Print Friendly and PDF

Saçların Olmadıkça Ne Yatar, Uyurum, Ne Uyanır, Kalkarım

 



XXII


Be Hodâ ez gam-ı ışket negerîzem negerîzem
    Ve ger ez men telebî con nesetîzem nesetîzem

And olsun Tanrı’ya ki senin aşkından kaçmam da kaçmam... Benden can bile istesen veririm, inat etmem de etmem; esirgemem canımı senden.

Elimde bir kadeh var ama, and olsun Tanrı’ya, sen olmadıkça içim almaz, kıy amete dek içmem de içmem.

Ay’a benzer yüzün seherimdir, kapkara saçların gecem. And olsun Tanrı’ya saçların olmadıkça ne yatar, uyurum, ne uyanır, kalkarım.

Senin ululuğunla uluyum, senin işvenle kılavuz kesilmişim. Halil’in soyundanım ben; onun için de şu y akıp yandıran ateşin içindeyim.

O testiden sun suyu; iki günlük aşk değil bu. gamın namaz gibi, oruç gibi farzdır bana.

And olsun Tanrı’ya, bahtı olmayan, senin suyunla sulanmayan ağaca deniz bile su verse kupkuru odun kesilir gider.

A gönül, yücelere uç, uç Tanrı gücüyle... o yüce başköşede bile senin gibi bir sığınak yoktur bana.

Belâlar gelip çattığı zaman herkes Tanrı’yı över. fakat sen gökyüzü gibi gece gündüz hazır ol, övmeye koyul.

Tebriz’in övüncünün huyunu husunu tam olarak söylemeyeceğim. Ne yapayım? Şu miski herkese boyuna damlatayım diyorum ama kıskançlık koymuyor.

 

Kaynak: Cilt 7-2

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar