SEÇİME İŞTİRAK ETSENİZ; NE OLUR, NE OLMAZ Kİ?
REŞAD
İle KÜRŞAD
Reşad, hemşehrisi olan Kürşad’ı fakülte çağlarından beri tanımıştı. Fikrî
tartışmalarının evveliyatı bu tarihlere dayanır... Kürşat okulunu bitirip
avukat olmuş, sonra da şehrinde oyların çoğunu alagelmiş bir partinin başkanı
olmuştu.
Reşad’ın da meşgalesi çoktu. Bu yüzden görüşmeler hayli seyrekleşmişti.
Bir gün aynı istikamete giderlerken yolda karşılaşırlar:
Kürşad — Merhaba Reşad Bey!
Reşad — Merhaba da sana,
ne âlemdesin; iyi misin?
Kürşad — Seçimler yaklaştı
da, çok yoruluyoruz. Sen nasılsın, nerelerdesin? Duydum ki hâlâ bir partiye
girmemişsin?
Reşad — Evet, öyle..
Kürşad — Saydı bir partiye
girmemeniz, bir fikir adamı için, iyi diyelim; fakat seçimlere de iştirak
etmiyor muşsun, öyle duyuyoruzda, doğru mu?
Reşad — Evet, doğru
Kürşad — Hayret! Bilirim
bize rey vermezsin, ama nasıl olur da, sizin gibi bir münevver seçime girmez?
Reşad — Doğru, seçim olur
da iştirak edilmezse yurttaşlık görevi ihmal edilmiş olur.
Kürşad — Peki öyleyse,
neden reyini kullanmıyorsun?
Reşad — Kime?
Kürşad — Kime olacak, istediğine
Reşad — Şimdi ben
istediğimi seçebilir miyim?
Kürşad — Allah Allah! Bu
ne biçim söz; kim mani olabilir istediğini seçmeye?
Reşat — Yaptığınız seçim kanunu..
Kürşad — Yapma Reşad Bey!
Artık bunda da bize oyun oynama, Allah aşkına!.
Reşad — Ne oyunu Kürşad
Bey, sen ki hukukçusun, bunları bilmeliydin!
Kürşad — Şimdi sen istediğini
seçemez misin?
Reşad — Seçebilseydim durur
muydum?
Kürşad — Bak hele!
Vatandaşın yaptığı iş nedir; onlar sandık başında kimi seçer.
Reşad — Vatandaş partilerin seçtiğini
tasdik etmeğe bir nevi mecbur ediliyor, ya da düşünürse, ancak bir partiyi
seçebildiğini anlıyor.
Kürşad — İyi ya, herkes
istediği listeyi atabiliyor. Bu da seçim değil midir?
Reşad — Doğru, dediğiniz
gibi bu olsa olsa parti seçmektir, onu da particiler ister istemez yapıyor.
Kürşad — Teki, bu parti
listelerinde hiç mi beğendiğiniz bir adam yok?
Reşad — Olsa bile ne çıkar; meselâ,
milletime faydalı gördüğüm bir şahsiyeti, her hangi bir listenin ikinci,
üçüncü, dördüncü sırasında görsem ve o listeyi de kullansam, reyimi ona değil
de ondan evvelki beğenmediğim; faydalı görmediğim adama kullanmış olmaz
mıyım?
Kürşad — Orası öyle.
Reşad — Öyle ise
benim gibi henüz bir partisi olmayan milyonlarca vatandaşa istemediklerine de
rey kullandırmak nasıl olur? Söyler misin?
Kürşad — Bak, bunda
haklısın; seçim kanunu islâh edilmelidir, ben de buna kaniim, diyerek ayrıldılar.
Zaten yollarının ayrılma kavşağına da gelmişlerdi...
Kaynak:
M. Said Çekmegil, Diyalektik
Anlayışımız, Sanih Kütüphanesi Yayınları: Malatya,1972, s:103-105
Sanih:
Mübarek fiil, iyi iş; (ara.) er. zihin
ve düşüncede oluşup çıkan, fikre doğan.
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar