan sırasıyla şu adları aldı: 'Sergion', 'Daphne', 'Diplokionion' ve 'Gunella'. Kimi kaynaklara göre bu ad­lardan biri de Türkçesi 'Taş Bebek' demek olan 'Kune Petro' idi. Bu ad, Yakşı adında bir papazın Hz. İsa'nn çocukluğun­da yıkandığına inanılan ve 'Beşik Taşı' diye anılan hamur teknesi biçimindeki bir taşı Kudüs'ten getirterek semtteki bir kiliseye koydurtmasıyla ünlendi. Ve semt de bu adla anıldı. Başka kimi kaynaklara göre de 'Barbaros Hayreddin Paşa (Yalısı günümüzdeki Deniz Müzesi'nin bulunduğu yerdeydi) gemilerini bağlamak amacıyla semtin iskele olarak kullanılan kıyısına 'beş tane taş direk' diktirtmiş, işte bundan dolayı da semte 'Beş Taş' adı verilmiş, bu ad, giderek 'Beşiktaş'a dö­nüşmüştür. Nitekim eski Beşiktaş semti yerlileri ve gerçek İstanbul şivesi ile konuşabilenler 'Beşiktaş' derlerken hâlâ 'i' ve özellikle 'k' harfini belirsiz, çok hafif telaffuz ederek söz­cüğü 'Beşitaş' gibi telaffuz ederler.

81.   Beyağaç

Denizli'nin ilçesi 'Beyağaç' 1990'da ilçe konumuna getirilmiş yeni bir ilçedir. Adını, aynı addaki kasabadan alır.

82.   Beyazıt

İstanbul' da Eminönü ilçesine bağlı 'Beyazıt' semti, adını bu­rada yer alan önemli Osmanlı yapıtlarından 'Beyazıt Külli- yesi'nden alır. Semt, Osmanlı ve Bizans döneminde de İstan­bul'un önemli bir kültür, eğitim ve ticaret merkezi duru­mundaydı. Bizans'ta Forum Tauri (Farum Theodosi), döne­min en üst düzey hukuk yüksek okulu, Senato Sarayı gibi yapılar buradaydı. Fatih, İstanbul'u aldıktan sonra ilk sarayı­nı buraya yaptırdı. Beyazıt Meydanı'na ise 27 Mayıs 1960'tan sonra bir süre Hürriyet Meydanı denmişse de, bu ad artık hiç kullanılmamaktadır.

83.   Beykoz

İstanbul'da, Anadolu kıyısındaki bir ilçe olan Beykoz'un ilk halkı Balkanlar'dan gelerek buraya yerleşen Traklar oldu. Traklar, 'Bebrikler' adıyla bilinen bir devlet kurdular. Bey­koz'un Bizans dönemindeki belgelerde adı 'Amia' olarak geçer. Bu ad, Trak kralı 'Amykos'tan türemiştir.

En eski Türkçe metinlerde ise bu yerleşim merkezinin adı 'Bekoz', 'Belkoz', 'Belkos' şeklinde yer alır.

Bir söylenceye göre de, yöredeki 'Servibumu'nun güne­yinde kurulmuş küçük bir köy, zamanla gelişip birleşerek Türkler döneminde Osmanlı topraklarına katıldı. Adını 'Ko- caeli'ne veren 'Akçakoca' burada oturdu ve bu nedenle eski küçük köy 'Bey' adıyla ün kazandı. Öte yandan yörenin ce­vizi, başka bir adla 'koz'u da çok ünlü idi. İşte bu iki sözcük, kısa sürede halkın ağzında kaynaşıp birleşerek 'Beykoz' bi­çimini aldı.

Bir başka söylenceye göre ise, yöredeki ulu bir ceviz ağa­cı 'Beykoz' diye anıldı ve İstanbul'un bu ilçesi adını işte bu ulu ceviz ağacından aldı.

84.   Beylerbeyi

İstanbul'da Anadolu yakasında Üsküdar ilçesine bağlı Bey­koz semtinde Osmanlı döneminde, devletin en önemli üst düzey görevlerinde bulunduktan sonra 'Beylerbeyi rütbesi' alan çok sayıda paşa ikamet etti. Bu beylerbeyleri arasında en bilinenleri Mehmet Paşa, Recep Paşa, Yemişçi Hasan Pa- şa'lar idi. Beylerbeylerinin çoğu, bu görevin ardından sadra­zamlığa yükseldiler.

Bizans döneminde ise semtte büyük bir haç (istavroz) vardı. Bu nedenle Osmanlıların semtte inşa ettikleri ilk saray halk arasında 'İstavroz Sarayı' adıyla ün saldı. Günümüzde de, sarayın kurulduğu yere istavroz Bahçesi' denilmektedir. Sonraki tarihlerde Utavroz Sarayı yıktırılarak yerine günü­müzdeki 'Beylerbeyi Sarayı' yaphrılmışhr. il. Abdülhamid bu sarayda ölmüştür.

85.   Beylikova

Eskişehir'in ilçesi 'Beylikova' aynı addaki bir bucağın ilçe statüsü kazanmasıyla oluşmuş yeni bir yerleşimdir (1987).

86.   Beyoğlu

İstanbul'un semtlerinden biri olan Beyoğlu'nun konuşlandığı alan, İlkçağ boyunca bir yerleşim merkezi olmaktan çok, İs­tanbul halkı için üzüm yetiştirilen bağlık, bahçelik bir yerdi. Bizans döneminde bu bağlık bahçelik alana Türkçeye 'Karşı Yaka' anlamına R^rnca 'Peran', sonradan da sadece 'Pera' denildi.

İmparator İostinianus zamanında semte bazı gösterişli yapılar inşa edildi ve semt 'Justinyen' adıyla anıldı. Ancak Türkler tarafından alınmadan önce Galata surları dışında günümüzdeki Beyoğlu'na doğru uzanan yapılar pek yoktu.

Söylenceye göre, Fatih Sultan Mehmed, Trabzon Rum İmparatorluğu'na 1461'de son verdikten sonra, imparatorluk ailesinden, sonradan Müslüman olan Aleksios'un büyük konağı günümüzdeki Tunel Meydanı'nın yakınlarında inşa edildi. Halk, Aleksios'un bu konağı nedeniyle 'bir bey oğ­lu' oturduğundan semte 'Beyoğlu' adını verdi.

Bir başka söylentiye göre de, 'Beyoğlu' adı Kanuni Sul­tan Süleyman'ın damadı sadrazam Makbul İbrahim Pa- şa'nın yakın arkadaşı Alvasio Gritti adıl birinden gelir. Alvasio, ünlü ve soylu bir Venedikli ailedendi. İstanbul'a Balyos (Venedik valisi) oldu. Zamanla onun ik^net ettiği yer, soylu bir kişinin mekânı anlamına 'Beyoğlu' diye anıldı.

87.   Beypazarı

Ankara'ya bağlı bir ilçe olan 'Beypazarı', eski bir yerleşim merkezidir. İlçe ve yöresi tarih boyunca Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. İstanbul-Ankara-Bağdat doğrultusundaki geçit yolu üzerinde yer alan ilçenin bilinen en eski adı 'Lagania'ydı. Türklerin egemenliğine geçtikten sonra ilçede kurulan ve ünü hemen tümn önemli yakın kentlere yayılan 'pazar'ı nede­niyle ilçenin adı 'Beypazarı'na dönüştü. İlçe, 1939'dan sonra Ankara'ya bağlanmıştır.

88.   Beyşehir

Konya'nın bir ilçesi olan Beyşehir'in ve yöresinin tarihi Neo­litik Çağ'a kadar uzanır. Yöre Lidya, Pers, Makedonya ve Roma ile Bizans egemenlik ve uygarlıklarını yaşadıktan son­ra 12. yüzyılda Anadolu Selçukluları'nın egemenliğine girdi. 13. yüzyılda bir süre Moğol istilasında kaldı. Ardından Eşrefoğulları ve Hamitoğulları tarafından yönetildi. 1374'te Osmanlı topraklarına kahldı. Bir ara Karamanoğlu beyliği ile Osmanlı devleti arasında birkaç kez el değiştirdi.

Roma ve Bizans dönemlerinde Beyşehir'in bulunduğu yerleşim merkezi 'Karalia' ya da 'Karalis' adlarıyla anıldı. Eşrefoğulları'nın merkezliğini yapan kentte o dönemde inşa edilen kaledeki yerleşme yeri 'Içşehir' ya da 'Içerişehir' adla­rıyla anıldı. En sonunda kent günümüzdeki 'Beyşehir' adıyla anıldı.

89.   Biga

Çanakkale'ye bağlı bir ilçe olan Biga, kıyıdan 24 kilometre içeride kurulmuş bir yerleşim merkezidir. Tarihi Antikçağ'a değin uzanır. Bu çağda 'Misya' adı verilen bölge içerisinde yer aldı. MÖ 7. yüzyılda Miletosluların egemenliğindeki önemli bir ticaret kentiydi. MÖ 334'te Büyük İskender'e bağ­landı. Roma ve Bizans egemenlik ve uygarlıklarını da yaşa­dıktan sonra Lala Şahin Paşa tarafından 1364'te fethedilerek Osmanlı İmparatorluğu'na bağlandı. 'Biga' adının dğişik dönemlerde 'Pagai', 'Pagae' ve 'Pigas' diye anılan eski kentin adından geldiği genel kabul görmüştür.

90.   Bilecik

Marmara ve Karadeniz bölgesinde yer alan Bilecik'in tarihi İlkçağ'lara kadar uzanır. MÖ 1200'lerde Friglerin egemenliği altındaydı. Ardından Pers, Bithynia, Makedon, Roma, Bizans egemenliklerini ve uygarlıklarını yaşadı. Malazgirt Zaferi'nin (1071) ardından Anadolu'ya yerleşen Türklerden bir bölümü de Söğüt ve Domaniç'i yurt edindi. Bu yöre, Anadolu Selçuk­luları tarafından Ertuğrul Gazi'ye verilmişti. Onun ölümün­den sonra oğlu Osman Gazi, bağımsız Söğüt Sancağı'nın başına geçti. 1289'da 'Yarhisar' ile 'Bilecik'i ele geçirdi ve adına hutbe okutarak kendi bölgesinde bağımsızlığını ilan etti. Böylelikle Osmanlı devletinin 622 yıl sürecek olan yaşa­mının ilk adımları atılmış oldu.

Eskişehir'i İznik'e (Dorylaion'u Nikaia'ya) bağlayan yo­lun kontrol altında tutulması amacıyla yapılan bir kale olan 'Belkome' adının, Türkler tarafından 'Bilecik' diye telaffuzu sonucu 'Bilecik' adının oluştuğu sanılmaktadır. 'Bilecik' Osmanlı döneminde bir süre, bir sancak adı olarak 'Ertuğrul' diye de anılmıştır.

91.   Bingöl

Doğu Anadolu'da bir il olan Bingöl'ün tarihi İlkçağ'a kadar uzanır. Bölge ve kent MÖ 14. yüzyıldan başlayarak sırasıyla Asur, Urartu, Kimmer, Med, Pers, Makedon, Seleukos, Part, Roma, Bizans, Sasani egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1071 Malazgirt Zaferi'nin ardından kent ve yöresi Mengüçoğullarına bağlandı. Selçuklu, Moğol, Akkoyunlu dönemlerinin ardından Yavuz Sultan Selim döneminde Os­manlı topraklarına katıldı. Önceleri 'Çapakçur' adını taşıyan günümüzdeki 'Bingöl', 1920'de Muş'a, 1926'da Elazığ'a bağlı bir ilçe merkeziydi. 'Çapakçur', 1936'da il merkezi oldu. Adı da 1945'te 'Bingöl' e çevrildi.

Kent ve ya^nlarındaki volkanik kayalardan oluşmuş bir dağ kitlesi ve 2.700 metreyi bulan yükseklikteki alanlarda göller bulunur. Gerek dağ, gerekse kent, 'Bingöl' adım işte bu göllerden almaktadır.

92.   Birgi

İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı bir bucak merkezi olan 'Bir- gi'nin bilinen en eski adı 'Pyrigion'dur. 'Birgi' adının bu antik addan türemiş olması kabul edilir. Kent ve de ünlü kalesi, Menteşe Bey'in damadı Gazi Sasa Bey tarafından Türk topraklarına (Aydınoğulları Beyliği) katıldı. Ünlü 'Birgi Çakırağa Konağı' bu bucaktadır.

93.   Bitlis

Söylenceye göre, 'Bitlis' adını Makedon Kralı Büyük İsken­der'in (Alaksandros) emriyle kentin bulunduğu yere bir kale inşa ettiren komutanı 'Badis'ten alır. Komutanın adını 'Bageç' diye yazıp söyleyenler de vardır. Söylencenin bir başka versiyonuna göre, Büyük İskender'in komutanlarından 'Badlis' ya da 'Lis' burada bir kale inşa etti. Kent de adını bu komutanların adlarından aldı.

Arap, Selçuklu ve çeşitli beyliklerin egemenliklerinin ar­dından kent ve yöresi 1514'te Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Bitlis, 1935'te il statüsüne geti­rilmiştir.

94.   Bodrum

Türkiye'nin dünyada en tanınmış turizm yörelerinden biri olan 'Bodrum'u Kayralıların MÖ 11. yüzyılda kurduğunu öne sürenler vardır. Kimilerine göreyse kenti MÖ 1200'de Troizen'den gelenler kurdu. Burada doğmuş olan tarih bili­minin babası sayılan Herodotes'e göre, Bodrum Dorlar'ın MÖ 6. yüzyılda kurduğu altı kentten oluşan 'Heksapolis Birliği' içindeydi. Ancak, Apollon adına düzenlenen bir ya­rışmada bu kentten biri kuralları çiğnediğinden kent de bir­likten çıkarıldı. Kent, bundan sonra 'Pentapolis' diye anıldı. MÖ 550'de kente Lidya egemendi. Ardından MÖ 546'da Pers egemenliği başladı. Kent MÖ 468'de 'Attika Delos Deniz Birliği' ne katıldı. MÖ 430'da tekrar Pers egemenli^ne girdi. Bu dönemde Persler'e bağlı satraplar (valiler) tarafından yö­netildi. Kayra satraplarından Mausolos döneminde (MÖ ^77- 353) başkent Milas'tan (Mylasa) buraya taşındı. Kentin en yüksek tepesine bir kral sarayı inşa edildi. Satrap Mausolos öldükten sonra eşi ve aynı zamanda kızkardeşi olan Artemisis, MÖ 4. yüzyılda eşi ve ağabeyi için anıtsal bir me­zar olan 'Mausoleium'u yaptırdı. 60 x 80 m'lik bir alanı kap­layan ve 45 metre yükseklinde 'Dünyanın Yedi Harika- sı'ndan biri sayılan bu anıt, heykelleri ile birlikte Anado­lu' dan British Museum'a kaçırıldı ve kalıntıları da Bodrum Kalesi'nin yapımında kullanıldı. Antik kentten günümüze kalan yapıtlar arasında antik tiyatro 10 bin kişinin oturabile­ceği büyüklüktedir. Kent, öteki Karya kentlerinin aksine Bü­yük İskender'in saldırılarına direndi. İskender, MÖ 334'te burasını güç de olsa ele geçirerek yakıp yıktı, direnişi çok kanlı bir biçimde bastırdı. MÖ 3. yüzyılda kenti Mısır do­nanması üs olarak kullandı. Kente MÖ 192'de Roma, MÖ 189'da Rodos denizcileri, MÖ 88'de kısa bir süre Pontus Kral­lığı egemen oldu. Ardından Roma'nın oluşturduğu 'Asia' (Küçük Asya) Eyaleti sınırları içine katıldı. Hıristiyanlığın ilk yıllarında bir piskoposluk merkezi oldu. 11. yüzyılda Türkle- rin eline geçen kenti Birinci Haçlı Seferleri'nde Bizanslılar yeniden aldılar. Kent 126l'den sonra Menteşe Beyliği'nin, 1415'te Rodos Şövalyeleri'nin eline geçti.

Kentin kalesini Rodos Şövalyeleri Çelebi Sultan Mehmed'in izniyle 'Zephiria' denilen yarımadada 'Sanit Peterium' adına yaptılar. Bu ad kentin Antik adı olan 'Hallikamossos' yerine 'Peterium'un 'Bodrum' şeklinde söylenmesiyle kentin adı olarak kaldı.

Bodrum 1522'de Kaptan Bulak Mustafa Paşa tarafından kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. 1866'da Muğla'ya bağlı bir ilçe oldu.

Bodrum'un gelişmesinde, dünyanın birçok yerinden ge­tirilen bitkilerle donatılmasında ünlü yazar Cevat Şakir'in (Halikamas Balıkçısı) büyük katkısı olmuştur.

Bodrum, günümüzde 'Antalya' gibi hemen bütün dünya tarafından bilinen bir turizm yöresi olarak her geçen ^in biraz daha gelişip büyümektedir.

96.   Bolu

Karadeniz Bölgesi'nin iç kesiminde yer alan Bolu ili ve il merkezinin tarihi oldukça eskilere uzanır. Bölge, Hitit İmpa- ratorluğu'nun sınırları içerisindeydi. MÖ 2000 tarihlerinde Friglerin eline geçti. Ardından Lidya, Pers, Büyük İskender (Makedon), Bithynia egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Bithynia Kralı iV. Nikomedes, MÖ 74'te öldüğünde bölge vasiyet yoluyla Roma'ya bağlandı. MS 7. ve 9. yüzyıllar ara­sında İstanbul'a kadar ilerlemeyi başaran İslam (Arap) ordu­ları buraya ulaşmayı başaramadılar. 13. yüzyılda Bizans egemenliğine giren yöre, daha sonra Türklerin eline geçti. Orhan Gazi'nin saltanat yıllarında kente gelen İbni Batuta, bölgeye tümüyle Türkmenlerin yerleştiklerini, hemen her kentte ahi tekkelerinin bulunduğunu yazar.

Yöreye ilk yerleşenlerin Bebrikler olduğu sanılır. 'Bebrikya' diye ed anılan yöreye MÖ 8. yüzyılda da Bitinler yerleşti. Günümüzdeki Bolu kenti çevresinde kalıntılarına rastlanan 'Bithynion'un Bebrikler ya da Bitinlerce kurulduğu tahmin edilir. Roma döneminde 'Bithyniym' adıyla anılan kente İmparator Claidus'un saltanat yıllarında 'Cladiopolis' adı verildi. İmparator Hadrianus'un sevgilisi Antinous'un doğum yeri olması nedeniyle kente 'Hadrianapolis' adı ko­nuldu. Bizans döneminde ise kente sadece 'Polis' denildi.

Bu adı Türkler 'Bolu' diye söyleyince, 'Bolu' kentin günü­müzdeki adı olarak kaldı. Kent, Cumhuriyet'in kurulmasıy­la birlikte il olmuştur.

97.   Bor

İç Anadolu Bölgesi'nde Niğde ilinin bir ilçesi olan 'Bor'un tarihçesi Neolitik Çağ'a kadar uzanır. Roma, Bizans, Selçuk­lu, Karamanlı, Osmanlı egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Adının 'ekilmemiş toprak' anlamına da gelen 'Bor' sözcü­ğünden kaynaklandığı öne sürülür.

98.   Bostancı

İstanbul'da, Anadolu yakasında, Suadiye ile Küçükyalı ara­sında kalan 'Bostancı' adını burada Osmanlı döneminde olduğu bilinen Bostancıbaşı Bahçesi'nden ve 1950'lere değin var olan çok sayıdaki büyük bostanlardan alır.

99.   Bozcaada

Kuzey Ege Denizi'nde Biga Yarımadası kıyıları karşısında ada ve Çanakkale'ye bağlı ilçe. Antik adı 'Tenedos' olan 'Bozcaada'ya bu ad, adanın boz renkli görünümü göz önü­ne alınarak yerel yöneticiler tarafından verilmiştir. Antik kavimlerin, Roma ve Bizans'ın egemenlik ve uygarlıklarını yaşayan Bozcaada, Lozan Antlaşması'yla Türkiye'ye bıra­kılmışta (1923).

100.   Bozdoğan

Aydın ilinin 'Bozdoğan' ilçesinin tarihi Aydın ile aynıdır. İlçenin bulunduğu yere, bölge Bizans'tan Selçuklulara geçin­ce 'Bozdoğanlı', 'Bozbey', 'Doğanbey' adlı Türk aşiretleri yerleştirildi. Adını 'Bozdoğanlı' aşiretinden almıştır.

101.    Bozkır

Konya'nın ilçesi 'Bozkır'ın tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Tarihi Konya ile benzerlik gösteren ilçenin antik adları 'Isauria', 'Isauria Nova: Yeni Isauria', 'Leontopolis', 'Trismaden'dir.

102.    Bozkurt

Kastamonu'nun ilçesi 'Bozkurt'un tarihi il ile benzerlik taşır. 1953'te 'Abana' ilçesinin merkezi 'Bozkurt' adlı köye taşındı. 1968'de 'Bozkurt' da ilçe olarak 'Abana'dan ayrıldı. Ve bu adı taşıyan ilçe oldu.

103.    Bozova

Şanlıurfa'nın ilçesi 'Bozova'nın tarihi bağlı olduğu il ile ay­nıdır. Eskiden 'Yaylak'ta bulunan yönetim merkezi, merkez 1930'da ilçe olunca 'Bozova' adını aldı.

104.    Bozüyük

Bilecik'in ilçesi 'Bozüyük' ve yöresinin tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Frig, Pers, Roma, Bizans ve Selçuklu egemenliklerini yaşadı. Yöre ve kent 1289'da Selçuklular tarafından OsmanlI­lara verildi. 1926'da ilçe olan 'Bozüyük', güçlü bir ihtimalle adım eski bir Türk boyunun adından almıştır.

105.    Buca

İzmir'in ilçesi 'Buca', ilçe statüsünü yeni kazanmış (1987) yerleşimlerdendir. Eskiden alin bir semtinin adıydı.

106.   Bucak

Burdur'un ilçesi 'Bucak'ın tarihi İlkçağ'a Qek uzanır Yerle­şim alanındaki antik kentler 'Kremna' 'Milia' adlarını taşıyordu. İlçe, 'Bucak' adıyla 1926'da kuru)muştur

107.   Burdur

Akdeniz Bölgesi'nde yer alan 'Burdur' ililin tarihi İlkçağ'a kadar uzanır. Kent Hitit, Arzava, Frigya, pers Makedon Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu egemenlik ve uy­garlıklarını yaşadı. 14. yüzyılda Hamitoğul)annın epne geçti. 1391'de Osmanlı topraklarına katıldı.

'Burdur Gölü'nün kıyısında Arzavalılcr tarafından yapı­lan bir kalenin kalıntıları üstüne daha sonryan kurulan kent Bizans döneminde 'Polidorion' adıyla anılıyordu

Kentin günümüzdeki 'Burdur' şeklindeki adının, 'Polidoruon'un yüzyıllar boyunca değişip biçimlerde telaf­fuz edilmesi sonucu oluştuğu genel kabyj görmüş bir gö­rüştür.

108.   Burhaniye

Balıkesir'in ilçesi 'Burhaniye'nin tarihi İl^çağ'a dek uzanır Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Karesioğukarı egemenlikleri yaşadı. 1323'te Osmanh topraklanna katı]^ a^i 1484'teki kayıtlarda 'Kemer' diye geçen yerleşim Edtemit'in bir bucağı iken 1867'de kasa (ilçe) oldu. Yunan işgalime karşı koyan ilk ege ilçelerinden biri olan 'Burhaniye'nin a.dım ilçe için yrarlık gösteren bir paşadan aldığı öne süıqlür

109.   Bursa

'Bursa', Bithynia Kralı I. Prusias (MÖ 23-182) tarafından 'Prusa' adıyla kuruldu. Bithynia'nın son kralı IV

Nikomedes'in vasiyeti üzerine MÖ 74'te Roma egemenliğine girdi. Merkezi Nikomedeia (İzmit) olan Bithynia Eyaleti içinde yer aldı. Kent, ekonomik ve ticari yönden genişledi, bir kültür merkezi durumuna da girdi. Çekirge'deki (Pythia) kaplıcaları nedeniyle çok ün kazandı. I. lustinianus kente görkemli bir saray ve hamam yaphrdı (1071). 1980'de Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından ele geçirildi. Haçlı seferlerinin ardından yeninden Bizans' a bağlandı. Kent, Or­han Gazi tarafından 1326'da fethedilerek Osmanlı devletinin başkenti yapıldı. Bursa'nın 1920'de Yunan işgaline uğraması büyük tepki ve üzüntüye neden oldu. Ankara'da TBMM kürsüsüne bir 'yas belirtisi' olarak konulan siyah örtü, kent işgalden kurtarılıncaya, 10 Eylül 1922'ye kadar orada kaldı.

Bursa, mitolojiye göre savaşçı 'Herakles' ile arkadaşı 'Polifemos' ve 'Hylas' sefere çıkarlar. Deniz yolculuğu bitip Mudanya' da karaya ayak bastıklarında 'Herakles' kırılmış küreği yerine, yenisini yapmak üzere ağaç keserken, 'Hylas' içmek için su aramaya gider ve ormanın derinliklerinde kay­bolur. Zira, güzel su perileri yakışıklı 'Hylas'a âşık olarak onu kimsenin bilmediği bir yere götürüp saklamışlardır. 'Hylas'm kaybolduğunu ilk önce 'Polifemos' fark eder. 'He­rakles' ile birlikte 'Hylas, Hylas!' diye bağırarak günlerce ormanda arkadaşlarını ararlar. Ama bulamazlar. 'Herakles' yoluna devam ederken, umudunu yitirmeyen 'Polifemos' orada kalır ve bölgeye yerleşir. Kentin bulunduğu ovada önce 'Kios', sonra da 'Prusa' adını alan kenti, yani şimdiki adıyla 'Bursa'yı kurar.

İlk ve Ortaçağ kaynaklarında 'Prusa' diye geçen kentin adı, Türkler tarafından fethedildikten bir süre sonra şimdiki adı 'Bursa'ya dönüşmüş ve öyle kalmıştır.

110.   Büyükada

İstanbul'da, kent sınırları içinde, Marmara Denizi'nde, 'Ada­lar İlçesi'nin merkezi ada. Prens Adalan ve Kızıladalar de- niler ada topluluğunun en' büyüğüdür. Antik adı 'Prinkipo'dur. Adaların en büyüğü olduğundan Türkler tarafından 'Büyükada' adıyla anılmıştır. '

111.   Büyükdere

İstanbul'da Avrupa Yakası'nda Sarıyer ile Kireçbumu ara­sında yer alan 'Büyükdere' semti, adını aynı addaki antik adı 'Mega Reuma, Bathyraks' olan dereden alır.

Semtin bulunduğu vadi, Antikçağ'da 'Batykolpos' diye adlandırılmıştı. Buraya, Megaralıların 'Saron' adak yeri ol­duğundan 'Saron Körfezi' ya da 'Saron Burnu' da denili­yordu. Bunun dışında, doğasının güzel görünümü nedeniyle 'Kalos Agros', çok geniş bir alan kaplayan çayırlığı nedeniyle de 'Libadia' diye de adlar verilmişti. Türkler İstanbul'u al­dıklarında burası ufak bir balıkçı köyüydü. Daha sonra hızla gelişti, köşk ve yalılarla donanarak güzide bir sayfiye duru­muna geldi ve semt, vadinin ortasındaki akarsuyun adıyla 'Büyükdere' diye anıldı.

112.   Cağaloğlu

İstanbul' da Sirkeci ile Çemberlitaş arasında 'Cağaloğlu' diye anılan semt, adını 16. yüzyılın Osmanlı sadrazamlarından, asıl adı 'Sciplone Cicale' olan, İslam'ı kabul etmiş 'Cigalzade Yusuf Sinan Paşa'dan alır. Yusuf Sinan Paşa'nın (Messina 1547-Diyarbakır 1605) günümüzdeki İran Konsolosluğu ile İstanbul Erkek Lisesi'nin bulundukları yerde görkemli bir sarayı ve h^amı vardı. Semte önceleri 'Cigalzade' adı ve­rildi. Bu ad, giderek 'Cağaloğlu'na dönüştü. 19. yüzyıldan itibaren sadrazamlık ve bazı nazırlıklar burada bulunduğun­dan semt ayrıca 'Babıfili' adıyla da anılır.

113.   Cerrahpaşa

İstanbul'da Aksaray ile Kocamustafa Paşa arasında yer alan 'Cerrahpaşa' semti, adını Cerrah Mehmed Paşa'nın dönemin ünlü mimarı Davud Ağa'ya 16. yüzyılın sonlarına buraya yaptırdığı külliyeden alır. İstanbul'un yedi tepesinin yedinci- si üzerinde kurulan semt, Bizans döneminde 'Kserolophos' adıyla biliniyordu. O dönemden günümüze sadece kaidesi ulaşmış bulunan 'Arcadius' sütunu kalmıştr. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Cerrahpaşa Hastanesi ve Gevher Nesibe Sul­tan adına inşa edilmiş medrese de bu semttedir.

114.   Ceyhan

Adana iline bağlı 'Ceyhan' ilçesinin tarihi İlkçağ'a dek uza­nır. Hitit, Fenike, Mısır, Asur, Pers, Makedonya, Seleukos, Roma, Moğol, Memlûk, Ramazanoğulları egemenliklerini yaşadı. 16. yüzyılda Osmanlı topraklarına katldı. Türk dö­neminde 'Yarsuvat', 'Minareliköy', 'Hamidiye', 'Urfiye' gibi adlarla anıldı. Adı 1929'da Ceyhan Irmağı'ndan esinlenilerek 'Ceyhan' şeklinde değiştirildi.

115.   Cibali

İstanbul'un Unkapanı ile Fener arasında kalan 'Cibali' semti, adını İstanbul'un Türkler tarafından fethedilmesine katlan komutanlardan 'Cebe Ali'den dolayı 'Cebe Ali Kapısı' diye bilinen 'Cibali Kapısı' nedeniyle kapının adından alır. Semt­te 18. yüzyılın sonlarına kadar daha çok Rum, Ermeni ve Yahudi azınlıklar ikamet ederlerdi. Semt, büyük çaptaki yan­gın afetleriyle ünlüydü. En çok yangın da 'Patlıcan mevsimi' diye bilinen temmuz-ağustos aylarında çıkardı. 20. yüzyılın sonlarında Haliç düzenlenirken, semtin Haliç kıyısı temiz­lenmiş, açılmış ve park durumuna getirilmiştir.

116.    Cihanbeyli

Konya'nın Cihanbeyli' ilçesinin tarihi Hititlere kadar uzanır. Ancak, bu konuda ayrıntılı bilgi yoktur. İlçe Türklerin döne­minde şu adları taşıdı: 'Esb-i Keşan', 'İnsuyu'. 1926'da 'Ci­hanbeyli' adını aldı.

117.    Cizre

Şırnak'ın ilçesi 'Cizre'nin tarihi Şırnak ile aynıdır. İlçenin çok yakınında antik 'Bazebda' kentinin kalıntıları vardır. Kente Araplar 'Cezire-i ibn-Ömer' adını verdi. 'Cizre' adı, 'ada' anlamına gelen 'Cezire' den türemiştir.

118.    Çal

Denizli'nin ilçesi 'Çal'ın tarihi Roma dönemi öncelerine dek uzanır. Denizli ve yöresiyle birlikte 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı. İlçenin ilk adı 'Demirciköy' idi.

119.    Çaldıran

Van'ın ilçesi 'Çaldıran' bu statüyü 1987'de kazandı. Tarihi bağlı olduğu il ile aynıdır. Yavuz Sultan Selim' in 1514'te Şah İsmail' e karşı kazandığı ilçenin adıyla anılan savaşla da ünlü 'Çaldıran' adını bir O^z oymağından almıştır.

120.    Çan

Çanakkale'nin ilçesi 'Çan'ın tarihi bağlı olduğu il ile aynıdır. İlçe merkezinin ilk zamanlar ünlü bir pazar yeri olması ne­deniyle adı 'Çanpazarı' idi. Çan deresi kıyısına kurulmuş olan ilçe, daha sonra 'Çan' adını almışhr.

121.   Çanakkale

Anadolu Yarımadası'nın kuzeybah ucundaki Biga Yarımada­sı ile Avrupa'nın güneydoğu ucundaki Gelibolu Yarımada­sı'nın üzerinde yer alan Çanakkale ili ve aynı adla anılan B oğazı'nın tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Antikçağ'a dek uzanır. Antikçağ'da 'Hellospones' adındaki bölgeyle ilgili bilgiler MÖ 4 bininci yıldan başlar. Troya'nın (Truva) bir yerleşim merkezi olarak MÖ 3000'lerden bu yana var olduğu belge­lenmiştir. Bu tarihten 'Lelegler' başta Troya olmak üzere Ege adalarında ve 'Pellonnesos'ta oturuyorlardı. Horneros'un 'Iliada' adlı destanının an akonusunu 'Mikenai' Kralı Agarnemnon'un Troya Kralı 'Phamos'a karşı giriştiği ve 'Troya Savaşı' diye bilinen savaşlar oluşturur. Agamemnon, 10- yıllık bir kuşatmadan sonra kenti ele geçirerek yakıp yıkar.

Bölge ve kent, MÖ 2000'lerin ortalarında Aka, MÖ 1200 yıllarında Frig istilasına uğradı. MÖ 8 ve 9. yüzyıllarda Eski Yunanlılar buralarda çeşitli koloniler kurdu. Bir süre Lidya. egemenliğinde kalan Çanakkale ve yöresi MÖ 546'da Pers egemenliğine girdi. Büyük İskender Asya seferine çıkarken MÖ 334'te 'Granikos'un (Biga Çayı) doğu kıyısında Pers ordusunu ağır bir şekilde yenilgiye uğrattı. İskender'in ölü­münün ardından birkaç kez el değiştiren bölge, Bergama Krallığı'na bağlandı. Akabinde Makedonya Kralı Philippos'un ve Pontos Kralı IV. Mithradates'in istilasına uğradı. Romalılar, MÖ 191'de Boğaz'ı geçerken kıyı bölgele­rini de istila edip 1. yüzyıl başlarında bölgenin tamamına egemen oldular. İstanbul'un kurulması, Çanakkale Boğa- zı'nın önemini daha da çoğalttı ve Abydos'ta (Aydos) bir tür gümrük kurularak Boğaz denetim altına alındı. Bizans İmpa­ratoru I. Iustinianus Jüstinyen), imparatorluğunun son yıl­larında Boğaz'ın iki yakasındaki surları onartıp pekiştirli, kıyılardaki yerleşimlerin çevrelerini de surlarla çevirtti re Gelibolu'nun da surlarını onartarak içlerine muhafızlar ku­durttu. Bütün bu önlemlere rağmen 668 ve 573'te İstanbu'u kuşatacak olan İslam donanmasının buradan geçmesi engl- lenemedi. 717'de de Mesleme bin Abdülmelik komutasn- daki İslam ordusu Abydos'tan karşıya geçip Trakya üzem- den İstanbul önlerine gelerek kenti kuşattı. Bölge, Haçlı Se­ferleri sırasında Venedik, Cenova ve Piza devletlerinin :e- kişme merkezi oldu. Çanakkale Boğazı'nın iki yakası Lain devletleri arasında bölüşüldü. Gelibolu, 1235'te İznik İmpa-a- toru III. I onnes'in eline geçti. 14. yüzyılın başlarında Bizals hizmetine giren Katalanlar, Gelibolu'yu ele geçirdiler. A:nı tarihlerde bölgede Türk akıncılar da sık sık görülmeye taş­landı. Boğaz'ın Anadolu yakası çok geçmeden Karesioğullm Beyliği'nin egemenliğine girdi. 1332 ve 1341'de Aydınojlu Umur Bey, Gelibolu'yu iki kez kuşattıysa da ele geçiremed.

Orhan Gazi, Karasioğullarının topraklarını Osmanlı tıp- raklarına kattıktan sonra, 1356 yılında oğlu Süleyman Pı.şa komutasındaki Türk askerleri Çanakkale Boğazı'nı geçe'ek Rumeli'nin fethinde ilk adımı attılar.

Osmanlılar, Avrupa topraklarına giriştikleri fetih hala­tını sürdürürken Yıldırım Bayezid, Çanakkale Boğazına büyük önem verdi ve burayı korumakla görevli özel bir iir- lik kurdu. Ayrıca, devlete savaş gemisi yapılması için Gelöo- lu'da bir tersane inşa edildi. Fatih, İstanbul'u aldıktan smra Boğaz'ın Rumeli kıyısına 'Kilitbahir', Anadolu kıyısına ise 'Sultaniye' de denilen 'Çanak Kale'yi yaptırdı. İşte, Bugin- kü 'Çanakkale' adı da Fatih'in yaptırdığı, bir süre 'Kcia-i Sultaniye', 'Sultaniye' ve de 'Çanak Kale' diye anılan bu kaleden alır.

Yüzyılların 'Hellospontos' adı, artık 'Çanakkale'dir.

122.   Çankaya

Ankara'da kent sınırları içinde yer alan 'Çankaya' ilçesi adını aynı addaki 'Cumhurbaşkanlığı ikametgâhı'nın bulunduğu yüksek yerin adından alır. Burada Kurtuluş Savaşı'nın baş­langıcında bir bağ evi vardı. 'Çankaya' tepesi diye anılan mahaldeki bu bağ evi, Ankara halkı adına satın alınarak Mustafa Kemal'e tahsis edildi. Ankara'nın başkent olmasının ardından büyükelçilikler ve önemli devlet daireleri bu semtte toplanmaya başladı. 'Çankaya' adını 'Cumhurbaşkanlığı konutu'nun bulunduğu 'Çankaya' tepesinden almıştır.

123.   Çankırı

İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde sınırlara sahip 'Çankı­rı' ilinin tarihi eskilere dayanır. il, ilk önce Hitit egemenliği altındaydı (MÖ 200-1200). Ardından Paflagonların, Kimmer- lerin, daha sonra da Lidya, Pers, Makedon, Pontos, Roma, Bizans, Anadolu beylikleri, Selçukluların egemenlik ve uy­garlıklarını yaşadı. 15. yüzyılın başlarında Osmanlı toprakla­rına katıldı.

Kentin bilinen ilk adı 'Gangra' idi. MÖ 104'te Pontos- lularca kurulduğu söylenir. Romalılar kenti 'Germani- kopolis' adını verdilerse de bu ad benimsenmedi. Türkler, kentin adını 'Gangara' diye telaffuz ettiler. Bu ad, daha sonra 'Kangırı' ve 'Kankın' şeklinde söylenirken, en sonunda şim­diki adı olan 'Çankırı'ya dönüştü. Çankırı ve yöresi 19. yüz­yılın sonlarında Kastamonu'ya bağlı bir sancak olarak yöne­tildi ve Cumhuriyet'in ilanından sonra il oldu.

124.   Çarşamba

Orta Karadeniz bölgesinde, Samsun'un ilçesi olan Çarşamba hayli eski bir yerleşim merkezidir. Belgelere göre, MÖ 8. yüz­yıldan önceleri yörede Kaşkalar yaşıyordu. Ardından Pers (MÖ 6. yüzyıl), Pontos Krallığı (MÖ 4. yüzyıl), Roma (MÖ 64), Bizans (MS 4. yüzyıl), Trabzon Rum İmparatorluğu (13. yüzyıl) egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 14. yüzyılın ikinci yansında Canikoğullarının eline geçti, 1428'de Osmanlı top­raklarına katıldı. 19. yüzyılın sonlarına kadar Trabzon vilaye­tinin Canik sancağı sınırlan içindeydi. Cumhuriyet döne­minde ilçe statüsü ile Samsun'a bağlandı.

Yeşilırmak ilçenin tam ortasından geçer ve kentin bir bö­lümü 'Karşıyaka', öteki bölümü 'Berigeçe' diye anılır. İlçe­nin adı burada eskiden beri çarşamba günleri karalan ünlü pazardan esinlenilerek 'Çarşamba' olmuştur.

125.   Çatak

Doğu Anadolu Bölgesi'nde Van'a bağlı ilçe statüsündeki 'Çatak'ın geçmişi tarih öncesi çağlara dek uzanır. İlçedeki Tirişin Yaylası'nda bulunan kaya resimleri bunu kanıtlar. Mezolitik Çağ' dan İlk Tunç Çağı'na kadar olan dönemde yapılmış olan kaya resimlerinde av betimlemeleriyle ceylan, boğa, bizon, fil gibi hayvanların figürleri gerçeğe uygun ya da şematik olarak çizilmiştir.

Şimdiki 'Çatak', 645'te bölgeye gelen Araplar tarafından kuruldu. 13. yüzyılda Moğolların saldırı ve istilasına uğrayan bu yerleşim merkezi ve yöresi 1350'den itibaren Hakkâri beylerinin egemenliğine girdi. 1548'de Osmanlı devletine kahldı. Adı, kuruluşunda 'Şıtak' iken, sonradan 'Çatak'a dönüştü ve öyle kaldı. Çatak, 1865'ten bu yana ilçe statüsün­dedir.

126.   Çatakköprü

Diyarbakır'ın Silvan ilçesinin bir bucağı olan 'Çatakköprü', adını ilçedeki aynı adı taşıyan köprüden alır.

127.   Çatalca

İstanbul'un Trakya'ya yakın alanında yer alan bir ilçe olan 'Çatalca'nın tarihi eskilere dayanır. Yöredeki İnceğiz Mağa­raları Kapadokya'dakilere benzer. İçlerinde odalar, merdi­venler, geçitler vardır. Buraların hem yerleşim yeri, h:!m de dinsel mekanlar olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Çatalca, Antikçağ'da ve Bizans döneminde 'Marta', 'Metrai', 'Metraj' gibi adlarla anıldı. Bizans döneminde Hun (447), Avar (616), Bulgar (812) saldırılarına uğradı. Çatılca ve yöresi I. Murad döneminde (1350-1389) Osmanlı topraklarına katıldı. Kurtuluş Savaşı'nda düşman istilasına uğrayan Ça­talca, Doğu Trakya Türk askeri güçlerince teslim alınırken önce il oldu, 26 Haziran 1926'da ilçe statüsüyle İstanbul'a bağlandı.

Kente 'Çatalca' adı Türkler tarafından verildi. Bunun nedeni, konuşlandığı yer ile ilgiliydi. Çünkü kentin çekir­deği, uzaktan bakıldığında 'bir çatalı andıran dağ'ın ete­ğinde kuruluydu. Osmanlılar burayı ele geçirdikten sonra yöreye ve kente yerleşen halk, kenti işte bu yüzden 'Çatalca' diye anmaya başladı ve bu ad da giderek kentin adı duru­muna geldi.

128.   Çatalpınar

Ordu'nun ilçesi 'Çatalpınar', 1990'da ilçe oldu. Tarihi, Ordu ile aynıdır. Adını sınırları içindeki bir pınardan alır.

129.   Çatalzeytin

Kastamonu'nun ilçesi 'Çatalzeytin' 1954'te ilçe oldu. Tarihi, Kastamonu ile aynıdır. Adını sınırlan içindeki aynı addaki akarsudan aldığı söylenir.

130.    Çay

Afyonkarahisar'ın ilçesi 'Çay'ın tarihi bağlı olduğu il ile bü­yük benzerlik gösterir. Adını, sınırları içindeki bir akarsudan aldığı sanılıyor.

131.    Çayeli

Rize'nin ilçesi ayeli'nin tarihi Rize ile aynıdır. 1944'te ilçe oldu. Adını sınırları içinde yer alan geniş çay bahçelerinden almışhr. Antik dönemde ve Osmanlılar zamanında 'Mapavri' adıyla anılan bir nahiyenin sınırları içerisindeydi.

132.    Çayıralan

Yozgat'ın ilçesi 'Çayıralan' bağlı olduğu il ile aynı tarihi geçmişe sahiptir. 1948'de ilçe oldu. Adı önceleri 'Çayırşeyhi' iken 'Çayıralan' şeklinde değiştirildi.

133.    Çayırlı

Erzincan'ın 'Çayırlı' ilçesi eski bir tarihe sahiptir. 1473'te kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Yörenin eski adı 'Mans' idi. 'Çayırlı', 1954'te ilçe oldu.

134.    Çaykara

Trabzon'un ilçesi 'Çaykara'nın tarihi Trabzon ile aynıdır. Cumhuriyet döneminde Of'un bir bucağı iken, 1948'de ilçe statüsünü kazanmışhr.

135.    Çelikhan

Adıyaman'ın ilçesi 'Çelikhan'ın tarihi bağlı olduğu il ile ay­nıdır. Adının eski bir hanın adından kaynaklandığı söylenir.

136.   Çemişgezek

Tunceli'nin ilçesi 'Çemişgezek'in ve bulunduğu yörenin ta­rihi MÖ 3000'li yıllara dek uzanır. Yöre Hurri, Muşki, Hitit, Med, Pers, Kapadokya, Arap, Mencünük egemenlik ve uy­garlıklarını yaşadı. 1473'teki Otlukbeli Savaşı' nın ardından Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı sınırlarına katıldı. 1936'da oluşturulan Tunceli ilinin ilçesi olan 'Çemişgezek' (Ya da Çemişkezek) adının yerel dillerde 'dut ağacı bol yer' anlamına geldiği söylenir.

137.   Çengelköy

İstanbul'da Boğaziçi'nin Anadolu yakasında, Vaniköy ile Beylerbeyi arasında bir semt olan 'Çengelköy', Osmanlı ve Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde bostanları, bahçeleri, hıyarı, kirazı ve ayvası ile ünlü birçok gelişmiş sayfiye köyü duru­mundaydı. Buraya 'Çengelköy' denilmesinin, dilden dile söylenegelen öyküsü şöyledir:

Fatih Sultan Mehmed, Avrupa Yakası'ndaki Ortaköy'ün karşısında yer alan Çengelköy'ün kıyılarında gezinti yapar­ken, kumsalda eski bir gemi demiri (büyük bir ihtimalle 'ça­pa' buldu.

Bu olay, halk arasında 'Pedişah, sahilde bir 'çengel' bul­du' şeklinde dillendi ve yayıldı. O zamanlar küçük bir kıyı köyü olan semt, bu olayın ardından 'Çengelköy' diye anıl­maya başlandı.

'Çengelköy'ün adı ile ilgili bu öykü, İtalyan yazar Amicis'in "İstanbul-1874" adlı yapılında ayrınhlı bir biçimde anlalılmışlır.

138.   Çerkeş

Çankırı iline bağlı bir ilçe olan 'Çerkeş'in Hitit, Roma, Bizans egemenlik ve uygarlıklarını yaşadıktan sonra 11. ve 12. yüz­yıllarda Türklerin yerleşmeye başladıkları bilinmektedir. Anadolu Selçukluları'nın egemenliğinin ardından ilçe ve yöresi Çelebi Mehmed döneminde 1417'de Osmanlı toprak­larına katıldı. Adını, yakınlardaki 'Çerkeş Çayı'ndan aldığı sanılmaktadır.

139.   Çerkezköy

Tekirdağ'ın bir ilçesi olan 'Çerkezköy' eski bir yerleşim mer­kezidir. Adını, Osmanlı'nın son dönemlerinde, 93 Har- bi'nden (1877-1878 Türk-Rus Savaşı) sonra buraya yerleştiri­len Çerkez kökenli göçmenlerden alır.

140.   Çermik

Diyarbakır'ın ilçelerinden 'Çermik' eski bir yerleşim merke­zidir. 15. yüzyıl başında Timur ordularının Anadolu'ya dü­zenlediği seferler sırasında önem kazandı. Aynı yüzyıl Akkoyunlu egemenliğine girdi. 16. yüzyıl başlarında Safeviler tarafından alınan ilçe, Çaldıran Zaferi'nin (1514) ardından Osmanlı devletine bağladı. 'Çermik' adının Orta­çağ' da kalan ve Artuklulardan Fahreddin Kara Arslan tara­fından yaptırılan 'Çermik Kalesi'nden aldığı ve 'Çermik'in yerel bir sözcük olduğu sanılmaktadır.

141.   Çeşme

İzmir'in ilçelerinden 'Çeşme', tarihte ilk olarak İonia'nın en önemli kentlerinden 'Erythrai'nin (Ildırı) iskelesi olarak ge­çer. O dönemdeki adı 'Cyssus' idi. Tüm dönemlerde bir li­man yerleşkesi olarak önemini korudu. İonia'dan sonra Lydia, Pers, Bergama Krallığı, Roma ve Bizans egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 11. yüzyılda Çaka Bey, Beylikler dö­neminde Aydınoğulları buraya egemen oldu. Deniz üssü durumuna gelen 'Çeşme' Yıldırım Bayezid tarafından Os­manlı topraklarına katıldı. 1402' deki Ankara Meydan Sava- şı'ndan sonra Timur tarafından tekrar Aydınoğullarına ve­rildi. Çelebi Mehmet, yöreyi ve 'Çeşme'yi yeniden Osmanlı sınırlarına kattı. 'Çeşme' adının kente Türkler tarafından verildiği bilinmektedir.

142.   Çıldır

Ardahan'ın ilçesi 'Çıldır' bağlı olduğu il gibi eski bir tarihe sahiptir. Adı eskiden 'Zurzuma' idi. Şimdiki adını, yakınla­rındaki 'Çıldır Gölü'nden aldığı sanılmaktadır.

143.   Çiçekdağı

Kırşehir'in 'Çiçekdağı' ilçesinin tarihi Kırşehir ve Yozgat ile aynıdır. İlçe Osmanlı padişahı Abdülmecid döneminde 'Me­cidiye' adıyla, Yozgat' a bağlı bir nahiye olarak kuruldu. 1930'da adı 'Çiçekdağı' oldu. Önce Yozgat'a bağlıyken 1948'de Kırşehir'in ilçesi statüsüne geldi.

144.   Çine

Aydın'ın ilçesi 'Çine'nin tarihi Aydın'la aynıdır. Eskiden 'Kıroba' adında ufak bir köydü. Sonra adı 'Hamidabad' diye değiştirildi. Daha sonra, yönetim merkezi 'Eskiçine'den şim­diki yerine taşındı. 'Hamidabad' bir mahalle olarak kalırken, gelişip büyüyen ilçeye 'Çine' adı verildi.

145.   Çorlu

Tekirdağ'ın ilçesi 'Çorlu'da ilk insan yerleşmesinin tarihi İlk Tunç Çağı'na dek (MÖ 3500-300) gider. Trakların ilk yerleşe­ni olan bu topraklarda sırasıyla Pers, Makedon, Roma, Bizans egemenlikleri yaşandı. Yöre, 1359'da I. Murad döneminde Osmanlı topraklarına katıldı.

Kent 'Çorlu' adını Bizans döneminde İstanbul'u yabancı kavimlerin saldırı ve istilalarından korumak amacıyla inşa edilmiş bulunan 'Truzulon' kalesinin, bu şekilde telaffuz edilmesinden almışhr.

146.   Çorum

Topraklarının yarısı İç Anadolu, yarısı Karadeniz Bölgesi içinde kalan 'Çorum' ilinin ne zaman kurulduğu ve ilk adı­nın ne olduğu belirlenememiştir. Ancak, yerleşim merkezi ve yöresinin tarihi Bakırtaş dönemine (MÖ 5000-3000) dek uza­nır. Kent ve yöresi sırasıyla Asur, Hitit, Frig, Kimmer, Med, Pers, Makedon, Seleukos, Galat, Roma, Bizans egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Kenti Malazgirt Zaferi'nden az sonra Danişmentliler ele geçirdi (1075). Yöreye ve kente Alanyuntlu Türk boylarından 'Çorumlu' oymağı iskân edil­di. Kentin adı uzun yıllar 'Çorumlu' diye anılırken, sonraları günümüzdeki 'Çorum' halini aldı. Çorum, kesin olarak Çe­lebi Mehmed tarafından ele geçirilerek Osmanlı topraklarına kahldı.

Kent, 20 Nisan 1924'te il olmuştur.

147.   Çubuk

Ankara'ya bağlı bir ilçe olan 'Çubuk'un tarihi Hitit dönemi­ne dek uzanır. Kent ve yöresi sırasıyla Frig, Galat, Pars, Ro­ma, Bizans ve Selçuklu egemenlikleri ve uygarlıklarını yaşa­dı. Ankara Savaşı'ndan (1402) sonra bir süre Timur'un elinde kaldıysa da çok geçmeden yine Osmanlı topraklarına kahldı. Bu dönemde 'Çubukâbad' diye anılan kentin adı 'Çubuk'a dönüştü. 'Çubuk' C^inhuriyet'ten sonra ilçe olmuştur.

148.    Çubuklu

İstanbul'da Kanlıca'nın kuzeyinde, Paşabahçe'nin güneyinde Anadolu Yaykası'ndaki semt 'Çubuklu' Osmanlı döneminde yavaş yavaş gelişmeye başlamış ve özelikle sultanlara özgü bir mesire yeri olmuştur. 'Çubuklu' adını burada yapılan 'çubuk lüleleri'nden almıştır.

149.    Çukurca

Hakkâri'nin ilçesi 'Çukurca'nın tarihsel geçmişi Hakkâri ile aynıdır. Eski adı 'Çal' olan 'Çukurca' 1953'te ilçe konumuna geldi.

150.    Darende

Doğu Anadolu'da Malatya'nın bir ilçesi olan 'Darende'nin tarihi Hitit döneminde başlar. Çeşitli egemenlik ve uygarlık­ların ardından kenti 8. yüzyılda Araplar ele geçirdi. Araplar kente 'Tiranda' adını verdiler. Kent, Dulkadiroğulları ve Memlûklu egemenliğinde kaldıktan sonra 1516' da Osmanlı topraklarına katıldı. 'Darende', 'Tiranda' adından türemiştir.

151.   Dazkırı

Afyonkarahisar'ın ilçesi 'Dazkın'nın tarihi hakkında kesin­leşmiş bir bilgi yoktur. 1959'da ilçe oldu.

152.   Demirci

Ege Bölgesi'nin iç batı bölgesinde Manisa'ya bağlı bir ilçe olan 'Demirci'nin tarihi, İlkçağ'a dek uzanır. Çeşitli uygarlık­ların ardından Osmanlı yönetimine giren 'Demirci'nin adı­nın bir zamanlar ün salmış bir demirci ustasından geldiği söylenmektedir. Kurtuluş Savaşı'nın ünlü efelerinden birinin adı da 'Demirci Mehmet Efe'dir.

153.   Demirköy

Kırklareli'nin ilçesi 'Demirköy'ün tarihi Kırklareli ile aynıdır. İlçenin eski adları 'Samakov', 'Samakovcuk' şeklindeydi. Daha sonra vaktiyle işletilmiş olan demir yataklarından esin­lenilerek 'Demirciköy' adı verildi.

154.   Demirkonak

Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinin merkez bucağına bağlı köy. Eski adı 'Kapurt' olan köye bu ad resmî görevliler tarafından verlmiştir.

155.   Denizli

Ege Bölgesi'nde bir il merkezi olan 'Denizli', İlkçağ'a kadar uzanır. Kent, antik 'Leodikeia e Epi Lykoi'nin yerine Antiokhinos II tarafından (MÖ 261-246) eski Diospolis ya­kınında oluşturuldu ve kente kralın eşi Laodike'nin adı onu­runa 'Leodikeia' adı verildi. Leodikeia'nın bulunduğu alan­da günümüzde 'Eskihisar' yer almaktadır. Kent, Kral III. Attalos'un vasiyeti uyarınca MÖ 133'te Roma İmparatorluğu topraklarına katıldı ve bu dönemde yörenin önemli bir ticaret ve kültür merkezi durumuna geldi. Bizans döneminde 7. ve 10. yüzyıllar arasında Araplar kente çok sayıda akın düzen­lediler. Kent, 1071'deki Malazgirt Zaferi'nin ardında Türkle- rin egemenliğine girdi. 1255'e kadar Bizans ile Selçuklular arasında birkaç kez el değiştirdi ve bu tarihten başlayarak Selçuklu egemenliği kesinleşti. 1261'de bölgede merkezi De­nizli olmak üzere Ladik ya da İnançoğulları diye anılan beylik kuruldu. 11. ve 13. yüzyıllar arasında eski yerleşimin dışında, günümüzde kentin bulunduğu yerleşim gelişmeye başladı. Germiyanoğlu egemenliği yaşandıktan sonra Denizli 1390'da Osmanlı topraklarına katıldı. Ankara Savaşı sonrası Germiyanoğullarına geri verildiyse de 1429'da yeniden Os­manlı'ya geçti.

Kent, Müslüman akınları esnasında Araplar tarafından 'Lazkiye' diye anıldı. Kent ve yöresine çok sayıda Türk boyu yerleşince kentin adı ilk zamanlar 'Donguzlu' ya da 'Domuz- lu', 'Donuzluk' şeklinde söylendi ve en sonunda da günü­müzdeki 'Denizli' şeklini aldı.              .

Cumhuriyet ile birlikte il olan (1924) 'Denizli' günü­müzde Türkiye'nin en gelişmiş sanayi ve ticaret merkezle­rinden biri durumundadır.

156.   Derebucak

Konya'nın ilçesi 'Derebucak' eskiden 'Gencek' adıyla Beyşe­hir'e bağlıydı. 1987'de 'Derebucak' adıyla ilçe olarak Kon­ya'ya bağlandı.

157.   Derepazarı

Rize'nin ilçesi 'Derepazarı' eskiden bucak iken, 1990'da ilçe oldu. Adı yöneticilerce verilmiştir.

158.   Derik

Mardin'in bir ilçesi olan 'Derik'in tarihi Roma dönemine dek uzanır. Roma ve Bizans dönemlerinde burada altın üretimi yapıldığı bilinir. Kent, Artuklu egemenliğinde iken daha da gelişti ve 'Derük-ü Ülya' (Yukarı Derik), 'Derük-ü Süfla'(Aşağı Derik) diye iki ayrı bölümden oluştu. Osmanlı dönemindeyken, günümüzde artık unutulmuş bulunan 'ko­kulu yağ ve peynir'i ile ünlüydü. Derik, zeytinyağı ve sabun imalathanelerinin de yer aldığı ilginç bir Güneydoğu Anado­lu yerleşim merkezidir. Adının nereden geldiği ise saptana­mamıştır.

159.   Derinkuyu

Nevşehir'in bir kazası olan 'Derinkuyu'nun tarihi ilk Hıristi­yanlık dönemlerine dek uzanır. 'Derinkuyu'nun yer aldığı toprakların altında, kimilerince 'Dünyanın sekizinci harika­sı' diye adlandırılan bir 'yeraltı şehri' mevcuttur. Yörede yaşayan Hıristiyan halkın 7. yüzyılda Arap saldırılarından kendilerini korumak amacıyla yaptığı bir yerleşim, yerin tam 85 metre altındadır ve 7 ayrı kattan oluşur. Isıyı koruyan ve rutubet tutmayan tüflü arazinin oyulması yöntemiyle yapılan yeraltı kenti, yöre halkının çabalarıyla ortaya çıkarılmış, dev­let tarafından onarılıp düzenlenmiş ve aydınlatılarak turiz­min hizmetine açılmıştır. Yeraltı şehrinin geniş bölmeleri, eğimli ve basamaklı koridorlarla birbirine bağlıdır. Toplam 214 basamakla inilen en alt katta, haç planlı ve koro bölümü kuyu çevresinde bulunan bir kilise vardır. Depolar, mutfak­lar, yatak odaları, birbirine bağlantılı hava bacaları ve su sar­nıçları, yerleşimin öteki parçalarıdır.

Buraya 'Derinkuyu' adı yöre halkı tarafından verilmiştir.

160.   Develi

Kayseri'nin bir ilçesi olan 'Develi'nin tarihi İlk Tunç Çağı'na dek uzanır. İlçede Hitit döneminden kalma çok sayıda anıt kalıntısı mevcuttur. Develi Kalesi'nin ise Roma dönemine ait olduğu sanılır. Yerleşim merkezi, 19. yüzyıla kadar güney­doğudaki bir kale kalıntısının eteklerindeydi. Eskiden bu yöreye yerleşen 'Develu Aşireti'nden adını aldığı söylenen yerleşim, daha sonra 'Everek' adlı köye doğru taşındı. Bu yer değişimi ardından 'Everek' giderek 'Develi' diye anılmaya başlandı.

161.   Devrek

Zonguldak ilme bağlı bir ilçe olan 'Devrek'in MÖ 6. yüzyılda Pers egemenliğinde bulunduğu bilinir. İlçe ve yöresi Make­don, Bithynia Krallığı, Roma, Bizans, bazı beylik egemenlik ve uygarlıklannın ardından 413'ten sonra Osmanlı toprakla­rına katıldı. El yapımı işlemeli ve süslü bastonlarıyla ünlü 'Devrek' adının ilçedeki 'Devrek Çayı'nın adından geldiği öne sürülür.

162.   Devrekâni

Kastamonu bir ilçesi olan 'Devrekani'nin tarihi eski çağlara uzanır. Roma, Bizans, Candaroğlu yönetimlerinden sonra Osmanlı topraklarına katılan 'Devrekâni' 4 Ağustos 1944'te ilçe oldu. Adının aynı addaki akarsudan geldiği sanılmaktadır.

163.   Dicle

Diyarbakır'ın bir ilçesi olan 'Dicle'nin tarihi oldukça eski çağlara dek uzanır. İlk zamanlar 'Piran' adıyla bilinen ilçe, Osmanlılar döneminde ufak bir köy iken, 1927'de bucak sta­tüsü kazandı ve Maden ilçesine bağlandı ve adı 'Eğil' oldu. 1936'de 'Eğil' bucağı 'Piran'a taşındı ve buraya da taşınılan yerin adıyla 'Eğil' ilçesi kuruldu. 195l'de ise 'Piran'ın adı değiştirilerek 'Dicle' ilçesi kuruldu. 'Dicle' adını, antik adı 'Tigris' olan 'Dicle Nehri'nden almıştır.

164.   Dikili

İzmir'in ilçelerinden olan 'Dikili'nin yerleşim tarihi eskilere uzanır. İlk adı, Antikçağ'da 'Attanneus' ya da 'Atemeus'un kalıntıları Dikili-Bergama karayolu üzerindedir. Ayrıca, ilçe­ye bağlı 'Çandarlı' bucağındaki arkeolojik kazılarda MÖ 10. yüzyılda kurulduğu sanılan 'Pitane' kenti de ortaya çıkarıl- mışhr. Osmanlı döneminde, 19. yüzyılda Aydın vilayeti İz­mir sancağının Bergama kazasına bağlı bir nahiye (bucak) olan yöre, 13 Haziran 1919'da Yunan işgaline uğradı. 14 Ey­lül 1922'de kurtarılan kent, 1928'de ilçe oldu. Adının, yöreye yerleşen Türkmen boylarınca konulduğu sanılmaktadır.

165.   Dikmen

Başkent Ankara'nın güneybatı kesiminde yer alan 'Dikmen' semti adını bir koniyi andıran bir tepe üzerinde oluşu nede­niyle almışhr. İlk zamanlar küçük bir köy durumunda olan 'Dikmen', günümüzde gelişerek Ankara kenti ile bütünleş­miş durumdadır.

166.   Dikmen

Sinop'un ilçesi 'Dikmen' eskiden Gerze'nin bucağı iken, 1990'da ilçe yapılarak Sinop'a bağlanmışta.

167.   Dinar

Afyonkarahisar'ın ilçelerinden olan 'Dinar'da ve yakınların­da yapılan araşhrmalardan elde edilen buluntular MÖ 3000'li yıllara tarihlenmiştir. Buluntular arasında çamur ya da ker­piçten evler, çanak-çömlek, süs eşyası, ^barlar, paralar ve Hitit çivi yazısı tabletleri bulunur. Antik adı 'Kelainai' olan yerleşim merkezi ulaşım yollan üzerinde önemli bir ticaret, kültür ve din noktasıydı. MÖ lOOO'lerde burası önde gelen bir Frigya kentiydi. Kral Midas, MÖ 8. yüzyılda başkentini bu kente taşıdı. Kent, Lidya döneminde de önemini korudu. MÖ 407'de kent Pers Kralı il. Dareios Okhos'un kurduğu Büyük Frigya Satraplığının merkezi oldu. Kent daha sonra 'Gelene' adıyla anıldı. Büyük İskender'den sonra Seleukoslara geçen kent, MÖ 3. yüzyılda 'Kibodos' diye ad­landırıldı. Roma, Bizans, Selçuklu egemenliklerinden sonra Osmanlılar geçen kentin adının Perslerin para bitimi 'Di­nar'dan geldiği sanılmaktadır.

168.   Direklerarası

İstanbul'da Şehzadebaşı'nda yer alan semt. Şehzadıebaşı'nın Vezneciler ile İbrahim Paşa Mescidi arasındaki bölümü 'Direklerarası' adıyla anılır. Bizans döneminde burası 'Philadelpihion' diye anılırdı. O dönemde çeşitli anıtlarla süslü bir yerdi. Osmanlı döneminde ise Vezneciler' den geliş­te, sağ taraftaki dükkânların önünde bulunan mermıer sütun- lu revaklar nedeniyle burası 'Direklerarası' adıylla anıldı. 1880'lerde semtteki çok büyük kahvehanelerde Karagöz, meddah, ortaoyunu oynatılmaya başlandı. Zamanın ünlü toplulukları ve sanatçıları (Abdürrezzak, Minakyan, Kel Hasan, Küçük kmail, Kavuklu Hamdi vd.) özellikle Rama­zan aylarında bu kahvelerde temsiller verdiler. II. Meşruti- yet'ten sonra semtte 'Sahne-i Heves' adlı bir tiyatro da bura­da açıldı. Tiyatro, Ahmet Nuri Sekizinci, Musahipzade Ce- . lal, Naşit Özcan gibi tiyatro adamları tarafından kurulmuştu. Günümüzdeki İstanbul Şehir Tiyatroları'nın temeli, olan Da- rülbedayi-i Osmani de semtteki Letafet Apartma'nda ku­rulup etkinliğe geçti. Ayrıca cadde üzerinde çeşitli kapalı sinema salonları (Milli, Ferah, Turan) da vardı. Naşit Tiyat­rosu uzun süre oyunlarını Turan Sineması salonunda sergi­ledi. 1924'te 'Ferah Sezonu' diye bilinen, Muhsin Eğtuğrul'un Behzat Budak, Hazım Körmükçü, Vasfi Rıza Zobu, L Galip Arcan, Kınar Hanım gibi sanatçılarla kurdu­ğu tiyatro topluluğu da Ferah Sineması salonunda temsiller verdi. 1931'de ise Raşit Rıza Samoko, Ertuğrul Sadi Tek, Nurettin Şefkati, Vedat Örfi Bengü oyunlarını Feyziye Kı­raathanesinde sergilediler. Eğlence yerlerinin Beyoğlu yaka­sına taşınması sonucu, Direklerarası bu niteliğini yitirerek, sıradan bir ticaret semti niteliğine büründü.

169.   Divriği

Sivas'ın ilçelerinden 'Divriği'nin tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Yöre ve kent MÖ 550'den başlayarak Pers, Büyük İskender, Kapadokya Krallığı, Roma, Pontus, Sasani, Bizans, Mengücek, İlhanlı, Selçuklu, Eretna egemenlik ve uygarlıkla­rını yaşadı. 1516' da kesin olarak Osmanlı topraklarına kahldı.

Bizans dönemindeki adının 'Tephrike' olduğu bilinen 'Divriği'nin, 'Divriği' adını ilk adından (söylenişi 'Tefrike') almışhr.

170.   Diyarbakır

Güneydoğu'nun önemli kenti 'Diyarbakır'ın çok eski bir tarihi vardır. Arami 'Bit Zamani' krallığının başkenti olduğu bilinir. Sırasıyla Asur, İskit, Med, Pers, Eski Yunan, Part, Roma, Sasani, Bizans, Arap, çeşitli beylikler, Selçuklu, Safevi egemenlikleri ve uygarlıkları yaşadı. Kentin ünlü surları Ro­ma İmparatoru II. Constantinus yaptırdı. Kent 1514'te Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katıldı.

Kentin adı Eski Yunan ve Roma kaynaklarında 'Amida', İslam kaynaklarında 'Amid', Dede Korkut Kitabı'nda 'Hamid' olarak geçer.

'Bekr Ibn Va'il' adlı göçebe Arap kabilesi, çevrede çokça dolaştığından Abbasiler 8. yüzyılda buralara 'ana bölge' an­lamına 'Diyar-ı Bekr' adını verdiler. Ad giderek 'Diyarbekir'e dönüştü. Ve Osmanlı döneminde bu telaffuz şekliyle anıldı.

Cumhuriyet'in ilanının ardından il konumuna getirilen 'Diyarbekir'in adı, 1937 yılında bir Bakanlar Kurulu kararıy­la, il topraklarında zengin bakır madenlerinin bulunuşu göz önüne alınarak 'Diyarbakır'a dönüştürüldü.

171.   Dodurga

Çorum'un ilçesi 'Dodurga'nın tarihi bağlı olduğu il ile aynı­dır. Eskiden Osmancık'ın bucağı iken 1990'da ilçe yapılarak Çorum'a bağlandı. İlçe, adını bir Oğuz boyu olan 'Dodur- ga'dan almıştır.

172.   Doğanhisar

Konya'nın ilçesi 'Doğanhisar'ın tarihi bağlı olduğu il ile ay­nıdır. Adı, resmî yöneticilerce konulan 'Doğanhisar', 1957' de ilçe oldu.

173.   Doğankent

Giresun'un ilçesi 'Doğankent' eskiden Tirebolu'nun buca­ğıyken halk oylamasıyla Giresun'a bağlandı ve 1990'da ilçe oldu. Eski adı 'Harşit' iken 'Doğankent' olarak değiştirildi.

174.   Doğanşehir

Malatya'nın bir ilçesi olan 'Doğanşehir'in tarihi eskilere uza­nır. Sırasıyla Roma, Bizans, Abbasi ve Selçuklu egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Osmanlı döneminde 93 Harbi (1777­1778 Türk-Rus Savaşı) sırasında yöreye doğudan gelen göç­menler iskan edildiler. Bu dönemde 'Viranşehir' diye anılan yerleşim merkezi Bizans döneminde 'Zapetra' ya da 'Zibatra' diye anılıyordu. Gelişmemiş bir köy olan 'Viranşehir'in ismi uzun süre 'Muhacir Şehri' - 'Macirşehri' diye anıldı. Ardın­dan 'yeniden doğan, gelişen bir kent' anlamına 'Doğanşe­hir' adı verildi. 'Doğanşehir' 1929'da bucak, 1946'da bağlı olduğu Akçadağ ilçesinden ayrılarak ilçe yapılmışhr.

175.   Doğanyol

Malatya'nın ilçesi 'Doğanyol' eskiden Pütürge'nin bir bucağı idi. 1990'da ilçe statüsüyle Malatya'ya bağlandı. Adı, yöneti­cilerce konulmuştur.

176.   Doğubayezit (Doğubeyazıt/Doğubayezid)

Ağrı'nın bir ili olan 'Doğubeyazıt' eski bir yerleşim merkezi­dir. Tarih boyunca Urartu, Pers, Makedonya, Selefkios, Ro­ma, Bizans, Selçuklu, Celayirli egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1514'te Osmanlı topraklarına kahldı.

Celayir hükümdarı Bayezid'in kente yaptırdığı kale nedeniyle bir süre onun adıyla anıldı. Bu ad daha sonra 'Doğubeyazıt'a dönüştü. Bu adın, kaleyi kurdurduğu sanı­lan Osmanlı Padişah I. Bayezid'den geldiği de öne sürülür. Kent, Cumhuriyetin ilanının ardından 'Bayazıt' ilinin merke­zi konumunda kaldıysa da, il merkezinin Karaköse'ye ta­şınmasından sonra 1927'de ilçe merkezi olmuştur.

177.   Dolmabahçe

İstanbul'da, Rumeli yakasında, Beşiktaş ile Kabataş arasında yer alan semt. Eski Yunan mitolojisinde Argonaultların kralı İason'un Karadeniz seferinden dönüşte burada karaya çıktı­ğına inanılır. Burası Bizans döneminde ünlü bir gezi alanıydı. 1614 yılında, I. Ahmed dönemi kaptan-ı deryası Halil Pa- şa'nın önayak olmasıyla bir yay biçimindeki kıyı doldurul­maya başlandı.

Doldurma işlemi Genç Osman döneminde tamamlandı ve 'Dolmabahçe' adı ile hünkâr bahçesi olarak kullanıldı.

Antik adı 'lasonion' olan 'Dolmabahçe'de, Dolmabahçe Sarayı, Dolmabahçe Camii, Saat Kulesi, BJK İnönü Stadı gibi yapılar mevcuttur.

178.   Domaniç

Kütahya'nın ilçesi 'Domaniç'in tarihiyle ilgili kesin bilgiler 13. yüzyıldan itibaren başlar. 'Domaniç' 1281'de Osman Ga- zi'nin babası Ertuğrul Gazi'ye yaylak olarak Selçuklular tara­fından verildi. 'Domaniç'in yerel bir sözcük olabileceği öne sürülür.

179.   Düzce

'Düzce' ilinin tarihi Eski Çağlara kadar uzanır. Kent ve yöre­sine ilişkin en ayrınhlı bilgiler şimdi 'Konuralp' diye anılan, eski adı 'Uskübü' olan bucağa aittir. Antikçağ'daki adı 'Kieros' olan Üskübü, o dönemde önemli bir yerleşimdi. Eldeki bilgilere göre Bithynia Kralı I. Prusias burayı fethede­rek adını 'Prusias' (Prusias ad Hypium) şeklinde değiştirdi. Roma döneminin ilk yıllarında ufak bir yerleşim olan kent, giderek genişledi ve kendisini çevreleyen surların dışına taşlı (MS 2. yüzyıl). Kent daha sonraki yüzyıllarda daha da gelişe­rek Bizans döneminde Piskoposluk merkezi oldu. Yöre ve kent, 1321'de Konuralp tarafından Osmanlı topraklarına ka- hldı ve uzun yıllar 'Konrapa', 'Konuralpeli' adlarıyla anıldı. Daha sonra konuşlandığı çok geniş ve düz bir ova nedeniy­le kente 'Düzce' denilmeye başlandı ve bu isim günümüze dek ulaşh. 'Düzce', 1999 da il olmuştur.

180.   Düziçi

Adana'nın ilçesi 'Düziçi'nin tarihi Adana ile aynıdır. 1980'e kadar bucak iken bu adla ilçe oldu. Eski adı 'Haruniye' idi.

181.   Düzköy

Trabzon'a bağlı 'Düzköy' Akçaabat' a bağlı bucak iken 1990'da bu adla ilçe oldu.

182.   Eceabat

Çanakkale'nin Çanakkale Boğazı kıyısındaki ilçesi 'Ecea­bat'ın ilk yerleşenleri Traklar oldu. Ardından Foça (Phokaia) ve Midilli (Lesbos) göçmenleri de gelip aynı yere yerleştiler. Yöredeki en eski yerleşim merkezi ise Madyto (bugün Maydos) ve Sestos oldu. Yöre, çeşitli antik egemenlikler ve uygarlıklar yaşadıktan sonra, zamanla adı 'Maydos'a dönüşen 'Madytos'a ilk gelen Türkler, Melik Isa'ya bağlı kuvvetlerdi. 1354 yılında Osmanlılar Rumeli topraklarına geçerlerken 'Ece Bey' Maydos'u aldı ve yerleşim merkezine onun adı veril­di: 'Eceabat'. Burası 19. yüzyıl sonlarına kadar bağımsız Biga sancağına bağlı bir kaza olarak yönetildi. 1922'de Eceabat yeniden kuruldu ve Çanakkale iline bağlı bir ilçe oldu.

183.   Edirne

Türkiye'nin Trakya, topraklarındaki en büyük kenti 'Edir­ne'nin tarihi Kalkolitik Çağ'a (5500-3500) dek uzanır. Kent, Traklar tarafından 'Orestia' ya da 'Uskudama' adıyla kurul­du. Kent ve yöresi tarih boyunca sırasıyla Trak, Pers, Büyük İskender, Roma, Bizans egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Osmanlılar 1361'de Sazlıdere zaferinin ardından kenti Os­manlı topraklarına kattı. Edime, 1365-1453 arası Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olarak kaldı.

Roma İmparatoru 'Hadrianus' kasaba statüsündeki yer­leşimi bayındırlık hamleleriyle gelişmiş bir kente dönüştürdü (MS 123-124) ve kendi adından esinlenerek kente 'Hadrianapolis' adını verdi. Edime, Türkler zamanında 'Edrinus', 'Endiriye', 'Edrine Bolu', 'Edrune' adlarıyla anıl­dıktan sonra, 16. yüzyıldan sonra bugünkü 'Edime' şekli kentin değişmez adı oldu.

184.   Edremit

Balıkesir' in Ege Denizi kıyı ilçesi 'Edremit' yakınlarında ka­lıntıları olan antik kentin MÖ 15. yüzyılda kurulduğu belir­lenmiştir. Troya (Truva) savaşının ardında kent Lidyalıların eline geçti. Lidya Kralı Kroios'un kardeşi 'Adramys' kenti onardı ve bayındırlık yönünden çok geliştirerek buraya 'Adramyttion' adını verdi. Bu ad, günümüzdeki 'Edremit'in ilk ve asıl şeklidir. Yöre, bazı kaynaklarda 'Pedasos' ve 'Lyrnesos' diye de anılır. Yöre ve kent, tarih boyunca Pers, Makedon, Roma, Bizans, Selçuklu, Haçlı, Karesioğulları ege­menliklerinden sonra 1335'te Osmanlı topraklarına katıldı. 1876'da ilçe oldu.

185.   Efes

Kalıntıları İzmir'in Selçuk ilçesi sınırlan içinde bulunan, an­tik İonia bölgesindeki bu antik kent; Küçük Menderes (Kaystros) ırmağının denize ulaştığı körfezin kıyısında, Lydia 'Kral Yolu'nun başlangıcındadır. Antik adı Eski Yu­nanca 'Ephesos', Latince 'Efhesus' olan 'kent' Türkçede 'Efes' şeklini almıştır. Kentin kimler tarafından ne zaman kurulduğu saptanamamıştır.

Bir efsaneye göre, tarihin çok eski çağlarında diyar diyar dolaşan göçebe bir kavim vardı. Kavmin önde gelenleri gö­çebelikten yerleşik düzene geçmeyi ve bir kent kurmayı ka­rarlaştırdı. Kahinler onlara, 'Kuracağınız kentin yerini sizle- re bir yaban domuzu gösterecek.' dedi. Kavim halk bir gece karanlıkta balık kızartırken, balık sıçradı ve bir ateş kıvılcımı da yakınlardaki korulukta bulunan çalıların üzerine düştü. Ağaçların arasından aynı anda bir yaban domuzu belirdi. Domuzu hemen orda öldürüp, kehanetin de gerçekleştiğini anlayarak o korulukta 'Efes' kenti kuruldu.

Eski Yunan kavimlerinin ardından Makedonya, Roma ve Bizans egemenliklerini yaşayan 'Efes', 1416'da Osmanlı top­raklarına katılmıştır.

186.   Eğil

Diyarbakır'ın ilçesi 'Eğil', 1990'da ilçe konumuna getirildi. Eskiden aynı adı taşıyan bir bucaktı.

187.   Eğridir

Akdeniz Bölgesi'nde Isparta'ya bağlı bir ilçe olan 'Eğridir'; Hitit, Frig, Lidya, Eski Yunan, Roma ve Bizans dönemlerinin ardından Anadolu Selçuklu Sultanı III. Kılıç Aslan zama­nında Türk egemenliğine girdi (1204). Hamitoğulları Beyli- ği'nin egemenliğine son veren Osmanlılar kenti ve yöreyi kendi topraklarına kattı (1391). Kent, C^mhuriyet'in ilanın­dan sonra Isparta'ya bağlı bir ilçe oldu.

İlçe, ilk kuruluş yıllarında aynı addaki göle doğru uza­nan yarımadanın uçundaydı. Bir büyük yangın afeti sonu­cunda yerleşim merkezi baştan sona kül olunca Eğridir, ya­rımadanın dışına taşındı ve göl kıyısında, genişliği değişen eğri bir yerleşim gö^ınümü kazandı.

Kent adını işte bu eğri yerleşim biçiminden almış ve 'Eğ­ridir' adı ortaya çıkmıştır.

188.   Eğrikapı

İstanbul'da Yedikule ile Ayvansaray arasında bulunan semt ve de Bizans döneminden kalma bir kapı olan 'Eğrikapı'nın Bizans dönemindeki adı, Türkçesi 'çarık' anlamına gelen 'Kaligaria' adıyla anılıyordu. Bunun nedeni, Bizans döne­minde burada askeri bir ayakkabı atölyesinin bulunmasıydı. 1453'te İstanbul fethedildikten sonra Türklerin ilk yerleştikle­ri yerlerden biri de buraları oldu. 'Kapı'ya 'Eğrikapı' adının, İstanbul'un alınışı sırasında top atışına maruz kalan kapının eğrilmesinden kaynaklandığı yolunda bir şehir efsanesi vardır.

189.   Ekinözü

Kahramanmaraş'ın 'Ekinözü' ilçesi 1990'da ilçe oldu. Eski­den aynı adı taşıyan bir kasabaydı.

190.   Elazığ

Doğu Anadolu Bölgesi'nde bir il olan 'Elazığ'ın tarihi olduk­ça yenidir. II. Mahmud döneminde 1834'e kadar böyle bir yerleşim yoktu. Bu tarihte bugün kentin konuşlandığı bölge­ye eyalet valisi olarak atanan Reşit Mehmet Paşa, bir süre Harput'ta ikamet ettikten sonra kış aylarının çok sert geçme­si, ulaşım güçlükleri gibi nedenlerle buralarda yeni bir yerle­şim yeri kurmaya karar verdi. 'Mezraa' ya da 'Mezre' adını taşıyan bir yerde bir kışla ile bir hükümet konağı yaptırdı. Yeni yerleşim yeri kısa süre içerisinde gelişti ve önem kazan­dı. Meskenler ve işyeri binalarının sayıları arttı. Bu arada Harput da giderek önemini yitirdi. Abdülaziz'in saltanat yıllarında buraya vali olarak atanan İsmail Paşa, 'Mezraa' adını padişahı onurlandırmak amacıyla 'Sultan Aziz'in ba­yındırlaştırdığı kent' anlamına 'Mamuret-ül-Aziz'e çevirdi (1862). Kentin gelişmesi sürdü. Cumhuriyet döneminde 'Ela­zığ' adıyla il oldu.

191.   Elbistan

Kahram^unaraş'ın ilçesi 'Elbistan' Hitit, Geç Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu, Anadolu beylikleri dönemlerini yaşadıktan sonra Yavuz Sultan Selim'in saltanat yıllarında (1512-1520) Osmanlı topraklarına katıldı.

Kent, Ortaçağ'da Bizans-Arap savaşları esnasında yakıp yıkılan o dönemdeki Afşin' in (Arabissos) yerini alan bir yer­leşim merkezidir. Kent, eski tarihsel kaynaklarda 'Ablasta', 'Ablastayn', 'Ablustayn', 'Ablistan' adlarıyla da geçer. Gü­nümüzdeki adı, bu adlardan türemiştir. Cumhuriyet ile birlik­te Kahramanmaraş iline bağlı bir ilçe statüsüne getirilmiştir.

192.   Elmadağ

'Elmadağ', Ankara'ya bağlı bir ilçedir ve tarihi, Ankara ile paralellik gösterir.

Önceleri 'Asiyozgat', 'Küçük Yozgat' gibi adlarla bilinen bu yerleşim merkezi, Çankaya ilçesine bağlı bir nahiye (bu­cak) iken 1960'da ilçe oldu.

Adını, güney ve güneybatısındaki 'Elma Dağı'ndan alan ilçe, Ankara'ya 39 km uzaklıktadır.

193.   Emet

Kütahya'nın ilçelerinden 'Emet'in tarihi ilk çağlara dek uza­nır. Kent ve yöresi Bithynia, Bergama Krallığı, Selçuklu, Germiyanoğulları egemenliklerinden sora 1429'da kesin ola­rak Osmanlı topraklarına katıldı. 'Emet' adının yerel bir söz­cük olabileceği öne sürülmektedir. Antikçağ'da 'Tiberipolis' diye anılan kentin şimdiki 'Emet' adının, 'uç', 'son' anlamına geldiği bazı kaynaklarda belirtilir.

194.   Eminönü

İstanbul'un bir semt ve ilçesi olan 'Eminönü', semt olarak adını Fatih Sultan Mehmed döneminde burada kurulan 'gümrük eminliği'nden alır. O dönemde, İstanbul'un belirli noktalarına, halk yararına denetleme ve yaptırım uygulama yetkilerine sahip yöneticiler yerleştirilmişti. Örneğin, arpa kalite ve fiyatlarını 'arpa emini', un fiyatlarını 'un emini', yağ fiyatlarını 'yağ emini' denilen görevliler denetlerlerdi. Bunun dışında bir de 'gümrük' işlerini denetleyip yürütmek­le görevli bir 'gümrük emini' vardı. Gümrük emini, günü­müzdeki Eminönü semti sınırları içinde yer alan bir binada görev yapardı. Gümrük parası, vergisi buraya yahrılırdı. 'Emin' önüne gitmeyen, vergisini ödemeyen cezalandırılırdı. İlerleyen tarihte semtte görev yapan 'eminler' kaldırıldı. An­cak, 'Eminönü' sözcüğü dillere yerleşip semte ad olmuştu.

'Eminönü', Cumhuriyet döneminde önceleri bir bucak iken, sonraları ilçe yapılmışhr. 2008'de mahalle statüsüyle Fatih ilçesine bağlandı.

195.   Emirdağ

Afyonkarahisar'ın bir ilçesi olan 'Emirdağ'ın tarihi Kalkolitik Çağ'a dek (MÖ 5500-3500) uzanır. Frigler tarafından kurul­duğu sanılan kent tarih boyunca Seleukoş, Roma, Bizans, Arap ve Selçuklu dönemlerinden sonra Osmanlı topraklarına kahldı.

Kent, önceleri 'Muslucalı', 'Musluca' adlarıyla anılırken, 1886'da kaza yapılarak adı 'Aziziye' oldu. Cumhuriyet ile birlikte ilçe statüsü verildi. 1932'de adı değiştirilerek sınırları içindeki 'Emir Dağı'ndan hareketle 'Emirdağ' olarak saptandı.

196.   Emirgan

İstanbul' da Rumeli yakasında İstinye ile Baltalimanı arasında yer alan semtte Osmanlılar döneminde, 16. yüzyılda 'Feridun Bey', 'Feridunpaşa' diye anılan bir bahçe vardı. IV. Murad, bu bahçeyi Revan kalesini kendisine savaşmadan teslim eden Safevi valisi 'Emirgûneoğlu'na bağışladı. Emirgûneoğlu buraya İran üslubunu taşıyan görkemli bir köşk yaphrdı, bu köşkte IV. Murad'ın zevkine uygun sazlı, sözlü, içkili âlemler düzenledi. Semt, yapılan köşkün sahibinin adından dolayı 'Mirgün' diye anıldı. Emirgûneoğlu öldürüldükten sonra köşk başkalarına verildi ve semt daha çok 'Emirgan' adıyla anıldı. Günümüzde eski İstanbullulardan çoğu 'Emirgan'a hâlâ 'Mirgün' demeyi sürdürmektedir.

197.   Emirgazi

Konya'nın ilçesi 'Emirgazi' 1990'da bu adla ilçe oldu. Eski­den aynı adı taşıyan bir kasabaydı.

198.   Enez

Edime'nin ilçelerinden 'Enez'in tarihi Antikçağ'a dek uzanır. Kent ve yöresi Pers işgalindeyken MÖ 480'de ünlü Salamis Savaşı'nın ardından 'Delos Birliği'ne kabldı. 'Enez' daha sonra Makedonya, Roma, Bizans, Cenova egemenliklerinin ardından 1456'da Osmanlı topraklarına kabldı.

'Enez', şimdiki adını antik 'Ainos' adının değişime uğ­ramasıyla almışhr.

199.   Erbaa

Tokat'ın ilçelerinden olan 'Erbaa'nın tarihi Hitit dönemine dek uzanır. Yöre ve kent daha sonra Pontos, Roma, Bizans, Selçuklu, Danişmendli egemenliklerinin ardında Osmanlı topraklarına kabldı. 'Erbaa' tarih boyunca çok sayıda deprem felaketi yaşadı. Bu nedenle kent 15 Nisan 1944'te yeni ve tek­tonik olmayan bir araziye taşındı. Eski adı 'Herek', 'Erek' olan kente sonraları 'Erbaa' adı verildi.

200.   Erdek

Balıkesir'in Marmara kıyısında yer alan ilçesi 'Erdek'in tarihi MÖ 2000'lere dek uzanır. Kent ve yöresi Trak, Bithynia, Ro­ma, Bizans egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Kentin ilk adı 'Misya' idi. Sık tekrarlanan depremlerde, 1063'te tamamen yıkılınca ket bugünkü 'Erdek'in bulunduğu yerdeki 'Arteke'ye taşındı. Selçukluların, 14. yüzyılın ilk yıllarında Karesioğullarının sınırları içine giren bu yerleşim merkezi, daha sonra Osmanlı sınırlarına katıldı. 1928'de ilçe oldu. Gü­nümüzde Türkiye'nin en gelişmiş turizm merkezlerinden biri olan 'Erdek', adını antik adlarından 'Arteke'den alır.

201.   Erdemli

İçel'in kazası 'Erdemli', 1990'da il oldu. Kent, antik 'Korykost' kentinin çok yakınlarında oluşmuştur.

202.   Ereğli (Karadeniz)

Zonguldak'ın bir ilçesi olan 'Ereğli'nin (Karadeniz Ereğlisi de denir) tarihi MÖ 6. yüzyıla dek uzanır. Kent bu tarihte bir Megara kolonisi olarak kuruldu. İlk adının 'Metropolis' ol­duğu sanılıyor. Kente sonraları yarı tanrı 'Herakles'in adın­dan esinlenilerek 'Herakleia Pontika' adı verildi. Burası bir koloni olarak Bithynia, Makedonya, Roma, Pontus, Bizans, Cenova egemenliklerini yaşadı. Kenti 14. yüzyılda Osmanlı­lar Cenovalılardan sahn alarak kendi topraklarına kattılar ve 'Bender-i Ereğli' adıyla andılar. Kentteki 'Herakleia Kalesi' ve limandaki blok taşlar Fatih Sultan Mehıned zamanında Rumeli Hisarının yapımında kullanıldı. Kent, Cumhuriyet döneminde Zonguldak'a bağlı bir ilçe oldu. 'Ereğli' adı, antik 'Herakleia' dan türemiştir.

203.   Ereğli (Konya)

Konya'nın ilçelerinden biri olan 'Ereğli'nin (Konya Ereğlisi diye de anılır) tarihi Hitit dönemine dek uzanır. O dönemde burası 'Kybistra' denilen bir kent devletiydi ve Hitit federas­yonu içinde yer almışh. Yöre ve kent devletiydi ve Asur, Frig, Lidya, Pers, Makedonya, Seleukos, Roma, Pontus, tek­rar Roma, Bizans egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Anado-

lu Selçukluları, Memlûk saldırılarının ardından Osmanlı'ya bağlanışı 1471'de kesinleşti.

Bizans döneminde adı 'Herakleia' idi. Bu ad zamanla değişime uğrayarak 'Ereğli' şeklini almışûr.

204.   Ereğli (Marmara Ereğlisi)

Tekirdağ'a bağlı Çorlu ilçesinin bir bucağı olan 'Ereğli'nin tarihi, İlkçağ'a dek uzanır ve Çorlu ve de Tekirdağ ile para­lellik gösterir. Antikçağ' daki ve Bizans dönemindeki adları 'Perinthos' ve 'Herakleia' idi. 'Herakleia' zamanla 'Ereğli'ye dönüşmüştür.

205.   Erfelek

Sinop'un bir ilçesi olan 'Erfelek' ve yöresine ilk yerleşenler Miletoslu denizciler oldu. Yöre ve yerleşim merkezi sırasıyla Pontus Krallığı, Roma, Bizans, Trabzon'da Komnenos hane­danının kurduğu devletin, Pervaneoğullan ve Candaroğul- larının egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1461'de Osmanlı topraklarına kahldı. Bakanlar Kurulu Kararıyla 'Erfelek' adı verilerek 1960'ta ilçe oldu.

206.   Ergani

Diyarbakır'ın bir ilçesi olan 'Ergani'nin tarihi MÖ 7250-6750 yıllarına dek uzanır. Hitit, Asur, İskender, Seleukos, Part, Roma, Selçuklu, Timur, Safevi egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1515'te Osmanlı topraklarına kahldı.

Kentin adı 'Arsinia', 'Arkania', 'Argani' iken giderek 'Ergani'ye dönüştü. 'Ergani' Cumhuriyet ile birlikte Diyar­bakır'a bağlı bir ilçe oldu.

207.   Ermenek

Konya'nın ilçelerinden 'Ermenek'in tarihi İlkçağ'a dek uza­nır. Korunaklı bir yerleşim olan 'Ermenek' sırasıyla Asur, Frigya, Pers, Makedon, Seleukos, Roma, Abbasi, Haçlı, Sel­çuklu, Karamanlı egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1466'da Osmanlı topraklarına kahldı.

'Ermenek'in antik dönemdeki adı 'Marasa' ya da 'Marasapolis' şeklindeydi. Burayı ele geçiren Romalı general Germanicus'un adından hareketle 'Germanikopolis'e dö­nüştürüldü. Osmanlı döneminde bir süre 'Ermanak' diye anılan kentin adı, sonraları günümüzdeki 'Ermenek' şeklini aldı.

208.   Erzincan

Doğu Anadolu' da bir il olan 'Erzincan'ın tarihi İlk Tunç Ça- ğı'na (MÖ 3500-200) kadar uzanır. Kent ve yöresi sırasıyla Urartu, Asur, Med, Pers, Makedonya, Seleukos, Roma, Pontus, Part, Sasani, Eretna Beyliği, İlhanlı, Mencünek gibi egemenlik ve uygarlıklar yaşadı. 1473'ten sonra Osmanlı topraklarına kahldı.

Kentin adı Asur kaynaklarında 'Zuhma' ya da 'Suhma' şeklinde geçer. Genel kabul gören görüş, buradaki yerleşimin Selçuklular döneminde 'Arzingan' ya da 'Erzingan' şeklinde telaffuz edildiği ve en sonunda da 'Erzincan' adının oluştuğu yolundadır.

Kent, 1939'daki depremde çok büyük ölçüde yıkıma uğ­radı, çok sayıda insan öldü ve yaralandı ve bunun üzerine eski yerleşimin daha kuzeyindeki bir alana taşındı.

Erzincan, Cumhuriyet döneminde il olmuştur.

209.   Erzurum

Doğu Anadolu'da bir il olan 'Erzurum'un tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Kent ve yöresi tarih boyunca Hitit (bu dönemde yer­leşimin bulunduğu bölge 'Azzi hayaşa' ülkesi adıyla geçer) Urartu, Pers, Roma, Part, Sasani, Bizans, Arap, Saltuklu, Sel­çuklu, İlhanlı, Eretna Beyliği, Timur, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safevi egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Yavuz Sultan Selim tarafından 1517'de Osmanlı topraklarına kahldı.

Roma egemenliği öncesi 'Garin', 'Karana' adlarıyla anıl­dı. Bizans yönetimi kente 'Theodosiopolis' adını verdi. Bu ad Arap egemenliğinde 'Kalikala', 'Kali' adları kullanıldı. Türkler, kentin çok yakınlarındaki 'Erzen' adlı bir yerleşimi ele geçirdiler. Erzen'de oturanlar kenti terk edip 'Theodosiopolis'e taşındı. Bu tarihten sonra daha güneyde bulunan ve yine 'Erzen' adını taşıyan yerleşimden ayırt edi­lebilmek için 'Erzen-i Rum', 'Erzen ür-Rum', 'Arzırum' (hepsinin ortak anlamı: Roma'nın Erzen'idir) diye anıldı. Bu telaffuz şekli giderek 'Erzurum'a dönüştü.

210.   Eskişehir

İç Anadolu'da bir ilk olan 'Eskişehir'in tarihi İlkçağ' a dek uzanır. Kentin MÖ 7. yüzyılda 'Dorylaion' adıyla Frigyalılar tarafından kurulduğu kabul edilir. Frigya Krallığının yıkılı­şının ardında kent ve yöre sırasıyla Lidya, Pers, Makedonya, Seleukos, Galatlar, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. Kenti Selçuklu­lar 1289'da Osman Gazi'ye verdiler. Bir süre Karamanlı ege­menliğinde kalan kent, I. Murad tarafından yeniden Osmanlı egemenliğine kabldı.

MS 8. yüzyılda bir süre 'Dorylaion'a egemen olan Arap- lar, kenti 'Duruliya', 'Druliya', 'Düriliya' gibi adlarla andı­lar. Selçuklular döneminde 1182'den sonra savaşlar nedeniy­le harap olan kentin 2 kilometre güneyinde yeni bir kent ku­ruldu. 'Dorylaion' için kullanılagelen 'Eskişehir' adı da bir süre sonra bütün kentin adı durumuna geldi.

211.   Evreşe

Bkz. Kadıköy

212.   Eyüp

İstanbul'un ilçelerinden Eyüp'ün Bizans dönemindeki adı 'av' anlamına gelen Rumca bir sözcüktü: '^nigos'. Zira, o dönemde Eyüp ilçesinin günümüzde konuşlandığı alan, bir avlanma sahasıydı. Fatih Sultan Mehmed, 1453'te İstanbul'u aldıktan sonra Hz. Muhammed'in sancaktarı 'Ebu Eyyup el- Ensari'nin mezarının olduğuna inanılan yere önce bir türbe, ardından cami ve başka yapılar inşa ettirdi. Semt, baştan sona buraya yerleşen İslam halk ile doldu ve gelişi, 'Ebu Eyyup el-Ensari'nın türbesi nedeniyle 'Eyüp Sultan', 'Eyüp' şeklinde anıldı ve adı 'Eyüp' olarak kaldı.

Eyüp türbesi ve camii nedeniyle ilçe ve semt günümüzde İstanbul'un en önemli dinsel ziyaret yerlerinin başında gel­mektedir.

213.   Evren

Ankara'nın 'Evren' ilçesi, eskiden bir köydü. 1990'da bu adla ilçe yapıldı.

214.   Ezine

Çanakkale'nin 'Ezine' ilçesinin tarihi Antikçağ'a dek uzanır. İlçenin çok yakınındaki güneybah tarafında yer alan antik 'Neandra' kenti, ilçe sınırları içerisinde en eski antik yerle­şimdir. Yöre, Makedonya döneminde bir liman olarak ön plana çıktı. Aynı önemini Roma döneminde de sürdürdü. Bizans döneminde ise kentin güney kesimi siyasi mahkûmla­rın hapsedildikleri bir yer oldu. Yöre ve kent Orhan Gazi'nin komutanlarından Emir Dursun tarafından Osm anlı toprakla­rına kahldı.

Aynı adlı peyniri ile de ünlü 'Ezine' ilçesi adını gene ay­nı addaki verimli ve büyük ovadan alır.

215.   Fatih

İstanbul' da Haliç'le Marmara Denizi arasında yer alan ilçe, 'Fatih', İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmed tarafından kuruldu. Fatih, günümüzdeki Fevzipaşa Caddesi üzerinde bulunan ve harap bir durumda olan 'Havaryon Kilisesi' ye­rine 'Fatih Camii ve Külliyesi'ni yaptırdı. Cami ve külliye çevresine zamanla çok sayıda yeni binalar inşa edildi ve böy­lelikle günümüzdeki 'Fatih' semtinin çekirdeği ortaya çıkmış oldu. Batılı kaynaklar, 'Hararion Kilisesi'nin bulunduğu alanda Bizans imparatorlarına ait mezarların da yer aldığını belirtir. Ancak, Dördüncü Haçlı Seferleri sırasında, 1204'te İstanbul Latinler tarafından işgal edilip yağmalandı. Bu es­nada kilise ve mezarlar da tamamen tahrip edildi. Fatih, İs­tanbul'u aldığında kilise ve çevresi zaten tam bir harabe yı­ğını durumundaydı.

Osmanlı döneminden itibaren 'Fatih' adı, 'Fatih Camii ve Külliyesi'nin bulunduğu semte verilmiş, ilçeye de aynı ad konulmuştur.

216.   Felâhiye

Kayseri'nin ilçesi 'Felâhiye'nin tarihi Kayseri ile koşut bir görünümdedir. Eski adı 'Rumdiğin' idi.

217.   Fener

İstanbul'da Haliç'in güney kıyısında Balat ile Ayakapı ara­sında yer alan 'Fener' semti adını semtteki 'Diplophanarios' adındaki sur kapısından almıştır.

218.   Fenerbahçe

İstanbul' da, Anadolu yakasında Kalamış koyunu doğu yön­den çevreleyen yarımada ve semt. Burası Osmanlılar döne­minde ünlü bir mesire yeri idi. Fenerbahçe'ye mesire için gidecek olanlar önce Merdivenköy'e uğrarlar, orada, çayırlık­ta yemeklerini yedikten sonra Fenerbahçe'ye yönelirlerdi. Dönüşte ise Haydarpaşa çayırlığında dolaşılır, akşama doğru Selimiye'deki Duvardibi Mesiresi'ne gelinirdi. Pazartesi ve perşembe günleri Fenerbahçe mesiresinde gezi günleriydi. Burası, etrafı denizle çevrili, sadece bir noktadan karaya bağlı bir alandı. IV. Murad döneminde yarımadanın ucuna bir 'Fener Kulesi' ile bir kasır yaptırıldı. 834'te kuleye 25 mil uzaklıktan görünebilecek bir 'fener' eklendi. Fenerin hemen yanında bir de bahçe mevcuttu. İşte bu bahçe ve de fenerden ötürü 1834'ten sonra semte önce 'Fener Bahçesi', sonra söz­cüğün sonundaki 'si' eki atılarak sadece 'Fenerbahçe' denil­di. Tren yolları yapılmadan önce, Fenerbahçe gibi Haydar­paşa da çok büyük bir mesire yeriydi. Buradaki geniş çayır­lıkta padişah Abdülmecid'in şehzadelerinden Murad (sonra­dan V. Murad) ve Hamid (sonradan Il. Abdülamid) Efendi­lerin sünnet düğünleri 1846 yılında yapıldı.

219.   Fethiye

Muğla'nın ilçesi 'Fethiye'nin tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Kent, 'Telmessos' adıyla kuruldu. Sırasıyla Pers, Lykialılar, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Menteşeoğulları egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1424'te Osmanlı toprak­larına kahldı.

Kentin adı 'Telmessos' iken, Bizans döneminde 'Anastasiopolis', 'Marki'; Türk döneminde 'Meğri' adlarıyla anıldı. 1913'te buraya uçağı düşen ilk Türk hava şehidi Fethi Bey'in anısına, kentin adı 'Fethiye' oldu.

220.   Fındıklı

Rize'nin ilçesi 'Fındıklı'nın tarihi Rize ile aynıdır. Eski adı 'Viçe' idi, 1948'de 'Fındıklı'ya çevrildi.

221.   Finike

Antalya'nın ilçesi 'Finike'nin tarihi Antalya ile aynıdır. Kente yakın alanlarda 'Limyra', 'Arykanda' gibi çok sayıda antik kent kalınhları vardır. Antik dönemde Fenikelilerin önemli bir ticaret merkezi oluşundan dolayı 'Finike' adı 'Fenike' kavminin adından kalmışhr.

222.   Florya

İstanbul'da Avrupa yakasında, Marmara Denizi kıyısında, Bakırköy sınırları içinde yer alan semt. Burası Osmanlı za­manından beri florya kuşlarının çokça bulunduğu ağaçlık bir alan olduğundan bu adla anılagelmiştir.

223.      Foça

İzmir'in bir ilçesi olan 'Foça' bir görüşe göre MÖ 7. yüzyılda Teos ve Erytrai'den gelen İonialılar, başka bir görüşe gör de MÖ 10. yüzyılda Kyme'den gelen Aiolialılar tarafından 'Phokaia' adıyla kuruldu. Kent, kuruluşundan başlayarak yıllar boyu çok önemli bir liman durumuna geldi. Kent halkı, gelişmiş bir teknikle 50 kürekle çekilen sağlam gemiler yapıp bunlarla günümüzdeki Marsilya, Samsun ve Çanakkale'nin bulunduğu antik limanlara ulaşmayı başardılar ve buralarda koloniler kurdular. 'Foça değirmen taşlan' da o dönemde tüm Akdeniz çevresinde ün kazandı. Kent ve yöresi tarih boyunca Pers, Roma, Bergama Krallığı, Bizans, Cenova (Cenova Foça'yı Bizans'tan sahn aldı) egemenliklerini yaşadı. Cenova döneminde kent tam bir 'korsan yatağı' durumuna geldi. Foçalı korsanlar, İzmit Körfezi'nde bir gezinti sırasında tutsak aldıkları Orhan Gazi'nin oğlu şehzade Halil Bey'i Foça'ya götürdü ve 100 bin altın karşılığında serbest bıraktı (1356). Foça, 1456'da Fatih tarafından Osmanlı ülkesine ka- hldı.

'Foça' adı, kentin ilk adı olan 'Phokaia'nın değişime uğ­ramış şeklidir.

224.   Galata (Karaköy)

İstanbul' da günümüzdeki adı 'Karaköy' olan, sınırları içeri­sinde Tepebaşı, Kuledibi ve Tophane'nin yer aldığı semti. Antik adı Yunanca 'Sykai', Latince 'Sycas' olan semt Bizans ■döneminde I. Constantinus tarafından surlarla çevrildi. Bu­raları 5. yüzyılda Bizanslılar tarafından 'Peran en Syakais' adıyla anıldı. Bu ad 527-565 arası 'Istinianopolis'e dönüştü. 'Galata' adı birçok belgede geçmesine rağmen bu adın kay­nağı saptanamamışhr. 1267'den itibaren Cenovalılar birçok imtiyaz elde ederek bölgeye yerleşti. Bizans'ın son zamanla­rında bölge tam bir Cenova kolonisi durumuna geldi ve bazı kaynaklarda 'Peyre' ya da 'Pera' adıyla anıldı. İstanbul'un fethinden (1453) sonra Galata tamamen kozmopolit dinsel ve ticaret ağırlıklı bir semt oldu. Osmanlı'nın son dönemlerin­den itibaren semt 'Karaköy' diye anılır oldu.

225.   Galatasaray

'Galatasaray', İstanbul'da aynı addaki lise binasının çevre­sindeki semttir. Buraya 1482'de devlet ve saray görevlisi ye­tiştirilmesi amacıyla 'Galata Sarayı' adıyla bir saray yapıldı. Bir yangında tamamen yanıp yok olan bina, 1821'de yeniden yaphrıldı. Burada 'Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane' adlı bir okul kuruldu. Bina, 1849'da yeniden tamamen yandı. 1862'de tekrar bir bina (taştan) inşa edildi. Ve bu binada 'Ga­latasaray' lisesi açıldı (1 Eylül 1868). Semt, söz konusu 'Gala­ta Sarayı'nın adından dolayı önce 'Galatasarayı', ardından 'Galatasaray' adıyla anılmışta.

226.   Gaziantep

Güneydoğu Anadolu'nun en gelişmiş ili 'Gaziantep'in tarihi Neolitik Çağ'a kadar uzanır. Orta Tunç Çağ'dan itibaren Babil topraklarında yer aldığı bilinen kent tarih boyunca sıra­sıyla Hitit, Asur, Pers, Büyük İskender, Seleukos, Kommagena Krallığı, Roma, Bizans, Sasani, Hamdani, Sel­çuklu, Urfa Haçlı Kontluğu, Eyyubi, İlhanlı, Dulkadiroğulları gibi çok çeşitli egemenlik ve uygarlıklar yaşadı. 1513'te Os­manlı topraklarına katıldı. Mondros Mütarekesi'nin (30 Ekim 1919) ardından Fransızlar tarafından işgal edilen kent, işgalcilere efsanevi bir direniş gösterdi ve işgalden 25 Aralık 1921'de kurtuldu. Bu direniş daha sürerken Ankara'da TBMM 6 Şubat 1921'de 93 sayılı yasayla kente 'Gazi' unvanı verdi.

Antep, başlangıçtan günümüze 'Dolikhe', 'Antiochia ad Taurum' gibi adlarla anıldı. Arapların 'güzel pınar' anlamına 'Ayıntap' dedikleri kentin adı halk dilinde giderek 'Antep'e dönüştü ve 'Gazi' unvanı aldıktan sonra 'Gaziantep' oldu.

227.   Gaziosmanpaşa

İstanbul'un bir ilçesi olan Gaziosmanpaşa'nın konuşlandığı yer, 1950'li yılların başlarına kadar 'Taşlıtarla'adıyla anıldı. 'Taşlıtarla' uzun yıllar yerleşilmemiş, eski İstanbullular tara­fından taşı bol olan tarla ve topraklardan ötürü de 'Taşlıtarla' diye anılmışh. İstanbul'a oldukça yakın olan bu alana öncelikle bir kısmı özel sektöre, bir kısmı da devlete ait imalathaneler ve fabrikalar kuruldu. 1950'li yılların başların­da buraya özellikle Bulgaristan'dan gelen göçmenler için evler yapıldı ve 'Taşlıtarla' büyük bir hızla genişleyip büyü­dü. 1963'te mahalle statüsünden İstanbul'un bir ilçesi statü­süne geçerken, Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa'nın adı 'Taşlıtarla'ya verilerek ilçenin adı 'Gaziosmanpaşa' oldu. Günümüzde çoğu tek katlı olan eski göçmen evleri ve gece­konduların yerlerini blok apartmanlara bırakmış, ilçenin gö­rünümü baştan sona değişmiştir.

228.   Gazipaşa

Antalya'nın bir ilçesi olan 'Gazipaşa'nın tarihi İlkçağ'a kadar uzanır. Antik yerleşmenin ilk adı 'Stranpolis' idi. Sonraları 'Selinos', 'Traianopolis' diye anılan kente Osmanlı döne­minde 'Selinos' adından hareketle 'Selinti' adı verildi ve bu adla bir ilçe kuruldu. Kurtuluş Savaşı yıllarında Konya'daki Delibaş Ayaklanması'nda bura halkının gösterdiği başarı nedeniyle kentin adı 'Gazipaşa' oldu.

229.   Gebze

Kocaeli'ye bağlı bir ilçe olan 'Gebze'nin tarihi, antik döneme tek uzanır. O döneme ait 'Lbysa' kentinin kalınhlan ilçenin çok yakınındadır. Gebze, uzun yıllar Bithynia egemenliği yaşadı. Roma ve Bizans dönemlerinden sonra Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına kahldı. Roma'ya karşı giriş­tiği savaşı kaybeden ünlü Kartaca komutanı Anibal'ın (Hannibal) mezarı buradadır. Gebze, Bizans döneminde 'Dakibyza' adını taşıyordu. Osmanlıların 'Geğbüze' adını verdikleri ilçe Cumhuriyet döneminde 'Gebze' diye anıldı ve son yıllarda hızlı bir gelişme sürecine girdi.

230.   Gediz

Kütahya'nın ilçesi 'Gediz'in tarihi, İlkçağ'a dek uzanır. Kent, 'Kadoi' adıyla kurulduktan bir süre sonra Makedonya'nın kolonisi oldu. Ardından Roma ve Bizans egemenliklerini yaşadı. Selçuklu ve Germiyanoğulları egemenliklerinden sonra 1429'da Osmanlı topraklarına kahldı.

Gediz, 'Kadoi' adıyla kuruluşundan sonra 'Kadus', 'Kadi' adlarıyla anıldı. 'Gediz', 'Kaduz'un Türkler tarafın­dan telaffuz şeklidir ve ilçeye ad olarak kalmışhr.

231.   Gelibolu

Çanakkale'nin Trakya topraklarındaki ilçesi 'Gelibolu'nun tarihi Antik döneme dek uzanır. İlçenin Antik kentinden kalınhlar bulunamamışta, ancak yöreye ilk yerleşenlerin Trak kavmi olduğu, daha sonra da buraya Midilli ve Fo­ça' dan gelenlerin yerleştikleri bilinmektedir. Kentin ilk adı 'Kallipolis' ya da 'Gallipolis' şeklindeydi. Pers, Makedonya, Selevkous, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Venedik, Katalonya egemenlik ve uygarlıklarının ardından burası 1367' de Osmanlı topraklarına katıldı. Çanakkale Savaşla- rı'nın büyük bir bölümünün geçtiği 'Gelibolu', 1926'da Ça­nakkale'ye bağlı ilçe durumuna getirildi.

Kentin, 'Gallipolis' şeklindeki antik adı, zamanla 'Gallipoli'ye ve en sonunda 'Gelibolu'ya dönüşmüştür.

232.   Gemlik

Bursa'nın Marmara Denizi kıyısındaki ilçesi olan 'Gemlik'in tarihi İlkçağ'a dek uzanır. MÖ 7. yüzyılda 'Kios' adıyla ku­ruldu. Lidya, Frigya, Pers, Makedonya, Bithynia, Roma, Bi­zans, Selçuklu, Haçlı egemenlik ve uygarlıklarının ardından Osmanlı topraklarına katıldı.

Bithynia Kralı I. Prusias, Bursa'ya yaptığı gibi buraya da kendi adından hareketle 'Prusa' adını verdi. Ancak, Bursa ile karıştırılmaması için bu adı 'Denize Karşı Prusa' anlamına 'Prusa ad Mare' yaptı. Selçuklular ise burada bir tersane (gemilik) kurup küçük tekneler yaptılar. O dönemde 'tersa­ne' için kullanılan 'gemilik' sözcüğünün 'gemlik'e dönüş­mesi sonucu 'Gemlik' adının ortaya çıktığı sanılmaktadır.

233.   Genç

Bingöl'ün ilçesi 'Genç'in tarihi, Urartu dönemine dek uzanır. Kent lSlS'te Osmanlı topraklarına katıldı. 1924'te önce il, 1927'de ilçe yapıldı, önce Elazığ'a, 1929'da Muş'a, 1936'da •Bingöl'e bağlandı. Adı, mülki idare amirlerince konulmuştur.

235.   Gerede

Bolu'nun bir ilçesi olan 'Gerede' eski bir tarihe sahiptir. Ro­ma döneminde Bithynia ve Paflagonya'nın büyük bölümü fethedilince İmparator I. Theodosius burada 'Honorias' eya­letini oluşturdu. Antik bir yerleşim olan 'Flaviopolis' eyale­tin önemli kentlerinden biri durumuna geldi. Kent, Bizans döneminde 'Krateia' adını aldı. Selçuklu ve İlhanlı egemen­liklerinin ardından kent 1363'te Osmanlı topraklarına katıldı. Gerede, Cumhuriyet ile birlikte Bolu'ya bağlı bir ilçe oldu. 'Gerede' adı kentin Bizans dönemindeki 'Krateia' adından gelir.

235.    Gergüç

Batman'ın bir ilçesi olan 'Gerçüş'ün tarihi eskilere dayanır. Hasankeyf'e bağlı bir köy olan bu yerleşim, 1926'da ilçe oldu. 'Gerçüş' adının yerel bir sözcük olduğu sanılmaktadır.

236.    Gerze

Sinop'un ilçesi 'Gerze'nin tarihi, 'Sinop' ile paralellik göste­rir. 146l'de Osmanlı topraklarına katıldı. İlçe olmadan önce merkeze bağlı bir nahiye konumundaydı. Adının antik bir sözcükten oluştuğu sanılır.

237.    Gevaş

Van'ın bir ilçesi olan 'Gevaş', Urartu egemenliğindeyken önemli bir yerleşme merkeziydi. Ünlü 'Akdamar Kilisesi' ilçe sınırları içerisinde yer alır. Bölge ve kent tarih boyunca çeşitli istilalara, göç ve savaşlara sahne oldu. 1548'de Osman­lı topraklarına katıldı. İlk adları 'Vaksan' ve de 'Vestan' olan kent, daha sonra 'Gevaş' adıyla anıldı. 'Gevaş'ın yerel diller­den gelen bir sözcük olduğu sanılıyor.

238.    Geyve

Sakarya'nın bir ilçesi olan 'Geyve', MÖ 2. yüzyılda Bithynia Krallığı'nın sınırları içerisinde yer alıyordu. Ardından Bizans ve Selçuklu egemenliklerine giren kent, 1313'te Osmanlı top­raklarına katıldı. İlçenin ilk adları 'Tataion', 'Tottaion' idi. 'Geyve' adının nereden kaynaklandığı saptanamamıştır.

239.    Giresun

Doğu Karadeniz' de bir liman kenti olan 'Giresun' ve yöresi­nin adı Hitit döneminde 'Azzi' ülkesidir. Bölge, kentin bu­lunduğu yer daha sonra Frigya, Miletoslular geldiler. Miletoslular bölgede 'Kerrasous' adlı bir kent kurdu. MÖ 6. yüzyıldan itibaren kent Pers, Büyük İskender, Kapadokya Krallığı, Pontos, Roma, Bizans egemenliklerini yaşadı. 138l'de Selçuklu beylerinden Hacı Emir Bey' in oğlu Süley­man Bey ele geçirdi. Kent Fatih Sultan Mehmed tarafından 1461'de Osmanlı topraklarına katıldı.

'Giresun' adı, antik 'Kerrasous' - 'Kerosi' adlarından ge­lir. Kurucuları Miletoslular, kente yörede çok bol olarak bu­lunan yabani kiraz ağaçlarının adından esinlenerek 'Kerrasous' adını verdiler.

'Kiraz'ın Latincede adı 'Kerrasous', Yunancada ise 'Kerosi'dir. Türkler, bu adı 'Giresun' olarak söylemiş ve bu sözcük kentin adı olarak kalmıştır. 'Yabani kiraz'ın da bilim­sel adı 'cerarus-cerasos'tur.

240.   Gökçeada

Çanakkale'ye bağlı bir ilçe ve Kuzey Ege Denizi'nde bir ada olan 'Gökçeada'nın bir yerleşim yeri olarak ne zaman kulla­nılmaya başlandığı bilinmemekle birlikte, adada kalıntıları bulunan antik 'İmbroz' kentinin MÖ 6. yüzyılda Atina, MÖ 5. yüzyılda ise Delos Birliği'ne bağlı olduğu bilinir. Ada, Ro­ma, Bizans, Ceneviz, Venedik egemenliklerinin ardından 1479'da Osmanlılara bağlandı. Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan işgaline uğrayan 'Gökçeada', Lozan ile Türkiye'ye bırakıldı ve bu ad verilerek ilçe statüsünü kazandı. 'Gökçea­da' eskiden 'İmroz' diye de anılırdı.

241.   Gökçebey

Zonguldak'ın ilçesi 'Gökçebey'in tarihi, bağlı olduğu il ile aynıdır. 1975'de ilçe olurken 'Tefenni' olan adı 'Gökçebey' yapıldı.

242.   Göksu

İstanbul'da Anadolu Hisarı'nda Göksu Deresi'nin döküldü­ğü, Küçüksu Kasn'nın (Göksu Kasrı da denirdi) bulunduğu alanda yer alan eski mesire yeri, Osmanlı döneminde halkın çok rağbet ettiği bir semtti. Bizans zamanında burada bir manastırla, dinsel bir ziyaret köşkü ve bir de av sarayı mev­cuttu. 17. yüzyılda Osmanlılar Kandilli'ye uzanan bu ağaçlık alanda camiler, kasırlar, yazlık köşkler inşa ettiler. Aynı dö­nemde deredeki uygun çamurdan testi yapan çok sayıda iş yeri de vardı. Giderek burası tam bir mesire ve eğlence yeri oldu; kahvehaneler, kır gazinoları 'Göksu' ırmağının iki bo­yunca sıralandı. 1909'da meydana gelen su baskınının ardın­dan 'Göksu' eski önemini yitirdi. 1950'nin başlarındaki 'Kü­çüksu Plajı' kapandı, 'Göksu' pazar günleri halkın gidip çayırlara kilimler sererek eğlendikleri sıradan bir mesire yeri durumuna geldi. 'Göksu' adını 'Göksu Irmağı'ndan alır.

243.   Göksun

Kahramanmaraş'ın ilçesi 'Göksun' tarihi, Roma dönemine dek gider. 'Göksun'un antik adı 'Kokussos' idi. Kıyısında kurulduğu akarsu ve üzerinde yer aldığı ova ile aynı adı (Göksun) taşır.

244.   Gölbaşı

Ankara'nın ilçelerinden 'Gölbaşı'nın kuruluşu, fazla eski dönemlere dek gitmez. İlçenin bulunduğu alan, 1955'e kadar Çankaya ilçesine bağlı sıradan bir bucak merkeziydi. Mogan Gölü'nün kıyısındaki bu yerleşim, çevre yolu nedeniyle 1965'ten itibaren önem kazandı. Çevresindeki dinlence yerle­rine yenileri eklendi. 1975'ten sonra ise Ankara halkının tatil günleri doldurduğu bir dinlence mahalli durumuna geldi; yazlık evlerin sayısı giderek hızla çoğaldı. Göl kıyısına yeni hizmet ve dinlence yerleri inşa edildi. Adını, kıyısında bir göl bulunması nedeniyle 'Gölbaşı' olarak almış bulunan bu eski bucak merkezi, 1983'te ilçe yapılarak Ankara'ya bağlandı.

245.   Gölcük

Kocaeli iline bağlı bir ilçe olan 'Gölcük', yeni bir yerleşmedir. Buraya, bir 'tersane' yapımı için ilk adım 1926'da.ahlarak bir bataklık kurutulup bir havuz inşa edildi. 1928'de Haliç'teki tersaneden bazı tezgâhlar buraya taşındı. 1934'te tersane ya­pımına başlandı. Yörede yerleşim bu nedenle hızla gelişti. Yerleşim merkezi 1935 yılında 'Gölcük' adı ile ilçe oldu.

246.   Göle

Ardahan iline bağlı bir ilçe statüsündeki 'Göle'nin eski adı 'Merdinik'ti. İlçe ve yöresi 16. yüzyılda Osmanlı egemenliği­ne girdikten sonra yerleşimdeki bayındırlık etkinlikleri arttı. Cumhuriyet'ten sonra ilçe olan 'Göle' önceleri Kars'a bağlıy­ken, 1992'de, o yıl oluşturulan Ardahan'a bağlandı.

247.   Gölhisar

'Gölhisar', Burdur'un bir ilçesidir. Yöre, İlkçağ'da Pisidya diye anılan önemli bir yerleşme alanındaydı. MÖ 2. yüzyıl­dan itibaren Roma, Bizans, Türkmen boyları egemenliklerini yaşadı. Antik adı 'Kibyrya' olan kent ve yöresi 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı. Eski adı 'Horzum' olan yerleş­me Armutlu ile birleştirilip 1953'te 'Gölhisar' adı verilerek Burdur'a bağlı bir ilçe oldu. Bu ad, 'Gölhisar Göl'ndeki ufak bir adadaki kale yıkıntılarından kaynaklanır.

248.   Gölköy

Ordu'nun bir ilçesi olan 'Gölköy'ün tarihine ilişkin yeterli bilgi yoktur. Yerleşme, önceleri Şehman (Özlü) adını taşıyan bir köyün bulunduğu yerde kuruldu. İlk zamanlar 'Hapsamana', 'Hasmana' adlarıyla anılırken sonradan 'Göl­köy' adı verildi ve 1936'da Ordu'nun bir ilçesi oldu.

249.   Gölpazarı

Bilecik'in bir ilçesi olan 'Gölpazan'nın yöresinde bulunan çok sayıdaki höyük buraların eski bir yerleşim olduğunun kanıtıdır. Ancak, yeterli araştırma yapılmadığından Antikçağ ile ilgili bilgiler elde mevcut değildir. MÖ. 13. yüzyılda bura­ya Friglerin yerleştikleri sanılır. Pers, Roma ve Bizans ege­menliklerinin ardından yerleşim ve yöresi Osmanlı devleti­nin doğup geliştiği alanda yer aldı. Eskiden 'Resulsel', 'Dö­nem', 'Akçaoba', 'Akçoba' gibi adlarla anılırken daha sonra şimdiki adı verildi ve 1926'da ilçe yapıldı.

250.   Gönen

Balıkesir'in kaplıcalarıyla ünlü ilçesi 'Gönen' ile aynı adı taşıyan İsparta'nın ilçesi 'Gönen' 1990 tarihinde kuruldu. Tarihiyle ilgili bilgi yoktur. Adının da nereden kaynaklandığı saptanamamıştır.

251.   Gönen

Balıkesir'in ilçesi 'Gönen', kaplıcalarıyla ünlü, bayındırlık, ekonomik yönden gelişmiş, çağdaş bir yerleşim görünümün­dedir. Yerleşim ve yöresi Lidya, Bithynia, Roma, Bizans, Sel­çuklu, Karesioğulları egemenlik ve uygarlıklarının ardından 14. yüzyılın ortalarında Osmanlı topraklarına katıldı. Antik adı 'Artemea' olan kentin 'Gönen' adını alışındaki neden saptanamamıştır. Sözcüğün yerel bir deyiş ya da deyim ola­bileceğini öne sürenler vardır.

252.  Gördes

Manisa'nın ilçesi 'Gördes', eski bir yerleşimdir. Antikçağ'dan başlayarak Pers, Büyük İskender, Roma, Bizans, Selçuklu, Saruhanoğulları, Karasioğulları egemenliklerinden sonra Osmanlı topraklarına katıldı.

İlçenin Antikçağ'daki ilk adı 'lula Gordos'tu. Bu ad, çok az değişiklikle 'Gördes'e dönüşmüş ve öyle kalmıştır.

253.  Görele

Giresun'un bir ilçesi olan 'Görele'nin tarihi, Antikçağ'a dek uzanır. İlçenin kıyılarında o dönemde 'Philokaleia' adlı bir kent vardı. Daha sonra Cenovalılar günümüzdeki yerleşimin doğusunda, kente çok yakın bir alanda bir kent kurarak bu­raya 'Koralla' adını verdiler. 'Koralla' giderek 'Gorelle' şek­lini aldı. Osmanlılar 1461'den sonra kenti bir süre 'Yavebolu' diye andılarsa da, bu ad unutuldu ve kentin adı ilk adının çok az bir değişikliğe uğramasıyla günümüzdeki 'Görele' şeklini aldı.

254.   Göynük

Bolu'ya bağlı bir ilçe olan 'Göynük', Bizans döneminden sonra 1324'te Osmanlı topraklarına katıldı. Cumhuriyet ile birlikte Bolu'ya bağlı bir ilçe yapılan 'Göynük'ün, 'güneşte, ateşte yanmış, kavrulmuş' anlamına gelen 'göynük' sözcü­ğünü ad olarak niçin aldığı bilinmemektedir.

255.   Güdül

Ankara'nın ilçesi 'Güdül'ün tarihi ile ilgili ayrıntılı bilgi yok­tur. Burası 1957'ye kadar Ayaş ilçesinin ufak ve gelişmemiş bir bucağıydı. Bu tarihte ilçe yapılarak Ankara'ya bağlandı. 'Güdül' adının yerel bir sözcükten kaynaklandığı sanılmaktadır.

256.   Güney

Denizli'nin ilçesi 'Güney', 19. yüzyıl sonlarında merkez ka­zaya bağlı bir nahiye idi. Sonra Buldan'a bağlandı ve 1948'de 'Güney' adıyla ilçe yapıldı.

257.   Gümüşhane

Karadeniz'in iç kesimlerinde yer alan bir il olan 'Gümüşha­ne'nin tarihi, İlkçağ'a dek uzanır.

İlkçağ'da buralar 'Azzi-Hayaşa Ülkesi' adıyla anılıyor­du. Asurlular, bölgede MÖ 20. yüzyılda kurdukları çok sayı­daki kolonilerde gümüş elde etmeyi başardılar. Bölge ve kentin bulunduğu yerleşim daha sonra Hitit, Urartu, İskit, Kimmer, Med, Pers, Pontus, Roma, Bizans, Arap, Mencünük, Trabzon Rum İmparatorluğu egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1461'de Fatih tarafından Osmanlı topraklarına katıl­dı.

Roma ve Bizans egemenlikleri esnasında kente Eski Yu- nancada 'gümüşkent' anlamına 'Argyropolis' adı verildi. Türkler kenti ilk zamanlar 'Canca' diye andılarsa da sonraları günümüzdeki 'Gümüşhane' adı yerleşti. 'Gümüşhane' Cumhuriyet ile birlikte il oldu.

258.   Gürün

Sivas'ın ilçesi 'Gürün'ün tarihi, Sivas ile aynıdır. Hitit döne­mindeki adı 'Tilgarimmu' Bizans dönemindeki adı ise

'Gauraina' idi. 'Gürün' adının bu son addan türediği sanıl­maktadır.

259.   Hacıbektaş

Nevşehir'in ilçesi 'Hacıbektaş'ın tarihi, İlkçağ'a kadar uzanır. Yöre ve yerleşim Frig, Hitit, Roma ve Bizans dönemlerinin ardından 13. yüzyılda Türklerin egemenliğine girdi.

İlçenin bulunduğu yer, 13. yüzyıla kadar 'Sulucakarahöyük' adında ufak bir köydü. O tarihte Bektaşi tarikatının kurucusu Hacı Bektaş Veli'nin buraya yerleşme­siyle gelişti ve bir süre sonra 'Hacıbektaş' adıyla anıldı ve bu ad günümüze dek kaldı. 'Hacıbektaş' 1954'te il yapılan Nev­şehir'e bağlanmıştır.

260.   Hacılar

Kayseri'nin ilçesi 'Hacılar' eskiden bucak iken, 1990'da ilçe oldu. Tarihi, Kayseri ile aynıdır.

261.   Hakkâri

Doğu Anadolu'da yer alan 'Hakkâri' ilinin tarihi, tarih öncesi dönemlere dek uzanır. Yöre ve il merkezindeki yerleşimde insanların MÖ 7000'den b yana oturmakta' oldukları bilin­mektedir. İl ve yöresi Urartu, Asur, Kimmer, Med, Pers, Seleukos, Roma, Part, Bizans, Sasani, Arap, Selçuklu, İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safevi gibi çeşitli egemenlik ve uygarlıkları yaşadıktan sonra çeşitli yerel beyliklerce de yö­netildi, 1548'de Osmanlı topraklarına katıldı.

İlin bulunduğu yerleşim, önceleri 'Gularmak', 'Culamerg' adlarıyla anılırken 'Çölemerik' adıyla da anıldı. 'Çölemerik' Hakkâri'nin 1936'da merkezi oldu. 1990'da ise 'Hakkâri'den iki ilçe (Uludere ve Beytüşşebab) alınarak Şır- nak ili oluşturuldu. Bölgedeki 'Hakkar aşireti'nin adından da 'Hakkarlar diyan' anlamına 'Hakkariye' ve en sonunda da 'Hakkâri' adı oluşmuştur.

262.   Halkapınar

Konya'nın ilçesi 'Halkapınar' eskiden Ereğli'nin bir bucağı iken, 1990'da bu adla ilçe yapıldı. Adını yöredeki bir pınar­dan alır.

263.   Harput

Elazığ'ın ünlü bir bucağı olan 'Harput', MÖ 8. yüzyılda Hitit ile Urartu sınırında yer alan taştan yapılmış sağlam kalesiyle ünlüdür. Yöre ve yerleşim merkezi sırasıyla Asur, Med, Pers, Roma, Bizans, Arap, Haçlı kontlukları, Selçuklu, Anadolu beylikleri gibi çok değişik egemenlik ve uygarlıklar yaşadık­tan sonra 1515'te Osmanlı topraklarına katıldı. Elazığ'ın ku­rulması, 'Harput'un önemini yitirmesine neden oldu. Günü­müzde hemen hemen terk edilmiş bir yerleşim görünümü kazandı.

İlk adı 'Ziata Kalesi' anlamına 'Ziata Castelium' olan 'Harput' daha sonra (taş kale) anlamına 'Hartabirt', 'Harbert', 'Karbert' gibi adlarla da anıldı, bu ad giderek 'Harput'a dönüştü. Araplar bir ara kenti yine 'taş kale' an­lamına 'Hısn Ziyad' adıyla andılar.

264.   Harran

Şanlıurfa'ya bağlı 'Harran' ilçesi eski bir tarihe sahiptir. Asur, Roma, Part, Bizans, Pers, Arap Nureddin Zengi, Eyyubi, Mo­ğol, Memlûk egemenliklerinin ardından Yavuz Sultan Selim döneminde, 16. yüzyılın başlarında Osmanlı topraklarına katıldı. Romalılar tarafından 'Carrhae' diye adlandırılan ken­te 'Harran' adının Araplar tarafından verildiği sanılıyor. Cumhuriyet döneminde 'Alhnbaşak' adıyla bir bucakken, 1987' de 'Harran' adıyla ilçe oldu.

265.   Hasankeyf

Batman'ın ilçesi 'Hasankeyf'in bulunduğu yere, Roma dö­neminde sağlam bir kale yapıldı. Bu kale, zamanla bir yerle­şim halini aldı. Tarih içinde Roma'dan sonra Bizans, Abbasi, Hamdani, Mervani, Artukoğulları, Eyyubiler, Moğol, Akkoyunlu, Safevi egemenliklerinin ardından 1516'da Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katıldı.

İlçenin adı Bizans kaynaklarında Cepha (Kefa) şeklinde geçer. Bu ad bazı kaynaklarda ise 'Hsna Kepha' şeklini alır. Araplar kente 'kaya hisar' ya da 'kaya kale' anlamında 'Hısn Keyfa' dediler. Bu ad Türklerin egemenliğinde günümüzdeki 'Hasankeyf' şeklini aldı.

266.   Hatay

'Hatay' tarih öncesinden bu yana önemli bir yerleşim merke­zi durumundadır. Akdeniz Bölgesi'ndeki bu il de Antikçağ- lara ilişkin çok sayıda buluntuyu topraklarında barındırmış­tır. Kent ve yöresi Akad, Babil yönetimindeki Yamhat Krallı­ğı, Hitit, Mitanni, Hertana Krallığı, Asur, Pers, İskender, Seleukos, Roma, Bizans, Selçuklu vd. çok değişik egemenlik ve uygarlıklar yaşadı. Hıristiyanlığın önemli bir merkezi durumuna geldi. 1517'de Memlûk yönetimine son veren Ya­vuz tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. 'Hatay' adının Geç Hitit Devletleri dönemindeki 'Hatenna' Krallığı'n adından geldiği tahmin edilmektedir. 'Hatay' aynı adlı bir Cumhuriyet'in merkeziyken 30 Haziran 1939'da resmen Tür­kiye Cumhuriyeti' ne katılmıştır.

267.   Havsa

Edime'nin bir ilçesi olan 'Havsa'nın tarihi, Edime ile çok büyük bir benzerlik gösterir. Bizans döneminde yerleşimin adı 'Ostudizus' idi. Yöre, 1361'de Osmanlı topraklarına ka­tıldı. Daha sonra Fatih Sultan Mehmed'in vezirlerinden Mahmut Paşa'ya has olarak verildi ve 'Havass-ı Mahmutpaşa' diye anıldı. Bu ad, daha sonraları 'Havsa'ya dönüştü.

268.   Havza

Samsun'un bir ilçesi olan 'Havza'nın tarihi, MÖ 1. yüzyıla kadar uzanır. Yöre ve kentin bulunduğu yerleşim Roma, Bizans, Danişmendli, Selçuklu egemenliklerinden sonra 1418'de Osmanlı topraklarına katıldı. İlçenin adının nereden kaynaklandığına ilişkin yeterli bilgi mevcut değildir.

269.   Haydarpaşa

İstanbul'un 'Haydarpaşa' adıyla anılan bu semti, liman ve Anadolu demiryollarının başlangıç yeri olan gar, Osmanlı padişahı III. Selim'in vezirlerinden Haydar Paşa'dan alır. Buraya 1845'te bir askeri hastane yaptırılırken Haydar Pa­şa'ya ait bir arazi seçildi ve tüm semt ve üzerindeki kuruluş­lar (gar, hastane, lise) 'Haydarpaşa' adıyla anıldı.

270.   Haymana

Ankara'nın ilçesi 'Haymana' Hitit, Frig, Pers, Roma, Bizans egemenliklerini yaşadı. Yavuz tarafından Osmanlı toprakla­rına katıldı. Bizans dönemindeki adı 'Therma'ydı. Bir süre 'Yaban', 'Hamam', 'Yabanhamam' denildikten sonra günü­müzdeki 'Haymana' adını aldı.

271.   Hekimhan

Malatya'nın ilçesi 'Hekimhan'ın, eski bir kent kalıntısı üzeri­ne 12. yüzyılda Selçuklular tarafından kurulduğu söylenir. İlçe, 16. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı. Bir konakla­ma yeri olarak önem kazandı. Buraya Mısır' dan sürgün gelen Hakim bin Emrullah'ın ilçeye bir büyük han yaptırmasının ardından yerleşke zamanla 'Hekimhan' adını aldı. Önceleri bucak iken, Cumhuriyet ile birlikte 'Hekimhan' ilçe yapılmışta.

272.   Hendek

Sakarya ilinin ilçesi 'Hendek'; Bithynia, Roma, Bizans, Sel­çuklu egemenliklerinin ardından 1320'de Osmanlı toprakla­rına katıldı. İlçenin niçin 'Hendek' adıyla anıldığı yolunda güvenli bir bilgiye rastlanamamışhr.

273.   Hocalar

Afyon'un ilçesi 'Hocalar', önceleri Sandıklı'nın bir bucağı idi. 1990'da bu adla ilçe yapıldı.

274.   Hopa

Doğu Karadeniz'de Artvin'in bir kıyı ilçesi olan 'Hopa'nın tarihi, MÖ 3 binli yıllara dek uzanır. Yöre ve ilçenin bulun­duğu liman, tarih boyunca MÖ 8. yüzyıldan itibaren Kimmer, Gürcü, Pontus, Roma, tekrar Gürcü egemenlikleri­nin ardından Yavuz Sultan Selim Trabzon' da vali olarak bulunurken, onun tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. 'Hopa' adının yerel bir sözcük olduğu öne sürülmektedir.

275.   Horasan

Erzurum'un ilçesi 'Horasan'ın tarihi, bağlı olduğu il ile aynı­dır. 1517'de Osmanlı topraklarına kahldı. Önceleri Pasinler'in bir bucağı iken 1954'te ilçe oldu. Adının kentin kurulmasında etkin olduğu söylenen 'Horasan erenleri'nden kaynaklandığı sanılmaktadır.

276.   İğdır

Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki Iğdır ilinin tarihi, Urartu dö­nemine dek uzanır. Med, Pers, Part, Roma, Ermeni, Sasani, Bizans, Arap, Gürcü, Selçuklu, Moğol egemenliklerini yaşadı. 1534'te Osmanlı topraklarına kahldı. Üzerinde yer aldığı ovanın eski adları 'Sürmeli Çukuru', 'Deyşt'a Revant' idi. 'Iğdır' adının yerel bir sözcük olduğunu öne sürenler vardır. Kent, 27 Mayıs 1992'de il konumunu kazanmışhr.

277.   Ilgaz

Çankırı'nın ilçesi 'Ilgaz' ilçesinin eski bir tarihi vardır. An­cak, ilçe sınırlarındaki höyük ve mezar odalarında gerekli arkeolojik araştırmalar yapılmadığından kesin bir tarihleme yapılmamışhr. Osmanlı döneminde 'Koçhisarbalâ', 'Koçhi- sar' diye anılan 'Ilgaz' adının kökeni hakkında yeterli bilgi yoktur.

278.   İsparta

Akdeniz Bölgesi'nde Göller yöresinde yer alan 'Isparta' ilinin tarihi, İlkçağ'a dek uzanır. Kentin MÖ 6. yüzyılda kurulduğu sanılıyor. Psidya, Arzavalar, Hitit, Frigya, Lidya, Pers, İsken­der, Bergama Krallığı, Seleukos, Roma, Bizans, Abbasi, Sel­çuklu, Hamitoğulları egemenliklerinin ardından Osmanlı topraklarına katıldı. Cumhuriyet ile birlikte il oldu. Osmanlı belgelerinde adı 'Hamideli', 'Hamid' diye geçen, daha önce­leri da 'Hamidabâd' denilen il'e 'Isparta' adı Cumhuriyet döneminde konuldu.


279.    İçel

Akdeniz bölgesinde merkezi Mersin olan 'İçel' ilinin tarihi, Neolitik Çağ'a (MÖ 8000-5500) dek uzanır. Bölge tarih bo­yunca Kizzuvatna Krallığı, Asur, Dor, Kilikya, Pers, Roma, Arap, Bizans, Haçlı Kontları, Memlûk, Ramazanoğullan egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1515'te Osmanlı egemen­liğine girdi. Geniş bir tarih süreci içerisinde 'Kue', 'Soloi', 'Zephyrion', 'Pompoipolis' adını taşıyan yerleşkeler kurul­du.

Cumhuriyet'in ilanının ardından, 1924'te merkezi Silifke olan 'İçel' ve 'Mersin2 vilayetleri 1933 yılında 'İçel' adıyla bir il oluşturuldu. İlin merkezi de 'Mersin' yapıldı.

280.    İhsangazi

Kastamonu'nun ilçesi 'fksangazi' bağlı olduğu il ile aynı tarihe sahiptir. Eskiden bir bucak iken, 1987'de ilçe konumu­na getirildi.

281.    İhsaniye

Afyon'un ilçesi 'fksaniye' Afyon ile aynı tarihe sahiptir. Ge­lişmemiş bir yerleşim merkezidir.

282.    İmamoğlu

Adana'nın ilçesi imamoğlu', 1987'de ilçe oldu. Adı, yerel bir ünlünün adından kaynaklanır.

283.    İncesu

Kayseri'nin ilçesi 'İncesu'nun tarihi, bağlı olduğu il ile aynı­dır. İlçe adını sınırları içindeki akarsuyun adından (İncesu) alır.

ı


284.   İnebolu

Karadeniz kıyısında yer alan 'İnebolu' ilçesi Kastamonu iline bağlıdır. İlçe, MÖ 4. yüzyılda Eski Yunanlılar tarafından ku­ruldu. Roma, Bizans ve Selçuklu egemenliklerinden sonra, 1461'de Osmanlı topraklarına katıldı. İlk adı 'Abonuteikhod', 'Abonou Teikhos', İonopolis' olan ilçe, en sonunda İnebolu' adını aldı.

285.   İnegöl

Bursa'nın bir ilçesi olan İnegöl', 1299'da kurulan Osmanlı Beyliği'nin ilk elde ettiği toprak parçalarının üzerinde yer alan bir Bizans yerleşmesiydi.

İlçenin ilk adı 'Morda' ve 'Angelokome' idi. Türkler za­manında Bursa (Hüdavendigâr) vilayeti, Ertuğrul (Bilecik) sancağına bağlı bir kaza merkezi olan bu yerleşke, 1926'da ilçe merkezi statüsüyle Bursa iline bağlandı. İlçeye 'İnegöl' adı Osmanlı döneminde verilmiştir.

286.   İnönü

Eskişehir'in ilçesi İnönü'nün tarihi geçmişi Eskişehir'le ay­nıdır. Kurtuluş Savaşı'nın aynı adla anılan iki önemli muha­rebesinin cereyan ettiği ilçe, adını halkın yerel bir alana ver­diği addan almıştır.

287.   İpsala

Edime'nin bir ilçesi olan İpsala', MÖ 6. yüzyılda Pers ege- menliğindeydi. Kent ve yöresinde MÖ 5. yüzyılda bir Trk kavmi olan Odrysler bir devlet kurdular. Kent ve yöresi daha sonra Büyük İskender, Seleukos, Roma ve Bizans egemenli­ğine girdi. 1361'de Osmanlı egemenliğine katıldı. İpsala' adı, büyük olasılıkla Odryslerin kurduğu devletin başkentinin adı olan 'Kypsela'dan gelir. İpsala 1928'de ilçe merkezi ol­muştur.

288.   İskenderun

Hatay'ın 'İskenderun' ilçesi, Makedonya Kralı Büyük İsken­der tarafından MÖ 333 yılında kuruldu. Kentin daha sonraki yıllarda 1. Antigonos tarafından 'Aleksandreaia' adıyla ku­rulduğu da öne sürülür. Kent, 4. yüzyılda ise 'Küçük teken- deriye: Aleksandreta' adıyla da anıldı. Araplar ve Bizans arasında sık sık el değiştiren İskenderun, bir ara Haçlıların eline de geçti. 16. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı. 'Ha­tay' bağımsız Cumhuriyeti 29 Temmuz 1939'da Türkiye'ye katılınca merkezi Antakya olan Hatay ilinin bir ilçesi oldu.

289.   İspir

Erzurum'un ilçelerinden biri olan 'tepir' 11. yüzyılda Selçuk­lu egemenliğine girmeden önce çeşitli egemenlikler yaşadı. Bir ara Akkoyunlular'ın ele geçirdikleri ilçe Yavuz Sultan Selim tarafından 1517' de Osmanlı topraklarına katıldı. 'tepir' adının, bir gül çiçeği olan 'Ispir'den gelme olduğunu öne sürenler vardır.

290.   İstanbul

İstanbul, MÖ 7. yüzyılda Megaralılar tarafından, Dor istilası­na uğrayan Yunanistan' dan kaçan Megaralılar Trak kökenli bir komutan olan 'Byzas'ın önayak olmasıyla günümüzdeki Saraybumu çevresinde bir kent kurarak adına 'Byzantion' dediler. Kent, birkaç yüzyıl içerisinde hızla büyüyerek gelişti. Bağımsız bir ticaret kolonisi durumuna geldi. MÖ 513'te Persler, 405'te Spartalılar, MÖ 318'de İskerlder'in komutanla­rından Antigonos tarafından ele geçirildi.

MÖ 280'de Galatların akınına uğrayan Byzantion, ayrıca Makedon tehdidine uğrayınca kendi isteğiyle Roma'ya bağ­landı (MÖ 74). MÖ 330'da Roma İmparatoru I. Konstantin burayı başkent ilan edince 'Byzantion' adı 'Konstantinopo- lis'e dönüştü.

Kent, tarih boyunca çok sayıda kavmin ve devletin saldı­rısına karşı koyduysa da 1204-1261 yılları arasında Latin isti­lasına uğradı. O dönemde zaman zaman 'Nea Roma' (Yeni Roma) diye de anıldı. Ancak, daha çok 'Konstantinapolis' ya da sadece 'Polis' diye adlandırıldı. Halk arasındaki günlük konuşmalarda 'kente doğru' anlamında sık sık söylenen 'eis ten polin' şeklindeki cümle, Türkler kenti aldıktan (1453) sonra 'Stimbol', 'Estanbol', 'İstambol' şeklinde deği­şik şekillerde telaffuz edildi ve en sonunda İstanbul' adı ortaya çıktı.

Kent, ayrıca Osmanlı dönemindeki kimi yazışma ve bel­gelerde 'Dersaadet', 'Asitane', 'Darülhilafe' gibi adlarla da anılagelmiştir.

291.   istinye

İstanbul'un Rumeli yakasında, Boğaziçi'nde, Emirgan ile Yeniköy arasında yer alan 'İstinye'de Bizans öncesi 'Amphiaros' adıyla bilinen bir adak yeri vardı. Burası Bizans döneminde kiliseye çevrildi. Aynı dönemde burada impara­torların ve saray önde gelenlerinin köşkleri, yalıları vardı. Durum Osmanlı döneminde de sürdü. Cumhuriyet döne­minde semtteki koya yapılan gemi onarım havuzu ve dok, 2005'te kaldırıldı. Birkaç yıl sonra da aynı yere çok büyük bir alışveriş merkezi inşa edildi. İstinye'nin eski adlan 'Stenos', 'Leosthenest', 'Leashhanes' şeklindeydi. 'İstinye'nin bu ad­ların telaafuz şeklinin değişimi sonucu oluştuğu öne sürülür.

292.   İvrindi

Balıkesir'in ilçesi 'İvrindi'nin tarihi geçmişi Balıkesir ile ay­nıdır. İlçe 19. yüzyılın sonlarında o zamanki adı Hüdavendigâr olan Bursa vilayetinin Karesi (Balıkesir) san­cağına bağlı bir nahiye idi. Adının yerel bir sözcük olduğu sanılmaktadır.

293.   İzmir

İonialılar tarafından Hitit devletinin son yıllarında, MÖ 11. yüzyılda kurulan 'İzmir' (MÖ 1055-1050) kentinin MÖ 800'lü yıllardan bu yana 'Smyrna' adıyla anılmaktadır. Bu kentte doğup yetişen ünlü Homeros'un yazdığına göre, 'Smyrna' adım Kıbrıs Kralı 'Kyniras'ın kızı 'Sm^rna'dan almıştır. İzmir', ise yıllar boyu 'Smyrna'nın halk dilinde, özellikle Türkler döneminde aldığı şekildir.

Kentin tarihi Hititlerden itibaren başlar. Frig, Lidya, Pers, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma, Bizans egemenliği ve uygarlıklarını yaşadı. İlk kez 1081'de bir Türk deniz ko­mutanı olan Çaka Bey tarafından Türklerin eline geçti. Ana­dolu Selçuklu, Cenova, Aydınoğlu egemenliklerinden sonra kent 1390'da Osmanlı topraklarına katıldı. Kurtuluş Savaşı yıllarında Yunan işgaline uğrayan İzmir', 9 Eylül 1922'de kurtarıldı. Kent, günümüzde hemen hemen tüm dünya tara­fından tanınan, Türkiye'nin İstanbul'dan sonraki ikinci bü­yük kenti durumundadır.

294.   İzmit

Kocaeli'nin merkezi İzmit', 'Nikomedeia' adıyla, MÖ 278' de Bithynia Kralı I. Nikomedes tarafından gününüzdeki yerin­de kuruldu. Roma'ya kahlıncaya kadar kent krallığın başken­ti olarak kaldı. Roma'dan sonra Bizans dönemi başladı, kent ilk kez Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından alınarak Türklerin eline geçti (1078) ve kurulan 'Anadolu Selçuklu devletinin başkenti oldu. Kent daha sonra Latin İmparatorlu­ğu, Bizans, Osmanlı arasında el değiştirdi. 1419'dan sonra kesin olarak Osmanlı egemenliğine girdi. Yavuz Sultan Se­lim, saltanat yıllarında (1512-1520) kenti baştan sona onarttı, yeni yapılar inşa ettirdi.

'Nikomedeia', Osmanlı döneminde 'İznikmid' adım aldı. Bu ad sonraları günümüzdeki 'İzmit' şekline dönüştü. Kent, Cumhuriyet'in ilanından sonra Kocaeli ilinin merkezi olmuştur.

295.   İznik

Bursa'nın ilçelerinden biri olan 4znik' ve yöresinde yerleşim Kalkolitik Çağ'a (MÖ 5500-3500) dek uzanır. İskender, Bithynia, Roma, Bizans egemenliklerinin ardından kent Sel­çukluların eline geçti. Daha sonra Bizans, Haçlı İmparatorlu­ğu, Selçuklular ve Osmanlılar arasında birkaç kez el değiştir­di. 1204'te, 4. Haçlı seferi esnasında İstanbul'dan kaçan Bi­zans İmparatoru I. Lsakaris Theodoris tarafından kurulan 'İznik İmparatorlu', burada 1259'a dek egemen oldu. Kent Orhan Gazi tarafından alındıktan (1328) sonra bir süre (1340­1344) Osmanlı'nın başkenti oldu.

Kentin adı şöyle bir gelişime uğradı: MÖ 333 yılında Bü­yük İskender'in Frigya satrapı olarak atadığı Antigonos, gü­nümüzde 'İznik'in bulunduğu alana kendi adıyla ve 'Antigoneia' diye anılan bir kent kurdu. Daha sonra kenti ele geçiren Trakya satrabı Lysimakhos, bu kente karısının adını vererek 'Nikaia' yaptı. Tznik', bu adın değişikliğe uğramış şeklidir.

296.   Kabataş (İstanbul)

İstanbul'da Avrupa yakasında, Boğaziçi kıyısında, Dolma- bahçe ile Fındıklı arasında yer alan bir semt olan 'Kabataş', adım Osmanlı döneminde 'Köse Kethüda Mustafa Necip Çelebi' tarafından yaptırılan 'Karabali' adlı iskeleden alır. Semtin Bizans dönemindeki adı 'Buthanion'du. Antik çağda ise burada 'Diplokionion: Çifte sütun' adlı bir anıtın olduğu belgelerde yazılıdır.

297.   Kabataş (Ordu)

Ordu'nun ilçesi 'Kabataş' 1990'da ilçe konumuna geldi. Es­kiden Aybastı'nın bir bucağı idi. Adının ilçedeki bir alana halkın verdiği addan kaynaklandığı sanılır.

298.   Kadıköy (Çanakkale)

Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine bağlı olan 'Kadıköy' bucağı­nın eski adı 'Evreşe' idi. 'Evreşe' adı 'Evreşe yolları dar' adlı ünlü bir türküde geçer. Bu ad yerine niçin 'Kadıköy' denildi­ğinin yanıtı belli değildir.

299.   Kadıköy(İstanbul)

İstanbul'un ilçelerinden biri durumundaki 'Kadıköy', 'Bizantion'u kuran Megaralılar tarafından MÖ 6804'de, yani Bizantion'dan önce 'Khalkedon' adıyla kuruldu. Semte bu adın, karşı yakada 'Bizantion' kurulduktan sonra, 'Körler Ülkesi' anlamına verildiği yolundaki söylence ise, çoğu bilim adamlarınca bir 'şehir efsanesi' olarak nitelenmektedir. Semte Türkler İstanbul'u aldıktan sonra 'Khalkedon'dan hareket ve bir benzetme-yakıştırma yoluyla önce 'Kadıköyü', sonra 'u'harfini atarak sadece 'Kadıköy' dediler ve ad bu şekilde kaldı.

300.   Kadınhanı

Konya'nın 'Kadınhanı' ilçesinin tarihi, Konya ile aynıdır. İlçe, adını Selçuklu döneminde saraya mensup olduğu sanı­lan Raziye Hatun'un 1223 yılında tarihî ipek yolu üzerinde yaptırmış olduğu handan alır.

301.   Kadırga

İstanbul'da Marmara Denizi kıyısında Kumkapı ile Ahırkapı arasında yer alan bir semt olan 'Kadırga', adını Osmanlılar döneminde semtteki limana demirleyen ve iskeleye bağla­nan 'kadırga' tipi teknelerden almıştır. Burada Bizans za­manında adı 'Sophianos' olan küçük bir köy vardı. İmpara­tor Il. İustianos ise buraya bir saray yaptırdı.

Semtteki koy, toprak kazanılması için 17. yüzyılda önem­li ölçüde doldurulmuştur.

302.   Kadışehri

Yozgat'ın ilçesi 'Kadışehri' eskiden Çekerek'in bir bucağı idi. 1990 yılında bu adla ilçe oldu.

303.   Kadifekale

İzmir'in güneydoğusunda, antik adı 'Pagos' olan bir tepe üzerindeki kale ile kalenin çevresindeki semt olan 'Kadifekale' adının, eskiden kale kapısının üstünde yer alan mermer Amazon kabartmasının Türkler tarafından 'Saba melikesi Kaydafa'ya izafe edilmesinden ve bu adın giderek değişime uğrayıp 'Kadifekale'ye dönüşmesinden ortaya çıktığı öne sürülür.

304.   Kadirli

Adana'nın ilçelerinden 'Kadirli'nin tarihi, MÖ 1200'lere de- ^n uzanır. Hitit, Fenike, Asur, Dulkadiroğulları dönemleri­nin ardından kent ve yöre 16. yüzyılın başlarında Osmanlıla­ra katıldı. Kent, tarih boyunca 'Flaviopolis', 'Karsulkadi- riye', 'Karspazan' adlarıyla anıldı. 1926'da adı 'Kadirli' bi- çiminde3eğiştirildi ve ilçe statüsüyle Adana'ya bağlandı.

305.   Kâğıthane

İstanbul'un eski semtlerinden olan bir ilçe statüsündeki 'Kâ­ğıthane'nin varlığına Bizans belgelerinde rastlanmaz. Kâğıt­hane, Osmanlılar döneminde oluşmuş, hasbahçeler, gezinti yerleri, kasırlar, av ve spor alanları ile donatılmıştır. O dö­nemde 'Sâdâbâd' diye anılan Kâğıthane' de haftanın belli günleri güreş, çevgan ve cirit yarışmaları düzenlenirdi. 18. yüzyıla gelindiğinde buradaki kasr ve köşklerin sayısı yüzü aştı. Ancak 1730'daki Patrona Halil ayaklanmasında bunla­rın çoğu yakılıp yıkıldı.

Kâğıthane, adını buraya yapılmış bulunan 'kâğıt üre­tim yerleri'nden almıştır.

Semt, günümüzde iç göçler dolayısıyla çok gelişmiş ve bir sanayi merkezi görünümünü almıştır.

306.   Kahramanmaraş

'Kahramanmaraş' ilinin tarihi, İlkçağ'a dek uzanır. Asur, Gurgum Hitit Prensliği, Med, Pers, Büyük İskender, Seleukos, Kappadokya Krallığı, Roma, Arap, Bizans, Selçuk­lu, Haçlı, Danişmentliler, Selçuklu, Halep atabeyleri, İlhanlı, Memlûk, Dulkadiroğulları egemenlik ve uygarlıklarının ar­dından kent 1515'te kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı.

Kentin tarih boyunca adları 'Gurgum', 'Ge^aniceia', 'Marasion' oldu. 'Maraş', 'Marasion'un Türk döneminde aldığı biçimdir. Kent, Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte il oldu. TBMM tarafından kabul edilen bir yasayla, İstiklal Savaşı sırasında gösterdiği direnç ve kahramanlık nedeniyle 'Maraş' adı 'Kahramanmaraş'a dönüştürülmüştür.

307.   Kâhta

Adıyaman'ın ilçesi 'Kahta'nın tarihi Hurrilere dek uzanır. MÖ 8. yüzyıldan itibaren Asur, Pers, Makedonya, Seleukos, Kommegena Krallığı, Roma, Bizans, Arap, Ermeni, Artuklu, Haçlı, Selçuklu, Moğol, Memlûk egemenliklerinden sonra 1516' da Osmanlı topraklarına kahldı.

İlçenin bugünkü bulunduğu yere çok yakın alanlarda MÖ dönemlerde 'Arsamela' adlı bir kent kuruldu. İlçe, bir dönem 'Kölük' adıyla da anıldı. 19547te Adıyaman il yapı­lırken, 'Kâhta' ilçe statüsüyle bu ile bağlandı.

308.   Kale

Antalya'nın 'Kale' ilçesinin antik adı 'Myra' idi. 'Demre' ve 'Zümrütkaya' diye anılan 'Kale' 1987'de ilçe yapılarak An­talya'ya bağlandı.

309.   Kale

Denizli'nin ilçesi 'Kale', antik 'Tabai' alı bir kalenin çevre­sinde gelişti. Bir süre 'Tavas' diye anıldı. Sonra 'Yarangüme' adlı bir köye taşındı ve yönetim gene 'Tavas' diye anıldı. Eski 'Tavas' ve çevresinde geliştiği kale nedeniyle başlangıçta 'Kaletavas', sonra da sadece 'Kale' adını aldı. 1959'da ilçe olmuştur.

310.   Kale

Malatya'nın 'Kale' ilçesi, adını ilçe yakınlarındaki kaleden alır. 'Kale' 1990'da ilçe olmuştur.

311.   Kandilli

İstanbul'da, Boğaziçi'nin Anadolu yakasında, Vaniköy ile Anadoluhisarı arasında yer alan bir semt olan 'Kandilli'nin Antikçağ'daki adı 'Ekhaia' idi. Osmanlı döneminde ise 'Kandilli' adını Göksu eğlencelerinden dönen padişahlar için yakılan kandillerden ya da IV. Murad'ın Revan sefe­rinden dönüşünde buradaki köşkte dünyaya gelen şehzade Mehmet onuruna yedi gece üst üste yakılan kandillerden aldığı öne sürülür.

312.   Karabük

Türkiye' de en son il konumuna gelen yerleşimlerden olan 'Karabük'ün tarihi, Zonguldak ile benzerlik gösterir. Burası 19. yüzyılda Safranbolu'nun Öğlebeli köyünde 13 haneli bir mahalleydi. 194l'de bucak, zamanla önemli bir sanayi ve ticaret merkezi durumuna gelince ilçe, 1895'te el oldu. 13 haneli eski mahallenin adı ile verilmiştir.

313.   Karaköy

Bkz. Galata

314.   Karacaahmet

İstanbul'da, Üsküdar'daki bir mezarlık ve semt olan 'Karacaahmet'in tarihi, 14. yüzyılın ilk yıllarına dek uzanır. ‘ Üsküdar ile Kadıköy arasındaki geniş bir alanı kaplayan bu Müslüman-Türk Mezarlığı, adını bir Horasan ereni olan

'Karaca Ahmet'ten alır. 'Karaca Ahmet'in, mezarlıkta bir türbesi vardır. Halk arasında 'Karaca Ahmet'in akıl hastalık­larına iyi geldiği yolunda bir inanç mevcuttur.

315.   Karaman

'Karaman' ilinin tarihi, MÖ SSOO'lü yıllara dek uzanır. Yöre ve kentin bulunduğu yerleşim, tarih boyunca Hitit, Frigya, Pers, Kapadokya, Roma, Bizans, Arap, Danişmendli, Selçuklu ve bazı yerel beyliklerin yönetimlerinden sonra Karamanlıla­rın egemenliğine girdi. 1466'da Osmanlı topraklarına katıldı. Tarih boyunca 'Karaman' kenti 'Landa', 'Laranda', 'Larenda' gibi adlarla anıldı. Karamanlılar 'Larende' dedikleri kentin adını 'Karaman' olarak değiştirdiyse de Osmanlı dönemin­de ad olarak gene 'Larende' kullanıldı.

'Karaman', 1987'de bir yasayla il olmuştur.

316.   Kargamış

Gaziantep'in Nizip ilçesine bağlı Barak bucağının merkezi olan 'Kargamış'ın tarihi, MÖ 24-23. yüzyıllara dek uzanır. Çok değerli ve özgün tarihsel kalıntı ve bulgularla dolu olan kent, tarih boyunca Ebla İmparatorluğu, Mitanni, Hitit, Asur, bağımsız krallıkların egemenliklerini yaşadı. Varlığını bölge­ye İlam dininin yayılışına dek sürdürdü. Kent, 'Kargamış'tan başka 'Carablus', 'Europos' adlarıyla da anılmıştır.

317.   Karlıova

Bingöl'ün bir ilçesi olan 'Karlıova'nın tarihi, Bingöl ile para­lellik gösterir. İlçesinin adı önceleri 'Kanireş'di. Daha sonra 'Byrı.gd' şeklinde değiştirildi. 'Bingöl' 1936'da ilçe merkezi yapılıp, merkezi 'Çapakçur' olan il'e bağlandı. İlçe merkezi­nin adı 1938'de il merkezine verilince yerleşkeye 'Karlıova' denildi.

318.   Kars

Kars ve çevresi Anadolu topraklarının en eski yerleşim alan- larındandır. MÖ 9. yüzyılda kentin bulunduğu yer ve yöresi Urartu egemenliğindeydi. Daha sonra Kimmer, İskit, Med, Pers, Roma, Sasani, Bizans, Arap, Selçuklu, Moğol, Gürcü, Altın Ordu, Karakoyunlu, Akkoyunlu, Safevi egemenliklerini yaşayan kent, 1514'te Osmanlı topraklarına katıldı. Adının 'Korsa' ya da 'Kolsa' adlarından geldiği; Gürcü dilinde 'ka­pı kenti' demek olan 'Kariskalaki'den kaynaklandığı yo­lunda görüşler vardır. Kaşgarlı Mahmut, Divanü Lügati't Türk'te 'Kars'ın anlamını 'Devetüyünden ya da koyunyü- nünden yapılmış kaftan' olarak verir. Tarihçi 'Strabon' ise 'Kars'tan 'Korzene' diye söz eder. 1990'da çıkarılan bir yasa ile Kars ilinin eski sınırları içerisinde Iğdır ve Ardahan illeri kurulmuştur.

319.   Kartal

İstanbul'un ilçelerinden olan 'Kartal', Anadolu yakasındaki tarihsel önem taşıyan yerleşim merkezlerindendir. Buraya yerleşim, İlkçağ'a dek uzanır. 'Kartal' ve yöresi Bizans dö­neminde önem kazandı. Büyük, elverişli ve işlek bir liman olması nedeniyle o dönemde 'Kartaliman' adıyla anıldı. Bu ad, Türklerin döneminde 'Kartalliman' şeklini aldı ve gide­rek 'Kartal' a dönüştü. Birkaç kez Osmanlı ile Bizans arasında el değiştiren 'Kartal', 1400'de kesin olarak Osmanlı toprakla­rına katıldı. 1908'de II. Meşrutiyet'e kadar Üsküdar'a bağlı bir sancak iken, bu tarihte İstanbul iline bağlandı.

320.   Kasımpaşa

İstanbul'da, Haliç'in kuzey kıyılarındaki semt 'Kasımpaşa' adını Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman'ın vezirlerinden 'Güzelce Kasım Paşa'dan alır. Kasım Paşa, Kanuni'nin Budin seferine kahlmışh. Budin muhafızı olarak kenti General von Roggendor komutasındaki Avusturya kuvvetlerine karşı 153l'de başarıyla savundu. İkinci vezirliğe yükseltilerek döndüğü İstanbul' da Sadaret Kaymakamı oldu. Bu arada padişah tarafından Haliç'te yeni yerleşimler kur­makla görevlendirildi. Günümüzde onun adıyla anılmakta olan 'Kasımpaşa' semtini kurdu. Semt, kısa sürede Paşa'nın Mimar Sinan'a yaphrdığı yapılarla (Kasımpaşa Camii, Hasançelebi, Yahyakethüda, Memikethüda mescitleri) do­nandı. Ayrıca birçok yalı, konak ve köşklerle 'Kasımpaşa' uzun yıllar İstanbul'un en saygın yerlerinden biri oldu. Os­manlı döneminden itibaren Türk gemi inşasında önemli yeri olan Haliç Tersanesi, Taşkızak Tersanesi, hastane ve okul binaları da bu semtte yer aldı. 'Kasımpaşa' Osmanlı devleti­nin son yıllarında giderek eski önemini yitirdi. Bir dönem İstanbul'un en ünlü kabadayıları bu semtten çıktı. Günü­müzde Kasımpaşa Meydanı'nda yer alan 'aslanlı heykel' ise Güzelce Kasım Paşa'nın değil, Sadrazam Cezayirli Gazi Palabıyık Hasan Paşa'nındır.

321.   Kastamonu

Bir yerleşim yeri olarak 'Kastamonu' ili ve yöresinin tarihi, binlerce yıl öncesine dek iner. Hitit kaynaklarında 'Tumana' ve 'Pala' adlarıyla geçen yöre, tarih boyunca Kaskaların egemenliğinden başlayarak Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Pontus, Bizans, Danişmentli, Selçuklu, Çobanoğulları, Candaroğulları egemenliklerini yaşadı ve 1461'de Fatih tara­fından kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı.

'Kastamonu' adı, Bizans döneminde yapılan bir kale olan 'Kastra Komneni'den gelir. Bu ad Bizans'ın son zaman­larında 'Ksatamon' ve 'Kstamonia' olmuş, Türkler zamanın­dan önce 'Kastamoniye'ye, sonra da 'Kastamonu'ya dönüş­müştür.

322.   Kaş

Antalya'nın ilçesi 'Kaş' antik 'Likya' bölgesinde yer alır. Lik- ya' dan sonra Büyük İskender, Roma, Bizans, Selçuklu, Tekeoğulları egemenliklerini yaşadı ve 15. yüzyıl başlarında Osmanlı topraklarına kahldı.

Antik adı 'Antiphellos' olan 'Kaş' Selçuklu döneminde 'Andifli' adıyla anıldı. Yakınlarındaki bir yerleşim ise 'Kaşkasaba', 'Kaşkasabası', 'Kaş' adlarıyla anılırdı. 'Kaş' kasaba merkezi, 'Andifli' ise 'Kaş'ın iskelesiydi. Cumhuriyet yıllarında iskele önem kazanıp hızla gelişince, ilçe merkezi buraya taşındı, 'Andifli' 'Kaş'a dönüştürüldü, 'Taşkasabası' da 'Kasaba' oldu.

323.      Kavak

Samsun'un ilçelerinden 'Kavak'ın tarihi, İlk Tunç Çağı'na (MÖ 3500-2000) dek uzanır. Yöre ve yerleşim Helenistik, Roma, Bizans ve Selçuklu egemenliklerinin ardından 1418'de Osmanlı topraklarına kahldı.

'Kavak' adının bölgede çok yetişen 'kavak ağaçlan' nedeniyle konulmuş olduğu sanılmaktadır.

324.   Kavaklıdere

Ankara' da Çankaya ile Bakanlıklar arasındaki semt olan 'Ka­vaklıdere' kentin en seçkin semtlerinden biridir. Elçilikler, elçilik konutları, TRT Genel Müdürlüğü, Birlemiş Milletler, İş Bankası binası gibi önemli yapıları içeren semt, adını şimdi var olmayan küçük bir akarsuyun adından alır.

325.   Kayseri

'Kayseri' kenti ve ilinin tarihi, Tunç Çağı'na (MÖ 3500-1000) dek uzanır. Asur, Hitit, Taba! Krallığı, Ermeni, Med, Pers, Makedonya, Kapadokya Krallığı, Roma, Sasani, Bizans, Arap, Selçuklu, Haçlı, Anadolu beylikleri egemenlik ve uy­garlıklarını yaşayan kent ve yöre, 1515'te kesin olarak Os­manlı topraklarına kahldı.

Kentin günümüzdeki yerine kurdukları kente Asurlular 'Mazaka' adını verdiler (MÖ 2. bin). Kent, Kapadokya Kral­lığı zamanında 'Mazaka', 'Mazaka-Eusebaia', 'Eusebaia' adlarıyla anıldı. Roma İmparatoru Tiberius, kendinden ön­ceki imparator ve Roma'nın kurucusu sayılan üvey babası 'Augustus'un anısına kente antik adı 'Kaiserela'yı da göz önünde tutarak 'Caesarea' adını verdi (MS 17). Bizans dö­neminde 'Kaisareia', Araplar tarafından 'Kayseriyye' deni­len kentin adı giderek 'Kayseri'ye dönüştü.

Kayseri, günümüzde Türkiye'nin her yönden gelişmiş kentlerinde biri durumundadır.

326.   Keban

Elazığ'ın ilçesi 'Keban' ve yöresinin Paleolitik Çağ'dan gü­nümüze dek kesintisiz bir iskan bölgesi olduğu saptamışhr. İlçenin tarihi, Elazığ ile benzerlik ve paralellik gösterir. İlçe, eskiden 'Gümüşmadeni' adıyla anılıyordu ve 19. yüzyılın sonlarında 'Mamuret-ül Aziz' vilayetinin Elazığ sancağının bir kaza merkeziydi. İlçenin önemi 'Keban Barajı' ve 'Keban Baraj Gölü' nedeniyle daha da artoışür. 'Keban'ın yerel bir sözcük olduğu anlaşılmaktadır.

327.   Keçiborlu

Isparta'nın bir kazası olan 'Keçiborlu'nun tarihi, bağlı oldu­ğu Isparta ile benzerlik gösterir. İlçe, 14. yüzyılda önce Ha- mitoğullarının, ardında Osmanlı devletinin egemenliğine girdi. Niçin 'Keçiborlu' adını taşıdığına ilişkin bir bilgi mev­cut değildir.

328.   Kemah

Erzincan'ın ilçesi 'Kemah'ın tarihi Hitit dönemine dek uza­nır. Hitit, Roma, Bizans, Mengücek, İlhanlı, Celayirli, Selçuk­lu, Eretra Beyliği egemenliklerini yaşadı. İS. yüzyılda Os­manlı topraklarına katıldı. Kent, Hitit kaynaklarında 'Kumaha' adıyla geçer. Sonraları 'Kamaha-Ani' adıyla da anıldı. Kent, Roma-Bizans dönemlerinde 'Kamacha Ani Theodosiopolis' diye geçti. Türkler tarafından ise 'Kemah' denildi.

329.   Kemaliye

Erzincan'ın ilçesi 'Kemaliye'nin bulunduğu yer ve yöre MÖ 1. yüzyılda Parlar ve Romalılar arasında birkaç kez el değiş­tirdi. Bizans, Selçuklu, İlhanlı, Akkoyunlu egemenliklerinin ardından 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı. İlçenin adı 'Eğin' iken, Mustafa Kemal Atatürk'ün adından esinle­nilerek 'Kemaliye' yapılmıştır.

330.   Kemalpaşa

İzmir'in ilçelerinden 'Kemalpaşa'nın tarihi, İlkçağ'a dek uza­nır, Hitit, Antik Krallıklar, Roma, Bizans, Aydınoğulları ve Osmanlı dönemlerini yaşadı.

İlçe'nin Antikçağ'daki adı 'Nymphaion'du. Türkler, ken­ti kısaca 'Nif' diye adlandırdı. Kurtuluş Savaşı'nın bitiminde, 8 Eylül 1922'de Mustafa Kemal buraya geldikten sonra ilçe­nin adı 'Kemalpaşa' olarak değiştirilmiştir.

331.   Kemer

Burdur'un ilçesi 'Kemer'in tarihi, bağlı olduğu Burdur iliyle benzerlik gösterir. 1987' de ilçe olan 'Kemer' in eski adı 'Ser- taç'tı.

332.   Keskin

Kırıkkale'nin 'Keskin' ilçesinin tarihi, Hitit dönemine dek uzanır. İlk yerleşim 11. yüzyılda yöreye gelen 'Barak' ve 'Ci­rit' adlı Türk boylarınca kuruldu. Yerleşim, 19. yüzyılda ya­kınındaki dağdan (Dinek ya da Denek Dağı) ve yörede gü­müşlü kurşun madeni işletilmesinden esinlenilerek yerleşime önce 'Denekmadeni' adı verildi. Bu ad daha sonra 'Keskin' olarak değiştirildi ve 1989'da ilçe statüsüyle Kırıkkale' ye bağlandı.

333.   Kestel

Bursa'nın ilçelerinden 'Kestel'in tarihi Bursa ile benzerdir. İlçe, 1990'da yerel bir sözcük olduğu sanılan 'Kestel' adıyla kurulmuştur.

334.   Keşan

Edirne'nin ilçesi 'Keşan'ın tarihi, bağlı olduğu il ile benzerlik gösterir. Yöreye ilk kez MÖ 1200'lerde Trak kavmi yerleşti. Pers, Odrys, Makedonya, Roma, Bizans egemenliklerinin ardından Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katıl­dı (14. yüzyılın ilk yarısı). İlçenin 'Keşan' adının, daha çok peştamal olarak kullanılan ve bir dokuma türü olan 'çeşan' adı verilen pamuklu kumaştan kaynaklandığı sanılmakta­dır.

335.   Keşap

Giresun'un ilçesi 'Keşap'ın tarihiyle ilgili ayrıntılı bilgi yok­tur. Daha önce bir nahiye (bucak) olan bu yerleşim, 1945'te ilçe merkezi yapılmıştır. 'Keşap' adının, ilçedeki Keşap De- resi'nden kaynaklandığını öne sürenler vardır.

336.   Kıbrısçık

Bolu'nun bir ilçesi olan 'Kıbrısçık', Osmanlı döneminde Bolu sancağına bağlı bir nahiyeydi. 1946'da Seben'in bucağı oldu. 1948'de ilçe yapılarak Bolu'ya bağlandı. Eski adı 'Karadoğan' iken 'Kıbrısçık'a çevrildi.

337.   Kınık

İzmir'in ilçesi 'Kınık' 1948'de ilçe oldu. Adını 24 Oğuz bo­yundan biri olan 'Kınıklardan alır. Antik adı 'Gambreion'du.

338.   Kırıkkale

'Kırıkkale' ile ve yöresinin tarihi, bir yerleşim merkezi olarak Hititlere dek uzanır. Yöreye 11. yüzyıldan itibaren Türkler yerleşmeye başladı. Osm anlılar ise 15. yüzyılda buraları ke­sin olarak egemenlikleri altına aldılar. 1944'te ilçe yapılan Kırıkkale, 1989'da il oldu. 1925'lerde Kırıkkale'nin bulundu­ğu yerde 'Kırık' adlı 15 hanelik bir köy ve bu köyün yakınla­rında harap bir durumda 'Kürigin' adlı bir kale vardı. Bura­ya Cumhuriyet'in ilk yıllarında ordu için bir silah fabrikası kurulunca yöre hızla gelişti. Yerleşimin adı da 'Kırık' köyü ve harap 'kale' adlarından hareketle 'Kırıkkale' oldu.

339.    Kırıkhan

Hatay'ın ilçesi 'Kırıkhan'ın tarihine ilişkin kesin bilgi yoktur. Osmanlı döneminde çeşitli yolların kesiştiği noktada yer alan önemli bir konaklama ve ticaret merkeziydi. ilçeye harabe durumunda bulunan bazı hanlardan dolayı 'Kırıkhan' adı­nın verildiği tahmin edilmektedir.

340.    Kırkağaç

Manisa'nın ilçesi 'Kırkağaç', tarihi, İlkçağ'a dek uzanan bir yerleşim merkezindedir. 19. yüzyıl sonlarında, o zaman Sa- ruhan diye anılan Manisa'nın bir kazasıydı. Cumhuriyet'ten sonra Manisa'ya bağlı bir ilçe oldu. Antik adı 'Khaliara'dır.

341.    Kırklareli

'Kırklareli'nin tarihi ilk çağlara dek ulaşır. İlk yerleşenleri MÖ 1200'lerde Trak kavmi oldu. Atina, Pers, Odrys Krallığı, Makedonya, Seleukos, Bithynia Krallığı, Roma, Bizans, Haçlı egemenliklerini yaşadı. 1368'de Osmanlı topraklarına katıldı.

Trak kavmi tarafından kurulan kent, Bizanslılarca 'Kırk Kilise' anlamına 'Saranla Ekklesiai' adıyla anıldı. Türkler de kente 'Kırkilise' adını verdiler. Ad, 20 Aralık 1924'te 'Kırk- lareli'ne dönüştürüldü.

342.    Kırkpınar

Edime'de tarihi 'Kırkpınar Güreşleri'nin yapıldığı alan, söy­lenceye göre eski adı 'Kırkların Pınarı' denilen, sonradan 'Kırkpınar' adını alan bir yerdir.

343.    Kırşehir

'Kırşehir' ve yöresine ilk yerleşmelerin tarihi İlk Tunç Ça- ğı'na (MÖ 3500-2000) dek uzanır. Hitit, Frig, Med, Pers, Ka- padokya, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu, Danişmedli, İlhan­lı, Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin, Osmanlı, Karamanlı, tekrar Osmanlı egemenlikleri yaşadı. 1924'te il oldu. 30 Mayıs 1954'te zamanın iktidarı DP'ye oy vermediği için cezalandırı­larak ilçe yapıldı. 1 Temmuz 1957'de yeniden il oldu.

İlk yerleşmenin adı 'Aquae Saravane' idi. Sonra 'Mokissos' adını alan kente Bizans döneminde 'Mokissos lustinianopolis' ya da 'lustinianopolis' denildi. Türkler, kenti 11. yüzyılda 'Kırşehri' diye andılar. Bu ad giderek 'Kırşehir'e dönüştü.

344.   Kızıltepe

Mardin'in ilçesi 'Kızıltepe'nin tarihi, Mardin ile benzerlik gösterir. İlçede günümüzdeki tarihsel yapıtların tamamı Artuklu dönemindendir. Kent ve yöre birkaç kez Eyyubiler tarafından yağmalandı. Selçuklu, İlhanlı, Memlûk, Karako- yunlu, Akkoyunlu, Timur, Safevi egemenlikleri yaşadı. 1517'de Osmanlı topraklarına katıldı.

Kent eskiden 'Dunaysır', 'Düneysir' adlarını taşıyordu. Sonradan 'Koçhisar' denildi ve adı öteki yerleşkelerle karış­masın diye 'Mardin Koçhisarı' diye anıldı. Adı, 1931'de 'Kı­zıltepe' biçiminde değiştirildi ve Mardin'e bağlı bir ilçe oldu.

345.   Kızıltoprak

İstanbul'da, Anadolu yakasında, Kadıköy ilçesine bağlı Kurbağalıdere ile Kalamış koyu arasında yer alan 'Kızıltoprak' adını bölgenin kızıla çalan renkteki killi top­rağından alır.

346.   Kilis

'Kilis'in yerleşim tarihi Orta Tunç Çağı'na (MÖ 2000-1500) dek uzanır. Hitit, Hurri-Mitanni, Asur, Arami, Makedon, Selukos, Roma, Bizans, Sasani, Urfa Kontluğu, Selçuklu, Memlûk egemenliklerini yaşadı. 16. yüzyıl başlarında Os­manlı topraklarına katıldı. Kentin bilinen ilk adı Asur kay­naklarında 'Ki-li-zi' olarak geçer. Roma ve Bizans dönemin­de bu ad 'Ciliza Sive Urmagiganti' şeklini aldı. Türk dö­neminde ise şimdiki 'Kilis' adı oluştu. Kilis, uzun yıllar Gaziantep'e bağlı bir ilçeydi. Türkiye'de il statüsünü kazanan (1995) en son iller arasındadır.

347.   Kocaali

Sakarya'nın ilçesi 'Kocaali' 1987'de ilçe oldu. Eskiden Kara­su'ya bağlı bir bucaktı. Adını, yerel bir ünlüden almıştır.

349.   Kocaköy

Diyarbakır'ın ilçesi 'Kocaköy' eskiden bir bucaktı. 1990'da ilçe oldu. Adı, yerel yöneticilerce konulmuştur.

350.   Kocaeli

'Kocaeli' ilinin kapsadığı bölge MÖ 1200'lerde ilk yerleşen ve Friglerin bir kolu olan Bebrikler nedeniyle buralara 'Bebrikya' adı verildi. Megaralılar MÖ 8. yüzyılda günü­müzde 'Başiskele' diye anılan noktada 'Astakos' adlı bir koloni kurdular. Astakos' a ve bölgeye daha sonra Traklar yerleşti. Lidya Krallığı, Pers, Delos Birliği, Atina, Bithynia Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu, Haçlı, Latin egemenliklerini yaşayan bölge Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Yörede Bitinler tarafından MÖ 3. yüzyılda kurulan 'Nikomedia', 100 bini aşan nüfusuyla MÖ 4. yüzyılda dün­yanın dördüncü büyük ve kalabalık kenti durumuna geldi. 'Nikomedia' sonralan 'Nikumidia', 'İznikomit', 'İznikmid' şeklinde anıldı ve en sonunda İzmit' adı oluştu. Günü­müzde 'Kocaeli' adı taşıyan bölge ve il' e bu ad Türkler tara­fından verilmiştir.

349.      Kocaköy

Diyarbakır'a bağlı ilçe. Tarihi, bağlı olduğu il ve Lice ile ben­zerlik gösterir. Eskiden merkez ilçeye bağlı bir bucakh ve adı 'Mermer'di. 1990'da üç köy de kah larak Lice ilçesine bağlı kasaba yapıldı ve Kocaköy adı verildi.

350.   Koçarlı

Aydın'ın bir ilçesi olan 'Koçarlı', İlkçağ' da Dor kavmi tara­fından kuruldu. Çeşitli egemenlikleri yaşayan kent, 15. yüz­yılda Osmanlı topraklarına katıldı. 'Koçarlı', adını buraya yerleştirilen 'Koçarlı a şireti'nden almışhr.

351.   Konak

İzmir'in eski çekirdeğini oluşturan semt, meydan ve merkez ilçe 'Konak' adını taşır. Bu adın, meydanda bulunan tarihi 'Hükümet Konağı'ndan aldığı sanılmaktadır.

352.   Konya

Konya'nın bir yerleşim yere olarak tarihi, MÖ 13. yüzyıla, Hititlere dek uzanır. Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Kapa- dokya, Makedonya, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu egemen­liklerini yaşadı, Selçuklulara başkentlik yaptı. Bir süre Karamanoğullarının yönetiminde kalan kent, Fatih Sultan Mehmed tarafından 1466'da kesin olarak Osmanlı toprakla­rına katıldı.

'Konya'nın bilinen ilk adı 'Ikonion'dur. Roma egemen- liğindeyken 'konium' diye anıldı. Arapların 'Kuniya' dedik­leri kent Bizans ve Selçuklular tarafından 'Konua', 'Konieh' biçiminde söylendi ve bu ad giderek 'Konya'ya dönüşerek günümüzdeki şeklini aldı.

Selçuklu ve Karamanlılara başkentlik eden 'Konya', ku­rulduğu çağdan günümüze Anadolu'nun en önemli yerleşim merkezlerinden biri olmuştur.

353.   Korkuteli

Antalya'nın ilçesi 'Korkuteli' Antikçağ'da 'Pisidya' bölgesi­nin içinde yer alıyordu. Büyük İskender, Roma ve Bizans egemenlik ve uygarlıklarının ardından 12. yüzyılda Selçuklu­lar tarafından alındı. 'Stanos' adıyla Tekeoğulları Beyliği'nin merkezlerinden biri oldu. Daha sonra Hamitoğullarının egemenliğine geçen kent ve yöresi 16. yüzyılda Osmanlı top­raklarına katıldı.

Antik adı 'Stanos' olan kent Osmanlılar tarafından 'İstanos' diye anıldı. il. Bayezid'in şehzadelerinden Kor- kut'un sancakbeyliği yapmasından dolayı kent zamanla 'Korkudili', 'Korkuteli' şeklinde' adlandırıldı. 1915'te gü­nümüzdeki adıyla kaza oldu.

354.   Koyulhisar

Sivas'ın ilçesi 'Koyulhisar'ın tarihi, Sivas ile benzerlik göste­rir. Kent ve yöresi Bizans ile Trabzon İmparatorluğu arasında sık sık el değiştirdi. Daha sonra 11. yüzyıldan itibaren Da- nişmentli, Selçuklu, Eretna Beyliği, Kadıburhaneddin, Akkoyunlu egemenliklerini yaşadı. 1461'de Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Adını yörede bulunan aynı addaki bir kale kalıntısından aldığı öne sürülür.

355.   Kozaklı

Nevşehir'in ilçesi 'Kozaklı', Kozaklı ve Hamamorta köyleri­nin birleştirilip ilçe yapılmasıyla ilçe oldu. Adının ilçe sınır­lan içinde bolca bulunan çam aacı kozalaklarından (kozak da denir) geldiği söylenir.

356.   Kozan

Adana'ya bağlı 'Kozan' ilçesinin tarihi Hitit dönemine dek uzanır. Hitit, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu dönemlerini ya­şadı. Osmanlı topraklarına katıldı. 17.-19. yüzyıl arası Kozanoğulları Beyliğinin egemenliğindeydi. Sonra yeniden Osmanlılara geçti.

Antik adı 'Sision'du. Bu ad daha sonra 'Sis'e dönüştü. İki yüzyıl kadar yönetimleri süren 'Kozanoğulları'nın adın­dan da 'Kozan' adı oluştu.

357.   Körfez

Kocaeli'ne bağlı 'Körfez' ilçesinin bulunduğu yerleşim alanı­nın tarihi, Kocaeli ili ile benzerlik gösterir. 'Körfez' ilçesi, eski ilçesi, eski 'Yarımca' kentinin bulunduğu yere kurulmuş, bu adın yerine 1987' de kurulan yeni ilçeye, konuşlandığı İzmit Körfezi kıyısından esinlenilerek 'Körfez' adı verilmiştir.

358.   Köyceğiz

Muğla ilinin 'Köyceğiz' ilçesinin tarihi, Muğla ile aynıdır. İlçe merkezi eskiden Köyceğiz Gölü'nün kuzeydoğusundaki bir alandaydı (bugünkü bir köy). Göl, zarar görünce ilçe gü­nümüzdeki yerine taşındı. İlçenin antik adı, kalıntıları gü­nümüze kadar ulaşan 'Kaunos'tur. 'Köyceğiz' adı Menteşoğullan döneminde verilmiştir.

359.   Kula

Manisa'nın 'Kula' ilçesinin tarihi, bağlı olduğu ille benzerlik gösterir. 'Kula'nın antik adı 'Opsikion'du. Doğu Roma İm- paratorluğu'nun idari bölgelerinden biri olan Opsikion'un adı, savaş sırasında imparatorluğu koruma görevi üstlenen birliklere verilen ad olan Latince 'Obsequium'dan türemiştir. 'Kula' adı hakkında pek çok inceme yapılmış olmasına rağ­men kesin bir bilgi elde dilememiştir.

360.   Kumkapı

İstanbul'da, Avrupa yakasında, Yenikapı ile Ahırkapı ara­sında, Marmara Denizi kıyısında yer alan semt 'Kumkapı'nın bulunduğu yerde Bizans döneminde 'Kontoskalinon' limanı ve daire şeklinde surlara açılan bir de kapı vardı. Limanın hemen yanında ise daha ufak ikinci bir liman mevcuttü. Türkler döneminde kente kum sağlayan tekneler bu limandaki iskelelere yanaşıp yüklerini boşalt­tıklarından semt 'Kumkapı' adıyla anıldı ve bu adı aldı. 'Kumkapı' günümüzde meyhaneleriyle ün yapmışhr.

361.   Kumlu

Hatay'a bağlı bir ilçe olan 'Kumlu'nun tarihi, bağlı olduğu il ile benzerdir. İlçeye niçin 'Kumlu' adı verildiğine ilişkin ye­terli bilgi elde edilememiştir.

362.    Kumluca

Antalya'nın ilçesi 'Kumluca', 1958'de bu adla ilçe oldu. Tari­hi, Antalya ile aynı olan ilçenin eski adı 'Sankavak' idi.

363.   Kurşunlu

Çankırı'ya bağlı 'Kurşunlu' ilçesinin tarihine ilişkin elde faz­la bilgi yoktur. İlçenin eski adı 'Karacaviran'dı. 'Kurşunlu' adının niçin verildiği saptanamamışhr.

364.   Kurtalan

Siirt'in ilçesi 'Kurtalan'n tarihi, bağlı olduğu il ile aynıdır. 1517'de Osmanlı topraklarına katıldı. Eski adı 'Mısrıç' ya da 'Mısırıç' olan ilçeye 1944'te 'Kurtalan' adı verildi.

365.   Kuşadası

Aydın'a bağlı 'Kuşadası' ilçesinin tarihi, İlkçağ'a dek uzanır. Pers, Atina, Makedonya, Seleukos, Roma, Bizans egemenlik­lerini yaşadı. 1413'te Osmanlı egemenliğine girdi.

Yöredeki yerleşimler 'Ania', 'Anea', 'Marathesion', 'Neopolis', 'Scalasnova' gibi adlarla anıldı. Kimi kaynaklar günümüz 'Kuşadası'nın bulunduğu yerin 'Sealenova' adını taşıdığını belirtir. Ephesos (Efes) kentinin geri plana düşme­sinin ardından 'Yeni iskele' anlamını taşıyan ad, sonraları 'Scalanova'ya dönüştü. Kent kıyılarına yakın bir mevkide yer alan Güvercin Adası (Küçükada, Kuş Adası da denir) Bizans zamanında kent kıyılarını koruyan önemli bir stra­tejik mevki durumundaydı. Kentin günümüzdeki adı, işte bu adadan almıştır.

366.   Kuyucak

Aydın'a bağlı 'Kuyucak' ilçesinin tarihi, Aydın ile benzerlik gösterir. 12. yüzyılda Türklerin eline geçen il sınırları içinde antik 'Antiokheia' kentinin kalıntıları vardır. 'Kuyucak' adıyla ilgili birkaç kent efsanesinin dışında bilimsel bilgiler mevcut değildir. 'Kuyucak' 1953'te ilçe yapılmıştır.

367.   Kuzguncuk

İstanbul' da, Anadolu yakasında, Üsküdar ile Beylerbeyi ara­sında yer alan 'Kuzguncuk', Bizans döneminde II. İustinianos tarafından yaptırılan, çatısı yaldızlı kiremitlerle örtülü bir kilise nedeniyle 'Khrysokeramos' adıyla anıldı. 'Kuzguncuk' şeklindeki günümüzdeki adını ise Fatih Sultan Mehmed'in saltanat yıllarında buraya yerleşmiş bir eren olan 'Kuzgun Baba'dan almıştır. Semt, İstanbul'un eski (Osmanlı) görünümünü az miktarda da olsa koruyabilmiş az bulunan yerlerindendir (2009).

368.   Küçükçekmece

İstanbul'a bağlı 'Küçükçekmece' ilçesi 1987'de oluşturuldu. İlçenin yer aldığı aynı addaki gölün kıyılarında bulunan Yarımburgaz Mağarası'nda 1845'te başlayan ve hâlâ sürdü­rülen arkeolojik araştırmalara göre, ilçe ve İstanbul çevresin­de yerleşimin Yontma Taş devrinde başladığı saptanmıştır. 'Küçükçekmece'nin antik adı 'Rhegion', 'Rhgium' şeklin­deydi.

369.   Küçükkuyu

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı 'Küçükkuyu' beldesi­nin tarihi, Çanakkale ve tüm Ege kıyılarıyla aynıdır. Çok sayıda antik kalıntının (Zeus Atları, Afrodit Kaplıcası, Assos, vdr.) bulunduğu, İda (Kaz) Dağları eteklerindeki 'Küçükkuyu' beldesinin antik adı 'Gargaron'dur. Şimdiki adını, bir zamanlar yerleşimde bulunan bilezikli, bir tatlı su kuyusundan almıştır.

370.   Küçüksu

Bkz. Göksu

371.   Kütahya

'Kütahya'nın tarihi, İlkçağ'a dek uzanır. Assuva, Hitit, Frigya, Kimmer, Lidya, Pers, Makedonya, Bithynia, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyanoğulları egemen­liklerinde kaldı. 1470'te Osmanlı topraklarına katıldı.

Kentin bilinen ilk adı 'Kotisler'in kenti' anlamına 'kotiaein'du. Roma ve Bizans dönemlerinde 'Cotyaum', 'Cotyyaeim', 'Cotyeaeum' gibi değişik adlarla anıldı. 'Kü­tahya' biçimini söz konusu adların Türkler tarafından te­laffuz ediliş biçimi olduğu anlaşılmaktadır. Kütahya, 1924'te il statüsüne getirilmiştir.

372.   Ladik

Samsun'un 'Ladik' ilçesi tarihi, Tunç Çağı'na (MÖ 3000-1200) kadar uzanır. Pontus, Roma, Bizans, Kubadoğulları egemen­liklerinden sonra 1418'de Osmanlı topraklarına kahldı. Kent, ilk zamanlar çevresinde bulunan ve aynı adı taşıyan öteki kentlerden ayırt edilmek amacıyla 'Laoidikeia Pontika' adıy­la anıldı. Bu ad yüzyıllar içinde günümüzdeki 'Ladik'e dönüştü.

373.   Lalapaşa

Edime'nin ilçesi 'Lalapaşa' ilçesi sınırları içinde yerleşimin eskilere uzandığını gösteren belirtiler varsa da ilçe - tarihine ilişkin fazla bilgi mevcut değildir. Eski adı 'Çöke' olan yerle­şim, 1361'de Lala Şahin Paşa tarafından Osmanlı toprakla­rına katıldıktan sonra 'Lalapaşa' adıyla anılmıştır. 'Lalapa­şa' 1945'te ilçe olmuştur.

374.   Laleli

İstanbul'da Aksaray ile Beyazıt arasında yer alan 'Laleli' semti, adını 16. yüzyılda İstanbul'da yaşamış ve bu semte gömülmüş olan Türk derviş 'Laleli Baba'dan almıştır. Padi­şah III. Mustafa, 18. yüzyılın sonlarında 'Laleli Baba'nın me­zarının yakınlarına bir cami yaptırmış ve camiye de 'Laleli' adı verilmiştir.

375.   Levent

İstanbul'da Beşiktaş ilçesine bağlı bir semt olan 'Levent'in yapımına 1947 yılında başlandı. 'Levent', çevresiyle birlikte düzenlenmiş kentsel ölçekteki Türkiye'de ilk konut alanla- rındandır. Adını III. Selim döneminde Nizam-ı Cedit asker­leri için kurulan 'Levent Kışlası'ndan almıştır.

376.   Lice

Diyarbakır'ın ilçesi 'Lice'nin tarihi, Diyarbakır ile aynıdır. Adı, Asur kaynaklarında 'Şirişa'dır. 'Lice' şeklinin ise 'Holuris', Tllyrisis', 'Hice'nin değişime uğramasıyla oluştu­ğu anlaşılmaktadır.

377.   Lüleburgaz

Kırklareli'nin ilçesi 'Lüleburgaz'ın tarihi, MÖ 5. yüzyıla ka­dar uzanır. Odrys Krallığı, Roma, Bizans egemenliklerinin ardından 1360'ta Osmanlı topraklarına katıldı. Antikçağ' da 'Bergula', Bizans döneminde 'Arkadiopolis' gibi adlar taşı­yan kent, 'Luleburbergos' adıyla da anıldı. 'Lüleburgaz', bu son adın Türkler tarafından söyleniş biçimidir.

378.   Maçka (İstanbul)

İstanbul'da Dolmabahçe sırtları, Teşvikiye ve Beşiktaş ara­sında yer alan 'Maçka'ya niçin bu adın verildiği yolunda bilgiye rastlanamamışhr. Semt, özellikle II. Meşrutiyet'in ilanından (1908) sonra hızla gelişmiş ve lüks meskenlerle dolmuştur.

379.   Maçka (Trabzon)

Trabzon'un ilçesi Maçka'nın tarihi Trabzon ile aynıdır. İsa' dan önceki yıllarda kurulan kent Pers, Pontus, Roma, Bizans, Komnenoslar egemenliklerinden sonra 1461'de Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı topraklarına kahldı. Yerleşke Türk döneminden önce 'Cevizlik' iken, sonra yerel kökenli bir sözcük olan 'Maçka' ad olarak seçildi. 'Maçka' 1908 yılından bu yana ilçedir.

380.   Maden

Elazığ' a bağlı 'Maden' ilçesinin tarihi, Elazığ ile aynıdır. 16. yüzyıl başlarında Osmanlı topraklarına katıldı. O dönemde kent içerdiği zengin bakır madeni nedenile 'Erganimadeni' adıyla anıldı. Bu ad daha sonra kısaltılarak 'Maden' oldu. 'Maden', 1927'de ilçe yapılarak Elazığ'a bağlanmıştır.

381.   Madenşehri

Karaman'ın Kılbasan bucağına bağlı 'Madenşehri' köyünün antik adı 'Baretta'dır. Köyde, Bizans döneminin çok önemli mimarlık örneklerinden 'Binbirkilise' diye tanınan, çoğu korunmuş ve bozulmamış durumda bir yapılar topluluğu vardır.

382.   Mahmutpaşa

İstanbul'da Eminönü ilçesinde aynı adla anılan ünlü çarşının ve külliyenin de bulunduğu semt. Adını, Fatih Sultan Mehmed'in sadrazamlarından Mahmud Paşa'dan (ö. İstan­bul, 1474) alır. 'Mahmutpaşa', bir ticaret merkezi olarak önemini ve ününü günümüzde de sürdürmektedir.

383.   Malatya

'Malatya'nın Geç Kalkolitik Çağ'da (MÖ 4000-350) kurulmuş bir yerleşim merkezi olduğu sanılmaktadır. Asur, Urartu, Med, Pers, Makedonya, Kapadokya Krallığı, Pontus Krallığı, Roma, Bizans, Arap, Danişmendli, Selçuklu, Memlûklu ege­menliklerini yaşadıktan sonra kent 1515'te kesin olarak Os­manlı topraklarına katıldı. Cumhuriyet'le birlikte il oldu.

Kent, Asur ve Urartu kaynaklarında 'Maldia', 'Melitea', 'Milidia', 'Melid', 'Melddu', 'Melitea' şeklinde anılır. Roma döneminde 'Melita', 'Melitene' adlarıyla anılan kente Arap- lar 'Malatiye' dediler. 'Malatya' şekli, bu adın Türkler tara­fından telaffuz biçimidir.

384.   Malazgirt

Muş ilinin ilçesi 'Malazgirt', Urartu Kralı Menua (MÖ 810­786) tarafından kuruldu. Çeşitli uygarlıkları yaşadıktan sonra 10. yüzyılda Bizans egemenliğine girdi. Selçuklu Sultanı Al­paslan ve Bizans İmparatoru Romanos Diogenes arasında 26 Ağustos 1071'de yapılan ve Anadolu'nun kapısını Türklere tamamen açan savaşın ardından Selçuklu topraklarına katıl­dı. İlhanlı, Karakoyunlu, Akkoyunlu egemenliklerinin ardın­dan 1472 Otlukbeli Savaşı'nı izleyen yıllarda Osmanlı toprak­larına katıldı. Cumhuriyet döneminde Muş'a bağlı ilçe oldu. Adı, eski kaynaklarda 'Manzikert', 'Manazkert', 'Malaz- kirt'tir. Türkler, bu adı 'Malazgirt' şeklinde söylemişlerdir.

385.   Malkara

Tekirdağ'ın ilçesi 'Malkara', Persler tarafından MÖ 6. yüz­yılda kuruldu. Makedonya, Roma, Bizans egemenliklerinin ardından 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı. Türkler- den önce 'Magalohora', 'Migalogora' adlarıyla anılırken, giderek bu adlar 'Malkara'ya dönüştü.

386.   Maltepe

İstanbul'un Anadolu yakasında bulunan ilçesi 'Maltepe', 1992'de ilçe oldu. Yüksekçe bir tepelik alan ve çevresine kurulan yerleşim ve mahalleleri, arazinin görünümü nede­niyle öteden beri 'Maltepe' diye anılmaktadır. İlçe bu ne­denle aynı adı almıştır.

387.   Manisa

'Manisa', MÖ 3000'li yıllarda, kimi belgelerde öne sürüldü­ğüne göre, Truva Savaşı'na katıldıktan sonra Batı Anadolu yöresine yerleşen Taselyalı 'Magnetler' tarafından kuruldu. Hitit, Akhalar, Frigya, Lidya, Pers, Makedonya, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, İznik Rum İmparatorluğu, Latin, tek­rar Bizans, Saruhanoğulları egemenliklerinden sonra Yıldı­rım Bayezid tarafından 1390'da Osmanlı topraklarına katıldı. 1402'deki Ankara Savaşı yenilgisinin ardından ikinci kez Saruhanoğulları Beyliği'ne geçen kent, Çelebi Mehmed tarafnıdan 1410'da kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. 'Manisa', 'Mağuesia a pros Sipylol' adıyla kuruldu. Bir süre 'Magnisa' diye anıldı ve bu ad daha sonra şimdiki 'Manisa' şekline dönüştü ve Cumhuriyet döneminde il oldu.

388.   Manyas

Balıkesir'in 'Manyas' ilçesi bağlı olduğu Balıkesir ile aynı tarihsel geçmişi paylaşır. Antik dönemde kimler tarafından kurulduğu bilinmiyor. Roma, Bizans, Selçuklu, Karesioğulları, Haçlı egemenliklerini yaşadı. 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına kahldı. 'Manyas' adının, yörenin ilk çağda taşıdığı 'Misya' adından kaynaklanabileceğini öne sürenler vardır. Kentin bulunduğu alandaki antik kent kalın- hsı ise 'Poipanenon'a aittir. 'Manyas' 1936'da ilçe olmuştur.

389.   Mardin

'Mardin'in tarihi, MÖ 3000'li yıllara dek uzanır. Hurri, Mitanni, Hitit, Asur, İskit, Kimmer, Med, Babil, Pers, Büyük İskender, Seleukos, Roma, Sasani, Bizans, Arap, Hamdani, Mervani, Artuklu, Eyyubi, İlhanlı, Memlûk, Timur, Karako- yunlu, Akkoyunlu, Safevi egemenlik ve uygarlıklarını yaşadı. 1517 yılında Osmanlı topraklarına katıldı.

Kent tarih boyunca 'Maride', 'Marde', 'Mardia', 'Merdo', 'Merdi', 'Maridin' adlarıyla anıldı. Türkler zama­nından başlayarak 'Mardin' adı oluştu ve öyle kaldı.

Kesme taştan yapılmış düz damlı tarihi meskenleriyle kent, Türkiye'nin en özgün görünümlü yerleşim alanlarının başlarında yer alır.

390.   Marmara Adası ve İlçesi

Merkez ilçesi 'Marmara Adası' olan 'Marmara' Balıkesir'e bağlı bir ilçe olarak 1987'de kuruldu. 'Marmara Adası'na ilk yerleşen ve burada 'Prokonnesos' adi bir kent kuranlar Miletoslulardır. Roma, Bizans egemenliklerinin ardından 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına katılan ada, önce Erdek'e bağlı bir bucaktı. Türkiye'nin Marmara Denizi içinde yer alan adaların en büyüğüdür. 'Marmara' adını alış nedeni budur.

391.   Maslak

İstanbul'da İstinye sırtlarındaki bir semt olan 'Maslak', adını 'su haznesi' anlamına gelen 'maslak' sözcüğünden alır. Es­kiden bentlerden borular ve kemerlerle getirilen suyun, kente gişeden çeşitli yönlere ayrıldığı üstü örtülü büyük haznelere 'Maslak' denilirdi. Semt, bu nedenle bu adı al­mıştır.

392.   Mazgirt

Tunceli'nin ilçesi 'Mazgirt'in tarihsel geçmişi, bağlı olduğu Tunceli iliyle aynıdır. Çeşitli egemenliklerin adından Çubukoğulları ve Moğol egemenliklerinde kaldığı bilinir. 1514 Çaldıran Savaşı'nın ardından Osmanlı topraklarına ka- hldı. 19. yüzyılda Mamure tül-Aziz vilayetinin bir kazası olan ilçenin adının yerel bir sözcük olduğu sanılmaktadır.

393.   Menemen

İzmir'in ilçesi 'Menemen'in tarihi geçmişi İzmir ile benzerlik göstermesine karşılık, bu konuda ayrıntılı bilgi yoktur. İlçe, 19. yüzyılda Aydın vilayetinin İzmir sancağına bağlı bir kaza konumundaydı. Adının yerel bir sözcükten kaynaklandığı sanılmaktadır.

394.   Meriç

Edirne'nin ilçesi 'Meriç'in tarihi bağlı olduğu il Edime ile aynıdır. Bir ara 'Kavakl' adıyla da anılan ilçenin antik adı 'Hebras', Ruscası 'Evros', Bulgarcası 'Marica', Türkçesi 'Me­riç' olan ırma^n adından gelir.

395.   Mersin

Bkz. İçel

396.   Merzifon

Amasya'nın 'Merzifon' ilçesinin tarihi Amasya ile benzerlik gösterir ve günümüzden iki bin yıl öncesine dek uzanır. Çe­şitli egemenliklerin ardından Bizans'ın eline geçen kent, Sel­çuklu, İlhanlı, Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin egemenlik­lerini de yaşadı. 1396'da Osmanlı topraklarına katıldı.

Tarih içerisinde sırasıyla 'Barsivan', 'Marsivan', 'Marsovan' gibi adlarla anılan kent bir süre 'Merzifun' ola­rak da anıldı ve bu ad giderek günümüzdeki 'Merzifon'a dönüştü. İlçe, Cumhuriyet döneminde Amasya iline bağlan­mıştır.

397.   Mesudiye

Ordu'nun ilçesi 'Mesudiye'nin tarihsel geçmişi Ordu iliyle aynıdır. İlçenin bulunduğu yerleşim, Komnenoslar tarafın­dan Trabzon' da kurulan devletin sınırları içinde yer alan 'Meletios' adında bir yerdi. Burası 1461'de Osmanlı toprak­larına katıldı. 'Milas' adıyla anılan yöreye önce her hafta kurulan pazardan dolayı 'Pazar' denildi. Bu ad daha sonra 'Hamidiye', 1908'de de 'Mesudiye' oldu. 'Mesudiye' 1933'te ilçe olarak Ordu'ya bağlanmıştır.

398.   Midyat

Mardin'in ilçesi 'Midyat'ın tarihsel geçmişi bağlı olduğu il ile aynıdır. İlçenin kalıntıları günümüze dek ulaşamamış eski bir yerleşim üzerine kurulduğu tahmin edilmektedir. 'Mid­yat'ın yerel kökenli bir sözcük olduğu sanılmaktadır.

399.   Milas

Muğla'nın 'Milas' ilçesinin tarihi, Antikçağ'a dek uzanır. İlçenin ilk yerleşimi 'Mylasa' adını taşır. Pers, Büyük İsken­der, Seleukos, Roma, Bizans, Menteşeoğulları, Osmanlı (1390), Timur, yeniden Menteşeoğulları egemenliklerini ya­şadıktan sonra 145l'de yeniden ve kesin olarak Osmanlı top­raklarına katıldı. İlçenin tam ortasındaki 'Milas' kenti, Kayra- lılar tarafından kurulmuş bulunan 'Mylasa' kentinin kalıntı­ları üzerine inşa edilmiştir. Adını da Poseidon'un oğlu Ailos ile aynı soydan gelen mitoloji kahramanı 'Mylasson'tan al­mıştır. 'Milas' adı Osmanlı döneminde şekillenmiştir.

400.   Mudanya

Bursa'nın ilçesi 'Mudanya'nın tarihi, Bursa ile aynıdır. Böl­geye MÖ 7. yüzyılda gelen Bithynialıların yerleştikleri ve ilk adının 'Miriea' olduğu bilinmektedir. 1321'de Orhan Bey (Orhan Gazi) tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Kent, daha önceleri Makedonya Kralı V. Philippos tarafından yakı­lıp yıkıldı ve Bithynia Kralı Prusias tarafından yeniden inşa edildi. Kral, kente eşinin adını vererek 'Apemia' dedi. Haçlı seferleri sırasında kenti ele geçiren Latinler, kent için 'Montania' adını kullandılar. Türkler ise bu adı 'Mudanya' şeklinde söylediler ve ad günümüze dek ulaşh. Mudanya Mütarekesi 11 Ekim 1922'de burada imzalanmıştır.

401.   Mudurnu

Bolu'nun ilçesi 'Mudurnu'nun tarihi, Bithynia Krallığına dek uzanır. 1307' de Osmanlı topraklarına katıldı. İlçe adını Bi­zans tekfurunun kızı 'Matrani' adına yaptırdığı kaleden almıştır.

402.   Muğla

'Muğla'nın tarihi, İlk Tunç Çağı'na dek (MÖ 3500-200) ulaşır. Karlar, Lukalar, Akhalar, Hitit, Roma, Bizans uygarlıkları ve egemenliklerinin adından kent ve yöresi Menteşeoğullarının eline geçti (1261) ve 'Menteşe' adıyla anıldı. Tüm yöre, Bod­rum dışında 1451'de Osmanlı topraklarına katıldı. Kentin antik adı kaynaklarda 'Mobolia', 'Mobolla', 'Mogola' şek­linde geçer. Bu ad, giderek günümüzdeki 'Muğla' şekline dönüşmüştür. 'Muğla', Cumhuriyet'in ilanının ardından il olmuştur.

403.   Muradiye

Van'ın ilçesi 'Muradiye'nin tarihi, MÖ 3000'lere dek uzanır. Hurriler tarafından kurulan kent, Urartu, Med, Pers, Seleukos, Part, Roma, Bizans, Arap, Hakkâri Beyliği, Safevi egemenliklerini yaşadı. 16. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı.

'Muradiye'nin eski adı 'Bargiri' idi.

404.   Muratlı

Tekirdağ'ın ilçesi 'Muratlı'nın tarihine ilişkin elde yeterli bilgi yoktur. Muratlı, 1957'de ilçe oluncaya kadar, Çorlu'nun bir bucağı idi.

405.   Mustafakemalpaşa

Bursa'nın ilçelerinden 'Mustafakemalpaşa'nın tarihi, MÖ 3000'li yıllara denk uzanır. Yerleşim Hititliler tarafından ku­ruldu. Bithynia, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu, Karesioğulları egemenliklerinden sonra 1336'da Osmanlı topraklarına katıldı.

'Kirmastoria', 'Kirmastiya', 'Kirmastı' diye anılan yerle­rimin adı, 1922'de Yunan işgalinden kurtarıldığında 'Musta­fakemalpaşa'ya dönüştürüldü.

406.   Muş

'Muş' ilinin ne zaman kurulduğu ve adının nereden geldiği­ne ilişkin bilgi yoktur. Ancak, yörenin Asur devletince MÖ 13. yüzyılda 'Nairi' adıyla anıldığı, daha sonra da 'Toron' diye adlandırıldığı bilinmektedir. Yöre, sırasıyla ■ Urartu, Med, Pers, Makedonya, Roma, Part, Arsakesler, Bizans, Arap, Selçuklu, Eyyubi, Safevi egemenlikleri yaşadı. 1514'te Osmanlı topraklarına kahldı. Cumhuriyet döneminde il oldu.

407.   Nallıhan

Ankara'nın ilçelerinden 'Nallıhan'ın eskiden küçük bir yer­leşim merkeziyken sınırları içinden geçen 'Nal Deresi' ya da 'Nallısu Deresi' adlı akarsuyun geçtiği yerleşim, 19. yüzyılın sonlarında Ankara'nın merkez sancağına bağlı gelişmemiş bir kaza merkezi durumundaydı. Günümüzde ilçenin konuş­landığı alan, Bağdat Seferi'nden dönen Nasuh Paşa'nın Nal Deresi vadisinde yaphrdığı büyük bir hanın etrafında gelişe­rek büyüdü. Kent, adını işte bu 'Nallı Han' diye anılagelen handan almış ve 'Nallıhan' adı oluşmuştur.

408.   Nazimiye

Tunceli'nin ilçesi 'Nazimiye'nin Bizans döneminde de yer­leşme merkezi olduğu biliniyor. 1473'te Osmanlı topraklarına kahldı. Eski adı 'Kızılkilise'ydi.

409.   Nazilli

Aydın'ın ilçesi 'Nazilli'nin tarihi Aydın ile aynıdır. Antik- çağ'da lonia diye anılan bölgede yer aldı. 1425'te kesin ola­rak Osmanlı topraklarına katıldı. Kent yakınlarında antik 'Mastaura' kentinin kalıntıları vardır.

410.   Nevşehir

'Nevşehir'in tarihi Neolitik Çağ'a (MÖ 8000-5500) kadar uzanır. Hitit, Frig, Kimmer, Med, Pers, Kapadokya, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu, İlhanlı, Eretna Beyliği, Karamanlı, Kadı Burhaneddin egemenliklerinin ardından 1515'te kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı.

Kente Hitit döneminde 'Nysa', 'Nisya' adları verilmişti. Günümüzdeki kent alanında, Kale eteğinde Muşkara adlı köyde doğan Osmanlı sadrazamı, 'Lale Devri'nin ünlü sima­sı 'Nevşehirli Damat İbrahim Paşa' döneminde, sadrazamın doğduğu köy olağanüstü bir hızla gelişti ve 1726'dan sonra 'Yeni şehir' anlamına 'NevşeMr' adıyla anıldı. 'Nevşehir' 1954'te il olmuştur.

411.   Niğde

'Niğde'nin tarihi Neolitik Çağ'a dek uzanır (MÖ 8000-5500). Hitit, Tabal Krallığı, Asur, Kilikya, Med, Pers, Kapadokya Krallığı, Pontus, Roma, Bizans, Sasani, Arap, Selçuklu, İlhan­lı, Eretna Beyliği, Karamanlı, Kadı Burhaneddin egemenlikle­rini yaşadı. 1466'da kesin olarak Osmanlı topraklarına katıl­dı.

Kent, başlangıçta 'Nahida', 'Nakida', 'Nekide' gibi ad­larla anıldı. Araplar kentin adım 'Nikde' şeklinde söyleyip yazdılar. Türkler adı 'Niğde'ye dönüştürdü ve ad öylece kaldı.

412.   Niksar

Tokat'ın ilçesi 'Niksar'ın tarihi geçmişi Tokat ile aynıdır. Ponhıs döneminde önemli bir yerleşimdi. Roma, Bizans ege­menliklerinden sonra Danişmendlilerin merkezi oldu. İlhanlı ve Eretna Beyliği'nin egemenliklerini yaşayan ilçe 1413'te kesin olarak Osm anlı topraklarına katıldı. Antikçağ'da 'Kaberia', sonra 'Diaspolis' olan adı, Bizans döneminde 'Neokaisareia' (Yeni Kayseri) iken, giderek 'Niksar'a dönüş.

413.   Nurhak

Kahr^anmaraş'ın ilçesi 'Nurhak'ın tarihi, bağlı olduğu il ile aynıdır. 1990'larda ilçe oldu. Nurhak adı, 'Nur-u Hak'tan türemiştir.

414.   Nusaybin

Mardin'in ilçesi 'Nusaybin'in tarihsel geçmişi MÖ 3000. yıl­lara dek uzanır. Hurri, Mitanni, Arami, Asur, Med, Babil, Pers, Makedonya, Seleukos, Roma, Sasani, Bizans, Arap, Hamdani, Mervani, Selçuklu, Artuklu, Karakoyunlu, Akko- ^inlu egemenliklerini yaşadı. 1517'de Osmanlı topraklarına katıldı.

İlçenin bilinen en eski adı 'Nisibis'tir. Araplar kenti 'Nasibeyn' diye andılar. Osmanlı döneminde bir süre 'Nisibi' denildikten sonra 'Nusaybin' adı ortaya çıktı ve yerleşti.

415.   Of

Trabzon'un ilçesi 'Of'un tarihsel geçmişi bağlı olduğu il ile aynıdır. Kent, Miletoslular tarafından MÖ 3. yüzyılda bir ticaret kolonisi olarak kuruldu. Ponhıs, Roma, Bizans, Komnenoslar, Ceneviz egemenliklerini yaşadı. 1461'de Fatih

Sultan Mehmed tarafından Osmanlı topraklarına kahldı.

İlçenin adı 'Of'un yerel bir sözcük olduğu sanılmaktadır.

416.   Oğuzeli

Gaziantep'in ilçesi 'Oğuzeli'nin tarihi bağlı olduğu ilçe ile aynıdır. 1936'da ilçe olan yerleşimin eski bir kalıntı üzerine kurulduğu sanılmaktadır. 'Oğuzeli' adı ilçe kurulurken res­mi makamlar tarafından konulmuştur.

417.   Oltu

Erzurum'un ilçesi 'Oltu'nun tarihsel geçmişi Erzurum ile aynıdır. Kendi adıyla anılan 'Oltu taşı' ile ün yapmış ilçe, eskiden 'Oltisi' ve 'Olti' adlarıyla anıldı ve bu adlar giderek günümüzdeki 'Oltu'ya dönüştü.

418.   Ordu

'Ordu' ilinin tarihsel geçmişi MÖ 17. yüzyıla dek uzanır. Kentin bulunduğu yer ve yöresi o dönemde Kaska kavminin yurduydu. Miletoslular yörede deniz kıyısına aynı dönemde çeşitli ticaret kolonileri kurdular. Med, Pers, Pontus, Roma, Bizans, Danişmendli, Selçuklu, Komnenos egemenliklerinin ardından Fatih Sultan Mehmed tarafından 1461'de Osmanlı topraklarına kahldı. Cumhuriyet'ten sonra 1924'te il oldu.

Kent, günümüzdeki 'Bozukkale' yakınlarına, Miletoslu- larca 'Kotyora' adıyla kuruldu. Kenti, Türkler daha sonra kıyıdan 10 ^n kadar içerideki 'Eskipazar' köyünün yerine yeniden kurdular ve yerleşime 'Bayramlı' adını verdiler. 'Bayramlı'nın deniz kıyısındaki iskelesi 'Bucak' adıyla bilin­di. 'Bayramlı' giderek önemini yitirdi ve ilk adı olan 'Ordu' şeklinde anıldı. Bir deprem sonucu yıkılan ve yeniden inşa edilen kent, bundan sonra hep 'Ordu' adıyla anıldı.

419.   Orhaneli

Bursa'nın ilçelerinden 'Orhaneli'nin MS 2. yüzyılda kurul­muş olduğu hesaplanmıştır. İlçenin bulunduğu yerleşim 1325'te Orhan Gazi daha şehzadeyken onun tarafından ele geçirilerek Osmanlı topraklarına katıldı. Bizans döneminde 'Hadrianoi', 'Hadriani', 'Atranos', 'Edranos', 'Adırnas', 'Atranos' gibi adlarla anıldı. Cumhuriyet döneminde kente 'Beyce' adı verildi, bu ad daha sonra Orhan Gazi'ye atfen 'Orhaneli' yapıldı.

420.   Orhangazi

Bursa'nın ilçelerinden 'Orhangazi'nin tarihi, Bursa ile aynı bir gelişme çizgisindedir. Burası, Bizans döneminde İznik Gölü kıyısına yer alan küçük bir yerleşim olarak kuruldu. 1326'da Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katldı. Osmanlı döneminde kent yörenin ortak bir alışveriş ve pazar yeri durumundaydı. Bu nedenle başlangıçta 'Pazarköy' adı verildi. Adı, 1919'da 'Orhan Gazi'nin adından hareketle 'Orhangazi' olarak değiştirildi.

421.   Osmancık

Çorum'un ilçesi 'Osmancık'in tarihsel geçmişi bağlı olduğu il ile benzerlik gösterir. Hitit, Pontus, Roma, Bizans gibi ege­menliklerden sonra 10. yüzyıldan itibaren bölgeye Türkler yerleşmeye başladı. Danişmentli, Selçuklu, Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin dönemlerinin ardından 1398' de Osmanlı topraklarına bağlandı. Adı, başlangıçta yerleşime bir kale yaphran komutan Aflan'ın adından 'Alfan' diye anıldı. Ar­dından 'Aflonos', 'Eflanos' denildi. 'Osmancık' adı Türkler zamanında oluşmuştur.

422.   Osmaneli

Bilecik'in ilçesi 'Osmaneli' tarihsel yönden Bilecik ile benzer­lik gösterir. Yöre ve yerleşimin bulunduğu alan Frig, Pers, Bithynia, Roma, Bizans egemenliklerini yaşadı. 1308'de Os­manlı devletinin kurucusu Osman Gazi tarafından ele geçirildi.

Burasının bilinen ilk adı 'Malagina'dır. Sonraları 'Laukai' ve 'Lefke' adlarıyla anıldı. 1913'te Osman Gazi'nin anısına adı 'Osmaneli' yapıldı.

423.   Osmaniye

'Osmaniye' ilinin tarihi Hitit ve Asurlulara dek uzanır. Kent sınırları içinde çok sayıda tarihi kalıntı mevcuttur. Yöre ve yerleştiği kent alanına Yavuz Sultan Selim döneminde Os­manlılara bağlandı (16. yüzyıl başları). 19. yüzyılda Adana vilayetinin Cebelibereket sancağına bağlı bir kaza iken Cebe­libereket Cumhuriyet döneminde ilk yapıldı, daha sonra (1933) bu ilin kaldırılıp ilçe yapılarak 'Osmaniye' adıyla Adana'ya bağlandı.

Kent, aslında konargöçer Türkmen boylarının 'Hacıos- manlı' adındaki köy ve çevresine yerleşmeleri sonucu gelişip oluştuğundan daha sonra 'Osmaniye' adını aldı. 'Osmaniye' Türkiye Cumhuriyeti'nin il statüsüne geçen son illerinden biri olmuştur (1996).

424.   Osmanpaşa

Yozgat'ın merkez ilçesine bağlı olan Osmanpaşa, adını Plevne kahramanı Gazi Osman Paşa' dan alır. Bucağa 19 köy bağlıdır.

425.   Özvatan

Kayseri'nin ilçesi 'Özvatan' 1990'da ilçe oldu. 'Özvatan' adı­nın kim tarafından, niçin konulduğu hakkında bilgi yoktur.

426.   Palu

Elazığ'ın ilçesi 'Palu'nun tarihi İlkçağ'a dek uzanır. O dö­nemde bu yörede 'Armamosata' adında bir yerleşme vardı. Yerleşme, Bizans döneminde 'Asmosata', daha sonraki dö­nemlerde de 'Aşmuşat' adıyla anıldı. Bir süre Arap egemen­liğinde kalan yöre 1515'te Osmanlı topraklarına katıldı. İlçe­nin yakınlarındaki kalenin Urartu döneminden kaldığı sa­nılmaktadır. 'Palu' adının Arapça ya da yerel dillerden bi­rinden geldiği sanılmaktadır.

427.   Pamukkale

Denizli'nin çok yakınlarındaki (10 km) ilginç turizm merkezi 'Pamukkale', antik Hierapolis kenti sınırları içindedir. İlginç çanakçık ve saçaklarıyla Pamukkale travertenleri eni ve boyu yaklaşık 1 km olan geniş sekiler görünümündedir. Dünyada başkaca bir benzeri yoktur.

428.   Pasinler

Erzurum'un ilçesi 'Pasinler'in tarihi, İlkçağ'a dek uzanır. İskitler tarafından yapılan kent Urartu, Bizans, Arap, Emeni, Gürcü, Saltuklu, Selçuklu, İlhanlı, Eretna Beyliği, Karakoyun- lu, Timur, Akkoyunlu, Safevi egemenliklerini yaşadı. 1514'te Osmanlı topraklarına katıldı. 'Pasinler' adı, ilk adı olan 'Phasiane'den gelir. İlçe merkezinin adı 'Hasankale' ise, İlhanlı Sultanı Emir Hacı Togay'ın oğlu 'Hasan'dan kaynak­lanmaktadır.

429.    Paşalimanı Adası

Marmara Denizi'nde Marmara takımadaları arasında Mar­mara Adası'ndan sonraki en büyük ada olan 'Paşalimam' yönetim olarak Erdek ilçesi sınırları içindedir. 'Paşalimanı Adası' adını, Osmanlı döneminde sefer esnasına buradaki uygun limana demirleyen Osmanlı donanmasındaki amiral gemisinden (Kaptanıderya'nın gemisi) alır.

430.    Patnos

Ağrı'nın ilçesi 'Patnos'un tarihi, Ağrı ile aynıdır. Çeşitli uy­garlıklardan sonra 1514'te Osmanlı topraklarına katıldı. 'Pat­nos' adının yerel dillerden oluştuğu sanılmaktadır.

431.    Pazar (Rize)

Rize'nin ilçesi 'Pazar'ın tarihi, İlkçağ'a dek uzanır. MÖ 7. yüzyılda Miletoslular tarafından bir ticaret kolonisi olarak kuruldu. Pontus Krallığı, Bizans, Komnenos egemenliklerinin ardından 146l'de Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. 'Pazar'ın bilinen en eski adı 'Atina' idi.

432.    Pazar (Tokat)

Tokat'ın 'Pazar' kazası 1987'de ilçe oldu. İlçe adını eskiden beri yörece ünlü olan pazarında almıştır.

433.    Pazarcık

Kahramanmaraş'ın ilçesi 'Pazarcık', çok eski bir yerleşim alanında yer alır. Ancak kent yeni bir yerleşmedir. Adı, mül­ki idare amirlerince konulmuştur.

434.    Pazarlar

Kütahya'nın ilçesi 'Pazarlar' 1990'da aynı addaki kasaba ilçe yapılarak kurulmuştur.

435.    Pazaryolu

Erzurum'a bağlı 'Pazaryolu' ilçesi, eskiden bir bucak iken 1989'da ilçe olmuştur.

436.    Pendik

İstanbul'un ilçelerinden 'Pendik'in tarihinin Neolitik döne­me kadar gittiği saptanmıştır (MÖ 5000). 'Pendik'in bilinen ilk adları 'Pandikhion' ve 'Pantchium'dur.

437.    Perşembe

Ordu'nun ilçesi 'Perşembe'nin tarihi İlkçağ'a dek uzanır ve Ordu ile benzerlik gösterir. MÖ 8. yüzyılda Miletoslular tara­fından bir ticaret kolonisi olarak kuruldu. Çeşitli egemenlik ve uygarlıkların ardından 1461'de Fatih Sultan Mehmed tara­fından Osmanlı topraklarına katıldı. İlk adı 'Vona' olan yer­leşime 1945'te 'Perşembe' adı verilmiştir.

438.    Pervari

Siirt'in ilçesi 'Pervari'nin tarihi İlkçağ'a dek uzanır. MÖ 6. yüzyıldan itibaren Pers, Makedonya, Seleukos, Part, Roma, Sasani, Bizans, Mogol egemenliklerini yaşadı. 1514'te Osman­lı topraklarına katıldı. 'Pervari', bilinen ilk adı 'Bervade'den oluşmuştur.

439.   Pınarbaşı

Kayseri'nin 'Pınarbaşı' ilçesinin tarihi bağlı olduğu il ile ben­zerlik gösterir. Önceleri Sultan Abdülaziz'in tahta çıkhğı yıl (1861) kaza statüsü verildiğinden 'Aziziye' adıyla anıldı. Adı 'Aziziye' olan öteki yerleşimlerle karıştırılmaması için bir süre de 'Sivasaziziyesi' diye anıldı. Kayseri'ye bağlandıktan sonra Zamantı Irmağının kaynaklarına yakınlığı nedeniyle 'Pınarbaşı' adı verildi.

440.   Pınarbaşı

Kastamonu'nun ilçesi 'Pınarbaşı'nm tarihi bağlı olduğu il ile aynıdır. 1987'de ilçe oldu. Adı, resmî m akamlarca koyulmuştur.

441.   Pınarhisar

Kırklareli'nin ilçesi 'Pınarhisar'ın tarihsel geçmişi bağlı oldu­ğu il ile aynıdır. Adını ilçe içerisindeki ünlü bir pınar suyun­dan alan 'Pınarhisar' 1953'te ilçe olmuştur.

442.   Polatlı

Ankara'nın ilçelerinden 'Polatlı', çok eskilere uzanan bir tarihe sahiptir. İlçe sınırları içerisinde yer alan en eski yerle­şim ise Gordion' dur (MÖ 3000). Yöre ve yerleşim, çeşitli ege­menliklerin ardından Bizans, Danişmentli yönetimine girdi, 1516' da Osmanlı topraklarına kahldı. Yöreye demiryolu ula­şınca küçük 'Polatlı' köyü, İstasyon çevresinde hızla gelişti. 'Polat'ın 'güçlü, kuvvetli, yavuz' anlamına gelen bir sözcük olduğunu ve ilçenin adının bu addan kaynaklandığını öne sürenler vardır.

443.     Polonezköy

İstanbul'da Anadolu yakasında, Beykoz ilçesi sınırları içinde yer alan köy statüsündeki 'Polonezköy', adını 17. yüzyılda Osmanlı devletine sığınan ve buraya yerleştirilen bir grup Polonyalı sığınmacıdan almıştır. 'Polonezköy', günümüzde İstanbul'un seçkin bir turizm merkezi durumundadır.

444.     Posof

Ardahan ilinin ilçesi 'Posof'un tarihi Ardahan ile aynıdır. Eski adı 'Duğur' olan 'Posof' birkaç kez Ruslar tarafından işgal edilmiştir.

445.     Pötürge

Malatya'nın ilçelerinden 'Pötürge'nin tarihine ilişkin fazla bilgi mevcut değildir. Pütürge' olarak da bilinen ilçenin adı­nın yerel bir dilden kaynaklandığı sanılmaktadır.

446.     Pülümür

Tunceli'nin ilçesi 'Pülümür', Tunceli ile aynı tarihe sahiptir. 1473'te Osmanlı topraklarına katıldı. Eski adları 'Plomer' ve 'Plümer' şeklindeydi. 'Pülümür' bu adlardan ortaya çıkmıştır.

447.     Râmi

İstanbul'da Eyüp ilçesinde bir semt olan 'Râmi' adını burada bulunan 'Rami Çiftliği'nde almıştır. III. Selim zamanında buraya 'Râmi Kışlası' diye anılan bir de kışla yapılmıştır.

448.     Reşadiye

Tokat'ın ilçesi 'Reşadiye'nin tarihi geçmişi Tokat ile aynıdır. 1461'de Osmanlı topraklarına katıldı. Önceleri 'Eskefser' adını taşırken 1909'da Osmanlı padişahı 'Sultan Reşad' (V. Mehmed) tahta çıkınca adı 'Reşadiye'ye çevrildi.

449.   Rize

'Rize' MÖ 7. yüzyılda Miletoslular tarafından bir ticaret ko­lonisi olarak kuruldu. Part, Pontus, roma, Bizans, Danişmendli, Trabzon İmparatorluğu egemenliklerini yaşadı. Bölgenin batı kesimi 1461, doğu kesimi 1509'da Osmanlı top­raklarına katıldı. Kent, bir ara 'Şannika' adıyla anıldı (MÖ 180'den sonra). Ardından 'Rhizios', 'Rhizus' ve 'Rhiza' de­nildi. En sonunda günümüzdeki 'Rize' adı oluştu.

450.   Rumelihisarı

İstanbul'da Rumeli yakasında, Bebek ile Baltalimanı arasında yer alan semt. Adını semtte bulunan ve Fatih Sultan Mehmed tarafından 1452'de yaptırılan 'Rumelihisarı'ndan (Boğazkesen Hisarı, Yenihisar, Yenicehisar, Başkesen Hisa­rı, Yeni Kale, Nikhisar, Güzel Hisar gibi adlarla da anılır) alır.

451.   Safranbolu

Zonguldak'ın ilçesi 'Safranbolu' yöresinin tarihi MÖ 14. yüzyıla dek uzanır. Bithynia, Kimmer, Lidya, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu, Candaroğulları egemenliklerinin ardından 1460'ta kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlılar döneminde yabancı ülkelere, özellikle İngiltere'ye ihraç edi­len yıllık on tona yakın 'safran' bu ilçe ve yöresinde yetiştiri­liyordu. 'Safranbolu' adı, bu 'safran' bitkisinden kaynakla­nır. Son yıllarda safran üretimi çok önemli ölçüde azalmıştır.

452.    Sakarya

'Sakarya' adı, Sakarya Irmağı'nın İlkçağ'daki adı olan 'Sangarios'tan gelir (Bkz. Adapazarı).

453.    Salihli

Manisa'nın ilçesi 'Salihli'nin tarihi Eski çağ'a dek uzanır. Antik adı bilinmeyen kent Hitit, Lidya, Kimmer, Pers, Make­donya, Seleukos, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Saruhan egemenliklerinin ardından 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı. Kurtuluş Savaşı yıllarında iki yıldan fazla işgalde kalan kent, işgal biterken Yunanlılar tarafından baştan sona yakılıp yıkıldı. Cumhuriyet döneminde 'Salihli' adıyla yeni­den kuruldu ve hızla gelişti.

454.    Samandağı

Hatay'ın ilçesi 'Samandağı' Hatay ile aynı tarihsel geçmişe sahiptir. 1948'de ilçe oldu. Yakınındaki dağ nedeniyle 'Samandağı' diye adlandırıldı. Önceki adı 'Süveydiye' idi.

455.    Samanpazarı

Ankara' da, Ankara Kalesi'nin güneyinde Kayabaşı mahallesi ile Anafartalar Caddesi'nin başlangıcı arasında yer alan 'Samanpazan' semti kentin en eski semtlerindendir. 'Atpazar' semtini de içerir ve daha çok küçük atölyeleri, kü­çük el sakatları yapım yerlerini, dükkânları, eski yapılarıyla geleneksel dokusunu son zamanlara kadar koruyabilmiştir.

456.    Samsat

Adıyaman'ın ilçesi 'Samsat'ın tarihi, MÖ 17. yüzyıla dek uzanır. Hititlerden başlayarak çeşitli egemenlikler yaşadı. 1516' da Osmanlı topraklarına katıldı. Antik adı 'Samosata'ydı. Bu adı Araplar 'Sümeysat' şeklinde telaffuz etti. Türkler döneminde 'Samsat' oluştu.

457.   Samsun

'Samsun'un tarihi çok eski çağlara dek uzanır. Paleolotik Çağ'da yörede insanların yaşadığına ilişkin kanıtlar arkeolo­jik kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır. Yerleşme ve yöresi MÖ 17. yüzyılda Kaşkalar tarafından yurt edinilmişti. Miletos, Pers, Makedonya, Seleukos, Pontus, Roma, Bizans, Danişmendli, Selçuklu, Trabzon İmparatorluğu, Moğol, Pervaneoğulları, Kadı Burhameddin egemenliklerini yaşayan kent ve yöresi 1428'de kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı'na 19 Mayıs 1919'da burada başladı.

Kent, Miletoslular tarafından MÖ 7. yüzyılda 'Amissos' adıyla kuruldu. Sonraları 'Simisso', 'Samisun' adlarıyla anıldı ve son olarak bu ad 'Samsun'a dönüştü.

458.   Sandıklı

Afyonkarahisar'ın ilçesi 'Sandıklı'nın tarihi bağlı olduğu il ile benzerlik gösterir. Yöredeki yerleşmelerden en önemlisi­nin antik adı 'Brouzos'du. Kent daha sonra 'Karasandıklı' adıyla anıldı ve son olarak 'Sandıklı' oluştu.

459.   Sapanca

Sakarya ilinin ilçesi 'Sapanca'nın tarihi bağlı olduğu ile çok benzer. MÖ 13. yüzyılda kurulduğu bilinen yerleşim merke­zinin antik adının, kıyısında yer aldığı Sapanca Gölü (Sumonenala) adından aldığı sanılmaktadır.

460.    Saray (Tekirdağ)

Tekirdağ'ın ilçesi- 'Saray' Bizans döneminde küçük bir köy­dü. 'Saray' adı yerel yöneticiler tarafından konulmuştur.

461.    Saray (Van)

Van'ın 'Saray' ilçesi, 1990'da kurulmuş yeni bir ilçedir. 'Sa­ray' adı mülki yöneticilerce uygun görülmüştür.

462.    Sarayburnu

İstanbul'da kentin güneyinde, Boğaz girişindeki çıkıntılı alan 'Saraybumu' adını İstanbul'un kuruluşundan bu yana tarihi yarımada üzerine kurulan saraylardan alır. Saraybumu çev­resinde eski yerleşim kalıntıları vardır. Buraya Traklar 'Lygos', Megaralılar 'Byzantion' kentini kurdu. Byzantion'un en önemli limanı 'Neorion' da Saraybur- nu'ndaydı.

463.    Sarayönü

Konya'nın ilçesi 'Sarayönü'nün tarihiyle ilgili ayrıntılı bilgi yoktur. 1959'da ilçe oldu, ilçenin güneyindeki 'Halıcı' kasa­bası 'Ladik halıları' ile ünlüdür.

464.    Sarıkaya

Yozgat'ın ilçesi 'Sarıkaya'nın tarihi Hitit dönemine dek iner. Hitit, Pers, Makedonya, Seleukos, Galat, Roma, Bizans, Da- nişmentli, Selçuklu, İlhanlı, Eretna Beyliği egemenliklerinden sonra Osmanlı topraklarına katıldı. 1957'de 'Sarıkaya' adıyla ilçe oldu.

465.   Sarıkamış

Kars'ın ilçesi 'Sarıkamış'ın tarihi, Urartulara dek uzanır. 'Sarıkamış' adının ilçe yakınlarındaki bir sazlığın adından kaynaklandığını öne sürenler vardır.

466.   Sarıveliler

Karaman'ın ilçesi 'Sarıveliler', 1990'da ilçe oldu. Adını aynı addaki bir köyden almıştır.

467.   Sarıyer

İstanbul'un ilçelerinden 'Sarıyer' eski bir tarihe sahip olmak­la birlikte asıl gelişmesini Osmanlı döneminde sağlamıştır. Bizans döneminde çoğu ufak bir balıkçı köyü niteliğindeki Stenos (İstinye), Therappia (Tarabya), Kleithra tou Pontou (Kireçburnu) idi. 17. yüzyılda ilçenin kıyılarına saraylar, köşkler yapımına girişildi. 19. yüzyılda ise özellikle kıyı ke­simlerine yabancı elçilikler için yazlıklar yapıldı. Bu arada Trakya'dan kumaş boyama ustalarının yer aldıkları kırk kişi­lik bir aile Emirgan ile Baltalimanı arasına iskan edildi ve böylece 'Boyacıköy' oluştu.

Halk arasında 'Sarıyer' adının 'yörenin sarımsı renkteki toprağından kaynaklandığı' söylenir. Gerçekten de ilçe sı­nırları içerisindeki toprağın rengi belirgin bir biçimde sarıya çalar. Bir başka halk y ada şehir efsanesine göre, bu ad 'San Lira Yeri' deyiminden gelmedir. Omsalı döneminde, bir eğ­lence yeri olarak da ün salan yöreye zevklerinde düşkün pa­raları, altınları bol zenginler sık sık gelirlerdi. Bu zengin kişi­ler güçleri ölçüsünde 'sarı lira' da denilen 'altın' harcarlardı. 'San Lira Yer' şeklindeki deyim, giderek 'San Yer'e dönüştü ve en sonunda 'Sarıyer' adı oluştu.

468.   Sarız

Kayseri'ye bağlı 'Sarız' ilçesi ve yöresinin tarihine ilişkin yeterli bilgi yoktur. Eskiden Pınarbaşı ilçesinin bir bucağı olan ilçe, bu statüsünü 1946'da kazandı. İlçe, 'Sarız' adı veri­len bir vadide kuruluydu. 'Köyyeri' olan eski adı, bu vadi ve 'Sarız Çayı'nın adından esinlenerek konulmuştur.

469.   Seferhisar

'İzmir'in ilçesi 'Seferihisar' MÖ 10. yüzyılda Teos adıyla kuruldu. Lidya, Pers, Makedonya, Seleukos, Roma, Bizans egemenliklerinin ardından 1426'da Osmanlı topraklarına katıldı. Önceki adı 'Sifrihisar' ya da 'Sivrihisar' şeklindey- ken bu ad sonradan 'Seferhisar'a dönüştürüldü.

470.   Selçuk

İzmir yakınlarındaki ünlü Efes (Ephesos) liman kenti Antik- çağ' da ve sonrasında yüzyıllarca yörenin en önemli bir mer­kezi durumundaydı. İzmir'e bağlı bir ilçe olan 'Selçuk', Efes'e bağlı olarak doğdu ve gelişti. MS 5. yüzyılda inşa edi­len St. Jean kilisesinin yer aldığı Ayasaluğ (Haigios Theologos) Tepesi, zamanla bir başka yerleşme olarak orta­ya çıkmaya başladı. Limanı artık tamamen alüvyonlarla do­lan ve önemini kaybeden Efes liman kenti oldu. Bizanslılar Aysaluğ tepesine bir kale yaptılar. Kale, 11. yüzyılda Selçuk­lular' ın eline geçti. 1348'de Aydınoğullarının bir ticaret mer­kezi oldu. 1426'da da kesin olarak Osmanlı topraklarına ka­tıldı. 19. yüzyılda Aysaluğ bir nahiye (bucak) merkeziydi. Merkez kısa bir süre için Çirkince (Şirince) köyüne taşındı. Yöreye demiryolu geldiğinde Aysaluğ yine nahiye merkezi oldu. 1914'te adı 'Selçuk' şeklinde değiştirildi. Selçuk, 1957'de ilçe statüsünü kazanmıştır.

471.   Selendi

Manisa'nın bir ilçesi olan 'Selendi'yle ilgili yeterli tarihsel bilgi mevcut değildir. İlçenin bir İlkçağ kenti olan 'Silendos (Salandas)'ın kalıntıları üzerinde oluştuğu bilinmektedir. Osmanlı döneminde adını bu Antik yerleşimden alan ve na­hiye statüsünde bulunan Silandos, günümüzde 'Karaselendi' diye anılan köydeydi. Daha sonra nahiye mer­kezinin taşındığı kasaba, 'Selendi Çayı' vadisinde kurulu gelişmemiş bir yerleşmedir.

472.   Selim

Kars'ın ilçesi 'Selim', 1957'de ilçe oldu. Tarihine ilişkin yeter­li bilgi yoktur. 'Selim' adı yerel yöneticilerce verilmiştir.

473.   Selimiye

İstanbul'da Haydarpaşa ile Üsküdar arasında yer alan semte bu ad, 19. yüzyılın başlarında yaptırılan ve 'Selimiye' diye anılan cami ile aynı addaki kışlanın adından almıştır. Burası 1854-1856 arası Kırım Savaşı sırasında hastane, daha sonrala­rı askeri okul, karargâh olarak da kullanılmıştır.

474.   Seydişehir

Konya'nın bir kazası olan 'Seydişehir'in tarihi İlkçağ'a dek ulaşır. Hominidlerin yaşadığı yöre, Selçuklu, Hamitoğulları, Eşrefoğulları, Osmanlı, Karamanlıların egemenliklerinin ar­dından, Fatih Sultan Mehmed tarafından 1466'da kesin ola­rak Osmanlı topraklarına katıldı.

Önceleri sıradan ve ufak bir yerleşimken, buraya 14. yüzyıl başlarında gelen Horasanlı Seyyid Harun yörede önemli bayındırlık etkinlikleri gerçekleştirdi. Ve onun anısına kente 'Seydişehri' adı verildi. Bu ad giderek 'Seydi­şehir'e dönüştü.

475.Seyhan

Cumhuriyet'ten sonra 'Adana' kısa süre bu adla anılmışbr.

476.    Seyitgazi

Eskişehir'in 'Seyitgazi' ilçesinin tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Frig, Lidya, Pers, Makedon, Seleukos, Galat, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Osmanlı, Karamanlı egemenliklerinden sonra 14. yüzyılda kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Adını ilçe sınırları içinde bir çarpışma sırasında öldüğü ve buraya gömüldüğüne inanılan Seyyid Battal Gazi' den alır.

477.    Sındırgı

Balıkesir'in ilçesi 'Sındırgı'nın tarihi İlkçağ'a dek uzanır. İlçe ve yöresi Lidya, Pers, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu egemenliklerini yaşadı. 1323'te Os­manlı topraklarına katıldı.

İlçe, adı eskiden 'Koruköy' olan yerleşimde kurulup ge­lişti. Üzerinde bulunduğu ovayla birlikte 'Sındırgı' adını aldı.

478.    Side

Antalya'ya bağlı Manavgat ilçesinin merkez bucağına bağlı bir köy olan Eskiantalya (Selimiye) köyü ve çevresinde yer alan 'Side' İlkçağ'da Anadolu'nun Pamphyla bölgesindeki önemi bir antik kentti. 'Side' Eski Yunancada 'nar' anlamına gelir. Burada, Yunanlı kolonicilerden önce eski bir yerli Ana­dolu halkı yaşıyor ve kendilerine özbir dil kullanıyor­lardı. Kent tarih boyunca çok önemli bir kültür, bilim ve yö­netim ve de sanat merkezi olma niteliğini korudu. 'Side', antik kalıntılarıyla dünyanın en önemli arkeolojik öğelerini içeren bir antik yerleşim olarak kabul görmektedir.

479.   Siirt

'Siirt' ilinin tarihi İlkçağ'a dek ulaşır. Kent ve yöresi MÖ 3000'1erde Hurilerin yurduydu. Nairi konfederasyonu, Hubiskiya Krallığı, Şupria Krallığı, Asur, Kimmer, İskit, Med, Pers, Makedonya, Part, Roma, Sasani, Emevi, Abbasi, Arap emirlikleri, Bizans, Artuklu, İlhanlı, Eyyubi, Karako- yunlu, Şerefhanlar gibi çok değişik egemenli, uygarlık ve istilaları yaşadı. 1514'te Osmanlı topraklarına katıldı.

'Siirt'; 'Kert', 'Esard', 'Saird', 'Siird', 'Seerd', 'Sairt', 'Söört', 'Seerd' gibi çok değişik adlarla anıldı. Zamanla 'Siirt' adı oluştu ve bu ad benimsendi.

480.   Silivri

İstanbul'un ilçelerinden 'Silivri'nin' tarihi MÖ 14. ve 13. yüz­yıllara dek uzanır. Trak, Megaralılar, Delos Birliği, Büyük İskender, Roma, Bizans egemenliklerini yaşadı. 1453'ten son­ra Osmanlı topraklarına katıldı.

Eski Trak dilinde 'Bria' sözcüğü 'kent' anlamına gelir ve sözcük ilçenin ilk adı 'Slymbria'da 'soek' olarak kullanıldı­ğına göre Türkçe anlamı 'Slym'in kenti' ya da 'Slym ken­ti' dir. Bizans İmparatoru Arcadius kente eşinin adını vererek 'Eudoksiapolis' yapmak istediyse de bu ad tutmadı. İlk ad önce 'Slimbirye', sonra da 'Silivri'ye dönüştü.

481.   Silvan

Diyarbakır'ın ilçesi 'Silvan'ın tarihi Diyarbakır ile büyük benzerlik gösterir. Asurlular tarafından kurulduğu sanılan kent ve yöresi 1517'de Osmanlı topraklarına katıldı. Kent, Bizans döneminde 'Oartyopolis' adıyla anıldı. Araplar kente 'Meyyafarkin' adını koydular. 'Silvan' sözcüğünün ise yerel bir sözcük olduğu tahmin edilmektedir.

482.    Simav

Kütahya'nın ilçesi 'Simav'ın tarihi Kalkolitik Çağ'a dek (MÖ 5500-3500) uzanır. Tarih içinde Bizans ile Germiyanoğlu Türk Beyliği kent ve yöresi için çok sayıda savaşlar yaph ve kent 14. yüzyılın ortalarında Germiyanoğullarına bağlandı. 1429'da ise kesin olarak Osmanlı topraklarına kahldı.

Kent başlangıçtan günümüze 'Abbaeittis', 'Synaos', 'Sindos' gibi değişik adlarla anıldıktan sonra zamanla gü­nümüzdeki 'Simav' adı oluştu ve benimsendi.

483.    Sincan

Ankara'nın ilçelerinden 'Sincan' yeni bir yerleşim merkezi­dir. Bir tren istasyonu oluşu ve başkent Ankara'ya yakınlığı nedeniyle inanılmaz bir hızla gelişmiş ve Ankara metropoli içerisinde yer alan bir ilçe konumuna gelmiştir. 'Sincan' adı­nın yerel yöneticilerce konulmuş olduğu sanılmaktadır.

484.    Sinop

'Sinop'un tarihi İlk Tunç Çağı'na dek (MÖ 3500-2000) uzanır. Kaşka, Miletos, Lidya, Pers, Büyük İskender, Pontus Krallığı, roma, Bizans, Selçuklu, Trabzon Rum İmparatorluğu, Pervaneoğulları, Candaroğulları egemenliklerini yaşadı. 1461'de kesin olarak Osmanlı topraklarına kahldı.

Kent MÖ 7. yüzyılda Miletoslular tarafından bir ticaret kolonisi olarak 'Sinope' adıyla kuruldu. Adını, bir Amazon kraliçesi olan 'Sinope'den aldı. Mitolojiye göre kente adını veren Yunan Tanrısı Asopos'un kızlarından 'Sinope'dir. Bu ad, günümüze dek ulaşmış ve çok küçük bir değişikliğe uğrayarak 'Sinop' şeklini almıştır.

485.   Sirkeci

İstanbul'da 2008'e kadar Eminönü ilçesinin bir semti olan 'Sirkeci', Bahçekapı ile Saraybumu arasında yer alır. Bizans surlarının semtteki bölümü 19. yüzyılda demiryolu ve Sirkeci Garı'nın yapımı esnasında yıktırılmıştır. Semt, 'Sirkeci' adını burada bir zamanlar sayıları fazlaca olan sirke imalathane­lerinden almıştır.

486.   Sivas

'Sivas'ın tarihi Neolitik Çağ'a dek (MÖ 8000-5500) kadar uzanır. Hatti, Hitit, Kimmer, İskit, Med, Pers, Büyük İsken­der, Kapadokya Krallığı, Pontus Krallığı, Roma, Part, Sasani, Bizans, Danişmendli, Mengücek, Selçuklu, İlhanlı, Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin, Timur, Akkoyunlu egemenlikle­rini yaşadı. 15. yüzyılın sonlarında Osmanlı topraklarına katıldı.

İlk yerleşim 'Kabeira' ya da 'Kaberia' adıyla kuruldu. İlk antik adları 'Megapolis: Büyük Kent', 'Diopolis: Tanrı Zeus'un kenti' şeklindeydi. Daha sonra 'Sebasteia' oldu. Bazen de 'Megapolis-Sebasteia' adı kullanıldı. Türk döne­minde bu ad en sonunda 'Sivas' (kimilerince bu ad 'Sivas' şeklinde de yazılır) şeklini aldı.

487.   Siverek

Şanlıurfa'ya bağlı 'Siverek' ilçesinin tarihi Şanlıurfa ile he­men hemen aynıdır. Sümer, Hitit, Akat, Asur, Hurri, Mitanni, Roma, Bizans, Sasani, Arap, Selçuklu, Urfa Kontluğu, Zengiler, İlhanlı, Timur, Memlûklu, Akkoyunlu, Safevi ege­menliklerini yaşadı. 1535'te Osmanlı topraklarına katıldı.

Kent, tarih boyunca 'Savavorah', 'Sevavorah', 'Sevaverek', 'Sebaberek', 'Subeyda' gibi adlarla anıldıktan sonra 'Siverek' adı oluştu ve benimsenerek öyle kaldı.

488.    Sivrice

Elazığ'ın ilçesi 'Sivrice'nin tarihiyle ilgili yeterli bilgi çok azdır. İlçe merkezi daha önce 'Kurtköy'deydi.

489.    Sivrihisar

Eskişehir'in ilçesi 'Sivrihisar'ın tarihi Hitit dönemine dek uzanır ve ilçe bağlı olduğu ilin tarihiyle aynı çizgi üzerinde yer alır. Yöredeki en eski yerleşme 'Pessinus' idi. Buras Bi­zans ile Selçuklular arasında birçok kez el değiştirdi. Kent, kuruluşundan başlayarak 'Sallopa', 'Abrustula', 'Spalia' gibi adlarla anıldı. Bizans döneminde ise 'İustiniapolis' adı veril­di. Kente Bizanslılar antik 'Pessinus' kentinin taşlarından bir kale inşa ettiler. Kentin Türkler tarafından bu kale ne­deniyle 'Sivrihisar' diye adlandırıldığı sanılmaktadır.

490.    Soma

Manisa'nın 'Soma' ilçesinin tarihine ilişkin fazla bilgi yoktur. İlçenin eski adı 'Germe' idi.

491.    Söke

Aydın'ın ilçesi 'Söke'nin tarihi 12. yüzyıla dek uzanır. Karlar, İonlar, Lidya, Pers, Makedonya, Seleukos, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu, Menteşeoğulları, Aydınoğulları egemenliklerini yaşadı. 1426'da kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı.

Başlangıçta kent 'Maindropolis', 'Sokai' gibi adlarla anıldı. Selçuklular ise buraya 'Akçaşehir' adını verdiler. Bir Türk boyunun reisi olan Süleyman Şah, kente dedesinin adı olan 'Söke Bey'in anısına 'Söke' adını verdi ve bu ad be­nimsenerek günümüze dek ulaştı.

492.     Suadiye

İstanbul'da, Anadolu yakasında, Kadıköy'ün ilçesi olan 'Suadiye', adını semtteki 'Suadiye Camii'nden alır. 19. yüz­yılda bir paşanın kızı olan 'Suadiye' genç yaşta verem hasta­lığından ölünce, babası onun anısına bir cami yaptırdı ve caminin olduğu semt o günden sonra 'Suadiye' adıyla anıldı.

493.     Sultanbeyli

İstanbul'un 'Sultanbeyli' ilçesi, 1992'de ilçe konumuna geti­rildi. Eskiden Kartal' a bağlı aynı addaki bir köydü.

494.     Sultandağı

Afyonkarahisar'ın ilçesi 'Sultandağı', 1958'de ilçe oldu. Eski adı 'İshaklı' olan kasaba ilçesinin kuzeydoğusunda kaldı. Adını 'Sultan Dağı'ndan almıştır.

495.     Sultanhisar

Aydın'ın ilçesi 'Sultanhisar'ın tarihi Aydın ile aynıdır. Antik adı 'Nysa' olan kentin kalıntıları ilçe yakınındadır. Sultanhi- sar adı Türkler tarafından verilmiştir.

496.     Sungurlu

Çorum'un ilçesi 'Sungurlu', il ile aynı tarihi geçmişe sahiptir. Eskiden 'Budakoğlu' adını da taşıyan ilçe 'Sungurlu' adını aynı addaki bir ünlü aileden almıştır.

497.    Susurluk

Balıkesir'e bağlı 'Susurluk'un tarihiyle ilgili fazla bilgi elde mevcut değildir. İlçenin adı eski kaynaklarda 'Fırt' şeklinde geçer. Yerleşme 19. yüzyılın sonlarında ve Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde 'Susığırlık' adıyla anılan bir köydü. Bu ad sonradan 'Susurluk' şeklinde değiştirilmiştir.

498.    Suşehri

Sivas'ın ilçesi 'Suşehri'nin tarihi, Sivas ile aynıdır. İlçe eski­den 'Endires Çayı' diye de bilinen 'Suşehri Çayı'nın vadi­sinde kurulmuştur. Önceleri 'Endires' diye adlandırılan yer­leşim 1934'te ilçe statüsüyle Sivas'a bağlanmışhr.

499.    Süleymaniye

İstanbul' da Eminönü ilçesi sınırları içinde, Beyazıt'ın Haliç'e bakan kesimindeki bir semt olan 'Süleymaniye' adını Kanu­ni Sultan Süleyman'ın buraya yaptırttığı Süleymaniye Kül- liyesi'nden alır.

500.   Sütçüler

Isparta'nın ilçesi 'Sütçüler'in tarihi oldukça eskilere uzanır. 1391'de Osmanlı topraklarına kahldı. 1938'de ilçe oldu. Os­manlı döneminde 'Cebel' adını taşıdı. Antik 'Adada' kenti­nin kalınhları ilçe yakınlarındadır. 'Sütçüler' adı Cumhuriyet döneminde konulmuştur.

501.   Şamran

Van'da Urartular döneminde yapılan ve günümüzde kullanı­lan 51 kilometre uzunluğundaki kanallar 'Şamran' adıyla anılır. Günümüzdeki adı Asur Kraliçesi 'Şammuramat'ın adından gelir. Urartular ise kanalları 'Menuai Pili' (Menua Kanalı) diye adlandırmışlardı.

502.   Şanlıurfa

'Şanlıurfa'nın tarihi, Neolitik Çağ'a (MÖ 8000-5500) kadar uzanır. Hurri, Mitanni, Hitit, Arami (Bit-Adini Krallığı), Asur, Babil, Pers, Makedonya, Seleukos, Arap, Part, Roma, Bizans, Mervani, Selçuklu, Haçlı Kontluğu, Zengi, Eyyubi, Harzem, Timur, Safevi egemenliklerini yaşadı. 1514'te Os­manlı topraklarına kahldı. İlk adı 'Edessa'ydı. Bu ad, 'Orha', 'Orhai' şeklinde de söylendi ve en sonunda 'Urfa' şeklini aldı. Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği kahramanlıklar nedeniy­le 1984'te kente 'Şanlıurfa' adı uygun görüldü.

503.   Şarkîkaraağaç

Isparta'nın ilçesi 'Şarkikaraağaç'ın oldukça eski olan tarihi, Isparta ile aynıdır. Antik adı 'Neapolis'ti. Kenti Osmanlılar 'Yalvaç' ve 'Karaağaç' diye andı. 19. yüzyılda Denizli'nin Karaağaç (Acıpayam) ilçesiyle karışmaması için 'Karaağac-ı Şarki' (Doğu Karaağacı) diye adlandırıldı. Bu ad sonradan 'Şarkikaraağaç' oldu.

504.   Şarköy

Tekirdağ'ın ilçesi 'Şarköy' Roma, Bizans dönemlerinin ar­dından 15. yüzyılın başında Osmanlı topraklarına katıldı. İlçenin antik adları 'Tristasis', 'Tristatis' şeklindeydi. 'Şar­köy' adı Türk egemenliği esnasında verilmiştir.

505.   Şebinkarahisar

Giresun'un ilçesi 'Şebinkarahisar'ın tarihi bağlı olduğu Gire­sun'la birçok yönde benzerlik gösterir. İlçe, 1473'te Osmanlı topraklarına katıldı. Cumhuriyet'ten sonra il oldu ve 1934'te ilçe statüsüyle Giresun'a bağlandı.

İlçe sınırlarında MÖ 1. yüzyılda Romalıların 'Colonia' adıyla inşa ettikleri kale, çevresinde bir yerleşim oluşmasına yol açtı. Yerleşmeyi eski Arap belgeleri 'Kaluniya' diye ad­landırdı. Kimi kaynaklarda ise bu ad Eski Yunancada 'kara kale' anlamına gelen 'Maurokastron' şeklinde geçti. Türkler kente 'Karahisar' dediler. Bir ara 'Garasaris' diye de anılan ilçeyi 'Karahisar' adını taşıyan öteki yerleşimlerden ayırmak için 'Şarkikarahisar' ya da 'Karahisar-ı Şarki' adı kullanıldı. Topraklarındaki 'şap' yataklarının bolluğu nedeniyle 'Şabeynkarahisar' diye de anılan yerleşimin adı en sonunda 'Şebinkarahisar' a dönüştü.

506.   Şereflikoçhisar

Ankara'nın 'Şereflikoçhisar' ilçesinin tarihi MÖ 3000'lere, Hattilere dek uzanır. Çeşitli egemenliklerden sonra 15. yılın ikinci yarısında Osmanlı topraklarına katıldı. Eskiden 'Koç- hisar' adını taşıyordu.

507.   Şırnak

Güneydoğu'daki 'Şırnak' (Şirnak da denir) 1937'de ilçe, 1990'da il oldu. Tarihi, Neolitik çağ'a (MÖ 9000-5500) dek uzanır. Çeşitli egemenliklerin ardından 16. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı. 'Şırnak' adının yerel bir sözcük olduğu ifade edilmektedir.

508.   Şile

İstanbul'un ilçesi 'Şile', İlkçağ'da Bithynia Krallığı'na bağlı bir yerleşimdi. MÖ. 1. yüzyıldan itibaren Roma, Bizans, Sel­çuklu, Haçlı egemenliklerini yaşadı. 1400'de Osmanlı toprak­larına katıldı. İlçenin bulunduğu yerleşimin adı ilkçağ'da da

'Philee' idi. Bu ad günümüze hemen hiç değişmeden, kü­çük bir şive farkıyla 'Şile' şeklinde ulaşmıştır.

509.   Şiran

Gümüşhane'nin ilçesi 'Şiran'ın tarihiyle ilgili ayrınhlı bilgi çok azdır. OsmanlIlardan önce 'Kherison' ya da 'Kheriana' diye anıldı. Osmanlı döneminde ise uzun süre 'Karaca' adını taşıdı. 'Şiran' adını ilçedeki aynı adı taşıyan çaydan almıştır.

510.   Şişli

İstanbul'un ilçelerinden 'Şişli' kentin yeni sayılabilecek yer­leşimlerden ve ilçelerindendir. İlçenin sınırları içinde Osman­lı devletinin son zamanlarına kadar önemli bir iskan etkinliği olmadı. 19. yüzyılda Elmadağ, Harbiye, Osmanbey, Maçka, Tatavla (Kurtuluş), Pangaltı (Bankaaltı) semtlerinin belir­mesinin ardından 'Şişli' semti yavaş yavaş oluştu. 20. yüz­yılda semt hızla gelişti. Bu gelişim Cumhuriyet ile birlikte daha da hızlandı. Semt, 1954'te 'ilçe' statüsünü kazandı. 'Şiş­li' adının, 20. yüzyılın başlarında bu semtte 'şiş imal eden' bir işletmeden kaynaklandığı söylenir.

511.   Şirvan

Siirt'in 'Şirvan' ilçesinin tarihi, Siirt'le aynıdır. Çeşitli ege­menliklerin ardından 1514'te Osmanlı topraklarına kahlan 'Şirvan'ın eski adı 'Küfre' idi. 'Şirvan'ın yerel bir sözcük olduğu sanılmaktadır.

512.   Şuhut

Afyonkarahisar'ın ilçesi 'Şuhut'un tarihsel geçmişi ile ilgili yeterli bilgi yoktur. Bağlı olduğu il ile benzer bir tarihe sahip olduğu sanılmaktadır. 'Şuhut' adının ilçenin antik adı olan 'Synnada'dan kaynaklanmış olabileceği tahmin edilmektedir.

513.   Tahta kale

İstanbul'da Eminönü ilçesinde Mısır Çarşısı'nın arkası ile Kapalıçarşı arasında yer alan geniş alanı kaplayan 'Tahtaka- le' semti, bu adı Osmanlı döneminden beri taşır. Semt, kimi günümüzde mevcut olmayan Bizans surlarının diplerinde irili ufaklı iş yerlerinin açılması sonucu oluştuğundan öncele­ri 'hisar dibi, kale dibi' anlamına 'Taht-el Kal'a' denilmiş, bu Osmanlıca tamlama giderek 'Tahtakale'ye dönüşmüş ve öyle kalmışhr.

514.   Taksim

İstanbul'un en büyük meydanlarından biri olan 'Taksim' Beyoğlu ilçesi sınırları içinde yer alır. Adını, 19. yüzyılda burada kurulan su dağılım şebekesinden almışhr. Trab­zon'un en büyük meydanlarından biri olan meydan da aynı nedenle 'Taksim' adını taşır.

515.   Tarsus

İçel iline bağlı ilçe olan 'Tarsus'un tarihi, Neolitik Çağ'a (MÖ 8000-5500) dek uzanır. Kizzuvatna, Hitit, Hurri, Asur, Kilik- ya, yerel prenslikler, Pers, Büyük İskender, Seleukos, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Antakya Prensliği, tekrar Bizans, Karamanoğlu, Ramazanoğlu, Dulkadiroğlu, Karamanlı, Ki- likya Rupen Krallığı, Memlûklu egemenliklerini yaşadı. 16. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı topraklarına katıldı.

Kentin adı MÖ 2 binli yıllarda Tarsus kaynaklarında 'Taşra' diye anılır. Kent Antikçağ' da 'Tarsos', Roma döne­minde 'Tarsus' diye anıldı ve bu ad günümüze değin de­ğişmedi.

516.   Taşköprü

Kastamonu'nun ilçesi 'Taşköprü'nün tarihi, MÖ 18. ve 17. yüzyıla dek uzanır. Kaşka, Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Pontus Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu, Çobanoğulları, Candaroğulları egemenliklerini yaşadı. 1461'de Osmanlı top­raklarına katıldı. Kent merkezine çok yakın bir alanda yer alan kalıntıların adı 'P ompeip olis'tir. 'Taşköprü' adı ise 14. yüzyılda Çobanoğulları tarafından yapılmış ve günümüzde de kullanılmakta olan Gökırınak üzerindeki köprünün adından gelir.

517.   Tatvan

Bitlis'in ilçesi 'Tatvan'ın tarihi, bağlı olduğu il ve Van iliyle benzerlikler gösterir. Van Gölü'nün güneybatısında yer alan ilçe, Birinci Dünya Savaşı esnasında, 1916'da kısa bir süre Rus işgalinde kaldı. 1918'de nahiye oldu. 1936'da ilçe statüsü kazanarak Bitlis'e bağlandı. 'Tatvan' adının, kıyısında yer aldığı 'Van Gölü'nün adı ile bağlantılı olduğu sanılmaktadır.

518.      Tavas

Denizli'nin ilçesi 'Tavas'ın tarihiyle ilgili yeterli bilgi olma­makla birlikte ilçenin Denizli ile yakın bir geçmişe sahip ol­duğu düşünülmektedir. 'Tavas' adı, İlkçağ yerleşkesi olan 'Tabai'den gelir. Bu yerleşke, önceleri 'Kaletavas' ya da 'Ta­vas' diye anıldı, ardından Yarangüme adlı yerleşime taşına­rak adı 'Tavas' oldu. 'Tabai' antik kenti yakınlarında bulu­nan yerleşke ise 1959'da 'Kale' adıyla oluşturulan ilçenin merkezi yapıldı.

519.   Tavşanlı

Kütahya'nın ilçesi 'Tavşanlı'nın tarihi, Kütahya ile aynıdır. Kent ve yöresi 1381'de Germiyanoğlu egemenliğine girdi. Aynı yıl I. Murad'ın oğlu Şehzade Bayezid, Germiyanoğlulardan Devlet Hatun ile evlenirken kent ve yöresi çeyiz olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Halk ara­sında ilçe sınırları içerisinde çokça tavşan bulunmasından ötürü ilçeye 'Tavşanlı' adının verildiği yolunda bir söylence vardır.

520.   Tefenni

Burdur'un ilçesi 'Tefenni'nin tarihi, Burdur ile aynıdır. An­tik adı 'Temennos'tur ve şimdiki adı buradan gelir.

521.   Tekirdağ

'Tekirdağ'ın tarihi, MÖ 3000'lere dek uzanır. Kenti Sisamlıla- rın kurduğunu öne süren kaynaklar vardır. Trak, Pers, Odrys, Makedonya, Seleukos, Roma, Got, Bizans, Latin, Ve­nedik, tekrar Bizans egemenliklerini yaşadı. 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı.

Kentin bilinen ilk adı 'Bizanthe' idi. Yunanlılar tarafın­dan 'Rhaidestos', Romalılar tarafından 'Rhaedestus' diye adlandırıldı. Osmanlılar bu adı 'Rodoscuk'a çevirdi. 18. yüz­yıldan itibaren kentin güneybatısında yer alan 'Tekfur Da- ğı'nın adından 'Tekfurdağı' diye anıldı. Bu ad Cumhuriye­tin ilk yıllarında 'Tekirdağ' olarak değiştirildi.

522.   Tekkeköy

Samsun'un ilçesi 'Tekkeköy', 1987'de bu statüye yeni ka­vuşmuş bir ilçedir. Adını aynı addaki köyden alır.

523.    Tekman

Erzurum'un ilçesi 'Tekman' tarihi Erzurum'a benzer. 1517'de Osmanlı topraklarına katıldı. 1946'da ilçe oldu. Adını, aynı addaki köyden alır.

524.    Terme

Samsun'un ilçesi Terme'nin tarihi MÖ 1000 yılına kadar uzanmaktadır. İlçenin en eski halkının Kaşkalar olduğu dü­şünülmektedir. Karadeniz kıyılarında yaşayan bu göçebe topluluk, daha sonra Samsun'a kadar yayılan Hititlerin ege­menliği altına girmiştir. ilçenin eski adı olan 'Termisus'un, pek çok efsanede adı geçen ve kadınlardan oluşan savaşçı bir topluluk olan Amazonların Terme Çayı (Thermodon) kenarında kurdukları 'Themiskrya' şehrinden türediği sa­nılmaktadır.

525.    Tire

İzmir'in ilçesi 'Tire'nin tarihi, İzmir ile aynıdır. Antik adı 'Tyrha' olan ilçenin şimdiki adı da buradan gelir.

526.    Tirebolu

Giresun'un ilçesi 'Tirebolu'nun tarihi, Giresun'a çok benzer. 1461'de Osmanlı topraklarına katıldı. Antik dönemde adı 'üç kent' anlamına 'Tripolis' idi. Bu ad, günümüzdeki 'Tirebo­lu'nun çekirdeğidir.

527.    Tokat

'Tokat'ın tarihi, Kalkolitik Çağ'a (MÖ 5500-3500) dek uzanır. Hitit, Frig, Kimmer, Med, Pers, Makedonya, Pontus Krallığı, Roma, Bizans, Danişmendli, Selçuklu, Moğol, İlhanlı, Eretna Beyliği, Akkoyunlu egemenliklerini yaşadı. 1413'te kesin olarak Osmanlı topraklarına kahldı. İlkçağ'da Togayıt kavmi tarafından kurulan kent, adını 'Sur kent' anlamına 'Tok kat' şeklinde anılarak aldı. Kente bir ara 'Komana Pontika' da denilmiştir.

528.   Tonya

Trabzon'un ilçesi 'Tonya'nın tarihsel geçmişi bağlı olduğu il ile benzerdir. Eski bir yerleşim olan ve 'Foldere' adlı vadi içerisinde yer alan yerleşkenin adının yerel bir sözcükten kaynaklandığı sanılmaktadır. Tonya, 1954'te ilçe statüsünü kazanmışhr.

529.   Tophane

İstanbul'da Rumeli yakasında Salıpazarı ile Karaköy arasın­da yer alan bir semt olan 'Tophane', Fatih Sultan Mehmed döneminde burada kurulan ve daha sonra da geliştirilen top döküm-yapım atölyelerinden alır.

530.   Topkapı

İstanbul'da Fatih ilçesi sınırlarında yer alan semt 'Topkapı', adını Bizans kara surlarının büyük kapısından alır. Bizans döneminde 'Haigios Romanos' diye anılan bu kapı, Mevlanakapı ile Sulukule kapısı arasındadır. Fetih esnasında Fatih Sultan Mehmed, otağını bu kapı karşısında kurdur­muş ve bu yüzden adı 'Topkapı' şeklini almışhr.

531.   Torbalı

İzmir'in ilçesi 'Torbalı'nın tarihiyle ilgili yeterli bilgi yoktur. 1926'da ilçe oldu ve bir depremin ardından bulunduğu alan-

dan 'Tepeköy'e taşındı. Antik 'Metropolis' kentinin kalıntı­ları ilçe sınırları içindedir.

532.   Tortum

Erzurum'un bir ilçesi olan 'Tortum', bağlı olduğu il ile aynı tarihe sahiptir. 'Tortum', adını 11. yüzyılda buraya yerleşen bir Türk boyundan almıştır.

533.   Trabzon

'Trabzon'un tarihi MÖ 5500'lü yıllara dek uzanır. İlkçağ'da kentin bulunduğu yörede Khalybler kavmi yaşıyordu. Kent, Milatoslular tarafından MÖ 7. yüzyılda bir ticaret kolonisi olarak kuruldu.

Kimmer, Pers, Pontus Krallığı, Roma, Bizans, Kommenoslar'ın Trabzon İmparatorluğu egemenliklerini yaşadı. 1461'de Osmanlı topraklarına katıldı.

Kurulduğu alan bir masa görünümünde olduğu için, Miletoslular kente Eski Yunan dilinde 'masa' anlamına gelen 'trapeza' sözcüğünden türettikleri 'Trapezous' adını verdiler. 'Trapezus', 'Trapezunda', 'Trapezund' diye de söylenen bu ad giderek 'Trabzon'a dönüştü.

534.   Tufanbeyli

Adana'nın 'Tufanbeyli' ilçesinin tarihi, Adana ile benzerlik gösterir ve geçmişi Hititlere dek uzanır. İlçenin ilk adları 'Höketçe', 'Mağra', 'Mağara' şeklindeydi. Kurtuluş Savaşı yıllannda kahramanlıklar gösteren 'Tufan Bey'in anısına 1967'den itibaren 'Tufanbeyli' yapılmıştır.

535.   Tunceli

'Tunceli' ve yöresinin tarihi, Kalkolitik Çağ'a dek (MÖ 5500­3500) uzanır. Yöre, sırasıyla Hurri, Hitit, Urartu, Med, Pers, Makedonya, Kapadokya, Seleukos, Roma, Part, Bizans, Sasani, Arap, Selçuklu, Mencünek, Artuklu, Selçuklu, Moğol, Eretna Beyliği, Timur egemenlik ve istilalarını yaşadı. 1515'te Osmanlı topraklarına katıldı. Yöre tarih boyunca 'Isuva', 'Hozan', 'Dersim' gibi adlarla anıldı. Dersim, Cumhuriyet ile birlikte il yapılan Elazığ'a ilçe statüsüyle bağlandı. 1936'da il olan 'Dersim'in adı 'Tunceli' oldu.

536.   Turgutlu

Manisa'nın ilçesi 'Turgutlu'nun MÖ 6. yüzyıla uzanan tarihi, Manisa ile benzerlik gösterir. Osmanlı zamanında küçük bir köy yerleşkesiydi.

Irlamaz Irmağı kıyısında kurulu ilçenin eski adı 'Kasaba' idi. Eski kaynaklara 'Turgut', 'Turgut Kasabası' şeklinde geçen kasaba adı, daha sonra 'Turgutlu'ya çevrildi.

537.   Turhal

Tokat'a bağlı bir ilçe olan 'Turhal'ın tarihsel geçmişi Rome dönemine kadar uzanır. 1413'te Osmanlı topraklarına katıldı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında küçük bir köy olan 'Turhal', şeker fabrikasının kurulması sonucu hızla gelişti ve 1944'te ilçe durumuna geldi. Adının kökeni ile ilgili bilgi edinilememiştir.

538.   Tuzla

İstanbul'un ilçelerinden 'Tuzla'nın tarihi geçmişi Bakırtaş dönemine dek uzanır. İçmeleri ile ünlü bu il, bu nedenle 'Tuzla' adıyla anılmaktadır.

539.    Tuzluca

İğdır'ın bir ilçesi olan 'Tuzluca'nın tarihi, Urartu dönemine kadar gider. İlçenin adı önceleri 'Kulp' iken, yakınlarda bu­lunan tuzla nedeniyle 'Tuzluca' olarak değiştirilmiştir.

540.   Türkeli

Sinop'un ilçesi 'Türkeli'nin tarihine ilişkin elde yeterli bilgi yoktur. Eski adı 'Germiyanı' olan yerleşke, adı 'Türkeli'ne çevrilerek 1957'de ilçe merkezi oldu.

541.    Ulubey (Ordu)

Ordu'nun ilçesi 'Ulubey'in tarihsel geçmişi bağlı olduğu il ile benzerlik gösterir. İlçe, fazla gelişmemiş bir bucak iken, 1958'de ilçe oldu. Adını, yerel bir boy'un reisinden aldığı sanılmaktadır.

542.    Ulubey (Uşak)

Uşak iline bağlı 'Ulubey' ilçesi, eski bir tarihe sahiptir. Bağlı olduğu ilin tarihi ile benzerlik gösteren ilçe Urartu dönemin­de bir yerleşim merkezi olarak ortaya çıktı. 1953'te Uşak il yapılınca, 'Ulubey' de ilçe statüsüle Uşak'a bağlandı. Adının kaynağı hakkında yeterli bilgi yoktur.

543.    Uluborlu

İsparta iline bağlı 'Uluborlu' ilçesi eski bir tarihe sahiptir. Roma, Bizans, Selçuklu, Hamitoğulları egemenliklerini yaşa­dı. 1391'de Osmanlı topraklarına katıldı. Antik adı 'Apollonia' olan ilçe, Bizans döneminde 'Sozopolis' adıyla anıldı. Hamitoğulları döneminde kent ve kalesi 'Burgulu' adıyla anıldı. Daha sonra 'Uluborlu' adı ortaya çıktı.

544.   Uludere

Şımak'ın ilçesi 'Uludere'nin tarihsel geçmişi hakkında yeterli bilgi yoktur. Eskiden Beytüşebap'ın bir bucağıydı. O dönem­de adı 'Kılaban' olan yerleşke, 1957'de 'Uludere' adıyla ilçe oldu. 1990'da Şırnak iline bağlandı.

545.   Ulukışla

Niğde'nin ilçesi 'Ulukışla'nn tarihi MÖ 14. yüzyıla denk uzanır. Yöre Hitit, Taba! Krallığı, Tuvana Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu egemenliklerini yaşadı. 1466' da Osmanlı topraklarına katıldı. İlçe, önceleri 'Şücaeddin' adını taşıyor­du. 'Ulukışla' adının yerel ya da mülki yöneticilerce verildiği sanılmaktadır.

546.   Ulus

Ankara'da Atatürk heykelinin (Zafer Anıtı) bulunduğu 'Ulus' meydanı bu adı C^mhuryiet döneminden sonra almış- hr. Meydana daha önceleri 'Karaoğlan' deniliyordu. Ankara Başkent ilan edildikten sonra kent 'Ulus Meydanı' merkez olmak üzere dört bir yöne doğru gelişmiştir.

547.   Ulus

Bartın'ın ilçesi 'Ulus'un tarihi, MÖ 11. yüzyıla dek uzanır. Çeşitli egemenlikler altında yaşadı, 1460'ta Osmanlı toprak­larına katıldı. 'Ulus Çayı' vadisinde kurulu olduğundan Cumhuriyet döneminde bu adla anıldığı sanılan yerleşke, 1944'te ilçe oldu ve 1991'de yeni oluşturulan Barhn iline bağ­landı.

548.   Urla

İzmir'in ilçesi 'Urla'nın tarihi, MÖ 3 bin yıllarına dek ulaşır. İlçenin tarihsel gelişimi İzmir ile aynıdır. Yerleşimdeki en eski kent, bir İon kenti olan 'Klazomenai'dir. 'Urla' önceleri Aydın Vilayeti'nin İzmir Sancağı'na bağlı iken daha sonra İzmir'in ilçesi statüsüne getirilmiştir. Adının nereden kay­naklandığına ilişkin elde yeterli bilgi yoktur.

549.   Uşak

'Uşak'ın tarihi, MÖ 3 bin yılna dek uzanır. Asuvalılar, Hitit, Frig, Lidya, Pers, Makedon, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu, Haçlı, Germiyanoğlu egemenliklerini yaşadı. 1429'da kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı.

Frigler tarafından kurulduğu sanılan kentin ilk adı 'Temenothyrai' idi. Daha sonra 'Flaviopolis' adıyla anıldı. Türkler tarafından ise 'âşıklar' anlamına 'Uşşak' adı verildi ve bu ad günümüzdeki 'Uşak'a .dönüştü.

550.   Uzunköprü

Edirne'nin 'Uzunköprü' ilçesi, 15. yüzyılda Osmanlı padişahı II. Murad'ın Ergene üzerine inşa ettirdiği köprü çevresinde gelişmeye başlayan yerleşime dek uzanır. Oluşan ken, önce­leri 'Cisr-i Ergene', 'Kasr-ı Ergene', 'Cesriergene' gibi adlarla anıldı, daha sonra tarihi köprüden dolayı 'Uzunköprü' adı­nı aldı.

551.   Ünye

Ordu'nun ilçesi 'Ünye'nin tarihi, MÖ 8. yüzyıla kadar gider. Miletoslular, Trabzon İmparatorluğu, Selçuklu, Hacıemiro- ğulları egemenliklerini yaşadı. 1461'de Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı topraklarına katıldı.

Ünye, Miletoslularca kuruldu. Kentin Antikçağ' daki bi­linen ilk adı Eski Yunan dilinde 'şarap' sözcüğünden türe­tilmiş bir sözcük olan 'Oinoie' idi. Bu ad, zamanla telaffuz değişiklikliklerine uğramış ve günümüzde 'Ünye' biçimini almıştır.

552.   Ürgüp

Nevşehir'in ilçesi 'Ürgüp 'ün tarihi Hititlerin dönemine uğra­dı. Kent ve yöresi MÖ 7. yüzyılda Arpaların yoğun bir saldı­rısıyla karşı karşıya kaldı. Roma egemenliğinden sonra Bi­zans döneminde İkonaklazmı (İkonakırıcılık) yaygın bir bi­çimde artınca bölgeye sığınan Hıristiyanların sayıları arttı. Bölge; yeraltı yerleşkeleri, yeraltı kiliseleriyle dolup taştı. Selçukluların ardından 15. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı topraklarına katılan yerleşke, 1954'te Niğde'ye bağlı bir ilçe oldu.

Kent, ilk dönemlerde 'Assiana' adıyla anıldı. İlçe, günü­müzde Türkiye'nin önemli bir turizm merkezi durumundadır.

553.   Üsküdar

İstanbul'un ilçesi durumundaki Üsküdar'ın tarihi, MÖ 7. yüzyıla dek uzanır. Bu tarihte Khalkedon'u (Kadıköy) kuran Megaralılar, teknelerini günümüzdeki Üsküdar'ın kıyıların­da kurdukları tersanelerde yaptılar ve ayrıca kıyıya yakın alanları bir pazar yeri gibi kullanmaya başladılar. Bu nedenle yerleşim hızla gelişti. Kent sırasıyla Pers, Bizanthion, Kalkhedon, Atinalılar, Bithynia Krallığı, Roma, Bizans ege­menliklerinin ardından 14. yüzyılın başlarında Osmanlı top­raklarına katıldı.

Kentin ilk adı Eski Yunan dilinde 'altın kent' anlamına 'Khrysopolis' idi. Toplanan vergiler burada saklandğından bu ad ortaya çıkmıştı. Daha sonra bu ad 'Skytarion' ve za- mania da 'Scutari'ye dönüştü, Türkler tarafından da kente 'Üsküdar' denildi.

554.   Vakfıkebir

Trabzon'un ilçesi 'Vakfıkebir'in tarihine ilişkin yeterli bilgi yoktur. Kent, 1461'de Osm anlı topraklarına girmeden önce sıradan ve küçük bir balıkçı köyü idi. Bir fırtınalı havada bu köyün korunaklı limanına sığınan Yavuz Sultan Selim'in annesi Gülbahar Hatun'un bu nedenle buraya kurduğu vakıfla köy giderek önem kazandı ve 'büyük vakıf' anla­mına 'Vakfıkebir' adını aldı. Yerleşke kısa dönemlerde 'Folpazan' ve 'Büyükliman' adlarını da taşımışhr.

555.   Van

'Van'ın tarihi, Kalkolitik Çağ'a (MÖ 5500-3500) dek uzanır. Hurri, Urartu, Med, Pers, Makedon, Seleukos, Ptolematios, Prat, Roma, Sasani, Bizans, Arap, Sâci, SelÇuklu, Eyyubi, İl­hanlı, Hakkâri Beylerinden İzzeddin Şir egemenliklerinde kaldı. Yavuz Sultan Selim'in Doğu Seferi sırasında 16. yüzyı­lın başlarında Osmanlı topraklarına kahldı.

Kentin kimi kaynaklarda MÖ 19. yüzyılda ünlü Asur Kraliçesi Semiramis tarafından kurulduğu, bu nedenle de 'Şahmirankent' adıyla anıldığı yolunda bir söylence vardr. Urartu döneminde yerleşke 'Tuşba' adıyla anıldı. Daha sonra yine aynı dönemde 'Vaini' adı verildi. Kimi kaynaklar ise 'Van' adının aynı addaki bir yöneticinin adından kaynaklan­dığını öne sürer.

556.   Vaniköy

İstanbul'da, Anadolu yakasındaki semt 'Vaniköy'e Bizans döneminde ve Osmanlı'nın ilk yıllarında semtteki bir koru ve koruyu gözeten papazdan dolayı 'Papaz Korusu' denili. Pa­dişah Avcı Mehmed (1623-1640) koruyu ordu şeyhi Vani (Vanlı) Mehmed Efendi'ye bağışladı. Mehmed Efendi bu­raya görkemli bir yalı yaptırdı. Semt, bu nedenle 'Vaniköy' adını almıştır.

557.   Varto

Muş'un ilçesi 'Varto'nun tarihi Urartu dönemine dek uzanır. Bir süre Bitlis beylerinin egemenliğinde kalan bölge ve yerle­şim, Yavuz Sultan Selim tarafından 1514'te Osmanlı toprak­larına katıldı. İlçenin ilk adları 'Gümgüm' ve 'Vartu' şeklin­deydi. 'Varto' adının yerel bir sözcük olduğu sanılmaktadır.

558.   Vezirköprü

Samsun'un ilçesi 'Vezirköprü'nün tarihine ilişkin fazla bilgi olmamakla birlikte yerleşim ve yöresinin Roma ve Bizans egemenliklerinin ardından 1418'de Osmanlı topraklarına katıldığı bilinir. İlçenin Türkler dönemindeki eski adı 'Gedegara' idi. Bu ad, sonradan 'Köprü' oldu. 17. yüzyılda ilçenin yetiştirdiği ünlü vezir ailesinin (Köprülüzadeler) adından en sonunda bu ad 'Vezirköprü'ye dönüşt.

559.   Yahyalı

Kayseri'nin ilçesi-'Yahyalı'nın tarihi, Kayseri ile aynıdır. Yer­leşim ve yöresi, eskiden Develi'ye bağlı bir bucak idi. 1954'te ilçe oldu. İlçenin ilk adı 'Gazibenli' idi. Daha sonra 'Yahyalı' adını aldı.

560.   Yalova

'Yalova'nın tarihi, MÖ 3. bin yıla dek uzanır. Yöre ve yerle­şim Bithynia Krallığı, Roma, Bizans, Haçlı egemenliklerinden sonra 1320'de Osmanlı topraklarına katıldı. Kentin bilinen ilk adı 'Pythia'dır. Antik çağda 'Pythiai Thermai' diye de ad­landırıldı. Bizans döneminde İmparator Konstantinius bura­ya annesinin adını vererek 'Helenapolis' denili. Türkler, ko­mutan 'Yalvaçoğlu'nun adından önce 'Yalvakova' sonra 'Yalakova', 'Yalıova', en sonunda 'Yalova' adını kullandılar.

561.   Yalvaç

Isparta'nın ilçesi 'Yalvaç'ın tarihi İlkçağ'a dek uzanır. Berga­ma Krallığı, Seleukos, Roma, Bizans, Selçuklu, Hamitoğulları egemenliklerini yaşadı. 137' de 80 bin altın karşılığında Hamitoğulları tarafından Osmanlılara sahlan topraklar ara­sındaydı. Antik 'Antiokia' kentinin kalıntıları yerleşime 2 ^n kadar uzaklıktadır.

562.   Yassıada

Marmara Denizi'nde, İstanbul Boğazı'nın güney ağzından 15 km uzaklıkta, Maltepe-Kartal kıyıları önündeki Kızılada- lardan en uzaktaki olan 'Yassıada'nın antik adı 'Pisti'dir.

563.   Yatağan

Muğla'nın ilçesi 'Yatağan', 1944'te ilçe oldu. Bu tarihe kadar 'Ahiköy' adıyla anıldı. Sınırları içinde antik 'Stratonikea' kenti kalıntılarının da yer aldığı ilçeye aha sonra 'Zeybek bıçağı' anlamına da gelen 'Yatağan' adı konuldu.

564.   Yayladağı

Hatay'ın ilçesi 'Yayladağı', 11. yüzyılda buraya gelen Türkler tarafından 'Ordu' adıyla kuruldu. Karadeniz'deki Ordu ile karışmaması için bir süre 'Ordu Muradiye' denili. 1939'da ilçenin doğusundaki dağın adından esinlenilerek 'Yayla­dağı' adı verildi.

565.    Yedikule

İstanbul'un kara surları üzerindeki iç kale ve bu iç kalenin bulunduğu semt olan 'Yedikule'de Bizans döneminde adı 'Altın Kapı' anlamına gelen 'Khry seia Pyli' vard. Bu kapı, fetihten sonra kapatılarak beşgen planlı Yedikule Hisarı yap­tırıldı.

566.    Yenice

Çanakkale'nin ilçesi 'Yenice' bir Türk oymağı tarafından 'İnceköy' adıyla kuruldu. Bir büyük depremin (1953) ardın­dan ilçe yeni yerine taşındı. İlçe, kurulduktan bir süre sonra (1936) şimdiki adını almıştır.

567.    Yeniçağa

Bolu'nun ilçesi 'Yeniçağa', 1990 yılında ilçe oldu. Eskiden aynı adı taşıyan bir bucak idi.

568.    Yenimahalle

Ankara'ya bağlı bir ilçe olan 'Yenimahalle'nin kuruluşu 1947'li yıllara rastlar. O tarihlerde özellikle devlet memuru olan dar gelirlilere mesken sağlanması için uygulanan bir projeydi. Başlangıçta 'Ucuz Arsalar' diye anılan, sonra adı resmen 'Yenimahalle' ve ilçe olan yerleşim, inanılmaz bir hızla büyüyerek gelişmiştir.

569.    Yenipazar

Bilecik iline bağlı olan 'Yenipazar'ilçesinin tarihi gelişimi bağlı olduğu ille büyük benzerlik gösterir. Eskiden bucak olan ve pazarı dolayısıyla 'Yenipazar' diye anılan yerleşim, 1987'de ilçe oldu.

570.    Yeşilhisar

Kayseri'nin ilçesi 'Yeşilhizar'ın tarihi geçmişinin bağlı oldu­ğu il ile benzer olduğu sanılıyor. Yerleşim, 1948'de üçe statü­sünü kazandı. Eski adı 'Karahisar' dı, ilçe olurken 'Yeşilhisar' şeklinde değiştirildi.

571.    Yeşilova

Burdur'un ilçesi 'Yeşilova'nın tarihi, MÖ 350'1ere dek uzanır. Frig, Lidya, Pers, Makedon, Seleukos, Bergama Krallığı, Ro­ma, Bizans, Selçuklu egemenliklerini yaşadı. 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına kahldı. Eski adı 'Satırlar' idj. 1936'da ilçe olurken 'Yeşilova' adını aldı.

572.    Yıldızeli

Sivas'ın 'Yıldızeli' ilçesinin tarihsel geçmişi ile ilgili elde faz­la bilgi yoktur. Eski adı 'Yenihan' olan yerleşimin adı, sonra­dan 'Yıldızeli'ne dönüştürüldü.

573.    Yomra

Trabzon'un ilçesi 'Yomra'nın tarihsel geçmişi bağlı oldğu il ile aynıdır. 1959'da ilçe oldu. Eski adı 'Diron' iken değiştiri­lerek 'Yomra' adı konuldu.

•'                                              574. Yozgat

'Yozgat' ve yöresinin tarihi Kalkolitik Çağ'a (5500-3500) dek uzanır. Hitit, 'Deniz Halkları', Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Büyük İskender, Kapadokya, Galat, Bergama Krallığı, Pontus, Roma, Bozok boyu, Danişmendli, Seltuklu, Kadı Burhaneddin, Timur egemenlik ve istilalarını yaşadı. 1413'te kesin olarak Osmanlı topraklarına kahldı.

Günümüzde il merkezi olan 'Yozgat', 18. yüzyılın başla­rında Teke Türkmenlerinden bir kol olan 'Çapanoğulları' tarafından bir köy yerleşimi olarak kuruldu ve 'Bozok' diye adlandırılan sancağın 'Kızılkoca' nahiyesine bağlandı. Yerleşmi, Çapanoğlu ailesinin önde gelenlerince bayındır ve duruma getirilerek gelişmiş bir kent durumuna getirildi. Cumhuriyet'ten sonra Bozok vilayesi il, adı da 'Yozgat' oldu.

575.   Yumurtalık

Adana'nın ilçesi 'Yumurtalık' tarihi MÖ 7. yüzyıla dek uza­nır. Kilikya bölgesinin sınırları içindeydi. Kilikya Krallığı, Pers, Makedonya Krallığı, Seleukos, Roma, Bizans, Arap, Memlûklu egemenliklerini yaşadı. 1517'de Osmanlı toprakla­rına kahldı.

Önemli bir liman kenti olarak İlkçağ'daki adı Aigai' idi. 'Lagozzo', 'Laiazzo', 'Ajazso', 'Ayas' gibi adlarla da anıldı. Cumhuriyet döneminde adı 'Yumurtalık' olarak değiştirildi.

576.   Yunak

Konya'nın 'Yunak' ilçesi küçük bir köyken 17. yüzyılda bu­raya kalabalık bir konar-göçer boyu yerleştirildi. Yerleşim, 1953'te ilçe oldu. Adını buraya yerleşen konar-göçer boydan aldığı sanılmaktadır.

577.   Yusufeli

Artvin'in ilçesi 'Yusufeli'nin tarihi MÖ 9. yüzyıla dek uzanır. Urartu, Kimmer, İskit, Pontus, Roma, Gürcü, Arap, Selç^du, Moğol, Akkoyunlu, Safevi egemenliklerini yaşadı.16. yüzyıl­da Osmanlı topraklarına kahldı. Eski adları 'Livana', 'Livane' şeklindeydi. 'Yusufeli' adını padişah Abdülaziz'in oğlu şeh­zade Yusuf İzzeddin Efendi'den almışhr.

578.   Yüksekova

Hakkâri'nin ilçesi 'Yüksekova'nın tarihi geçmişi bağlı oldu­ğu Hakkari ile aynıdır. Yerleşim ve yöresinin adı Asur kay­naklarında 'Nairi' olarak geçer. Urartuların yurdu olan bölge çeşitli egemenliklerin ardından 16.yüzyılda Osmanlı toprak­larına katıldı. 19.yüzyılda burası Van vilayetinin Hakkâri sancağına bağlı 'Gevar' kazasının sınırlan içerisinde yer alı­yordu. 1936'da ilçe yapıldı ve 'Yüksekova' adı konuldu.

579.   Zara

Sivas'ın ilçesi 'Zara'nın tarihiyle ilgili fazla bilgi yoktur. İlk adı 'Koçgiri' idi.

580.   Zeytinburnu

İstanbul'un ilçesi 'Zeytinbumu'nun yer aldığı alan Bizans döneminde iskân edilmişti. Ancak gerek Bizans, gerekse Os­manlı dönemlerinde fazla gelişmeyen küçük bir köy statü­sünde kaldı. Cumhuriyet ile birlikte girişilen sanayi hamleleri yörenin hem nüfusunu artırdı, hem de gelişip büyümesini sağladı. 'Zeytinburnu' 1 Temuz 1957 tarihinde İstanbul'un bir ilçesi oldu. Adını İstanbul'un coğrafya yönünden sayılı burunlarından biri olan 'Zeytinbumu'ndan almıştır.

580.   Zile

Tokat'ın ilçesi 'Zile'nin tarihi, Hitit dönemine (MÖ 15. yüz­yıl) kadar uzanır. Hitit, Frig, Pers, Makedon, Pontus Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu, İlhanlı, Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin, Akkoyunlu egemenliklerini yaşadı. 1413'te kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Kentin bilinen en eski adlan 'Anziliya', 'Zela', 'Zile'ye dönüşmüştür.

581.   Zonguldak

'Zonguldak' ilinin tarihine ilişkin yeterli araştırma yoktur. Ancak, yöredeki kıyılara Megaralıların çok sayıda ticaret kolonisi kurdukları bilinir. Kent ve yöresi 1460'da Osmanlı topraklarına geçti. 19. yüzyılda taşkömürü bulununca hızlı bir gelişim sonucu 'Zonguldak' kenti ortaya çıktı. 'Zongul­dak' adının, yerleşim alanı açmak için kurulduğu ve 'Zongalık' diye anılan bir sazlık-bataklıktan oluştuğu sanıl­maktadır.


Kaynakça

Akbulut, Ö., Trabzon Tarihi,Trabzon, 1955

Akurgal, Ekrem, Ancient Civilizations and Ruins of Turkey, İstan­bul, 1983

Altuğ, V., Erzurum ve Civarının Tarihi, İktisadi Durumu Üzerine Tetkikler (İstanbul, 1941)

Arıpınar, S., "Ordu Şehrimizin Tarihi", Belgelerle Türk Tarihi

Dergisi, s. 15-16, İstanbul 1968

Arseven, Celal Esad, Türk Sanatı Tarihi, İstanbul, 1955-1959

Aslanapa, Oktay, Yüzyıllar Boyunca Türk Sanatı, 14. Yüzyıl, İs­tanbul, 1977

Atalay, Ö., Siirt Tarihi, İstanbul, 1946

Balcıoğlu, T., Adapazarı Tarihi ve Coğrafyası, İstanbul, 1952

Balkan, K.-0. Sümer, "1967 Yılı Hacıbektaş (Sulukaracahö-yük) kazısı ön raporu", Türk Arkeoloji Dergisi, s. XVIII/2, Ankara

Bayburtluoğlu, C., Lykia, Ankara, 1980

Bijişkyan, P.M., Karadeniz Kıyıları, Tarih ve Coğrafyası, çev. A.

Andreasyan (İstanbul, 1969)

Burney, C.A., "Urartian Fortresses and Towns in Van Region", Anatolian Studies, sayı VII, 1957

Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, Gelişim Yayınları

Çatal Höyük West, Anadolian Studies, XV, 1965

Çevik, H., Tekirdağ Tarih Araştırmaları,İstanbul, 1971

Danişmend, İsmail Hami, izahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi

"Değirmendere Kurtarma Kazısı 1983 Yılı Raporu", VI. Kaz Sonuçları Toplantısı, Ankara, 1985

Demircihöyük, İstanbuler Mitteilungen band 29, 1979, Tübingen 1979

Dikmen, F., Sinop Tarihine Ait Derleme Bilgiler, İstanbul, 1958

Dolapönü, M.H. (yay. haz.), Miladi 298-514'e Kadar Urfa, Emed, Mardin, Dara ve Nusaybin Aralarında Olan Vakayiname, Mar­din, 1959

Dukas, Stratis, Bizans, çev. V. Mimaroğlu, İstanbul, 1956

Duyuran, R., Efesos Kılavuzu, İstanbul, 1950

Eldem, Halil, Niğde Kılavuzu, İstanbul, 1936

Erginer, S., Asya'nın Kapısı Üsküdar ve Selimiye Camii (İsmail Hakkı Uzunçarşılı'ya armağan),Ankara, 1976

Eski Anadolu Mimarlığı, Ankara, 1975

Gezer, S., Urfa Tarihçesi, İstanbul, 1982

"Gordion Work 1983",VI. Kazı Sonuçları Toplantısı, Ankara 1985

Gözen, F., İstanbul, İstanbul, 1951

"Güneydoğu Anadolu Tarihöncesi Araştırmaları", İstanbul, 1980

Gürol, A., Eskişehir Kılavuzu, Eskişehir, 1949

İnan, "Perge Kazısı ve Onarımı", il. Kazı Sonuçları Toplantısı, Ankara, 1981

Kafesoğlu, İ., Selçuklular Tarihi, İstanbul, 1974

------------- , Malazgirt Meydan Muharebesi, İstanbul, 1956

Karaibrahimoğlu, S., Giresun: Bütün Yönleri ve Kazalarıyla, Anka­ra, 1969

Karaoğuz, A., Zonguldak Kılavuzu,Zonguldak, 1837

Katırcıoğlu, N., Bütün Isparta, Ankara, 1958

Kaya, A.R.O., "Kırklareli Vilayetini Tarih, Coğrafya, Kültür ve Eski Eserler Yönünden Tetkik", Kırklareli, 1948

Kınal, F., "Kargamış Şehri Tarihi Hakanda", DTCF Dergisi, s. 16, 1958

Kırzıoğlu, M.F., Kars Tarihi, İstanbul, 1953

Kittel, K., "Fikirtepe Kazısı", V. Türk Tarih Kongresi Bildirileri 1956, Ankara 1960

Koç, A.F., Bütün Yönleriyle Yozgat, Ankara, 1961

Konyalı, İ. Hakkı, Abideleriyle ve Kitabeleriyle Karaman Tarihi, İstanbul, 1967

Kurat, Akdes Nimet, "IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuze­yindeki Türk Kavimleri ve Devletleri", Ankara, 1972

Kurtaran, H.-M.C. Çoğaltan, Her Yönüyle Maraş, İstanbul, 1969

Mansel, A. Malik, Trakya'nın Kültür ve Tarihi, İstanbul, 1938

Mardin Halkevi, Cumhuriyet'ten Önce ve Sonra Mardin, İstan­bul, 1938

Melek, A., Hatay Nasıl Kurtuldu ?, Ankara, 1966

Mellaart, J., Exavations at Hacilar, Hacılar Kazıları, 2 cilt, 1970

Merçil, E., Müslüman-Türk Devletleri Tarihi,İstanbul, 1985

Minns, E.H., Scythians and Greeks, 1913

Naumann, R., Eski Anadolu Mimarlığı, Ankara 1975

Orhun, Ö., Samsun: Tarih, Coğrafya, Ekonomi, İstanbul, 1951

Ozanoğlu, İ., Kastamonu Kütüğü, İstanbul, 1952

Önder, M., Mevlana Şehri Konya, Konya, 1962

Örik, Nahit Sırrı, Kayseri, Kırşehir, Kastamonu, İstanbul, 1955

Ötüken, Y., Kappadokia Bölgesi Çalışmaları, Ankara, 1964

Özdoğan, M., "Aşağı Fırat Havzası", 1977 Yüzey Araştırmaları, 1977

Özgüç, T., "Arslantepe Kazıları", Belleten, sayı 41, Ankara

Öztuna, T.Y., Türkiye Tarihi, İstanbul, 1955

Peremeci, Osman Nuri, Edirne Tarihi, İstanbul, 1940

Radt, W., "1978 Bergama Kazısı", Ankara, 1979

San, M.S., Dün ve Bugün Muş, Kaysyeri, 1947

Schafer, J., Pergamon (The Encyclopedia of Ancient Sites), 1979

Sevgen, N., Anadolu Kaleleri, 1959

---------- , Doğu ve Güneydoğu'da Türk Beylikleri,Ankara, 1982

Sözen, M., Anadolu Kentleri, İstanbul, 1971

Tankut, Hasan Reşit, "Diyarbakır'ın Adı Üzerinde Toponomik Bir Tetkik", Ankara, 1937

Tarım, H.C., Kırşehir Üzerine Tarihi Araştırmalar, Kırşehir, 1938

Toker, I., Denizli Tarihi, Denizli, 1968

Turan, Osman, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, 1973

-------- , Selçuklular Zamanında Türkiye Tarihi, İstanbul, 1984

Türk Tarihinde ve Türk Kültüründe Tokat Sempozyumu, Tokat 2-6 Temmuz 1986, Ankara 1987

"Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni", Safranbolu Özel Sayısı, s. 54-333, İstanbul

Uğur, S., İçel Tarihi, Mersin, 1943-1944

Uluçay, M.Ç.-İ. Gökçen, Manisa Tarihi, İstanbul, 1939

Uykucu, Ekrem, İlçeleriyle Birlikte İstanbul, İstanbul, 1973

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Kara- koyunlu Devletleri, Ankara, 1984

------ ,Bizans ve Selçukiler'le Germiyan ve Osmanoğııl-lan Zamanında Kütahya Şehri, İstanbul, 1932

--------------- , Osmanlı Tarihi, Ankara, 1982

Ülkütaşır, Şakir, "Türklerde Ad Verme ile İlgili Adet ve İnanma­lar", Türk Kültürü, sayı 10

------ , "Özel Adların Kaynakları", Türkoloji Dergisi, c. 1, s. 1, Ankara, 1964

Van İlk Yıllıkları

Verzone, P., 1981'de Hierapolis'te Yapılan Restorasyon ve Kazı­lar, IV. Kazı Sonuçları Toplantısı, Ankara, 1983

Yalçın, O., Gaziantep, İstanbul, 1959

-------- , Muğla, İstanbul, 1960

------ , Nevşehir, İstanbul, 1960Yardımcı, N., "1984 Harran Kazı ve Onarım Çalışmaları", VII. Kazı Sonuçları Toplantısı, An­kara 1986

Zonguldak İl Yıllıkları


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar