Gizlidir Yolları Şeytanın
HAKİKAT
Ey
doğrular, dürüst olanlar, kıyamet günü için sevap işlemenize gerek kalmadı mı,
ne?
Çünkü
hep alacaklı olduğunuz bir hayat yaşıyorsunuz.
Sizi
taklit etmek dahi mümkün olmadı ve olamazda.
Ey
Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendim!
Zâtının
hakikate vukufiyet ve tahammülü çok
olduğu için insanlardan çok üstün oldun.
Hakikati
aslıyla ümmetine incitmeden ve kırmadan bildirdin.
Bunu
ancak zâtın başardığı için Allah Teâlâ da, başka rasül göndermeye gerek
duymadı.
Hakikati
görmek kolaydır. Ancak aslıyla söylemek ise ne kadar zordur. Eğer her hakikat
gerçeği ile söylenilip yazılsa idi, kör, sağır ve dilsiz olanlardan daha şanslı
kimse bulunmazdı.
[Nuh
Nebi (Salavâtu'l-lâhi alâ nebiyyinâ ve aleyhi ve alâ sâir'il-enbiyâ-i ecmâin)
iblise rast gelir, iblis (aleyhimâ yestahik=azabı hak eden) der ki:
-Ya
Nuh, sen bana bir iyilik etmişsindir ki, ne bileyim, nice vasf edeyim, hiç
böyle iyilik olmaz, deyince, buyurdular:
-Ne
söylersin, nasıl iyilik ettim ben sana?
Der
ki:
-Bunca
kavmini beddua ile helak ettin. Ancak yetmiş kişi (artık eksik demişler) bunca
yüzyılda imana gelebilmiş, ben onların her birine nice yıllar çalıştım, imansız
göndermeye nice mekru keyd (hile tuzak) ederdim, sen ise bir kere beddua ettin
beni kurtardın. Hiç bana bundan artık iyilik mi olur, dedi.
Hz.
Nuh aleyhisselâmağladı.
Öyle,
mü'min olan kişi a'dâ-yı adüvv (düşmanlar) sözüne uymaya.][1]
Allah
Teâlâ az da olsa yaptığımız iyiliklere karşı bizi bağışlasın.
İsmail
Hakkı
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar