Print Friendly and PDF

Fuat Sezgin Hocadan Ne Öğrenmeliyiz?

Bunlarada Bakarsınız



Doç.Dr.Saim Kayadibi
İslam Bilim Tarihinin babası Fuat Sezgin hocadan öğreneceğimiz çok şeyler var kuşkusuz. Onun yaşam öyküsü davası olan her kişiye nice dersler verecektir.
Neredeyse bir asra merdiven dayayan Prof. Dr. Fuat Sezgin hoca 95 yaşında ebedi yurda Başkan Recep Tayyip Erdoğan, son ve eski Başbakanlar ve milletin omuzlarında uğurlandı.
Bir zamanlar 1960 darbesini yapanlar, Fuat hocayı 147'likler listesine katıp "Zararlı Profesörler" ithamıyla İstanbul Üniversitesi'nden atmışlar. Hazinenin değerini bilen o zamanın Alman hükümeti ülkesine davet ederek Fuat hocaya ilim adamına yakışır iltifatlarda bulunmuştu. Burada yaptığı ciddi çalışmalar sonunda Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü'nü ve müzesini kurarak bilim dünyasına yön verecek kalıcı eserler ortaya koyacak çalışmalar yaptı...
Bilim ve medeniyet düşmanı darbecilerin zulümlerine, gurbette adeta sürgün bir şekilde yaşamaya mahkum edilmesine rağmen hiçbir zaman vatan ve millet sevdasından vazgeçmemişti...
Nerden nereye, halk düşmanı darbeciler o gün Fuat hocaya üniversitede hizmet etme imkanını vermemişler bir bakıma denk görmemişlerdi kendilerine. Şimdi ise o darbecilerin bu vatana denk olmadıklarını halkın içinden olan gerçek vatan evlatları gösterdi.
Darbeyi yapanlar ve o darbeye adı karışanlar hepsi unutulup gittiler. Hepsi ayrı ayrı hem milletin nezdinde lanetlenmekteler, hem de ahirette cezalarını çekecekler... Onlar yüzünden bilimsel çalışmadan uzaklaştırılmaya çalışılan Fuat hoca yoluna devam etmiş, önüne çıkartılan engelleri birer birer aşmış hem milletin gözünde hayırla yadedilen bir bilim adamı, hem de Allah katında mükafatlandırılacak bir kul oldu...
Kazanan kim? Elbette Fuat hoca.
Medeniyetimizin seçkin şahsiyetleri arasına girebilen bu nadide bilim adamınının yaşamını ve şahsiyetini gelecek nesillere tanıtmalı, ilmi çalışma yöntemini öncelikle kendimize örnek almalıyız.
Günlük yaşamının 17 saatini sürekli ilmi çalışmaya ayıran farklı bir şahsiyet...
Kendisine sormuşlar "hocam günde kaç saat çalışırsınız? Hafta sonu dahil hergün 7.30'da enstitüye giderim. Günde 17 saat çalışırım. Evden getirdiğim bir parça peynir ve ekmekle öğleni yaparım. Ama biraz tembelleştim 14-15 saat anca çalışabiliyorum..."
Yaşının 95 olduğunu yeniden hatırlayalım...
Yine Fuat hocanın talebelerinden birisi şu anekdotu paylaşmış: "Bir gün enstitüye geç vakit gelmiştim. Saat 16 sularında. Kış günüydü. Kocaman enstitüde hocam ve 2 araştırmacı vardı. Işıklar loş bir şekilde yanıyordu. Karanlık bir odada hocam bir kitaba dalmış durumdaydı. Nazikçe kapıyı tıkladım. Hocam bir tepki vermemişti. Sessiz bir şekilde seslendikten sonra da tepki alamamıştım. Bir adım attım masasına doğru ve tekrar seslendim. Hocam kitabı iki avucu arasına almış sanki harfleri teker teker seçercesine gözleri ile satırlar arasında hızlıca akıp duruyordu. Haddimi aşarak biraz daha sesli bir şekilde seslendim. Tepki yoktu. Bu sefer korkmaya başladım. En son yanına yaklaştım ve elimle omzuna dokundum hafifçe. Bir an ürktü ve "Mehmet!" diye seslendi. Çok mahçup olmuştum. "Ne zamandan beri buradasın" dedi sessizce. "Hocam 2-3 dakikadır, kusura bakmayın bir an endişelendim" dedim. "Sen hiç kitap okudun mu?" diye sordu kendisi. "Okudum hocam" dedim, tam okuduğum kitapların bir kaçını sayacaktım ki. "Sen kitap okumadın hayatında Mehmet. Kitap okumak ibadet gibidir. Alla'ın rızasını kazanmak, ilim yapmak için okuduğun zaman okumuş olursun bir kitabı. Tıpkı namaza durduğun gibi kendini etrafında olan bitenlerden arındırır, kitabın ruhuna verirsin. Ve tıpkı namaz kılan insana seslenmediğin gibi kitap okuyan insana da seslenmezsin. Bir kenara geçer onun ibadeti bitene kadar beklersin" dedi. Utancımdan ne yapacağımi şaşırdım. Hafif tebessüm etti, ayağa kalktı ve ensemi şefkatle kavradı. "Nasihat ediyorum. Üzülmüyorsun değil mi? Size kitap okumayı unutturdular. İnşaAllah sizin nesliniz yine kitap okuyan nesil olacak Mehmet. Milletin ve İslam aleminin akibeti buna bağlı" dedi."
Fuat hocadan öğreneceğimiz daha çok şeyler ver.
Mekanı cennet olsun...

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar