Print Friendly and PDF

Allah Sual sorarsa halimiz nice olur...

 


Süfyân-ı Sevrî'nin gençliğinde sırtı kamburlaşmıştı.Sebebini sordular. Onlara; 

"Üç üstâda talebelik yaptım. Hepsi de zamânının en âlimleriydi. Ölüm zamanında üçü de dünyâdan îmânsız gittiler. Ben onların hâlini görünce, korkudan omurga kemiğim eğrildi.Hele üstâdımın birine uzun seneler hizmet ettim, talebelik yaptım. Hiçbir edebi terkettiğini görmedim. Dünyâdan âhirete göçeceği zaman başucunda idim. Gözünü açıp; 

"Ey Süfyân!Bana ne olduğunu görüyor musun?" dedi. Ben de;

 "Ey üstâdım, kendinizi nasıl buluyorsunuz?" dedim. O; 

"Beni dergâhından kovuyorlar, kabûl etmiyorlar. Sen buradan git, bize lâyık değilsin diyorlar." dedi. 

Sonra Süfyân hazretleri yanındakilerden Kur'ân-ı kerîm istedi ve elini kitabın üzerine koyarak; "Şâhid olunuz ki o, bu mushaftan ve içinde bulunanlardan nasipsiz öldü. Yahûdî dînini seçti ve can verdi.Allahü teâlâ dilediğini yapar." dedi. 


"Ey âlemlerin Rabbi olan Allah'ım! Bizleri afv ve magfiret eyle. Bizlere suâl sorma." 

يا إلهي  يا رب العالمين

 اللهم اعف عنا واغفر لنا. لا تسألنا سؤالا


Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar