Print Friendly and PDF

A Benliğim, Varlığım, Tümden Tanrı Sırrı Bile Olsan Yok Ol

Bunlarada Bakarsınız

 


LVIII

Ez bedîhâ on çi gûyem hest kasdem hîşten

Z’on kî zehrî men nedîdem der cehon çün hîşten

Kötülüklerden söze getirdiğim şeyler var ya, bu kötülükleri yapandan maksadım; hep kendim, hep benliğim, varlığım... çünkü dünyada benlik, varlık gibi bir zehir görmedim.

Birine işaret ettiysem ululuk, olgunluk ıssı, lûtuflarda, ihsanlarda bulunan Tanrı’ya and olsun ki maksadım o değil.

Kendimden geçememişim, başkasıyla nasıl uğraşabilirim? Kendimden geçmişim dersem, bu bir kuruntudan, bir zandan ibaret olur.

Bir kapalı söz söylesem birçok anlama çekilebilir. birisinin kusurunu, noksanını söylemeyi kastedersem ne er olurum ben, ne kadın.

A sırlara mahrem er, hakkımda iyi bir zan beslemeni, bana, benim sevgime inanmanı istiyorum senden.

Kendi canıma düşmanım, feryadım kendimden... Kendi varlığımı odun yakar gibi yakmak istiyorum ben.

Dostumu binlerce kez adıyla sanıyla apaçık, yahut gizlice, riyasız olarak övmüşüm.

Yüz kere açık, gizli onunla övünmüşüm; iki gözüm gibi aziz bilmişim onu.

Böylesine bir dostun ayıbını söylersem, maksadım kendi ayıbımı söylemektir; çünkü bedenimdeki Ay gene kendi bulutumla örtülüyor.

Tut ki bir huyunu kınamışım onun; bunu dostluğa ver; hileye, hıyanete değil.

Ben kendi varlığıma, benliğime derim ki: Kendini Tanrı ışığı mı sandın? Öyle bile olsan yok ol; yok ol da yoklukla sınan.

A benliğim, varlığım, tümden Tanrı sırrı bile olsan yok ol; çünkü hep kendini görüyorsun; kendini gören gözü çıkar, at.

Ulular ulusu Şemseddin’i översem, bil ki bütün güzel huyları övüp durmadayım.

Kaynak: Cilt7/2

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar