Print Friendly and PDF

Aşk İnancım, Yalnızlık Bağım Bahçem

 



XVII

Rezil rüsvay olmak istemiyorsan bir öğüt dinle benden: Ben afyon küpüyüm, sakın açma kapağımı.

İstersen beni ateşlere sal; ateş ne yapabilir bana? Ben gönülleri bile yüzlerce ateşe saldım, yaktım, yandırdım, oralarda bile yüzlerce kavga gürültü çıkardım.

Gökyüzü baştan başa baş olsa, toprak tamamıyla ayak kesilse, ne ona baş korum ben, ne buna ayak basarım.

Ey sahibimizin küpündeki arı duru şarabın sâkîsi, sun bir sağrak, şükretmek daha ziyade yaraşır bize.

Dünya ateşimizin ışığıyla aydınlandı; dolunay sâkî bize, Ülker de kadehimiz.

Aşk inancım, yalnızlık bağım bahçem. Yalım yalım yanan ateş kadeh arkadaşım, gül bahçesi de bizim zevk, neşe yerimiz.

Kimde aşk varsa bu meclis yeri yurdu onun; kimde akıl varsa kaçsın bizden, nerde o, nerdeyiz biz?

Kimin yurdu daraldıysa, ateş kimi susattıysa gelsin bize, ona öyle bir kaynak gösterelim, onu öylesine bir kaynağa götürelim ki ordan suya kanmış bir halde dönsün.

Gayb âlemini görecek gözü olmayan aşkla, şevkle bizim ulumuzun tapısına gelsin, ona hizmet etsin.

A zaman, gönlümün sahibi Tebrizli Tanrı Şems’i gibi bir insan gördü mü gözlerin?

Ne mutlu sana a doğru yolu bulan, çalışıp çabalama yüzünden eridin gitti; mânamızı anlamak için sûretten kaçındın, vazgeçtin.

Kimin derdi, gamı varsa perişan bir hale gelir, berbat olur gider; gelsin de efendimizin kahvesini içsin, sarhoş olsun, derdinden kurtulsun.

 

Kaynak: Cilt 2

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar