Print Friendly and PDF

Sevgili, Bu Rüya Mıdır, Hayal Mi Diye İki Gözümü Ovup Duruyorum, Acaba Ben Miyim Bu?

Bunlarada Bakarsınız

 


LXXVII

A benim kulağımı tutup çeken, apaydın gözüm sensin; beni ne diye bahçeye götürmek istiyorsun; zaten bağım da sensin, gül bahçem de sen.

Bir ömür boyunca senin sofrandayım, senin nimetini yiyorum; senin lûtuf bayrağının altında davul çalıp durmadayım.

Sevgili, bu rüya mıdır, hayal mi diye iki gözümü ovup duruyorum, acaba ben miyim bu? Bir türlü inanamıyorum.

Evet, benim, fakat benliğimi bırakmışım, varlığımdan soyunmuşum, yeniay gibi senin dolunayına karşı pek ince, pek sönük görünmedeyim.

Padişahlar padişahının tacını bile hor görüyorum; yüzünün şevki, boynuma bir halka

benim, elbette böyle olacak bu.

Balıklarla beraber senin denizinin nimetlerini yiyorum; kıskançlığımdan karadakilerle bir türlü kaynaşamıyorum, suyla yağ gibi tıpkı.

İşim gücüm, denizden su içmektir amma balık gibi benim de su içtiğimi gören yok.

Cefa tırnağı dilek damarımı kaşırsa o tırnağın zahmetiyle çeng gibi pek güzel sesler veririm.

Fakat sen de anladın ki bir tek damarım bile yok; atan, oynayan bir tek damarım varsa göster, kökünden ke sip atay ım onu.

Ne iştesin dedin, yok olanın işi de olmaz. Evet, doğru; fakat ben yok değilsem, yok olmamışsam neden yurdum, konağım, yokluk olmuş?

Sen kıyamet Sûr’usun, bense bir ölüyüm; sen ilkbaharın canısın, bense selviyim, süsenim.

Ben şöylece yarım yamalak söyledim, gerisini sen söyle; sen aklın da aklına akılsın, bense pek akılsızım.

Ben bir resimdir yaptım, ona can vermek sana

düşer; sen canın da canına cansın; bense beden isteyen biriyim ancak.

 

Kaynak: Cilt 2

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar