Print Friendly and PDF

Ya Cuma, Ya Öğle Namazı İksi Bir Kılınmaz

Bunlarada Bakarsınız



Cuma namazının farzından önce kılınan sünnet ile ilgili farklı rivâyetler gelmiştir.
Abdullah b. Mes’ûd ve İbn Abbâs’tan (v. 68/687) gelen rivayetlerde Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellem Cuma namazından önce dört rekât nâfile namazı kıldığı belirtilmektedir. İbn Mes’ûd rivâyetinde Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellemin bu namazı tek selâmla kıldığı ifade edilmektedir. [Dârimi. salât 207, 1,307); Müslim, cuma 68, (1,600); İbn Mâce, ikâmetü’s-salât 95, (I,358); Ebû Dâvûd, salât 238, (I,673); Tirmizî, cuma 24, (11,400); Nesâî, cuma 24,(111,113); İbn Hibbân, Sahih. IV,84.] Ancak İbn Mes’ûd hadisinin isnadı zaif ve munkatıdır.  
Nafi’nin yaptığı rivâyete göre İbn Ömer cumadan önce uzunca nâfile namaz kılmış ve farzdan sonra da iki rekat nâfileyi evde kılmış ve Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellemin de böyle yaptığını söylemiştir. 
Nevevî (v. 676/1277) bu rivâyete dayanarak cumadan önce sünnetin olduğunu belirtir. İbn Hacer ise şöyle der: Ancak bu rivayet merfu değildir. Belki Hz. Peygamber vakit girmeden kılmıştır, ki bu nâfile olur. Çünkü Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellem, zevâlden önce hutbe ile uğraşırdı, sonra cumayı kılardı.
Cumadan önce namazın olduğu yönünde pek çok sahabiden rivâyetler gelmiştir. Ebû Bekir b. Münziri: “İbn Ömer’in cumadan önce on iki rekat kıldığı bize rivâyet edildi” demiştir. İbn Abbâs’ın da sekiz rekat kıldığı söylenmiştir. Bu rivâyetler cumadan önce namazın meşruluğuna delalettir.
Câbir’den (v. 77/696) gelen rivâyete göre Resûlullah (s.a.v.) Cuma hutbesi okurken bir adam mescide girdi. Resûlullah ona: “namaz kıldın mı?” dedi. Adam “hayır” dedi. Efendimiz: “öyleyse iki rekatını kıl!” diye emretti.
Mecd b. Teymiye Câbir’in rivâyeti ile ilgili olarak: “Bu, cumanın sünnetidir, tahiyyetü’l-mescid değildir” demiştir. Bununla birlikte bazı sahabilerden, imam hutbeye çıktıktan sonra namaz kılmanın mekruh olduğuna dair görüş nakledilmiştir.
Şâfiî (v. 204/819), Ahmed (v. 241/855) ve İshâk (v. 238/853) Câbir hadisiyle amel etmişler ve imam hutbedeyken de bu namazın kılınabileceğini söylemişlerdir. Süfyan es-Sevrî (v. 161/777) ve Küfe ehli ise, imam hutbedeyken namazın kılınamayacağı görüşündedirler. Tirmizî (v. 279/892), birinci görüşün doğru olduğunu belirtir.
Cuma namazının farzından sonra kılınan sünnetler ile ilgili farklı rivâyetler gelmiştir. Bazı rivâyetlere göre Hz. Peygamber’in farzdan sonra altı, bazı rivâyetlere göre dört, bazılarına göre ise iki rekat kıldığı belirtilmektedir.
Ebû Hüreyre’den (v. 57/676) gelen rivâyete göre Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellem Cuma'nın farzından sonra dört rekat nâfile namaz kılmayı teşvik etmiş, eğer kişinin meşgalesi varsa mescitte iki rekat kılıp diğer iki rekatı da evde kılmasını tavsiye etmiştir.  
İbn Mes’ûd’dan (v. 32/652) gelen rivâyete göre Hz. Peygamber’in cumanın farzından sonra dört rekât nâfile kıldığı,  îbn Ömer’den gelen rivâyete göre ise Resûlullah’m cumadan sonra iki rekat sünneti evde kıldığı ifade edilmektedir.
Atâ’dan (v. 114/732) gelen rivâyete göre İbn Ömer (radiyallâhü anh) Mekke’de cumayı kıldıktan sonra ilerler iki rekat daha kılardı. Ardından biraz daha ilerler ve dört rekât daha kılardı. Medine’de ise cuma’yı kıldıktan sonra evine döner, iki rekat daha kılardı. Bu durumun sebebi nedir? diye kendisinden sorulunca, “Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellem böyle yapardı” derdi.  İbn Ömer’in Resûlullah’a nisbet ettiği, Medine’deki tatbikatı olmalıdır. Çünkü bazı şarihlerin de belirtiği üzere Resûlullah’m Mekke’de İbn Ömer’in söylediği şekilde Cuma kıldığına dair hiçbir bilgi mevcut değildir. Hatta Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellemin Mekke'de Cuma kıldığı da sahih değildir. Ancak Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellem bazen çok, bazen de az kıldığı şeklinde yorumlanabilir.
Rivâyetlerin farklı oluşu sebebiyle âlimler, cumadan sonra kılınan sünnetin kaç rekat olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. İbn Mes’ûd (v. 32/652), Neha’î (v. 96/714), Ebû Hanîfe (v. 150/767) ve Ishâk (v. 238/853) dört rekât olduğu görüşündedirler. Hz. Ali (v. 40/660), Atâ’ (v. 114/732), Mücâhid (v. 103/721), Humeyd b. Abdurrahman ve Sevrî’ye (v. 161/777) göre altı rekattir ve bunlar; önce iki, sonra rört şeklinde kılınır. Ebû Yûsuf da bu görüştedir, ancak önce dört, sonra iki rekât kılmanın müstehab olduğunu söylemiştir. Bir kısmı da iki rekat kılınır demişlerdir.1
Bununla birlikte Resûlullah’tan, cumadan sonra fiilen iki rekat, kavlen dört rekat sabit olmuştur. Altı rekat ise sarih rivâyetle sabit olmamıştır. Iraki (v. 826/1422) şöyle der: Yanımızda evla olan cumadan sonra dört rekat kılınmasıdır. Çünkü Rasülüllâh salla'llâhü aleyhi ve sellem bu şekilde sabittir. Resûlullah’ın bazen iki rekât kılmış olması, dört rekâtın meşrutiyyetine mani teşkil etmez. Zira aralarında bir tearuz mevcut değildir. Bu durumda iki kılmak da, dört kılmak da meşrudur. Süfyan es-Sevrî ve İbn Mübârek’in görüşü de bu yöndedir.  
ibn Ömer rivâyeti ile ibn Mes’ûd rivâyetinin arası şöyle telif edilmiştir: Resûlullah cumadan sonra namazı mescidde kılınca dört kılmıştır, evde kılınca da iki rekat kılmıştır. Hz. Peygamber bu namazı bazen evde, bazen de mescidde kıldığına göre, evde de, mescidde de kılınabilecektir.
Cumadan sonra kılınan dört rekatın tek selâmla mı, yoksa iki selâmla mı kılınacağı konusunda alimler ihtilaf etmişlerdir. Ashab-ı rey ve İshâk b. Râhûye tek selâmla kılınacağını söylerken, Şafiî ve cumhura göre iki selâmla kılınır. 

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar