Şeytanın Bile "İllallah" Ettiği Deccalın Ordusu Faaliyete Geçti
Şeytanın dahi yapmayın etmeyin bu kadar da olmaz
dediği Deccal'ın ordusu faaliyet geçti. Onlar Allah'a iftira ettikleri gibi,
İblis'e de iftira ediyorlar...Şeytan daha haşr günü gelmeden onlardan Allah
Teâlâ ya sığınıyordur.
“Hani şeytan onlara yaptıkları işi güzel
gösterip şöyle demişti: 'Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur. ben
de yanınızdayım!' Fakat iki ordu birbirini görecek hale gelip karşılaşınca
gerisin geri dönüverdi ve: 'Ben, dedi, sizden uzağım, ben sizin göremediğiniz
şeyleri görüyorum, ben Allah’tan korkarım.' Öyle ya, Allah’ın azabı çok
şiddetlidir.” (Enfal, 48).
“Hesaplar görülüp iş tamamlanınca şeytan
onlara şöyle diyecek:
'Allah size doğru vaadde bulundu. Ben de
size bir şeyler vaad ettim, ama sözümden caydım. Doğrusu, benim size istediğimi
yaptıracak bir gücüm yoktu. Sadece ben sizi dâvet ettim, siz de çağrımı kabul
ettiniz. O halde beni ayıplamayın, kendi kendinizi kınayın. Ne ben sizi
kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Ben, sizin daha önce beni
Allah’a şerik yapmanızı da reddetmiştim.'
Elbette, böyle zalimlerin hakkı gayet acı
bir azaptır.” (İbrahim, 14/22)
Günümüz videolarında Kur’ân-ı Kerim ayetleri ile mitolojik efsanelerin
gerçekliğini ispat etmeye çalışan bir gurup türedi. Anadan babadan müslüman
olmak para etmez, araştırarak iman edin, maskesi altında, insanları İslâm’dan
uzaklaştırmaya çalışıyorlar.
Onları izlerken dikkat edin Hz. Rasûlu'llâh salla'llâhü aleyhi ve sellemi
sohbetlerinde bir kere bile dile getirmiyorlar. Çünkü “Muhammed” ismini
söylemek şeytana ve deccale tabi olanlarda “salât ve selam” sızdır. Öyleki “Eh
işte…” Efendimiz salla'llâhü aleyhi ve sellem sanki yok, kaabilinden laf arası
söyleniyor. Durum böyle olunca da hadisleri de kafalarına göre yok sayıyorlar.
Lafları uzadıkça sohbetleri o hale geliyor ki, bu kainat bir galaktik
sistem içerisinde kuran uzaylılar türü tanrılar ve âlun denen melekler, İblis
ve benzeri görünmeyen varlıkların mücadelesi yaratılışı başlatıp devam
ettirmeye çalışıyorlar.
Kur’ân-ı Kerim'de, Allah Teâlâ buyurdu ki;
“Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı,
kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş’ın Rabbi Allah, onların
nitelemelerinden uzaktır, yücedir.” (Enbiya; 22)
Hepsi bir yana içlerindeki şüpheleri ile yaptıkları araştırmaları sukuneti
ermeyince dökün dökün ateşimize biraz su diyerek sisli havalarını insanlara
teneffüs ettiriyorlar.
Bu inançsızlıkları sızmış insanlar dün nasıl varsa bugünde eksik
olmayacaktır.
Hz. Ali kerremallahü vecheh radiyallâhu anhe nispet edilen “İlim
bir nokta idi, onu cahiller çoğalttı.”
Bedenindeki azalarına hükmetmekten aciz olan, sidiğini tutamayan bu
insanlar, Allah Teâlâ için şöyle mi düşündü, böyle mi düşündü, şunu mu yaptı,
diye neyin çözümünü arıyorlar. Binlerce yıl önce yaşanmış olacağını
düşündükleri şeylerin izahını ararken insanlara sürekli dinlerin temeli şöyle
veya böyle mi demenin önünü açıyorlar. Öyle varsayımlar ileri sürüyorlar ki,
onlar bile önceden inkar ettiklerine inanır hale geliyorlar.
“Müminler o kimselerdir ki Allah anılınca yürekleri
titrer, Allah’ın ayetleri okununca, o ayetler onların imanlarını artırır ve
yalnız Rablerine güvenip dayanırlar. Namazlarını kılar, kendilerine rızık
olarak verdiklerimizden hayra harcarlar. Gerçek müminler işte
onlardır. Onlar için Rableri katında dereceler, bağışlanma ve
değerli rızık vardır.” (Enfâl, 2-4).
Kelamın zirvesine çıkmış Gazâli’nin hocası İmâmu’l-Harameyn
Cüveynî’nin “Nişabur’daki kocakarıların dini üzere ölüyorum” dediğinide
unutmayalım.
“Kocakarı imanı” “Kömürcünün İmanı”nın sırrı, burada açığa
çıkıyor.
“Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara
şöyle diyeceklerdir: “Andolsun, siz, Allah'ın yazısına göre, yeniden dirilme
gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz
bilmiyordunuz." (Rûm, 56.)
Bugün olmuş Anadolu'nun birçok ilinde perşembe günlerini cumaya bağlayan
günün ikindi ve yatsı namazından sonra tövbe-istiğfar duası yapılır.
"Amentü billah ve bimâ câe min indillah alâ
muradillah
Amentu birasulillah ve bimâ câe min indi Rasulillha
Alâ muradihi”
Yani “Allah ve Resulü ne beyan ettiyse onların muradınca iman
ettik”
Şu ayette bu denildi, mitolojide şu var, şeytan bunu yaptı, Allah mı,
tanrılar mı bu âleme müdahil oldu. Uzaylılar mı geldi. Şecere denen buğday mı,
yoksa ırk mı, ırklar saf mı melez mi…say say bitmez.
Hesap gününde Allah Teâlâ kuluna en önce bana iman edip kulluk ettin mi,
diye soracak. Adam bir ömür boyu ibadet etmemiş. Bunun ilmi onda neyi artırmış
sormalı.
Bazıları ilimle hidayete ererken birçok kişi ilmi ile daha çok şüpheye
giriftar olmuştur. Martin Buber, holokosta cevap bulamayınca “Tanrı Tutulması”
nı yazdı. Seçilmiş millet nasıl olurda bu eziyeti çeker diye.
Bir başkası çıkmış bir süre akıl hastanesinde bile yattığı simasına
akşetmiş, bu şeytan dediğimiz tanrının bir başka versiyonu mu, diyor. Bir
başkası ihtiyarlamış yaşını botokslayarak gizlemeye çalışıyor. Bir vakitler bir
hoca vardı sonunda sureti çarpıldı, Freddy Krueger’e kendini benzetti. Saymakla
bitmez.
Hulasa, bilgisi sadece Cum’â, 5. Ayetteki:
“Kendilerine Tevrat yükletilip de (ilim sahibi
olduktan) sonra, onu (Kitabullahın emirlerini, hikmet ve hükümleriyle gereği
gibi) yüklenip yerine getirmemiş (ve İlahi buyruklara göre amel etmemiş)
olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. (Böyle ağır
kitap yükü altında yaşamak, külfet ve zahmet dışında merkebe ne fayda verir?)
Allah’ın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Allah, zalim bir kavmi
hidayete erdirmeyecektir.”
Onlar Allah Teâlâ ya inanmakta sorun yaşadıklarını ve Hz. Rasûlu'llâh
salla'llâhü aleyhi ve selleme tabi olmadıkları da apaçık ortadadır.
Rabbim Peygamberimiz Efendimiz Rasûlu'llâh salla'llâhü aleyhi ve
sellemin dini üzere ölmeyi bizenasip eylesin.Amin amin amin amin
“Aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Resulüne
davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak ‘İşittik ve itaat ettik.’
demeleridir. İşte asıl kurtuluşa erenler bunlardır.” (Nûr, 51).
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar