Her Kırdığın Şişeye Karşılık Gene De Sana Dayanırım Ben
CV
Ey aşk imamı, sarhoşsun
madem, tekbir getir, iki elini sal yanma; usan varlıktan, vazgeç şu benlikten.
Vakit bekliyordun, acele
ediyordun, ya; namaz vakti geldi işte, kalk, sıçra, neden oturuyorsun?
Gerçek kıbleyi bulurum
ümidiyle yüzlerce kıble düzüp koşmada, o güzelin aşkıyla yüzlerce puta
tapmadasın.
Ey can, birazcık yüksek uç,
yüksek uç ey buyruğuna canların kul olduğu sevgili. Çünkü ay yücelerdedir, gölgeyse
aşağılarda.
Her kapının yoksulu gibi her
kapıya boş vurma öyle. Elin üstün, kuvvetin çok, gök kubbenin kapısındaki
halkayı çal.
Gökyüzünün sağrağı seni o
hale getirdiyse, kendinden bile geçtiysen âleme de bigâne ol.
Sana nasılsın, nicesin deyip
duruyorum amma göze görünmeyen, söze gelmeyen cana nasılsın, ne âlemdesin diye
kim sorabilir?
Bu gece sarhoşsun,
yıkılmışsın; fakat sabah olsun da gör, bak, ne tulumlar deldin, ne şişeler
kırdın.
Fakat her kırdığın şişeye
karşılık gene de sana dayanırım ben. Çünkü yüz binlerce çeşit kırılmışı onarıp
düzen gene sensin.
Ey canımızın içinde gizli
şekiller yapan ressam, senin aydan, güneşten başka daha yüz binlerce resimlerin
var.
Bir kapıyı kaparsan yüzlerce
kapı açarsın. Bir gönlü çiğner geçersen yüzlerce can, yüzlerce gönül
bağışlarsın.
Deli oldum ben, ne söylersem
deliliğimden söylüyorum. Elest mahremiysen yürü, sen de delice sözlerime karşı,
evet, evet de.
Kaynak:
Cilt 1
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar