Sohbeti Huda Dua
Hz. İsa, "Allah'la çok, insanlarla az sohbet
edin” derdi. Ona sordular, "Allah'la nasıl çok sohbet ederiz?” Hz. İsa,
"Onunla sessiz bir yerde sohbet edin, ona sessiz bir yerde dua edin” diye
cevap verdi.
Hitit Tapınaklardaki dualar, Tanrı heykellerinin
karşısında yapılmaktadır. Duacıbaşrahip olan Kral ya da hanedandan birisidir.
Yüksek rütbeli memurlar ise, dua etmezler sadece Kralın ettiği duayı dinlerler
ve sonunda “amin” anlamında “öyle olsun!” derler. Kaynaklardan elde
edilen bilgiye göre dua edilirken sol elin başparmağı yukarıya
kaldırılmaktadır.
Mescidlerin
yapıldığı yerde bulunması gereken özellik
Allah kendisi için tahsis ettiği Beyt-i
Haramı, ziraata elverişsiz yeri seçmesi, bitki dahi olsa hiçbir cana
dokunulmayan yeri tercih etmeyi bize işaret etmiştir.
Feyizli camilerin evveliyatlarına bakmak
gereklidir. Oralarda bu bahsedilen özellik muhakkak mevcuttur.
Kur’ân- ı Kerîm’de Hz. İbrahim’in duası
zikredilir.“
رَّبَّنَا إِنِّي أَسْكَنتُ مِن ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِندَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُواْ الصَّلاَةَ فَاجْعَلْ أَفْئِدَةً مِّنَ النَّاسِ تَهْوِي إِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُم مِّنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ
” / Ey
Rabbimiz! Ey sahibimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir
kısmını senin Beyt-i Harem'inin (Kâbe'nin) yanında, ziraat yapılmayan bir
vâdiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara
meyledici kıl ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere
Şükrederler.“(İbrahim,37)
Hz.
İbrahim’in duasından anladığımız kadarıyla bölge İbrahim Peygamber döneminde
ziraata elverişli olmayan dağlık taşlık kurak bir bölgedir. Ancak zemzem
suyunun var olması ve Kâbe’nin bölgede dini bir merkez durumuna gelmesi
bölgenin canlılığını ve insanların bölgeye yerleşmesini sağlamıştır.
Yunan coğrafyacısı Batlamyus, Miladi ikinci
yüzyılda, Mekke şehrinden (Makoraba) diye bahseder. Bu isim, Sabiî lehçesinde “mabed” anlamına gelen (mukarrib)
kelimesinden türemiştır.
Çelikkol eserinde bu konuya şu cümlelerle
değinir: “Mekke Batlamyus’tan önce vardı. Batlamyus’un Mekke’den bahsetmiş
olması, onun zamanında Mekke’nin biliniyor olmasının göstergesidir. Mekke
mukaddes olduğu için insanlar her taraftan ziyarete geliyorlardı. Yoksa bölge
ile hiç bağı olmayan insanların Mekke’den bahsetmeleri mümkün olamazdı. Bu,
Mekke’nin ilk zamanlardan beri biliniyor olmasının delilidir.”
Her ne
kadar bugün için Mekke, beş yıldızlı otellerin inşa edildiği zengin bir görüntü
arz ediyor olsa da, geçmişte dağların ortasında yer alan şu kaynakları ve ekim
alanları son derece sınırlı olan bir şehir konumundaydı. “O sizi onlara
karşı muzaffer kıldıktan sonra, Mekke'nin içinde onların ellerini sizden, sizin
ellerinizi de onlardan çekendir. Allah, yaptıklarınızı görendir.“ [Fetih
48/24]
Kurân’da, Mekke’ye verilen farklı isimler
vardır. ”İslâm tarihçileri ve dilcilerin, tartışmalarını ”Mekke” ve “Bekke”
kelimeleri üzerinde, yoğunlaştırdıkları görülmektedir. Mekke ile Bekke’nin aynı
kelimeler olduğunu savunanlar olduğu gibi, bu iki kelimenin farklı anlam ve
fonksiyonlarda kullanıldığını iddia edenler de vardır.
“Kendisinden başkasını görmediğim Allah’ım,
görünenler çok da olsa, ancak senden dilerim. Görüntüler çok da olsa, ancak
senin ihsanını isterim. Kaynaklar çeşitli de olsa, varlıkta birliğinin ve
mevcûdattaki tecellilerinin çokluğunun hakkı için senden diliyorum.” [F.Vecdî,
el-Vecdiyyât,s.102-103.]
İbn Abbâs,
Vehb ve şâir kimseler şöyle dediler: İsrâiloğullannda çocuğu ve buzağısı olan
sâlih bir adam vardı. Adam buzağısını ormana götürmüş ve şöyle dua etmiş:
"Ey Allahım, bu buzağıyı oğlumun büyümesi için sana
adıyorum."
Daha sonra
adam ölmüş, buzağı ormanda kalmış. Uzun müddet ormanda kalan bu hayvan,
gördüğünden korkup kaçıyormuş. Çocuk büyüyüp ana babasına iyilik yapan biri
olunca geceyi üçe bölüp 1/3'nde namaz kılar, 1/3'nde uyur, 1/3'ndeyse annesinin
başucunda beklermiş. Sabah olunca evden ayrılır, sırtında odun taşıyarak
çarşıya götürüp satarmış. Aldığı paranın 1/3'ünü sadaka verir, 1/3'ünü yer,
1/3'ünü de annesine verirmiş. Bir gün annesi ona şöyle demiş: "Baban sana
bir buzağı miras bıraktı. Onu ormana götürdü ve Allah'a adadı. Ormana git, onu
sana geri vermesi için İbrahim, İsmail ve İshak'ın İlahına yalvar. Ona
baktığında seni hatırlaması, cildinden güneş ışınları gibi ışık panldaması onun
alametlerindendir. " Bunun üzerine genç ormana gidip buzağıyı otlarken
görmüş ve: "İbrahim, İsmail, İshak ve Ya'kûb'un ilahı hakkı için, seni
tanıdım" demiş. Buzağı ona koşmaya başlayıp önüne gelmiş, genç onu
boynundan yakalamış. Daha sonra buzağı Allah'ın izniyle konuşmaya başlamış ve:
"Ey ana-babasına iyilik yapan genç, bana bin, bu senin için daha
rahattır" demiş. Genç: "Annem bana böyle bir şey emretmedi sadece
seni boynundan tutmamı istedi" demiş..."
Namaz Namazdır
Kur’an-ı Kerim’de hemen
hemen bütün ilahi dinlerde namaz ibadetinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Hz.
Adem, Hz. Nuh ve Hz. İbrahim’den sonra namazı terkeden bir neslin geleceği ,
Hz. Zekeriyya’nın namaz kıldığını , Hz. İsa’nin beşikteki mucizevi konuşmasında
namaz vecibesine atifta bulunması, Hz. İbrahim’in yanı sıra Lut İshak ve
Ya’kub’un namazı emretmelerinin vahyedildiğini, Hz. İsmail’in halkına/ailesine
namazı emrettiğini, Hz Lokman’ın oğluna namazı hakkıyla kılmasını öğütlediğini,
Hz. İbrahim’in namazı sadece Allah rızası için kıldığını ifade ettiği,
Kendisini ve neslini namazı dosdoğru kılan kullarından eylemesi için dua
ettiği, Hz. Musa’ya Allah’ı anmak üzere namazı kılmasının emredildiği ifade
edilmekte ve Allah’ın İsrail oğullarından yerine getirme sözü aldığı görevler
arasında namaz da yer aldığı görülmektedir. Yine Ashâb-ı Kehf kıssasından
bahsedilirken mescid kelimesinin geçmesi o dönemde de namaz ibadetinin var
olduğunun belirtisidir.
Rasûlüllah salla'llâhü
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Kulun kıyamet günü hesaba
çekileceği ilk âmeli namazıdır. Allah Teâlâ Meleklerine: “Kulumun namazlarına
bakın! Tam mı kıldı, eksik mi kıldı ?” diyecektir. Melekler kulun namzına
bakarlar tam ise âmel defterine tam olduğu kaydedilir. Şayet eksik bir şey var
ise Allah Teâlâ: “Kulumun eksik farzlarını kıldığı nafilelerle tamamlayın”
diyecektir. Sonra diğer âmeller de buna göre alınır/değerlendirilir’’
Namazsızlık bizi bozar.
فَخَلَفَ مِنۢ بَعْدِهِمْ خَلْفٌ أَضَاعُوا۟ ٱلصَّلَوٰةَ وَٱتَّبَعُوا۟ ٱلشَّهَوَٰتِ ۖ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيًّا
“Onlardan sonra, namazı
zayi eden, şehvet ve dünyevî tutkularının peşine düşen bir nesil geldi. Onlar
bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır.” (Meryem,59)
Bismillahirrahmanirrahim.
Allah’ım, hayırla tamamlat.
Her sözün en güzelini söyleyen Allah’a
hamdolsun.
Salat ve selam Onun kulu ve peygamberi olan
Muhammed sallallâhü aleyhi ve selleme, en temiz ve makbul biçimiyle olsun.
Şimdi: (Bu Kitabı okuyan kişi…sen)
Bilime rağbet, Allah Teala’nın kullarından
dilediğine erdirdiği bir olgunluk ve doğruluktan kaynaklanır. Kalbin nuru ve
gözün sağlığına, himmete nail olmak, öz güvene sahip olmak (=kibri’n-nefs) ve
fıtrat (yaradılış)m duruluğu, karakterin temizliğine nispet eder.
Allah Teâla bilime rağbet konusunda seni insanların
en olgunluğa ermişi, bilime en çok önem vereni kıldığı gibi bilim konusunda en
nasiplisi de yapmıştır.
Seni bilime en ehil, öğrencilerine de en
şefkatlisi yapmıştır.
Allah Teala onlara senden daha güzelini, onlar
hakkında olan gayretinin daha iyisini sana nasip etsin.
Sana olan nimetlerini daimi kılsın ve
arttırsın. Nimetlerinden faydalandırsın.
Sen bana tıp ile ilgili görüşleri, her durumda
faydası hemen elde edilebilen, yayınlanması iyi olan, edepli birisine
bilmemenin caiz olmama nitelikleriyle sınırlı olarak, bıktıran uzatmalardan,
derin tıbbî bilgilerden arınmış, karmaşık konulara girmeden, özet olarak bir
araya getirmemi; bütün amacımı kolay belirtme, açık ifadeler ile açıklama ve
detaylandırmaya odaklanmamı bana emrettin. *
Ben de senin bana emrettiğin bu görevi, Allah
Teala’nın yardımına güvenerek üstlendim.
Çünkü bu, Allah Teala’nın seni, böyle bir
faydayı sağlamana karşı mükafatlandıracağı ve ebediyete kadar güzel bir dille
andıracağı toplumun genelini ilgilendiren faydalı bir iştir.
Başarı Allah’tandır.
--
*[Ibni sina/ Kitab el kanun el sağir fi't
tibb. Büyük filozof-bilginler, büyük çaptaki eserlerinin bir de küçüğünü
yazarlardı. Bu eser de İbn Sina tarafından kaleme alınmış büyük Kanun (el-Kânûn
fi't-Tıbb) eserinin küçüğüdür.]
Ekin Ekerken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Ekim işine başlayınca bu
duayı okumak gerekir:
بسم الله الرحمن الرحيم و توكلت على الله و ما توفيقى الابالله العلى العظيم
ikinci konu ise tarla
sürmeye giderken yedi noktaya dikkat etmek gerek:
“1. İyi niyetli olmak.
2. Ettiği niyetinde sadık
kalmak.
3. Dindar olmak.
4. Tekbir getirmek yani
Allahu Ekber Allahu Ekber demek.
5. Allah’ın hükmünü yerine
getirmek yani namaz kılmak, oruç tutmak ve bütün farzları yerine getirmek.
6. Sürekli abdestli olup
zikir söylemek.
7. Allah’ın bütün
buyurduklarını yerine getirmektir.”
1. Allah’a inanmak yani
Allah’ın birliğini kabul etmek ve peygamber efendimiz Hz. Muhammet Mustafa
salla’llâhü aleyhi ve sellemin bütün söylediklerinin doğru olduğunu gönülden
tasdik etmek
2. Mürşitlerin ruhuna
Kur’an-ı Kerim okuyup sevabını göndermek.
3. Her işe sağ eliyle
başlamak
4. Ne kadar kızgınlığı
varsa onu bastırmak.
5. Gönlünü ferah tutmak.
6. Her zaman abdestli
gezmek,
7. İyi niyetli olmak.
8. Allah’ı unutmamak.
Başka bir konu ise çiftçi ekinin başına gittiğinde tarlasının etrafına dönmeden
önce şu salâvatı okur:
اللهم صلى على محمد و على آل محمد كماصليت على ابراهم و على آل ابراهيم اند حميد مجيد
Sonra traktöre binerken
şu ayeti okur:
هوالاول والآخرو الظاهر ولاباطن و هو بكل شئ عليم
Ondan sonra traktöre
bağlayacağı aparatları takarken bu ayeti okur:
الذين يخشونه ربهم بالغبب لهم مفغرة وأجر كبير
Traktörü çalıştırırken bu
ayeti okur
شَهِدَ ٱللَّهُ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَٱلْمَلَٰٓئِكَةُ وَأُو۟لُوا۟ ٱلْعِلْمِ قَآئِمًۢا بِٱلْقِسْطِ
ondan sonra hareket
ederken bu ayeti bu okur:
نصر من الله و فتح قربب و بشر المومين
Faziletleri çok hiç olmazsa dileğiniz ve kendiniz
için (hangi okuyuş kolay geliyorsa okuyun) derim.
بسم الله الرحمن الرحيم
اللهم اجعلني عندك نورًا، وفي وجهي نورًا، وفي رأسي نورًا، وفي شعري نورًا، وفي حاجتي نورًا، وفي نفسي نورًا، وفي سمعي نورًا، وفي بصري نورًا، وفي فهمي نورًا، وفي لساني نورًا، وفي صفتي نورًا، وفي عشقي نورًا، وفي قلبي نورًا، وفي عظامي نورًا، وفي بدني نورًا، وفي يدي نورًا، وفي شمالي نورًا، وفي فوقي نورًا، وفي تحتي نورًا، وفي جنبي نورًا، وفي عدلي نورًا، وفي ديني نورًا، وفي ايماني نورًا، وفي إسلامي نورًا، وفي هدايتي نورًا، وفي موتي نورًا، وفي قيامي نورًا، وفي قراءتي نورًا، وفي ركوعي نورًا، وفي سجودي نورًا، وفي قعودي نورًا، وفي قبري نورًا، وفي أنفي نورًا، وفي مدحلى نورًا، وفي ميزاني نورًا، و في ضعيري نورًا، وفي بحري نورًا، وفي معاني نورًا، وفي آخري نورًا، وفي قلبي نورًا،
اللهم قدرتي نورًا، وفي اعطي نورًا،
اللهم عندك نورًا، يا نوز سماواتي والأرض نورًا، وفي معرفتك نورًا، وفي جدك نورًا، وفي الكريم نورًا، سبحان خالق نورًا، زبنا وتمم لنا نورًا، إنك على كل ثسئ قدير
وصلى الله على خير خلقه محمد وآله و أصحابه أجمعين آمين
(l)Alâhüme ac'âlni
'indeke nuren va fi Vachi nuren vafi rast nuren ( ) va fi şağri nuren va fi
haceti nuren va fi nafsi nuren va fi sem'i nuren va fi ( ) haşri nuren va fi
femmi nuren va fi lisâni nuren va fi sıfati nuren ( ) va fi 'aşki nuren va fi
kalbi nuren va fi azami nuren va fi bedeni ( ) nuren va fi yedi nuren va fi
şimali nuren va fi fevki nuren va ( ) fi tahtî nuren va fi cenbi nuren va fi
'adlî nuren va fi dini nuren ( ) va fi imâni nuren va fi islâmi nuren va fi
hidâyeti nuren ( ) va fi mevti nuren va fi kiyâmi nuren va fi kira'ati nuren va
fi rukü 'i nuren ( ) Va fi sücüdi nuren va fi ku 'udi nuren va fi kabri nuren (
) va fi affı nuren va fi medhali nuren va fi mizanı nuren va fi ( ) zemiri
nuren va fi bahri nuren va fi me'âni nuren va fi âhiri nuren ( ) va fi kalbi
nuren
Alahüme kudreti nuren va
fı a 'ti nuren alahüme ( ) 'indeke nuren ya nuressemâvâti val 'arz-i nuren va
fi ma 'rifeteke ( ) nuren va fi cedike nuren va fil karimi nuren sübhâne halik
( ) nuren binâ va temmim lenâ nuren ineke 'alâ küli şeyin kadir ( ) va
salallahü 'alâ hayri halkihi Muhammedin va âlihi va eshâbihi ecme'in âmin.
Allah’ım beni kendi
nezdinde nurlandır, benim yüzümü nurlandır, benim başımı nurlandır, benim
saçımı nurlandır, benim kaşımı nurlandır, benim nefsimi nurlandır, benim
kulağımı nurlandır, benim gözümü nurlandır, benim ağzımı nurlandır, benim
dilimi nurlandır, benim sıfatımı nurlandır, benim aşkımı nurlandır, benim
gönlümü nurlandır, benim kemiklerimi nurlandır, benim bedenimi nurlandır, benim
elimi nurlandır, benim kuzeyimi nurlandır, benim üst tarafımı nurlandır, benim
alt tarafımı nurlandır, benim yan tarafımı nurlandır, benim adaletimi
nurlandır, benim dinimi nurlandır, benim imanımı nurlandır, benim islamımı
nurlandır, benim hidayetimi nurlandır, beni öülümü nurlandır, benim duruşumu
nurlandır, benim kıraatımı nurlandır, benim rukumu nurlandır, benim secdemi
nurlandır, benim oturuşumu nurlandır, benim mezarimi nurlandır, benim burnumu
nurlandır, benim ruh durumumu nurlandır, benim hisab günümü nurlandır, benim
vicdanımı nurlandır, benim hayal denizimi nurlandır, benim anlamımı nurlandır,
benim geçmişimi nurlandır, benim geleceğimi nurlandır. Allah’ım benim gücümü
nurlandır, bana verdiklerini nurlandır. Allah’ım beni kendi nezdinde nurlandır,
ey gökler ve yerin nuru, benim irfanımı nurlandır, beni kendi büyüklüğün
sayesinde nurlandır, beni kendi kerim sıfatınla nurlandır, beni kendi temiz ve
yaratılıcık sıfatınla nurlandır. Allah’ım bizim nurumuzu tamamla, şüphesiz sen
her şeye gücü yetensin. Yaradılışın en güzeli Muhammed’e Selam olsun, onun
ailesine ve bütün ashabına selam olsun. Senin rahmetine sığınıyoruz ey rahman
ve rahim olan Allahım
بسم الله الرحمن الرحيم
بسم الله وباسمائه المبتدأ ورب الآخرة وأولى لاغاية له ولا منتهى له ما في السماوات والعلى الرحمن على العرش استوى الله عظيم الآلاء دايم النعماء قاهرالأعداء الرحمن على الأولياء عاطف برزقه معروف بلطفه.عادل في حكمهعالم في ملكه رحيم الرحماء عالم العلماء غغورالفقراء وصاحب الأنبياء لادرعلى ما شاء سبحان الملك الحميد ذي العرش المجيد فعال لما يريد رب الأرباب و مسبب الأسباب و رازق الأرزاق و سابق الأسباب و خالق الأخلاق و لادر المقدورولاهر المقهور وعادل اليوم الحشر و النشور آله الآلهة يوم الواقعة رحيمعليم غفور شكور والحمد الله رب العرش العظيم و الحمد الله...
المكالرحيم الوالي القديم خالق العرش العظيم والسموات والأرضين وهوالسمع العليم لابل التوب وغافرالذنب شكور حليم هوالأول والآخروالظاهر والباطن الدائم الرازق الدواب صاحب العطايا مانع البلايا يا شافع اليغيم ويعفوالذنوب ويتوب النادمين و يسترالمننبين ويؤمن الخايفين ومحب الصابرين لا١إله إلا أنت الكبيرالمعبود غافرالخطاء ياشكور ياحليم يا كثيرالعطايا ياعليم عالم مافياصدور منيب الرزق والأشجار والحبوب غني عن الخلق قائم الأرزاق علام الغيوب أنت الذي ليس كمثله شيء وهو السميع العليم وأنت على كل شيء قدير ياشاهد أنت تعلم سرا او على نية و تخفي الصدور والقلوب أنت قلت أنت أصدق القائلين ادعو أستجب لكم وأنت قلت لاتقنطوا من رحمة اش احفظني من آفات الدنيا و الزمان والغضيتم ولاتغضح
اش أكبر اش أكبر لا١أله إلا١لله رحمانا رحيما لا١أله إلا١لله غفورا شكورا لا١أله إلا١لله حقا حقا لا١أله إلا١لله ربا ربا لا١أله
إلا١ش إماما عتقا لا١له إلا١ش تتعبدا ورقالاإله إلا١ش ايمانا وتحقيقا لا١له إلا١ش محمد رسول اش حفالين نفسي وشعري وديني ودنيائى وأهلي ومالي وولدي ونريتى من شركل ذي شربوذينيأعيذنفسي جميع مارزقتني من نعمتالظ وأحبائه وإخواني من المؤمنين والمؤمنات بالله العلي العظيم نقل كتابه نقله اش عزوجل حجة لأ١أله إلا١ش وعزة اش وقدرة١لله وقوة الله وعظمة اش و سلطنة اش و سعت اش و من الله وحكم الله وعفو اش وأنبياء الله وملائكة اش و
رسول الله وأعوذ بالله من غضب في وعقاب الله وسخط الله ونكال الله ومن كتابه قد سبق من زوال النعمة موجبات الهلكة والفضيحة في الدنيا والآخرة.
أعوذ بالله العظيم في الأهل والمال والولد وعند معانية ملك الموت عليه السلام وأعوذ بالله العظيم من شر كل ذى شرما أخاف وأحنرومن شر ما أخاف من عوب والعجم ومن شرالجن و الإنس وشياطين و من شرإبليس وجنوده ومن شر السلاطين واتباعهم ومن شرما ينزل من السما و ما بعرج فيها ومن شرمايلج فيالليل والنهار وما يخرج منها ومن شر كل د١بةأذت آخذ بناصيتها إن ربيعلى صراط مستقيم اللهم إني احتجب من كل شيء خلقته و احترس بك منهم وأعوذ بالله العظيم من الغرق والحرق والهدم والحسد والحجارة والزلزال والصيحته و الفتنة والصواعق والجنون والبرص وجميع أنواع البلايا في الدنيا والآخرة وأعوذ بالله العظيم من غضب الله ومن شر ما استغاث به الملائكة١لمقربون والأنبياء والمرسلين والنبى محمدا عبدك و رسولك.
ونبيك واسئلك الخير كله لا١أله إلا أنت وحدك لاشريك لك وأن محمدا عبدك ورسولك لاؤله إلا١لله وحده لاشريك له إلها واحدا صمدا فردا وترا لمن ينخن صاحبة ولا ولدا١للهم إنى أسئلكبأسمائك التي لا١أله إلا الله هوالرحمن الرحيم الذي له ملك السموات و الأرض و هو على كل شيء قدير وحست حشت الأصوات و وجلت بأسماء من كربة وياصاحت كل شدة و يا مذلتي في كل وحشة و يا الهى و يا إله أنبياء إبراهيم وإسماعيل و إسحاق و بعقوب و الأسباط عيسى و موسى و هارون و يا شاهد كل نجوالله ربي لاشرك له و صلى الله على سيدنا محمد وآله أجمعين الطيبين الطاهرين اللهم استجب باسمائك العظيم و بحرمت عبادكالصالحين برحمتك يا أرحم الراحمين .
Besmele onun adıyla
başlamıştır Allah’ım dünya ve ahret sona erebilir sadece sensin sonsun köklerde
Allah büyük dostluk ve nimet sahibidir düşmanları yenen sadece o’dur dostlara
merhamet eden o dur. O Rezzakık sıfatıyla herkese kendini çekmektedir. O lutuflanyla
tanınmaktadır. Hükümlerinde adaletlidir mülkünde bilgi sahibidir en
merhametlilerden daha merhametlidir âlimlerden daha âlimdir fakirleri
bağışlayan o dur. Peygamberleri destekleyen o’dur. istediği şeyi yapmakta
güçlüdür. O temizdir, övgüye değer bir padişahtır. O büyük arşın sahibidir,
istediği şeyi yapan bir zattır. Tüm yaratıcıları yaratıcısıdır, müsebbiplerin
sebebidir büttin canlılara rızık veren sensin. Sebeplere bağlı değildir. Güçlü
mağlupların galibidir mahşer gününün adilidir, kıyamet günü kendini ibadet
edenlerin Allah’ıdır. O rahimdir o âlimdir, o şükürdür, ttim övgü ve senaya
layıktır. O büyük arşın sahibidir. (s. 23) O ebedi hükümdar ve büyük arşın
göklerin ve yerin yaratıcısıdır. O her şeyi eşitten ve duyan, tövbeleri kabul
eden günahları bağışlayan o dur. Teşekküre layık ve sabırlıdır o başlangıç ve
sonuçtur. O gizli ve açıktır. O sonsuzdur, her canlıya rızık veren o dur.
bağışlayan belaları defeden, günahkârı bağışlayan, tövbekârların ve pişmanların
tövbesini kabul eden, suçluların suçunu gizleyen, korkaklara cesaret veren,
sabırlıları seven o dur. Senden başka hiç Allah yokur, sen büyük ve ibadete
değersin, hatalarımızı bağışlayansın, sen şükirsün, sen rahimsin. Sen
bağışlayan ve ilim sahibi sin, sen gönüllerdeki her şeyi bilen sin. Ağaçları ve
bitkileri çıkaran sensin, hiçbir şeye ihtiyacı yokur, rızık temin eden o’dur,
ayıpsız ilim sahibi o’dur, sen öyle zatsın ki hiçbir şey sana benzemez, sen
duya ve bilen bir zatsın, sen her şeye kadirsin, sen şahitsin ve her gizli şeyi
bilensin. Gönüllerde gizli olanları bilirsin, doğru söyleyen sensin. Sen
söyledin ki beni isteyenin isteğini kabul ederim. Sen söyledin ki beni
rahmetimden umutsuz olmayın. Sen bizi dünyadaki afetlerden ve zamanın
afetlerinden koni ve beni rüsva eyleme. Söylediğim her şeyin daha fazlasısın
Allah büyüktür, Allah
büyükür ibadete layık sadece o’dur, O bağışlayıcı ve merhamet edecidir, ibadete
layık sadece o’dur. O gafurdur o, şükürdür, ibadete layık sadece o’dur. O
haktır, ibadete layık sadece o’dur. O tanrıdır, ibadete layık sadece o’dur, o
en özgür hükümdar, ibadete layık sadece o’dur, ibadet etmek için ondan başka
seçenek yoktur. hadete layık sadece o’dur, iman ve araştırmak için, ibadete
layık sadece O’dur. Gerçekleri anlatmak için Muhammed’i o göndermiştir. Kendim,
duygularım, dinim, dünyam, ailem, malım, evladım, torunlarımla, bize zarar
verecek her şeyin şerrinden sana sığınırız. Bana verdiğin bütün nimetlerden ve
bana verdiğin dostlardan kız kardeşlerden e Müslümanlardan dolayı minnettarım
sen yüce mertebeli tanrısın senin makamın kitabında zikredilmiştir ibadete
layık sadece o’dur. O izzetli, kudret sahibi, yüce, saltanat, ihsan ve hüküm
sahibi bir ve bağışlayıcı Allah’tır. Peygamberler ve melekler gibi kahrından
ona sığınırız. O’nun razı olmayışından, onun karından ve nimetlerin
kesilmesinden, onun yok etmesinden dünya ve ahrette ona sığınırım.
Ölüm zamanında aile, mal ve evlat sevgisinden
yüce Allah’a sığınırım. Korktuğum her şerden, Arap ve acemi şerrinden, cin,
insan, şeytan, iblis ve onun uşaklarından padişahlar ve onun uşaklarından,
gökten inen ve göğe çıkan gece ve gündüzün şerrinden ve her Canlının şerrinden
Allah’a sığınırım. Şüphesiz o doğru yola yönlendirendir. Boğulmaktan,
yanmaktan, dağılmaktan, deprem belasından, kötülüklerden, korkunç hadiselerden,
deliliken ve bütün dünya ve ahretteki belalardan ona sığınırım. Meleklerin
peygamberlerin sığındığı belalardan sana sığınırım. Muhammed senin kulun ve
elçindir. her türlu hayrı senden başka ilah yoktur. Koşulsuz senden başka ilah
yoktur ve Muhammed senin elçindir. Ortak kabul etmeyen ve muhtaç olamayan tek
sensin. Yardımcımsı ve evladı olamayan ilah sensin. Ben her şeyi güzel
adlarının hürmetine senden isterim. İbadete layık sadece o’dur, o başlayıcı ve
merhametlidir. Göklerin ve yerin padişahı o’dur. O her şeye gücü yetendir. Onun
adlarının hürmetine her zorluk kolaylaşır. Sıkıntılı anda imdada yetişen
sensin. Ruhları okşayan sensin. Sen bütün peygamberlerin, İbrahim, İsmail,
İshak, Yakup ve onun oğullarının, İsa, Musa ve Harun seni ibadet etmişlerdir.
Ortağı olmayan tek ilah sensin. Muhammed ve ailesine selam olsun. Dualarımı
temizlerin, Salihlerin ve isimlerinin hürmetine dualarımı kabul eyle ya Rab.
Rahmetinden mahrum eyleme ya merhamet edicilerin en merhamet edicisidir.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar