TÜRKELİLİ MEVLANA KÜÇÜK HÜSEYİN ÖZDEMİR
ALLAHÜMME SALLİ VE SELLİM ALA SEYYİDİNA
MUHAMMEDİN
BİADEDİ İLMİK
HİCRETİ RESULALLAH EBABEKİR SIDDIK
ELHAMDULİLLAHİ RABBİL ALEMİN
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
KUTSİ DUA EVRAD-I BAHAİYYE( TÜRKÇE
AÇIKLAMASI )
VE ALA ALİ SEYYİDİNA MUHAMMEDİN
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
ÖNSÖZ
Birinci
baskıda basılan bu küçük eserimin bastan 17 sayfası silindi bu ikinci baskıda
17 sayfa gözden gecirildi.
şeyhimin
ve mürşidimin 60 yıl evvel hacca gittiklerinde nur dağında sur dağında
şeyhinden duyduğu sözleri mürşidim aynısını bana duyurdu.Şeyhimle mürşidim 1949
da hacca gitmişler nur dağına sur dağına çıkmışlar.Nur dağında şeyhimiz
mürşidime demişki
Hacı
Hasan resulallahımıza ilk defa vahdedildiği mekandayız.
Resulallah
efendimize vahy olunan bütün Kuran-ı
kerimin sırları bize de şimdi aşikar oldu.Allah sırrını Kuran-ı kerimde
gizledi.diyen şeyhimiz Kuran-ı kerimin sırlarına haberdar olduğunu kendine
ilham olunduğunu aşikar etmiş.
Sur
dağına çıkmışlar şeyhimiz buyurmuş ki Hacı Hasan Kuran-ı kerim nur dağında
Resulullah efendimize vahy edildi.bu bulundugumuz mekanda sevr mağarasında
Kuran-ı kerim in bazı ayetleri kutsiye dualar
Ebabekir
Sıddık hz. bu mağarada ilham olundu.şeyhimizin murşidimden duyduğu sözlerini
Nur dağında ve sur dağında bu yıl umre haccında mekanında şeyhimizden
murşidimin duyduğu sözlerini mekanında yerinde rabbim tefekkür etmeyi lutfetti
Elhamdülillah.Yarım asırdan beri beraber olmaya sayu gayret ettiğim sözlerini
duyacağımı kendilerinden duymayıda Rabbim lütfetti Elhamdülillah.Şeyhimin 1969
da vefatından sonra biat ettiğim mürşidim Hasan Darendevi efendim 84 te
vefatına kadar 15 yıl ziyaretlerimde sohbetlerinde şeyhimden duyduklarımı
zekamın kavrayabileceğim şekilde genişletti açtı şeyhimden duyduklarımı dile
getirdi ve şeyhimden duyduklarımın devamını sözlerini ve kendi buyurduğu sözlerle
kendisi kendini aşikar etti
Elhamdülillah.
Mürşidim efendim 15 yıl
beraberliğimizde kendini kendi sözleri ile bize aşikar etti.Beytül mamürü gören
has kul oldugunu aşikar etti. Namazda nebilerle bile adı anılan Salihlerden
oldugunu da aşikar etti. Başındaki saçlarının teli adetince Allah ın sırlarını
keşfedecek zekaya sahip oldugunu da kendini bize aşikar etti. Şeyhimizle 43 yıl
bile oldugunu şeyhimizden duyduklarını tam duydugunu duyduklarını duyurmaya
vesile oldugunu icazatlı murşid oldugunu şeyhimiz ezelden alemi irşada görevli murşidi kamil oldugunu kendisininde
şeyhimizden icazatlı irşada görevli
murşid olduğunu ilk ziyaretlerimde sohette bize duyurdu Elhamdülillah.
Hatta bugüne kadar haktan ayrı
olmadığını hiç kimseninde bu halinden haberi olmadığını hiç kimseye emir edici
olmadığını bize duyurdu Elhamdülillah.Bütün ömrü boyunca haram yemediğini yalan
söylemediğini şüpbeliyide haram bildiğini gıybeti de yalan gibi bildiğini bize
duyurdu.Elhamdülillah.
Şeyhinden duyduklarına hiçbir ilave
yapmadığını mahşerde şeyhinin yanında mahcup olmayacağını da duyurdu
Elhamdülillah.
Rabbim bize de yazdıklarımızı
yazacaklarımızı duyduklarımızı , duyduklarımıza ilave yapmadan yazmayı lütfedip
mahşerde mahçup olacak hatadan hıfzeyleye inşallah.
Murşidim Hasan darendevi efendim yazacağım bu küçük eserimi aslını bir sohbette duyurdu Elhamdülillah.
Beldemiz
evliyası Hacı Tasin abi efendimizle beraber murşidimizi Sivas a ziyarete gittik. Evvela
şeyhimizi kabrinde ziyaret ettik.Sivas meydan camii ön tarafında akyol
apartmanında murşidimiz Hasan darendevi efendimizi ziyarete gittik. Üzerinde acem yeleği vardı duvardan paltosunu aldı
giydi bize elini öptürdü.oturun buyurdu hasbihalden sonra İstanbul dan geldiğimizi
söyledik.Bana dedi ki evde kimse yok öyleyse çay yapta beraber çay içelim dedi.
Bize tüpü, çayı ,demliği gösterdi. Çaylarını hazır ettim bardaklarını önlerine
bıraktım.iki Allah dostu çaylarını bitirdikçe tekrarını doldurdum.
Hizmetlerinde bulunduğum Allah dostlarının
birisi defalarca hapsedilmiş diğeri ise
tarikattan o da hapsedilmiş hatta bir yılda evradi behayye sucundan Yozgat
Yerköy kazasına sürgün gönderilmiş.Bu iki Allah dostunun hangi sözle
başlayacaklarını neyi duyuracaklarını sabırsızlıkla bekliyordum.Murşidimiz
efendimiz bir müddet sükut durdu başını kaldırdı elini hacı Tasin abi efendimin
dizinin üzerine koydu. İlk sözü şu oldu a benim dertli kardeşim dert çektik
çile çektik defalarca hapse atıldık zulmedildik tırnaklarım söküldü şeyhimin
sırrını demedim canımızıda alsalar demezdik değil mi sözü ile iki dost Allah
için dostluğu aşikar ettiler.Murşidim elini diğer dostunun üzerinden aldı ve
acizane yazacağım hicret yolculuğunu duyurdu. Dedi ki biz şeyhim sırrını
demediğimiz için zulmedildik Ebabekir Sıddık hz. peygamber efendimizin sırrını
demediği için nice zulumlara uğradı.Ebabekir Sıddık hz. her zulme sabretti
Resulallah efendimizin sırrını demedi
Resulallah (s.a.v) efendimiz hz. hicret
emirolundu.Ebabekirin sadık dostluğu hatırladı Ebabekir in evine gitti sır
dostunun kapısını tıkıladı. Ebabekir kapıtı açtı buyurun ya resulallah
dedi.Resulallah efendimiz senden gayri kimse var mı diye sordu Ebabekir
kızlarım ve anaları var dedi.Dışarı gel buyurdu yavaş sözle Ebabekir hicrete
emrolundum arkadas olur musun diyordu.Ebabekir hemen ya resulallah dedi.Evden
yiyecek içecek aldı gizliden ıssız yoldan Mekke den çıktılar.Resulullah
efendimizin refakatcisinden haberi vardı. Resulullah efendimiz hep onun izini
takip ediyordu.Ebabekirde Peygamberinin bastığı yere basıyordu.Mağaraya
girdiler Resulallah buyurdu Ebabekir korkma bir sen bir ben üçüncümüz Allah
bizimle buyurdu.Ebabekir dedi ki Ya Resulallah canım bir değil bin olsa gam
yemem fakat sana zarar gelirse din yarım kalır diye endişem var.Endişem var
dediği anda Allah Ebabekir e ilham lütfetti.Ebabekir her tarafı seyretti
Resulullah efendimiz buyurdu Ebabekir gördüklerini söyleyeyim mi şu gördüğün
beytül mamur üzerindeki yazı evradi beyaiye şu gördüğün derya havzu kevserim
rabbimin bana lütfu.
Üzerindeki gemi senin bana muhabbetin
Rabbimin sana lütfu.Geminin içindeki Adem cennet hurisi deryanın öbür tarafı
Cennet bahçesi diyen murşidimiz dedi ki kardeşlerim Resulullah efendimize miraç
emrolunduğu zamanda Ebabekir Resulullah neyi dediyse doğrudur sözüyle
Peygamberine dostluğunu o zamanda aşikar etti.Resulullah (s.a.v) efendimizin
buyurduğu gördüklerini söyliyeyim mi buyruğunu Ebabekir de aşikar gördüğü gibi
Resulullah efendimizin buyruklarını da aşikar duydu.Endişesi gitti mağarada
huzurlu bekleyişleri başladı.Resulullah efendimiz Ebabekirin dizine mübarek
başını koydu uyudu.Taş kovuklarının arasından bir yılanın başını Ebabekir gördü
eynindeki abasını yılanın baş gösterdiği yere kapadı yılan başka taraftan
başını gösterdi oraya da ayağını koydu fakat yılan Ebabekir in ayağını ısırdı
gözünden akan yaş damlası peygamberimizin yüzüne düştü Resulullah efendimiz
uyandı Ebabekir e ne oldu diye sordu Ebabekir ayağımı yılan ısırdı dedi.Ayağını
al buyurdu yılan Aşikara göründü Ya Rasulallah yüzlerce yıl yüzünü görmek için
burada beklerim görmeme mani oldu dediğini Resulullah efendimiz gibi Ebabekir
de duydu.Resulullah (s.a.v) efendimiz yılanın ısırdığı yere mübarek parmağını
mübarek ağzında ıslattı sürdü Ebabekir tevhit aşısı yaptı Ebabekir her
gördüğünü tevhit ettiğini gördü.Ebabekir tevhit halkası zincirinin ilk halkası
oldu.
Diyen mürşidimiz efendimiz dedi ki
gardaşlarım zaman geldi şah Muhammed Bahattin k.d.s. tevhitle imanı şahlandı Beytül
Mahmuru gördü.
Resulullah efendimiz şah efendimize
göründü.Buyurdu ki Bahattin Beytül mamuru gördün değil mi üzerinde yazılan
yazıları evradi behayeyi oku ezber et.
Muritlerine
öğret buyruldu.
Diyen mürşidimiz sükutte durduğu başını
kaldırdı.Allah has kullarına halen gösteriyor dedi gözleri şimşek gibi çaktı. Yüzleri kızardı hayasından başını eydi
yüzlerinin kızartısı gidince başını kaldırdı.dedi ki kardeşlerim Allah her
kuluna lütfeder bazı kullarına lütfunu ziyade eder.
Bu ezeli bir hükümdür her insan için
ezeli bir hüküm var kaza kader anahtarı yalnız Allah ın yet kudretindedir.Allah
ın kuluna lütfettiğini bir başkası bin çalışsa o lütfe erişemez.Her insan için
ezeldeki hükmünü kalem yazdı geri gelmez tekrar yazmaz kazaya kadere saygılı
olmak tarigatda en büyük edeptir diyen mürşidimiz Resulullah efendimizle
Ebabekir sıddık mağarada huzurlu ve mutluydu. Peygamber efendimiz gibi
Ebabekirin de endişesi yoktu.Mekkeyi didik didik arayan müşrikler Resulullah
efendimizi Mekke dışında insan avına çıkmışlar. Mekkeden çıkış yollarına
nöbetçi bırakmışlar ebucehilin kölesi iz koklarmış. Ebucehilin kölesi bile
arkadaşlarıyla mağaranın önüne gelmiş. İz toplayan kölesi mağaranın önünde
durmuşlar buradalar demiş. Ebucehin mağaraya
gelene kadar zaten yorulmuş kölesine hiçtemi vicdanın yok bizi buraya kadar
çıkardın yıllardır ekmeğimi yedin bu mağaranın önünde örümcek ağ örmüş kuş yuva
yapmış, yumurtlamıs bunu aşikar gördüğün halde halen da bizi kandıracağını mı
zannedersin diye kölesine gadaplanmış kötü sözler söylemiş kölesi burada diye
ısrar ettikçe ebrucehilin gadabı artarak gözümün önünden git demiş geldikleri
yoldan Mekke ye geri dönmüşler Ebucehilin gadaplı sözlerini Resulullah
efendimiz ve sadık dostu Ebabekir mağarada duyarlarmış. Hiç endişesiz sözlerine
aldırış etmezlermiş.Ebucehlin mağaranın önünde gadaplı sözlerini duyan
Resulullah efendimiz ve Ebabekir Sıddık mağaraya kapısına gelen Cebrailin ve
mağaranın kapısına ağ öğren örümceğin de söz düellosunu duyarlarmıs.Ebucehilin
kölesi buradalar sözlerini söylerken örümcek Cebraile niçin geldiğini sormuş
Cebrail Resulullahı koruyacağım örümcek nerden
geldin demiş.Cebrail çok uzak yerden geldim nasıl çabuk geldin diyen
örümceğe çok kanatlarım var hepsini açtım da tez geldim.Ne kadar güçlüsün demiş
Cebrail dünyayı alt üst ederim deyince örümcek demiş ki bütün gücünle sarılsan
şu anda bir telimi kopartamazsın Allah Lütfi ile yarattığı telimi Allah lütfu
ile konusturdugu dilimi susturamazsın. Resulullahı ve dostunu korumaya Allah
beni görevlendirdi dediğini Resulullah efendimiz ve Ebabekir sıddık mağarada
duyduklarını duyuran murşidimiz dedi ki Ebabekir in çobanı davarlarını nur
dağının eteğinde otlatıyordu.Akşamdan sonra Ayşe sıddık ı anamız küçük yaşta
idi fakat mağaraya yiyecek içecek getiridyordu.Mağarada kalacakları 3 gün
emronulmuşdu. Mağarada yediler içtiler huzurla 3 günü beklediler. Resulullah
efendimiz ilahi emirle mağara da mutluydu Ebabekir Sıddık Resulullah
efendimizin yüzüne bakmakla mutluydu.3 gün tamam oldu Medine ye yolcu
oldular.Buraya kadar yazmaya uğraştığım hicret yolculuğumda murşidimden
duyduğum sözlerine Ali Ulvi kurucu efendiden de duyduklarımı buradan ilerisini
Ali Ulvi kurucu efendinin sözlerini yazacağım inşallah.Ali ulvi kurucu efendiyi
tanıyalım 60 yıl Medine de Resulullah sevgisi ile mutlu olmuş sevgiyle yaşamış
her yıl Kastamonu Çatalzeydin kazasında Ginolu limanında damadının evinde bir
ay daha fazla kalır İstanbul dan medineye giderdi.Damadının evine geldiği zaman
bizde acizane ziyaretine giderdik her ziyaretimizde Resulullah sevgisinden
Resulullah ı en fazla seven Ebabekir sevgisinden bahsederdi.bir sohbetinde dedi
ki Resulullah efendimizi Mekke de arayan muşrikler yollara nöbetci bıraktılar
fakat peygamber efendimiz cebrailin kendisine gösterdiği ıssız yollarda
Medineye yolculuğu devam ediyordu.Resullulah efendimiz refakatcinin bastıgı ize
basıyor ebabekirde Resulullah efendimizin izini takip ediyordu.Resulullah
efendimiz refakatcisiyle bile yürüyordu mutluydu.
Ebabekir Sıddık sevdiğiyle beraber
yürüyor sevdiğinin yüzüne bakarak mutluydu.
Oniki gün ıssız yollarda yürüdüler.
Yalnız bir eve uğradılar ev sahibinin hanımı dışarı çıktı beyinin koyunlarını suya götürdüğünü haber
etti Resullullah efendimiz yakında kuyunuz yokmu buyurdu ev sahibesi kadın
kuyumuz varda suyumuz yok dedi Resulullah efendimiz görelim dedi kuyunun başına
gitti nefes etti susuz olan kuyuya su doldu. Koyunlarını Kendi kuyusundan
suluyacağını aşikar gören ev sahibi ikramda bulundu yediler içtiler misafir ol
diye teklif ettiler Peygamber efendimiz olamayız yolcuyuz diye buyurdular.
Başka bir günde yalnız bir eve
uğradılar orada da davarların sütlerinin kesildiğini gören Resullullah
efendimizbir kap getirin buyurdu koyunun sütünden kap doldu o hane sahibide
izzeti ikram etti yediler içtiler yolcu oldular misafir kal dedilersede
kalamayız buyurdular, böylece yolculukları huzurla medineye vardılar.
Merdineye geldiğini duyan Medineliler
yüzünü görmek için can atılyorlardı selmanı Farisi hurma ağacındaydı elini
ayağını boşluğa bıraktı tez görmek için aşağıya atladı Resulullah efendimizin
mübarek yüzünü görenler sevinçlerinden
ağlıyorlardı ne söyleyecek diye merakla bekliyorlardı. O anda ileride atını koşarak gelen bir yolcu göründü
Medineliler Peygamberimize zarar gelir diye tedbir alıp karşı koymaya
telaşlandılar. Peygamber efendimiz Cafer geliyor diye haykırdı, Cafer geldi
atından indi Resullullah’ı aylardan beri görmeye hasretliği olan Cafer
ağlıyordu ağlayarak ayaklarına kapandı
Resulullah efendimiz Caferi kaldırdı sarıldı mutlu olduğunu haber etti Nur
dağında aldığı İlahi emir İslam binasının temelinin atılacak mayasının Sur
Dağında Yoğrulan mayayı Medineye Getirdiği sevinci ile mutluluğunu sevincini
aşikar etti el kaldırdı. Yarabbi Medineye geldim Medinelilerle sevinçliyim
Kardeşim Cafer geldi sevincim ziyade oldu buyuran Resulullah efendimizin
hizmetlerine devam eden Ebabekir hizmetleriyle Resulullah’ı en çok ziyade sevdiğini aşikar etti Medineliler
Resulullah efendimize nasıl hizmet edeceklerini Ebabekirden Öğrenmek için Ebabekirin
etrafını sardılar Peygamberlerine hizmet için yarış ediyorlardı kısa zamanda
Ebabekire de ev hazırladılar Mekkede bıraktığı hanımını kızlarını yakın zamanda
getirdiler Medine’de İlk Muhacir evi Ebabekir hanesi oldu Ebabekir hizmetleri ile sevgisi ile ziyade ediyordu.
Zaman geldi Ayşe’i Sıddık anamız
Muhammet Ümmetine Annemiz oldu. Hicret yolculuğunda Mağraya Yiyecek getirdi
Babası ile iletişim kurduğu ilhamı feraseti fark edildi. Ali Ulvi Kurucu efendi
ile Kastamonu Çatalzeytin Ginolu limanında damadı Dr. Hayrettin Efendinin
evinde her yıl geldiğinde defalarca sohbetlerimiz oldu elhamdulillah ginolu
camii imamı onun önüne geçip namaz kıldırmazdı hoca efendiye saygılı olurdu Ali
Ulvi Efendinin peşinde defalarca öğle namazı kıldım elhamdulillah her namaz
peşine bir hadisi şerif okuyup 60 yıllık Resulullah sevgisinden Medine
hayatından haber ederdi. Her canlı öleceğini yalnız bir Allah Baki kalacağını
birde sevgi muhabbet kalacağını tekrar tekrar duyduk Elhamdulillah bizde
acizane sohbetlerinde bulunmaya can atıyorduk Türkeline gelince hizmetlerinde
bulunuyorduk. Evine gittiğimde bize Medine helvası çay ikram ediyordu.1995 ‘de bizim
hacı hanım felç hastası oldu Çatalzeytin hastanesinde tedavi görürken bizde Ali
Ulvi Hocamızın ziyaretine gittik Hacı Şevketin Dergahında bulduk karşıdan
yaklaştığımı gördü ayağa kalktı ve
ellerini açtı Yarabbi Sonbaharda otları kurtup ilk baharda yeşerden Allah Hacı
Hüseyin Gardaşımın hanımının kuruyan eline ayağına Canver diye dua etti. Sohbetten
sonra ben hastaneye geldim ellerinde bişey tutamayan hacı hanımın çaybardağı
elinde çay içtiğini gördüm o günden sonra Ali Ulvi Efendinin sohbetlerinde
bulunmaya gayretimi ziyade ettim.
Bir ziyaretimde dedi ki: Medineye
geldiğin zaman orda görüşseydik hangi tarihte Hacca geldin diye sordu 1966
senesinde geldiğimi söyledim kimle görüştün orda diye sordu ben Şeyh Hacı Sami
efendiyle görüştüğümü söyledim, ne buyurdu dedi dedimki ! Altın oluk karşısında
geniş bir ihvan topluluğu halkasına bende oturdum bana baktı ve sordu sivasa mı
intisaplısın dedi sukut ettim o kalabalık ihvanına hitaben buyurdu ki:
gardaşlarım şuanda fuyuzat sivasa iniyor dedi bize düşen bir kepçe payımızı siz
kardeşlerime taksim etmeye vesileyiz buyurduğunu söyledim Ali Ulvi Efendi dedi
ki! İşte yokluk bu ve sözlerine devam etti Mahmut Sami Efendiyele bizde 1949 ‘da tanıştık
onun tevazu hallerine Hikmetli sözlerine hayran oldum. Tekrar etti başka kimle
görüştün Dedim ki! 1987 de Ömer Kirazoğluyla görüştüm ne konuştu dedi! Dedim
ki! Bir diyeceğin varmı bize bir daha görüşemeyiz dedi.
Bende
buna istinaden Burada Medinede Konyalı Hattat Mustafa Efendi Ravzayı
Mutahharada niçin Namaz kılmadığını öğrenmek sitiyorum dedim. Dediki ! Bu ayğı
çıplak gezen ayağı nasırlı Arapların içindeki evliyaları benim gördüklerimi oda
görseydi ayaklarının bastığı yere yüzünü sürerdi dediği sözünü duyan Ali Ulvi
Efendi Hacı Ömer Kirazoğlu ile 1995 de İstanbulda tanıştıklarını söyledi ve
dedi ki! Ebabekir Sıddık Hz. Allah Resulünü çok seviyordu ki sevgisinden
Yarabbi Diye Dua etti buyurdu ki! Cehennemini ben doldurayımda hiç kimseye
girecek yer kalmalsın diye dua etti işte Resulullah sevgisi bu dedi ve sevgiden
muhabbet den sözlerini devam etti. Ali Ulvi Efendiyi şson ziyaretim Ginolu daki
evine gittim çay ikram etti ziyaret nuzülü rahmet dir kulu Allah’a yakın eden
en eftal ibadettir dedi bizde çayı bitirdim hemen kalktım ban sarıldı elini
öptüm Allah’a emanet ol dedi Elini kaldırdı Yarabbi Ben hacı Hüzeyin kulundan
razı oldum sende razı ol dediği sözü duyduğum son söz oldu Rabbim Mahşerde
beraber olmayı lütfeder inşallah. Rabbim bu yıl Ümre Hacılıklarında Hacı Sami
Efendiyi ve Hacı Ömer Kirazoğlu Efendiyi Cennetül Bakide Kabirlerini Gıyaben
Fatiha, İhlas ve ziyaret duası okluyarak ziyaret ettim.
Ginolu camisine hediye bırakan Ali Ulvi Efendinin
Kitabını okuyordum İlhamdan haber ettiği şiirlerini okurken şeyhim aklıma düştü
buyurduyduki Gardaşlarım Allah buyurdu. Biz Arıya ilham ettik yediği ettiği bal
olur buyruğunu duyurdu dedi ki insan en eftal mahluk. Allah kuluna da ilham eder
ağzınıza girene çıka dikkat edin Haram yemeyin yalan söylemeyin şüphelinin de
haram gibi haktan ayırıcı olduğunu bilin Allah temiz kuluna ilham eder diyen
şeyhimin sıddıkı mürşidim dedi ki! Taa ezelden ruhumuz bize misafir geldi sakın
onu incitme ağzına girene çıkana dikkat et helal rızıkla beslenen vucutunu
ruhuna kılıf et. Buyruklalrı ile temiz olan kullarına Allah lutfedeceğini
aşikare duyurdu.
Evradi bahaiyede yazılmış ki: ve tüzekki biha ve alimmna ve tül hi muna biha rüştena meali Allahım
Amellerimiz Rahmetinle temizle hidayet ve kurtuluş yollarını bize ilham et rahmetinle
hatalarımızı yıka. Buyruğu aklıma düştü Ali Ulvi Efendi Gümüş Tül ve Alevler
isimli Kitabında yazmış ki !: Manevi cezbenin Feyzine Ruhen Tutulan
Ebediyetin
İlhamını Gönlünde bulan
İçinin
Dalgalı vecdiyle şiirler söyler
Şiire
ilham verecek besteyi hilgat eyler
Şiirin
iç alemi aydınlatan ulviyeti var
Ebedi
hisleri ilham edemez topraklar.
Ezeli
vuslatın aşkıyla yanar şairler
Başka
bir varlığı temaşa eyler.
İlham
şakır bülbül ötermişcesine
Bahtiyar
olur gönül vuslata ermişcesine
O
saatdeki ilham taa ezeliden neşe verir
Şairin
kalbini Hak vecdine erdirir
Şiiri
günlerce tefekkürle ruhunda olanlar
Rabbinden
her şeyin ilhamını o anda duyarlar
Ezeli
sır Güneş gibi vardır her yerde
Maneviyat
da daim açık duruyor perde
Ezeli sır ebedi tabloda billurlaşıyor
Ruhun ilhamını Aklı tefekkürle taşıyor.
Ruhu yükselmeyi temin eden ulvi cezve
Allah dan kula nida olur ilhamı kalbe
Müminin Kalbi Tefekkür ibadetle gelir vecde
Allah ilham ederde kul eder secde.
Her insan için Elbette bir hüküm var
Sayu gayret tevbe ancak işe yarar.
Not:
Bu yazdığım Hicreti Resulullah Ebabekir sıddık Yazılarımın öz kaynağı Şeyhim ve
mürşidim ve şeyhimin diğer dostları hususan Ali Ulvi efendilerin miras
bıraktıkları ilham Haktan kula ilahi lutuf olduğunu biz acize hediye
bıraktılar. Aşk,Muhabbet, sevgile yazılan şiirlerden acizane anladım ki arıya
ilham ettik buyuran Allah Hicret yolculuğunda mağrada endişesi olan Ebabekire
Haktan ilham ile varlığını aşikare ettiğine şeyhimden mürşidimden duyduklarım
gibi Ali Ulvi efendininde yazdığı şiirlerinden de anladığım kadar Allah her
temiz kuluna ilham ettiği gibi hususan Eba bekire mağrayı sevr de varlığını
kendini ilham ile aşikar etmiş.
Evvelce şeyhimden duyduğum sözleri ve
murşidimden duyduğum sözleri ilham olduğuna inancım ziyadeleşti. 1949 da
hacılıktan geldikten sonra şeyhimiz evradi bahaiyeyi şamda bastırmış çoğaltmış
ihvanlarına hediye etmiş şeyhimin vafatından sonra kendisine biat ettiğim mürşidim Hasan
Darendevi efendim de bana bir evradi bahaiye kitabı hediye etti teshih edildi
diye kendisi kenarına velmahduri,vel mahzuri diye ve akşam sabah okunacak yerlerini ve üç
defa ve yedi defa tekrarlanacak yerlerini kendi yazısıyla teshih edildi diye
yazmıştı. Bir sohbetimizde Allah Beytul Mamuru Ebabekir Sıddık gibi Şah
Muhammed Bahattin k.d.s gibi has kullara Allah halen gösteriyor sözüyle şimşek
gibi çakan gözleriyle rengi kıp kırmızı kızaran yüzleriyle Beytül Mamuru gördüğünü
aşikar ettiğini aşikar ettiğine bu yazılarıda görerek yazdığına inandım
Elhamdulillah.
Evradi Bahaiyeyi verirken yedi kat muşamba
içinde üzerinde gezdir gayriden zarar gelmez sözü kırk yıla yakın üzerimde
taşıyorum kimseden zarar gelmediği aşikar oldu Elhamdulillah.
Murşidimin teshih ettiği ilavesiz noksansız Evradi
Bahaiyeyi ilavesiz noksansız sabah akşam ezber okuyarak Yarabbi demeyi tekrar ettiğim tevbe ve dualarımı Rabbim kabul
eder inşallah.
Evradi Bahaiyeyi Eba Bekir Sıddık Hz. den
şah efendimizden bu güne şeyhime
murşidime gelene kadar bütün Allah dostları okumuşlar Evradi Bahaiye sayesinde
hanelerini beldelerini Rabbimin Hıfz ettiğine aşikare görmüşler. Gardaşlarım Evradi Bahaiyeyi biz okuyoruz sizde okuyun
okuyamayanlara dinlettirin. Kur’ân-ı Kerim ve Kur’ân-ı Kerimin Bazı Ayetlerinin
yazıl olduğu Evradi Bahaiyeyi evinizde bulundurun. Gayriden gelecek olan
musubetlere kalkan yapın sözlerini bize hediye bırakan şeyhimizin ve
murşidimizin okuduğu gibi okuyup Evradi Bahaiyede yazılı Ayeti Kerimeleri
Duaları edebiyle okuyup Yarabbi diye dua etmeyi Rabbim herkese nasip etsin inşallah.Yazılan
dualar hürmetine cümle Muhammed ümmetine, bizede Resulullah efendimizin
Şefaatini nasip etsin inşallah.
Bu yazılan kitapta adı gecen Ali ulvi
kurucunun öz geçmişi
Ali ulvi kurucu efendi Konya da doğmuş
tahsilini Türkiye de tekmil ettikten sonra Mısır üniversitesine gitmiş Daha
sonra Medine ye Hicret etmiş Medine de kütüphane görevlerinde bulunmuş 60
yıllık ömrünü Resulullah sevgisi ile
tamamlamış cennetül bakiye defnedilmiş sevdiğine yakın olmuş sevdiğine
yakın mekanda hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Şeyhim İsmail hakkı ihrami sivası k.d.s Hz.
öz geçmişi
Kendi
dilinden
Buyurdular ki!: kardeşlerim anamız zürriyeti
olmamış Hacca gitmiş Resulullah Ravzasında
dua etmiş demiş ki!: ya rabbi kapına geldim bu habibin hürmetine bir evlat ver
diye dua etmiş.zaman gelmiş annem karnında can bulduğunu fark etmiş.2 rekat
hacet namazı kılmış yatmış.
Denilmiş ki İsmail i kendi mayamızdan
yoğurduk inciltmedik te sesini anam duymuş uyanmış 2 rekat şükür namazı kılmış kardeşlerim
meğer ta ezelde Resulullah efendimize intisap etmişiz.ervahi ezelde bütün
sanatlar gösterildi herkez sanatını aldı.bize de dervişlik kaldı diyen şeyhimiz
dedi ki her insan için ezeli bir hüküm var yazan kalem geri gelmez tekrar
yazmaz Allah kuluna lütfeder bir başkası bin çalışsa o lütfe erişemez.Küçük
yaşta evimizin önüne ilk çıktığım gün boynuma bir yılan uzandı yüzümü yalamaya
başladı.Anam koştu yılanı kovdu Resulullah efendimizi de yüzünü yalayan bir
yılanı bir yolcu kovmuştu.Resulullah efendimizi sevgisi ile yüzünü yalayan
yılan meğer bizimde yüzümüzü sevgisi ile yalamış.diyen şeyhimiz kendi öz
gecmişini kendisi duyurdu.1969 vefatına kadar sohbetlerinde bulundum
elhamdülillah.vefatından 40 gün evvel kalabalık bir ihvan topluluğuna Sivas ta
vekale de dedi ki kardeşlerim Allah buyurdu
Bedenleriniz beton demir de olsa sizi
toprakta diriltip kaldıracağız mahşerde toplayacağız mahşere gidiş yokuştur
sırat düzdür cennet e cemale gidiş iniştir.tesbihi elinde yokuşu düzü inişi
tesbihi ile gösterdi.
Resulullah buyurdu bizimle peygamberlik
sona erer vahiy kesilir ilham devam eder bizden sonra varislerimiz olur ilhamla
doğruyu haber eder ferasetle gizliyi keşfeder.Buyurunuz duyurdu ve dedi ki ;
bizden sonra Allah ın veli kulları olun kabrim ziyaret eden gibi olur kabrimi
ziyareti ümre haccı olur varislerimizi ziyaret eden de kabrimi ziyaret eden
gibi ziyareti umre haccı olur.buyruğunu duyuran şeyhimiz dedi ki Allah dostları
kabri başında ziyaretcisine kandil gibi bakar.sözünü şeyhimden duydugum sözü
hatırlayarak ziyaretine gittim.rüyamda şeyhimin kabrinden kandil gibi baktığını
gördüm elhamdülillah.bu yazdığım bu küçük eserimdeki yazıların öz kaynağının
şeyhim gibi biriside murşidim
Hasan darendevi nin efendimin kendi ağzından
duyduğum öz geçmişi
Darende dede hacı derviş muhallesinde
doğmuş 1979 da ilk ziyaretimde dedi ki anam ağzıma abdestsiz meme vermemiş 12
yaşımda namaza başladım 22 yaşımda ihvan oldum anam dedi ki oğul vasiyetim var
bu hanemizden 3 müderris yetişmiş hanemize haram rızık girmemiş bu görev şimdi
sana düştü eline aldığın helal olsun sonunda da faydalı olur bir vasiyetim daha
var söylediğin sözden pişman olma diyen anamın yanında mahşerde mahçup
olmayacağım bu güne kadar ağzıma şüpheli rızık koymadım şüpheli sözde
söylemedim maneviyatta şüpheli de haram gibidir yalan gıybet gibidir şirkin
azıda çoğu gibidir.diyen murşidim askerdeyken ihvan olduğunu duyurdu dedi ki; 3
görevim vardı padişahın inzibatlarının başçavuşuydum harbiye nazırının binek
atının hizmetçilerinin de başçavuşuydum 30 subayın mutebidiydim.Harbiye nazırı
şama orduyu teftişe gidiyordu atını hazır ettim dizginini tuttum nazir bey o
bir dizgini ayağıyla bastı geri çekti gitti bir sakallının elini öptü
geldi.dedim ki sen İslam ordularının başkomutanısın o elini öptüğün adam kim
diye sordum komutan dedi ki biz zahiri kumandan o elini öptüğüm sakallı o
padişahın başveziri şeyhimiz tokatlı Mustafa haki dedim ki elini bende öpeyim
müsaade ette elini öptüm atının dizginini tutarken ne dedi diye sordu dedim ki
komutan Şam dan gelince seni dergaha getirsin dediğini söyledim.3 ay sonra Şam
dan geldi bir akşam fayton arabasında padişah ve harbiye nazırı bana çağırdı
beni de dergaha getirdiler.İstanbul veznecilerdeki dergahta Kuran-ı Kerim hatmi
okunda kelime-i Tevfik okundu hatmi haca okundu padişahım arkadasınız var diye
beni gösteren şeyhimiz beni aldı dergahın alt katına hücreye getirdi.ders tarif
etti bir müddet sükut durdu dedi ki bir nefeste 7 defa tevhit söyle 2, nefeste
15 defa tevhit söyle 3. nefeste 21 defa tevhit söyle dedi.21 olan tevhitte
zorlandım fıtık oldum hala taşıyorum diyen murşidim dedi ki hacı kardeş
şeyhimin sohbetine askerlik günüm bitinceye kadar devam ettim.sohbette daim
bulunan padişah öyle bir padişah ki ihmanımızın ihtiyacı var ekmek getir diye
emir etmemiş.bir akşam şeyhim dedi ki asker Hasan mutebidi oldugun subayların
artan ekmeğini çöpe atma dergaha getir ihvanımızın ihtiyacı var Davutpaşa da
kalıyordum.İstanbul Davutpaşa askeriye kışlasında görevliydim.Subaylardan artan
ekmeği çöpe atmazdım Davutpaşa da çantama koyar veznecilere dergaha getirirdim
Hacı gardaş buğday,arpa , çavdar bir ekmek 19 gümüş lirasına çıkmıştı İstanbul
topraklarında şimdi yatan öyle padişahlar geldi geçti ki fırıncıya dergaha
ekmek getir diye emir etmedi Davut paşa kışlasından veznecilere dergaha
getirdiğim ekmeği tüm ihvanlarla beraber
yiyen padişahın da ruhu şimdi maneviyat yolcularının hediyesine muhtaç
diyen murşlidim dedi ki !: O zaman ki hükümet dağıldı Hacı Mustafa Haki Tokat a
memleketine geldi.Tokat a ziyaretine giderdik bir ziyaretimizde dedi ki bir
daha belki böyle beraber olamayız mahşerde böylece beraber olmamızı arzu
edersiniz değil mi öyleyse ağzımıza haram lokma koymayın diyen şeyhim
hastalanmış İstanbul da ziyaretine geldik gördük ki vefat etmiş Fatih camisinde
cenazesi 6 defa cenaze namazı kılındı tabutu omzumuza aldık Tokat a
getirecektik fakat şimdiki mezarının oldugu yerin karşısında ayaklarımız
mühürlenmiş gibi kaldı 4 kişiydik şeyhimizin oğlu Bahattin Sivaslı Taki efendi
şeyhim İsmail Hakkı efendi dördümüz birbirimize baktık herkezin ayakları
yürümedi tabut omzumuzda öyle kaldık.Şimdiki mezarının olduğu yere
defnedildi.meğer Sultan Fatihşeymizin kendi yanında kalmasını ruhen arzu
etmiş.şeyhimiz vefatından sonra Sivaslı şeyhim İsmail Hakkı efendimize biat
ettim.43 yıl şeyhimle bir oldum şeyhim bize irşada icazat verdi Darende de
tarikatten ders isteyene ders tarif ettik.o günler de Darende köyleri birbirine
hasımdı.Bir yıl bir köyden bir adam vurulsa ertesi yıl öbür köyden iki adam
vurulurdu.Hasımlıkları devam ediyordu bu tarikat sayesinde hasim olan bütün
köyler birbirine hısım oldu.hiç kimsenin kimseye kini kalmadı.Tarikat
sohbetlerinde bir arada toplandık beraber olduk.Şeyhim bize geldi dedi ki;
Zaviye ye gidiyoruz beraber Zaviye ye somuncu babaya gittik somuncu baba camisi
imamı hatip Hasan a şeyhim ders tarif etti.Muhallemizde 9 hafız idik.Hatip
hasan da dahil oldu hatmihacalarda Kuran-ı Kerim hatmi de yapıyorduk.Hatip
Hasanla ahret kardeşliği olduk bir seher sohbetinde mukabele ettik.Ahirete kim
erken giderse ahretten en eftal ibadetin haberini getirsin dedik.Hatip Hasan
tavhitle ahirete götü ahretten en eftal ibadetin tevekkül olduğunu bize haber
etti.Dedi ki defterim birer birer elden geçirildi yüzümü kızartacak bir hatam
çıkmadı diyen Hatip Hasan ın sözünü bize söyleyen murşidim bize dedi ki hacı
kardeş Selma nın faresi ile ebutderda da ahret kardeşleri olmuşlardı.Selma ni
faresi hz. de ebutderda ya en eftal ibadetin tefekkür oldugunu ahretten haber
etmişti.Diyen murşidim ilk ziyaretlerimde rabita yapılacak gönülde zerre leke
olmayacak sözüne inandım kendisine şeyhimizin vefatından sonra biat
etmiştim.Her murşid muridini mahşerde şeyhine getirecek havzu Kevser başında cemiğ
olacağız sözü ile murşidliğine inanmıştım sohbetlerinde bulunmaya can atıyordum
1984 de vefatına kadar ziyaretlerine ve sohbetlerine 15 yıl devam ettim
emhamdulillah.Yazacağım yazıları şeyhimin sözleri gibi murşidimden de duydugum
sözlerini aynısını yazdım Elhamdülillah.Murşidim efendim bir ziyaretimde dedi
ki Resulullah efendimizi canından da ziyade seven her zaman beraber olmak
isteyen Ebabekir 3 gün Resulullah efendimizi görememiş evinde kalmış.Allah
vahiy inzal etti habibim Ebabekir kulundan ben razıyım o da benden razı mı
Resulullah efendimiz yanındakilerle beraber Ebabekir e gitmiş kapısına varmış
Resulullah efendimizi kapıda gören Ebabekir sıddık ne kadar sevinçli olduysa
peygamber efendimiz Ebabekir Allah buyurdu Ebabekir kulumdan razıyım o da
benden razı mı buyurdu sakin ol buyurmuş sakinleşmiş Resulullah efendimiz
yanına oturmuş Ebabekir ya rabbi razıyım diye 3 defa tekrarlamış fakat ayakları
yerden kesilmiş peygamber efendimiz eteğinden tutmus eteğini koyvermemiş
Ebabekir vakit erken sakin ol yanındakilere ashabım şiir okuyun Ebabekiri
teselli edin Ebabekir aranızdan çıkıyor buyurmuş buyruklarını duyuan murşidim
efendim dedi ki Resulullah efendimiz Ebabekir
ömer Osman Ali bir yüksek yerde sohbet ediyorlardıo anda zerzere olmul Resulullah efendimiz buyurmuş ki eyy
dağ sakin ol üzerinde bir nebi bir sıddık 2 şehit bir veli var buyurmuş
Ebabekir e dönmüş çok kalmazsın peşimden gelirsin Ömer le Aliye dönmüş şehit
olarak ölürsünüz.Osman a dönmüş ya Osman sensin ki halkın sana giydirdiği
gömleği eyninden çıkarmak isterler.Beni peygamber olarak gönderen Allah a yemin
ederim ki eğer çıkarırsan deve iğne yurdasından gecinceye kadar Cennete
giremezsin buyuran peygamber efendimiz bir günde hz. ebazere buyurdu ki Ebazer
emir edici olma hükmedici olma çok dalgalı denizden geçeceğiz sağlam gemi lazım
çok uzun yolculuğumuz var çok azık lazım Ebazer ıssız yerde öleceksin cenazeni
ordunun başı kıldıracak buyurdu.Hz Ebazer Hz Ömer in zamanında Şam a halife
tayin edildi Şam a giderken yanına muhafız almadı bir deveye eşyasını yükletti
bir deveye hanımıyla ikisi bindiler Şam a gidiyorlardı geceleri çadırda
kalıyorlardı fakat Ebazer hastalandı hanımı ağlamaya başladı niçin ağladığını
sordu hanımı dedi ki Resulullah buyurdu ıssız yerde öleceksin benim halim
burada ne olacak Ebazer dedi ki ikinci sözünü hatırla dedi hanımı bir kumadan
gelecek cenazesini kaldıracak dşye beklerken cadırın aralık yerinden baktı bir
ordu geliyordu.güneş doğmadan evvel ordu cadırın yanına geldi komutanları Ebamesud
çadıra girdi taze candan ayrılan sıcacık Ebazerin üzerine kapandı ya Ebazer
senin cenazeni kaldıracak laik amelim yok fakat rabbim lütfetmişki Resulullah
efendimiz hz. haber etti diye ağlamış durmuş ve cenazesini almılşlar ve
medineye getirmişler ve ebamesut imam oldu ve namazını kıldırdı diyen murşidim
bir günde dedi ki Hamit hoca vardı ta Çorumlu pir efendimizin ihvaniydi.Tokatlı
pir efendimize de biat etmişti Çorumlu pir efendimiz gibi Tokatlı pir efendimiz
ahirete göç edince şapka kanunu çıkmıştı.Tokatlı pir efendimizin oğlu Bahattin
kasket giymeyeceğim diye Şam a hicret etmişti.Fatsalı Hamit hoca Şam a Bahattin
hocaya ziyarete giderdi.Bir gün yine Şam a gitti fakat Bahattin efendi niçin
geldin demiş ziyarete geldin değil mi demiş bir daha bize gelme Sivas a git
demiş İsmail Hakkı ihrami Sivasli efendiyi ziyaret et demiş diyen murşdim dedi
ki hacı kardeş bir gün Hamid hoca baktım kapıda eve çağırdım gelmedi beraber
şeyhime gittik şeyhim Hamit hocanın geleceğini haber almış mensiye okudu yazmış
ki
Kadremizden hisse al bigayri derya olmuşuz.
Cümle halka bir bakışta çeşmi bina olmuşuz.
Valden
merhum açmış bize bir kutbufal
Ravzayipakize
demiş ey kerimi mütehal
Bu
habibin hürmetine ver bana firgattemelal
Andan
aldığım livası bunda ishal olmuşuz
Ta
ezelden intisabım aleminseyidine
Düştüm
aşkına bu anasır bendine
Çok
ağladım yüz tuttum hakkın kendine
Alemi
ervah içinde hubbi Mevla bulmuşuz
Yazdığım
mısraların devamını şeyhimizin Hamit hocaya okudugunu söyleyen murşidim dedi
ki; Hamit hoca bir gün yine kapımıza gelmişti yanına indim içeri gel dedim
hayır dedi şeyhime giderim dedim nasıl gideyim dedi meğer Sivas a geldiği zaman
Sivasın taşında toprağında şeyhimi görürmüş. Şeyhimin yüzüne bakmaya haya
ederdi ziyaretine böylece 6 yıl deva etti en son ziyaretinden giderken çarşambada araba
çarpmış .Burdan giderken Çarşamba da araba çarpmış polis sormuş amca nerden
geliyorsun demiş Hamit hoca Şeyhime gittim şeyhimden geliyorum şeyhime kurban
oldum demiş kaç yıl sonra Hamit hocanın kardeşi nin mezarını yapılırken Hamit
hocanın mezarı açılmış mezarında sağlamca durduğu
görülmüş
diyen murşidim dedi ki şeyhimin ihvanı toprakta haygörüldü ise şeyhimiz
toprakta diri olduğuna şeyhimin sevenleri şeyhimin kabrinde hay olduğuna şüphemiz
kalmadı eğer şüphe eden varsa ben de yara açsınlar şeyhimin kabrini de açıp
baksınlar aynı yarayı şeyhimizde de
bulurlar.Yaraların en fazla acıtanı dil yarasıdır diyen murşidim kendine dil
uzatanların sözlerinin en acıdıcı yara olduğunu aşikar etti.
Evradi
Behayyiye'de şöyle yazılmış:
''Ya Rabbi beni yarattın,aciz kulunum.Ezelde
verdiğin sözümdeyim.Ya Rabbi kudretim miktarınca her zararlı şeyden sana
sığınırım''.
Evrad-ı Behayyiye'de yazılı Ali İmran 26/27
den ayetlerini ve diğerlerini peygamber efendimiz vahiy ile Ebabekir ilham ile
gördüklerini Resulullah efendimizin buyruklarından da duyuyordu.Evrad-ı
Behayyiye'de şöyle yazılmış:
''Yedi kat gökte ve yedi kat yerde olanları
Allah'ın bildiğini ve onun izni olmadan hiçbir şeyin olmayacağını,bir kimsenin
diğerlerine kendi istediği gibi zarar veremeyecektir''.Ayrıca Evrad-ı
Behayyiye'de,denizin biri acı,diğerinin tatlı su olduğuna, birbilerine saygılı
olduklarına ve aralarında ilahi bir varlık olduğu yazılmıştır.
Mekke'den Medine'ye hicret edenleri teselli
için, Mekke gibi Medine'nin de diğer yerleşim yerlerinden daha güzel
yaratıldığını,Allah'ın yarattığını koruyacak kadar kuluna yakın olduğu,her
güçlüden daha güçlü olduğu ve onun gücüne engel olacak hiçbir gücün olmadığı
gibi ifadeler de Evrad-ı Behayyiye de yazılmıştır.
Yine Evrad-ı Behayyiye'de şu ifadeler
yazılmıştır:''Herşey aşikar oldu,şimdi Allah'ın yardımı geldi ve düşmanlarımız
bize karşı galip gelemezler''.
''Ya Rabbi, ilminden ilim ver ve ilham ile
haber et.Tövbemizi kabul et,bizi temiz eyle.Cennetine girebileceğimiz amelleri
bize nasip et ve bize acı
zekamızın
kavrayabileceği gibi ilham et.
Ya Rabbi, bize artam ilim
ver,kaldıramayacağımız yük verme,son nefeste hoşluk ver.Gadabında ve ukubetle
öldürme.Ölmeden tevhid nasip et.
Ya Rabbi,hastalıklarımıza,hastalarımıza şifa
ver,anamıza,babamıza ve bize acı verme.İmanımızı hıfzet,dünyamızı mesut
ahiretimizi mamur et.Allah'ım samadaniyetindan dileklerimi
istiyorum.Ferdaniyetinden de istiyorum.Akıllara durgunluk veren büyüklüğün ve
izzetinle sonu olmayan rahmetinle dileklerimi istiyorum.Allah'ım kabrimizi ve
kalbimizi nurlandır,artan nur ihsan et.Rahmetinle hastalıklarımız şifa bulsun.
Ya Rabbi,dünya ilminden ahiretimizi üstün
kıl.
Evradi
behayyeden haber eden Şeyhim dedi
ki:''Fen ilmi ne kadar ilerlese de manevi ilim üstün olur''.Çünkü her ilmin
sonu olur kabir ötesi ilim işe yarar olur''.
Evrad-ı Behayyiye'de yazılmış ki:
''Kıyamet mutlaka gelecek ve topraktakiler
dirilip kabirlerinden kalkacak.Kabir sualinde ,mizanda ve sıratta Allah iman
edenlere yardım edecek.Cennet ve cehennemin şefaat haktır''.
Hasbiyallahü aleyhi tevekkeltü ve hüve
rabbil arşil azim.(Habibim,eğer inanmazlarsa bana rabbim yeter de).
Şeyhim
dedi ki :;
Hiçbir kişiye soyu ve şöhreti sorulmaz,kulu
ilmi,ameli ve edebi ile mukafatlandırırız.''
Bir sohbetinde murşidim
Dedi ki! Hacı kardeş bu güne kadar Haktan ayrı
olmadım Allah başımdaki saçlarım teli adedince sırlarını keşfedecek zekayı akıl
nimeti lütfetti bu güne kadar şeytan bizi
görmedi Salih kulları Allah hıfz eyledi.
Miraçta buyruldu Habibim
hiçbir nebiye nasip olmayan lütfum sana nasip oldu fakat sen birde ümmetini
araya koydun müşterih ol ümmetinin Salihlerini de nebilerimle bile namazda
ağdırdım buyruğunu duyuran mürşidim namazda Tahiyat da adı anılan Salihlerden
olduğunu kendini aşikar etti. Kendi yazdığı el yazısı eserinde yazmış ki
ihvanlarına bize sözlerini miras bırakmış her namaz kılandan selam alacağımıza
layık amel etmemizi vasiyet bırakmış. Yazmış ki namazda Tahiyyat da esselamu
aleyna ve ala ali ibadillahi salihin ‘de halkın namzda iken yolladığı bu
selamdan her kim bahriment olmayı Allah dan dilerse merdi Salih olmak arzu
ederse ağzına girene çıkana dikkat etsin haram yemesin şüpheliden sakınsın maneviyat
da şüphelide haram gibidir.
Gardaşlarım ! Dikkat
ediliyormu Namazda teşehhüd de okunması vacip olan esselamu aleyna ve ala
ibadillahi salihin buyurulan bu lafzai mübarek deryayı bigiran atayayı
subhaniyeden kendilerine bağışlanmış devamiül kelamı Ahmediye cevahirlerinden
biridir bu lafızlar ise melaikeyi kiramın kaffesine şamil olduğu gibi enbiya
murselin ve sıddıkının hasılı Salihlerden olan kulların kaffesine şamildir. Bu
azimi niami ilahiyeye şükretmemiz lazım gelmez mi? Namazda Kabeyi ve sevgisini
Tefekkürle kılınan her Farz Namazı peşine selam verince hemen akabinde aşere
selavatı şerife okuyarak Kabeyi ve sevgisini tefekürde iken Resulullah
ravzasını Resulullah sevgisini Tefekkürle aşere selavatı şerifeyi bitiririz. Bu
tefekkürümüzle Resulullah sevgisini taze ederiz Farz, Vacip edebiyle eda olunan
namaz şükrünün tüm envaini cemğ bir ibadet dir diye yazıp duyuran mürşidim
kendi Salihliğini her namaz kılanın nebiler gibi salihleride ağdığımızı ve
kendinin de ağıldığını haber etti. Bizde acizane mürşidim efendimin namazda
nebilerle bile adı anılan Salihlerden olduğuna inandık.
Allah dostlarının
sözlerinin ilhamı Hak olduğuna inanarak ilimde amelde edepte kendimizi irşat
olunacağımıza inanıp böyle Allah dostlarını
sevenlerin felah bulduklarını gördük elhamdülillah böyle Allah dostları
şeyhimle mürşidimle ve cümle Allah dostlarıyla bu alemde tanışıp dost olmayı
Rabbim lutfetti elhamdülillah Ahret de de dostluğumzun devamını Rabbim lütfeder
inşallah. Mürşidim efendimle 15 yıllık beraberliğimizde zekama durgunluk veren
sözlerinin zamanı geldikçe yıllar sonra aynı sözü güneş gibi aşikar görüyoruz
elhamdülillah şeyhimizi kabrinde ziyaret edene Resülullah efendimizin kabrini
ziyaret edeni ziyaretçisini Resülullah efendimizin gördüğü gibi şeyhimizin
kabrini de ziyaret edeni şeyhimizin kandil gibi baktığını şeyhimizi canından ziyade seven
ziyaretçisine lüküs gibi baktığını şeyhimizi ziyaret edenlerin ziyaretlerinin
ümre haccı olduğunu duyuran mürşidim dedi ki: Bu tasavvuratı hayriyem bir gün
kabul görecek.
Şimdi o gün geldi aşikar oldu
şeyhimizin kabrini ziyaret edenlerin ziyaretlerinin umre haccı olduğuna
inananlar çoğaldı. Şeyhimizin ölüm yıldönümü 2 Ağustos da yüzlerce ihvanı Sivas’ta
ulu camii avlusunda toplanıp şeyhimi kabrinde ziyaretleri tek matlupları
mahşerde şeyhimizden duyduğumuz havuzu
Kevser başında cem oluruz sözüne layık olmak için şeyhimizi kabrinde
ziyaretlerimize devam ediyoruz.
Yıllarca evvel mürşidimden duyduğum
benim bu tasavvuratı hayriyem bir gün açığa çıkacak sözünü şimdi aşikar
görüyoruz mürşidimin sözleri de şeyhimizin sözleri gibi gelecekten haber eden
ilham olduğuna aşikar inanıyaruz elhamdülillah.
Şeyhimden 15 yıl sonra 1984
‘ de Ahrete göçünceye kadar şeyhimden duyduğum gibi devamını mürşidimden
duyduğum sözleri ile ilimden,amelden, edepten duyduklarımla amel ettiğim zaman
mutlu olduğumu kendimde kendim fark ediyorum elhamdülillah.
En az yılda bir kere şeyhimi
mürşidimi aşığını ariflerini kabirlerinde ziyaret ediyorum. Kabirlerinin
başında şeyhimin, mürşidimin okuduğu gibi okudukları Evradibahaiyeyi acizane
okuyorum. Allah dostlarının başında okuduğum kutsi dua Evradibahaiyede yazılı
duaların kabri başında bulunduğum zaat hürmetine duamın kabul olacağına umutlu
olduğumla mutlu oluyorum.
Mürşidim efendim kendi
elyazısı kitabında yazmış bugün amcamın,
babamı, annemin kabirlerini yaptırdım annemle babam arasında bir mezar yeri boş
bıraktım kendim için ayırdığım bu mezar yerinin baş tarafına muhakkak kabir
taşımı diktim diye yazan mürşidimin camisin de 20 yıl imamlık yapan kişiye bu
sözü anlattım dedim ki: Mürşidimin kabri sivasta biz kabrine ziyarete oraya
geliyoruz diye anlattığım Hacı Emin efendi dedi ki: Bende sivas’ a gittiğim
zaman şeyhimi kabrini ziyaretimden sonra Sivas Tekke önünde ailesiyle beraber
olan Hacı Hasan efendiyi kabrini ziyaret ediyorum . Bu Darende Hacı derviş
mahallesinde bulunan camide imamlık
yaptığım müddetçe cami kapısı karşısında yolun üzerinde kendi için kabir yeri
ayırdığı ve başına muhakkak kabir taşı diktiği mezarında da Ruhun hazır
olduğuna inanarak Sivas da ziyaret ettiğimde Ruhu nasıl ziyaretçisini görürse
burada da ziyaretçisini aynı görür inancı
içerisin Hacı Hasan AKYOLUN babası annesi yanında olduğu mekanda Hacı Hasan
AKYOL efendiyi ziyaretimde Sivasta’ki ziyaretim gibi Bir Fatiha Üç İhlas üç
Selavatı Şerife Okuyup mutlu oluyorum Elhamdülillah. Sözünü duyduğum Hacı Emin
efendiden duyduğum gibi acizane Sivas da şeyhimi ziyaretinden sonra Mürşidim
Hacı Hasan darendevi efendiyide yukarı
Tekkede Tüm ailesiyle beraber olan aile kabristanlığında kabrinde ziyaret
ediyorum. 2 Ağustos 2009 da sivasa gittim şeyhimin ölüm yıl dönümü merasiminde
bulundum evvelki ziyaretlerim gibi şeyhimi mürşidimi ziyaret ettim. Bir gün
sonra Darendeye gittim Darende Hacı
Derviş Mahallesin de yaptırdığı camisi önünde Hacı Emin efendiden duyduğum gibi
mürşidimin muvakkak kabrini ziyaret ettim boş olan kabrin baş tarafında Kutsi
dua evradibahayiyi okudum kabri başında kuş konacak hiçbir ağaç olmadığı halde
kuş sesi duydum elhamdülillah.
27 yıl evvel mürşidimden
duyduğum Resulullah efendimizin buyruğuna aşikar oldum elhamdülillah buyrulmuş
ki: Allah’ın veli Kulları daldan dala atlayan kuş gibidir Cennet Rızıklarından
Gıdalanır buyruğunu duyuran mürşidimin
sözü aklıma düştü mutlu oldum elhamdülillah.
Mürşidim efendim ziyaretimin
son zamanlarında dedi ki: Hacı gardaş bu maklupsuz ziyaretlerinle bizi memnun
ettin ezelde beraber olduğumuzu mahşerde beraber olacağımızı aşikar ettin.
Bizde size ilim , amel, edep,feraset aşikar ettik aramızda gizli sır kalmadı
her mürşid müridini mahşerde arayacak tanıyacak bulup şeyhine getirecek havzu
Kevser başında cemiğ oluruz inşallah diyen mürşidim dostluğumuzun mahşerde
de devam edeceğini vaat
etti elhamdülillah mürşidim efendim vefatından üç ay evvel son ziyaretimde
dediki Hacı gardaş Sinop tan geldin öyle değimli? Güzel ettin şimdi sivastasın
bizi ziyaret ettin işin bitince köyüne gideceksin değimli Dünyaya her gelen her
insan da Dünyada işi bitince ebedi vatanına köyüne gider Rabbim Allah Hakka
Resulüm Muhammet Nebiyya Kitabım Kur’ân
Dinim İslam Kıblem Kabetullah diyen mürşidimin son sözünü duydum üç ay sonra
yanında ki oğlu Hacı Sabit efendiye
Sabah oldumu diye sormuş Sabit efendi
imsak oldu baba demiş demiş ki Sabit Bülbül Gülün karşısında oturup gülün
açmasını bekler fakat bu bir kaderdir bülbül uykuya varınca gül açılır bülbül
uyanır gülün açtığını görünce feryat eder
sema’ya yükselir döner döner seyran eder. Diyen mürşidim elerlini yanı
başında ki duvara mesh edip teemmüm etmiş Hıfzı Kur’ân olan mürşidimin namazı
uzun sürmüş oğlu Hacı Sabit efendi kendinden geçmiş gözünü açmış babasının
cansız yüzünü görmüş tebesümle gülercesine Ahret de beraber oluruz diye müjdeisni simasıyla aşikar etmiş.
40 yıl evvel Ahrete göçen
Şeyhim Muhabbet bıraktı da göçtü Mürşidime biat ettim 25 yıl evvelde şeyhim
gibi mürşidimde ahrete göçtü muhabbet bıraktı.
Bizde acizane yazdığımız bu
yazıları şeyhimin sözlerini şeyhimi tefekkür ederek yazıyoruz. Mürşidimin
sözlerini yazarken de hatırlıyoruz tefekkür ediyoruz sözlerini yazdığımın doğruluğuna inandığım
kadar mutlu oluyorum.
Şeyhimin Mürşidimin her
sözünün ilham olduğuna inandım elhamdülillah her ziyarete gittiğimde duyduğum
sözlerini yıldızeline gelinceye kadar otobüste yazardım evime vardığımda iki
rekat şükür namazı kılardım yazdıklarımı tekrar yazıp temiz ederdim.
Mürşidim dedi ki: Kırk üç yıl
şeyhimle bir oldum duyduklarımı tam duydum duyduklarımı tam duyurmaya vesile tayin olundum ilaveyi
kelam yapmadım mahşerde şeyhimin yanında mahcup olmayacağım.
Şeyhim halk arasında
Halkla beraber idi her haliyle Hakla beraber oldu şeyhim bu sırrını Halk tan
gizli yaşadı. Resulullah buyurdu biz Peygamberlerin aşikarlığımız kadar Hakta
mertebemiz artar. Bizden sonra yeryüzünde Allah’ın Halifeleri varisimiz olur.
Kendilerini gizledikleri
kadar Hakta mertebeleri artar diyen mürşidim şeyhimizin de sırrını ifşa etmeden
dünyadan göçtüğünü duyurdu ve dedi ki: Bizde defalarca hapse atıldık zülüm
gördük tırnaklarım söküldü şeyhimin sırrını demedim canımı da alsalar demezdim
diyen mürşidim şeyhim dünyadan göçtü
ölümsüz muhabbet bıraktı muahbetiyle yolum Resulullah’a ulaştı. Ravzasın da kabri şerif ziyaretinde
ruhum hoş oldu.
Hıfs ediyorum bu halimle
Ahrete göçebilsem makamımda gördüğünüze inancınızdan utanacaksınız. Mahşerde
bir makam olacak içindekiler dışarıdakileri dışarıdekilerde içerdekileri
görecek bu güzel makamın içindekiler hangi kavim olduğunu dışarıdakiler hayret
edecek, nida olunacak mahşer halkına denilecekki bu makamın içinde olanlar bir
ilden bir ile bir Allah dostunu ziyaret edenler
Allah için hiç bir şey maklup etmeden dost olanlar nidasını Mahşerde
ehli duyacak.
Bende şeyhimle matlupsuz
dost oldum dostluğum Resulullaha ulaştı selavatı şerife okuyup dostluğumu
sevgimi taze ediyorum elhamdulillah. Mürşidimi her ziyarete gittiğimde
ziyaretinden ayrılırken kapıya kadar peşime gelirdi budaki duyduklarını gizli
tut diye tembih ederdi bende acizane 1984 vefatından sonra kendinden
duyduklarımı aynısını ilave yapmadan yazmaya gayret ediyorum inşallah mahşerde
mahçup olmayacağım.
Murşidim efendim Bir
ziyaretimde dedi ki: Hulisi ‘yi gördün mü? ah bir babası vardı bir görseydin
hatip Hasan diye anılırdı Şeyhimden ders aldı ihvan oldu seher sohbetlerimizde
bir onun evinde otururduk bir bizim evde otururduk bir seher sohbetimizde ahret
gardaşı olduk kim evvel giderse ahiretden en efdal ibadetin ne olduğunu haber
etsin diye söz ettik. Hatip Hasan Tevhitle ömür bitirdi görüştük dedi ki:!
Biraz sana getireceğim haber gecikti defterimi birer birer elden geçirdiler yüz
kızartıcı hiçbir hatam çıkmadı sana getireceğim haber selmani farisin ebu
derdaya getirdiği haber en eftal ibadet tefekkür olduğunu Hatip Hasan Ahiretden
bize haber etti diyen murşidim mahallemizde dokuz hafız idik biz kaldık. Hatmi
Hacalarda Kur’ân-ı Kerim Hatmide yapardık diyen murşidim 15 yıl Sivas da yalnız
kaldı bir gün dediki hatmi haca okuyacak arkadaşı olmayan Yasini Şerif, Evradi
Bahaiye okuyup sinsileyi Sadete hatiye eder
Bir
gün dedi ki : Bütün İslam aleminden
şeyhimi ziyarete gelen alimler şeyhimden duydukları ilimle amel eden
alimler arttı. Bir gün baktım Pakistan diyanet başkanı kapımıza gelmiş eve
aldım şeyhimi ziyarete geldiğini söyledi Ahirete göçtüğünü öğrenmiş bize geldiğini söyledi bende güzel ettin
dedim kendisine ilimin iki olduğunu haber ettim ilimin birisi yalnız kendisi
için faydalı olur dedim fen ilmi her bilginin sonu olacağını zahir olduğunu
dile getirdim kişiye kendisine faydası olacak ilmin sonsuz olacağını haber ettim.
Bizden bir kitap isteği
olduğunu söyledi bende kalk beyendiğini al dedim senin yazın olsun dedi bende
hepsi benim yazım dedim kalktı kitap aldı aç da ne yadığımı oku dedim bir sayfa
okudu efendi bir sayfa yazın gibi bir sözünde beni irşat etti dedi on beş gün
sivasta kaldı her gün bize geldi mahrem
sohbetimizde öğütlerimiz oldu on beş gün sonra giderken efendim pakistana
vardığımda görevimi bırakacağım dedi , dedimki imamı azam Gds. Hz. Bu kabir
ötesi ilmin sırrına erince kadılık görevini bıraktı sizde meshebimizin kurucusu
imamı azamın sünnetini eda etmiş olursunuz diyen mürşidim efendim ziyaretine
gelen ilim adamlarına kabir ötesi ilimden haber ettiği gibi kendisinin de
Pakistan diyanet başkanına haber ettiğini şeyhinin varisi bendesi olduğunu
aşikar etti.
Mürşidim efendim şeyhimizden
irşada icazatlı mürşitlerine Hacı Hocası Mehmet Koçele ,Seyit Hulisi efendiye
,Zonguldaklı Hacı Hamza efendilere kendi
sırrını gizlemek için kendini onlara saygılı göstermiş. Fakat bu sırrını seyit
Hulisi efendiye vefatından üç ay evvel bu kabir ötesi ilim sırrını aşikar
etmiş.
Ziyaretine gelen Hulisi
efendiyi kapıda görmüş gel seyit gel demiş şeyhimle görüştüm emaneti teslim et
dedi emaneti teslim al demiş bir günde bana dedi ki: Bu ilmin sahibi çok aranır
fakat az bulunur Resulullah buyurdu ilim çinde de olsa arayınız buyruğunu
duyuran mürşidim, şeyhinin Ahrete gittikten sonra sırlarının aşikar olduğunu
duyurdu ve dedi ki : bu güne kadar benimde haktan ayrı halim olmadı bu halimi
bilende olmadı mürşidimin sırrına vefatından üç ay evvel haberi olan seyit
Hulisi
efendi yazmışti .
Bu aziz insan dop dolu iman
Oldu Hoş revan Bağı Rıtvana
İsmi Hasan dı Hulfi Hasandı
Fiili Hasen di Halkı Cihana.
Vecdi nurunda Hak Huzurunda
Her Umurunda uydu Kur’ân-a
Gündüzü Saim Gecesi Kaim
Uydu Her Daim Hükmü Yezdana
Üstadı Kamil etmiş Tekamül
Olmuş Dahil Babı İrfana
Gelse bir Bimar Halin
İstifsar
Eylerdi Timar Hoş Tabibane
Fikri Sahipti Hakka Talipti
Aşkı Galipti Feyzi Rahmana
Aşık hem sadık Derdine layık
Kazdılar kabrini Kuyi Canana
Diye yazan seyit Hulisi efendi Kabir taşına
yazmışti hasbendesi Şahı Nahşibendi
El Haç Darendevi Hasan
Efendi. Diye yazdığı Yazıları ile Mürşidimi duyuran seyit Hulisi efendi ilk
ziyaretimde bana dedi ki: Şimdiye kadar buraya geldinmi ben dedim ki şeyhimin
vefatından sonrada sivasa gelip Hacı Hasan efendimizi ziyaret edip geri
dönüyordum şimdi yolum buraya uzandı seyit Hulisi efendi dedi ki : Hep Ordan
geldik Hatimi Haca Okuyan okuyacak Hatimi
Haca okutturan da okutturacak sülük dersini tekmil eden tevhit çekecek sülük
dersini tekmil edemeyen ihvan sülük
dersini ehlinden belleyecek Hacı Hasan Ağamın edebi düzeni şeyhimin edebi
düzeni gibi Tarikatda devam edecek başka bir düzen getirecek değiliz ya diyen
seyit Hulisi efendi 1989’da Ümre
haccımızda şeyhimizin Gausu azam Kutbu cihan Resulullah varisi olduğunu haber
etti. Mürşidimlede iki tende bir can olduğunu haber etti Medine de Ravzayı
Mutahharada Babus Selam Kapısı önünde şeyhimizden söz etti dedi ki: Şeyhim
burada Hacı Hasan Ağama döndü dedi ki: Hacı Hasan şimdi burada Resulullah
ravzasındayız Torunuda yanımızda beraberiz yarın mahşerde Resulullah havzu
Kevserin başında böylece cem oluruz sözünü şeyhimizden duyuran seyit Hulisi
efendi başka bir gün de Kabe de Altun Oluk Karşısında Eski müezzin mahfili
altında Yarım saat sohbet buyurdu yaslandığı direğin arkasına yakınında oturdum
buyurduğu sözlerini tam duydum karşısında kendine en yakın olan İstanbul
levent gültepede Hatmi Haca okutan vekaleninde sahibi Hacı Mehmet efendiye
döndü dedi ki : Hacı Mehmet
Söyle bakalım Namazın
farzı kaç on iki diyeceksin değimli Namazın asıl farzı iki ama için sesli
tekbir almak sağır için el kaldırmak . Devam etti Bu Mekke Halkı dörtte üçü
bedevidir meshepleri şafidir imamlarının peşinde cemaat oluruz namaz kılarız.
Buradan Medineye gideceğiz Medine halkının dört de üçü vahabidir meshepleri
malikidir imamlarına uyarız cemaat oluruz.
Dört meshebe itikat
ederiz meshebimiz Hanefi amelden taviz vermeyiz şafiler gibi tekbirden sonra
tekrar ellerimizi kaldırmayız.
Malikiler gibi İmamdan
ileride cemaat olmayız diyen Hulisi efendi bir günde Mürşidimi dile getirdi
Hacı Hasan ağamla iki tende bir can idik buraya geleli ayrı günüm olmadı. Diyen
seyit Hulisi efendi Kuba Mahallesine Hacı Hafız Ahmetin evine Davetine giderken
Adliye binası önünde misafir kaldığı otelden indi benide gördü davete gidiyoruz
arabaya atla dedi davet eden Hacı Hafız Ahmet Efendinin üstü açık arabasına
bende bindim ve Kuba Mahallesindeki evine vardık. Bol çeşitleri olan
yemeklerini yedikten sonra seyit Hulisi efendi sohbet buyurduğu sözleri ile
mürşidimi sevenleri saygılı olanları övdü murşidime saygısızlık edenleri Hulisi
efendiye biat et diyenleri yüzlerine karşı yarımadamsınız diye yerdi.
Ertesi yıl istanbulda Hacı Hakkı Koçerle Ümreye gitmek
için sözleşmiştik o uçakla gelmiş biz otobüsle gittik Medine de görüştük. 1990
yılında ümreye gelirken seyit Hulisi efendiyi hasta yatağında ziyaret etmiş.
Hacı Hakkı ya Mürşidimi murşidime saygılı olduğu için saygısızlık eden damadı
doktor metine seyit hulisi efendi demiş ki: Metin Hacı Hasan ağamla biz iki
tende bir can idik et kemik gibi idik eti kemikten ayıramasınız sözü ile damadı
metin beyi azarladığını Hacı Hakkı Koçer Medinede bize duyurdu.
Şeyhimiz zamanında
şeyhimizden izin alıp Medineye yerleşen Hacı Şaban efendi Hulisi efendi Hz. ‘
ne Dallı Hurma hediye gönderdi Köye geldiğinde Ramazana üç gün vardı hediyesini
Türkeli Hacı Köyünden Hacı Kemal Gardaşımız dan gönderdim. Hulisi Efendi Hz.
Hasta yatağında ziyaretine gelenlere kendi eliyle hurma ikram etmiş buyurmuş
ki: Bu hurmayı Medine den Hacı Şaban efendi göndermiş Allah gönderenden
getirenden de razı olsun. Diyen Allah dostu seyit Hulisi efendinin son
günlerinde duasını Rabbim bizde lutfeti elhamdülillah
Seyit Hulisi efendi
Ahrete göçtükten sonra 1991 tanıştığım Darende havyalıda Hacı Mehmet efendiye
1999 ‘daki vefatına kadar ziyaretlerine sohbetlerine gittim geldim şeyhimden
icazet alan irşada görevlendirilen mürşidim gibi seyit Hulisi efendi gibi
kendiside irşada görevli olduğunu haber eden Hacı Mehmet efendi her ziyaretimde
evradibahayiyeyi aşikare okuyup doğru okuyup ezber etmeme vesile oldu hatta bir
ziyaretimde mürşidim Hacı Hasan Darendevi efendimin namazda adı anılan
Salihlerden olduğunu ahiret den haber etti sözü geçmişti vefatından sonra
Salihlerden olduğunu Mahşerden haber eden Hacı Mehmet Emin efendi son
ziyaretimde dediydi ki: Hacı Gardaş buraya bir daha gel bende bir vasiyet
edecek umuduyla 29 eylül 1999 ‘ da ziyaretine tekrar gittim o gece beraber
sohbet ettik sabah ayrılırken bana sarıldı ve dedi ki şeyhimle görüştüm dedi ki: ziyaretine
devam et doğruyu duy duyur diyen şeyhimden irşada icazatlı Hacı Mehmet Emin
efendi bana döndü Hacı Gardaş Sivas’da şeyhimi kabrinde ziyaretlerine devam et
doğruyu duy yerime vekil ol duyduklarını duyur diyen Hacı Mehmet Emin efendi üç
ay sonra ahrete intikal etti. Bende evvelki gibi şeyhimin kabrini ziyaretime
devam ettim kabri başında Yasini Şerif Evradi Bahaiye, Fatihayı şerif ,
selavatı Şerifeleri okudum Yukarı kalktım gözlerimi açtım gördümki şeyhimin
kabrinin çevresi ulucaminin önü Resulullah Ravzayı Mutahharası gibi güzel
olmuş. Şeyhimin kabri Resulullah Kabri şerifi gibi güzel olduğunu gördüm 15 yıl
evvel Ravzayı Mutahharada Kabri Şerif ziyaretimde hoş olan ruhumun hoşluğu taze
oldu. Şeyhimin sevgisiyle Resulullah
sevgisine ulaşacağıma imanım ziyade oldu.
Bu yıl ümre hacılığı nasip oldu şeyhimin
sevgisiyle Resulullah Ravzasında ruhum hoş oldu.24 Haziran 2009 Regayip gecesi
Kabri Şerif ziyaretine Cibril kapısından girmeme Cibril kapısı görevlisi
müsaade etti Kabri Şerifin karşısında gümüş gibi parlayan pencereden Kabri
Şerife Karşı durdum bir Fatiha , üç ihlası Şerif , üç selavatı şerife ve
ziyaret duası Allahümme Rabbena Tegabbel minna ziyareti Resulullah Sallüalahü
ayleyhi vesellem makbuleten kema tegabelte min ibadillahi salihin. Diyip kabri,
Şerifeye baktığım anda bütün vucutum latayiflerim Ruhum hoş oldu Olduğum yere
Yığıldım Resulullah sevgisi canımdanda ziyade oldu Elhamdulillah. Gamet bitti
Namaza durdum Kabeyi şerifi sevgisini tefekkürle selam verince akabinde onbir
selavatı şerife okudum. Resulullah sevgisi taze oldu. Ya Rabbi her Farz Namazı
kıldığımda selam verince onbir selavatı şerifeyi okurken o günki sevgimi
,hoşluğumu lutfunla taze eyle.
(1928) de Sinop Türkeli ışıklı köyünde
doğdum 3 yaşımda babam vefat etti 11 yaşınma kadar kadın anam himaye etti. Bir
küp dibinde bir miktar bal vardı bana her zaman yedirdi ziyaretine gelenlere de
yedirir hiç eksilmezdi.bana kimseye deme derdi.Vefat ettiği gün küpün dibindeki
balın yok olduğunu gördüm birlikte yaptığımız şimdiki camii nin tepesinde küp
halen aşikardır
Fatma gadun anam namaza çok dikkat ederdi
dua namazını da kılardı bana bakta namazı böyle kılarsın derdi namazı ve
okunacakları bana tarif ederdi.12 yaşımda okul bitti namaza başladım Fatma
gadun anam beni canından ziyade severdi bende onu severdim ahirete gitti.Dünya
da seveceğim yoktu Fatma anamın namazı sevdiği aklıma düştü rabbim namazı
sevdirdi köyümüz camisinde tanrı uludur diye okunan ezanı yıllarca okudum
askere gidene kadar Allahu Ekber diyerek ezan okudum askerden gelince o zamanki
kazamız Ayancık müftüsünden icazat aldım köyümüz camisinde imam oldum camimiz
imamı tarikat suçundan hapisliği bitti görevine geldi ben ticarete
atıldım.askere gitmeden ki işime yeniden başladım.Askerde maneviyat ilmine ders
aldım.Türkeli’nde köylerinde insanlarla ve hacı Tahir hocamla tanıştım
Çatalzeytin tarafında hacı Tahsin efendi ile tanıştım.Tarikat dersi aldım
Sivaslı İsmail Hakkı ramcızadenin ihvanı oldum.şeyhimizden icazatlı hacı Tahir efendiden sülük derlerimi tekmil ettim.1966 da vapurla hacca
gittim Mekke de abdülmuttalip evinde R-F doğduğu evde ilk tevhit dersime
başladım.Emhamdülillah Rabbim huzurlu günler lütfetti.Mekke de Medine de
Resulullah sevgisi ile huzurda aşk muhabbet sevgilerle 59 günde evime geldim. Dünya
telaşı sevgime gölge düşürmesin diye tarikat derslerime ilim amel edeplerime
şeyhimi ziyaretlerine devam ediyordum.1974 de Rabbim hacılık lütfetti Hacı
hanımla beraber kara yolu ile Şam dan hacca gittik evvelki huzurlu günlerim
sevgim taze oldu Elhamdülillah.69 da şeyhim ahirete göçtü murşidime biat ettim
ziyaretlerimde sohbetler huzurlu günlerimi devamını rabbim lütfetti
Elhamdülillah.84 de murşidim de ahirete göçtü şeyhim gibi sevgi muhabbet bıraktı
Elhamdülillah.87 ve 90 yılları arasında ümre hacılıklarım oldu. Ravzayı
Resulullah da 1990 da son ziyaretimde ruhum hoş oldu o hoşluk sevincimle
şeyhimi ve murşidimin kabirlerini ziyaretlerimle o sevgiyle gidip
geliyordum.Şeyhimin sevenleri hayatta iken huzurlu günlerimdeki gibi şeyhimin vefatından
sonra da kabiri ziyaretlerimde o huzurlu günlerimi yaşıyordum.Hacı Tahir ve
hacı Tasin efendiler ahirete göçtüler.Hulusi efendiye gidip aynı huzuru
mutlulugu sevgim muhabbetim devam ediyordu.
şeyhimi sevmekle mutlu olmanın Rabbimizin
lütfu çok olduguna inandım Elhamdülillah.
Rabbim şeyhimin sevgisi ile Resulullaha
oradan Allah a yakın olacağımı imanımı lütfuyla hıfzeyleye inşallah.
Rabbim azıcıkta olsa sevgi muhabbet
lütfetti elhamdülillah.Şeyhimle sevdikleriyle beraber olmayı arzum isteğimle
kabirlerini ziyaretlerinde mutlu
oldum elhamdülillah.
Şeyhimi kabrinde ziyaretlerimde
sevenlerinin hususan sohbetlerinde mutlu oluyordum.Şeyhim hayattayken himmeti
ile 1966 da hacılık nasip oldu.Mekke de Haremi şerifte taraflarında mutluluğum
devam ediyordu.Haremi şerifte bizzat omzundaki desteden bir bardak şerbet
doldurdu verdi.İçtim dil ile tarif edilmeyecek kadar lezzetliydi.bir bardak
daha almak için boş bardağı uzattım bardağı elimden aldı kayboldu.çok bakındım
ama bir daha göremedim.Aynı gün öğlen namazını haremi şerifte kıldım Peygamber
efendimizin doğduğu evi ziyaretine gittim.o zamanlar ziyarete açıktı kapıya
vardım beni kapıda gören en ilerde oturan bir zat yanına oturmamı istedi.yanına
sağ tarafa oturdum elindeki tesbihi benden tarafa doğru uzattı tevhit etmemi
işaret etti.Hacca gelmeden sülük dersimi tekmil etmiştim gözlerimi yumdum ilk
tevhit dersime başladım.Bana bir bardak şerbet veren kişinin simasındaydı.O
şerbet lezzeti sevgisi ile tevhiti bitirdim.Gözlerimi açtım o zat yanımda yoktu
içime bir hoşluk geldi sevinçle ağlamaya başladım olduğum yerde devamlı kalmayı
arzu ediyordum iki kişi koluma girdiler ikindi
namazına Kabeyi şerifine yetiştirdiler Medine ye gidecek otobüsümüz hazırlanmıştı
Mediney ye yolcu olduk.arabaya bindiğim anda açık camdan içeriye güzel bir koku
hissediyordum.Tarifi mümkün olmayacak kadar güzel bir kokuydu. Ravzayı mutahhara
Resulullah kabri şerifini ziyaretimde o
mis koku ziyadeleşti elhamdülillah.
Hacdan geldiğimde de şeyhimi sevenlerin
sohbetlerinde mutluluğum şeyhimin sevgisiyle devam ediyordum.
18-19 haziran 2009 günleri rabbim bu yılki
haccım da nur dağına sur dağına ziyaretlerini nasip etti.
Nur dağında evradi behayiye okurken
evradı behaye de yazılı ayetleri okurken Kuran-ı Kerim ilk vahiy edildiği
mekanda okuduğum hatırıma düştü sevinçle ağladım elhamdülillah.Ertesi gün sur
dağında evradi behayeyi Ebabekir sıddık hz. okurken Ebabekir Sıddık hz. ilham
olunan mekanda okuduğum aklıma düştü sevinçle ağladım elhamdülillah.Rabbim nur
dağı hürmetine sur dağı hürmetine evradi behayede okuduğum duaları kabul eder
inşallah.
Ebabekir Sıddık hz. mağarada ilham
olunan evradi behayeyi o günden günümüze kadar gelip geçen alü ashap bütün pirani
izam cümle tevhit ehli okumuşlar.Evradi behayedeki dualarla yarabbi diye dua
etmişler felah bulmuşlar.
Alemi irşada ezelde görevli tayin edilen
murşidi kamiliği ezeli bir hükümle mekanı zamanı bilinen şeyhim İsmail hakkı
ihrami kds Evradi behayeyi şamda bastırmış çoğaltmıs ihvanlarına sevdiklerine
sevildiklerine hediye etmiş.şeyhim ve murşidim ve diğer cümle ihvanları evradı
behayeyi okuyarak felah bulduklarını son demlerinde tevhitle dünyadan
güctüklerinden aşikare gördük elhamdülillah.
Şeyhim efendim dedi ki Allah buyurdu sizin
duanız olmazsa Allah neyinize nazara edecek.Buyruguna duyuran şeyhim dedi ki
kardeşlerim evradi behayye okuyanın duası makbul olur felah bulur,dinleyenlerde
felah bulur.
Evradi behaye duadır dua ilhamdır ilham haktandır.Evradi
behayiye okuyanların evradi behayeye vesile olanlara muhabbeti artar diyen .Kardeşlerim
her canlı ölür yalnız bir Allah baki kalır birde muhabbet kalır.Duadan muhabbet
hasıl olur.Evradi behayyenin okunmasına vesile olan şeyhimiz evradi behayenin
ilhamı dua oldugunu ilham ile vahiy olunan duadan muhabbet hasıl oldugunu
muhabbet ise ölümsüz oldugunu duyurmaya ta ezelden görevli oldugunu aşikar eden
şeyhimiz yazmışki
intisabım ta ezelde alemin seyyidine.
Düştüm aşkına bu anasır bendine çok ağladım
yalvardım.
Hakkın kendine alemi ervah içinde hubbi
Mevla bulmuşuz.
Yazdığı sözleri ile ta ezelde görevlendirildiğini
murşidi kamilliğini Resulullah varisliğini kendine aşikar eden şeyhimiz her
peygamberin sahabelerinin mekanının zamanının ezelde bilindi diyen şeyhim
bizimde mekanımız zamanımız ezelde bilindi .Ashabları ile beraber olacaklarıda
ezeli hükümde bilindi diyen şeyhim bizimde mekanımız zamanımız bizimle beraber
yaşayacak ihvanımız ta ezelde bilindi. Burada
sizinle beraber olduk Ahrette de Resulullah havzu başında beraber olacağız
inşallah, diyen şeyhimin sözlerini ve her murşid mahşerde muridini tanıyacak
şeyhinin sohbetine getirecek diyen murşidimiz efendimin sözlerini zekamın
kavrayabildiği kadarını duyduklarım gibi yazmamı Rabbim lutfetti Elhamdülillah.
Mahşerde Rabbim mahcup etmez inşallah.
Bulur
İnşallah
Can
mülkünün efkarı didari garibullah
Her
demdeki efkarı didari garibullah
Almış
ezeli varın kılmış ana ikrarın garibullah
Görmüş
gülü ruhsatın didarı garibulla
Ahvali
şeriad heb akvalı tarikat heb
Ahvali
hakikat hep esrarı garibullah
Her
tenlere can olmuş cananı garibullah
Gün
gibi ayan olmus kurbanlı garibullah
Ol
arifi danayı bul menzili alayı bul
Tutmuş
iki dünyayi hoş şanı garibullah
Ama
neyi görmüştür edna neyi bilmiştir
Dana
anı bulmuştır erkanı garibullah
Esrarı
kemahidir envarı nebahidir
Divanı
ilahidir divanı garibullah
Gözler
anı görmezse o hazır nazırdır
Merdenı
hudadur heb merdanı garibullah
Gör
mürdem halinde arzuyu cemalinde
Her
lahza hayalinde didari garibullah
Yari
ezeli odur yarin güzeli odur
Envari
tecelli odur didari garibuullah
Allah’a
emanet ol her kapıda keramet ol
Hep
vaı selamet ol yari garibullah
Arası
muhabbettir esrarı muhabbettir
En
vafi muhabbettir didari garibullah
Bu
bende hulusinin efgende hulusinin
Dil bende hulusinin didari garibullah
65)ateş
acs. 189
Ey
garibullah yoluna kimki eyler can feda
Akıbet
mazhar düşüp esrara oldu aşina
Ey
ne hikmettir ki ol mahmur fusunbdur gözlerin
Kan
de baksa can olus aldığına vermez beha
Devletin
babında beklerler visalin isteyü
Hiç
biri yok olmadan bulmaz visak vermez balta
Kim
ki lalinden içmezse bir kadre şarap
Hızra
yoldaş olsa da bulmaz yine abı beka
Ey
ne mihrabdır kaşın mihrabı kim anamüdam
Baş
eyip ta at için her yan sucut eyler ana
Gamze
tığ ile Hulusi hastanın al canını
Bir
murada ere kim ola sana canı feda
961)Ateş
Osman Hulusi divanı 1986.5.6
Geçtik
esrarı enel haktan o hallaç değiliz.
Hızrın
abına hayatına da muhtaç değiliz
Sırrımız
hamir gibi içmeyeni mest etmez
Sırrımız
ketm ederiz fasıl ile tarac değiliz
Arifan
şimdi koyup hırkayı tari pudi
Dediler
cümlesi biz hırkalı nessac değiliz
Mene
derman edecek yar garibullahtır
Yoksa
lokman hekime dahi muhtaç değiliz
Ey
Hulusi biz o miratı suun zatıyız
Vagıfız
sırrına bi ganeyi mirac değiliz
962)ateş
aes 84 sayfa
Yoğruldu
mayesından ol sultanı kevneynin
Murşidi
azam oldu alemi kevneynin
Ahır
zeman müceddidi neslidir paki
İlahi
deryaya gark etti anı Mustafa haki
Tariki
nakşinin nuru ol şahı merdan
İhsanı
lütfeyledi sultanı Yezdan
Gavşu
azam varisi enbıya mükerremi
La
mekanı tutmuş şanı murşit alemi
Kararan
kalplere pür nuru ziyadır
Cihanı
irşad eden misali evliyadır
Meşayı
azam devlet şahlar şahıdır
Gönüllerde
yer tutan hak dostları mahıdır
Mevahiri
ülama evliyayi Kibriya
Zamanı
gavsul azam eylerdi haya
Ahfadı
Muhammedi kenzi mahfi hüda
Sev
anı tefekkür eyle garibullah
962)Ateş
aes 84
Medine
şehrinin hakü toprağı
Ravzayı
gabibin gülü yaprağı
Hakikat
şehrinde kurmuş otağı
Seyhim
sultanım garibullahım
Murşidim
müniim refi ullahım
964)ateş
aes 272
Seyyit Hulusi efendi divanının 89.
sayfasında Şeyhimi şöyle duyurmuş:
zehi devletki şol dil gurbu Rabbul alemin
olmuş.
Düşüp
hake erişmiş la mekana bi mekin olmuş.
Zehi
izzetki şol can buldu cananı canında
Felekler
payine yüz sürmekle müstain olmuş.
Açıl
ey dide şu yari kim yar ile yar olup
Aradan
ikilik ref olup yar müin olmuş.
Eriş
damanını tut hablu kuranı tutam dersen
Eşiği
kabe dameni hablul metin olmuş.
Yetiş
gurbette kalma var garibullaha yol bul kim
Kelamı
vahyi hak hem kendisi ruhul emin olmuş.
Anın
hükmündedir alem anın re'yindedir devran
O
bulmuş vasli yari yar ile halvet nişin olmuş.
Eğer
ki zahiren imanı kesbi sandılar ama
Ezel
bezmindeki ikrara bu tasdik rehin olmuş.
Ezelde
tanıyıp bilmiş o yara yar olan canlar
Bu
alemde bilip onu yine ona yakın olmuş.
Şeyhim
İsmail Hakkının izini izlemeyi kimki
Amel
edindi ise çeşmine o göz hakkel yakın olmuş.
Bu
yolda varlığını terk etmek kemal imiş ancak
Kendini
İsmail Hakkı Toprakta yok edenin yeri arşı berin olmuş.
Ey
Hulusi her sözün sıdkı kendini hal edilmektir
O
söz ki olmaya hal kul değil cümle kazibin olmuş.
NOT:Seyit
Hulusi efendi yazmıştır
İster Seyit ol ister ami
Bul hak murşidi özle makamı
Diye yazan Seyit Hulusi efendi şeyhimizi
Resulullah varisi olduğunu yazıları ile aşikar etmiş.Şeyhimizin bütün aleme
irşada murşidi kamil olduğunu şeyhimizin her beldeye irşada görevli murşid
tayin ettiğini şeyhimizin icrazat verdiği murşidlerinde sadık hal ehli olduğunu
kendiside hal ehli yolunun yolcusunun sonu olduğunu yazmışki ol vahdete yol
bulmuşam ahır o yol ben olmuşam
İkanı tahkik görmüşem tahkik bana ikan
imiş.
Şeyhimiz gibi murşidimiz gibi sözlerininde
ilhamı hak olduğunu ferasetle gizliliği keşfeder olduğunu kendine aşikar eden
Seyit Hulusi efendi 1989 umre haccımızda haliyle diliyle kendini aşikar etti
Elhamdülillah.Vefatından sonra da rüyamda görüştüm elindeki kağıdı yazıyı
gösterdi oku dedi kaf be kazılıydı irkildim b harfinin altındayı noktayı
gördüm.Hemen fark ettim Kabe dedim kendine yaklaştım Kabe de dedik ya dediği
anda Kabe de buyurdu bir saattir sohbeti gözün önünde canlandı.Sevincimle
ağlayarak uyandım Elhamdülillah.
NOT:
Bu acizane yazdığım bu küçük eserimde
yazdıklarıma vesile olanları Şeyhimi ve Murşimin ve Şeyhimin ariflerinin
aşıklarının sözlerinin ilhamı hak olduğuna kendilerimden duyduğum sözleriyle
inandım Elhamdülillah.Kendilerine haktan ilham olunan Allah’ın veli kulları
hiçbir kimseye emir edici olmamışlar.Resulullah efendimiz gibi duyduklarını
duyurmaya vesile oldular.Şeyhimizin ve sevdiklerinden birer sözünü beraber
tefekkül edelim.
Şeyhimiz oğlu Kazım efendiye bu tarihi yaz
demiş fakat bize ilham olundu dememiş bir gün ulu camide eline sarılan bir
yüzbaşı oğlundan selam getirdim haberine dedi ki toprağı tanıyor mu dedi lakin
kendinin Resulullah varisi olduğunu söylemedi kimseye emir edici
olmadı.Şeyhimiz sıddığı murşidim Hasan darendere efendimde hiçbir kimseye hatta
cocuklarına emir edici olmadı.Şeyhimden duyduklarımı duyurmaya vesile oldu.
Zonguldaklı hacı Hamza efendi de emir edici
olmadı şeyhimizden duyduklarını duyurmaya vesile oldu.Kendi çocuklarına dahi
kendi evliyalığını duyurmamışki emir edici olmamış inanmazlarda helak olurlar
endişesiyle haktan ilham olunduğunu evliyalığını gizlemiş.
Ömrü sona erdi 1979 da vefat etti
Gardaşlarım bu acizane yazdıklarımızın sebep
ve gayesi sizlere Peygamber efendimizin ve Yol arkadaşı olan Ebabekir sıddık
Hazretleri’nin Hicret yolculuğu
esnasında mağraya sığındıkların da Yüce Yaratan Rabbimizin Lütfu ile Ebabekir
Sıddık Hazretlerine Evradi Bahaiyye
ilham olunduğunu ve o günden bu günümüze kadar Allah Dostları aracılığı ile
miras kaldığı ve bu mirasın bundan
sonraki nesillerede ulaştırma gaye ve amacı ile bu eseri yazmayı nacizane ben
aciz kuluna nasip eden Yüce Yaratan Rabbime Hamd olsun.
Bu eseri hazırlayan İhsan Aslan Gardaşım
kitabın yazımını ve diziliminin bitirip istanbulda kitabın basılması için
gönderdiği günün akşamında 19 Ekim 2009 gecesi Gece saat 3:00 de sevinçle
uykumdan uyandım sevinçliyim rüyamda Mekke de Sur Dağındaymışım Gözümle
görünmeyen Melekler ve gördüğüm hatta tanıdığım
piran-ı
izamoradaydı Melekler Mağranın edgrafını sarmışlar hiç kimseyi yaklaştırmıyorlardı.
Peygamber efendimiz ve Ebabekir çok uzak yoldan gelmişler Mağrada istirahat
dalarmış Peygamber efendimiz Vahiy ile Ebabekir de ilham ile gördükleri ile
mutlu, sevinçli olduklarını mağradaki sohbetlerini Melekler gibi Piran-ı izamda
duydukları ile sevinçlerine sevinçle uyandım halen daha sevinçliydim
Elhamdülillah . Acizane yazılan sözlerin doğruluğunu anladık mutlu olduk Elhamdülillah.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar