Ölüler İşitmez Kitabının Arkaplanı
Adı “Büyük Hanefî Alimlerine Göre Ölülerin İşitmediğine Dair
AÇIK DELİLLER Nu'man ALÛSΔ kitabın muhteviyatında ölüler işitemez,
işttiremezsin…gibi geniş inceleme yapılmış. Selefci akımın dayanılmaz şirk ve
tevhid inancındaki sancıları o denli
ileriye gider ki, durdurmak imkânsız hale geldi.
Aşağıda pdfsini vereceğim.
Bu kitabı inceleyin… sadece ben bir soru soracağım.
Günde beş vakit namaz kılan bir Müslüman tahiyyatta muhatab (karşında duran bir kişiye konuşmak) sigasıyla
“Esselamu aleyke Eyyühennebi” “Selam senin üzerine olsun Ey Nebi”, diyen bir Müslüman
ölüye işittiremiyorsa, Rasûlüllah salla'llâhü aleyhi ve selleme de ölü diyerek
işittiremez. Yıllarca itttifak edilmiş namaz ibadetinde bunu tekrar ediyoruz.
Ayrıca “Selam” lafzının ölüye söylenmediği de malumdur.
Bu tür kitapların gayesi tasavvuf erbabını tenkit etmek
değil, Rasûlüllah salla'llâhü aleyhi ve sellem ile olan bağımızı koparmak için
yazılıyor. Bazı âlimlerde bu selefçi akımın kayığına biniyorlar. Bilerek veya
bilmeyerek.
“Şehidlere ölüler demeyin” ayetinde “siz onları bilemezsiniz”
peygamberler içinde geçerlidir. Nübüvvet mertebesi şehit olmaktan üstündür.
Bunun üzerine en önemli husus Allah Teâlâ’nın “ Ruh hakkında
az bilgi verildi” ayeti bizlerin duracağı yer belli etmektedir.
Her yolun istismarcısı olabilir. Yanlışa düşmüş olanlara
bakıp hakikati sıvamaya çalışmak abesle iştigaldir.
Rasûlüllah salla'llâhü aleyhi ve sellemi sevmek demek onun
varlığını en derinden hissetmek ve canlı bağın olduğunu kabul etmekten geçer.
Bilmediğimiz çok şey var. Hiçbir Müslüman Allah Teâlâ dışında kimseye hakikat nazarıyla tanrı diye bakmaz. Bahse konu kitapların nihai hedefi Rasûlüllah salla'llâhü aleyhi ve sellem ile bağımızı kopartmak için yazılmış olmasıdır.
Üzüldüğüm nokta peygamberimiz salla'llâhü aleyhi ve selleme
müsteşrikler, misyonerler saldırıyor. Anlamadığım Müslüman geçinen Müslüman geçinen
kafalar saldırıyor bir türlü çözemiyorum. Efendimiz salla'llâhü aleyhi ve
sellem minnet duymayı bıraktığımız zamanlardan beri geriye giden bir İslam
âlemi var. Tek sebebi Müslümanların Efendimize karşı olan sevgilerindeki
kırılma noktası…
Anam babam feda olsun diyen ashabın yolu efendimize sonsuz
itaatleri idi.
İhramcızâde İsmail Hakkı
Muzaffer OZAK Efendi:
O güzeller güzelinin huzurundaydık. Yani; Allah’ın sevgilisi, habibi, mefhar-ı âlem, Hakk’ın nuru, mirad-ı Hakk olan Muhammed Mustafa’nın huzurundaydık sallallahu aleyhi vessellem. Gene aynı huzurdasın. Eğer gözünden perdeyi kaldırabilirsen, aynı huzurdasın. İçinizde Arapça bilenler var. ‘Esselâmü aleyke’ kelimesi, muhatap müfrettir; gayba değildir, muhatabadır. Tahiyatta “esselamu aleyke eyyühennebiyyü” diyorsun! Ruh-u Muhammedî karşında! ‘Ben göremedim’. Sen göremezsen de senin görmemenle o şeyin olmaması lazım gelmez.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar