Gözümden Kaybolduğun Zaman Canım Gizli Gizli Ağlar
CXCVI
A vuslatı abıhayat olan dost; kurtuluşumuzun çaresini sen
bilirsin ancak.
Gözden kaybolma, ışıksın sen; gönülden ayrılma, cansın sen.
Gözümden kaybolduğun zaman canım gizli gizli ağlar durur.
(c. II, s. 35) Zaten kim oluyorum ben ki senin vuslatını arayayım,
isteyeyim; lütfediyorsun da sen çekip duruyorsun beni.
A gönül, her ne kadar dünya Kalender’isin amma gene de meyhaneye
gitme.
Çünkü orda varını yoğunu oynayıp elinden çıkarmış erler vardır;
korkarım, mızıkçılık edersin de kalakalırsın.
Gideceksen kendinde olarak gitme; izi belirmezlik elbisesini giyin
de git.
O yayın okuna âşıksan kalkan gibi göğsünü örtme.
Birisi, âşıklık nedir diye sordu; dedim ki: Şu anlamları sorma.
Benim gibi olunca görürsün; seni çağırdılar mı sen de çağırmaya
başlarsın.
Ercesine gir içeriye, arslan gibi ersin sen; ne diye kadınlar gibi
yüreğini oynatıp duruyorsun?
A gayb âlemine mensup gül yanaklarından al al yüzümün safran gibi
sararıp solduğu güzel.
A güzelliğinin baharı hevesine düşüp de her solukta benden güz
yelleri estiren dilber.
A bağı bahçeyi güz mevsiminin çevrinden, cefasından kurtaran.
Söylemede, dinlemede, bir et parçasına tercümanlık ödevini
vermişsin sen.
Peygamberlerin dillerine evveline evvel olmayan sırla dildeşlik
vermişsin sen.
Erenlerin canlarına ölümde ölümsüz yaşayış vermişsin sen.
Kötü sanışlı akla baş damında bekçilik hizmetini vermişsin sen.
Gül yüzlülerin gözlerine mahmurluk, büyücülük, gönül alıcılık
vermişsin sen.
İki katre gönül kanına düşünce, tedbir, ince şey leri anlama
kabiliyetini vermişsin sen.
Aşka kudretinle erlik, erkeklik, pehlivanlık vermişsin sen.
Her gece halktan şu beş ışığı alırsın sen.
Senâî’nin öğüdüydü bu: Apaçık görmeyi istiyorsan canınla oyna.
A Tebrizli Şems, baştan başa nurdan ibaretsin sen; çünkü gül
bahçesinin ışığısın sen.
Kaynak:
Cilt 5
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı
Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar