Print Friendly and PDF

Hz. Ali’nin, Hz. Ebû Bekir’in Vefatındaki Konuşması

Bunlarada Bakarsınız



Muhıbüddîn et-Taberî (v. 694/1295), er-Riyâz eserinde Hz. Ali'nin (kerremallâhü aleyhi vecheh), Hz. Ebû Bekir'in (radiyallâhü anh) vefatı hakkındaki konuşmasını detaylı bir şekilde bize şöyle aktarmaktadır:
“Ey Ebû Bekir, Allah sana rahmet etsin. Sen Rasûlüllah’ın ülfet edeni (yakın dostu), onun enîsi, onun rahatlatanı, onun (doğru bilip) güvendiği, sırlarının mekânı ve onun görüş talep ettiği kimseydin. Sen İslam bakımından bu topluluğun ilki, imanca onların en hâlisi, yakince en güçlüsü, onların Allah’tan en çok korkanı, Allah’ın dini konusunda zenginlikçe (ona yardım ve mal vermede) onların en büyüğü, Rasûlüllah’a karşı onların en koruyucusu (onu en çok anlayanı), İslam’a onların en çok kol kanat gereniydin... Sen mertebece onların en şereflisi, ona (Rasûlüllah katında), onların en kerîmi (değerlisi) ve en güvenileniydin. Bu yüzden İslam ve Rasûlüllah’tan (bunlarla iyi ilişkilerinden) dolayı Allah seni mükâfatlandırsın. Sen onun yanında göz ve kulak yerindeydin, bütün halk onu yalanladığı zaman sen onu doğruladın. Bu yüzden Aziz ve Celil olan Allah seni indirdiği ile sıddîk diye adlandırdı ve şöyle buyurdu: ‘Doğruyu getiren ve ona doğrulayanlar’ , doğruyu getiren Muhammed’dir, doğruyu tasdik eden de Ebû Bekir’dir.”
“Herkes cimrilik yaparken sen onun (Rasûlüllah) için malını ortaya koydun, zor zamanlarda onu ayağa kaldırdın, şiddet (baskılar) sırasında herkes onu (kendi haline bırakıp) oturmuşken, sen ona en iyi şekilde, ikinin ikincisi olarak sahip çıktın (destekledin). Mağarada onun arkadaşı olarak, ona sekînet indiren, hicret’te refiki olan, halk irtidat ettiğinde Allah’ın dininde halifesi ve onun ümmetine hilâfetin en güzeli olarak ayrıca sen, Peygamberin (başka) bir halifesi onu ayağa kaldıramazken işi (yönetimi, İslam’ı) ayağa kaldırdın, onun ashâbı gevşemişken (onu) şahlandırdın. Onlar başlarını eğmişken (güçsüzleşmişken) onları güçlendirdin, zayıflamışlarken, onları güçlü kıldın. Onlar üzüntüye dalmışken sen Rasûlüllah’tan sonra onun yolunu tuttun. Gerçekten üzerinde tartışılmayan, münafıklara rağmen parçalanılmayan gerçek bir halife oldun…” [Muhıbüddîn et-Taberî, er-Riyâz, I/183-184.]

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar