Ayrılığından Ateşten Yapılmış Bir Tabut Seçtim, Onun İçindeyim Ben
CXXXIII
A bana candan da güzel, gözden de değerli
olan, canımda ne gördüysem ben görmedim, sen gördün.
Evet, beni sen seçmişsin, bu seçiş hakkı
için söylüyorum; ayrılığından ateşten yapılmış bir tabut seçtim, onun içindeyim
ben.
Gözüme sor; neden bir kaynak kesilmişsin de.
Boyuma sor; kim seni iki büklüm etti de.
Canıma sor; demir çarıklarla ayrılık yolunda
nerelere vardın de.
Ona şunu da sor; de ki: Güzellikte, alımda
ona benzer kimsecikler var mı, hiçbir dilden böyle bir söz işittin mi?
Şu sözü de
söyle: Yüzü güneş değilse derdi, elemi, bulut gibi parça parça edip nasıl
dağıtmış?
Nefesinden anlaşılıyor, göbeğinde misk var;
hangi çayırda çimende, hangi ovada, yazıda yayılmışsın?
Anlaşılıyor ki bir gök görmüşsün a gönül,
çünkü yeryüzündeki dilberlerden kaçmışsın sen.
Anlıyorum ki gözlerinle bir Yusuf görmüşsün
de sarhoşlukla turuncu da doğramışsın, ellerini de.
Maksat
Tebriz’dir, Şemseddin’dir, öbürleri hep bahaneler; iki âleme de bir yok çizgisi
çizivermiş gitmişsin de yalnız ona yönelmişsin.
Kaynak:
Cilt 2
Mevlânâ
Celâleddin-Divân-ı Kebîr-Hazırlayan : Abdülbâkiy GÖLPINARLI
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar