Böceklerden Anlaşılan
Diğer canlılarla
kıyaslandığında, böceklerin çok ayrı bir yeri vardır. Fosil kayıtlarından
anlaşıldığına göre, böcekler en az 400,000,000 yıldır varlıklarını
sürdürmektedirler. Bu dönem boyunca, çeşitli felaketler yaşanmış, dünyadaki
hayvan türlerinin büyük bir kısmı yok olmuş ama bu olaylardan belki de hiç
etkilenmemişlerdir.
1- Ihlamur balı: Sinir yatıştırıcı, uykusuzluk giderici
özelliği vardır.
2- Nane balı: Bağırsak gazlarını önleyici, kolitleri
çözücü, pankreas salgısını söktürücü, sindirimi kolaylaştırıcı etkisi vardır.
3- Kuşdili balı: Sindirim bozukluklarını ve karaciğer
hastalıklarını iyileştirir.
4- Portakal balı: Yatıştırıcı ve kramp çözücü özelliklere
sahiptir.
5- Kestane balı: Kalp çarpıntısına ve yüksek tansiyona
karşı olumlu etkileri vardır.
6- Çam balı: Diüretik olarak ve solunum sistemi
rahatsızlıklarında kullanılır.
7- Kızıl yonca balı: Solunum sistemi rahatsızlıklarına
olumlu etkileri vardır.
8- Okaliptus balı:
Solunum sistemi rahatsızlıklarında kullanılır.
Arı zehiri
toplanmasında, değişik yöntemler bulunmasına karşın, daha çok 5-10 mm
aralıklarla paralel dizilen tellerin altına yerleştirilen cam levhalı düzenek
kullanılmaktadır. Kovan uçuş tahtası veya kovan dip tahtası üzerine konan bu
düzeneğe 12 voltluk akım verildiğinde tellere temas eden arı hafif elektrik
şokuyla karşılaşmakta ve zehirini cam levha üzerine bırakmaktadır
İğne cama batmayacağından arı da ölmemektedir.
Sıvı olan arı zehiri, cam levha üzerine bırakılır bırakılmaz kristal hale geçer
ve daha sonra jiletle kazınarak toplanır. Arı zehiri toplanması sırasında
arılar yüksek derecede rahatsız edileceğinden çevredeki canlılar yönünden
güvenlik tedbirleri alınmalı, uygulama 1 kovan için en fazla 5-10 dakika
sürmelidir. Uygulama 10 kovana tatbik edildiğinde 1-2 g kristal zehir toplamak
mümkündür. Arı zehirinin kullanılma alanları ve ticaret hacmi diğer arı
ürünlerine göre daha sınırlıdır. Arı zehiri arılarca koloninin düşmana karşı
savunulmasında, ve ayrıca apiterapide arı zehirine karşı bağışıklık sisteminin
geliştirilmesinde ve romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Arı
zehiri, Amerika'da eczanelerde tablet olarak satılmakta ve ilgi görmektedir
Arı zehiri ile çeşitli
hastalıklar, göksineklerinin larvaları ile de kapanmayan yaralar tedavi
edilmektedir.
Arı zehiri tedavisi,
balarılarından elde edilen zehir ile yapılan bir bioterapatik tedavi
yöntemidir. Farmokolojik olarak; kan dolaşımını artırıcı, bakteri öldürücü,
radyasyona karşı koruyucu, tansiyon düşürücü etkileri ve bağışıklık sistemini
aktive edici etkilere sahip olması nedeniyle tıpta kullanımı her geçen gün
artmaktadır.
Arı zehiri, çok eski
çağlardan beri tedavide kullanılagelmiş ve günümüzde de dünyanın birçok
ülkesinde tedavide kullanılmaya devam edilmektedir. Tedavide ilk defa arı
zehirini kullanan hekimin Hipokrat (MÖ 460-370) olduğu bilinmektedir. MS
129-200 döneminde apiterapinin birçok hastalığın tedavisinde yaygın olarak
kullanıldığı görülmektedir 1800’lü yılların sonuna doğru batı dünyasında arı
zehiri ile ilgili ilk bilimsel çalışmalar yayınlanmaya başlamıştır. Fransız
hekim Dr. Desjardins (1859) ilk defa romatizmal hastalıklar ve cilt kanseri
üzerinde arı zehirinin etkilerini araştıran makalesini “Abeille Medical” adlı
dergide yayınlamıştır.
1904 yılında
Avusturyalı hekim Dr. Philip Terc romatizmal hastalıklar konusunda yaptığı 25
yıl süren araştırmalarını yayınlamıştır. Bu çalışmalarda ilk defa sistematik
olarak arı zehiri tedavisi uygulamaları anlatılmıştır.
2003
yılında Amerikalı doktor Christopher Kim standardize edilmiş enjekte edilebilen
arı zehiri patentini almıştır.
Bu ürün Apitoxion marka adıyla Güney Kore’de üretilip
birçok ülkede pazarlanmaktadır. Yapılan klinik ve deneysel çalışmalarda arı zehirinin
bazı hastalıklarında tedavisinde etkili olabileceği görülmüştür.
Özellikle romatizmal
hastalıklar ve artritler gibi kronik ağrılı hastalıkların tedavisinde faydalı
olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Bu hastalıklarda arı zehiri inflamasyonu
azaltma ve bağ dokusundaki tahribatı önlemede faydalıdır. Migren, periferal
nörit ve kronik bel-sırt ağrılarına sebep olan sinir basıları gibi nörolojik
kaynaklı ağrıların tedavisinde de arı zehirinin faydalı olabileceği
gösterilmiştir. Multipal skleroz ve lupus gibi otoimmün hastalıklarda arı
zehirinin vücudun normal savunma sistemini güçlendirdiği ve dengelediği, bu
şekilde de eklemlerde mobiliteyi artırdığı bilinmektedir. Egzama, sedef gibi
cilt hastalıklarına ilaveten herpes gibi bazı virüs hastalıklarında da arı
zehiri tedavide kullanılmaktadır Apiterapi’de, arı zehirinin toplanarak
kullanımı yerine, ergin işçi arıların doğrudan hastayı iğnelemesi yaygın olarak
kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde; arılar kovan önünden, kuluçkalık veya
ballık bölümünden açılan küçük bir delikten kavanozla toplanabilirler. Toplanan
10-100 adet işçi arı, yaklaşık iki hafta şeker şurubuyla beslenir ve hasta
üzerinde günlük sokma işleminde kullanılır Romatizma kökenli eklem, kas ve
sinir hastalıklarında ise, balarısının zehiri pomat şeklinde hasta yerin
üzerine sürülür. Multiple sklerosis hastalığı, bugün dünyada tıp otoritelerince
tedavi edilemez hastalıklar arasında gösterilmektedir. Arı zehiri ile 1500 MS
hastası üzerinde yapılan ve 6 ay süren bir çalışmada tedaviye alınan 4 değişik
grupta %30-86 arasında bir başarı elde edilmiştir. Bu sonuç MS için gelecekte
umut vericidir. Arı zehirinin etkili olduğu kabul edilen eklem iltihabı ve
romatizma rahatsızlıklarından başka epilepsi (sara ), migren, sinüzit, bazı
kanser türleri, damar tıkanıklıkları, astım ve A IDS’te kullanılmakta ve
başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Çağın vebası olarak nitelendirilen AIDS
üzerinde yapılan çalışmada arı zehirinin HIV virüsünün bağışıklık sistemini
çöktürücü etkisini kişinin bağışıklık sistemini güçlendirerek önce yavaşlattığı
sonra da gelişimini durdurduğu ortaya konulmuştur Bazı ülkelerde arı zehiri
tedavisi resmi otoriteler tarafından bir tedavi metodu olarak onaylanmış
olmasına rağmen henüz FDA tarafından onaylanmamıştır.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar