Ayaklarına Nasıl Sarılmayayım... Başların Tacısın Sen
CCXX
Yüzünü ekşittin de somurtuk somurtuk
oturdun; testiyi kırdın, su vermem sana diye bir bahanedir buldun, tutturdun.
Sarhoşlukla olan oldu, beni sıkma,
sıkıştırma artık; onun yerine binlerce altından dökülme testi verey im sana.
Sen abıhayatsın, bir testi kaybolmuş, ne
çıkar? Can da sensin, cihan da sen; bir testiye ihtiyacın mı var?
Gel, aziz bir gün bu, bir meclis kur, fakat
dün gece yaptığın gibi yapma, hani sıçramış, aramızdan kaçıp gitmiştin.
Evvelki gün sarhoş bir halde aşk evine
gittim; gülerek gel dedi, tıknefeslikten kurtuldun.
Bir gönül aldıysan binlerce can ihsan ettin;
bir bedeni yaraladıysan binlerce melhem verdin.
Ayaklarına nasıl sarılmayayım; başların tacısın sen. Ellerini
nasıl öpmeyeyim; elin, kolun var, her şeye gücün kuvvetin yeter senin.
A gönül, bir kadehçik şarap iç de mahmurluklardan kurtul; a güzel,
mademki puta tapıyorsun, böyle bir puta tap bâri.
Bahtın yaver oldu, devlete, ikbale ulaştın; buna şükrane olarak
kutlulukla gönül âlemine git a gönül.
Gerçi bütün gümüş bedenliler ne söylüyorsan hepsini altınla
yazıyorlar; fakat gene de sus.
Tanrı ışığı, hidayet imamı Husâmeddin, halkı şu aşağılık âlemden
kurtarmada, can âleminin yücelerine götürmede.
Kaynak: Cilt 3
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar