Print Friendly and PDF

BAŞA KONSA, GÖLGESİ DÜŞSE HÜMA’DAN BİLİNEN TALİH



Kumay veya Umay kuşu. Cennet kuşu olarak tasvir edilen Hüma, çok yükseklerden ve hiç dinlenmeksizin uçabilen, ayakları asla yere değmeyen efsanevi bir yaratık. Eskiden hükümdar ölünce halk bir meydanda toplanır, Hüma’nın başına konduğu ya da gölgesinin düştüğü kişiyi tahta geçirirmiş. Hüma’ya “devlet kuşu” “talih kuşu”, hükümdara da “hümayun” denmesinin işte asıl kaynağı bu.
Huma kuşu yükseklerden seslenir
Yar koynunda bir çift suna beslenir….

Hüma Kuşu  Kaf dağında   hep havada yaşarmış. Hatta havada yumurtlar yavrusu da yumurta yere düşmeden  içinden çıkarak uçmaya başlarmış. Bu yüzden bu kuşun ayaklarının olmadığı söylenir. Kemik ve leş yiyerek beslenir, hiçbir yaratığı incitmezmiş. Bu kuşun dirisi asla ele geçirilemezmiş. Hüma kuşu için, “kuşların en şereflisi” denir. Yeryüzünden ve insanlardan uzak durur.Çin ve Hindistan mitelojisinde önemli bir yere sahip, efsanevi bir kuştur. Eski Türk edebiyatında da sıkça adından söz edilir. Diğer isimleri: devlet kuşu, talih kuşu, cennet kuşudur. Osmanlı Padişahları tarafından simge olarak kullanılmıştır. “Devlet kuşu” deyiminin karşılığıdır. Padişah’a ait anlamına gelen “hümayun ” sözcüğünde de yer alır.
Uçarken gölgesi kimin başına düşerse, o kişinin , “ya başına devlet kuşu konarak padişah olacağına ya da büyük bir servete kavuşacağına “inanılır.
Devlet kuşu anlamındaki Farsça Hüma kelimesi efsanevi Hüma kuşu anlamının yanında ‘saadet, kutluluk’ anlamlarına da gelmektedir. Arapça’sı bulah olan Hüma, tayru’d-devle, devlet kuşu, talih kuşu, cennet kuşu olarak da anılır .
Doğu mitolojilerinde ve divan şiirinde üstün özellikleriyle yer alan bu efsanevi kuş bazı Türk lehçelerinde kumay, Anadolu Türkçesi’nde Hüma/Huma şeklinde söylenen Farsça Hüma/Hümay adındaki mitolojik kuştur. Eski Türk inancındaki dişi tanrı Umay’la benzerlikleri üzerinde de durulan Hüma’nın yaşadığı mekân aklın alamayacağı, gözün göremeyeceği kadar yükseklerde ve sınırsız bir genişlikte tasavvur edilmiştir.
Ulaşamayacağı bir yer bulunmadığına inanılan Hüma bu özellikleriyle Türk ve İran mitolojilerinde kuşların en asili sayılmış ve ayrıca devlet kuşu olarak kabul edilmiştir. Hüma’nın bu özellikleri başta Roma olmak üzere değişik kültürlerdeki güç ve kuvvet sembolü olan avcı kuşlarla benzerlik göstermektedir..
Hüma’ya İslam disiplini içindeki Arap ve Türk ülkelerinde inanılmaktadır ..Peygamberin hadislerinde ve İslami edebiyatta da geçen Hümay veya Türkçe Hüma kuşu, bir ‘cennet kuşu’dur..
Daima gökyüzünde yaşayan Hüma yere bazen 40 arşın yaklaşır ve o zaman gölgesi kimin üzerine düşerse yahut kimin başına konar veya kimin üzerini kirletirse o kişi ya hükümdar ya da çok zengin olur… Türklerdeki Hüma kuşu, peygamberin hadislerinde cennet kuşu olarak bildirilen kuştur. Bu kuş cennette oturur, zaman zaman yedi kat göğe çıkıp Tanrı’ya gidip gelirmiş.

Bundan başka, Müslümanlıkta Tanrı’nın mekânsız olduğunu göstermek için, Hüma kuşu örnek verilir  Tasavvufta ise Hüma daha ziyade dervişin muhtaç olduğu himmeti temsil eder. .Dervişe büyük bir himmet gelecektir…
Bu yüzden ona devlet kuşu da denir. ‘Hümayun’ ve ‘devlet kuşu’ deyimlerinin bu inanıştan kaynaklandığı öne sürülür.Türk ve tasavvuf edebiyatında Hüma kuşu erişilemeyecek yüksekliklerin, aynı zamanda güzelliğin de sembolüdür.Edebiyatımızda refah, kudret ve mutluluğa giden bir baht açıklığının sembolü olarak anılır.
Hüma kuşu çoğu kez cennet kuşu olarak da adlandırılan  görünmeyecek şekilde çok yükseklerde dinlenmeksizin sürekli uçan  asla yere değmeyen -bazı kaynaklarda ayakları olmadığı da nakledilir- efsanevi kuş.  Arapçası Bulah olup bazı kaynaklarda Arapça’daki ruh anlamına gelen Hu ve su anlamındaki ma kelimelerinden oluştuğu savunulmuştur. Kaynaklarda Tengricilik inancındaki Tanrı Umay ile benzerliği belirtilen Hüma, bazı Türk lehçelerinde Kumay veya Umay kuşu adı ile Başına konduğu kimseye mutluluk getirdiğine inanılması sebebi ile talih kuşu veya devlet kuşu olarak da isimlendirilirOsmanlı tarihinde bilinen “Hümayun” teriminin, “Umay (Humay) adıyla İlgili olduğu düşünülür. Hakimiyetin göklerden geldiğine, Tanrı vergisi oluğuna dair eski mitolojik inancın izleri, halk arasında “Hüma” yani devlet kuşuyla ilgili dolaşan söylentilerde korunmuştur. Çok yaygın olan bir inanışa göre de “Devlet Kuşu” veya “Şahlık Kuşu” denilen “Hüma” kuşunun gölgesinin bir insanın başı üzerine düşmesi, o insanın dünyada çok bahtiyar biri olacağının, taç giyeceğinin ve hakimiyete ulaşacağının işareti sayılırdı. Bu inanç Azerbaycan hikâye ve efsanelerinde, “Devlet Kuşu”nun uçurulması ve omzuna oturduğu insanın padişah seçileceği şeklinde yaşamaktadır. O bahtiyarlık ve mutluluk sembolüne dönüşmüştür..
Cennete yaşaması, çok yükseklerde uçup yedi kat göğün üzerindeki felekler ve burçlar arasında dolaşması ve hatta Tanrı’ya kadar gidip gelen bir kuş olması sebebi ile Türk halk edebiyatında da Hüma  erişilemeyecek yüksekliklerin bir sembolüdür.Bazı ortak özellikleri dolayısıyla da Feniks, Garuda, Simurg ve Kaknüs gibi diğer efsanevî kuşlarla karıştırılan Hüma, Divan şiirinde mitolojik kuşlar içinde özellikleri nedeniyle en çok sözü edilendir.
Devlet kuşu, şans ve talih anlamlarına gelen  başına devlet kuşu konmak demek ise bir anda büyük bir şans yakalamak demektir. Kuş her zaman kısmet ve talih anlamlarına gelir. Ummadığı, beklemediği bir nimete ya da varlığa kavuşmak…..

“Nasıl aldı bu köşkü .. Başına devlet kuşu mu kondu” Ne dersin…

Zülf-i siyahı sâye-i perr-i Hümâ imiş
İklîm-i hüsne anun içün pâdişâ imiş.
Baki

Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.

Benzer Yazılar

Yorumlar