KABUL OLAN DUANIN ÖNCESİ OKUNACAK DUA
İmam
«Müslim», (Ebû Seleme bin Abd-i'ır Rahman) radıyallâhü anhin şöyle dediğini
rivâyet etmişdir:
(Âişe)
radıyallâhü anhâya Hz. Rasûlu'llâh salla’llâhu aleyhi ve sellemin gece kalkınca
namaza ne ile başladığını sordum. Dedi ki, şununla başlardı:
" اللهم رب جبريل وميكائيل وإسرافيل ، فاطر السماوات والأرض ، عالم
الغيب والشهادة ، أنت تحكم بين عبادك فيما كانوا فيه يختلفون ، اهدني لما اختلف فيه
من الحق بإذنك ، إنك تهدي من تشاء إلى صراط مستقيم "
«Allahümme
rabbe cibrîle ve mîkâîle ve isrâfîle fatırassemavâtî vel ardı âlimel ğaybi
veşşehadeti ente tahkümü beyne ıbâdike fîmaa kânu fîhi yahtelifûn îhdinî
limahtülife fîhi minelhakkı biiznike inneke tehdî men teşâü ilâ sıratıl
müstekıym».
(lbni
Müseyyeb) hazretleri der ki: Bundan başka okunub da peşinde düâ edilen, o
düânın kabulüne vesile olan hiç bir âyet bilmiyorum «Medârik».
AÇIKLAMA
(Müslim,
Salatu’l-Müsafirin : 200)
كان رسول الله صلى الله عليه وسلم، إذا قام من الليل، افتتح صلاته
Hz.
Rasûlu'llâh salla’llâhu aleyhi ve sellem geceleyin teheccüd kılmak için
kalktığında namaza şu dua ile başlıyor:
… اللهم! رب جبرائيل وميكائيل وإسرافيل
“Ya Rabbi,
Ey Cebrail’in, Mikail’in ve İsrafil’in Rabbi…”
Bakınız,
Hz. Rasûlu'llâh salla’llâhu aleyhi ve sellem burada fazilet olarak kendisinden
daha aşağıda olmasına rağmen meleklerin adını zikrederek Allah’a duada / tevessülde
bulunuyor. Halbuki bu melekler ( Cebrail, Mikail ve İsrafil ),
Peygamberimiz’den faziletçe daha aşağıdadırlar. Bu demektir ki, dua eden kişi
Allah Teâlâ katında kendisinden faziletçe daha aşağıda olanla bile tevessülde
bulunabilir. Ayrıca şu sonuç da çıkmaktadır: Allah katında değeri olan herkesle
tevessülde bulunulabilir. İsterse vesile edinilen kişi, dua edenden faziletçe
aşağıda olsun veya yukarıda olsun, farketmez. Zaten Hz. Ömer, Hz. Rasûlu'llâh salla’llâhu aleyhi ve
sellemden umre yapmak için müsaade istediğinde Peygamber salla’llâhu aleyhi ve
sellemona aynen şunu söylemiştir:
لا تنسَ أخاك من الدّعاء
“Kardeşini duadan unutma”.
Peygamber
Efendimiz salla’llâhu aleyhi ve sellem, Hz. Ömer’den dua istiyor. Bu da ayrıca
şahısla tevessülün başka bir örneğidir. Şimdi o iftitah duasında Hz.
Rasûlu'llâh salla’llâhu aleyhi ve sellem şöyle devam ediyor.
فاطر السماوات والأرض عالم الغيب والشهادة أنت تحكم بين عبادك فيما
كانوا فيه يختلفون اهدني لما اختلف فيه من الحق بإذنك إنك تهدي من تشاء إلى صراط مستقيم
Ya Rabbi,
Ey Cebrailin, Mikailin ve İsrafilin Rabbi, göklerin ve yerin yaratıcısı Rabbim.
Ğayb âlemini de, şehadet alemini de (inceden inceye) bilen Rabbim Sen,
kullarından hangi konuda ihtilaf ettilerse, aralarında hükmedensin. Öyle ise,
Ya Rabbi onların ihtilaf ettikleri, konuda, izninle beni, hakka yönelt.
Şüphesiz sen kimi diliyorsan, dosdoğru yola iletensin”.
Kaynak:
Prof. Dr. Orhan ÇEKER- Selçuk Üniv. İlahiyat Fakültesi, İslam Hukuku Öğr.
Üyesi, TASAVVUFÎ MESELELERE FIKHÎ BAKIŞ, (Tasavvufun Kaynağı, Sayısal Zikir,
Rabıta, Tevessül, Şefaat, Ğayb, Basiret, …)sh:87
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar