Benim Perime Âşık Olan Adam
XXXI
Âşık Ay’dır, yıldızların arasında görünür, parıl parıl parlar, gel
de seyret. Bil ki tecelliden sarhoş olan, Ay’a bile kılavuz olur, yol gösterir.
Gün ortasında deve minareye çıkar da herkes görüp dururken birisi
tutar, nerde, nerde derse bil ki kördür o adam.
Âşıkın çevresinde yüz binlerce ham kişi olsa iki gözümü de bağla
benim, âşık nerdedir, göstereyim sana.
Gel yanıma, kulağını bana ver de söyleyeyim; çünkü ağzımdan,
dudağımdan, bir peri yüzlü güzel söylemede benim.
Benim perime âşık olan adam, ne Âdem’den doğmuştur, ne de anası
Havva’dır onun.
Ay yüzlü güzelimi gören, güneş gibi ateşler içine düşerse, gök
gibi başsız-ayaksız kalırsa şaşma.
*
Kanlar içinde yuvarlanan şu kesik başa bak,
bir an bile durup dinlenmiyor, yoksa Yahya’nın başı mı bu?
O gece gündüz, şu inişte, çıkışta yuvarlanıp duran bedensiz baş,
Güneş’e benziyor, Ay’a benziyor.
Şu âlemde aklın aklı başında olsaydı, kalkar, gelirdi de bu ne
biçim şaşılacak iş derdi.
*
Gönlün yüzünü görendir aklı fikri olan;
canın kametini duyandır halkı çağırmaya ehil olan.
Şu çayırlıkta çimenlikte yüzleri safran kesilenlere dikkat et;
sarı yüzle dertlerle dolu gönül, o yüzlere vurulmuş bir dağdır.
Aklın varsa sus, sır açma; fakat bizim perimiz yanımızdayken bizde
de akıl fikir arama.
Tebriz’in övündüğü Tebrizli Şems, beynimin halkasından aklımı
fikrimi aldı, götürdü; pek de y aman halka kapandır o.
Kaynak:
Cilt 3
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar