Hz. Ali Kerremallâhü Veche Efendimizin Rızık Temininin Sırrı İçin Manevi Âlemden Gönderdiği Beyitler
Hazret-i Hüseyin aleyhisselâm bir ara maddi sıkıntı çekmiş ve borçlanmışlardı. Yakınları ve çoluk çocuğu toplanarak kendisine dediler ki:
Muâviye, Rasûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin hanedanına boyun eğmek ve bunu kullanmak için bir bahane arar. Bu sıkıntımızı münasip bir şekilde kendisine bildirirsek borcumuzu öder, dediler.
Hazret-i Hüseyin:
“Kul, kişi’den rızkını talep etmez. Kulun durumunu Hâlik Teâlâ kuldan daha iyi bilir,” dedi. Çok ısrar ettiklerinde ise, “Peki bir mektup yazın, sabahleyin mühürler ve göndeririz,” dedi.
Âdetleri gereği seher vakti yataklarından kalkıp dışarıya çıktılar. Döndüklerinde ellerinde bir kâğıt parçası vardı,
“Bunu babam Hazret-i Ali’nin kendi el yazılarıyla yazılmış olarak buldum,” dedi.
“Alın, okuyun.”
Baktılar ki kâğıtta bu dört mısralık şiir yazılıdır. Bunun üzerine Muâviye’ye mektup yazmaktan vazgeçtiler.
“Rızkını yalnız Cenâb-ı Hakk’ın dergâhından iste.
Çünkü Allah’tan başka hiç bir kimse rızık veremez.”
“Rızkının yaratıklar elinde olduğunu zanneden kimse,
Hâlikine ve Rezzâkına güvenmiyor demektir.
Eğer inansaydı rızkını mahlûkta değil Hâlik'tan isterdi.”
Kaynakça: Hz. Ali Divanı.
(trc: Müstakimzade Süleyman Sadettin, hzl: Şakir DİCLEHAN 1981). İstanbul, s.437
(trc: Müstakimzade Süleyman Sadettin, hzl: Şakir DİCLEHAN 1981). İstanbul, s.437
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar