Print Friendly and PDF

Bülbülün Narasını Duyacağım, Güle, Gül Bahçesine Gidiyorum

 



XXVIII

Bâz der esrâr revem cânib-i on yâr revem

Ne’re-i bolbol şenovem der gol-o gol-zâr revem

Gene sırlara gidiyorum, o sevgiliye gidiyorum. Bülbülün narasını duyacağım, güle, gül bahçesine gidiyorum.

Ne vakte dek şu utanıp arlanma? Utanmayı yak gitsin; gönüle yoldaş oldum; hoş bir halde gönül alana gidiyorum ben.

Sabrım kalmadı ki veresiyeye kulak asayım. Aklım kalmadı ki yol yordam gözeteyim.

A benim Zührem, ten-teni-ten nağmeleriyle çeng çal da şu sese kulak vereyim, yüzünü görmeye gideyim.

Gönlüm tuzak hastası; kapıda, damda gönlüm... gönül güzelini tutup çekeyim de alıcısına götüreyim gitsin.

Ne hünerin var, ne de bir işte güçtesin dedi bana. Peki dükkânımın yolunu göster de kâr peşine düşeyim.

Gönlümün kendinden haberi varken izini izlemedeydi. gönlümün izi nerde; göster de izini izleyeyim.

Elimi sevgilinin eline vereyim de mağaraya gireyim; hasetçilerin kem gözleri değmesin bize.

Güzel uluların dersi, kendinden geçiştir, susuştur; daha dersimi pişiremedim, tekrarlay ıp duray ım bâri.

 

Kaynak: Cilt 7-1

Mevlânâ Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar