Print Friendly and PDF

Dikkatinizi Çekecek Diyaloglar

Bunlarada Bakarsınız

 


Asıl benim burada sizin gibi tatlı insanların yanında olduğum için utanmam gerek.

  İnsan parapsikoloji doktorası yapamıyor.

  Ne diploma alınabiliyor  ne de çalışma izni.

  Ben profesyonel psikologum  ama zamanımın çoğunu bu hayalet hobisine adadım ve bu da beni tanıdığım  yaşıtım kadınların en sorumsuzu haline getiriyor.

  Bardak ister misiniz?

  Hayır, teşekkür ederim.

  Az önce çok komiktiniz.

  Daha demin elleriniz zangır zangır titriyordu.

  Daha geçmedi.

  Tam anlamıyla dehşete düştüm.

  Bunlar akıl sır erdiremediğimiz şeyler.

  Kendimi ormandan çıkıp ayı ilk kez gören  ve korkudan aya taşlar fırlatan ilkel insanlar gibi hissediyorum.

  Eğer ben de ölseydim, hayalet olarak geri dönüp bu eve hapsolur muydum?

  Tıpkı kız kardeşim gibi.

  Kız kardeşin ölmedi Robbie.

  Eğer ölseydim, onu görüp nasıl geri döneceğini gösterebilir miydim?

  Belime bir ip bağlayıp bırakmazsınız, sonra birisi gelir  bizi götürür ve başka bir yerde yaşamaya devam edebiliriz.

  Bazı insanlar ölünce ruhun cennete gittiğine inanır.

  Büyükbabam öldüğünde hastane yatağında ona baktım, uzun uzun seyrettim.

  Ama yukarı uçup giden hiçbir şey görmedim.

  Ruhu görünmüyordu Robbie.

  Sen göremezdin.

  İyi ama neden büyükbabam da Carol Anne gibi televizyonda değil?

  Bazıları, insanlar öldüğünde  harika bir ışık belirdiğine inanır.

  Güneş kadar parlak bir ışık.

  Ama o ışığa bakınca gözlerin yanmaz.

  Bütün soruların cevapları  o ışığın içinde gizlidir.

  Ve ışığa doğru yürüdüğünde ebediyen onun bir parçası olursun.

  Sonra  bazı insanlar ölür, ama öldüklerini anlamazlar.

  Sizce hala yaşıyorlar mı?

  Evet.

  Belki ölmek istemediler.

  Belki hazır değildiler.

  Belki yeterince yaşamamışlardı ya da çok uzun zaman yaşamışlardı  ama daha da uzun yaşamak istiyorlardı.

  Onlar ışığa doğru gitmeyi reddederler  ışık onları ne kadar çok isterse istesin.

  Sadece ortalıkta dolanırlar.

  Televizyon seyredip arkadaşlarının büyümesini seyrederler.

  Mutsuzdurlar ve onları kıskanırlar.

  Bunlar hep kötü duygulardır.

  İnsana acı verir.

  Ve sonra  bazıları  ışığa giden yolda kaybolur.

  Bu yolu onlara gösterecek birine ihtiyaç duyarlar.

  Yani bazıları sinirlenip yatak odamdaki gibi eşyaları mı fırlatıyor?

  Evet.

  Okuldaki gibi.

  Bazı çocukların iyi, bazılarının yaramaz olması gibi.

  Bir seferinde üç çocuktan dayak yemiştim.

  Öğlen yemeği paramı almışlardı.

  Belki de onlara kamyon çarpmıştır ve şimdi yukarıdadırlar.

  Dinle ortak, belki de artık gözlerimizi kapamanın vakti gelmiştir.

  Peki.

  Biliyor musun?

  Bu gece büyükanneni aradığımızda çok heyecanlandı.

  Onunla kalacağını duyunca çok sevindi.

  Senin için bir sürü güzel şey planlamış.

**

  Bu ölüm değil.

  Bu yalnızca başka bir bilinç düzlemine  geçme durumu.

  Carol Anne şu anda birlikte olduğu varlıklar gibi değil.

  O çocuk, onların dünyaya bağlı  ruhani boyutlarında bulunan canlı bir varlık.

  O çocuktaki bir şey onları cezbediyor.

  Kendilerinde olmayan yaşam gücü.

  Bu çok güçlü.

  Bu güç, kendi ışığını yayıyor.

  Hayatı temsil eden bir ışık bu  Sevgiye ve eve dair hatıralar  dünyevi zevkler  umutsuzca arzuladıkları  ama artık sahip olamayacakları şeyler  Şu anda o çocuk bütün bunları temsil ediyor  ve nihayet onları almaya gelen  gerçek ışıktan  uzaklaşmalarına neden oluyor.

  Beni anlıyor musunuz?

  Hangi nedenle olursa olsun huzur bulamamış  bu ruhlar da  dünya değiştirdiklerinin farkında değil.

  Bizim anladığımız anlamdaki bilince sahip değiller.

  Sürekli bir rüya içinde can çekişiyorlar.

  Bu bir türlü uyanamadıkları bir kâbus.

  Bu ruhani ışığın içinde  kurtuluş var.

  Bir sonraki boyuta açılan bir pencere.

  Bu zarın içinden geçmeleri gerekiyor.

  Orada dostlar, onlara yeni kaderlerinde rehberlik etmek için bekliyor.

  Carol Anne onların bu ışıktan geçmelerine yardımcı olmalı.

  Ve sadece  annesinin sesini duyabilir.

  Şimdi  kendinizi toplayın.

  Bir şey daha var.

  Orada, onun yanında korkunç bir varlık var.

  Çok öfke, çok ihanet var.

  Daha önce hiç böyle bir şey hissetmemiştim.

  Bu evin üzerinde ne var bilmiyorum ama  her ne ise, bu dünyada bir delik açıp  kızınızı sizden koparacak kadar güçlü.

  Bu varlık Carol Anne'in çok yakınında  ama onu ruhani ışıktan da uzak tutuyor.

  Ona yalan söylüyor.

  Sadece bir çocuğun anlayabileceği şeyler söylüyor.

  Diğerlerini zapt etmek için çocuğu kullanıyor.

  Carol Anne için  o da başka bir çocuk.

  Bizim içinse  o şeytanın kendisi.

  Şimdi gidip kızınızı getirelim.

Kötü Ruh (1982) Poltergeist

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar