Ah Etsem Bile O Ay’ın Bulutlar Arasına Girişindendir Bu Feryat
XCIX
O
Rüstem’in meclisine kavga etmeye, gürültü çıkarmaya geldim de geçtim oturdum;
yüzlerce kadeh kırdım, yavaş gel, çünkü sarhoşum ben.
Ey
saçma sapan söylenip duran, hem dümbelek çalan, hem gülen, hem eşek olan, hem
eşeğe kul köle kesilen yavaş gel, çünkü sarhoşum ben.
A
lök gibi çöküp kalan akıllı, a yüzü demircinin yüzü gibi kapkara kesilmiş kişi,
gel de dilberimi gör, onu seyret; amma yavaş gel, çünkü sarhoşum ben. Adeta
tahtadan bir adamcağızsın sen, biraz daha yaklaşsan, biraz daha ileriye gelsen
de canlansan yüzlerce kan Dicle’si görürsün; fakat yavaş gel, çünkü sarhoşum
ben.
Tembellik
etme ey sâkî, hepsini içmedik, şarabımız var daha; doldur o arı duru şarabı,
sun bize, yalnız yavaş gel, çünkü sarhoşum ben.
Gama,
gussaya batanlar bu yolda aklı az olanlardır, onlar pek soğuk kişilerdir, pek
saçma adamlardır; yavaş gel, çünkü sarhoşum ben.
Her
şeyden hür Tanrı Şems’i, Tebriz, arı duru şarap... Artık mahşere kadar yıkılmış
kalmışım ben; yavaş gel, çünkü sarhoşum ben.
Aynada yüzünü görünce söze başlarım; fakat ayna soluk istemez, söz
istemez, buğulanır; vay benim sözlerime vay.
Seni
suda görürüm, suya el atarım; fakat su da bulanır, işim gücüm de.
Ey
dost, aramıza ey dost sözü bile sığmıyor. A sevgili demeye kalkışsam, a sevgili
bile diyemiyorum işte.
Ah
bile ne yandan geldiyse o yana geçip gidiyor; ağzımın yolunu kapadım, feryat
bile edemiyorum artık.
Feryat
etsem bile, ah etsem bile o Ay’ın bulutlar arasına girişindendir bu feryat, onu
göremediğimdendir bu ah; a benim Ay’ın on dördü dilberim. Ay’a bakmak elbette
daha hoş.
Kaynak:
Cilt 2
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar