Çevremizin Bizdeki Bağı
Geleneğinin
vurguladığı şekliyle şiirsel cümleler ve hikâyelerle birbiriyle
ilişkilendirilen metaforlar, soyut kavramlardan farklı yapılanmış iddialarla
imgeler ve olaylarla içten bir ilişkiyi koruruz. Yani birçok yerli halkın
ritüel takvimleri geri gelen kuşların ötüşü, belli bitkilerin çiçek açışı, güneşin
hareketleri ve ayın geçirdiği değişiklikler gibi doğal olaylarla titiz bir
eşgüdüme göre hazırlanmıştır…Çünkü insanlar, yaşadıkları yer ve orada yaşayan
varlıkların tamamıyla aralarında çok sıkı tinsel bir bağı görür. Ancak insan
ister ki, tabiat emredilmeli, itaat ettirilmelidir. Unutulmamalı tabiatı
kontrol edebilmek için onu anlamak gerekir. Eğer ki, istediğimiz sonuçları elde
etmek istiyorsak, doğada işleyen nedenleri bilmeliyiz. İnsanın evrendeki yeri
evrenin bütününe hâkim olmaktır. Bencil insan kendini tabiatın lütfuna,
insafına bırakmak istemez. Tam tersine, doğanın insanın emrinde olmasın ister.
Nedense bir türlü bu olmayacaktır. Tabiat yaratıcının sınırsız giysisi olarak
aşkın Varlığın/gerçekliğin birer temsili olmaları bağlamında kutsal olana transfer
olmuştur. Bir bakımdan “kutsal, kutsal olmayan gerçekle özdeşleşerek, tüm
yaradılışı aşmak ve kutsanmak ister. Başarısızlığı onu yokluğa doğru götürürken
inancında ya var olur, veya yok olur. Tek sebebi bağın kopuşudur. Yani kendini
bağımsız kılarak arzu ettiği krallığına kavuşmadığı için.
Ali
Emiri
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar