Kıyamete Dek Canımızsın Bizim
CCLXXXV
Ber-i men nîstî yârâ kucâyî
Be her câyî ki hestî con-fezâyî
Kucağımda
değilsin, neredesin öyleyse a sevgili? Nerdeysen orda cana canlar katarsın sen.
Bana kızar,
öfkelenirsen de adam olmayan herkesle uyuşur, uzlaşırsın; benim inadıma her
ateşe atılır, dalarsın.
Beni görür de
görmezlikten gelirsin; vefa böyle midir, bildik, tanıdık oluş böyle midir?
Üstün biriydim,
aşkınla hor, hakir oldum; fakat bu horlukta bir de Tanrı ululuğunu seyret.
Ayrılığın
kokusunu bile duymayayım diye senin yüzünden bütün dünyadan ayrıldım gitti.
 tez canlı,
yüzünü astın; yâni vefasızlıkta bulunacağım demek istiyorsun.
Gönlünde
cefalarda bulunma isteği var, yapadur, kıyamete dek canımızsın bizim.
A doğurup duran
gök; böyle bir Ay doğuramazsın, doğuramazsın, doğuramazsın.
Tebrizli
Şemseddin’in Kafdağı’nda bir devlet kuşusun sen, bir devlet kuşusun, bir devlet
kuşu.
Kaynak: Cilt 6
Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy
GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar