Print Friendly and PDF

Derren Brown: Sacrifice (2018)

 


Not: Bu filme bakmanızı tavsiye ederim. son dönemlerde aşı ve corana spekülasyonu arkasında neler dönüyor size düşünce farkındalığı sağlayacaktır.

49 dk

Senaryo:Derren Brown, Stephen Long, Andrew O'Connor

Ülke:İngiltere

Tür:Reality-TV

Rating:7.1

Vizyon Tarihi:19 Ekim 2018 (Singapore)

Müzik:Nick Foster

Oyuncular

Megan Affonso

Derren Brown

Bob Cable

Christopher Crabinha

Carlos A. Flores

Özet

İllüzyonist Derren Brown, sıradan bir insanı manipüle ederek bir yabancı için kurşun yemeye ikna etmeye çalıştığı bir psikolojik deney yapar

Altyazı

 BU DENEYE TABİ OLAN KİŞİLERE KAYIT ÖNCESİ VE SONRASINDA BAĞIMSIZ TAM PSİKOLOJİK DEĞERLENDİRME YAPILMIŞTIR

Sana bir çip yerleştirmek istiyoruz.

 İçeri girdiğinde acıyor mu?

 Evet, lokal anestezi.

 Neşter.

 Bu, enjektör.

 Ben Derren Brown.

 Birleşik Krallık'ta son 20 senedir hem televizyon hem de sahnede psikolojik illüzyonlar gerçekleştirdim.

 DERREN BROWN MUCİZE 20 senelik kariyerimi iki beceriye borçluyum.

 İlki kafanızdan bir düşünceyi alıp çıkarmak.

 İkincisi ise bir düşünceyi kafanıza sokmak.

 Şimdi yapacağımız da bu Sihir teknikleri, telkin ve psikolojiden oluşan bir kombinasyon</font>\~<i><font color="white">kullanıp insanlığın tuhaf yönlerini keşfediyorum.

 Ne gerekiyorsa yap.

 Agresif bir bölünmenin olduğu kendimizi ırkımızın özellikleriyle tanımladığımız bu dönemde bir kahraman yaratmak istiyorum.

 Yalnızca sevdiği biri için değil ama bir yabancı için bile hayatını feda edecek biri.

 Yabancılığın yanı sıra, farklı görüşlere sahip biri için hayatını tehlikeye atacak kişinin iki özelliğinin olması gerek.

 Korkusuz olmak ve empatiye sahip olmak.

 EMPATİ Bunun işe yaraması için kahramanımda bu özellikleri oluşturmam gerek.

 Gördüğünüz her şey %100 gerçek.

 Bu işin sonucunu veya deneyin başarılı olup olmayacağını hiç bilmiyorum.

 Ama önce adayımı bulmam gerek.

 Londra, İngiltere Bir TV deneyine katılacak adayların</font>\~<i><font color="white">arandığı reklama yanıt veren</font>\~<i><font color="white">binlerce kişi içinden 100 kişiyi seçtim.

 Merhaba, geldiğiniz için çok teşekkürler 100 kişiyi seçmeler için buraya getirdim ve çeşitli</font>\~<i><font color="white">konularda soru sorarak, yoğun ön yargılı</font>\~<i><font color="white">birinin olmasını umdum.

 MELISSA 74.

 kişi</font>\~<i><font color="white">Bir adam anında ilgimi çekti.

 Birleşik Devletler'de kesinlikle bir göç sorunu var.

 İnsan diyor ki "Burada bile olman gerekmezken niye bir de dini görüşlerini kabul edelim?

" Phil, Cocoa Beach, Floridalı 33 yaşında bir belediye işçisi.

 Evli, iki küçük çocuğu var ve üçüncüsü yolda.

 GİZLİ KAMERA Bir aileye bakmak çok zor ve Phil, öfkesinin çoğunu kendi ailesine kıyasla onların tercih edildiğini düşündüğü kaçak göçmenlere yöneltiyor.

 Çok göçmen alıyoruz.

 Kaçak oldukları için çalışamıyorlar.

 Onlardan korkuyor muyum?

 Hayır.

 Ama kesinlikle ülkemizi bok edeceklerinden korkuyorum.

 Bence onları atalım, hepsini atalım.

 Gerçekleştirmek istediğim deney için Phil'i mükemmel bir aday yapan işte bu kuvvetle bağlı olduğu inançları.

 Phil, bir belgeselin parçası olduğunu zannediyor Biyoteknolojinin hayatınızı nasıl değiştirebileceğini gösteren bir belgesel.

 İşaret ve orta parmağınızın altına elektrot yerleştireceğiz Aslında iki kıtada çekilen, yalnızca ona</font>\~<i><font color="white">ve inançlarına odaklanan LONDRA, İNGİLTERE</font>\~<i><font color="white">karmaşık bir psikoloji deneyinin masum yıldızı.

 MOJAVE ÇÖLÜ</font>\~<i><font color="white">Phil'in olan biten hakkında bir fikri olmadığı için</font>\~<i><font color="white">bu işin başarılı olması adına etrafında son derece inandırıcı</font>\~<i><font color="white">bir kurgusal dünya yaratmalıyım.

 Aynı şeyleri senin ağzından duymasını istiyorum Birleşik Krallık ve ABD'de yüzlerce kişiden oluşan uzman bir ekip</font>\~<i><font color="white">-</font><font color="white">kullanıyorum.

 -Mükemmel Profesyonel dalgıçlar, özel efekt denetmenleri ve dublörler.

.

 Profesyonel oyuncularla ciddi prova gerektiren</font>\~<i><font color="white">sahneler planlıyorum.

 Şu anda bir silahla tehdit etmiyorsun, bu kararı verdin Tüm olayı gizlice izleyebilmek için etrafa çokça gizli kamera yerleştirdim Ve bunların hepsini Phil'in kişiliğinde büyük</font>\~<i><font color="white">bir değişim yaratmak ve inançlarını</font>\~<i><font color="white">radikal bir şekilde dönüştürmek için tasarladım.

 Galiba her zaman beyazları daha çok destekledim ama ırkçı değilim.

 Böyle yetiştirildim.

 Umarım bizi tanımladığını düşündüğümüz hikayelerden vazgeçince yapabileceğimiz muhteşem şeyleri Phil'e gösterebilirim.

 Kolay olmayacak ama bu yolculuğun sonunda kaçak bir göçmen olduğunu düşündüğü bir kişi için hayatını riske atacağını umuyorum.

 Hayır!

 1.

 ADIM MİKROÇİP</font>\~<i><font color="white">Phil'e seçmelerde başarılı olduğu ve biyoteknoloji GİZLİ KAMERA</font>\~<i><font color="white">hakkındaki bu belgeselde yer alacağı söylendi Londra'da kalıyor ve onu prodüksiyon ofisimize davet ettik.

 -Bu, Dr.

 Jeff.

 -Merhaba, Dr.

 Jeff.

 Phil.

 -Merhaba.

 -Bu da Phil.

 Otur, Phil.

 Şimdi ona bu deneyin ne olduğu ile ilgili yalanlar söyleyeceğim.

 Bilim insanları ve bugün tanışacağın insanlar yardımıyla bir teknoloji geliştirdim.

 Hayatın ve kararların üzerinde kontrolün olmasıyla ilgili.

 Bu belgeselde, o teknolojinin beta sınamasını yapacağız.

 Dün seçilen altı kişiden birisin ve beta sınama sırasında -sizi takip edeceğiz.

 -Harika.

 -Şu ana kadar mantıklı mı?

 -Evet.

 Tamam, güzel.

 Teknoloji, bir mikroçipe dayanıyor.

 Tamam.

 Bunu yapabilmek için uygulamaya dökebilmek için sana bir çip takmak istiyoruz.

 Çipi Phil'e gösterebilir miyiz?

 Küçük bir biyo cam tüp.

 Aslında Phil'e çip takmıyoruz ama öyle düşünmesi lazım ki elimde çalışabileceğim bir şey olsun.

 Yani plasebo etkisi.

 Bir tedavi, sadece öyle olmasını beklediğimiz için daha iyi sonuç verir ve bazı testlerde plasebo, tedaviyi iki kat etkili hale getirmiştir.

 Yani çip hakkında Phil'e söylediğim her şey yalan.

 Şimdi burada olacak, beyninin altındaki hipofiz bezinin yanında.

 Çip, beynini uyararak adrenalin ve dopamin salgılatır ve seni aksiyon için motive eder.

 -Bunlar mantıklı geliyor mu?

 -Evet, mantıklı geliyor.

 Harika bir teknoloji.

 Bunu yapmayı kabul edersen hayatında inanılmaz gelişmeler görebilirsin.

 Amacı bu zaten.

 Ben.

.

.

 Çok mutlu olurum.

 -Öyle mi?

 -Kesinlikle.

 -Harika.

 -Evet Phil, ensesinde bir çip olduğunu düşündüğü için</font>\~<i><font color="white">ona çipin bir uygulamaya bağlı olduğunu söyledim Şimdi ikisini eşleyeceğim.

 Uygulamanın adı Turbine.

 Turbine.

 Bir meditasyon uygulaması gibi.

 Sana oturmanı söylediğimizde kulaklığını takıp dinleyeceksin ve sende kararlı bir şekilde hareket etme isteği oluşturacak.

 Bu istek, ensendeki çip ile daha da güçlenecek.

 Bildiğim kadarıyla bunu yapan ilk kişiler biziz.

 -Çok güzel.

 -Heyecan verici bir.

.

.

 Çok iyiymiş.

 Phil'i uygulamayı kullanmaya başlaması için gönderdim ama aslı farklı.

 Uygulama onu kaydedip görüntüyü yüklüyor, böylece kullandığından emin oluyorum.

 UYGULAMA GÖRÜNTÜSÜ</font>\~<i><font color="white">Ses kaydımı her dinleyişinde.

.

 İleri adımınla vücudundaki değişikliği hisset.

 .

.

.

kararlı ve korkusuz bir ruh haline girmesini sağlıyor ve ona tetikleyiciyi çalıyor Değişikliği hisset.

 Zaman içinde tetikleyici sesini bu hisle daha çok bağdaştıracak Bunu her yaptığında daha güçlü olacak</font>\~<i><font color="white">bu sesi her duyduğunda.

 Bu işleme, klasik şartlama denir.

 Phil, tüm zorlu işleri onun için yapan bir çipi olduğunu düşündüğü için daha da etkili Kendini riske atması için</font>\~<i><font color="white">uygulamanın tetikleme sesinin</font>\~<i><font color="white">Phil'de anında aktif ve korkusuz bir his yaratması gerekiyor Ve en önemlisi, ne zaman bu kararlı hissi oluşturmak</font>\~<i><font color="white">istersem bu tetikleyici sesi çalabileceğim.

 PHIL'IN KAMERASI Hızlıca bir giriş yapayım dedim.

 Phil'den video günlükleri kaydederek bize</font>\~<i><font color="white">bilgi vermesini istedik Deli işi, daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım.

 Hiç ameliyat olmadım, hiç kemiğim kırılmadı yani bu türde bir prosedür kesinlikle deli işi Ama yapıp yapmayacağıma dair hiç düşünmedim</font>\~<i><font color="white">çünkü yapacaktım Biraz hassas ama ne olup biteceğini göreceğiz.

 Neyse, kaçtım.

 Uygulamayı bir haftadır kullanıyor.

 Onu İngiltere'nin kuzeyinde olan Camforth'a getirip olağan dışı cesaret gerektiren şeyler yapmasını isteyerek işe yaradı mı göreceğim Yok artık, bu çok fazla.

 Ama önce kahramanlığın önüne geçen bir şeyi ortadan kaldırmak için ikinci tetikleyiciyi yerleştirmem gerek; acı korkusu.

 2.

 ADIM ACI Üzerindeyse telefonunu almam gerek Phil'i prodüksiyon ofisimize davet ettim ve uygulamayı</font>\~<i><font color="white">kalibre etmek için bir şey yapmamız gerektiğini söyledim.

 Bu teknikte acı deneyimini ortadan kaldırmak ve bunu fiziksel eylem ritüeli ile bağdaştırmak için özel bir dil modeli kullanacağım.

 Bu, herkeste işe yaramaz ama Phil'de yaracağını düşünüyorum.

 Ekranda göreceğiniz kelimeler tekniğin nasıl çalıştığına dair fikir verebilir.

 Elini masada oraya koy -ve arkasına bak.

 -Tamam.

 Oraya.

 Bu odada olmamızın bir nedeni çipin takıldığı oda olması.

 O yüzden bu odayı anestezi hissiyle ilişkilendireceksin, ensende anestezi olduğu için bir şey hissetmedin.

 Buna baktıkça ensendeki gibi yine sana anestezi verildiğini düşünmeni ve o hissi veya hissizliği hayal etmeni istiyorum ve hissizlik tüm eline yayılıyor.

 HİSSİZLİK O elindeki tüm his, diğer GÖRSELLEŞTİRME BEYNİ OYALAR ele geçiyor Yanıt vereceği bir duruma gelince ona tetikleyicisini veriyorum,</font>\~<i><font color="white">yumruk.

 Kafanın üzerine getir, kafana birkaç defa vurarak SON İZLER HİSSİN GİTTİĞİNİ ÖNERİR elinde hisse dair son izleri yok edeceksin.

 Şimdi yap.

 KAFAYA YUMRUK RİTÜEL VE İNANÇ Bu sinyal, eline gidecek ve şimdi dokunursan his olmadığını göreceksin.

 Nasıl?

 NASIL?

 İŞE YARADIĞI VARSAYIMI Ölü eli gibi.

 Uyuşmuş gibi.

.

.

 GÜLMEK, UYUMU VE UZLAŞMA İSTEĞİNİ ARTIRIR Öyle hissediyorum.

 Hiç his yok.

 -Evet.

 -Evet.

 Başkasının eli gibi, değil mi?

 Et parçası.

 Diğerleri öyle diyor.

 Bir şey soksan bile his olmaz.

.

.

 Ölü bir el gibi.

 Deneyelim mi?

 Bunu yapmaya hazır mısın?

 Evet, harika Şimdi görecekleriniz sihir gibi görünebilir</font>\~<i><font color="white">ama aslında elinin uyuştuğuna inanmasıyla</font>\~<i><font color="white">acı beklentisini bastırmasının bir sonucu.

 Bunu sana vereyim.

 Bunu sağ elinle tut.

 Tamam, derinde burayı ve burayı sıkacağım.

 Tamam.

 Sıkıyorum.

 Bir şey hissetmiyorsun, değil mi?

 -Hayır.

 -Tamam.

 İğneyi henüz itme ama yakınında tut.

 Desteklemek için elini koyabilirsin.

 Güzel.

 Tam oraya, hafifçe derine doğru bastır.

 -Tamamen mi?

 -Evet, evet.

 -Bir şey yok.

 -Hiçbir şey.

 -Hiçbir şey yok.

 -Sanki bir biftek.

 -Tamamen geçireyim mi?

 -Orada durabiliriz.

 Bir bakalım.

 Bakınca ne hissediyorsun?

 Çok acayip, acı yok, hassasiyet yok.

 -Hiçbir his yok.

 -Evet.

 -Bakmanı istiyorum.

 -Peki.

 Elinin arkasına bakarken şunu düşün, ihtiyacın olan her an kafana aynı şekilde vurarak bu acısızlık hissini geri getirebilirsin.

 TURBINE BAŞLATILIYOR.

.

.

 Çılgın tarafı buydu, bu yüzden bu gece kesinlikle acayipti.

 PHIL'İN KAMERASI "Ensene çip takıldığında verilen anestezi hissini hatırlamanı istiyorum.

" dedi.

 "Elinde de aynı şeyi hisset.

" dedi.

 "Tamam şimdi de derinden iğne geçir.

" dedi.

 İğneyi yavaşça derimden geçirdim.

 Ve hiç.

.

.

 Hiçbir şey hissedemedim.

 Hiçbir şey.

 Yani.

.

.

 Çok acayipti.

 Yarın neler olacağını bekleyip göreceğiz, iyi geceler.

 Bu, Phil için çok önemli bir keşifti.

 Acının ne kadar öznel olabileceğini gördü ve o hissi, kafasına vurmasıyla bağdaştırdı.

 Çok güzel bir başlangıç.

 Şimdi uygulamadaki şartlamanın işe yarayıp yaramadığını görmem gerek, bu yüzden Phil'in fobilerine odaklanan bir test tasarladım.

 Tetikleyicinin, en büyük korkusunun üzerinden gelmesine yardımcı olup olmadığını göreceğiz.

 KORKU CAMFORTH, KUZEY İNGİLTERE Sahip olduğum bazı korkular mantık dışı.

.

.

 SEÇME GÜNÜ .

.

.

yükseklik, derin sular, okyanusa hiç gitmem.

 Florida'da yaşıyorum ama okyanusa gitmem Phil'i eski bir maden ocağına getirdim</font>\~<i><font color="white">ekibim, buz gibi suların 15 metre yukarısına bir platform yerleştirdi Tetikleyiciler, Phil'in atlaması için yeterli olacak mı?

 Yükseklikten korktuğunu biliyorum.

 Açık sudan da korkuyorsun, değil mi?

 Bu dalgıç kıyafetinden çıkıp otele gitmek istiyorum.

 Tamam.

 Sadece sana bir şey göstereceğim ve adım adım gideceğiz.

 Zamanımız var.

 Sadece o tarafa dön.

 Telefonunu almam lazım.

 Gidebildiğin kadar gitmeni istesem nereye kadar gidersin?

 Olamaz ya.

 Oraya kadar.

 Tamam.

 Güzel, geri gel.

 Çimeni biraz geçtin.

 Mikrofonunu almam lazım.

 Uca kadar yürüdüğünü düşün.

 Ötesine değil.

 Atlamayacaksın, uca kadar.

 Uygulamanın sesini çalacağım ve bunun duygusal durumunu nasıl değiştirdiğini takip etmeni istiyorum.

 Müthiş.

 Arkandayım, neyin değiştiğine dikkat et.

 Odaklan ve tüm bunlar olurken istikrar hissinin nerede başladığına dikkat et.

 İstersen birkaç adım at.

 Güzel.

 Bence en büyük.

.

.

 SIÇRAMA inanç sıçraması kendi hikayemizden UZAKLAŞ özellikle becerilerimizle ilgili olandan uzaklaşırsak gerçekleşir, mesela bu.

 Bence bu, gerçekten ileriye doğru bir adım.

 İLERİYE DOĞRU ADIM -Bu çok geldi, Derren.

 -Sorun yok.

 -Atlamam gerekiyor gibi.

 -Evet.

 Ama bir şey beni tutuyor.

 Tamam, sorun yok.

 İçinde iki farklı sen var.

 Çok ağır geldi.

 -Biraz geri gel.

 -Lütfen.

 Tamam.

 Geri dön.

 Bir şey beni itiyor.

 Nasıldı peki, ne hissettin.

.

.

 Sanki.

.

.

 Kafamda bir savaş var.

 Bir ses, bana atlamamı söylüyor.

 Diğeri de "Burada ne halt yiyorsun -sen ya?

" diyor.

 -Evet Phil'in bunu yapması gerekiyor Fedakarlık zamanı geldiğinde daha büyük bir korkunun üzerinden</font>\~<i><font color="white">gelmesi gerekecek.

 Güzel bir gün.

 Bir şey beni tutuyor.

 Derren, bir şey beni tutuyor.

 Atlamaya kadar her şey iyi, sonra başım dönüyor.

 -Yapamayacağım galiba.

 -Tamam.

 -Yapamam.

 -Zorunda değilsin Belli ki işe yaramıyor Tetikleyiciler ile korkusunu</font>\~<i><font color="white">yenemiyor ve başarısızlık, deneyin başarısını şüpheli hale getirse de</font>\~<i><font color="white">iptal etmekten başka şansım yok.

 Gidip ısınalım mı?

 -Bir dakika burada kalabilir miyim?

 -Tabii Kafamda atlamama ihtimali vardı.

 İnsanların kurduğum düzeni takip etmesine çok alıştım.

 DERREN'IN KAMERASI Şu noktada, zamanı geldiğinde</font>\~<i><font color="white">silahın karşısına geçip, kurşunu</font>\~<i><font color="white">yiyip yemeyeceğini bilmiyorum.

 Ve nihai amacımız bu.

 Şu noktada emin olamıyorum.

 Bu başarısızlıktan sonra Phil'i fazla zorlayıp zorlamadığımı düşünüyorum Uygulamayı her gün kullanmaya devam ederken.

.

 Bu sesi her duyduğunda vücudundaki değişikliği hisset.

 Şartlandırmanın üçüncü adımına geçiyorum.

 Phil'in kahramanca davranması, sadece kararlı olması ve korkuyla yüzleşmesi ile ilgili değil aynı zamanda empati ve başka birinin hayatını kendi hayatından önce düşünmesi ile ilgili.

 3.

 ADIM EMPATİ</font>\~<i><font color="white">Phil'in ona vermek üzere olduğum bilgiye vereceği tepki</font>\~<i><font color="white">kendinden çok farklı olan biri için kurşun yemesi gerektiğinde nasıl</font>\~<i><font color="white">davranacağını gösteren önemli bir işaret olacak.

 Ailen nereliydi?

 Babamın tarafı, Birleşik Krallık'tan.

 Annemler de Florida'dan Phil, bu sürece ilk başladığında ekibimle yaptığı telefon ve video</font>\~<i><font color="white">görüşmeleri dahil birçok incelemeden geçti ve</font>\~<i><font color="white">fikirlerini belirtmesi istendi.

 GÖRÜNTÜLÜ ÇAĞRI Bence en büyük sorun, Küba ve Meksika Burası senin ülken değil, bizim ülkemiz ve sen gelip ev sahibini</font>\~<i><font color="white">yabancı gibi hissettiriyorsun Bazı yerler var, o kadar kötü ki</font>\~<i><font color="white">Amerikalılar.

.

 Güvenli olmadığı için bu bölgelere gidilmemesi öneriliyor Diğer potansiyel adaylar gibi, o da</font>\~<i><font color="white">DNA örneği verdi.

 Örneğin, uygulama için olduğunu söyledim Ama sonuçların, Phil'in düşüncelerini değiştirerek bir yabancı için</font>\~<i><font color="white">kendini feda edip gerçek bir kahramana dönüşmesine</font>\~<i><font color="white">yardımcı olacağını umuyorum.

 Bir Amerikalı olarak farkında olmayabilirsin, bu dünyanın geri kalanı.

 Başta DNA örneği aldığımızı -hatırlıyor musun?

 -Evet.

 O örnekle DNA testi yaptırdık, şu anda elimde.

 Özellikle baktığımız şey etnik kökenin ve tüm genetik geçmişindi.

 Bir anlamda bu zarfın içindeki şey, gerçek sensin.

 İnanılmaz.

 Bunlar boyuta göre sıralanmış.

 -Yüzdeye göre.

 -Evet.

 -En yüksek %22,9.

 -Tamam.

 Fenno-İskandinavya adlı bölgeden, tam burası.

 İsveç, Finlandiya, İzlanda ve Norveç.

 -Gerçekten mi?

 -Evet.

 %13'ün Batı Sibirya.

 -Sibirya mı?

 -Sibirya, Rusya.

 -İnanılmaz.

 -Hmm.

 Brit ve Amerikan haricinde bir şey olabileceğimi asla -düşünmezdim.

 -Evet Yüzde azaldıkça, sürprizler gelmeye devam ediyor.

 %3,4'ün İsrail'den bölge, İsrail'den başlayıp Suriye'de bitiyor.

 HEPSİ GERÇEK Son derece ilginç.

 Ve sonuncusu %1'in altında, %0,9 Meksika.

 -Meksika mı?

 -Evet.

 Meksika'dan Peru'ya.

 İnanılmaz.

 Şok edici, yani iyi anlamda.

 İnsanların yüzlerce yıl boyunca nasıl farklı yerlere gittiğini düşünmek -inanılmaz.

 -Yer değiştirmişler.

 Bu hikaye sayesinde şu an burada oturuyorsun.

 Eski kabileler ve gruplar.

.

.

 -Etrafta gezinmişler.

 -Göç edip, kaynaşmışlar.

.

.

 Seni en şaşırtan hangisi?

 En çok şaşırtan bu, İsrail ve Suriye.

 Ve tabii ki Meksika ile Peru.

 -Neden?

 -Ee.

.

.

 Galiba dünyanın farklı yerlerine dair sahip olduğum bakış açısı yüzünden ve bunlar pek de olumlu değil.

 Ve ben.

.

.

 Yani ırkçı bir şekilde değil veya.

.

.

 Ama bir ülkede yaşayıp, diğer ülkeleri anlamadan olumsuz ön yargılara sahip olmak çok kolay.

 Benimki de bu Phil, bu açıklamalardan son derece etkilenmiş görünüyor O yüzden derhal başka bir teste girmesini istedim Uygulamayı ayarlamak için dedim Ama aslında bunun dönüştürücü bir deneyim olmasını umuyorum Bu deney, New Yorklu bir psikoloji profesörü tarafından empati</font>\~<i><font color="white">yaratmak için geliştirildi Birbirine tamamen yabancı iki insandan dört dakika boyunca</font>\~<i><font color="white">sessizce birbirlerinin gözlerine bakması isteniyor.

 Umarım DNA'sı ile ilgili haberleri takiben</font>\~<i><font color="white">başka ırktan bir insanın gözlerine bakmak, benim faydalanacağım</font>\~<i><font color="white">ve deneyin zirvesinde kullanabileceğim yoğun duygular yaratır.

 İyi misin?

 Neredeyse sanki içine bakıyordum, sanki ruhunu görebiliyordum.

 Onu tanıyormuşum gibi çok yoğun bir duygu hissettim.

 Sarılabilir miyim?

 Evet, tabii.

 Gel buraya, dostum Diğer insanlara dair düşündüğüm her şey</font>\~<i><font color="white">diğerlerine karşı hissettiğim her şey veya.

.

.

 Hepsi gitti ve ona bakarken hissettiğim şey.

.

.

 Sadece ona sarılmak istedim.

 Çok yoğun bir his.

 DNA sonuçları ve bakma testinin Phil üzerinde inanılmaz bir etkisi oldu.

 Empati seviyesinin yükselmesi son deney için çok önemli olacak.

 Ama şimdilik kaydın bittiğini ve eve gidebileceğini söyleyeceğim.

 -Selam.

 -Merhaba.

 Şimdi.

.

.

 -Yemek için bize masa ayırttım.

 -Harika.

 Evet, güzel olacak.

 Bir veda değil -ama işimiz bitti.

 -Vay be, inanılmaz.

 Tüm bu süreç, duygusal açıdan inişli çıkışlıydı.

 -Phil veda etmeye geliyor.

 -Hoşça kalın.

 Hayatımın geri kalanında beni nasıl değiştireceğini anlatmaya nereden başlayacağımı bilemediğim bir deneyim oldu.

 İyi yolculuklar.

 -Kardeş.

 -Kardeş.

 Harikaydı.

 -Teşekkürler.

 -Çok teşekkürler.

 -Sağ ol, Derren.

 -İyi geceler.

 Phil, Florida'daki hayatına döndü.

 Beni ve deneyi unutması için bir süre bekledik.

 GİZLİ KAMERA Madende atlamamasına rağmen Phil'in bir yabancıya karşı duyduğu empati ve uygulamayı düzenli olarak kullanması yerleştirdiğim tetikleyicilerin, çipe olan inancı</font>\~<i><font color="white">acı korkusunu yenmesi</font>\~<i><font color="white">ve yüksek seviyede empati, kahramanca</font>\~<i><font color="white">davranması için yeterli olacak.

 İşe yaramasını umuyorum.

 Kendimize anlattığımız hikayelerin getirdiği kısıtlamaları geride bırakınca nelerin mümkün olduğunu herkes görmeli.

 KURŞUN MOJAVE ÇÖLÜ, KALİFORNİYA</font>\~<i><font color="white">Burası, Phil'in kurşunu yemesi ve nihai fedakarlığı</font>\~<i><font color="white">yapmasını umduğumuz yer Çölün ortası ve buraya</font>\~<i><font color="white">gelmesi için bir senaryo yazdık.

 Phil'in bir arkadaşından onu arayıp Vegas'a tatil kazandığını söylemesini ve Phil'i davet etmesini istedik.

 Phil, LA'ye uçtu ve arabayla Vegas'a gelip, arkadaşıyla buluşacağını sanıyor.

 Arabada kameralarımız var, şoför bizden biri.

 GİZLİ KAMERA Otel nasıl?

 Phil'in kayda alındığından haberi yok.

 Bunun TV projesinin devamı olduğundan veya Vegas'a ulaşamayacağından bihaber.

 FEDAKARLIK</font>\~<i><font color="white">Phil için planladığımız senaryoda hiçliğin ortasında ıssız</font>\~<i><font color="white">bir bar kullanıyoruz Barı aktörlerin canlandırdığı motorcularla doldurduk Tüm haftayı gizli kamera ve mikrofonları</font>\~<i><font color="white">dikkatli bir şekilde yerleştirerek geçirdik.

 Buraya sahte duvar koyduk, arkasına geçince umarım görürsünüz, burada bir kamera var, şurada da bir tane olacak.

 Bunlar, tek taraflı aynalar aracılığıyla kayıt yapıyor.

 Barın arkasında da bir tane var.

 Bunlar, barın arkasından harika görüntüler sağlayacak.

 Çekeceğimiz tüm görüntüler, tamamen gizli olacak.

 Bunların kaydedildiğini bilmeyecek.

 -İki gündür çok yağmur yağıyor.

 -Öyle mi?

 Çok acayip.

 Çok önemli bir replik, "Artık bizden birisin.

" JOHN, RICK BAŞROLLER Daha etkili olması lazım.

 Elini omzuna koy ve bekle, "Artık bizden birisin.

"</font>\~<i><font color="white">Şoför, barda durmalarına bahane olarak arabayla ilgili</font>\~<i><font color="white">sorunları gösterecek.

 Tamam, gidip gizlenelim Şoför, olmayan sorunu çözmek ve daha da önemlisi</font>\~<i><font color="white">Phil'i bırakmak için arabayı</font>\~<i><font color="white">bara çekiyor.

 -Millet.

 -Başlıyor.

 Ona odaklanın.

 -İçecek bir şey?

 -Diyet kola.

 Bana da bir diyet kola.

 Telefonun sinyali var mı?

 4G.

 Bir çubuk bile değil.

 -Telefonu kullanabilir miyim?

 -Tabii.

 Sağ ol, ofisi arayacağım.

 Tamam, güzel.

 Şoföre telefonunu verdi, şoför telefonu istedi ki tamirciyi arayabilsin.

 Phil'in telefonunu aldığımız için bu önemli.

 Daha geniş al Phil'in yalnız hissetmesini ve hiçbir iletişiminin</font>\~<i><font color="white">olmamasını istiyorum ki motor çetesiyle bağ kursun.

 John, bara git.

 John, başla.

 Bir şey isteyen var mı?

 Kelly, bir tane daha alabilir miyim?

 Evet, lütfen.

 -Senin motor ne?

 -Aslında.

.

.

 Arabayla LA'den Vegas'a gidiyoruz.

 -İyiymiş.

 -Arabayla ilgili sorunlar yaşıyoruz.

 -Tamire götürdü.

 -Kötü olmuş.

 Nerelisin?

 Şu an Florida, Cocoa Beach'te yaşıyorum.

 Ne iş yapıyorsun?

 Cocoa Beach belediyesinde çalışıyorum.

 -Polis misin?

 -Hayır, kamu hizmetleri.

 Bir an polis olduğunu sanıp gerildim.

 -O zaman biz çıkalım.

 -Hayır, kesinlikle polis değilim.

 -Adın neydi?

 -John, seninki?

 -Phil, memnun oldum.

 -Ben de.

 İyi gidiyor, buradaki amaç motorculardan biriyle bağ kurması Bir sonraki aşama için yakınlık çok önemli.

 Ne içiyorsun?

 Kola.

 Ama bira içsem mi diye düşünüyorum.

 Vegas'ta çok içeceksin diye dengeliyor musun?

 Evet, kesinlikle.

 -Arayayım mı?

 -Evet.

 Tekrardan aynı takıma düştük, ben de.

.

.

 -Kader, dedim.

 -Kesinlikle kader.

 Ama ilk tanıştığımızda.

.

.

 -Phil?

 -Evet.

 Biri seni arıyor.

 Alo?

</font>\~<i><font color="white">Phil, ben Jason.

 Nasılsın?

</font>\~<i><font color="white">-Selam Jason.

 -Güzel.

 Şimdi tamircideyim, çok sürmez diye düşünüyorum</font>\~<i><font color="white">ama arabayı bırakamam çok iyi çalışmadığı için de gelip seni alamam sigorta amaçlı, falan filan.

 O yüzden taksiyle buraya gelmen gerek Adı Edgeley Garajı.

 Dört kilometre kadar uzakta.

 Gelebilir misin?

 Edgeley Garajı nerede biliyor musunuz?

 Evet.

 Yedi, sekiz kilometre uzaklıkta.

 Burada bir taksi bulma ihtimalim var mı?

</font>\~<i><font color="white">Phil, tamirci arıyor.

 Kapatmam lazım.

 -Tamam, sonra konuşuruz.

 -Görüşürüz.

 Burada hiç taksi var mı?

 O yüzden gülüyordum.

 Kabalık yapmak istemedim.

 Neden peki?

 Araba, Edgeley Garajı'ndaymış.

 Dört km uzaktaymış ama gelemem diyor.

 Biz seni bırakırız.

 Biz bırakırız.

 Kamyonet var.

 Yakında zaten.

 Motorları orada tamir ettiriyoruz.

 Sorun yoksa bırakırız.

 Evet, sorun değil.

 Burada hiçbir şey yok zaten.

 Tamamı çöl.

 Manzaranın tadını çıkar Phil'in alışıp, motorcuların onu bırakmasını kabul etmesiyle</font>\~<i><font color="white">çatışma oluşturma zamanı geldi.

 Pablo ve Carlos, bara doğru yürümeye başlayın İşler biraz çirkinleşecek Bu, Phil'in ilk testi.

 Umarım onlarla empati kurup</font>\~<i><font color="white">en azından lehlerine konuşur.

 İlk baştaki plan buydu.

 Ama olmadı Chico.

 </font><font color="white">Dostum.

 Burada içemezsiniz.

 Nedenmiş?

 Belli kurallar var.

 -Gitmeniz lazım.

 -Tamam.

 Bana dokunma.

 -Siktir git!

 -Siktirin gidin.

 İyi misin Rick?

 Bira alabilir miyiz?

 -Kusura bakma.

 -Evet.

 Plan buydu.

 Ama olmadı, umarım başka zamana.

 Tekrar kusura bakma.

 İyi miyiz?

 Bazen buraya Meksikalılar geliyor, acayip sinirleniyoruz.

 Tanrı, ülkemiz ve buna benzer şeyler için Belli ki Phil'in hoşuna gitmedi ama sesini çıkaracak gücü bulamadı Biraz endişelendirici.

 Bir saniye.

 Chip.

.

 Yine de bu çatışma önemli.

 Sonraki adımda motorcu, Phil'e bir ceket verecek.

 Bu önemli çünkü Phil'in onlardan biri gibi hissetmesi gerek, böylece</font>\~<i><font color="white">yaşadığı çatışma daha da güçlenecek.

 Ceketi verin.

 Bunu denesene.

 Olanlar beni kötü hissettirdi, bunu dene.

 Ceket, teknik nedenlerden ötürü de önemli.

 Bakın, çocuklar.

 Bu, Phil.

 Sanki üzerine dikilmiş, kardeşim.

 Hiç gerek yoktu.

 -Almanı istiyorum.

 -Teşekkürler.

 -Evet.

 -Teşekkür ederim.

 -Artık bizden birisin.

 -Teşekkür ederim, çocuklar Phil, çetedeki yerini kabul etti Birçok yönden, onunla ilk tanıştığım zamanki görüşlerini yansıtıyorlar.

 Artık karına bir hediye götürebilirsin.

 Doğru düzgün birileriyle tanıştın.

 Evet, kesinlikle.

 Teşekkür ederim.

 Gidelim mi?

 -Evet.

 -Seni tutmak istemem.

 Belki biranı bitirirsin dedim.

 Seni gideceğin yere götürelim Şimdiki soru, tetikleyiciler ve şartlama ile o değerleri reddedip en önemli anda</font>\~<i><font color="white">şefkat hissedip hissetmeyeceği.

 Kameraların yeri değiştirilirken, gizlenmeye gidiyorum.

 Kamera, bu kamyonetten kaydedecek.

 Ben de burada gizleneceğim.

 -Sağ olun.

 -Kendinize iyi bakın.

 Çok teşekkürler, çocuklar.

 -Kötü çocuk.

 -Teşekkürler.

 Dediğim gibi motorları oraya götürüyoruz, çok iyidir.

 -Çok hızlıdır.

 -Güzel.

 Sen öne geç, ben arkaya geçerim.

 Motorlar devrilmiş sanki.

 Çocukları çağır.

 Bara gelip motorları deviriyorlar.

 -Motorları devirmişler!

 -Tanrım!

 Çabuk, çabuk!

 Sikerim böyle işi.

 Pis Meksikalılar Motor çetesi, dublör ekibimin prova ettiği kovalama sahnesine başladı Kamyonetteki radyo gibi duyulan sesi aslında ben kontrol ediyorum</font>\~<i><font color="white">ve yakında çok önemli bir rol oynayacak.

 Kaçacak yerleri yok.

 Yakaladık.

 Çit var, tuzağa düştüler Olacak şeyler aşırı ve korkutucu Phil'in müdahale etmesi için çok cesarete ihtiyacı olacak.

 Buradan çıkamazsınız, o yüzden bol şans Zirvede, sahte radyo yayınına yerleştirdiğim</font>\~<i><font color="white">uygulama sesini tetikleyeceğim.

 Phil, arabada kal.

 Senin meselen değil Bunun, adrenalin salgılatması lazım.

 Gerisi ise Phil'e kalmış.

 Nereye gidiyorsun?

 Sikerim seni.

 Ne yapıyor o herif ya?

 Bara gelip motorlarımızı deviriyorsunuz.

 Sadece içmek istedik.

 Oradaki Amerikan bayrağı, buraya ait değilsiniz.

 Ülkemize geliyorsunuz, barımıza geliyorsunuz.

 Kaçaksınız siz.

 Sınırdan gelip tecavüz edip insanları yağmalıyorsunuz.

 Motorları deviriyorsunuz, kaçacağınızı mı sandınız?

 Özür dileriz.

 Yasal olarak mı kalıyorsunuz?

 Burası bizim ülkemiz.

 -Kapa çeneni.

 -Bırakın gidelim.

 Neden bırakalım?

 -Özür dilerim, sıçtık.

 -Evet, sıçtınız.

 -Yasal mısın?

 -Öyleyiz.

 Kimlik gösterin.

 Yanımda değil.

 -Değil mi?

 -Ehliyetim var .

.

.

tüm Amerika'da en sıcak hava.

.

.

 Bana doğruyu söyle.

 Kapa çeneni!

 Başka bir şey derse vur.

 Yasal mısın?

 Yasal mısın?

 -Cevap ver!

 -Değiliz.

 Siktir et, Rick -KXDV'yi dinliyorsunuz.

.

.

 -Ne oluyor ya?

</font>\~<i><font color="white">San Bernandino'nun sesi.

.

 Radyoda uygulama sesini çalıyorum Kesinlikle bir göçmen sorunu var.

 Bence hepsini atalım Atlamam gerekiyor gibi.

.

 .

.

.

ölü bir el gibi.

.

.

 Bir kızım, bir oğlum var.

 Phil, bu senin meselen değil.

 Phil.

 Rick, Rick.

 Arabaya dön.

 Bu senin meselen değil.

 Phil, bu senin meselen değil.

 Bu, doğru değil.

 Ciddiyim, arabaya dön.

 Canın yanabilir.

 Polisi arasak olmaz mı?

 Polisi arayalım.

 Siktir et, başlarım bu işe.

 Durup izleyemem.

 Lütfen.

 Phil, biz bu işi halledeceğiz.

 Bu iş bizde.

 -Size yalvarıyorum.

 -Polisi aramayacağız.

 -Size yalvarıyorum.

 -Silahta tek bir kurşun var.

 Ya sen ya o.

 Hanginizi vurayım?

 -Lütfen, Rick.

 Lütfen.

 -Beş.

 Rick, lütfen sayma.

 Sana yalvarıyorum.

 Dört.

 -Rick, lütfen.

 Lütfen, Rick!

!

 -Üç.

 Rick, bunu yapamazsın.

 Yapamazsınız.

 İki.

 -Bunu yapamazsınız, lütfen sayma.

 -Bir.

 -Lütfen saymayı bırak.

 -Kahretsin.

 Ne oldu?

 Ne oldu?

 Hasiktir.

 Phil, ben Derren.

 Şoktasın.

 Geçti, iyisin.

 Sadece özel efekt.

 Sadece bir maytap.

 -Gerçek kan değil.

 -Ne oluyor ya?

 Kalkabilirsin.

 Bana bak.

 Bana bak.

 Bana bak.

 Tüm bunlar hikayeleri geride bıraktığımızda kim olduğumuz ve ne yapabileceğimiz ile ilgiliydi.

 Az önce yaptığın şey bir insanın başka bir insan için yapabileceği en kahramanca ve sıra dışı şeydi.

 Ve Phil senin dışında başka bir katılımcı yoktu, tek sendin.

 Tek sen vardın.

 Ve sana bir mikroçip takılmadı.

 Hepsini kendin yaptın.

 Seninle gurur duyuyorum.

 Tebrikler.

 Üzerini temizleyelim.

 Öleceğimi zannettim.

 -İyi misin?

 -Karımı arayabilir miyim?

 Phil, buna gerek yok.

 -Seni seviyorum.

 -Ben de seni.

 Kameraları göstereyim.

 Acayip gergindi.

 Motorcu barına gitmekten tutun tanımadığım insanlarla arabaya binmek çok korkutucuydu ama arabadayken bir şey beni dışarı çıkmaya itti, bir enerji dalgası gibiydi.

 Adrenalindi.

 Orada oturup olan biteni izleyemezdim.

 Öylece izleyemezdim.

 Bir şey beni arabadan çıkmaya itti.

 Kolu tuttum, kapıyı açtım ve ileri doğru yürüyüp en azından durdurmaya çalıştım.

 -Yalvarıyorum, Rick, lütfen.

 -Beş.

 Yardım etmek istedim.

 Kendimize anlattığımız hikayeler, ne için savaştığımızı belirler.

 Bir hikaye, grubumuzu korumamızı ve dış tehditlere karşı savunmamızı söyler, ezilenlerin pahasına olsa bile.

 Diğer hikaye de genel istikrarı bozma pahasına ezilenleri korumamızı söyler.

 İki taraf da diğerinin kızgın veya kötü olduğuna inanır ama ancak taraflar arasındaki diyaloglar ile gerçeği buluruz ve insanlık gelişir.

 Gruplarımızı korurken, şefkatimizi de koruyabiliriz.

 Bu deney, birini dar bir politik görüşten başka bir görüşe geçirmek için yapılmadı.

 Phil'in tanımlayıcı anında ortaya çıkan şey çok daha önemli ve birleştiriciydi.

 Bu da nezaket.

 Olaylara farklı bir şekilde bakmam gerek ve mümkün olduğunda yardım etmeliyim.

 Fikirlerimi değiştirmeli ve  Öylece kenara çekilip öldürülmesini izleyemezdim.

  

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar