Senin Güzelliğin Varken, Senin Yüzün Dururken
Benmây roh ki bâg-o golistânem ârzûst
Bogşây leb ki kand-i ferâvânem ârzûst
Yüzünü göster
ki bağ bahçe görmek, gül bahçesi seyretmek istiyorum... Dudaklarını aç ki bol
bol şekerler istiyorum ben.
A güneş, bulut
perdesinden sıyrıl da göster yüzünü. o parıl parıl parlayan yüzünü görmek istiyorum
ben.
Havandan gene
doğan kuşlarını çağıran davulun sesini duydum da tekrar geldim; padişahın
bileğini istiyorum ben.
Senin
güzelliğin varken, senin yüzün dururken bağı bahçeyi, dağı, ovayı dilersem,
ölümsüz cennetteyken çölleri istiyorum demektir.
Nazla bundan
fazla incitme beni, git dedin. îşte o fazla incitme demen var ya, o sözü istiy
orum ben.
Kimi topluyum, kimi dağınık... bu iki halde de ümidim var; o
topluluk mumunu, o dağınık saçları istiyorum ben.
Can, gülüşlerle dolmuş ama gene de korkudan yummuş dudaklarını; o
gonca gibi gizli gülüşü istiyorum işte.
Bu kul kendinden geçmiş de sevgilinin eteğine sarılmış; dost da
kulağını tutmuş; oy saki yakama yapışmasını istiyorum ben.
Yol yok, izin yok diye dudak ısırışın, o kapıcının nazlanışı,
öfkesi, sertliği yok mu; onu istiy orum ben.
Bir elimde şarap kadehi, öbür elimde sevgilinin saçları. böylece
meydanın ortasında dönüp oynamak istiyorum ben.
Halkın bozuk düzen düşüncelerinden gönlüm sıkıldı; bana yoldaş ol;
dağa çıkmak, ovaya gitmek istiyorum.
Dün şeyh, elinde fener, bütün şehri dönüp dolaşmadaydı;
şeytanlardan, canavarlardan usandım; insan arıy orum diyordu.
Biz de aradık, bulunmuyor dediler; o bulunmayan var ya dedi; işte
onu istiyorum ben.
Müflisim ama öyle küçücük akıyk istemem; ucuz; fakat eşi bulunmaz
akıyk madeni istiyorum ben.
Gözlerden gizlenmiş, fakat bütün gözler ondan... o apaçık gizli
sıfatı istiyorum.
Bülbülden daha fazla söylemedeyim, şakımadayım ama aşağılık
kişilerin hasedinden, kıskançlığından korkuyorum; ağzıma mühür vurmuşum; oy
saki feryat etmek istiyorum.
Halkın su içmek, ekmek yemek için ağlayıp şikâyet etmesi ne vakte
dek sürecek? O hayhuyu, sarhoşların naralarını istiy orum ben.
* Şu rebâb, beklemekten öldüm diyor, Osman’ın elini, kucağını;
mızrabını istiyorum ben.
Ben de aşk rebâbıyım, aşkım rebâpçı. Rahman’ın lûtuflarındaki o
rahmeti istiyorum ben.
A nazik çalgıcı, bu gazelin geri kalanını, istediğim gibi sen say
dök artık.[90]
Kaynak:
Cilt 3
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar