Aklımdan Geçince Saçlarına Sarıldım
Hani bir mahallede şarap içmiştim de ayakkabılarımla sarığımı
rehin vermiştim; şu gönül yakama yapıştı da beni gene oraya, sevgilimin
mahallesine sürükledi.
Aklımdan geçince saçlarına sarıldım; artık saçlarının halkasına
tutulmuşum, tutulmuş gitmişim ben.
Her solukta şarap arttıkça artarsa, yüzlerce yıllık şarap, bir de
bu çeşit aklım; seyret artık, halim ne olur benim.
Böyle bir sarhoşlukta, benden başını gizle, kurtulursun diyor;
Müslümanlar, bu halde sırlarım nasıl gizli kalabilir ki?
O güzel bana diyor ki: Âşıkın yok olması daha hoştur; a güzelim,
ne kadar da acelecisin; sonucu ben de bu işte değil miyim?
İlkbahar bulutu gibi ne de hoş ağlamadayım;
ne de hoş gülmede; beni benden alan o şaraplar yüzünden ne de hoş
bir halde aklım başımda değil, ne de hoş aklım başımda.
Benim düzenbaz sevgilimin lâ’l dudaklarından
haberi olsaydı, görürdün ki Kafdağı bile onun aşkıyla Zümrüdüanka gibi uçuyor.
Tebrizli Şems’in aşkıyla gök gibi iki kat
olmuşum ben; mızrabı yavaş vur da kırılmasın telim.
Kaynak: Cilt 5
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy
GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar