ANA TEMASI İSLÂMÎ KÜLTÜRDEN AŞIRILMIŞ OLAN “YEŞİL YOL” FİLMİ
İslam
tasavvufundaki “Teveccüh” bahsini bilenler, “Yeşil Yol” filmi hakkında
söylemek istediğim şeyi hemen anlayacaklardır. Bu film, teveccüh uygulamasının
maddî cephede nasıl anlatılabilirini bir kısmını göstermektedir. Epey zamandır
vizyonda olan bu film için, yapacağımız yorum lüzumsuz gibi gelse de,
seyrederken batılının İslâmî değerlere bizden daha fazla vakıf olduklarını bir
daha anlamış olmanın üzüntüsünü içinde olduğumu ve içindeki gizli mesajlarını
sizlerle paylaşmak istedim.
Filmin
arkaplanı olarak hain batılı bizden aldığı bir hakikati bile, zedeleyerek ve
insanlara ayrı bir yeni yara açarak sunmaktan geri kalmıyorlar. Muhtevada
“teveccüh” gerçeğinin varlığını bu filmde bir aziz seviyesinde vurgulasalar da
yine “zenci” tiplemesi ile bu hakikati aşağılamaktan vazgeçmiyorlar. John
Coffeyn’in (Michael Clarke Duncan) devasa görüntüsü içine kapanık ve zenci
oluşu insanlara göre onun suçlu olma ihtimalini kuvvetlendirirken, fiziksel
görüntünün bir hiç olduğunu anlatmış gibi gösterilse de, yoruma kapalı basit zihin
yapısında katil beyaz biri olarak tercih edilmeyerek, müspet ve önemli faktör
yok edilmiştir. Yani rol için bir “beyaz” tercih edilmiyor.
Yine
Yeşil Yol ismi ile çağrıştırılan mefhumda (İslâm) veya haklı da olsanız, batıya
karşı hep ezik kalacak ve cezalandırılacaksınız deniliyor.
Bir
aziz gibi gösterilen insanın suçsuzluğu kesinliğe kavuşturulmayarak
bulanıklığın tercih edilmesi yetmediği gibi bir de idam edilerek ceza
veriliyor.
Bu
yorumlar artırılabilir.
Film
subliminal mesajları ile bilinçaltını karamsarlığa iterken; iyilik ve gerçeğin
çok ta insana fayda getiremeyeceğini en derinden hissettirmektedir. Ayrıca
sonucun karamsarlıkla ve bir fare (nefis) ile biten arkadaşlıkla bağlamak,
hakikatin, iyi insanının her şekilde
yalnızlığa mahkum olduğunu dikte ediyor. Filmin en önemli mesajı “iyi
olmanız sizi kurtarmayacaktır”.
Hulâsa;
batı ve batılı sömürücü zihniyetin ulaşabileceği en son nokta, menfaat
gayyasıdır. Batılı hiçbir şeye üstünlüğü kendisinden fazla layık görmez ve yok
etmeye çalışır.
Her
zaman söylediğimiz gibi, acı bir gerçektir. Emperyalist batılı, bizi, bizden
daha iyi tanıdığından, bir zaman daha İslâm âlemini sömürmeye devam edeceği
görülmektedir.
Arapça,
yönelmek demektir. Tasavvufta teveccüh, şeyhin, bütün manevî gücünü adeta bir
aşılama sebep olacak şekilde müridin kalbi üzerine yöneltmesi ve aktarmasıdır.
Bu, müridin ruhunda filizlenmelere sebep olacak bir manevî aşılama olayıdır.
Yani müridin ruhî kabiliyet kapasitesinin artırılmasıdır. Mürid bu şekilde
mürşidinin manevî özelliklerini yüklenmiş olur. Bu uygulamaya, teveccüh-i kalbî
denir. Teveccüh, yönelmek demektir. Bir tasavvuf terimidir. Nakşî tarikinde de
uygulaması bulunur. Mevlana Halid kaddese’llâhü sırrahu’l azîz Hazretleri halifesini
teveccüh'e itina göstermeyi, cuma ve salı günleri şeyhin ruhaniyetine yönelip
kalbine gelecek feyizleri ve mürşidinin de değerli nazarlarını beklemeyi
tavsiye etmiştir.
Konu uzundur. Filmdeki senaryoda geçen olaylara menşe
olan birkaç kısımdan bahsedelim.
·
Şeyhin müridine gelen hastalığı def etmesi
şöyle Olur: Şeyh kendini hasta olan kimse gibi kabul eder. Hastalığın aynısını
kendisinde düşünür. Kalbine bu fikirden başka bir fikir gelmemesi için himmeti
toplar. Bu şekilde hastalık müridden şeyhe geçer.
·
Günahkâr olan kimseyi tevbeye yöneltmek
için yapılan teveccüh şu şekildedir. Şeyh günahkâr adamın nefsini ve suretini tasavvur eder. Nefsinin
kendisinden ayrılarak günahkârın nefsiyle birleştiğini kabul eder. O günahkâr
nefis için pişman olur istiğfar eder. Bu teveccühle günahkâr kimse de kısa
zamanda pişman olur ve tevbe eder.
·
Ehlullahın nisbetini çekmek şöyle olur: Nisbetine yönelenlerin
önüne diz çökülür vefat etmişse kabrinin önüne oturulur. Bütün hayal ve
düşüncelerden sıyrılınır. Ruh nisbeti elde edilmek istenen ehlullahın ruhuna
yönelir. Ehlullahın ruhuyla birleşme hâsıl olur. Sonra kendi nefsine döner.
Bulacağı nisbet o yöneldiği zatın nisbetidir.
·
Kalblere muttali olmak şöyle olur: Nefsini bütün hayal ve
hatıralardan boşaltarak, nefsini kalbindekileri öğrenmek istediği kimsenin nefsiyle
birleştirir. Bu arada kalbe bir söz veya hayal meydana gelirse o adamın hayali
ve düşüncesidir. O kimseden kalbine yansımıştır.
·
Gelecekteki bir hadiseye keşif yoluyla
vakıf olmak isteyen kimse: Nefsini bütün hayal ve düşüncelerden boşaltıp bütün gücüyle öğrenilmek
istenilen hadiseyle ilgili bilgiyi bekler. Bütün hayal ve vesveselerden
uzaklaşarak susamış kimsenin suya olan talebi gibi hadiseyi öğrenmeyi ister.
Kendi kabiliyeti ve istidadına göre nefsini, melaikelerin veya yerdeki velilerin
cemaatine gönderir. Onlarla birlikte her şeyden mücerret olur. Bu şekilde devam
ederken rüya âleminde veya manevi vakıada bir durumda veya tanımadığı bir kimse
tarafından hafiften gelen bir sesle hadiseyi keşfetmek mümkün olacaktır.
·
Belaların defedilmesindeki teveccüh şekli
ise şöyledir:
Belayı misal şekliyle
düşünür, kendisinin belayı şiddetle kovduğunu ve onunla çarpıştığını tasavvur
eder. Bütün himmetini belanın kovulmasına harcar. Kabiliyetine göre zaman zaman
nefsini yukarıdaki melaikelerin ve aşağıdaki velilerin cemaatine gönderir. Kendisinden
sıyrılarak onlara katılır. Allah Teâlâ'nın kudret ve iradesiyle, bela
uzaklaşıncaya kadar bu şekilde devam eder. Allah Teâlâ her şeyin hakikatini
herkesten daha iyi bilir..[1]
http://ismailhakkialtuntas.com/2010/12/22/vilayet-i-ulya-velayetin-en-yuce-mertebesi/
http://ismailhakkialtuntas.com/2010/12/22/mursidin-teveccuhleri/
Yönetmen:
Frank Darabont
Ülke:
ABD
Tür:
Suç , Dram , Fantastik
Vizyon
Tarihi: 17 Mart 2000 (Türkiye)
Süre:
189 dakika
Dil:
İngilizce, Fransızca
Senaryo:
Stephen King , Frank Darabont
Müzik:
Thomas Newman
Görüntü
Yönetmeni: David Tattersall
Yapımcılar:
Frank Darabont , David Valdes ,
Oyuncular:
Tom Hanks, Michael Clarke Duncan, David Morse
Özet
& detaylar
Paul
Edgecomb'un hapishanedeki görevi, idama mahkûm edilen mahkumları son
yolculuklarına uğurlamaktır. Çalıştığı yıllar içerisinde yüzlerce mahkûmu idam
etmiştir. Bir gün John Coffey isimli korkutucu görünümlü bir adamla tanışır.
Ancak Coffey'in bu ürkütücü görünümünün altında oldukça saf bir ruh
yatmaktadır. Coffey, iki küçük kız çocuğunun katil davasında yargılanmaktadır.
Coffey'in günden güne gün yüzüne çıkan dünya ötesi güçleri, karakteri hakkında
yeni ipuçlarını anbean ortaya çıkaracaktır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ye%C5%9Fil_Yol_%28film%29
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar