Print Friendly and PDF

Gülüşüne Kulum Köleyim

 


XCVI

A sâkî, işvelenip yele verme beni, şarap sun bana; onun yarınının gamını hiç hatırlatma bana.

O koca küpten doldur şarabı, koy önüme; gönül düğümünü çözüp açmazsam hiç neşelendirme beni.

Şarap başımdan aşarsa a güzel oğul, artık şarap istemem, sarhoş oldum, yerlere serildim, sunma derim sana.

Gülüşüne kulum köleyim, sen öldürmüşsün beni de senin dirinim ben; sana kul köle değilsem neşe şarabını sunma bana.

Senin şehrinin fitnesiyim, senin kahrının şehidiyim ben; senin değilsem, sana vermemişsem varımı yoğumu, hiçbir muradımı verme benim.

O madenin lâ’linden sadaka ver şuna buna; fakat ben sadaka olarak sana canımı vermezsem verme bana.

Kinden vazgeç, a şeker dudaklı, öpücük ver; her toprağa baş koymazsam verme bana.

* Kim ikinci defa doğduysa, aşk lütfetti, ihsanda bulundu ona; ben de yüz yol gerçeklikten, doğruluktan doğmadıysam verme bana.

A iyi adlı Tanrı Şems’i, Tebriz durak oldu sana; tamamıy la kırıp dökmediysem, yoluna feda etme diy sem ömür verme bana, y aşatma beni.

Kaynak: Cilt 4

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar