Print Friendly and PDF

Sözüm Dağıldıysa Beni Koruyan, Görüp Gözeten Aşkım Uzadı, Yayıldı

 


Dagıldı

LXIII

Bahar geldi, sevinç, neşe çağı erişti, kış geçti, katında bütün suçların, hataların yarlıgandığı Tanrı lûtfuyla tehlikeli mevsimi atlattık.

Rabbiniz size vahyetmede, gerçekten de suçunuzu yarlıgadık, elinizden çıkana tasalanmayın, razı olun, şüphe yok ki razılık, huyların en hayırlısıdır demede.

Gizlice, yapayalnız, biz onun lûtfunu biliriz diyen nice kişiler var, vazgeçin dâvadan, onun sırrını biz biliriz, duyulup bilinen şeyle uğraşmayın.

Ey genç, gizli şey şendedir, onu bilmeyenden isteme, gelip gidende arama; ortaya çıkan şeyden fayda gelmez zaten.

Aşağılık kişilere bak, niceleri hidayet nurunu gördüler, ay yarıldıktan sonra artık perdeleri kalkmaz onların.

Ey Rabbimiz, ey lütuf, ey kerem sahibi Rab, sen de acımazsan kim acır bize? Doğru yola götürmek de elinde, kötü yola saptırmak da; bundan başkası zaten aldatma, aldanma.

Ey şevk, nerde arınıp esenleşme? Ne vakte dek kafiyeyle uğraşacaksın? Bendedir tertemiz huylar, ayrıca da kederleri, elemleri söndürür, yok ederiz.

Sözüm dağıldıysa beni koruyan, görüp gözeten aşkım uzadı, yayıldı, aşk upuzun bir zaman bizim için, üstün padişah da aramızda.

Bu bir sır ki dile getirmek güç, bir kılıç ki parıldayışı pek fazla. Kuşluk güneşi gizlenemez, ancak büyücü büyü yaparsa o başka.

Ey gözümüzü bağlayan büyücü, sihirlerimize ulaştın; artık bizi hoş tut, yahut konakladığımız yeri hoş gör, biz uykusuzluk diyarında konakladık artık.

Ey Mûsa’nm kavmi, biz de sizin gibi çölde kaldık, siz nasıl yol buldunuz da kurtuldunuz, gizlemeyin bizden, haber verin bunu bize.

*               Malımız, azığımız suya battıysa ne var? Mennle selvâ bizim ya; Rabbimiz halimizi düzene koydu, yolculuk da güzelleşti bize, konaklamak da.

*                 Aşk bizi sevindirdikten sonra aldattı, uğradığımız zararı sen lûtfunla gider, Peygamber, zarar vermek yoktur dedi.

Dediler ki: Hakkınızda ne yapacağımızı düşünürüz, kulaklarınızı açarız, dayandığınız direkleri yüceltiriz, siz insanların ışıklarısınız.

İşte size ulaşma merdivenleri, işte o merdivenin ebedîliğe yükselen basamakları. Şu varılacak yerden nimetlendir bizi, konduğumuz yerde ağırla.

Yaşayış gerçekten de sizin yaşayışınız, ölüm gerçekten de sizin ölümünüz. Ahiret de sizin, dünya da; işte bu şükredenin elde ettiği mükâfat.

Sus kardeşim, çok söyleme, amma işin yoksa sözü çoğalt, umadur; sürü sevgi yelinin estiği yerde, yok kaçıp sığınacak yer.

 

Kaynak: Cilt 1

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar