Namaz Terkin Küfür mü?
Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellem
buyurdu ki:
”Kul ile şirk ve küfür arasında namazı terk
etmek vardır”
“Şüphesiz ki bizimle onlar arasındaki ahit
namazdır. Kim namazı terk ederse küfre girmiştir”
”Farz namazı kasten terk etme! Kim farz namazı
kasıtlı olarak terk ederse o kimseden zimmet kalkar”
“Kim namazı korur/muhafaza ederse o namaz
kıyâmet gününde o kimse için nûr, delil ve kurtuluş olur. Kim de namazı
muhafaza etmezse o namaz onun için nûr, delil ve kurtuluş olmaz. Ve kıyâmet
gününde o kimse Karun, Firavun, Haman ve Ubey b. Halef ile beraber olur”
Hz. Ali kerremallâhü aleyhi veche , “Namaz
kılmayan kimse kâfirdir” buyurdu.
Hanefî, Malikî ve Şafiî mezhepleri söz konusu
hadisleri esas alarak namaz kılmayan kimseyi tekfir etmemiş, Hanbelî mezhebi
ise hadisleri delil alarak namazı terk edeni kâfir kabul etmiştir. Hanefi
mezhebinde bu ceza dövme ve hapis iken, Maliki mezhebinde ise öldürme şeklinde
olmuştur.
Dört
mezhebinde namazı terk edenlere yönelik bu tür cezaları öngörmelerinin temel
sebebi, toplumda namaz kılmamanın önüne geçebilmektir. Ancak bizce, namaz
kılmamanın önüne bu tür cezalara başvurarak değil, aklı ve kalbi ikna edici bir
yöntemle irşad ederek, bilgilendirerek, teşvik ederek, sevdirerek ve
müjdeleyerek geçilmelidir.
Mezkûr mezhepler içerisinde Şafii ve Hanbelî
mezhepleri hadisleri delil alarak namazı terk edenin öldürüleceğini söylemişler
ama bu görüşünde makbul bir görüş olmadığı söylenmektedir. Zira gerek
Kur’an-ı Kerîm gerekse sahîh sünnet namazı terk eden birine böyle bir ceza
öngörmemektedir. Asıl
önemli olan mezheplerde yer alan bu
müeyyidenin şu ana kadar pratikte uygulandığına dair de herhangi bir bilgiye
rastlanılmamaktadır.
Problemlerin en önemlisi hadîslerin zahiren
içerdiği manalardır. Zira hadîsler zâhirî itibariyle kişinin namazı terk
ettiği, kılmadığı takdirde kâfir veya müşrik olacağını yani İslâm dairesinin
dışına çıkacağını ifade etmektedir.
Kur’ân-ı Kerîm’de namazı terk edenler için
uhrevî anlamda tehdit içeren âyetler bulunmakla beraber, böyle kimselerin kâfir
veya müşrik olduklarına dair açık bir hüküm bulunmamaktadır. Aynı şekilde Hz.
Peygamber’in (sallallâhü aleyhi ve sellem) de namaz kılmayan birini kâfir
sayarak, kendisine küfür ahkâmı uyguladığına dair bir örneğine
rastlanılmamaktadır.
Bu durum söz konusu hadîsleri sadece salt
zahirî anlamıyla yorumlamanın son derece sağlıksız ve yanlış bir tutum olduğunu
göstermektedir.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar