Print Friendly and PDF

Ciğerimi Derdinle Eritir, Su Edersin

Bunlarada Bakarsınız

 





CLV

Çi herîsî ki merâ bî hor-o bî hâb konî

Derkeşî rûy-o merâ rûy be mihrâb konî

Ne de hırsın var; beni yemeksiz, uykusuz bırakırsın; yüzünü benden çevirirsin de yüzümü mihraba yöneltirsin.

Suyu ağzımda zehirden de acı bir hale getirirsin. Ödümü koparırsın, ciğerimi derdinle eritir, su edersin.

Beni hacca sürersin; çölde keser gidersin de, devemi de, varımı yoğumu da Araplara pay edersin.

Kimi kuraklık verir, meyvemi, ekinimi kurutursun; kimi yağmur yağdırır, hepsini de sellere verir, siler süpürürsün.

Damından kaçsam okla vurursun beni; dama çıksam elini mızraba atar, nağmelerle indirirsin aşağıya beni.

Edepli bir hal takınsam, yürü dersin, sarhoş değilsin sen... Edepsizlik etsem, edebe ait hikâyeler anlatmaya koyulursun.

Kerem yağmuru gibi damıma yağsan iki gözümü de gözyaşlarıyla oluğa döndürürsün.

Herkesten kesildim, bir bucağa çekildim mi, keşişe döndün dersin. Sohbet etmeye koyundum mu, dostlara düşman edersin beni.

* Keten gibi gönlümü derdine sarsam, derdinle bükülüp dokunsam, keten gibi ay ışığıyla eritirsin, kökten yok eder gidersin beni.

Sana dayanıp güvensem, sebebe yapışmak yolumuzdur yordamımızdır dersin. sebeplere sarılsam, onları yok etmeye, onlarda iş yok demeye kalkarsın.

Can doğanını avlar, tırnaklarını kırarsın. beden talimli köpek olur; onu tutar, güçsüz kuvvetsiz bir hale sokarsın.

Yüzümüzün renk kuyumcusu, tutar da bir dükkân açarsa, kuyumcumuza kalp satıyor der, adını kötüye çıkarırsın.

Ben kim oluyorum? Senin kapında gerçek sabah bile, olur ya, beni yalancı çıkarır diye tir tir titrer.

Her şeyi yok edersin, sonra tutar, yok ettiğinin yüzlerce fazlasını verirsin... kışı yollar, ardından ilkbaharı verir, yeryüzünü yeşertirsin.

Güneş kılıcıyla yıldızların boyunlarını kesersin; sonra gene onlara unnab gibi bir yüz verir, bir parıltı bağışlarsın.

Adam sustu mu, söyle dersin; söyledi mi, yeter dersin, sus; ne diye böyle bir kapıyı açıyorsun?

 

Kaynak: Cilt 7-1

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar