Psikosözlük
after-image: Süksesif kontrastlığa (ardışık
zıtlık) göre görünenin zıddının algıda oluşması
akut porfiri: Porfirin biyosentezinde yer alan
enzimlerin doğuştan ya da kazanılmış bozukluğu ya da eksikliği sonucunda
gelişen hastalık
alem-i sagir: Mikro-kozmos
Ahura-Mazda: Zerdüştlük dininde Ehrimen
(kötülük)le mücadele eden baş tanrı: bilginin
efendisi.
ampirik: Deneye dayalı
andojen: Hermafrodit, çift cinsiyetli,
hünsa
anima: Pisagor ve Platon’a göre zihin ve
ruh. Psişe sadece yaşamsal unsurdur, nous ruhtur.
anima-mundi: (Latince) Kuantum teorisi. Birçok
düşünce sistemine göre gezegendeki tüm
canlılar arasında içsel bir bağlantı olduğu fikri.
anksiyete: Evham hastalığı
anomi: Anlamsızlık hastalığı
antropomorfik: İnsan biçimli
antroposentrik: İnsanı merkeze alan, ego-merkezci
a-priori: Bir nedene bağlı olmaksızın temelde
var olan
Aydınlanma: Tekâmül, inisiye olma
beden mutilasyonu: Bedeni kesme
beden modifikasyonu: Beden fizyonomisinde cerrahi
boyutta değişim yaratma
Belle Epoque: 1871-1914 arası Avrupa’da
iyimserlik, bölgesel barış, ekonomik refah ve teknolojik, bilimsel ve
kültürel yeniliklerin olduğu çağ.
bipolar affectif bozukluk: Manik depresif psikoz. Çift
kutuplu duygu durum bozukluğu
çakra: Doğu ezoterizminde insan bedenindeki
eneji çeken, dönüştüren, dağıtan merkezler
dekadanlık: Toplumda ve kültürde çökme, bozulma,
dejenerasyon anlamına gelen dekadan kelimesinden türemiş felsefi görüş,
öncülüğünü 18. yüzyılda Jean-Jacques Rousseau yapmıştır.
determinist: Neden-sonuç ilkesi. Nedenler
bilimsel yasalara dayalıdır ve sonuç buna bağımlıdır.
disforik mod: İstem dışı sinirsel ve ruhsal
değişimlerin güçlü bir şekilde kendini belli etme durumu
disosiye durum: Bilincin bölünmez durumunun kaybı.
Bulunduğu ortamdan kopma, unutkanlık ve yabancılaşma şeklinde yaşanır. Bayılma
vakası görülebilir
egzoretik: Dışsal, dış yüzcü
endojen depresyon: Genetik depresyon
epifenomenal: Süreçte ortaya çıkan ve süreci
etkilemeyen ikincil sonuç, olgu. Tıpta bir hastalığın seyrinde ek koşul
veya belirti.
epifiz bezi: Descartes’ın ruhun bedene etki
ettiği yer dediği dopamin, seratonin, melatonin, DMT gibi mutluluk
hormonlarını salgılayan pineal gland, kozalaksı bez.
epistemoloji: Bilgi bilimi
epizodik psikoz: Düşünce ve duyusu ağır şekilde
bozulmuş, kişilik değişimi gösteren bir psikotik hastanın halüsinasyon
görüp delüzyonel (paranoya benzeri) sanrı veya hezeyanlara kapılması
etimoloji: Sözcüklerin kökenini araştıran bilim
Eucharist: Ekmek-şarap (Rabbani) ayini
evangelist: Gezici rahip
ezoterik: İçsel, bâtıni
frengi: Cinsel yolla bulaşan bir tür
enfeksiyon
Geschwind sendromu: Temporal lop epilepsisi
glaucoma: Göz tansiyonu
Hakikat: İslam mistisizminde Tanrısal olan
gerçeklik bilgisi. Tanrısal âlemin gücü içerisinde erime, sonsuzlaşarak
bekalaşma, Hakikate erme olup bir mertebedir.
hermafrodit: Androjen çift cinsiyetli, hünsa
hipokondriakal: Hastalık hastası, evham
hastalığına yakalanmış şekilde
hue: Özgül renk (3 ana 3 ara renk)
Gestalt: Algı psikolojisi üzerine kuram
gnostik: Gnosis ile uğraşan, ilhamcı
gnosis: Sezgi ve tefekkür yolu ile edinilen
bilgi
indeterminist: Nedensizlik ilkesi, bir sonuç belli
bir nedene bağımlı değildir.
idiografik: Genel ilke ve yasalarla değil, belli
bir bireysel duruma özgü olarak ve önceden tahmin edilemeyen koşullarla
açıklanabilen, nomotetik
idiomorfik: Tuhaf ya da karakteristik bir
forma sahip durum ya da nitelik: formda biricik ya da özgün kimlikte oluş.
inisiyasyon: Aşamalı spritüel gelişim metodu
inisiye: İnisiyasyondan geçmiş
juxtaposé: Yanyana
Kartezyen felsefe: Rasyonalitesini matematik ve fiziğe
dayandıran 17. yüzyıl sistematik felsefesi
katharsis: Ruhsal arınma
kromoterapi: Renkle tedavi
Kundalini: Doğu Ezoterizmine göre bedende pasif
halde bulunan, fakat birtakım uygulamalarla etkin duruma geçebilen ruhsal
enerji
‘lake’: Işığa maruz kaldığında solan organik
pigment türü
libido: Yaşam enerjisi
‘madder’: Kırmızı kök pigment (Alizarin)
Méniere sendromu: İç kulak sıvısının mikrobiyotik
oluşumlarla aşırı derecede artması ya da azalması sonucu oluşan denge kaybı ve
işitme güçlüğü yaratan hastalık
metamorfoz/ transfiguration: Başkalaşım
mezzotint: Bakır veya çekil klişe baskı
tekniği
mistisizm: Gizemcilik
Mithras: Zerdüştlük
mood: İzleyiciyi içine alan atmosferin
yarattığı ruhsal mod
morfik: Jeomorfik olarak belirli, özel bir
şekle sahip olan
Nirvana: Doğu dinlerinde, mistisizminde ve
teozofisinde “manevi kurtuluş” anlamında
kullanılan Sanskrit kökenli terim
Nöropati: Sinir liflerinde tutulma, uyuşma
okültizm: Geçmiş çağlarda doğa, evren,
tesirler, insan ve evren ilişkileri ve gelecek hakkında ezoterik yollarla ya da
medyumik kanalla elde edilmiş bilgiler bütününün günümüze ulaşmış biçimine
verilen ad.
Panteizm: Doğa tanrıcılık. Tanrı’nın doğa
formundaki işlevini ve ona nasıl temas ederek onu
şekillendirdiğini inceler. Evrenin tamamı tanrıdır.
Panenteizm: Tüm tanrıcılık. Her şeyin
Tanrı’dan kaynaklandığına inanma. Panteizmde her
şey Tanrı olarak düşünülür, Pan-enteizm’de her şey
Tanrı’dan sâdır olmuş, meydana gelmiştir. Evren Tanrı’dadır ve bu Tanrı’yı
sınırlamaz.
parabolik: Benzetme yolu ile ifade
paraphrase: İma yollu, dolaylı anlatım
Peripatetic: Gezginci Aristotle Okulu
profan: Din dışı, laik
Phoenix (Feniks): Ateş kuşu (Mısır), Simurg
(Pers), Zümrüd-ü anka (Türk)
Pimander: Hermetik yasalar (The Corpus
Hermeticum)
Pleinairism: Açık havada resim yapma
psiko-analitik yöntem: Freud’un psikanalitik ruh çözümleme
yöntemi
psiko-fizyoloji: Psikolojik olayların fizyolojik
yönlerini inceleyen bilim dalı
psiko-mitoloji: Kişinin kendi merkezine doğru
yolculuğunda mitolojik durumun belirmesi. C.G. Jung mithosta beliren
arketip simgelerin psikolojide başvuru referansları olduğunu söyler.
psiko-pataloji: Duygu, düşünce ve davranış
bozukluğu, uyumsuz davranış, ruhsal bunalım
üzerine araştırma dalı
psiko-teknoloji: Belli durumlarda birey, grup ve
toplum psikolojisini anlamak ve etkilemek
üzere insan bedeni üzerinde geliştirilen bilgi ve
teknikler
Püritanizm: 16. ve 17. yüzyıllarda I.
Elizabeth'in İngiliz Kilisesi’nde başlattığı reformist harekete karşı çıkan,
“saflığı” aradıkları iddiasında olan Protestan doktrin ve ibadetinin öğretiye
dönüşmüş hali
Sekine/Şekinah: Hermetizmde dişil prensip. Farklı
kültürlerde İştar, İsis, Demeter, Ceres,
Kibele, Sibel, Luna, Selene, Parvati, Sophia ve Meryem
olarak karşımıza çıkar
semptom: Belirti
sendrom: Hastalık
sunyata: Nihai gerçekliği oluşturan boşluk
tathata: Budist öğretide hiçbir anın
diğeriyle aynı olmaması. İyi ve kötü sürekli birbiri içine geçerek kritik
anda gerçekleşir.
tekâmül: Ruhsal gelişim
tefekkür: Tanrı ve yaratıları üzerine derin
düşünme
temporal lop epilepsisi: Ön beyin lobu psiko-motor bozukluk
tenebrizm/ tenebrismo: İtalyanca tenebroso (karanlık)
kelimesinden türemiş dramatik ışık gölge (clair-obscur) ile
resmetme tarzı
teozofi: Tanrı bilimi. Doğu gelenekleri
üzerine kurulmuş, ezoterik bilgilerden yararlanan felsefi bir sistemdir.
Tetraktis: Pisagorcu okulun mistik dini
sembolüdür. 4 diziden oluşmaktadır. Bu 4 dizi ile birlikte (1+2+3+4 = 10)
10 noktadan ibarettir.
timbre: Ses rengi, tını
Yadjour- Veda /Ayur-veda: Kökeni Hindistan’ın Vedik kültürüne
dayanan 5000 yıllık doğal şifa sistemi
Yin-Yang: Evrenin dualite üzerine kurulu
birliği
Zoroaster: Zerdüşt
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar