BU İNSAN, HANGİ İNSAN
Kâtip Çelebi-Tuhfetü'ü-ahyâr fi’l-hıkem
ve'I-emsâl ve’l-eş’âr ‘dan
İnsanın bir bakıma kâinatı temsil eder,
taşıdığı türlü vasıflar bakımından, kâinatta ne varsa onlardan biriyle benzer
tarafı bulunur. Ancak insan kendisinin yürüyeceği yola ve bu yolda göstereceği
himmete göre, bitki, hayvan yahut melek adını alır.
…
“Bu, durum insana mahsus olan zatî
faziletlerin bütünüdür. İnsan, bunu elde ettiği nisbette onu hak eder.
İnsanların içinde bir kimse yükselip tâ
göklere ulaşsa, insanlık derecesinde bu yüksekliğinden dolayı, büyük bir
melek tasavvur edecek olursak, işte tam budur. Bunun hakkında Allah Teâlâ ‘bu, olsa olsa bir melektir' buyurmuştur. Yine
bir insan alçalıp alçalıp da hayvanların sırasına inse, iki ayak üzerine duran,
konuşan bir köpek veya eşek tasavvur edecek olursak, o da işte budur:
İnsanlıktan soyunup çıkması bakımından.
Sonra bu ikisinin ortasında olan bir başka
tip vardır ki, o insanlık derecelerinden çoğuna sahip bir mevkide bulunur,
insanlık kelimesinin taşıdığı mâna, ahlâk ile, güzel hareketlerden ibarettir.
Bunun kötü taraflarına gelince, insan bunda hayvanlarla ve şeytanlarla müşterektir. [ortak]
Sokrat'a 'insanlık nedir?' diye
sormuşlar.
'Yüksek mevkide
iken tevazu göstermek, fâkir olduğu halde cömertlik etmek ve başa kakmadan
iyilikte bulunmaktır' diye cevap
vermiş.
Sh: 105-112 den
Kaynak:
Orhan Şaik GÖKYAY, Kâtip Çelebi, Kültür Ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 653
Birinci Baskı. Temmuz 1986, Ankara
Not: Bazen Büyük Dosyaları tarayıcı açmayabilir...İndirerek okumaya Çalışınız.
Yorumlar