Kıyamet Alâmetleri Ahmed Zîyâeddîn Gümüşhanevî
Önsöz
1. Kıyametin Kopmasından Önce Zuhur Edecek Küçük Alâmetler
b. Ticaretin Artması, Malın Çoğalması
d. Kur'an'ın Merasimi ve Müslümanlığın İsminin Kalışı
g. İmanı Muhafazanın ve Sünnete Uymanın Güçleşmesi
i. Deccal'in Önüsıra Olacak Hadiseler
b. Melhameler ve Melhame-i Kübrâ (Büyük Harb)
c. Hz. Mehdi aleyhisselâm'ın Zuhuru, Vasıfları ve Müddeti
d. Kıyamete Kadar Hak Üzere Bir Grubun Bulunacağı
e. Kostantıniyye'nin ve Roma'nın fethi
f. Hadramut'tan Bir Ateşin Zuhuru
3. Deccal'in Çıkışı, Vasıfları ve Helâkı
a. Ümmet İçinde Çıkacak Yalancılar
b. Peygamberlerin Kavimlerini Deccal'e Karşı İkazları
d. Deccal'in Çıkacağı Yerve Kendisine Tabi Olacak Kimseler
e. Deccal'in Vasıfları ve Yapacağı Bazı İşler
f. Deccal'in Varamayacağı Yerler
g. Hz. İsâ aleyhisselâm'ın Deccal'i Öldürmesi
h. Beklenen Yedi Şey Dolayısıyla Amellere Acele Etmek Lüzumu
a. Hz. İsâ aleyhisselâm'ın Tekrar Dünyaya Geleceği
b. Hz. İsâ aleyhisselâm'ın Vasıfları ve Devrindeki Durum
c. Hz. İsa aleyhisselâm'ın Haçı Kırıp, Cizyeyi Kaldırması ve Malın Artması
d. İmanın Medine'de Toplanması
5. Ye'cüc ve Me'cüc'ün Çıkışı, Vasıfları ve Helaki
a. Ye'cüc-Me'cüc'ün, Adem aleyhisselâm'ın sulbünden olduğu
b. Hz. Hızır ve İlyas aleyhisselâm'ın Her Gece Sed Üzerinde Buluşması
c. Kendileri ile Harb Yapılacak Bazı Kavimler
d. Ye'cüc ve Me'cüc'ün Vasıfları
e. Ye'cüc ve Me'cüc Hadisesinde Toplanma Merkezinin Tur-u Sînâ Olacağı
f. Ye'cüc ve Me'cüc'den Sonra da Hac ve Umre Yapılacağı
6. Dabbetül-Arz'ın Zuhuru ve Güneşin Batıdan Doğması
a. Dabbetül-Arz'ın Yapacağı Şeyler
c. Güneşin Batıdan Doğuşu ile Tevbe Kapısının Kapanacağı
7. Güneşin Batıdan Doğuşundan Kıyamete Kadar Olacak Haller
c. Bı'rTakım Gençlerin ve İnsanların Durumu
d. Müslümanların Durumu ve Şeytanların Çıkışı
e. Kabe'nin Yıkılması ve İbadetin Kalmaması
f. Bazı Harikulade Hadiselerin Zuhuru
g. Zamanda Yakınlık ve Here ü Merc'in Artması
h. Yere Batma, Taş Yağması ve Suret Değiştirme Hadiseleri
i. Yağmurlarda Bereket Kalmaması ve Yıldırımların Artması
j. Kur'an'ın Silinmesi ve Kalkması
k. Salihlerin Ölümü ve Kıyametin Kopması
8. Peygamber salla'llâhü aleyhi ve sellem Efendimiz'in Tavsiyeleri
a. Ma'rufla Emir, Münkerden Nehy Etmek
b. Amelde Müsaraat (Acele) Etmek
c. Zalim Ümera ile Birlikte Olmamak
f. Aczin Fücura Tercih Edileceği Zaman
ÖNSÖZ
Elinizdeki kitap, Gümüşhaneli Ahmed Ziyâeddîn Hazretlerinin hazırladığı Râmûz el- Ehâdîs isimli hadis mecmuasından alınmış, kıyamet ile ilgili hadis-i şeriflerden oluşmaktadır.
1949 - 1952 yılları arasında Abdül'aziz Bekkine Hazretleri'nin yapmış olduğu Râmûz el-Ehâdis derslerinde, Osman Çataklı tarafından tutulan notlar, Lütfi Doğan ve M. Cevad Akşit tarafından "Râmûz el-Ehâdîs, Hadisler Deryası" adı altında neşredilmiştir (1982). Bu kitabın hazırlanmasında sözkonusu tercüme esas alınmıştır.
Kitabın hazırlanma amacı, hazırlayanı tarafından şöyle ifade edilmiştir:
"Hülâsa olarak şu söylenebilir ki: Kıyametin küçük alâmetlerinin hemen hepsi zuhur etmiş ve sıra büyük alâmetlere gelmiştir.
Binâen aleyh, her müslümanın imanını koruyabilmesi için buna göre hazırlanması, bilhassa Deccal fitnesine karşı müteyakkız olması, kendisi için bir kurtuluş vesilesi olacaktır.
Bu eserde kıyametin yaklaşmasına ait alâmetleri belirten hadis-i şerifleri, tasnif edilmiş bir şekilde takdim etmekle, din kardeşlerimize faydalı olmaya çalışılmıştır.
Tevfik Allah'tandır.
1. KIYAMETİN KOPMASINDAN ÖNCE ZUHUR EDECEK KÜÇÜKALÂMETLER
296/7. Altı şey kıyamet alâmetlerindendir: Benim ölümüm, Kudüs'ün fethi, bir adama bir dinar (altın) verildiği halde azımsaması, her müslümanın evinde ateşi duyulan fitne, koyun boynuzu kıvrımları gibi insanlar arasında ölüm çokluğu, Rumun gadri. Şösk seksen sancakla müslümanların üzerine yürümeleri.
Hz. Muaz radiya'llâhü anh
(Rumun bu gadri, Antakya Amik ovasında, müttefik oldukları halde, müslümanlar üzerine yürümeleri hadisesi olan "Melhame-i Kübra" olayıdır.) 296/8. Ey ümmet! Altı şey vardır ki, onlar olmadan kıyamet kopmaz: Peygamberinizin vefâtı. Aranızda malın artması, öyle ki bir adama on bin dirhem (gümüş para) verilecek de yine öfkelenecek. Sizden her erkeğin evine giren bir fitne. Koyun boynuzu kıvrımları gibi ölüm çokluğu Benî esferle (Rumlarla) aranızdaki sulh. Öyle ki, kadının hamileliği gibi dokuz ay toplanırlar, sonra size gadirlik yaparlar. Medinenin fethi.
Denildi ki:
"--Hangi Medine?"
Buyurdu ki:
"--Kostantıniyye. (Bu Kostantiniyye'nin Mehdi aleyhisselâm'ca yapılacak fethidir.)
Hz. İbn-i Amr radiya’llâhü anh 448/8. Kıyamet alâmetlerindendir: Çocuğun öfkeli, yağmurun hararetli olması, şerlerin taşması; yalancının tasdiki, doğrunun yalanlanması, hâine güvenilmesi, emine ihanet edilmesi; münafıkların kabileye efendi olması, çarşıya münafıkların hâkim oluşu; mihrabların süslenmesi, kalplerin harab edilişi; erkeklerin erkeklerle, kadınların kadınlarla yetinmesi; dünyanın mâmur kısmının harab, harab kısmının mamur olması; şübhenin ve fâizin âşikâr olması, çalgının ve eğlence aletlerinin alenîleşmesi, içkinin içilmesi; zaptiyenin, gammazların ve gıybetçilerin çoğalması.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 46/7. İnsanların akidlerini bozduklarını, emânetleri hafife aldıklarını ve -- parmaklarını birbirine geçirip-- böyle olduklarını gördüğün zaman, evini tercih et! Lisanına sahip ol, maruf olanı al, münkeri bırak, kendi işinle meşgul ol ve ammenin işlerini kendine bırak!
Hz. Abdullah ibn-i Amr radiya’llâhü anh
53/8. Emânet zayi edildiğinde kıyâmeti bekle.
Denildi ki:
"--Emanetin zayi edilmesi nasıl olur?"
Buyurdu ki:
"--Vazife ehlinden başkasına verildiği zaman, kıyameti bekleyin!"
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
459/1. Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, kıyamet kopmaz, hasisilik, fuhuş zahir oluncaya, emine hıyanet edilinceye, haine güvenilinceye, "vuul" helâk oluncaya, "tuhut" zahir oluncaya kadar.
Denildi ki:
"--Vuul ve tuhut nedir?"
Buyurdu ki:
"--Vuul insanların eşrafı, tuhut ise, insanların ayak takımıdır."
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
91/7. AUah-u Zülcelâl Hazretleri, fâhiri de mütefâhiri de sevmez. Fuhuş ve tefahuş açık olmadan, komşular fenâlaşmadan, hainler emin, eminler hain sayılmadan, akrabalık arasında soğukluk olmadan kıyamet kopmaz.
Hz. Ömer radiya’llâhü anh
448/6. Kıyamet alâmetlerindendir, haine itimad edip, emine ihanet edilmesi.
Hz. İbn-i Amr radiya’llâhü anh 121/4. Kıyametin önü sıra, sadece tanıdık kimselere selam vermek âdet olur.
Ticaret meydan alır, o derece ki kadın erkeğine yardımcı olur. Akraba yoklamaları kalkar. Yalancı şahitler çıkar, gerçek şahitlik gizlenir. Muharrirler ise çoğalır.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 448/7. Kıyamet alâmetidir, komşuluğun kötüleşmesi, akrabanın yoklanmaması, cihadın kalkması, dünyanın dini ihlâl etmesi.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
338/5. Bina kıyamet alâmetindendir. Bir adamın camiden geçip de iki rekat kılmaması, tanıdığından başkasına selâm vermemesi ve çocuğun yaşlı bir kimseyi işe koşturması da kıyamet alâmetlerindendir.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 132/7. Mâmur yerlerin harabe olması, harabe yerlerin îmar edilmesi, cihadın terki, devenin pervasızca otlaması gibi bir adamın da elindeki emanetten faydalanması, kıyamet alâmetlerindendir.
Hz. Atiyye radiya’llâhü anh
265/5. Şu üç şeyi gördüğün zaman kıyametin kopması yakındır: Mamur yerler yıkılıp, harap yerler imar ediliyor. Maruf münker, münker ma'ruf addediliyor. Deve yaprağa nasıl davranırsa, adam da emanete öyle davranıyor.
Hz. Urve radiya’llâhü anh
258/7. Altı hal var ki, onlar vaki olduğunda ölümü temenni edebilirsiniz: Sefihlerin beyliği, hükmün para ile satılması, kanın istihfaf edilmesi, zaptiyenin çoğalması, akrabalığın kesilmesi, Kur'an-ı Kerim'i eğlence yapanların çoğalması ve onun musiki yerine dinlenmesi. Öyle ki, adamı mihraba, nağme dinlemek için geçirirler. Halbuki o adamın fıkıhtan haberi bile yoktur. İşte bu durumlarda ölümü istemekte haklı olursunuz.
Hz. Abin el Gefani radiya’llâhü anh
304/6. Ümmetimden ehl-i kitaptan bir cemaat ve ehl-i liban (çöl halkı) helâk olacak.
Denildi ki:
"--Ehl-i kitap kimdir?"
Buyurdu ki:
"--KitabuUahı öğrenip müslümanlarla mücadele edecek bir kavimdir."
Denildi ki:
"--Ehl-i liban kimdir?"
Buyurdu ki:
"--Şehvetlerine uyup, namazı terk edecek bir kavimdir."
Hz. Ukbe radiya’llâhü anh
b. Ticaretin Artması, Malın Çoğalması
33/7. Kıyamet yaklaştığında, taylaşan giyilmesi çoğalır. Ticaret artar, mal çoğalır, mal sahibine malı için tâzim edilir. Fuhuş yayılır. Çocuklar âmir duruma gelir. Kadınların sayısı artar. Sultan zulmeder. Eksik ölçü ve tartı yapılır. Bir adamın köpekyavrusu yetiştirmesi, kendi çocuğunu yetiştirmekten daha cazip gelir. Büyüğe hürmet, küçüğe de merhamet edilmez. Gayri meşrû çocuklar çoğalır. Hatta, yol ortasında adam kadınla yakınlaşır. İnsanlar, kalbleri kurt olduğu halde, koyun postuna bürünürler. O zamanda insanın en iyi görüneni müdâhin olanıdır. (Kötülükleri gördüğü halde karışmayıp kendi işine bakan kimse.)
Hz. Ebû Zer radiya’llâhü anh 476/12. Sizde mal çoğalıp artmadıkça kıyamet kopmaz. Öyle ki mal sahibi zekâtını kabul edecek birini arar da, ona arz eder. O da şöyle der:
"--Benim (şimdi) buna ihtiyacım yok!"
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
459/5. Nefsim yed-i kudretinde olana kasem ederim ki, İran ve Rum diyarı fetholunacakve dünya devleti üzerinize yağacak. Ekmeğiniz, etiniz bollaşacak... O kadar ki, bunların çoğuna besmele bile çekilmeyecek.
Hz. Abdullah ibn-i Busr radiya’llâhü anh
472/6. "Lâ ilâhe illallah" kelimesi halktan gamı, kederi men etmeye devam eder; dünyaları düzelip de dinden gideni ehemmiyetsiz görmedikçe... O zaman bu kelimeyi söylediklerinde, kendilerine "Yalan söylüyorsunuz, siz onun ehli değilsiniz!" denilir.
Hz. Zeyd ibn-i Erkam radiya’llâhü anh
78/6. Kıyamet yaklaştıkça insanların ancak dünyaya tamahları ve Allah'tan uzaklaşmaları artar.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
504/7. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, kaygıları mideleri, şerefleri malları, kıbleleri kadınları olacak. Dinleri de altın ve gümüşleri olacaktır. Bunlar halkın şerlileridir ve Allah yanında onların nasibleri yoktur.
Hz. Ali radiya’llâhü anh
503/1. İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, yanında altın ve gümüşü olmayan rahat etmez.
Hz. Mikdam radiya’llâhü anh
59/15. Ahir zaman geldiğinde, insanlar için dirhem ve dinara (paraya) ihtiyaç daha fazla olur. Zira insan o zaman din ve dünyasını onlarla ayakta tutabilir.
Hz. Mikdam ibn-i Madikerb radiya’llâhü anh
504/6. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, günaha girmeksizin aralarında geçinmeye kuvvet bulamayacak. Öyle ki, adam yalan söyleyecek ve yemin de edecek. Bu zaman gelince kaçın!
Denildi ki:
--Nereye kaçalım?
Buyurdu ki:
--Allah'a, kitabına ve Peygamber'in sünnetine kaçın!
360/7. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, adam malı helâlden mi, haramdan mı, nereden aldığına ehemmiyet vermeyecek.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh 502/9. İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, adam malın kendisine nereden geldiğine, helâlden mi, haramdan mı geldiğine aldırmayacak.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh 456/7. Beni hak ile baas eden Allah'a yemin ederim ki, benden sonra ümmetimin içinde fetret devri olacak. O devirde herkes helâli aramadan mal talebinde bulunacak, kanlar akıtılacak ve şiir Kur'an'a bedel tutulacak.
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh 360/8. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, onlardan riba yemeyen hiç kimse kalmayacak. Yemese bile, hiç olmazsa kendisine tozu isabet edecek.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
503/7. İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki, o zamanda onlar riba yerler, yemeyene de tozu bulaşır.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
141/4. İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, faiz yemeyen adam kalmaz. Onu yemese bile kendisine tozu isabet eder.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh 29/8. Bu ümmet şarabı üzüm suyu, faizi alış-veriş, rüşveti hediye gibi kabul eder ve zekâtı (öşrü) ticaretvesilesi yaparsa, işte bu, günahı artırdıklarından dolayı helâklarına sebep olur.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
503/4. İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki, camilerde halka halinde toplamlar, gayeleri dünyevî olur. Allah'ın onlara ihtiyacı yoktur. Bunların arasına girmeyin!
Hz. Enes radiya’llâhü anh
301/3. İnsanlar üzerin bir zaman gelecek ki, camilerde halk halka oturacaklar, ancak dünya üzerine muhabbet edecekler. Bunlara rastlarsanız, onlara katılmayın! Zira AUah-u Zülcelâl Hazretleri'm'n o kimselerle alâkası yoktur.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 304/1. Ümmetimin sonunda bir takım kavimler olur ki, camilerini süsler, kalblerini ise viran ederler. Onlardan birisi dinine vermediği ehemmiyetten fazlasını elbisesine verir. Bunlar, dünyaları selâmet oldu mu, ahiret işini kaale almazlar.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh
476/5. Kıyamet kopmaz, tâ ki insanlar mescidler hususunda tefâhur etmedikçe.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
478/3. Çocuk öfkeli, yağmur sıcak olmadıkça, âdî kimseler iyi addedilmedikçe, iyilere kızılmadıkça, küçük büyüğe ve karaktersiz kimse iyi insanlara cür'etkârlık yapmadıkça kıyamet kopmaz.
Hz. Aişe radiya’llâhü anh
504/4. İnsanlar üzerin bir zaman gelecek, şeytanlar onların evlâdlarına ortak olacaklar.
Denildi ki:
--Bu da olacak mı yâ Rasûlallah?
Buyurdu ki:
--Evet.
Dediler ki:
--Bizim evlâdlarımızı onların evlâdlarından nasıl ayırd edeceğiz?..
Buyurdu ki:
--Hayâ ve merhamet azlığından anlaşılacak.
477/13. Kalbler birbirineyabancı olmadan, sözler birbirinden ayrılmadan, ana- baba bir kardeşler farklı dinden olmadıkça kıyamet kopmaz.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
d. Kur'an'ın Merasimi ve Müslümanlığın İsminin Kalışı
301/4. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, Kur'an'ın merasimi ve müslümanlığın da ismi kalacak. Onlar müslüman ismi alırlar, halbuki kendileri müslümanlıktan insanların en uzağıdırlar. Camileri süslü olur, hidayet bakımından ise viran olur. O zamanın âlimleri, gök kubbesi altındaki âlimlerin en şerlisi olup, fitne onlardan başlar ve yine onlara döner.
Hz. Muaz radiya’llâhü anh 301/1. Ümmetime yakında bir zaman gelir ki, Kur'an okuyucu çok, fakihler az olur. İlim kabzolunur. Kargaşalık çoğalır. Ondan sonra bir zaman gelir ki, ümmetimden bir takım adamlar Kur'an okurlar ama, bu gırtlaklarını geçmez. Bundan sonra yine öyle bir zaman gelir ki, müşrik mü'minle aynı mevzuda söylediğinin mislinde mücadele eder.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh 302/12. Benden sonra, yakında, ümmetimden bir taife zuhur eder ki, Kur'an okurlar ama boğazlarını geçmez. Dinden de okun yaydan çıktığı gibi çıkarlar ve avdet de etmezler. Onlar halkın ve mahlûkâtın en şerlisidir. Alâmetleri de yüzünü, gözünü tıraş etmeleridir.
Hz. Ebû Zer radiya’llâhü anh
303/3. Benden sonra ümmetimden bir kavim gelir. Kur'an'ı okur, dini ilimlerden de ma'lûmâtları olur. Şeytan onlara gelir:
"--Dünyalığınızı düzeltmek için hükümete sokulsanız ya! Siz yine dininizde onlara uymazsınız." der.
Nasıl çalıdan dikenden başka bir şey alınmazsa, onlara sokulmaktan da günahtan başka bir şey elde edilmez.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh
504/5. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, ulemâsı da, hukemâsı da fitne olacak. Mescidler ve kurrâ çoğalacak ama hiç âlim bulunmayacak, tek tük ulemâ kalacak.
503/9. Ümmetim üzerine bir zaman gelir ki, fukaha birbirini çekemez. Tekelerin birbirlerini kıskandığı gibi, birbirlerini kıskanırlar.
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh 448/10. Kıyametin yaklaşmasındandır, minberlerin hatiplerinin çoğalması; ulemânın süslere meyledip haramı helâl, helâli haram etmeleri ve insanların istediği gibi fetva vermeleri; altın ve gümüşlerinizi helâl saymayı öğütlemeleri ve Kur'an'ı ticaret metaı edinmeleri.
Hz. Ali kerrem'allahü veche radiyallâhü anh
503/12. İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki, onda ulema, köpekler öldürülür gibi öldürülr. Keşke o zaman ulema birlik olsaydı!..
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh 449/1. Kıyametin yaklaşmasındandır, yağmurun çok, ekinin az, okumuşun çok, fakihin az oluşu ve ümerânın çok, emin adamın az oluşur.
Hz. Abdurrahman ibn-i Amr radiya’llâhü anh
472/7. Ümmet şen'at-ı hasene üzere devam eder, aralarında şu üç hal zahir olmadıkça: Aralarında habis veled çoğalmadıkça, "sakkârûn" aralarında zâhir olmadıkça.
Dediler ki:
"--Sakkârûn nedir?"
Buyurdu ki:
"--Bunlar içmeden sarhoş olanlardır. Ahir zamanda gelirler, birbirleriyle karşılaştıklarında aralarındaki selâmları lânetleşmektir."
303/7. Ahir zamanda ümmetimden birtakım insanlar meydana gelir ki, kendimizin de babalarımızın da işitmediği şeyleri anlatırlar. Sizler ve babalarınız bunlardan kendinizi çekin!
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
61/4. Ahir zaman olduğu ve heva hevesler muhtelif olduğu zaman (bid'atler hususunda) işte o zaman size köy ehlinin ve de kocakarıların itikadını tavsiye ederim.
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh
(Bundan maksad, fazla bilgi sahibi oluyorum zannı ile insanın itikadını karıştırması yerine, az fakat öz bilgisi olan bir köylü veya kocakarı gibi sağlam itikad sahibi olmayı tavsiye ediyor.) 136/2. Siz bugün öyle bir zamandasınız ki, alimleri çok, hatibleri azdır. Bugün bir kimse bildiğinin onda birini terketse, düşer. Bir zaman gelecektir ki, bileni az, anlatmaya çalışanı (hatibleri) çok olacak. O zamanda bildiğinin onda birini yapan kurtulacaktır.
Hz. Ebû Zer radiya’llâhü anh
f. Ümerânın Durumu 360/9. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, onlara sefih önderler hakim olacak. Şerlilerini öne geçirecekler. Onlar da suretâ hayırlıların sevgisini izhar edecekler. Namazı vaktinden sonraya bırakacaklardır. Kim bu zamana yetişirse reis olmasın, memur olmasın, vergi memuru olmasın, maliyeci de olmasın!
Hz. Ebû Said radiya’llâhü anh
121/2. Kıyametin önü sıra hilekâr seneler vardır. O zamanlarda emin adamlara töhmet, haine emniyet edilir. Ve emin susturulur. Yalancıya emin nazarı ile bakılır. Ve rüveybida söz sahibi olur.
"--Rüveybida kimdir?" diye soruldu.
"--Ammenin işleri hakkında söz sahibi olan sefih kimselerdir." buyruldu.
121/1. Kıyametin önü sıra yalancılar vardır. Onlardan sakının!
Hz. Câbir ibn-i Semûre radiya’llâhü anh
518/6. Ahir zamanda zalim ümera, fasık vüzera, hain hakimler ve yalancı ulema gelir. Her kim onlara yetişirse sakın onların yardımcıları, vergi memuru, haznedarı ve onların emniyet memurları olmasın!
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
507/12. Ahir zamanda cahil reisler topluluğu çıkar, insanları fitneye düşürürler. Hem dalâlete düşerler, hem de dalâlete düşürürler.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh 300/2. Yakında başınıza bazı emirler gelecek. Rızıklarınıza el atacak, sizi yalanlarla avutacaklar. İş yapacaklar lâkin yaptıkları fena olacak. En fena tarafları da kötülüklerini siz güzel görmedikçe ve yalanlarını tasdik etmedikçe sizden razı olmayacaklar. O zaman (yalnız) emirlik haklarını tanıyın. Sizi de tecavüzle kendilerine uydurmaya kalktıklarında, onlarla mukatele edin. Kim bu yolda öldürülürse o şehiddir.
Hz. Ebû Sülâbe el-Eslemî radiya’llâhü anh
303/4. Yakında bazı emirler gelecek. Siz onların bazı işlerini beğenecek, bazılarından ise hoşlanmayacaksınız. Kim onlarla mücadele ederse necat bulur. Kim onlardan ayrılırsa selâmet bulur. Kim de onlara karışırsa helâk olur.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh 299/1. Benden sonra, yakında sizin üzeriniz bazı ümera gelecek. İyi görmediğinizi amel edecekler ve fena gördüklerinizi de yapacaklar. Bunlar emirim'z değildir.
Hz. Ubade radiya’llâhü anh
303/6. Sizin üzerinize bazı ümera peydah olur. Namazı vakitlerinden geciktirir ve bid'atler çıkarırlar.
İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh dedi ki:
"--Onlara yetişirsem nasıl yapayım?"
Buyurdu ki:
"--Ey Ümm-ü Abd'in oğlu! Benden nasıl yapacağını soruyorsun. Allah'a isyan edene itaat yoktur!"
Hz. İbn-i Mes'ud 140/8. Sizin üzerinize yakında kabul edeceğiniz veya kabul etmeyeceğiniz işler yapan ümera gelr. Kim ki bunu reddeder, beraat kazanır. Hoşlanmayan selâmet kazanır. Hoşlanan, uyan fitneye uğramış olur.
Dediler ki:
"--Onlarla cenkleşmeyelim mi?"
Buyurdu ki:
"--Namaz kılarlarsa, cenkleşmeyin!"
Hz. Ümmü Seleme radiya’llâhü anh
302/11. Benden sonra yakında bir takım sultanlar peydah olur. Kapılarında fitneler develerin yatakları gibidir. Kimseye bir hayır göstermezler. Bir şey verilirse, ancak onların dinlerinden bir taviz kopararak verilir.
Hz. Abdullah ibn-i Hars radiya’llâhü anh 298/3. Benden sonra birtakım emirler gelecek ve dedikleri dedik olacak. İşte bunlar maymunun atılması gibi cehenneme atılacaklar.
Hz. Muaviye radiya’llâhü anh 302/10. Ahir zamanda, zalim hükümdarın avanesi olur ki, onlar sabah Allah'ın gazabında yürürler. Akşamda Allah'ın buğzu içinde dolaşırlar. Sakın onların sırdaşlarından olmayın!
Hz. Ebû Umâme radiya’llâhü anh 46/8. Ümmetimin zalime, "Sen zalimsin!" demekten koktuğunu görürsen, onlardan ayrılabilirsin.
502/11. insanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, onların yüzleri insan yüzü, kalbleri şeytan kalbidir. Kan dökücüdürler. Çirkin hareketlerden kaçmazlar. Eğersen onlara tâbi olursan, seni gözetirler. Eğer onlara güvenirsen, sana ihanet ederler. Onların çocukları ahlâksız, gençleri arsız olur. Yaşlıları ise ma'rufu emretmez, münkeri nehyetmez olur. Sünnet aralarında bid'at, bid'at ise aralarında sünnet gibidir. İdarecileri sapıktır. İşte bu zamanda Allah onlara şerlilerini musallat kılar. Hayırlıları dua eder, fakat duları kabul olmaz.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh
458/9. Nefsim yed-i kudretinde olana kasem ederim ki, kıyamet kopmaz, imamınızı öldürünceye, kılıcınızı birbirinizde deneyinceye ve şerirleriniz dünyaya hakim oluncaya kadar.
Hz. Hüreyre radiya’llâhü anh
518/7. Ahir zamanda bir kavim sultanın huzuruna varır. Sultanlar Allah'ın emri ile hareket etmezler, onlar da nehyetmezler. Allah'ın lâneti işte bunların üzerine olsun!
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
g. İmanı Muhafazanın ve Sünnete Uymanın Güçleşmesi
503/11. İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki, adamın imanı soyulur da haberi olmaz. Halbuki o, gömleğinin soyulduğu gibi soyulmuştur.
Hz. Ebüd-Derdâ radiya’llâhü anh 360/5. İnsanlar üzerin bir zaman gelecek ki, kableri acem kalbi olacaklar.
Denildi ki:
"--Acem kalbi nedir?"
Buyurdu ki:
"--Kalblerinde dünya muhabbeti, âdetleri bedevî âdeti gibi. Kendilerine rızıkverildi mi hayvanlarnı çoğaltır, gazayı zarar addeder ve zekâtı cereme sayarlar."
502/10. insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, ümmetin ihtilâfı sırasında benim sünnetime tutunan eliyle ateş tutan bir kimse gibi olacaktır.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 477/12. Zühd lâftan, vera' da yalandan ibaret olmadıkça kıyamet kopmaz.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
503/10. Sizin üzerinize bir zaman gelir ki, adam acizlikle fâcirlik arasında muhayyer kalır. Kim bu zamana ulaşırsa, aczi fücura tercih etsin!
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
504/1. İnsanlar üzerin bir zaman gelecek ki, şimdi sizin aranızda münafığın gizlendiği gibi, mümin gizlenecek.
Hz. Câbir radiya’llâhü anh 504/2. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek, adam bir kavmin içinde oturacak da, kendisini dile alacaklar korkusu ile kalkamayacak.
Hz. Ebû hüreyre radiya’llâhü anh
476/13. iki büyük taife, davaları bir olduğu halde çarpışmadan kıyamet kopmaz, aralarında büyük bir mukatele olur ve otuza yakın deccal ve yalancı baas olunur. Onların hepsi de kendini Allah'ın rasûlü zanneder.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
243/2. Kaprakanlık gece parçaları gelmeden amellere müsâraat ediniz ki, o devirde de insan sabah mümin olur, akşama kâfir olarak ulaşır. Mümin olarak geceye gider, kâfir olarak sabaha çıkar. Ve o günün adamları, dinini dünyadan az bir şeye karşılık satarlar.
299/7. Yakında fitneler olur. Adam müslüman sabahlar, akşama kâfir olur. Ancak, Allah'ın kendisini ilmi ile ihyâ ettikleri müstesnâ.
Hz. Ebû Umâme radiya’llâhü anh
299/9. Yakında hadiseler, tefrika, fırka ve ihtilâflar olacak. O günde katil olmaktan kurtulup maktul olabilirsen ol!
Hz. Halid ibn-i Urfuta radiya’llâhü anh
18/11. Sizleri benden sonra vuku bulacak yedi fitneden sakınmaya davet ederim: Medineden çıkacak bir fitne, Mekke'den çıkacak bir fitne, Yemen'den çıkacak bir fitne, Şam'dan çıkacak bir fitne, şarktan çıkacak bir fitne, garbdan çıkacak bir fitne... Bir fitne de Şam'ın merkezinden zuhur eder ki, işte bu Süfyânî'nin fitnesidir. (Mehdi aleyhisselâm'dan bir sene evvel çıkacak bir fitne.)
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 300/3. Benden sonra fitneler olur. Birisi de ahlâs fitnesidir. (Deve çulu fitnesi, yâni milletin boynunda temelli kalır.) Harpler, hicretler olur. Sonra daha şiddetli bir fitne olur. Ha bitti denir, daha da devam eder. O derece ki, fitnelerin kendine dokunmadığı ev ve müslüman kalmaz. Bu hal ehl-i beytimden bir müslüman (Mehdi aleyhisselâm) çıkıncaya kadar devam eder.
Hz. Ebû Said radiya’llâhü anh
300/1. Yakında dört fitne olacak: Kanın mubah sayıldığı fitne; kanın mubah ve malın helâl sayıldığı fitne; kanın mubah, malın ve namusun helâl sayıldığı fitne... (Dördüncüsü Deccal fitnesidir.)
Hz. İmran radiya’llâhü anh
i. Deccal'in Önüsıra Olacak Hadiseler 132/5. Malın meydan alması, kâtiplerin artması, ticaretin çoğalması, cehlin yayılması, insanın ticareti "Falan kimselerden izin olmadıkça olmaz!" şeklinde yapması; müstakil bir mahalde kâtib bulunmaması (Ticaretin çokluğundan yazmaya vakti olan adam bulunmaz.) kıyamet alâmetlerindendir.
Hz. Amr ibn-i Tuğlabe radiya’llâhü anh
503/8. İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki, zenginler tenezzüh için, orta halliler ticaret için, onların kurrâları riya ve gösteriş için, fakirleri ise dilenmek için haccederler.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
303/8. Ümmetimin sonunda bir takım kadınlar peydah olur ki, erkekler gibi eğerlere biner ve mescidin kapısında inerler. Onlar giyinik çıplaklardır. Başlarını da zayıf devenin hörgücü gibi yaptırırlar Bunları tel'in edin! Zira onlar melundurlar. Eğer sizden sonra gelecek ümmet olsaydı, bunlar da o gelecek ümmete hizmetçi olurlardı. Nasıl ki sizden evvelki ümmetlerin kadınlarının size hizmetçi oldukları gibi.
Hz. İbn-i Amr radiya’llâhü anh
141/1. Âhir zamanda ümmetim üzerine şiddetli bir belâ zuhur eder. Bundan ancak iki sınıf kurtulur: Biri Allah'ın dinini tanır ve onun için lisan ve kalbi ile mücadele eder. İkincisi ise dinini anlamış, dinlemiş ve tasdik etmiştir. (Cahil kalanlar bu belâda tehlikededir.)
Hz. Ömer radiya’llâhü anh 29/9. Ümmetim şu beş şeyi helâl saydığı zaman, helak onların üzerine hemen gelir. Aralarında lânetleşmemn ortaya çıkmasını, ipekli giyilmesini, şarkıcı kadınlar ittihaz edilmesini, şarab içilmesini; erkeğin erkekle, kadının kadınla iktifa etmesini helâl saydıkları zaman.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
503/5. İnsanlar üzerinde öyle bir zaman gelir ki, boğulmaya maruz adam gibi dua etmeyen yakayı kurtaramaz.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
503/3. Sizin üzerinize öyle bir zaman gelir ki, boğulmaya maruz adam gibi dua etmeyen yakayı kurtaramaz.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh 457/2. Nefsim yed'i kudretinde olana kasem ederim ki, dünya gitmez. Ta ki bir adam bir kabre uğrar da, onun üzerinde yuvarlanarak, "Keşke şu kabir sahibinin yerinde ben olsaydım." demedikçe... Sanki din onun başının belâsı gibi olur.
Hz. Ebû Hureyre radiya’llâhü anh
346/8. İslâm'ın usulleri teker teker bozulacakve halkı dalâlete düşürücü hükümet adamları çıkacak ve ondan sonra da onların üzerine üç deccal gelecek.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
346/7. Hiç şüphe yok ki, İslâm'ın usulleri birer birer bozulacak, birisi bozulduğunda halk ötekine hücum edecek. İlk evvela hükmü kaldıracaklar, en sonra da namazı bozacaklar.
Hz. Ümâme radiya’llâhü anh
346/9. Sizler hiç şüphe yok, evvelkilerin âdetlerini karış karış ve arşın arşın yapacaksınız. Hatta birisi kelerin deliğine girse, siz de gireceksiniz. Onlardan birisi yolda kadını ile münasebette bulunsa, siz de yapacaksınız.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh
121/3. Kıyametin önü sıra Deccal ve onun önü sırada otuz kadar ve daha fazla yalancı gelir. Bu yalancıların alâmetleri soruldu. Buyruldu ki:
"--Onlar sizde olmayan âdetler getirirler ve diyanetinizi o âdetlerle değiştirirler. Bunları gördüğünüzde onlardan sakının ve onlara düşman olun!"
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh 258/8. Deccal'in önü sıra hud'alı seneler olur: Yağmur çok yağar, fakat nebat az olur. Sâdıklar tekzib olunur, yalancılar ise tasdik olunur. Haine itimad edilir, emin ise hain addedilir. Ve "Rüveybiza" söz sahibi olur.
Denildi ki:
"--Yâ Rasûlallah, Rüveybiza nedir?"
Buyurdu ki:
"--Kendisine itimad olunmayan ve kıymet verilmeyen kimselerdir."
504/3. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, onların hepsi Kur'an okur, ibadete çalışırlar ve ehli bid'atle de meşgul olurlar. Lâkin bilmedikleri cihetten müşrik olurlar. Okumalarına ve ilimlerine bedel rızık alırlar ve dünyayı din karşılığında yerler. İşte bunlar kör Deccal'in avanesi olacaklardır.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
2. KIYAMETİN BÜYÜKALÂMETLERİ
Küçük alâmetlerden sonra gelecek olan büyük alâmetler melhameler ve Hz. Mehdi aleyhisselâm ile başlamakta ve Güneş'in batıdan dogmasına kadar, takriben 55-60 sene devam etmektedir. Bu devir insanlar için büyük imtihanlarla dolu olmakla beraber, Hz. Mehdi aleyhisselâm'ın 7 senelik ve Onu takiben de Hz. İsa aleyhisselâm'ın 40 senelik, yeryüzünü adaletle dolduran idareleri de bu devir içinde bulunmaktadır.
Hadisler anlaşılabildiği nisbette oluş zamanına göre sıralanmıştır. Doğrusunu Allah bilir.
100/5. Şu on alâmet olmadan kıyamet gelmez: Duhan, Dabbetül-arz, Deccal, Güneşin garbdan doğuşu, üç yere batış. Şark, garb ve Ceziretül-Arab'da, İsa ibn-i Meryem'in inmesi, Ye'cüc ve Me'cüc'ün çıkması ve Aden içinden bir ateş çıkması ve insanları mahşere (Şam'a) sürmesi ve yanlarından ayrılmaması. Öyle ki onlar geceleyince, o ateş de geceler. Kaylûle yaptıklarında, o da yanlarında bekler.
Hz. Huzeyfe ibn-i Esid radiya’llâhü anh
TTUk. Kıyamet alâmetleri birbiri takiben meydana gelir. Bir dizideki boncukların ard arda kopması gibi.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
299/5. Yakında fitneler olacak.
Dediler ki:
"--Ne emredersin Yâ Rasûlallah?"
Buyurdu ki:
"--Şam'a bakın!"
Hz. Bekr ibn-i Hakim radiya’llâhü anh
35/13. Batı tarafından gelen bir fitne, doğu tarafından gelen bir fitne ile karşılaşınca, Şam'ın ortasında toplanın. O gün yerin altı üstünden daha hayırlıdır.
313/6. Ne mutlu Şam'a. Zira AUah-u ZülceLâl Hazretleri'nin melekleri Şam üzerine kanatlarını germiş bulunur.
Hz. Zeyd ibn-i Sabit radiya’llâhü anh
b. Melhameler ve Melhame-i Kübrâ (Büyük Harb)
64/14. İki azatlı, Arab azatlısı ve Rum azatlısı Melik olduklarında, onların elleri ile melhameler doğar.
Hz. İbn-i Amr radiya’llâhü anh 66/7. Melhameler vuku bulduğunda AUah-u Tealâ Şam cihetinden, Mevali kabilesinden bir grubu gönderir ki onlar Arap'ın en iyi ata binenleri ve silahlı olanlarıdır. Allah onların sebebi ile bu dini kuvvetlendirir.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
351/8. İnsanlar için üç temerküz noktası vardır. Antakya Amik'inde olan Melhame-i Kübrâ'da toplanma merkezi Şam olur. Deccal vakasında merkezleri Kudüs; Ye'cüc ve Me'cüc hadisesinde Tur-u Sinâ...
Hz. Hüseyin radiya’llâhü anh 393/10. Müslümanların Melhamede merkezleri Şam, Deccalde merkezleri Kudüs ve Ye'cüc Me'cüc vakasında merkezleri Tur-u Sinâ'dır.
Hz. Ebû Zahiriyye radiya’llâhü anh
319/11. Beytül-Makdis'in mâmur olmasını Medine'nin harab olması takip eder. Onu da Melhamenin çıkışı ve onu da Kostantimyye'mn fethi takip eder. Onu ise Deccal'in çıkması takip eder.
Hz. Muaz radiya’llâhü anh
236/18. Melhame-i Kübra, Kostantıniyye'nin fethi ve Deccal'in çıkması 7 ay (sene) içinde olur.
Hz. Muaz radiya’llâhü anh
246/4. Melhame-i Kübra He Kostantıniyye'nin fethi arasında altı sene vardır. Yedinci de Mesih Deccal çıkar.
Hz. Abdullah ibn-i Buğr radiya’llâhü anh
354/13. Allah bu ümmete Deccal ile Melhamemn kılıcını birden vermez.
Hz. Muaz radiya’llâhü anh
298/4. Size dünya fetholunacak. Eğer bir menzilde muhayyer kılınırsanız Şam denilen şehre bakın. Zira orası melhamelerde müslümanların toplandığı yerdir. Onun karargâhı da "Guta" denilen yer olacaktır.
322/10. Melhame-i Kübra gününde müslümanların merkezi Şam şehrinde Guta denilen yerdedir. O gün müslümanların menzillerinin en hayırlısı orasıdır.
Hz. Ebüd-Derdâ radiya’llâhü anh
74/3. Kıyametin önü sıra altı şeyi say: Benim ölümüm, koyun kıran gibi ölüm çokluğu, Kudüs'ün fethi, mal bolluğu; öyle ki, bir kişiye yüz dinar (altın para) verilir de beğenmiz. Arap evleriden girmedik hiç bir evin kalmadığı bir fitne Benî Esfer'in (Rumlar'ın) sizinle olan sulhunun bozulması ve 12 000 kişilik 80 sancakla size hücüm etmesi. (Amik Ovası harbi)
Hz. Avf ibn-i Mâlik radiya’llâhü anh
296/7. Altı şey kıyamet alâmetlerindendir: Benim ölümüm, Kudüs'ün fethi, bir adama bin dinar (altın para) verildiği halde azımsaması, her müslümanın evinde ateşi duyulan fitne, koyun boynuzu kıvrımları gibi insanlar arasında ölüm çokluğu, Rum'un gadri, şöyle ki: Her biri 12 000 kişilik 80 sancakla müslümanların üzerine yürümeleri. (Amik Ovası'nda vukua gelecek harb)
Hz. Muaz radiya’llâhü anh
296/8. Ey ümmet! Altı şey vardır ki onlar olmadan kıyamet kopmaz: Peygamberinizin vefatı, aranızda malın artması. Öyle ki, bir adama on bin dirhem (gümüş para) verilecek de yine öfkelenecek. Sizden her erkeğin evine giren bir fitne. Koyun boynuzu kıvrımları gibi ölüm çokluğu. Benî Esfer'le (Rumlarla) aranızdaki sulh. Öyle ki, kadının hamileliği süresi gibi, dokuz ay toplanırlar, sonra size gadirlikyaparlar. Medinenin fethi.
Denildi ki:
"--Hangi medine?.."
Buyurdu ki:
"--Kostantıniyye."
258/3. Sizinle Benî Esfer (Rumlar) arasında sulh olur. Sonra onlar muahedeyi bozarlar ve onikibin kişilik seksen fırkalık bir kuvvetle üzerinize yürürler. (Amik Ovası harbi)
Hz. Avf ibn-i Mâlik radiya’llâhü anh
298/1. Yakında siz Rumlarla emin bir sulh yapacaksınız. Sonra siz gaza edeceksiniz. Onlar da gerinizde sizin gaza ettiğinize düşman olacaklar. O harpten muzaffer çıkacak ve ganimet alacaksınız. Sonra yeşil bir ovaya konacaksınız. Orada bir Rum neferi salibini kaldıracakve diyecek ki: "Haç galip geldi." Ona müslümanlardan biri karşı koyup, kendisini öldürecek. Bunun üzerine Rumlar muahedeyi bozacak ve gadredecek. Büyük muharebeler olacak. Sizin için toplanacaklar ve seksen sancak halinde üstünüze geçekler. Her bir sancak altında onbin (on iki bin) kişi olarak. (Amik Ovası'nda önlenecek olan hadise)
Hz. Zu Mihmer radiya’llâhü anh
299/8. Yakında, sizinle Rumlar arasında dört sulh anlaşması olur. Dördüncü Âl-i Harun'dan biri ile gerçeklenir. Ve bu yedi sene devam eder.
Denildi ki:
"--Yâ Rasûlallah, o gün insanların imamı kimdir?"
Buyurdu ki:
"--İmam, benim evlâdımdan kırkyaşında, yüzü parlar bir yıldız gibi olan, sağ yanağında siyah bir beni bulunan ve üzerinde iki kutvânî aba olan, bir kimsedir. Tavrı Benî İsrâil ulemasına benzer. Yirmi sene hüküm sürer. Arzdaki hâzineleri çıkarır ve şirk beldelerini fetheder."
Hz. Ebû Umame radiya’llâhü anh
Not: Görüldüğü gibi Rumlar (Hristiyanlar) bir düşmana karşı müslümanlara yardım maksadı ile, müttefik olarak, Amik ovasına 960 000 kişilik, 80 tümenlik bir kuvvet getirdikten sonra, müslümanların o düşmana gatib gelmesi üzerine anlaşmayı bozub, gadirlikyapacaklar ve müslümanlar üzerine hücum edecekler. Bu harbe Melhame-i Kübrâ deniyor ve Antakya'da Amik Ovası ve civarında cereyan edeceği anlaşılıyor. Bu harbde merkez Şam'da bulunuyor ve müslümanların başında kumandan olarak Hz. Mehdi aleyhisselâm bulunuyor. Ve Allah'ın inayeti ile müslümanların bu harbi de kazanacakları anlaşılıyor.
c. Hz. Mehdi aleyhisselâm'ın Zuhuru, Vasıfları ve Müddeti
344/7. Nasıl helâk olur bir ümmet ki, evvelinde ben, sonunda Meryem oğlu İsa (aleyhisselâm) ve ortasında da ehl-i beytimden Mehdi (aleyhisselâm) vardır.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh 498/1. Yâ Abbas, bu işi Allah benimle başlattı. Senin sülâlenden biri ile bitirecek. O delikanlı dünyayı, evvelce zulümle dolduğu gibi, tekrar adaletle dolduracak ve o İsa aleyhisselâm'la namaz kılacak.
Hz. Ammar İbn-i Yaser radiya’llâhü anh 257/11. Aranızda nübüvvet Allah'ın isteği kadar sürer sonra ona kaldırmayı istediği zaman kaldırır. Sonra Allah'ın sürmesini murad ettiği kadar (otuz sene) nübüvvet yolunda halifelik gelir. Sonra kaldırmayı istediği zaman onu kaldırır. Ve Allah'ın murad ettiği kadar devam eden şiddetli bir meliklik idaresi gelir. Sonra ona kaldırmayı istediği zaman kaldırır. Sonra zorba bir idare bir hilâfet gelir.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
518/4. Benden sonra hulefâ, hulefadan sonra ümerâ, ümerâdan sonra melikler, meliklerden sonra cebâbire, cebâbireden sonra ise ehl-i beytimden bir kimse gelir de, o yeryüzündü adaletle doldurur. Ondan sonra da kâhtani gelir. Beni gönderen zâta kâsem ederim ki, o, diğerlerinden dûn değildir.
Hz. Abdurrahman ibn-i Kays radiya’llâhü anh
477/6. Kâhtandan (Yemen'de bir yer) bir adam çıkıp da asası ile insanları sevk etmedikçe kıyamet kopmaz.
Hz. Saad radiya’llâhü anh
236/21. Mehdi benim ehl-i beytimden ve evlâd-ı Fâtıme'dendir.
Hz. Ümmü Seleme radiya’llâhü anh
236/20. Mehdi Amcam Abbasın sülâlesindendir.
Hz. Osman ibn-i Affan radiya’llâhü anh
237/2. Mehdinin ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine uyar.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
508/10. EhL-i beytimden bir adam çıkar, ismi ismime, ahlâkı ahlâkıma mutabık olur. Dünyayı ahlâk ve nesafetle doldurur; evvelce zulm ve çevir ile dolduğu gibi.
Hz. İbn- ı'Mes'ud radiya’llâhü anh
237/1. Mehdi bizdendir, ey ehl-i beyt! Size müjdeler olsun. Allah onu bir gecede ibraz eder. (Olgunlaştırır.)
Hz. Ali radiya’llâhü anh
477/8. Benim ehl-i beytimden bir adam yeryüzüne hakim olmadıkça kıyamet kopmaz. Onun alm açıktır, kemer burunludur. O yeryüzünün daha evvel zulümle doldurulduğu gibi, dünyayı adaletle doldurur. İdaresi yedi sene sürer.
Hz. Ebû Said radiya’llâhü anh
359/2. Dünyanın ancak bir günlük ömrü kalsa, Allah yine o bir günü uzatır ve ehl-i beytimden ismi ismime, babasının ismi babamın ismine uygun birini meydana çıkarır (Mehdi aleyhisselâm) ve o da dünyayı adalet ve nesafetle doldururdu. Daha önce zulm ve çevir ile doldurduğu gibi.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
508/6. Şarktan bir cemaat çıkar, Mehdi'mn saltanatına yardım ederler.
Hz. Abdullah bin-i Haris radiya’llâhü anh
508/4. Horasan'dan siyah bayraklılar çıkar ve İlya'ya (Kudüs'e) kadar önlerinde bir şey tutunamaz.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh 33/5. Siyah bayraklar gelip de karşınıza çıktında, Farslılar'a ikramda bulunun. Zira sizin devletiniz onlarla beraberdir.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh 135/3. Biz öyle bir ehl-i beytiz ki, Allah bizlere dünyayı değil ahireti nasib etti. Benden sonra ehl-i beytim, belâ, şiddet ve tarda maruz kalacaklar; doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar... Bunlar mal isteyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler. İstedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmeyecekler. Ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, ehl-i beytimden bir kimseye teslim edecekler.
O (Mehdi) arza sahip olur ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerine sürünerek dahi olsa, gelsin ona katılsın! Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 48/1. Horasan cihetinden gelen siyah sancaklar gördüğüzde onlara katılın! Zira onların içinde Allah'ın halifesi Mehdi (aleyhisselâm) vardır.
Hz. Sevban radiya’llâhü anh
298/2. Yakında size Horasan tarafından siyah bayraklılar gelecek. Kar üzerinde emekleyerek olsa da onlara iltihak ediniz! Zira onların arasındra Allah'ın halifesi Mehdi (aleyhisselâm) vardır.
Hz. Sevban radiya’llâhü anh
518/5. Ramazanda bir seda olur. (Mânâsı anlaşılır). Şevvalde de bir seda olur. (Mânâsı anlaşılmaz). Zilkadede kabileler birbiriyle çarpışır. Zilhiccede hacılar talana uğrar. Muharremde gökten şöyle nida olur: "Dikkat ediniz. Filan kimse Allah'ın halkının hayırlılarındandır. Onu dinleyiz ve ona uyunuz!"
Hz. Şehr ibn-i Havşeb radiya’llâhü anh
346/6. Hiç şüphe yok ki, arz çevir ve zulümle dolacak. Zulüm ve cevirle dolduğu o zaman, Allah ehl-i beytimden ismi benim ismimde, babasının ismi babamın isminde bir kimseyi gönderir de dünyayı adaletle ve nesafetle doldurur. Önce zulüm ve cevirle dolduğu gibi. O zaman gök yağmurunu, yer mahsülünü esirgemeyecek ve o aranızda yedi, sekiz, çok çok dokuz vakit duracak.
Hz. Muaviye ibn-i Kur'a radiya’llâhü anh
508/8. Ümmetimin içinden Mehdi (aleyhisselâm) çıkar. Beş veya yedi veya dokuz (sene) kalır. (Râvi sayda tereddüt etmiş.) Sonra üzerlerine bol rahmet gönderilir. Arz nebatatını bir şey saklamaz bitirir. Mal hakir olur. Bir adam ona gelir ve şöyle der: "Ya Mehdi bana ver, bana ver!" Ona elbisenin taşıyabileceği kadar verir.
Hz. Ebu Said radiya’llâhü anh 508/7. Ümmetimin sonunda Mehdi (aleyhisselâm) çıkar. AUah-u Zülcelâl Hazretleri ona rahmetini indirir. Arz ona nebatını çıkarar. Mal sahih olarak verilir ve müsavat üzere taksim edilir. Davar çok olur. Cariyeler bile saygı görür. Yedi veya sekiz yıl yaşar. (Râvi yedi veya sekizde tereddüt etmiştir.)
Hz. Ebû Said radiya’llâhü anh
7/7. Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve ehl-i beytimden bir kişidir. O, insanların ihtilâf ve ictimâî sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar. O yeryüzünü, kendinden önce zulüm ve baskı ile doldurulduğu gibi, adalet ve insaf ile doldurur. Ondan yer ve gök ehli razıdır. Ve o malı sabah üzere taksim eder.
Dediler ki:
"--Sabah nedir?"
Buyurdu ki:
"--Seviye üzere demektir.
Ve ümmet-i Muhammed'in kalblerini zenginlikle doldurur ve adalati onları ihata eder. O kadar ki, bir münâdiye "Kimin ihtiyacı varsa bana gelsin!" diye nida etmesi emrolunduğunda, bir kişiden başka kimse gelmez. O kimse istekte bulunur. O da "Hazinedara git sana versin" der. O da gider ve "Ben Mehdi tarafından, kendisine istediği verilmesi için gönderilen kimseyim." dediğinde, hazinedar "Al!" der. O da alır.
Fakat aldığını taşımaya gücü yetmez. Bunun üzerine taşıyabileceğini alır, fazlasını geri bırakır. O malla çıkar ama, sonra pişman olur ve "Ümmet-i Muhammed'in nefis cihetinden en aç gözlüsü herhalde benim. Onların hepsi de mala davet olundukları halde, benden başkası buna icabet etmedi." diyerek, aldığı malı iade etmek ister. Hazinedar da: "Biz verdiğimizi kat'iyyen geri almayız!" der. Bu devir altı, yedi, sekiz veya dokuz sene devam eder. Bundan sonraki hayatta ise hayır yoktur.
Hz. Ebû Said el-Hudrî radiya’llâhü anh
477/1. Kıyamet kopmaz, siz yahudilerle harp etmedikçe... Hatta taşlar bile, "Ey müslüman şu benim arkamdaki yahudidir, onu öldür." diye arkasındaki yahudiyi haber verir.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
256/6. Yahudilerle mukatele eder ve onlara musallat olursunuz. Öyle durum olur ki, onlardan biri bir taşın arkasına gizlendiğinde, taş şöyle der: "Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki yahudidir. Onu öldür!"
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh
d. Kıyamete Kadar Hak Üzere Bir Grubun Bulunacağı
471/12. Ümmetimden bir taife hak üzerine mücadele etmekte, kıyamete kadar galib olarak devam edecektir.
Hz. Cabir radiya’llâhü anh 472/3. Ümmetimden bir taife kıyamet kopuncaya kadar yardım görmekte devam eder. Kendilerini terk edenlerin ayrılmaları da onlara bir zarar vermez.
Hz. Muaviye ibn-i Kur'a radiya’llâhü anh
472/1. Ümmetimden bir taife, Allah'ın emriyle hareket etmekte devam eder. Onlar hak üzerinde oldukları halde, kıyamet kopana kadar kendilerini tek eden ve muhalefet eden kimsenin onlara bir zararı dokunmaz. Tâ ki Allah'ın emri gelinceye kadar onlar insanlara galibdirler.
Hz. Muaviye radiya’llâhü anh
187/2. Şu anda kıtal geldi. Ümmetimden hak üzerine çarpışan ve kâfirler üzerine galib gelen bir kavim hiç bir zaman eksik olmaz. Allah onlar için diğer kavimlerin kalblerini kaydırır ve daraltır. Kâfirlerle savaşırlar. Allah onları rızıklandırır. Allah'ın emri gelene kadar bu böyle devam eder. O günde müminlerin evlerinin yeri Şam'dır. Hayır kıyamete kadar, atların nasiyesine bağlıdır. Bana vahyolunduğuna göre, ben (dünyada) çok kalcı değilim, yakında gidiciyim. Siz de beni yaşlanarak
takip edeceksiniz. Ve bazınız, bazınızın boynunu vuracak. Kıyametten önce iki büyük hadise vardır. Şiddetli veba ve sonra da zelzeleli yıllar.
Hz. Seleme radiya’llâhü anh
476/9. Kıyamet kopmaz, ümmetimden bir taife herkes üzerinde hakim olmadıkça. Onlar kendilerini terk edenlerin terk etmesine aldırmazlar ve kendilerine yardım edene de aldırmazlar.
Hz. Muaviye radiya’llâhü anh
65/6. Şam ehli helâk olduğunda ümmetimde hayır kalmaz. Bununla beraber, Deccal'le savaş oluncaya kadar ümmetimden bir taifenin hak üzere galib olması devam edecektir.
Hz. Muaviye ibn-i Curre radiya’llâhü anh
472/2. Ümmetimden bir taife, kendilerine düşmanlık edenlere galib oldukları halde hak özerinde mücadelede devam ederler. Hatta onların sonuncusu Mesihüd-Deccal ile harp eder.
Hz. İmran radiya’llâhü anh 487/6. Bu iş ondan ayrılanlara rağmen muzaffer olarak devam edecektir. Muhaliflerin ve ayrılanların ona zararı olmaz, tâ ki Kureyş'ten on iki halife gelene kadar.
Hz. Câbir radiya’llâhü anh
487/6. Bu din, Kureyş'ten on iki halife gelip gidinceye kadar kaim olarak devam eder. Her birinde ümmet birleşmiş vaziyettedir. Ondan sonra ise here ü merc başlar.
Hz. Câbir ibn-i Semure radiya’llâhü anh
e. Kostantıniyye'nin ve Roma'nın fethi 478/5. Rumlara ait Kostantıniyye (Roma) teşbihle ve tekbirle müslümanlarca feth edilmedikçe kıyamet kopmaz.
Hz. Amr İbn-i Avf radiya’llâhü anh
(Yetmiş bin Şamlı bunu yapacakmış.)
489/8. Allah (z.c.Hz.) bu ümmeti yarım günden öteye bırakmaz. Şam bir adamın ve ehli beytinin sofrasını görmedikçe. Şam o adamın sofrasını gödüğünde Kostantımyye feth olunur.
Hz. Ebu Salebe radiya’llâhü anh
f. Hadramut'tan Bir Ateşin Zuhuru
297/7. Yakında Hadramut'tan veya Hadramut denizinden bir ateş çıkacak ve kıyametten evvel insanları toplayacak.
Dediler ki:
"--Ya Rasûlallah, bize ne emredersin?"
Buyurdu ki:
"--Siz Şam'a gitmeye bakın!"
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh
NOT: Bu toplanma yerinin Şam olduğu bilindiği için melhamelerde Hz. Mehdi zamanında merkez Şam'da olmakla, bu hadise tahminen buraya yerleştirilmişse de doğrusunu AUah-u Tealâ bilir.
3. DECCAL'İN ÇIKIŞI, VASIFLARI VE HELÂKI
a. Ümmet İçinde Çıkacak Yalancılar
RE. 324/6. Ümmetimde yirmiyedi tane yalancı ve deccal olacak ki, onlardan dördü kadındır. Ben peygamberlerin sonuyum. Benden sonra hiçbir peygamber yoktur.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
RE. 518/3. Deccal'den evvel, yetmiş küsur deccal olacaktır. (73-79 kadar)
Hz. Enes radiya’llâhü anh
RE. 477/10. Yetmiş tane yalancı çıkmadan kıyamet kopmaz.
Hz. İbni Amr radiya’llâhü anh
RE. 346/8. İslâmın usûlleri (tutanakları) teker teker bozulacakve halkı dalâlete düşürücü hükümet adamları çıkacak ve ondan sonra da onların izi üzerine üç deccal gelecek.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
b. Peygamberlerin Kavimlerini Deccal'e Karşı İkazları
RE. 143/1. Nuh aleyhisselâm'dan sonra hiçbir peygamber olmadı ki, kavmini Deccal ile korkutmuş olmasın. Şüphesiz ben de sizi onunla korkutuyorum. Olur ki, beni görüp sözümü işitenlerden ona yetişen bulunur. Ashab dediler ki:
"--0 zaman kalblerimiz nasıl olur?"
Buyurdu ki:
"--Şimdiki gibi veya daha hayırlı.
Hz. Ebû Ubeyde radiya’llâhü anh
RE. 373/8. Adem aleyhisselâm'ın yaradılışı ile kıyametin kopması arasındaki zamanda Deccal'den büyük hadise yoktur.
Hz. Hişam ibn-i Amir radiya’llâhü anh
RE. 362/1. Deccal sizin gibi, belki de sizden hayırlı bir kavme yetişecek. Bir ümmet ki başında ben, sonunda İsâ aleyhisselâm geliyor, Allah onları hor etmez.
Hz. Abdurrahman ibn-i Cübeyr radiya’llâhü anh
RE. 236/18. Melhame-i Kübra, Kostantımye'nin fethi ve Deccal'in çıkması yedi ay veya (sene) içinde olur.
Hz. Muaz radiya’llâhü anh
RE. 319/11. Beyt-i Makdis'in mâmur olmasını, Medine'nin harab olması takip eder. Onu da Melhame'nin çıkışı ve onu da Kostantımyye'nin fethi takip eder. Onu ise Deccal'in çıkması takip eder.
Hz. Muaz radiya’llâhü anh
RE. 258/4. Dört fitne olacak; kan, mal ve ırz mubah kılınacak ve dördüncü ise Deccal fitnesi olacak.
Hz. İmran ibn-i Husayn radiya’llâhü anh
RE. 485/9. Bir müslümana, canının çıkmasından hoş bir şey olmadıkça (canından bezmedikçe) Deccal çıkmaz.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
RE. 485/11. Deccal insanlarca kendinden bahsedilmekten zuhul edilmedikçe (unutulmadıkça) ve imamlar da minberlerde ondan bahsetmeyi terk etmedikçe çıkmaz.
Hz. Saab ibni Cessame radiya’llâhü anh
d. Deccal'in Çıkacağı Yer ve Kendisine Tabi Olacak Kimseler
RE. 508/5. Şark tarafından bir cemaat meydana gelir. Kur'an okurlar hançerelerinden aşağı geçmez. Onlardan bir taife inkiraz ederse diğer taife zuhur eder. Son partileri Deccal ile beraber olurlar.
Hz. İbn-i Amr radiya’llâhü anh
RE. 207/8. Deccal şarkta, Horasan denilen yerden çıkar ve ona katmerli yüzü olanlar uyar.
Hz. Ebu Bekir radiya’llâhü anh
RE. 506/9. Deccal'e Isfahan yahudilerinden yetmişbin yahudi tabi olur. Hepsinin üzerlerinde taylaşan vardır.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
RE. 508/2. Deccal, Horasan denilen yerden çıkar. Ona bir kavim tabi olur ki, yüzleri meşin gibidir.
Hz. Ebubekir radiya’llâhü anh
RE. 97/7. Deccal şarktan, Horasan'dan çıkar ve ona kalkan yüzlüler tabi olur.
(Yahudi'ler ve Moğollar vs.)
Hz. Ebubekir radiya’llâhü anh
e. Deccal'in Vasıfları ve Yapacağı Bazı İşler:
RE. 207/7. Deccal'in sol gözü şaşıdır. Saçları çoktur. Yanında da cennet, ve cehennemi vardır. Onun cehennemi cennet, cenneti de cehennemdir.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
RE. 97/6. Deccal'in sol gözü kör ve alnında "kâfir" diyeyazılıdır. Gözlerinin üzerinde de kalın bir perde vardır.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
RE. 140/11. Benden evvelki peygamberlerden ümmetini Deccal ile korkutmayan hiç kimse olmadı. Onun sol gözü şaşı, sağ gözü ise perdelidir. Ve alnında "kâfir" diye yazılıdır. Yanında cennet, cehennem diye iki vadi olur. Cennet dediği cehennem, cehennemi ise cennettir.
Yanında peygamber kıyafetinde iki melek bulunur; biri sağında, biri solundadır. Bu beraberlik insanları imtihan içindir.
Deccal onlara sorar:
"--Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Diriltiyorum, öldürüyorum."
Meleklerden biri:
"--Yalan söylüyorsun!" der.
Fakat bu sözü yanındaki melekten başkası duymaz. İkinci melek diğerine:
"--Doğru söylüyorsun." der.
İkinci meleğin sözünü insanlar işitir ve zannederler ki, Deccal'i tasdik etti. Bu da imtihan içindir. Sonra Medine'yeyürür. Giremeyince, "Bu onun ülkesidir!" der. Sonra Şam'a yürür Orada "Akabetü Efik" mevkiinde Allah onu helâk eder.
Hz. Sefine radiya’llâhü anh
RE. 507/10. Deccal çıkar ve beraberinde bir nehir ve bir de ateş hendeği bulunur. Kim onun nehrine girerse, günahı sabit olur, ecrini ise kaybeder. Kim ki ateş hendiğine girerse, ecri sabit olur, günahı ise sükût eder. Bundan sonra işte o kıyamet saatidir.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
f. Deccal'in Varamayacağı Yerler
RE. 97/8. Deccal her yere varır, yalnız dört mescidin bulunduğu yere varamaz: Mescid-i Haram, Mescid-i Medine, Mescid-i Aksa ve Mescid-i Tur-i Sinâ.
RE. 486/5. Deccal Mekke ve Medine'ye giremez.
Hz. Aişe radiya’llâhü anh
RE. 486/4. Medine'ye Deccal korkusu girmez. O günü Medine'nin yedi kapısı vardır ve her birinde de ikişer melek duracaktır.
Hz. Ebubekir radiya’llâhü anh
g. Hz. İsâ aleyhisselâm'ın Deccal'i Öldürmesi
RE. 512/12. Sizin kalanlarınız, Ürdün nehri üzerinde Deccal'la mukatele edeceksiniz. Siz nehrin doğusunda, onlar ise batısında olduğu halde.
Hz. Nuheyk ibn-i Sarimin radiya’llâhü anh
RE. 97/5. Hiç şüphe yok ki Deccal çıkacaktır. Onun sol gözü kördür ve üzerinde beyaz bir ben vardır. Gözsüzleri ve abraşı iyi eder. Ölüleri diriltir ve "Ben Rabbinizim!" der. Kim onu tasdik ederse, fitne-i Deccale düştü. Kim de "Rabbim Allah!" der ve böyle ölürse, o zaman Deccal'in fitnesine düşmemiş olur. Ona bir daha fitne ve azab yoktur.
Deccal yerde Allah'ın dilediği kadar kalır. Sonra İsa aleyhisselâm gelir. O bana vekil ve benim dinim üzere gelir. Deccal'i öldürür ondan sonra kıyamet kopar.
Hz. Sümüre radiya’llâhü anh
RE. 201/2. Gazâ geçerlidir; benim baas olunduğum günden, Deccal'leyapılacak gazaya kadar... Onu zalimin zulmü, adilin adaleti kaldıramaz.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
h. Beklenen Yedi Şey Dolayısıyla Amellere Acele Etmek Lüzumu
RE. 243/1. Beklemekte olduğunuz şu yedi şey için amellere müsâraat (acele) ediniz:
3. Hayatınızı ifsad edici hastalık,
4. Bunaklık verici ihtiyarlık,
6. Deccal ki, o beklenen şerdir.
7. Kıyamet ki, hepsinden daha büyük ve daha dehşetlidir.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
4. HAZRET-İ İSÂ aleyhisselâm'IN ZUHURU
a. Hazret-i İsâ aleyhisselâm'ın Tekrar Dünyaya Geleceği
344/7. Nasıl helâk olur bu ümmet ki, evvelinde ben, sonunda Meryem oğlu İsâ aleyhisselâm ve ortasında da ehl-i beytimden Mehdî aleyhisselâm vardır.
Hz. İbni Abbas radiya’llâhü anh 487/12. İş günden güne şiddetini ardırır ve dünyada ancak geilemiyi artırır. İnsanların da ancak hasisliği artar. Kıyamette ancak şerliler üzerinde kopar. Benden sonra Meryem oğlu İsâ aleyhisselâm'dan başka nübüvvet mertebesinde kimse gelmiyecektir.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
b. Hz. İsâ aleyhisselâm'ın Vasıfları ve Devrindeki Durum 191/5. Peygamberler, baba bir ana ayrı kardeşlerdir. Dinleri de birdir. Meryem oğlu İsâ aleyhisselâm da benim kardeşimdir ve aramızda başka peygamber yoktur. O tekrar yeryüzüne gelecektir. Onu gördüğünüzde tanırsınız. Orta boylu, kırmızı beyaz renkli bir zattır. Üzerinde Mısır kumaşından iki parçalı elbise vardır. Su isabet etmediği halde başında damlalar görülür. Haçı kırar, domuzu öldürür, cizyeyi kaldırır ve milletleri İslâm'a davet eder. İslâm'dan başka din kalmaz. Arslanlar develerle, kaplanlar sığırlarla, kurtlar koyunlarla dolaşıp otlarlar. Ve çocuklar yılanlarla oynarlar. Ve hiç biri de diğerine zarar vermezler. O kırk sene yaşayacak ve ölecektir. Cenazesini müslümanlar kaldıracaktır.
Hz. Ebu Hüreyre radiya’llâhü anh
314/2. Ne mutlu İsâ aleyhisselâm indikten sonraki hayata! Göğe rahmet için, arza da yeşertmek için müsaade edilir. Taş üzerine tohum ekilse biter. İnsanlar arasında kin ve çekememezlik olmaz. Hatta bir adam bir arslana rastlarsa, arslan ona dokunmaz; yılana bassa, yılan onu sokmaz.
Hz. Ebu Hureyre radiya’llâhü anh
c. Hz. İsa aleyhisselâm'ın Haçı Kırıp, Cizyeyi Kaldırması ve Malın Artması
478/7. Meryemoğlu İsâ aleyhisselâm hakem, adalet dağıtıcı ve imâm-ı âdil olarak nâzil olmadıkça kıyamet kopmaz. Öyleki; o haçı kırar, domuzu öldürür, cizyeyi kaldırır.
Mal da çok artar ve onu kabul ettirecek kimse bulunmaz.
Hz. Ebû Hureyre radiya’llâhü anh 456/4. Vallahi Meryem oğlu (İsâ aleyhisselâm) adil bir hükümdar olarak inecek, haçı kıracak, hınzırı öldürecek, cizyeyi kaldıracak, deveye lüzum kalmayacak; düşmanlık, boğazlaşma, hasedleşme gidecek. Mala davet edecek, kimse sahip çıkmayacak.
Hz. Ebû Hureyre radiya’llâhü anh
d. İmanın Medine'de Toplanması
485/5. Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, bu iş (müslümanlık) başladığı gibi avdet eder ve her iman Medine'ye toplanır. Hattâ bütün iman Medine'de oluncaya kadar.
Hz. Câbir radiya’llâhü anh
7. GÜNEŞİN BATIDAN DOĞUŞUNDAN KIYAMETE KADAR OLACAK HALLER
245/2. Ben ve kıyamet --şehadet parmağı ile orta parmağını işaret ederek-- şöyle iki parmak gibi yakın iken gönderilidim.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
136/1. Siz bugün öyle bir zamandasınız ki, sizlere emrolunanın onda birini terketseniz helâk olursunuz. Ama öyle bir zaman gelecektir ki, size emrolunanın onda birini yapanlar kurtulacaklardır.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
139/10. Öyle zaman gelecek ki, dünyada yalnız fitne, belâ ve fesad olacak. Böyle bir zamanda sizin ameliniz bir kale gibidir. Üstü güzelse, altı da güzel olur.
Hz. Muaviye radiya’llâhü anh
247/3. Size benden sonra dört fitne gelecektir, dördüncüsü geldiğinde kulağa bir şey girmez, göz görmez ve her tarafı fitne sarar. Ümmet bir belâya mübtelâ olur, yılanın çöreklenmesi gibi. Öyle ki onda ma'ruf inkâr edilir, münker ma'ruf sayılır. Ve bu fitnede insanların bedeni öldüğü gibi, kalbleri de ölür.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
299/4. Benden sonra yakında karanlık dalgaları gibi bir takım fitneler olacaktır. O fitnelerde adam sabah mümin akşam kâfir, akşam mümin sabah kâfir olacak.
Denildi ki:
"--0 zaman ne yapalım?"
Buyurdu ki:
"--Evlerinize girin, kendinizi unutturun!"
Denildi ki:
"--Bizden birimizin evine girilirse ne dersin?"
Buyurdu ki:
"--Elinize sahip olun! Allah'ın katil kulu olmaktansa, mazlum kulu olun! Zira öyle zamanda İslâm adamın ağzında olur. Kardeşinin malını yer, kanını akıtır, Rabbine asi olur, Halikına küfreder. Neticede de kendisine cehennem vacib olur.
Hz. Cündeb el-Becelî radiya’llâhü anh
121/5. Kıyamet önü sıra karanlık geceler gibi fitneler vardır. O fitne devrinde adam sabah mümin, akşam kâfir olur. Ve akşam mümin, sabah ise kâfir olur. O zaman oturan, ayakta durandan hayırlıdır. Ayakta duran yürüyenden hayırlıdır, yürüyen ise koşandan hayırlıdır. O devirde okların yayını kırın, kirişlerini koparın, kılıcınızı da taşa vurun, evinize çekilin! Birinizin evine gin'lse ve üzerinize varılsa, o zaman Âdem aleyhisselâm'ın iki oğlundan hayırlısı gibi olun. (Öldürülen gibi).
Hz. Ebû Musa radiya’llâhü anh
301/1. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, o zamanda adam acz ve fücur arasında muhayyer kalacak. Kim bu zamana yetişirse, fücura aczi tercih etsin.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
161/2. insanlardan ilk önce helâk olacak olan Faris'tir. Sonra onların arkasından Arab gelir.
Hz. Ebu Hüreyre radiya’llâhü anh
448/4. Arabın helâk olması kıyamet alâmetidir.
Hz. Talha ibn-i Mâlik radiya’llâhü anh
474/11. Bu günden sonra kıyamete kadar Mekke harp görmez. (Yâni onun üzerine harp olmaz.)
Hz. Hars ibn-i Mâlik radiya’llâhü anh
c. Bır Takım Gençlerin ve İnsanların Durumu 513/3. AUah-u ZüLcelâL Hazretleri ulemayı ve onunla da ilmi kabzeder. Ve bir takım gençler merkebin merkebe sıçradığı gibi, birbirine sıçrar ve ihtiyarlar hakir görülür.
Hz. Ebû Said radiya’llâhü anh
301/6. Ahir zamanda bir kavim çıkacak. Yaşları genç, akılları hafif olacak. Sözleri ise halkın en iyi sözleri olacak. Kur'an okuyacaklar, lâkin hançerilerinden aşağı geçmeyecek. Ve onlar İslâmiyet'ten okun yaydan çıkması gibi, bir iz kalmamacasına çıkacaklar. Kendilerine rastladığınızda onları öldürün! Zira kıyamet günündeAUah indinde, onları öldüren için nice ecir vardır.
Hz. Ali radiya’llâhü anh
478/1. Bir kadın üzerine gösterilen kıskançlık gibi, bir erkek çocuğa da yapılmadan kıyamet kopmaz.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
517/7. Ahir zamanda bir kavim gelecek ki, güvercin kursağı gibi (tüylerini) siyaha boyayacaklar. İşte bu kimseler cennet kokusu koklayamaz.
Hz. İbni Abbas radiya’llâhü anh
d. Müslümanların Durumu ve Şeytanların Çıkışı
503/6. İnsanlar üzerine bir zaman gelir ki, bir saat düşünürler de kendilerine namaz kıldıracak imam bulamazlar.
Hz. Selâme bint-i Hür radiya’llâhü anh
301/5. İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, camilerde onlardan binden fazla adam namaz kılacak da, içlerinde hâzâ mümin bulunmayacak.
Hz. İbni Ömer radiya’llâhü anh 503/2. İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, mümin o zaman müminlere dua edecek de AUah-u Zülcelâl şöyle buyuracak:
"--Kendi nefsine dua et sana icabet edeyim! Umuma gelince, ben onlara gazablıyım."
Hz. Enes radiya’llâhü anh
518/1. Kâhinlerin birinden bir adam gelecek de, Kur'an-ı Kerim'i bir okutma okutacak ki, ondan sonra onun kadar okutan olmayacak.
Hz. Ebû Burde radiya’llâhü anh
480/4. Kıyamet kopmaz, denizden şeytanlar çıkıp da insanlara Kur'an öğretmedikçe.
Hz. Ebu Hüreyre radiya’llâhü anh
478/6. Şeytan, yollarda yürüyerek, çarşıda gezerek ve "Filân oğlu filân Rasûlallah'tan bunu şöyle şöyle rivayet etti." demeden kıyamet kopmaz.
Hz. Vasile radiya’llâhü anh
e. Kabe'nin Yıkılması ve İbadetin Kalmaması
372/5. Sizler dinin karıştığı, kanı döküldüğü, zinanın aşikâre olduğu, binaların debdebesinin arttığı, ihvan arasında bağın azaldığı, Kâbe'nin yıkıldığı zaman ne yapacaksınız?
Hz. Meymûne radiya’llâhü anh
478/4. Kıyamet kopmaz, tâ ki ondan önce, daha yüz sene evvelinden yeryüzünde Allah'a ibadet kalmaz.
Hz. Bureyde radiya’llâhü anh
f. Bazı Harikulade Hadiselerin Zuhuru
33/6. Zaman (kıyamet) yaklaştığında müslüman kimsenin rüyası hemen hemen yalan çıkmayacaktır. Rüyası en sadık olan, sözü en doğru olandır.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh 143/4. Muhakkak ki, kıyametin önündeki alâmetlerden biri de şudur: Adam evinden çıkar ve kendisi evde yokken kadının yaptığını ayakkabısı ve kamçısı ona haber
verir.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
476/10. Kıyamet kopmaz, Fırat altından bir dağ açmadıkça. Burada halkın onda dokuzu kırılır.
Hz. Ubey ibn-i Kaab radiya’llâhü anh 303/10. Yakında madenler meydana çıkacak ve onun peşine düşenler insanların şerlileri olacak.
132/6. İlmin kaldırılması, cehlin artması, zinanın alenîleşmesi, içkilerin meydan alması, erkeklerin gidip kadınların kalması, hatta elli kadına bakan bir erkek kalıncaya kadar erkeklerin azalması kıyamet alâmetlerindendir.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
477/11. Bir adam elli kadının tedbrini deruhde etmedikçe kıyamet kopmaz.
Hz. Kaab ibn-i Ucve radiya’llâhü anh
g. Zamanda Yakınlık ve Here ü Merc'in Artması 258/2. Kıyametin önü sıra öyle günler olur ki, ilim kaldırılır, cehil iner ve here ü merc ve ölüm çoğalır.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 476/11. Kıyamet kopmaz, ilim kabz olunmadıkça, zelzeleler çoğalmadıkça, zamanda yakınlık olmadıkça, fitneler zahir olmadıkça, here çoğalmadıkça ki, o öldürmedir ve aranızda mal çoğalır, taşar.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh 507/1. Zaman yakınlaşır ve ilim kalkar, hasislik ortaya bırakılır, fitneler zahir olur ve here çoğalır. Denildi ki: "--Here nedir yâ Rasûlallah?"
Buyurdu ki: "--Katildir." 476/8. Kıyamet kopmaz, tâ ki zamanda yakınlık oluncaya kadar. Öyle ki bir sene bir ay gibi olur. Bir ay cuma (hafta) gibi, bir cuma bir gün, bir gün bir saat, bir saat de bir ateş yanıncaya kadar geçen zaman gibi sürer.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
33/9. Kıyamet yaklaştığında zamanın akışı hızlanır. Böylece sene ay gibi, ay cuma (hafta) gibi olur. Cumadan cumaya olan vakit de kuru bir hurma dalının yaprakları ile birlikte ateşte yanması gibi kısa olur.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
360/6. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, gökten yere bir taş düşse, ya bir facire kadına veya bir münafığa rast gelecektir.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
477/5. Bir adam bir kabrin yanından geçerken, "Keşke onun yerinde ben olsaydım!" demedikçe kıyamet kopmaz.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
h. Yere Batma, Taş Yağması ve Suret Değiştirme Hadiseleri
458/7. Beni hak ile gönderene kasem ederim ki: Bu dünya tükenmez, ehline yere batmak, sûret değiştirmek ve taş yağmadıkça.
"--Bu ne vakit olacak yâ Rasûlallah?" dediler. Buyurdu ki,
Ne vakit ki, kadınlar eğer üstüne oturacak, çengiler artacak, yalan şehadetler yapılacak, içki aşikâre olacak, namaz kılanlar ehl-i şirkin kapları olan altın ve gümüşten kaplarla su içecekler ve erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla iktifâ edecekler... Bu günlerde siz kendinizi çekin ve başınıza taş yağmasına hazırlıklı olun ve korkun.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
464/10. Gerek yere batmak, sûret değiştirmek ve gerekse taş yağmak zarûrîdir.
Dediler ki
"--Ya Rasûlallah bu ümmette mi?"
Buyurdu ki,
"--Evet, onlar şarkıcı cariyeler edindiklerinde, zinayı helâl saydıklarında, ribâ yediklerinde, Harem (Mekke)'de avlanmayı ve ipek giymeyi helâl saydıklarında ve erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiklerinde."
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh 302/8. Ahir zamanda eğlencelerin ve çengilerin meydan aldığı ve içkinin de mübah addolunduğu zaman, yere batma, taş yağma zuhur edecek ve insan kıılğından çıkma olacaktır.
Hz. Sehl ibn-i Saad radiya’llâhü anh
459/2. Muhammed Saleyhisselâm'in nefsi yed-i kudretinde olana kasem ederim ki, ümmetimden bir cemaat, ifrad, keyif, kibir, oyun ve eğlence üzere geceleyecekler de, sabahleyin kalktıklarında domuz ve maymun sûretinde kalkacaklardır. Buna sebep de haramları helâl saymaları, çalgıcı kadınlar edinmeleri, şarab içmeleri, riba yemeleri ve ipekli giymeleridir.
Hz. Ubade radiya’llâhü anh 367/6. Ümmetimden bir taife içkiyi ismini değiştirerek içer. Başlarında çalgıcı kadınlar çalar söylerler. AUah-u Zülcelâl Hazretleri bunları yere batırır, maymun ve hınzır sûretine sokar.
Hz. Ebû Mâlik radiya’llâhü anh
29/11. Kadınlar kadınlarla, erkekler de erkeklerle yetinirlerse, onlara doğu tarafından çıkacak kızıl bir rüzgarı haber ver. O rüzgar onların bir kısmının sûretini değiştirir, bir kısmını da yere batırır. Bu ise onların isyanları ve aşırı gitmeleri sebebiyledir.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
367/10. Bu ümmette yere batmak, taş yağmak ve sûret değiştirmek olacaktır, bu hal; içkileri içtiklerinde, çalgı çaldıkları ve kadınlara şarkı söylettiklerinde vukua gelir.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
246/6. Kıyametin önü sıra mesh (sûret değişmesi), hazif (yere batma), kazif (taş yağması) da vardır.
Hz. İbni Mes'ud radiya’llâhü anh
478/2. Lût kavminin amelini mübah saymaları sebebiyle, gökten taş yağıp bir takım kavimlerin başları ezilmedikçe kıyamet kopmaz.
Hz. İbni Abbas radiya’llâhü anh
i. Yağmurlarda Bereket Kalmaması ve Yıldırımların Artması
476/6. Kıyamet kopmaz, ancakyağmurlarda bereket kalmaz.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
256/13. Kıyamet yaklaştığında, yıldırımlar çok olur. Öyle ki bir adam kavmine gelir de şöyle der:
"--Dün aranızda kime yıldırım isabet etti?"
Cevap verirler:
"--Falan, falan ve filana yıldırım çarptı."
Hz. Ebu Said radiya’llâhü anh
j. Kur'an'ın Silinmesi ve Kalkması
510/4. Bir gecede Allah Tealâ'nın kitabı silinir de, müslümanların içinde silinmedik hiçbir ayet ve harf kalmadığı halde insanlar sabahlar.
Hz. Ebû Huzeyfe 477/9. Rükn ve Kur'an-ı Kerim kaldırılmadan kıyamet kopmaz.
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh
k. Salihlerin Ölümü ve Kıyametin Kopması
476/7. Kıyamet ancak, yeryüzünde "Allah, Allah" diyen kalmadığı zaman kopar.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
509/5. Salihler birer birer ölürler. Geriye arpanın, hurmanın hışır gibi olanlar kalır ki, AUah-u Zülcelâl Hazretleri bunlara kıymet vermez.
Hz. Mirdes radiya’llâhü anh
39/10. Kıyametyaklaştığı zaman, sizden birinin tabakta hurmanın iyisini seçmesi gibi, ölüm de ümmetin en hayırlılarını seçer.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
354/5. Zaman şiddetten başka bir şeyi artırmaz. İnsanlarda da hasislik artar ve kıyamet de şerirlerden başkası üzerine kopmaz.
Hz. Usâme ibn-i Zeyd radiya’llâhü anh 301/7. Allah'ın nazarında günlerin seyyidi cumadır. O, Kurban ve Ramazan bayramı gününden de kıymetlidir. Onda beş hasletvardır: Allah o günde Hz. Adem (aleyhisselâm)ı yarattı. O, cennetten arza o gün indirildi. O günde vefat etti. Cuma gününde öyle bir saat vardır ki, bir kul o saatte Allah'tan bir şey diledi mi, Allah onu mutlaka kendisine ihsân eder; ancak istediği günah veya sıla-i rahmi kesen bir şey değilse... Kıyamet de cuma günü kopacaktır. Hiçbir melek-i mukarreb, semâ, arz, rüzgâr, dağ ve taş yoktur ki, bu sebeple cuma gününden korkmuş olmasın.
Hz. Sa'd ibn-i Ubâde radiya’llâhü anh
8. PEYGAMBER Saleyhisselâm EFENDİMİZİN TAVSİYELERİ
Bu bölümde; kıyamet alâmetlerinin sıklaştığı, fitne ve fesadın çoğaldığı zamanlar için, Peyamberimiz Saleyhisselâm'in ümmetine yaptığı tavsiye ve emirlere ait hadis-i şerifler belirtilmeye çalışılmıştır.
a. Ma'rufla Emir, Münkerden Nehy Etmek 393/5. Ma'ruf ile emredin, münkerden nehyedin! Allah'a dua edip de duanız kabul edilmeyecek hale gelmeden evvel ve af dileyip de mağfiret olunmayacağımız hale gelmeden önce. Muhakkak ki, ma'rufu emretmek, münkeri nehyetmek, eceli yaklaştırmaz. Yahudi'lerin bilginleri, nasaranın rahipleri, ma'rufu emretmeyi ve münkeri nehyetmeyi terk ettikleri zaman, Aziz ve Çelil olan Allah onlara peygamberlerinin diliyle lânet etti. Sonra onları umûmî azaba dûçar eyledi.
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh 136/5. Siz mansur ve muzaffer olacaksınız. İsabetli yol üzerindesiniz. Siz ganimete, şarkla garbın fütuhâtına erişeceksiniz. Sizden herhangi biriniz buna ulaşırsa, AUah'dan korksun, takvâyı elden bırakmasın! Emri bil-ma'ruf, nehyi am'l-münker yapsın ve sıla-i rahimde bulunsun. Akrabalık bağlarını birleştirsin. Kim kasden bana yalan isnad ederse, ateşteki yerine hazırlansın!
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 91/9. Allah-u Zülcelâl Hazretleri hususî bir zümrenin ameli ile topluma azab vermez. Şayet toplum gücü yettiği halde, hususi zümreye aldırmaz ise, hepsine azap eder.
Hz. Adiy bin Amire radiya’llâhü anh
243/7. Kişiye; değiştirmeye gücü yetmeyen bir münkeri gördüğü zaman, hiç değilse Allah'ın o münkeri sevmediğini bilmesi yeter. (Kalb ile buğz etmesi)
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
b. Amelde Müsaraat (Acele) Etmek
243/2. Kapkaranlık gece parçaları gelmeden (fitnelerin zulmetinde nur temini için) amellere müsaraat ediniz ki, o devirde insan sabah mü'min olur, akşama kâfir olarak ulaşır. Mümin olarak geceye girer, kâfir olarak sabaha çıkar. Ve o günün adamları dinini dünyadan az bir şeye karşılık satarlar.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
243/1. Beklemekte olduğunuz şu yedi şey için amellere müsaraat (acele) ediniz: Unutturucu fakirlik, azdırıcı zenginlik, hayatınızı ifsad edici hastalık, bunaklık verici ihtiyarlık, ani ölüm, Deccal ki, o beklenen şerdir. Kıyamet ki, hepsinden daha büyük ve daha dehşetlidir.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
243/3. Altı şey gelmeden amellere müsaraat ediniz: Güneşin batıdan doğuşu, duhan, Dabbetül-Arz, Deccal, ölüm ve kıyamet.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
163/6. Bana göre, sizin için Deccal'den daha ziyade koktuğum şeyi haber vereyim mi?.. O gizli şirktir ki, kişinin kalkıp adamın makamına gösteriş için amel etmesidir.
Hz. Ebû Said radiya’llâhü anh 262/11. Üç şey vardır ki, kimde üçü veya biri bulunmazsa, amelinden hiçbir şey ona fayda vermez: Kendisini, Allah'ın bildirdiği günahlardan alıkoyan takvâ, insanlarla iyi geçinmeyi sağlayan güzel ahlâk, sefihi karşılayan hilim.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh
164/7. Size, amellerinizin en hayırlısını, en temizini, derecelerinizi en fazla yükseltenini, altın ve gümüş infak etmekten daha hayırlı olanını ve düşmanla karşılaşıp sizin onların, onların da sizin boyunlarınızı vurmasından daha hayırlı olanını haber vereyim mi?.. Allah'ı çok zikrediniz!..
Hz.İbn-i Ömer radiya’llâhü anh 322/5. Adamın, ehli, malı, nefsi, evlâdı ve komşusundaki fitnesine; orucu, namazı, sadakası, emr-i bil-maruf, nehy-i anil-münkeri kefaret olur.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh 176/4. Fitnelerden sakının! Zira, lisanla fitneye düşmek kılıç çalmak gibidir. (Kılıcı tesiri gibidir.)
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh
100/6. Mes'ud kimse, fitnelerden uzaklaştırılmış kimsedir. Fitneye düşmüş de sabretmiş, ne güzel şey, ne güzel şey, ne güzel şey!.. Fitneyi yayanların ise vay haline, vay haline, vay haline!..
Hz. Mikdad ibn-i Esver radiya’llâhü anh
c. Zalim Ümera ile Birlikte Olmamak
518/6. Ahir zamanda zalim ümera, fasık vüzera, hain hakimler ve yalancı ulema gelir. Her kim onlara yetişirse sakın onların yardımcıları, vergi memuru, haznedarı ve onların emniyet memuru olmasın.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
360/9. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, onlara sefih önderler hakim olacak. Şerlilerini öne geçirecekler. Onlar da sureta hayırlıların sevgsini izhar edecekler. Namazı vaktinden sonraya bırakacaklardır. Kim bu zamana yetişirse reis olmasın, memur olmasın, vergi memuru olmasın, maliyeci de olmasın!
Hz. Ebû Said radiya’llâhü anh
303/6. Sizin üzerinizde bazı ümerâ peydah olur. Namazı vakitlerinden geciktirir ve bid'atler çıkarırlar.
İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh dedi ki:
"--Onlara yetişirsem nasıl yapayım?"
Buyurdu ki:
--Ey Ümmü Abd'in oğlu! Benden nasıl yapacağını soruyorsun. Allah'a isyan edene itaat yoktur!"
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh 303/4. Yakında bazı emirler gelecek. Siz onların bazı işlerini beğenecek, bazılarından ise hoşlanmayacaksınız. Kim onlardan ayrılırsa selâmet bulur, kim de onlara karışırsa helâk olur.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh
303/3. Benden sonra ümmetimden bir kavim gelir. Kur'an'ı okur, dini ilimlerden de malûmatları olur. Şeytan onlara gelir:
"--Dünyalığınızı düzeltmek için hükümete sokulsanız ya! Siz yine dininizde onlara uymazsınız." der.
Nasıl çalıdan; dikenden başka bir şey alınmazsa, onlara sokulmaktan da günahtan başka bir şey elde edilmez.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh
46/7. İnsanların akidlerini bozduklarını, emanetleri hafife aldıklarını ve -parmaklarını birbirine geçirip-- böyle olduklarını gördüğün zaman, evini tercih et! Lisanına sahip ol, ma'ruf olanı al, münkeri bırak; kendi işinle meşgul ol ve âmmenin işlerini kendilerine bırak!
Hz. Abdullah ibn-i Amr radiya’llâhü anh
53/8. Emanet zâyi edildiğinde kıyameti bekle. Denildi ki:
"--Emanetin zâyi edilmesi nasıl olur?"
Buyurdu ki:
"--Vazife, ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin!"
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
91/11. Allah Zülcelâl Hazretleri ilmi kullarından soyup almaz. Ancak âlimsiz kalanlar, cahil kimseleri önder edinirler, onlar da ilimsiz fetvâlar verirler. Ve hem kendilerini, hem de bakalarını saptırırlar.
Hz. Aişe radiya’llâhü anh
299/5. Yakında fitneler olacak!
Dediler ki:
"--Ne emredersin yâ Rasûlallah?"
Buyurdu ki:
"--Şam'a bakın!"
Hz. Bekr ibn-i Hakim radiya’llâhü anh
35/13. Batı tarafından gelen bir fitne, doğu tarafından gelen bir fitne ile karşılaşınca, Şam'ın ortasında toplanın! O gün yerin altı üstünden daha hayırılıdır.
Hz. İbn-i Abbas
136/7. Yakında birkaç bölüğe ayrılacaksınız. Bir kısmınız Şam, Mısır, Irakve Yemen'de olacak. Dediler ki:
"--Hangi tarafta bulunalım?"
Buyurdu ki:
"--Şamdakilere katılın! Veya ona katılamazsnız, Yemen'e gidin ve onun göllerinin suyundan istifade edin! AUah-u Teâlâ bana Şam'ı tekellüf etti.
Hz. Ebûd-Derdâ radiya’llâhü anh
187/8. Ebdaller Şam ehlindendir. Onların sayesinde yardım görülür ve onlar sayesinde rızıklanılır.
Hz. Avf ibn-i Mâlik radiya’llâhü anh
154/7. Şam ehli Allah'ın yeryüzündeki kamçısıdır. Kullarından diledünden onlar vasıtası ile intikam alır. Onalrın münafıklarının, müminler üzerinde galib gelmelerinin imkânı yoktur. Onlar ancak hem, gayz, gam ve hüzün içinde ölürler.
Hz. Hüzeym İbn-i Fatik radiya’llâhü anh
48/1. Horasan cihetinden gelen siyah sancaklar görüldüğünde onlara katılın. Zira onların içinde Allah'ın halifesi Mehdi (aleyhisselâm) vardır.
Hz. Sevban radiya’llâhü anh
282/2. Yakında siize Horosan tarafından siyah bayraklılar gelecek. Kar üzerinde emekleyerek olsa da onlara iltihak ediniz. Zira onların arasında Allah'ın halifesi Mehdi (aleyhisselâm) vardır.
Hz. Sevban radiya’llâhü anh
484/3. AUah-u Zülcelâl Hazretleri ümmetimi ebediyyen dalâlette cem etmez. Büyük karaltıda olun. Allah'ın kudret eli cemaat üzerindedir.
Hz. ibn-i Ömer radiya’llâhü anh
441/4. Bir kimse bir kavmin kalabalığını artırırsa, o da onlardan olur. Kim bir kavmin ameline razı olursa, onların ameline ortak olur.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
46/8. Ümmetimin zalime "Sen zalimsin!" demekten korktuğunu görürsen, onlardan ayrılabilirsin.
Hz. Abdullah ibn-i Amr radiya’llâhü anh
113/9. FîsebîliUâh mücahid olanlar en ufak bir zorlama ile bir senelik oruç bedeli ve bir senelik gece ibadeti hak ederler. Soruldu: "En ufak zorlama nedir?" Buyuruldu ki: Meselâ böyle bier mücahid gece giderken hayvan üzerinde uyuklar ve kamçısını düşürür, inip bunu alması en ufak zorlamalardandır.
Hz. Samit ibn-i Ebû Asım radiya’llâhü anh 268/9. Üç sınıfı AUah-u Zülcelâl Hazretleri sever ve onların yüzüne güler ve onlarla istibşar (müjde) eder: Öndeki arkadaşları bozulmuş olduğu halde ger dönmüyor ve düşmanla harbe devam ediyor; yardım gelene veya şehid oluncaya kadar. İşte böyle kimseye allah kâfidir ve "Şu kuluma bakın. Benim için nasıl sabretti!" diye buyurur.
Güzel hanımı ve yumuşak da yatağı olduğu halde, gecenin bir vaktinde ibadete duryor. Cenab-ı Hak, bunlar için de, "Kulum şehvetini bırakıyor, beni zikrediyor, isteseydi uyurdu." diye buyurur.
Ve bir adam ki, seferde, arkadaşları yatıp uyurlarken, kendisi darda da, genişlikte de olsa seherde durmuş, nöbet bekleyip ibadet ediyor.
Hz. Ebûd-Derdâ radiya’llâhü anh
467/7. Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin. AUah'dan afiyet isteyin. Zira siz onlarla beraber neyin imtihan edildiğini bilmezsiniz. Onlarla karşılaşınca:
(AUahüme ente rabbinâ ve rabbühüm ve nevâsinâ ve nevâsihim biyedike ve innemâ taktülühüm ente) "Yâ Rab! Onların da bizim de Rabbimiz sensin! Bizim de onların da nasiyelerimiz, bütün varlığımız senin elindedir ve onları ancak sen yok edersin." deyin ve yere çökün. Ne vakit üzerinize yürürlerse kalkın ve tekbir alın.
Hz. Câbir radiya’llâhü anh
467/6. Düşmanla karşılaşmayı istemeyin. AUah'dan afiyet isteyin. Onlarla karşılaşınca da direnin ve Allah'ı çok zikredin. Eğer onlar gürültülü ve şamata yaparlarsa, siz sükût edin.
Hz. İbn-i Amr radiya’llâhü anh
f. Aczin Fücura Tercih Edileceği Zaman 503/10. Sizin üzerinize bir zaman gelir ki, adam acizlikle facirlik arasında muhayyer kalır. Kim bu zamana ulaşırsa aczi, fücûra tercih etsin!
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
301/2. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki; o zamanda adam acz ve fücur arasında muhayyer kalacak. Kim bu zamana yetişirse, fücûra aczi tercih etsin.
Hz. İbn-i Mes'ud radiya’llâhü anh
29/1. Benden sonra yakında, muzlim gecelerin karanlık dalgaları gibi bir takım fitneler olacak. O fitnelerde adam sabah mü'min, akşam kâfir, akşam mü'min, sabah kâfir olacak.
Denildi ki:
"--0 zaman ne yapalım?"
Buyurdu ki:
"--Elinize sahip olun. Allah'ın katil kulu olmaktansa, mazlum kulu olun. Zira öyle zamanda İslâm adamın ağzında olur. Kardeşinin malını yer, kanını akıtır, Rabbine âsi olur, Hâlıkına küfreder. Neticede de kendisine cehennem vacib olur."
Hz. Cündeb el-Becelî radiya’llâhü anh
36/10. Allah bir kavme azab indirdiğinde, o azab onların içinde olan herkese isabet eder. Sonra amellerine göre ba'solunurlar.
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh
g. Fitne ve Belâlardan Kurtulma Çareleri
243/9. İman itibariyle bir adama, "Rabbimin Allah, rasûlümün Hz. Muhammed Saleyhisselâm ve dinimin İslâm oluşan razıyım." demesi yetişir.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh
267/7. Bir kimse şu üç şeyi yaparsa imanın tadını tadar: Yalnız Allah'a kul olur ve 'Lâ ilâhe illallah' der. Gönül hoşluğu ile zekâtını verir, şöyle ki: Yaşlısını, zayıfını, hastasını, adisini değil, fakat malının ortasından verir. Muhakkak ki Allah onun en güzelini sizden istemez. Lâkin, en kötüsünü de emretmemiştir. Nefsini tezkiye eder. Denildi ki:
"--Nefsi tezkiye ne demektir?"
Buyurdu ki:
"--Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir."
Hz. Abdullah ibn-i Muaviye radiya’llâhü anh
163/3. İnsanların hayırılıları ile şerlilerini size haber vereyim mi? İnsanların hayırlıları öyle kimselerdir ki; ölüm atının sırtında, yahud devesinin üzerinde veyahut da ayaklarının üzerinde iken, ona gelinceye kadar Alah yolunda çalışır. İnsanların şerlisi ise o kimsedir ki, hakikaten fâcir ve çok cüretkârdır. Allah'ın kitabını okur da, onun buyruklarından hiçbirine uymaz.
Hz. Ebû Said radiya’llâhü anh
136/2. Siz bugün öyle bir zamandasınız ki, alimleri çok hatibleri azdır. Bugün bir kimse bildiğinin onda birini terketse düşer. Bir zaman gelektir ki bileni az, anlatmaya çalışan (hatibler) çok olacak. O zamanda, bildiğinin onda birini yapan kurtulacaktır.
Hz. Ebû Zer radiya’llâhü anh
136/1. Siz bugün öyle bir zamandasınız ki, sizlere emrolunanın onda birini terketseniz helâk olursunuz. Ama öyle bir zaman gelecektir ki, emrolunanın onda birini yapanlar kurtulacaklardır.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
504/6. İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, günaha girmeksizin aralarında geçinmeye kuvvet bulunamayacak. Öyle ki, adam yalan söyleyecek ve yemin de edecek. Bu zaman gelince kaçın!..
Denildi ki:
"--Nereye kaçalım?"
Buyurdu ki:
"--Allah'a, kitabına ve Peygamber'in sünnetine kaçın!"
Hz. Enes radiya’llâhü anh
267/6. Üç kişiye dünya ve ahiret fitnesi dokunmaz: Kaderi teslim edene, yıldıza itibar etmeyene, sünnetimi iz be-iz takip edene.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
299/7. Yakında fitneler olur. Adam müslüman sabahlar, akşama kâfir olur Ancak, Allah'ın kendisini ilmiyle ihyâ ettikleri müstesnâ.
Hz. Ebû Umâme radiya’llâhü anh
141/1. Ahir zamanda ümmetim üzerine şiddetli bir belâ zuhur eder. Bundan ancak iki sınıf kurtulur: Biri Allah'ın dinini tanır ve onun için lisan ve kalbi ile mücadele eder. İkincsi ise dinini anlamış, dinlemiş ve tasdik etmiştir. (Yâni cahil kalanlar bu belâda tehlikededir.)
Hz. Ömer radiya’llâhü anh 105/7. Fitne gelir, kulları fırtına gibi savurur. Bunun içerisinden âlim, ancak ilmiyle kendini kurtarır.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh 105/9. Fitne gelir savrulur. Hevâ ve sabrı da beraber gelir. Kim hevâya tâbi olursa onun fitnesi siyah (kara) olur. Kim de sabra tâbi olursa, onun fitnesi ak (nur) olur.
Hz. Ebû Mâlik el-Eş'arî radiya’llâhü anh
280/11. Fitne zamanında insanların en hayırlısı, Allah yolunda kılıcından yiyen (ganimet payına kanaat eden) ve dağ başında koyununun sütünden yiyendir. (Hükümet kapısından beklememek lâzım!)
Hz. İbn-i Hayseme radiya’llâhü anh
243/5. Sadakayı erken verin. Zira belâ sadakayı çiğneyip geçmez.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
h. Gam, Keder ve Musibet İsabetinde Söylenecek Dualar
31/6. Sizden birine gam veya keder isabet ettiğinde şöyle desin: (Allah, AUahu rabbî, lâ üşrikü bihî şey'â) "Allah, Allah rabbimdir. Ona hiçbir şeyi ortak koşmam."
Hz. Aişe radiya’llâhü anh
462/4. (Lâ ilâhe ilallahül-hakîmül-kerîm. Sübhânallâhi ve tebârekâllâhu rabbül- arşil-azîm. Vel-hamdü lillâhi rabbil-âlemîn.) "AUah'dan başka ilâh yoktur. O hakimdir, kerem sahibidir. Allah'ı teşbih ederiz. O neyücedir, büyükArş'ın sahibdir. Hamd alemlerin rabbi olan Allah'adır."
Hz. Ali radiya’llâhü anh
(Peygamberimiz bir musibet isabet ettiğinde okunması için, Hz. Ali radiya’llâhü anh'a bu duayı öğretmişlerdir.)
462/1. "LâilâheiUallâhül-halîmül-kerîm. Sübhanallâhi rabbil-arşil-kerîm. Elhamdü lillâhi rabbil-âlemîn. AUahümmağfirlî, allahümme tecâvez annî, allahümma'fu feinneke afüvvün gafûr."
Hz. Abdurrahman ibn-i Ca'fer radiya’llâhü anh.
(Bu teşbih sıkıntı zamanlarında söylenir.)
136/4. Siz memleketinizin kıtlığından (kıtluk, pahalılık, şiddet) şikâyetçi olursunuz. Yağmurdan (azlığından) şikâyetçi olursunuz. Halbuki Aziz ve Celîl olan Allah, size duayı emretmiş ve şu duaya icabet etmeyi de size vaad etmiştir:
"Bütün hamdler, Rahman Rahîm ve Alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. O cezâ gününün sahibidir. Ondan başka gerçek ma'bud yoktur. O murad ettiğini yapar. Ey Allah'ım! Sen Allahsın, senden başka ilâh yoktur. Ancak sensin zengin. Biz ise fukarâyız. Bize yağmur indir... Bize indirdiğini bizim için kuvvet yap, ulaştırıcı yap, bir vakte kadar."
Hz. Aişe radiya’llâhü anh
442/1. Bir kimse bu duaya devam ederse belâdan zor görmeden vefat eder: (AUâhümme ahsin âkıbetenâ fil-umûri küllühâ ve ecirnâ min hizyid-dünya ve azâbül-âhireh.) "Allahım bütün işlerin hepsinde sonucumuzu güzelleştir ve bzi dünyada rüsvay olmaktan ve ahiret azabından koru!"
Hz. Busr ibn-i Ertad radiya’llâhü anh
462/2. "Lâ ilâhe illallah" sözü kulları Allah'ın azabından korur, dünyalarını dinlerine tercih etmedikçe. Şayet dünyalarını dinlerine tercih ederler de, sonra "Lâ ilâhe illallah" derlerse, bu tevhid kendilerine reddolunur veAUah-u Teâlâ onlara, "Yalan söylediniz!" buyurur.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
164/2. Azameti gökle yer arasını dolduran ve yetmişbin meleğin tâzim ve teşyi ettiği bir sûreyi size haber vereyim mi?.. O Kehf Sûresi'dir. Her kim cuma günü onu okursa, AUah-u Teâlâ bu sebeple o kimsenin diğer cumaya kadarki ve ondan sonra da üç gün ilâvesi içindeki günahlarını mağfiret eder. Ayrıca kendisine semâya kadar erişen bir nur verilir ve Deccal fitnesinden de korunmuş olur. Her kim yatacağı zaman bu sûrenin sonundan beş ayet okursa, korunur ve gecenin istediği vaktinde de uyandırılır.
Hz. İsmail ibn-i Rafı" radiya’llâhü anh 207/12. Dua, mü'minin silahıdır ve dinin direğidir. Göklerin veyerin nurudur. 97/10. Duanın, nazil olan ve olmayan belâya da faidesi vardır. Ey Allah'ın kulları, duaya sarılın, Allah'a çok yalvarın!
Hz. İbn-i Ömer radiya’llâhü anh 503/2. İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, mümin o zaman mü'minlere dua edecek de, AUah-u Zülcelâl Hazretleri şöyle buyuracak:
"--Kendi nefsine dua et, sana icabet edeyim! Umûma gelince ben onlara gazablıyım."
Hz. Enes radiya’llâhü anh
503/3. Sizin üzerinize bir zaman gelir ki, boğulmaya mâruz adam gibi dua etmeyen, yakayı kurtaramaz.
Hz. Huzeyfe radiya’llâhü anh
Hülâsa olarak: Peygamberimiz Saleyhisselâm fitne ve belâların arttığı zamanlar için, bizlere hayırlı ameller için acele edilmesini, ma'rufla emir, münkerden nehyi, zalimlerle birlikte olmamayı, ilim öğrenmeye gayreti ve duaya sarılmayı emir buyurmaktadır. Allah müslümanların yardımcısı olsun ve iman selâmeti versin... Âmin.
5. YE'CÜC VE ME'CÜC'ÜN ÇIKIŞI, VASIFLARI VE HELÂKI
a. Ye'cüc-Me'cüc'ün, Adem aleyhisselâm'ın sulbünden olduğu 134/2. Ye'cüc ve Me'cüc, Adem aleyhisselâm'ın sulbündendir. Şayet onlar insanlar üzerine gönderilirse insanların yaşayışlarını ifsad ederler. Onlardan hiç kimse geride bin veya daha fazla zürriyet bırakmadıkça ölmez. O Ye'cüc ve Me'cüc'ün arkasından üç ümmet daha olacaktır. Tevil, Te'ris ve Mensek.
Hz. İbn-i Amr radiya’llâhü anh 245/9. AUah-u Zülcelâl Hazretleri beni, geceleyin yürüttüğünde (Mi'rac'da) Ye'cüc ve Me'cüc'e baas etti. Ben de onları Allah'ın dinine ve ibadetine davet ettim. Bana icabetten yüz çevirdiler. Bunlar, Âdem aleyhisselâm'ın evlâdından isyan edenler ve iblisin taifesi cehennemdedir.
Hz. İbn-i Abbas radiya’llâhü anh
b. Hz. Hızırve İlyas'ın Her Gece Sed Üzerinde Buluşması
97/3. Hızır yerde ve İlyas denizdedir. Onlar her gece Zülkarneyn'in insanlar ile Ye'cüc ve Me'cüc arasında yaptığı set üzerinde birleşirler. Senede bir kere de hac ve umre yaparlar ve zemzem içerler. O zemzem, bunlara bir sene yeter.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
322/3. Bugün Ye'cüc ve Me'cüc'ün şeddinden şunun kadar açıldı. (Peygamberimiz Saleyhisselâm eliyle dokuz işareti yaptılar.)
Hz. Ebû Hureyre radiya’llâhü anh
c. Kendileri ile Harb Yapılacak Bazı Kavimler 477/2. Acemlerden Kirman ve Huz ile mukatele etmedikçe kıyamet kopmaz. Onların burunları yassı, küçük gözlü, kalkan gibi kırmızı meşin suratlıdırlar. Ve keçe ayakkabıları vardır.
477/2. Kıyamet kopmaz, siz Türklerle mukatele etmedikçe. Onlar küçük gözlü, basık burunlu, kırmızı meşin suratlı, aynı zamanda keçe ayakkabılıdır.
Öyle zaman gelir ki, sizden biri ehli ve malı da dahil, her ne pahasına olursa olsun beni görmek ister.
Hz. Ebû Hureyre radiya’llâhü anh
(Burada Türklerden maksad, Moğollar ve Çinlilerdir)
d. Ye'cüc ve Me'cüc'ün Vasıfları
477/7. Sığırların dilleri ile yemeleri gibi, dilleri ile yiyen bir kavim çıkmadıkça kıyamet kopmaz.
160/9. Kıyametin ilk alâmetleri: Deccal, İsâ aleyhisselâm'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür) Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cüc'ün zuhurudur.
Denildi ki:
"--Yâ Rasûlallah, Ye'cüc ve Me'cüc nedir?
Buyurdu ki:
"--Ye'cüc ve Me'cüc bir takım ümmetlerdir ki, her biri dörtyüzbinliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evlâdıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beytül-Makdis'e vardıklarında ise şöyle derler:
'--Dünya halkını tamanen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim!'
Ve oklarını göğe doğru atarlar da o oklar kana bulaşmış olarak geri dönerler. Bunun üzerine:
'-Semadakileri de öldürdük.' derler.
O sırada İsâ aleyhisselâm ve Müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsâ aleyhisselâm'a şöyle vahyeder:
'--Kullarımı Tur Dağı ve Eyle etrafında muhafaza et!'
Sonra İsâ aleyhisselâm ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de âmin derler. Bunun üzerine Allah, Ye'cüc ve Me'cüc'ün üzerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar. Böylece Ye'cüc ile Me'cüc'ün hepsi ölürler. Öyle ki, onların cifelerinden arz kokar.
O zaman Allah, göğe emreder, ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbden doğma vakti gelir.
Hz. Huzeyfetül-Yemânî radiya’llâhü anh
e. Ye'cüc ve Me'cüc Hadisesinde Toplanma Merkezinin T^r-u Sînâ Olacağı
351/8. İnsanlar için üç temerküz noktası vardır: Antakya Amik'inde olan Melhame-i Kübra'da toplama merkezi Şam olur. Deccal vak'asında merkezleri Kudüs; Ye'cüc ve Me'cüc hadisesinde T^r-u Sînâ...
Hz. Hüseyin radiya’llâhü anh 304/7. Müslümanlar Ye'cüc ve Me'cüc'ün ok ve kalkanlarından kalanı yedi sene yakacaklardır.
Hz. Nüvvaz İbni Sin'an radiya’llâhü anh
510/2. Müslümanlar onların silahlarının kılıflarını, yaylarını, kalkanlarını, oklarını yedi sene yakacaklar.
Hz. Nervas radiya’llâhü anh
f. Ye'cüc ve Me'cüc'den Sonra da Hac ve Umre Yapılacağı
561/6. Bu Beyt'e, yâni Kâbe'ye Ye'cüc Me'cüc çıktıktan sonra da hac ve umre yapılacaktır.
Hz. Ebû Said radiya’llâhü anh 109/8. İnsanlar Ye'cüc Me'cüc çıktıktan sonra hacca da giderler, umre de yaparlar, hurma da yetiştirirler.
NOT: Yukarıdaki hadis-i şeriflerden anlaşılacağı üzere, Ye'cüc ve Me'cüc denilen kavimle yardakçılarının milyonlarca ve belki de milyarlarca oldukları ve bunların Hz. İsâ aleyhisselâm'ın 40 senelik devri zarfında zuhur edecekleri anlaşılıyor. Fakat bu 40 senelik devrin başlarında mı, ortalarında mı yoksa sonlarına doğru mu olduğu pek belli olmuyor. Herhalde sondan 8-10 seneden evvel olacağı yukardaki 304/7 ve 510/2 sayılı hadislerden anlaşılmaktadır.
6. DABBETÜL-ARZ'IN ZUHURU VE GÜNEŞİN BATIDAN DOĞMASI
a. Dabbetül-Arz'ın Yapacağı Şeyler
249/8. Dabbetül-Arz beraberinde Hz. Süleyman aleyhisselâm'ın mührü, Hz. Mûsâ aleyhisselâm'ın asası bulunduğu halde çıkar. Müminin âsa ile yüzünü nurlandırır. Kâfirin de mühürle burnunu mühürler. Öyle ki, ziyafet ehli toplanırlar da, biri diğerine, "Ya mümin!" veya "Yâ kâfir!" diye hitab edebilir olurlar.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
NOT: Dabbet-ül Arz'ın nasıl bir mahlûk olduğu tam mânâsı ile bilinmemekle beraber, kendisi Kıyametin büyük alâmetlerinden olup güneşin batıdan doğuşu sırasında zuhur eden bir mahlûk olduğu anlaşılmaktadır.
243/3. Altı şey gelmeden amellere müsâraat ediniz, koşuşturunuz! Güneşin batıdan doğuşu, duhan, Dabbetül-Arz, Deccal, ölüm (çokluğ) ve kıyamet.
Hz. Enes radiya’llâhü anh
477/4. Güneş batıdan doğmadıkça kıyamet kopmaz. O batıdan doğduğunda, insanlar onu görür ve hepsi de iman ederler. Lâkin işte bu imanın, daha önce iman etmediği için hiç bir nefse fayda vermediği zamandır.
Hz. Ebû Hüreyre radiya’llâhü anh
c. Güneşin Batıdan Doğuşu ile Tevbe Kapısının Kapanacağı
87/10. AUah-u Zülcelâl Hazretleri tevbe için mağribde bir kapı yarattı; genişliği yetmiş yıllıktır. Güneş batıdan doğmadıkça bu kapı kapanmaz. Bunlar âyet istiyorlar. "O günde iman edeceklerin imanı fayda vermeyecektir."
Hz. Satvan ibni Assai radiya’llâhü anh
322/4. AUah-u Zülcelâl Hazretleri batıdan tevbe için öyle bir kapı açtı ki, genişliği yetmiş yıllık mesafedir. Bu kapı, güneş batıdan doğmayınca kapanmaz.
Hz. Safvan radiya’llâhü anh
242/2. Tevbe kapısı açıktır. Güneş batıdan doğuncaya kadar kapanmaz.
Hz. Safvan radiya’llâhü anh
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar