Geçti Gitti; Bir Ben Kaldım, Bir Sen
CXXVIII
Heme hordend-o bereftend-o bemandem men- o
tû
Çü merâ yâfteî sohbet-i her hâm mecû
Hepsi de içti, geçti gitti; bir ben kaldım,
bir sen. beni buldun ya, artık her ham kişinin sohbetini arayıp durma.
Canının bütün yeşilliği, gençliği, gönül
devletindendir... hele hele sen de çimen gibi, söğüt gibi şu ırmağın kıyısında
kaladur, gitme.
Gönül evi güzelim ay yüzlülerle doludur. bir
bölüğü Zelîhâ’ya benzer; bir bölüğü Yusuf yüzlüdür.
Hepsi de çevresinde halka halka el çırparak
oynar. her biri el çırpıp usûl tutarak onun kuluyum ben diye bağırır durur.
O
padişah kimin gönlüne gelir de şeref verirse o gönlün her yanı bağ bahçe ke
silir; her yanında bir meclis kurulur, bir toy düzülür.[107]
Ne diye olmayacak ümitlere düşer de dört
bucakta da bir gürültüdür koparırsın. dağılıp gitmişsin, yarım günceğiz olsun
toplanmamışsın.
Hele ey aşk, ben kulunum kölenim, çırağınım
senin. pek güzel, pek iyi huylusun; huyun da güzel, yüzün de.
Meclisin sıcaklığısın, herkesin
abıhayatısın.
herkes gönül kesilmiştir; alt yana da boş
vermiş gitmiş, boğaza da.
Hele ey gönül,
senin gözün benimkinden çok keskin; acaba o sokak başında Güneş’e, Ay’a
benzeyen de kim?
Ay gibi, gök
gibi yüzlercesi, onun yüzünden depremlere uğramış... Yüzlerce zincire benzeyen
saç onun zincirine vurulmuş.
Yedi denize daha
da denizler katsalar da y etmişe ulaşsa o geçmeye kalkıştı mı, ancak dizinin
aşağısına çıkar.
* Yoksa o aşk mı? İnsana da benzemiyor zâti, padişahlar bile onun
kapısına Eyaz olmuş, Kutlu kesilmiş.
Gök de ondan
parıltı çalar, güneş de, yıldız da. Yusuf da ondan güzelleşmiş, güzel kokulara
bürünmüş, gömleği de.
Bütün arslanlar
onun saldırışına karşı topal eşeğe dönmüş. bütün Türkler onun güzelliğine karşı
Hintli olmuş gitmiş.
Dudaklarını yum
da lâ’l dudakları pek övme... Onun dudaklarına karşı hepsi de hiçtir, hiç
tınma.
Kaynak:
Cilt 7-1
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar